. Yazan: ULUNAY Reyhan bafırmamak için pan - domima oynıyan artistler gibi e- iyle kapı tarafını göstererek cın- ırak işsreti yaptı. Andelip Sağır olduğundanberi bir tecessüs me- “rakıma kapılmıştı. Beraber kapı- ya gittiler. Gelen belediye reisi idi, Uzun diya konuştuktan sonra Reys hana malikâne sahibesinin müsa. edesiyle Oburasının hükümete “borçlanılan vergi mukabilinde öksüz çocuklar icin belediye ta. rafından İşgal edileceğini anlattı. “Harap olduğunu bildikleri köşk yine şehir barafından tamir edi- ecekti, malikâneyi Ay başına kadar belediyeye teslim etmeleri lâzım geliyordu. © Reyhan için bu bir felâket ti. Belediye reisi gittikten onra birden yüreğini saran ye- le birisine derdini dökmek iyacını hissetti, Mütemadiyen; — Ne olmuş? Ne olmuş? Diye oran Andelibe: , — Ne olacak? dedi. Bizi soka- No: 79 Mivobaların, banyoların ağırlığ.| Kadın Getirtilecek na tahammül edemiyecekti. Son- râ ikinci k: bakir takımlariy- le dolu büyük bir anbar vardı Onu, merdivenden indirmek en basit düşünceli bir adam için imkân haricinde olmasına rağ - İ men mal hırsı ikisinin de gözle- rini öyle bürümüştü ki bunu bo- Saltmağa bile lüzum görmüyor- lar onu kuş gibi hafif görüyor- lardı. Evvelâ ufak esyayı kaldırdılar. Ondan sonra biraz ağırlarını mer divenin tütün gibi dökülecek de recede çürüyen kisımlarına faz- la bindirmiyerek, aşağıya aldı- lar. Kırılacak gibileri pencere- der. bahçeye attılar. Bütün gün calıştıkları halde daha geride bir cok esya kalmıştı. Revhanın gözü büyük ambar- da idi. Bağırarak: — Andelip! Dedi. Ambarı be- raber iterek ikinci katın merdi- Veninin başına getirelim. Ben a- sağıda dururum. Sen yukarıdan itersin ağır ağır aşağı kavdirırz. atıyorlar, — Burada mı yatıyorlar? Reyhan derhal cevap vermedi. İç sıkıntısiyle Andelibe uzun u- baktı.; ondan sonra heceleri tane telâffuz ederek var kuvvetiyle bağırdı: — Bi..zi.... 80..,kâ, Bat: t..vor..lar! © Andelip gözlerini hayretle aç- © — Ya! Dedi. Nereve gideceğiz? — Bilmem. Evvelâ eşyamızı toplıyalım. Buradaki her sey, 2- mıza mahsuben bizim Ondan sonra bir ev bulu. . Başımızın çaresine bakarız. “Bütün bu sözleri elleriyle isa- ederek anlatıyordu. “ — Daha ay başına kadar va- kit var. Hepsini yavaş yavas top- ir, bir kamyona doldurur. alır Rideriz. Ne yapalım? Evvelâ ahir dairesini toplama- başladılar. İğneden ipliğe ka- hiç bir seyden vazgecmiyor- Iı Bir eskicinin en aşağı fi-! tla almakta tereddüt edeceği masaları, delik kovaları mal birertarafa yığıyorlardı. rr ** götün ayırdıklarını götür - mek icabetse bir değil beş myon yetişmiyecek ve en aşağı odalı bir ev tutmak lâzim ge ecekti. Günlerce çalıştılar, Ka- 1 #utmıyan dolapları, içi hır- vat dolu sandıkları, yalnız arına, kendi hacimlerinden ni, otuz misli büyük şeyler an karıncalar gibi çekerek, rek, yuyarlıyarak âhir- ların