31 Mayıs 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

31 Mayıs 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Me Miras değiştir. mek (26) Kr, Dünyanın : Siyasi Manzarası in, harbin en hara” Mister Edenin hart la rak, az çok müşahhas bie surec sulh İmkânları mevesubahs ere di çok çayımı dikkaştir ye uutssn er. ehemmiyetli kısmı de. mın, talsisen Avrupanin. hakkında İngiltere tasavvurlarımı aksetiirs AE sıdır e 7 Müstakbel Avrupa : Zer Eden'in Man ün Mister Eden'in Man ni Honsetde ME nutuk, tevlidi muhtemel! e leri itibariyle büyük bir ehem miyeti haizdir. ayak il Bu mutkum shin i vasiyeti etinin anın, tah. “ulacağı sekli urlarını bil“ harpten sonra sisen Avrupanın hakkındaki tasavv Jletlerin mev enizlerin | $eF - Siduğu haklan - him kısmı, hür mi cudiyetlerinin bestisine bağlı lere Mi re malik alduğu ve Irak veriye. tinin yal tasfiye edileceği hakkındaki beyanatı da şayanı Deri istiklâl emellerine terenin büyük bir > a yalan söyliyen Eden, birçek Arao mü - Dee bugünkünden bir Arap birliği tesisi gah nie gayrelerine. In - gilterenin: müzaheret edeceğini iye Nazırının, meşru naibin i , harbin ne za - lir ereceğini kimcenin kestiremiyeceğini fakat Alman makinesi gibi sert bir makive * nin zahiri kuvvetine Tağmen, birdenbire kırılacağım, Navi » min ansızın yıkılarak zimam - darlarını sürükleyip götürece * ğini söylemiştir. Ne x Bu iğ asıl mühim olan kısmı, sulhten sonra dünyanin. #ahsisen © Avrupanın vaziyeti hakkında İngiltere hükümeti - nin tasavvurlarını aksettiren kısmıdır. Bir Ingiliz devlet adomunn harbin en hararetli bir devre - sinde. ilk defa olarak, yin damdan düşer gibi - az w püsahhas bir surette sulh sari a bahsetmesi çok şayanı dikkattir. , Mister Eden, Avrupanın mad di ve münevi teşkil ve temzimi hakkında şunları söylemiştir. “Baki dünyanın hereiimerç vazi- yetime dönmemiz beklenemez, Yir- mi senelik aci tecrübelerimiz, Av- Ecne! Ay #00 Kr, 80 , SAy 30 tekrar tessös etmelidir, Eşya ve hizmet mübadeleleri, istikbalde ka- ralasağını Umit ettiğimiz mübadele sisteminin iki mühim esasını teşkil edecektir. İçtimal emniyet, İngilterenin iç ve dış politikasmın İki eses gayesidir. İngiltere, mültarekeyi / tak'p edecek devrede, bütün Avrupada açlığa, pa- ra ve fiyat temevvüçlerine, İşsizlik buhranlarına karşı koymak için, bü- tün milletlerle bersber | çalışmak arrusundadır, Almanyanın da ba iş birliğinde yeri vardı Mister Eden bu nutkunda, a- ralarındaki gümrük mânialor, tediye müşkülâtı kalkmış, ikta - sadi sahada anlaşmış ve iş bir -| liği yapmıva karar vermiş bir) “Avrupa Birleşik Devletleri, portresini çizmiştir. Aradaki Farklar ; ter Eden'in Avrupanın müstakbel vaziyeti hak kındaki hir tasavvuru ile Na - zizmin yeni nizam telâkkisi a - rasında şu esaslı fark vardır; Nazizm; Almanyanın siyasi, ik- isadi ve askeri hâkimi; tında, her törlü ini kaybetmiş milletlerden mürek- kep esir bir Avrupa; Mister E- den ise, müsavi haklara ve kül tür bakımından tam serbestiye olan, astır. hiribirleriyle anlaşan milletler - den müteşekkil hür bir Avrupa | istiyor. Mister Eden'in bu nutku, Im- paratorluğu müdafaa ve Nazi tahakkümünü yıkmak için &0 - nuna kadar harp eti fi ihtilâl tehlikesini önlemek isti- yen bir hükümetin, müdafaa et tiği prensiplerin esas ilibatizle kabul re kan dükmekte ısrar etmiye - ceğini ve Alman