avlusuna yığdılar, İkisi de unluktan yerlere uzanıyor - lar, biraz dinlendikten sonra yi- he bu kırık dökük şeylere saldı orlardı, Ahdelibin yüzü siyrıl- Reyhanın sağ ayağının baş ağı ezilmişti. Çivilere takıl tan İkisinin de zaten yırtık lan üst başları şimdi lime lime ilmuştu. Ahırın yarım kapısının den iki inek bu acayip ta- nayı meraklı gözlerle seyre- ırlardr. Ahır dairesini tamamen boşalt- » Şimdi sira büyük köşke ni Asıl müşkülât orada acaktı. İşe sarılmadan ev- bir tarafla bıraktıkları şilte- nde üç gün dirlendiler. Za- n kımıldıyacak halleri kalma - tı, Biraz kendilerine gelince snahtarları alarak büyük köşke diler. Camekânlı dış kapıyı aç- ır, holün de kapısını açar aç- harap köşk rütubetle karı- ağır bir küf kokusunu, bir hasta nefesi gibi yüzlerine üfle- Köşk ahçı Mehmedin ziyare- tinden sonra daha ziyade çök- müştü; tavan üç yerinden çatla- yan duvarları başında fazla taşıyan bi rihtiyar sirtı gibi mburlaşmıştı, Rüzgâr kapıyı ii Zaman tavandan iri bir Parçası, yüksekten atılan 15- bir çamaşır sesi çikararı döşemeye düştü ve dağıldı. © Zemin katındaki eşyanın bah- çıkarılıp yığılması bir gün dü. Kumaşları parça parça ol- i koltukları, kanapeleri, rütu- betten yer yer çürüyen parkele- rin üzerinden kaydırarak iki ka- madi açık duran camekânlı kapi d: rlardı. pi Birinci kata başlamadan iki n daha mola verdiler. Fakat bu müddet zarfında dinleneme- çünkü $imdi ikisine de ve- n gelmişti. Büyük köskte bu- dukları zamân ahırlar tarafin- wlıya yığdıkları eşyayı hir- ların çaldıklarını zannediyor - ve her seyi birakarak kosa bakmağa gidivorlardı. Bu günü büyük kösk ile ahirlar esi 2 mekik dokumak- Tir. Onu aldıktin sonra üst tarafı ko- lay olur. Andelip bir kısmını aynen, bir kısmını da karine ile anladığı bu söze tecrübe sahibi bir hamal edasiyle; — Reyhan efendi! Dedi. Böyle yapacağımıza İple bağlıyalım. Merdivenin parmak'lığına rarak yavaş vavaş O kaydıralım. Çünkü ağırdır. Zaptedemeviz. Reyhan bu fikri doğru buldu. İkisi de ambarın arkasına geçe- rek bütün kuvvetleriyle ite ite merdiven başına kağar sürebildi. ler; kolaylık olması için ilk ke- demelere doğru muvazeneli bir surette meyilleştirdiler, Rey - han: — İpler nerede? Dedi. — Bahçede büyük koltuğun yanında... Andelip Reyhanın sesini işit - memek endişesiyle pencereye doğru gitti. Reyhan ipleri bule- marnıştı. Başını kaldırarak ba — Dediğin yerde yok! Andelip: — Ben oraya koyduğumu zan nediyordum. Dur! geleyim de bulayım. Merdivenlerden indi. Bahçeye cikti. İpleri camlı kapının yanın- daki sarmaşığın dibinde buldu - lar. Reyhan, merdiven parmaklığı nın bu ağırlığa dayanıp dayan miyacağını düşünüyordu. Hole girdiler. Reyhan eli ile ipin kan. galını çözmeğe çalışıyordu. İki si de tavanın sivası dökülen nok- tasmın altında bulunuyorlardı. Reyhan ipin düğümünü eile - riyle açamadığı icin düğümü dişleriyle çözmek üzere ağzina götürdü. “Tam bü sırada ikinci katta bir gümbürtü oldu. Merdivene me - villi bir surette konan ambar kendi kendine kayarak merdi - venden yuvarlandıktan sonra bü- tün ağırlığiyle birinci katın 60- #asına inmişti, köşkün catlak ve hasta duvarları bu ağır dar- beyi taşıyamadı; bütün bina toz İlk Hasta Bakıcı ın Öğretmenler İKursu Başladı Kazalardan da Üçer Yardım sevenler cemiyeti, gö- müllü hastabakıcı o kurslarından bütün kazaların İstifade edebil mesini temin için dün bazı karar İar vermiştir. Verilen kararla- ra göre; şimdilik Şile, Kartal, Yalova ve Silivri kazalarından üçer kadın celbedilecektir. Bu kadınlar hastahanelerde hususi odalarda yatıp kalkacak ve gün. düzleri hastabakıcı (Okurslarpa devam edeceklerdir. Bu kadınlar kursları ikmal ettikten sonra geldikleri kazalara gönderilecek ve oradaki ihzari kursları ida- reye çalışacaklardır. Diğer taraftan tıp fakültesinin 140 kız talebesinin ilk hastabakı- cı öğretmen kursuna kayıtlı o - anları dün “hastabakıcı mekte- bi,, nde ilk deslerini görmüşler- dir. Bunlar pasif korunma ve has. tabakıcı mevzuları üzerinde beş gün muntazaman ders görecek- lerdir. Bu ilk öğretmen kursu bit tikten sonra tıp fakültesinin tali sınıflarındaki kızların okursları başlıyacaktır. Konferanslar Yardım sevenler cemiyetinin neşriyat kolu ile teşriki mesai e- dön Basin birliği mensubu ka- dın muharrirlerin ve Halkevle- rine mensup kadın hatiplerin be lediye hudutları için ik larda vermekte oldukları kon - feranslara dün de devam edil - miştir. Muharrir Suat Derviş dün gece Beşiktaş Halkevinde hastabakıcılığın oöhemmiyeti ve kadınların cephe gerisi faaliyet. lerinin vatana kazandıracağı fay- daları tebarüz ettiren bir konfe- rans vermiştir. Bu akşam da Şüküfe Nihal Beyoğlu Halkevin- de ayni mevzu üzerinde bir kon- ferans verecektir. Romanya İle Yapılan Yeni Ticaret Mukaveleleri Ankâra, 20 (TAN) — Romanya ile aramizda mevcut ticaret an. laşması hükümlerine göre Ro. manyadan Türkiyeye petrol ve| TAN Polis Mektebinde Mezunlara Merasimle Diplomaları Verildi. Dün polis mektebinin 54 üncü devre mezunlarını verdiği gün- dü. Bu münasebetle oTak. simde ve Yıldızdaki mektep binasında merasim yapılmış, bu sene mezun olan 236 talebenin diplomalar; tevzi edilmiştir. Saat 10 da önde süvari ve mo tosikletli polisler, arkada meri. sim elbisesi giyinmiş yeni me - zunlar, olduğu halde büyük bir alay halinde Taksim Cümhuriyet meydanına gidilmiştir. Burada hep bir ağızdan İstiklâl marşi okunmuş, mektebin birincisi Ca- hit Akhan tarafmdan heyecanlı bir nutuk söylemiştir. Bunu yeni mezunların and iç. me merasimi takip etmiş, âbide- ve çelenkler konulduktan sonra Taksim, Gümüşsuyu ve Besik- taş yolu ile mektebe avdet edil. miştir, Yıldızdaki merasim Başta vali Lütfi Kırdar olmak üzere