milleti laşmıya âmade bulunduğunu i- fade etmektedir . Mister Eden'in bu nutku ile alâkadar olarak, mebuslardan Mister Mander'in Avam Kama- rasında söylediği şu sözler de bu noktaj nazarı teyit etmekte- dir; “Alman milletini şana ikni etme- iyi ki, o bizi esaret altına almak istiyor, fakat biz om esaret altına “koymuıyacağız, Hitlerle sulh yapmak- tan dalma imtina edeceğiz Çünkü sözlerine itimat edilemiyecek devlet adamlariyle görüşmek faydastadır,,, S in zatında Alman şehirleri üzerinde büyük hava hücumları yapılmamasını da bu sözlerle alâkalı görmek müm - kündür. gibi harp heye - in uzama - smdan endişe edildiği, fakat ye- ni bir Versay sulhü ile karşı - laşmamak için harbe devamın zaruri olduğu cut olduğu anlaşılmaktadır. Mister Edi ve Avam Ka marasında beyanatla bulunan mebusların, dünyanın adalet esasları üzerine kurulacağı “Al manyanın da bu kuruluşta va » zifesi olduğu hakkmda © Alman milletine istikbali hakkında em iyet telkin edecek mahiyette - Ki Sözlerinin Almanyada derin rapnda yenl bir nizamın kurulma” gkisler yapması ihtimali pek sn zarari kılmaktidır.. Sulbün Çoktur teessüsünden sonra enternasyonal M. ANTEN Ücret en geniş temeller üzerine Ka çe mm - FL ". “beyaz kürecik- ye sayısı bazı hastalıklarda &- zalır, bir coğunda artar. Bu co- gala gecici olursa pek de ehem- Ky nl a : küreciklerin sayı man. onları meydana çıkınca hiç TI Pie ÖĞÜTLERİZ © Beyaz Küreciklerin Hastalıkları MİLE i, göz kararması, kulaklarda Male üksek uğultu. Ateş yi beraber insan y lur... Burun kanaması, etlerinden kan geli Bayan! gocuk yatağından dü Başka alâmetlerini say beki öylediği: lerden bir kaçı, al İbik çi, | meli, hekimi davet etmelidir. Bu hastalık bir kaç hafta sü- darına | dir. Za; Bir kaç gün süreni de va © zaman tabii pek şiddeti bir kaç ay sürer, Zi olmamakla mecbur 0. idrarda kan, cilt üzerinde pürpüre. Dil le birlikte e bekleme” TAN Haftanın Sakası - Bobstilokübik Mecmua - Yeni Bir Buluş - San'at Mihveri - Süt Ziyafetine Buyurun! Bohstilokübik Mecmua *G” isimli “Bobstilokü- k.. bir mecbuanm in- tişarı sayesinde, mevzusuzluk- tan kıvranan muharrirlere gün doğdu: Günlerdenberi, bermu- veni şiir, namiyle ortava en hezeyanları dile do- Bol bol verip, veriştiri. Buna kalırsa; “Ber. bulutlara benziyorum, Haberin var ms Ben bulutlara benziyorum?,. Kabilinden hezeyanlar sıralı. yan “bulut,, lardan, eski söhret- lerin kurumuş köklerine, be- reket yağmuru yağıyor; Cün- kü “yeni, olduklaıı iddia eden- lerin kısırlığı karsısında ümit- k duyan okuyucular, kuru. duğuna coktan inandıkları “es- ki.. söhretlere yeniden, ve İste- miye istemiye sarılacak kadar çaremiz kalıyorlar:Bunun içindir retleri besleyip dirilten gübre- Ve benzetiyorum. Fakat ben “ nın sayfalarını karıştırırken an ladım ki, “yeni, lerin “Bos- stilokübik,, zümresine mensup olan üdebanın (!) mensur asa- rını dolduran hezeyan muhav- vilesi ayni zümreye mensup şüeranın(!) manzum asarını dol. duran hezeyan muhavvilesin- den çok daha ağır, çok daha mütenevvidir. Bu itibarla, mi- zah mevzuu arayan meslektaş- lara, onları da gözden kaçırma- malarını İavsive ederim. Meslektaşlarım ! okumalarını tavsiye ettiğim bu yazılar sunda bir tanesi var ki, musiki hin ortadan kaldırılmasını isti- yen bir akıllıya kemali ciddiyet le cevsp verivor, ve diyor ki “— Bugün, musiki endüstri- si (0, dünya “piyasa,, (1) sında büyük bir mevki işgal etmek. tedir. Bu endüstri sayesinde geçinen insanların miktarı he- sapsızdır (). Bugün. bütün iş mü seferber olduğu halde, milyonlarla issizin mev- cudiyeti, beşeri dertlerden biri. dir, Ve musiki ortadan kalkar- sa, işsizler grafiğinde milyon- lara işaret eden muazzam bir Kelly Muhribinin İlk Macerası Gi £ önlerinde şiddetli dö- Rüşmeler oluyor. Adayı müdafaa için İngiliz donanma- sı canla başla döğüşüyor ve bu srada bir havli zayiat veriyor. Geçen gün battığı haber veri- len gemilerden bir tanesi de Kelly muhribi idi. Geminin kaptanı Lord Louis Mountbat. ten ile İngiltere Kral George kardeş çocuklarıdır, Son haber- lere göre Kaptan Louis de bu muharebede hayatımı kaybetmiş tir, Bundan bir sene kadar evvel Keliy bir macera daha geçir mişti. O zaman gemin'n kap- ba bu hâdiseyi şöyle anlatmiış- — “Geçen mayıs ayında sicak bir persembe günü idi. Kelly meyin dökmekte olan bir muh- rip filosuna kumanda ediyordu. Bizi muhafaza için üzerimizde ucun tavverelerden bir tanesi biraz ötede bir düsman denizel, tı gemisi bulunduğunu bildir- di. Keli ve Kandahar muhrip- leri filodan denizaltısını takip i- çin syrıldılar, Bir müddet sonra eyni tayya- re mayin dökmekte olan düs- man gemilerinin de göründüğü. nü bildirdi. Bunun üzerine biz takipten vazgecip ufukta göz - den kavbolmak üzere bulunan filoya iltihak ettik. z Bu işlerde saat on bucuk ol- muştu, Ortalık zifiri karanlık idi. Denizin gayet sakin sathında simdi kesif bir sis ta- bekası toplaniyordu, Yarım £9- at sonra ben kaptan könrüsün- den denizi © seyrediyordum. Ansızın denzin icinde bir cismin arkasında iz birakarak Süratle ilerlediğini görür gibi cidum. z Me Beklenmiyen İnfilâk üşünmeme vakit kalma » D dan müthiş bir infilâk oldu. Köprünün elt İarafından Yazan: Naci Sadullah yükselme görülecektir. Fakat zarsr bu kadarla kalmiyacak, ve bu eksiklik belki de, serma: yelerin terakümline doğru yeni bir adım teşkij edecektir. Hal buki, iktisatcıların kısmı aza - mı, bu birikmenin en büyük düşmanıdırlar, Velhasıl, musi: kiyi ortadan kaldırmak düsi cesinin dünya ikti icin ne kadar tehlikeli olduğu inkâr edilemez!,, Sanırım ki, bu iddianın orta- va atıldığı ana kadar hiç biri- niz, “musiki endüstrisi, nin “dünya iktisadiyatı,, nda bu de. rece mühim bir rolü olduğunu bilmiyordunuz... Çünkü sizde benim gibi ,, nin, “endüstri. mâna. sına “sanayi, den değil, “sana- vii nefise,, den mahdut olduğu kanaatindeydiniz... Maamafih eğer “musiki en - döstrisi,. (li varsa, ve günün bi. rinde bizim memlekette de in- kişaf ederse, eilmlemiz altm kıracağız demektir. Hiç de fe- na değil. *” * Yeni Bir Buluş: rami Safa da, dünkü ya- #ızını, galiba “Gün,, mec: muasında neşrolunmâk © Üzere yazmış, ve yanlışlıkla “Tasviri Efkâr, sütunlarında neşretmiş, Çünkü, beni hayli güldüren o ciddi (') yazısında. üstat, “Gün,, cülere de taş çıkartıy ve ezxcümle buyuruyor: “Namık Kemal tarafından yazıla Baişi şekva bana, derdi umumlidir Kemal, Kendi derdi gönlümün billâh gel- mez yadınat,, Beytini; . her mektebin her sınıfın, ber kışlanın, her dev. let dairesinin, her gazetenin, her evin, her ticarethanenin, velhasıl her binanın duvarına asalım: Bu beyti anlıyen hir sız çalmaz olur, cani öldürmez olur, hasis parayı sevmez olur, mağrur kendini beğenmez olur, çinde idi. Ön