İstanbul komutanı İshak Avni Akdoğan, örfi idare ku - mandanlığı nâmina kurmay bas» kanı, parti idare heyeti reisi Re. sat Mimaroğlu, vali muavini Ahmet Kınık, emniyet müdür vekili, Aslan Korkut bülün kay- makamlar, emniyet şube müdür- leri saat 16 da polis mektebin. de toplanmış bulunuyorlardı. Merasime ilfaiye bandosunun çaldığı istiklâl marşı İle, mektep bahçesindeki şehit polis âbidesi önünde başlanmıştır. iklâl marşından ve bayrak çekme me- rasiminden sonra mektep müdü- rü Ahmet Demir, âbidenin kai. desi üzerine çıkıp şehit polisleri hürmetic selâmlamış ve bir pu- tuk söylemiştir. Nutku takiben, son defa Pera- palas hâdisesinde şehit düsen i- ki polisimizin isimleri âbidede- ki diğer şehitlerin isimleri altına müdeni harflerle yazılmıştır. Bu esnada bando matem havası çal- mıştır. Mektev birincisi Cahidin irat | gir. müstekatı ve Türkiyeden Ro- manyaya pamuk ihraç edilmesi hakkındaki mukaveleleri Roman. yada imza etmiş olan petrol 0- fisi umum müdürü Talha Sır buncunun reisliğindeki (o heyet, memleketimize dönmüştür. OÖ- ümüzdeki günlerde mal mübs- delesine başlanacaktır. msanın Almanya ile gn- laşmasma muhtelif se- bepler gösteriliyor. İkinci bir harbe sürüklenmek istemiyor, işgal altındaki Fransa, M Petain hükümetini de tazyik e- diyor. Açlık, sefalet, issizlik karşısında, Almanya ile anlaş- maktan başka bir çare bulamı- yor. Mihvere el verip, eski im» paratorluğuna sahip olmak ü- ve kireçle karısık beyaz bir du- man içine gömüldü! A AE kısmında yem za - ırı gelen inekler yarım kapıdan başlarını uzatarak böğü- rüyorlardı. Yıkılma sesini işitip bir tehlike çığlığı koparan genc bir horos şimdi gübre yığınında bulduğu bir solucanı gağasında kıvrandırarak tavuklarıni çağı - riyordu. Harap kösk. senelerdenberi o- nu seven ve onu bekliyen bü iki zararsız baykuştan ayrılmak iste memişti. — BİTTİ — ULUNAY «x | Mahkeme İnzıbatını Bozan İki Kişi Tevkif Edildi Niyazi ve Mehmet adinda iki otobüscü dün bir otobüs dava- sından dolayı gittikleri dördün. cü ticaret mahkemesinden çikar- meselesinden aralarında kavga çıkmıştır. Otobüsçüler o kadar gürültü etmişlerdir ki mahkeme muvakkaten faaliyetini tatil et. meğe mecbur olmuştur. Bu &s. nada polis kavgacıları yakalamış ve cürmü meşhut mahkemesine vermişlerdir. Sultanahmet bi- duruşması yapılan suçlulardan her ikisi de mahkemenin intiza- mını bozduklarından birer ay hap se olmuşlar ve derhal larken yalanci şahit dinletmek! rinci sulh ceza o mahkemesinde| midiyle, Avrupada yeni nizamın kurulmasında rol alıyor, Hepsi mümkün. Fakat Fransanım Al manya İle anlaşmasının daha mühim bir sebebi vardır ki, ha. diselerin muammasını çözmiye yarar, V>» de Hitler iktidara ge- lip, teeavüzi plânlı cığa vurduğu zaman, Fransa, İngiltere ile beraber tehlike kar- şisında idi. İngiltere, Almanya- Bin arzularını