kazan dairesinde bulunan herkes o anda ölmüştü. İkinci kazan dairesindeki ve makine dairesindekiler güver - teye emri verilinciy» kadar va. ziteleri başında kalmışlardı. Bu era etrafımızı saran sis ve duman biraz acılır gibi olmuş- tu, Bizden çok uzskta olmıyan diğer bir muhrip “Bulldozu ya- nı başımızda belirmisti. Bu yardımcı gemi derhal bi- zi arkasına bağladı ve limana doğru yol almıya başladı. Beri tarafta biz gemide ağırlık ve- ren torpitoları, diğer yerinden çıkarılabilen ne varsa hepsini birer birer denize atıyorduk. Enkaz altından o çıkardığımız yaralıları emin bir yere kaldi- rıyorduk. Burada doktor da bir iki tane cep fenerinin ışığında bin müskülâtla onların yaralar rını tedsvi eliyordu. Ertesi sabah Kandahar da bi- ze iltihak etti, Gemideki bütün yaralıları ona naklettik. Bunu vapmak icin gemileri birbirine yenaştırmıştık. Bir yarım saat kadar böylece bir gemiden di- Herine yaralı taşımıştık, İşimiz henüz bitmişti ki, üzerimizde beliren iki düşman tayyaresi bizi bombalamıya başladı, Fa- kat bu esnada imdadımıza ye- tisen İngiliz tayyareleri | bizi ikinci api yağdan kurtardılar, Gemide 18 Kişi Kaldı şemle şii gün öğleden sonra iki ruvazör ve İki muhrip de bize iltihak etti, Akşam vak- tine doğru ölülere bir cenaze dıkça onları top steşiyle selâm- iyorduk. pi Böylece /kinei gün de geçmis. ti. Kelly gil daha çok Artık “her yana yatıyordu. GÖZÜME .$ İY Yazan: Sevim SERTEL yalancı doğruyu söyler, cahil o- kur, kör görür, dilsiz dile ge- lir!,, Görüyorsunuz va? Üstat, icti- mai, iktisadi, ahlâki, fenni, ab- bi bütün dersleri, bütün vara. ları bir cırpıda tedavi edecek sihirli ilâcı da buldu: O beviti, milletin boynunda bir müska gibi astınız miydi, her derdin devası bulunmuş demektir. Fa- kat maaleesf o meslekdaşımızın keşfettiği bu sihirli muskadan müstefit olamıyacağız: Çünkü nefesle, beyitle dert tedavi et- mek, kanunen memnudur, »x San'at Mihveri ün, Beyazıttaki Marmara Razinosunun Marmaraya bal taraçasında yapılan Sâ- mimi bir toplantı gene ressam- larla, genç muharrirleri bir araya gelirdi... Onda bulunmak sayesinde, zaman zaman Yaşlı muharrirlere sataşan genç mu- harrirlerden hiç olmazsa bir kısmını şahsen tanımak fısatını kazandım, Ve bu suret - le onların, ara sira ortaya çıkip, yaşlı müharrirlere: “— Siz artık çekilin: Yerle. rinize biz geçeceğiz!, Demek cesaretini nereden aldıklarını da anladım, Çünkü gördüm ki, bu iddiada bulunanlar kalaba- Uktırlar. Ve bu kalabalığı teşkil edenler de, güçlü, kuv - vetli gençlerdir Bu itibarla, yağlı meslek- taslarıma helisane tavsiye ede. rim: Bir gün yeniden (aarruza uğrarlarsa, eskisi gibi şiddetli cevaplar vermesinler, ve genç miuarızlarinin, kalemden ba$- ka bir taarruz silâhı kullan. mamak insafını göstermelerine şükretsinler; Zira ben şahidim ki, genç muharrirler, kalemleriyle bece. remedikleri “istihlâtı, , zorla ba. sarmaya kalkışırlarsa, eski mu harrirleri “al aşağı, edebile- cek derecede kalabalık ve gür- hangi bir dakikada batabilirdi. İşte bu esnada yine müthiş bir bombardımana uğradık. AL lahtan hiç bir isabet vaki ol- madı, Gemiyi bastan asağı bo- altın yalnız 18 kişilik bir mü- reltebat İle bıraktım, Bir müd det de bu vaziyette ilerledik, Derken yakında o iki denizaltı bulunduğunu haber o verdiler, Muvakkaten o 18 kişiyi de Bulldoğ'a naklettik. O gece bütün