istmin, harbi kendinden | uzaklaştırmak için, Hitlere fedakârlıklar yaparak harbi Sovyetlere tevcih etmek siyasetini takip ediyordu. Cham berİain'in siyaseti dörtlar pak- fı yapmak, Fransızların Sovyet- lerle, Çekoslovaklarla anlaşma. sını bozmak, Fransadaki halk cephesini dağıtmak, Milletler Cemiyetinin müsterek ve müte- * * a mma ama li 1 bir çok milletleri feda etmekti. Fransa bir çok de. virler, kesmekesler gecirdikten sonra bu siyasete yanaştı, Almanyaya * * iransayı bu siyasete sevke» den dahili huzursuzluk” ları idi. Fransada komünizm ha- reketi kuvvetlenmiş, ihtilâl ha bugtin, ha yarın patlıyacak bir hal almıstı, Fransız bi bir taraftan komünizmin tazvi- ki altımda, bir taraftan Fasiz- min tee, karşısında idi. Ha- rici tecavüzden ziyade ihtilâl den korkan Fransız burjuvazi. BER YAYI ettiği bir hutuktan sonra Vali Lütfi Kırdar, İstanbul Kuman. danı İshak Avni Akdoğan ve parti idare heyeti reisi Reşat Mi- maroğlu diplomaların © tevziine başlamışlardır. Merasimden sonra hazırlanan büfede davetliler izaz edilmiş- lerdir. Fransa, Almanya İle Niçin Anlaşıyor? Yazan: Sabiha Sertel kurtuluş şemmesi buluyorlardı. Alman Faşizmi ile anlasarak, Fransada kurulacak totaliter bir devlet kendilerini parlâmante- rizmin, komünizmin tazyikin. den kurtaracaktı, * * ger..... lendin - Lavs) gibi koyu mürteciler, Derio, De Ta Rogue gibi koyu faşistler, Fran- sız bankası, büyük san. Tarı, sağ fırkalar bep te birleştiler. Sos; grupların tazyiki altında gös terdiği aciz, idraksizlik, halk cepbesini müttefiklerinden ayırdı, Fransa bu tecerrit sivaseti içinde Av- rupadaki nüfuzunu kaybetti. Daladier, Chamberlain oMüni- eh'e gittiği zaman, İtalyan, Al man orduları İspanyada yerleş. mis, Avusturya Reieh'e tâbi ol- muş, Çekoslovakya boğazlana- cak bir koyun gibi Münich kon- feransı masasına oyatırılmıstı Daladier, bıçağını Çekoslovak. yanın bağrına sokarken, Fransa- nin Avrupada en müstahkem kalesini, Fransanın emniyetini, Avrupanın sulhünü boğazladı- ğını anlamıyor muydu? GE ilinieh'ten muzsffer dön- düler?.. On beş sün son- ra Bitler orduları Cekoslovak hududuna dayandı. Runa rağ- si, Faşizmde kendileri icin hir men Fransadaki sağlar, burju. zayıflattı, Fransavı hâlâ Ya Sima Ne Demeli ? Yazan: Naci Sadullai Te esham sahiplı zengin o oluyor!..., vet... Akşam gazetesinin, evv ki gün, “Vichy,, deki Tass sir sının verdiği bir habere koydu Sayek kal. Bu serlevhayı okuyanları, € rin bir hayret duymakta hak bulamazsını Çünkü Moskovada esham si bipleri türediği iddiası, bugü kadar, Sovyet rejimi aleyhin yapılan propagandalar serisi dahil rivayetlerden maduttu. Sovyetler, bu iddiaya cev İ vermek lüzumunu duyduk! takdirde diyorlardı kiz “— Bizim hütün servetimizi her Sovyet vatandaşmın sene siz ve müsavi hissesi vardır: m aksini iddia etm “Akşam, refikimi |o serlevhasına göre, Sovyet hakkındaki iftiralar tahakkuk Vali, diplomaları tevzi ederken Mezun olan polisler Mezun olan polisler şunlardır: Tahir Ünver, Murat Ülgentay, Şük-| rü Aler, Cemal Mazlum, Zühtü Soy- kan, İsmail İsi, Süleyman Erdemir, Halil Öztürküm, Vasıf o Kandemir,) Mustafa Kamer, Mustafa © Demirci, Mehmet Kulaç, Etem Altuğ, Cemal Çetinbaş, Fevzi Aytaç, Safer Düzel, | Hilmi Akdağ, Niyazi Dizdar, İlyas Ak- soy, Aziz Böke, İsmail Yılmaz, Sub- ri Evren, Hilmi Gezek, Yusuf Kah- ve, Naci Büyükarman, Mehmet Dinç- ten, Hamza Tekin, Ziya Ok, Şehmuz Çetin, Ahmet Salman, Cahit Akhan, İbrahim Ergen, Fahri Dalman, Dur- san Diribaş, Hamdi Çiftçi, Hikmet Sayılgan, İbrahim Gözey, Eyüp Karu, Remzi Uzunhasan, Ekrem Aybars, Re- cep Ücvet, Ali Aksoy, Faik Çelik, Ab- met Aslım, Hasan Bozkurt, Necati Yazıcı, Ebuzer Yücel, Hüseyin Pa- ker, Mehmet Aydınlık, Sükrü Orak, in Türeci, Yusuf Çakmak, Emin , Hüseyin Yücel, Hall Küçük- oğlu, Şükrü Dilek, Tabir Karasilley- man, Faik Özdemir, Suat Emekçi, Selik Köroğlu, Mehmet Yener, Mus- tafa Çıkıt, Nebi Zırhlı, Mehmet Cen- Mehmet Günay, Mehmet Özen, Za- ter Necipoğlu, Ahmet Soycan, Meh- met Tafhoğlu, o Müzalfer Gökmen, Kemal Talay, Azmi Kütüval, Ibrahim Oğuz, Hasan Yanık, Hakkı Ozmuzrak, Mitat Demir, Ziya Bahadır, Hak- kt Ertunç, İhsan Dinçer, Mustafa Gedik, Lütfi Doğançay, Al Kasap, Ali Ünlü, Kuddusi Öcal, Niyasi Dal- vazi, mürteciler elele vermiş, halk cephesini, Fransanin en bilyük emniyet supapını parça» lamak için, City'nin, Fransızi bankasının emriyle Fransız vah detinin üstüne saldırdılar. Fran- sa resmen Çekoslovakyaya, bir bücuma uğradığı takdirde yar»; dım etmiyeceğini bildirdi. "çe koslovak - Fransız, o Sovyet - Fransız ittifakları, Milletler Ce-; miyetinin bütün milletleri, te- cavlize karşı müşterek emniyet ve mütekabil yardımla garanti eden bu heyulânin gözleri ö- nünde yıkıldı. Fransa o gün, Hitlere sarkta hareket serhesti- si vermek şartiyle Çekoslovak- yayı ve menfaatlerini feda etti. * * | Hitler, Sovyet Rusya ile anlar! tıktan sonra, Fransanın, Cham.j! rından saray yapan köylü kızan)! hayalleri gibi kırıldı. Harp ken.) dilerine teveccüh etmisti. Bul vaziyet karşısında dahi Fransa.j Fransız vahdetini bozmakl! icin elinden geleni esirgemiyor du. Fransada komünist fırkasını|! kapattılar, Komünistleri tevkif) ettiler, halk cephesine mensup) dahili ve sınıf kav” galarını yapmakla meşguldüler Fransa düşmanla çarpışarak mağlöp olmadı, Fransa içinden) mağlâp oldu. Dün Münieh'te. Fransız İm di tine Fran: de ayni maksatla, kurtuluşu fa- e için Ar manya anl or, mit tefiklerine karsı muharip vazi- yefine geçiyor, Mareşal Petain". in dediği gibi, yeni nizamı kur- mada âmil oluyorlar, Çünkü Fransayı kurtarmazdan evvel Fransız burjuvazisini kurtar mak lâzım. la m ki yan, Osman Gökdemir, o Abdullah Güvenir, Lâtfi