gece Keliy ter kedilmiş bir vazivetle kaldı; dalgalar üzerinden gelip geç- tikce artık bu sefer gitti diye biz heyecanlar geçirdik. Diğer gemiler o geceyi Kellynin et- rafında nöbet bekliyerek (o ge- girdiler. Ertesi sabah 18 tayfa gemive döndüler. O gün aksa- ma kadar gayet yavaş Yol al- dık. Müteaddit defalar düsmen bombardımanına uğradık. Kel- Iy de elektrikler islemediğinden topları | elle işletmek icabedi- yordu. Dördüncü gece de cok az yol alıyorduk, Bu 18 kisi sayesin. de Kelly güçlükle ilerleyebili- yordu. En nihayet pazartesi Sabahı yarısından fazlası suya gömülmüş bir halde, hani a- deta can çekişe çekise Kelly'yi limanu sokmiya muvafifk ol - duk.,, İşte 1940 senesi mayısında geçirdiği bu maseradan» sonra İngiliz muhribimKeliy ota - mir edilmişsliye Sirli apinyond ni Be madonddan. muvaffakıyetle kurtulan Kelly ve kaptanı bugün ikinci bir mücadeleden sonra dünyadan Toprak Tedavi Eder Merw vesilelerle İngil. büzdürler., Hem üştelik unutulmasın ki, onlar, dünkü toplantılarında, genç ressamlarla el birliği, iş birliği elmiye de karar verdi ler: Biz bu ittilaka “san'at mih veri,, adı verebildik. Simdi siz| bu hakikati, yaşlı muharrirle- re söyleseniz, dudak bükecek - lerdir. Onlara sorarsanız, ves. samların san'at mihverine ilti - hakı, büyük bir endişeye mevzu değildir: Çünkü ressamlar, bu yeni “mihver, in olsa olsa, İ- talyası sayılırlar... Fakat bana sorarsanız. dün temeli atılan “san'at mihveri" ni, öyle yabana atılacak bir kuvvet saymıyorum. i Nitekim, dün onların mütte- fikan verdikleri kararlar, her yaşlı muharririn midesini bur landıacak derecede ehemmiyet- lidir... Ve o kararlara göre vas- muharrirlere yapılacak veni sr Han bir gün bütün oğullarını ve ailesini ça Bırtmış.Tirkeşinden bir ok çıka mış, kırmış, İki ok daha çıkar. mış onları da kırmış... t nihayet sekiz oku kırmış! Bu se. fer tirkeşinden bütün oklür; çı karmıs, bir araya getirmiş ve ki. Tamamış. Ol sonra birden söyle söylemi — Oğullarım! Hepiniz hu ok. ler gibisiniz. Eğer birleşmezse- niz benim teker teker, hattâ | ter, cifter kırdığım oklar gibi si- zi kırarlar ve mahvederler; bir. lesecek olursanız. sizi hiç bir. kuvvet kıramaz. Hic bir düsman laaruzlar “yıldırım herbi,, biçi. | sizi mağlüp edemez. Bir tehlike minde olâcaktır... hissedip birleşmenin faydası vok- e tur, Daima birlesik halde bur ea N Tunmalısını?. Kalbinizden ihtiras. Süt Ziyafetine buyurun / İları atacaksınız; içinizde en eh- —— ——— | liyetli olanı, baş taniyacaksınız.. g yine dünkü top “İ Onun etrafında toplanarak âde iğ lantılarında o verdikleri| ta tek vücut olacaksınız. bir karara göre, yakında, Genc buna deir bir hikâye anlataca- ressamlar, ve genç muharrirler | zam; vi srasında ciddi bir müsabaka Va pılacak ve bu müsabakada kay- bedenler* kazananlara bir “süt, ziyafeti çekecekler... Ben, kendilerinden, zivafet- te ikram olunacak icki olarak sütü seçmelerinin sebebini sor- dum: “— Biz, dediler, “yeni, ol- mak iddiasındayız. Halbuki, muarızlarımızdan bazıları bize verdikleri cevapta: “.