Kapar, Mustafa Taş- pent, Mustafa Diker, Süleyman Küçük- tepe, Kemal Emre, Asım Güney, Ra- sim Gönül, Reşat Özen, Şakir Özsey, Hasan İnce, Muharrem İnanç, Nedim Tarhan, Hüsdyin Gürler, İsmail Ya- man, Sakir Can, Salâhattin Deniz- han, İbrahim OAkalm, Zeki Ayter, Feridun Demirbilek, Nerettin Kade- moğls, Hüseyin Par, Hüseyin Kay- nakçı, Kemal Özelen, Turgut Meriç, Mustafa Fırımcıçil, Ali Rubi Aşar, Sabit Canateş, Muntafa Kanat, Hak- kı Targay, Bahattin Demirçin, İh- san Özerkan, Hasan Coşkun, Zühtü Çağlıyan, Şevket Tekin, Yaşar Tuz- ca, Menmet Tezgâh, Ahmet Gümüş, Zekâi Güldü, Ali Onat, Kasım Tır- han, Sabri Dağ, Ziya Koter, Hamdi Özkük, Mustafa Tunçal, Orhan Özalp, İrfan “Tekin, İsmali Vardar, Melih Kartalpençe, Necati Tekin, Sami Ol- tulu, Ahmet Eren, Sabri Atillâ, Na- sim Dündar, Mustafa Aydıner, Hilmi Tekeli, İhsan Sümer, Mehmet Ak- marş, Fehmi Oral, Şemi Güvendik, Hamdi Aker, Seyfettin Türer, Os- man Aktuna, İbrahim Özen, Mehmet kod lsee Ana Hali Çağ» Yayan, Habip Yurttürk, Yunt ÜTKer, Niyazi Dinçaslan, İbrahim Kazan, Pus at Kocaçimen, Şuayıp Sağnak, Faik Posbıyık, Mehmet Demirel, Rüknet- tin Sener, Memiş Özbakır, Sabri U- mutmaz, Zeynel Çetin, Abdullah Kursl. tepe, Emin Güler, Fahri Ü: Mehmet Öner, Fazıl Özet, (Os Atak, Muhittin Özeler, Resat Konuk, Cemal Demir, Hüseyin Aktuna, Şabin Karaerkek, Salim Gücyrten, Ahmet Cebi, İszet Atasever, Ömer Gürman, Mustafa Erkan, Ahmet Öztuzcu, Ismail Akalın, Tehir Verdi, Kemal Sün- netçi, Nuri Köksal, Hasan Ba, Hü- seyin Öztürk, Ahmet Ongur, İsmail Özcan, Cevdet Yazıcı, Etem Ertekin, Ömer Dinç, Hakkı Açıkgöz, Musta- fa Yürük, Hüseyin Özgül, Fethi Me- riç, Ahmet Eğmez, Kârm O Kork- mar, Yusuf Kaygurar, Mehmet Sari» ca, Hüsnü Şirin, Mehmet Çakır, Re- cep Esingen, Yaşar Yavuz, Remzi Alpdündar, Cemal Uygun, Kâzem Kubilây, Hakkı Gören, Fethi Önay. Hüfnü Çetin, Hakkı Özkartal, Abi- din Özak, Şaban Ünlü, Veysi Özcan, Ahmet Tutal, Mehmet Kazak, Meh- met Bağdemir, Seyfettin o Helâkü İbrahim Giray, Eami Erdoğan, Meh met Şenel, Ahmet Öirşen, Süley- man Uygun, Ülvi Dumanlar, Hüseyin Sandıkçı, Muntafa Oraltay, Şemsi AY- gökçe, Hakkı Heper, Ahmet Tuna, Kârm Yapıcı, Ali Gönenç, Hüseyin Yozgatir, Lâtfi Girgin, — MÜTEFERRİK: Demir Malzeme Teklif Edildi Bir Rumen firması dün bele. diyeye müracaat ederek sular ve tramvay işleri mi ikleri ile fen işleri müdürlüğünün bütün ihtiyaçlarının döviz mukabilin - İ de veröcekleri demir malzeme ile karşılanabileceğini bildirmiştir. Belediye bu müracaat üzerine ihtiyaçları demir malzeme üzerin de toplanan müdürlüklere birer tezkere göndermis ve ihtiyaçları" nın Jistesinin belediyeye derhal gönderilmesini istemiştir Bu liste Ter tamamlanınca belediye mü- racaat eden firma ile temasa ge. çecektir. Diğer taraftan Vekâ- letle de temas edilecek ve döviz işinin ne suretle kalledilebilece- ği sorulacaktır. Havacı Talebe — İnönü hava. | ellik kampına talebe sevkine des), vam edilmektedir. Kampa Köne derilen talebeden yaşları 15 - 18 arası olanlar pilot olarak yeti tirilecek, yaşları 18 i geçeniğpi bombardıman, tarassut, fotoğraf ve haritacılık Sul de ihtizaa yapacaklardır. miştir, Ve Sovyetler, artık( ideolojileri büyük ve kendi göre irticai tebeddi Sı vasıtasiyle, bütü, resmen ilân etmektedirler, Bu da demektir ki, artık Sı yet topraklarında, 1917 de ba rılan sosyalist ihtilâlindenb yaşayan ve her gün asıl hedef doğru inkişaf ettiği iddia olı nan rejim, tâ kökünden yıkilm tur, Evet... “Akşam, gazetesi serlevhasına inanmak müm sam,, Tefikimizin, eline — havadise o derece ehemmiye siz bir yer vermesine şaşman | mümkin değildi: Çünkü Tass ajansınm öyle havadis vermesi, bütün düş hâdiselerinin, birdenbire ters akmıya başlıyan bir mehir g altöst olması demekti, Fakat o serlevhanın altınd havadisi okuyunca, gülerek anladım ki, yük hata, Sovyetlere değil, şam,, refikimize aittir. Çünkü “Vichy, den Tass aj sının verdiği havadis, Mosko daki değil, Fransadaki oesb sahiplerinden bâhistir, o Ve dur: “e Burada amele yevmiyesi € mekte, buna mukabil esham sahi; zengin olmaktadır, Meselâ 1939 kânununda 80 bin frank kıymet esbama sahip olan bir sermaye fiyatların yükselmesi neticesinde, bat 1961 de 150,000 franklik hisse nedine sahip bir vaziyete gelmiş! Şimdi unutmayın ki, bu ha | dise, gafil okuyucuları, b evvel yazdığım derecede ya bir hükme < vardırabilecek serlevha bulan “Akşam,, ref miz, “Ne demeli, ne dememe sütununda her gün, diğer n lektaslarının hatalarını düze mektedir, Onun bu azametli gafleti, el leler, kelimeler hattâ bazan h ler üzerindeki meşhur titizlij le hazin bir tezat teşkil etmi mu? Bu itibarla, temenni ede refikimiz başkalarının b ları üzerine harcadığı dikkati den bir nebzecik de kendi &: felerini hissement kılsm: En : gın mürettiplerin bile becere yecekleri derecede büyük “te hataları,, na düşmekten kurt masının yezâne çaresi budur, PİYASADA: Ihtikâra Dair Bİ Rapor Hazırlanc Fiyatları mürakabe bürosu ihtikâr işlerine | bir rapor haz lanmıştır. Bu raporda $0n ay içinde ihtikâr vakalarının kisine nisbetle azaldığı, va son günlerde kalsy ihtikâ tesadüf edildiğinden bahsolu maktadır. Yiyecek maddelerine geli fiyat artışından ziyade fiyat euzluğu göze çarpmaktadır. * fiyatları ile kuru ve yaş sel İerin fiyatları gittikçe düş tedir. Raporda, giyecek eşyası üze de, bariz bir surette ihtikâr kalarına tesadüf o edlimediği ileri sürülmektedir. Fiyatları mürakahe bürosu kanaatine göre kontrol işler biyasayı sıkı bir surette m kabe etinesi, İhtikâr harek: rinin azalmasına sebebiyet » miştir, 30 Bin Çuval Kahve Geliyo Mısırdan memleket e Çuval kahve gelec Brezilyadan ds Bi ii. siparis edil ne st 890c getirilecek