— Siz, divorlar, bizim icin: “Yaşlı, diyorsunuz, Halbuki, sizin aranızda biz yaşta bir cok kimseler var. Bu vaziyet bü- yük iddianızla garip bir tezat teskil etmiyor mu?,, İşte, biz, bu ittihamı kiymet. ten düşürmek için, bundan böy Je mümkün mertebe o mebzul miktarda süt içeceğiz. Çünkü onlardan çok “yeni”, ve çok “genç,, olduğumuzu isbat ede- bilmemiz için... oAğızlarımızın süt kokması lâzım!,. Eğer bans sorarsanız. genc san'atkârların birbirlerine süt ziyafeti oçekmelerinin hakiki sebebi bu değildir. Ve onların bol bol süt icmiye karar ver- melerinin sebebi, yaslı muhar- rirlere karşı açacakları şiddet- li mücadelede, mümkün mer- tebe : kuvvetli olmak arzusu'- dur. Bu b yaşlı e lerim, R ei ine “İmmun en kuvvetle hüküm süre Xi deliğe girmek istese bu muh- telif basların biri bir tarafa, di. geri öbür tarafa çektiği için bir © türlü maksadına muvaffak ola - maz ve nihayet dışarıda soğuk” o (| tan donar, kasr. Ayni zamanda tek baslı, fakat cok o kuyruldu diğer bir yılan yine öteki gibi soğuklan korunarak canını kur- © tarmak için ilk rasgeldiği deliğe girer ve kuyruklar dn onu takip © ederek ölümden kurtulur, i Cengiz Han, ailesinde temin etmek istediği birliği tesise muvaffak olmuştur. Bir tek ba. sın kumandasiyle kurulan “bu dünyanın en büyük İmparator. luğu, uzun müddet payidar ol. du. Bütün İmparatorli mute lak surette hükmetmek de veraset yahut “büyük. sulüne riayet edilmezdi. le sırf intihaba bırakılmıştı, Fa- © 5 kat baş bir kere intihap edildik. o | ten sonra Cengiz Hanın bülün | nüfuz ve İktidarına sahip olmuş. a , gözlerini dört acsınlar: Çünkü, genc rakinleri, birbir. | düğü yerler istilâ sahalarıdır!. lerini. kuş sütü ile beslemiye vin A (Evvelki günkü Bühlül'e ait fıkra | münasebetiyle Aksam ni- zin “Demeli, Dememeli., sütümü da “Bühlül dememeli, Behlül de. meli,, deniliyor, “Bir elde mer | tevsiz diğer elde eli mi aramağa kalkışınca biraz kav; bilmek zarureti vardır. Böyle salâhiyettar kalemlerin de arap- çada fa'lul vezninde kelime ol, $ madığını ve bütün bu vezinda İ kullanlan kelimelerin fu'lul vez. ninde olduklarını bilmeleri ikti. & za eder, Meselâ arı ge- ij len zünbur'u böyle doğru yaz. & sak onur da zenbur olduğu id-5 dia edilecek ve bu suretle kos | yapalım derkön göz çıkarılmıs 5 olunacak, Çalskalem tashih ten | evvel biraz dikkat buyurulsa fe ne olmaz sanirim.) ği Gönüllü Hasta Bakıcı Kursları Yardım Sevenler Cemiyeti gö. $ rede yeni çıksan bir sanatlen haber vereceğim. İktisadi va- ziyet dolayisiyle toprağı islah etmenin her zamandan daha mühim bir safhaya girdiği bu sıralarda Ziraat Vekâleti yeni bir büro tesis etmiştir. Adi toprak doktorluğu olan bu büronun basınada bu isin ü olan 47 Yyaşların- da Arthur Denis isminde bir ziraat mütehassısını getirmis” lerdir, Bu adamın vüzifesi iyi mahsul vermiyen toprakları, 6. kinine kur veya böcek düsen tarlaları tedavi etmektir. © Arazisinde bir aksaklık gö- ren, hastaya doktor cağırır gi- bi toprağının derdine deva bul. mak istiyenler de Mr. Denis'e müracaat edecektir. “© Hükümet bu işe o kadar cok ehemmiyet vermektedir ki; a razileri. düzeltmive müsait ol duğu halde sadece ihmal ve doktora haber vermemek vü. zünden azami mahsul almıyan. ları cezalandırmaktadır. * Dosya Müdürü Roger Çin istilâs esnasında Paris polis müdüriyeti tiril o'na mi son zararlar | üni son ne duyulmuştur. 2 Roger'in hikâyesi Parisin ie! ve Fakat en mühim dosyalat muhakkak ki polis dosya şefinin elinde idi ve işte bunları almıya geldikleri zaman hayal sukutuna a rdı. Zira, Roger Lan- vA Vilâyet hududu dahil a) zalardan bir kısmı bei üzere seçti;

Bu sayıdan diğer sayfalar: