“Dostluk,, keli- mesinin muhte- lif manaları Almanganın — “ dostlu- ga ,, bir memleketi istilâ etmesine, yakıp yıkmasına, pençesi altımna almasına, parçalamasına mâni teşkil etmiyor. Biz “dostluk,, kelimesinden böyle bir mâ- ma mı anlarız ? Yazan: Hüseyin Cahid YALÇIN bir zaman başka bir mi- let aleyhinde fena bir niyeti, fe- na bir zannı ve hakareti tazam- mun etmez. Eğer muahedena- meler ve dostluk teminatları bir memleketi tecavüzden masun bir hale sokabilselerdi hiç bir budutta tahkimat yapmağa lü- zum hissedilmezdi. Binaenaleyh, Almanya ile normal münasebet- 21 MAYIS 1941 4 üncü Yıl - No. 1093 ir devletin müdafaa ted- | birleri ittihaz etmesi hiç | Berlın İtalyan - Hırvat İ j | | lerimiz devam ederken, Suriye velrak taraflarından bir Âl- man istilâsı ihtimalini düşün- mek Almanyaya karşı bir cm- niyetsizlik hareketi mânasına | gelemez. Bu, Türk — vatanının Mmüdafaasını temin vazifesinin kapları arasına giren tabii bir İş addolunmak icap eder. Şim- diye kadar Türkler, Suriye ile Irakı bir Alman hücumuna azimet noktası teşkil edebilmek bakımından hiç göz önünde tut- mamışlardı. Çünkü alelâde za-| manlarda selim bir akılda böy-| le bir ihtimalin vücud bulması imkânsızdı. — Fakat bugünkü | harbin askeri şartları içinde Almanyanın Suriye ve İrakı| istilâ edebilmesini düşünmek bilâkis pek tabii addolunmalıdır. teminatları bizi tatmin edebilir mi- ve kendimizi emniyet altın- | da görmemiz için kâfi gelebilir mi? Bu suallere vazih bir ccvap werebilmek için “dostluk,, keli- mesi üzerinde biraz düşünmek icap eder. “Dostluk,, derken Almanya bundan ne mâna kast- ediyor, biz ne mâna anlıyoruz? ladığımız mefhumlar ayni değil- goler birbirlerinin anlamadıkları Almanyanın “dostluk,, sözü- ne verdiği mâna hakkında bir fikir edinebilmek için, şimdiye kadar takip ettiği hattı harekete ve bu “dostluk,, u nasıl tatbik eylemiş olduğuna bakmaktan iyi bir çare olamaz. Almanya Rumanya ile gayet iyi bir dostluk münasebatı - içindedir. Rumanya kralı Almanyaya mü- Tracaat ederek memleketini Al- | manların emrine verdi, İngilte- renin vâdettiği yardım - teklifini reddetti, Alman ordularını Ru- manya topraklarına doldurdu. Bu kadar dostluk eserine muka- bil Almanyanın gösterdiği dost- kuğun nişaneleri şunlardır: Be- Sarabya Rusyaya verildi, Tran- silvanya Macaristana, Dobruca a verildi. Rumanya da ateşe verildi! Alman hafi zabıtası Gestapo bütün Ru- manyayı çelikten bir itaat ve casusluk şebekesi içine alırken memleket Gdahilinde yağmalar, | kargaşalıklar, katlüââmlar — hü-| küm sürdü.Ayni zamanda bü'ün servet membalarına Almanlar el koydular. Rumanya muntazam bir istismar rejimine tâbi tutul- mağa başladı. Şimdi Rumanya- hlar haftada bir kaç gün ek- meksiz yaşıyorlar, aç, mahrum, zelil bir hayat sürüyorlar. İş- te Alman dostluğunun Ruman- yada verdiği yemişler! Almanya ayni dostluğu Yu-| goslavyaya da gösterecekti. O- na da Üçler misakını imzalattı. Fakat milli bir intibah Sırpla- rı bu zillet uçurumuna arzulari- le atılmaktan menedince, Yu- goslav toprakları her taraftan Alman istilâsına maruz kaldı. iAlmanlar hâlâ Yugoslav mil- | leti hakkında duydukları dost-| luktan bahsediyorlardı. Fakat bir sabah erkenden, daha harp bile ilân etmeden, Belgrat şeh- rinin givil halkı en insafsız bir tayyare bombardımanına tâbi tuldu. Almanlar dostları olduk- larını göyledikleri Sırpları, hiç bir askeri mazeret mevcut ok- anlaşımasını nasıl karşıladı ? Berlin, 20 (a.a.) — İtalyan - | Hırvat muahedesi hakkında mü talea yürüten siyasi mahfiller Almanyanın Hırvatistanla bu - na benzer bir muahede imza -| lanmamış olduğunu teyid etmiş | lerdir. Bugün buraların hal su- reti Hırvatistanın İtalyan ha-| yat sahası dahilinde bulunduğu- pu göstermektedir. Bu itibarla İtalyanın kendi menfaatlerini | sarih anlaşmalarla koruması ta- | Almanlar ua Giride Alman paraşütçü, leri indi Bunların bir kısmı| imhaedildi. Çm'ı;—ırg-I ma devam ediyor İngiliz Başvekili nâdiseyi izah <i ı Londra, 20 (a.a.) — Başve- kil B. Churehili, buzün Avam | Kamarasında harp hakkında kı- | sa bir beyanatta bulunduktan İçinde 200 Amaeri- sonra, Almanların sou zaman - kalı bulunan bir gemiyi batırdılar | Roose- | Ma kalkmış olduğunu bildir - larda eenubi Yunanistanda tay- yareler tahşit etmiş ve şimdi Gi- rid üzerine muazzam bir hücu- Londra, 20 (a.a.) — velte yakında verilecek fevkalâ-| Miştir. de ahval salâhiyetleri ile Zam-| zam vapurunun torpillenmesi ve | dük d'Aoste'un vaziyeti ile Su- riye hâdiseleri bu sabahki giliz gazetelerinin başlıca mev- zularını teşkil etmektedir. Daily Telegraph gşunları ya- | tAYYarelerinin çok büyük ziyor: “Fevkalâde ahval ve - vaziye- tinin ilânı, milli istihsalin arttı- rılması hususunda büyük bir. rol oynıyacaktır. ile batan bif görülmektedir. Bu hal şekk' (Sonu sayfa 5 sütun 3 de) | Zamzam — vapuru (Sonu sayfa 6 sütumn 3 de) Yeni polislere dün diplomaları verildi ÜÖğleden evvel Taksiaııl;üalîden Sonra da Polis Mektebinde merasim yapıldı Vali diplomaiarı tovzi ederken Polis mektebinin elli dördün-| cü devresini ikmal etmesi dola-| yısile dün öğleden avvel Tak - sim Cümhuriyet âbidesinde ve öğleden sonra mektebin bahçe sinde Şehitler âbidesinde mera-| sim yapılmıştır. Merasime sabahleyin — saat 10.30 da Taksim âbidesi önün. (Sonu sayfa 5 sütun 6 da) Madan, ateş ve kan içinde bı- | raktılar, on binlerce kadın, çocuk öldürdüler. Sonra Yu- goslavyayı teşrih masasına ya- tırdılar; dost milleti parça par- €a bdllek Bülgarlak ve İtsiyen” lar arasında paylaştırdılar. Bir kısmını da güya Arnavutluğa ayırdılar. — Bu Yugoslavyaya Führer ebedi dostluk vüdetmiş- ti; Alman - Yugoslav hudu - dunun ebedi ve kat'i olduğu te- mMinatını vermişti! Almanya Elen milletini de pek sever, onun da candan dos- fudur. Almanya yalnız Elen mil- letinin başındaki — politikacılar- dan hoşlanmaz. Harbi güya on-| lara açmıştır. Fakat daha Yu-| nanistana tecavüz etmeden, Yu- nanistan ile normal münasebet- lerde bulunurken, yani tam dost- luk içinde yaşarken Sırpları kazanmak için onlara Yunan dostlarının — sırtından mükâ - fatlar vâdediyor, Selâniği Sırp- | lara veriyordu! Çekoslovakyaya, — Lehistana, Felemenk'e Belçikaya, Danimar- kaya, Norveçe verilmiş Alman dostluk teminatlarından bah - setmeğe —hacet — görmüyoruz. Balkan memleketleri pek yakı- nimiz bulunduğu, oralarda Al-| man istilâsından sonra hüküm | süren hayat şartları bizce daha | | kolay haber alındığı için komuşu- | larımızda - filiyat ile kendisini gösteren Alman “dostluk,, mef- humu hakkında bir fikir edin- mek için bilhassa bu misallerle iktifa ettik. Alman dostluğunun Umumi | Harpte — bizim memleketimize tatbik edilmiş gekli daha vardır ki sırası düş- tükçe bu sütunlarda tekrar tek- rar hatırlattığımız. o vak'ayı gimdi de zikredeceğiz. Almanya | ile müttefik idik, münasebetle- rimiz alelâde dostluktan çok ileri gitmişti. Silâh arkadaşı, Adeta kardeş idik, Fakat, Alman ya İstanbulu ve Boğazları Rus Çarına teklif ederek münferid bir sulh yapmağa teşebbüs edi- yordu! Demek oluyor. ki ostluk,, vâdederken kısaca bahsettiğimiz bütün şu muame- lelerden masun kalmak temina- tını vermiş olmuyor. Almanya- nın “dostluğu,, bir memleketi istilâ etmesine, yakıp - yıkması-| na, pençesi altına almasına, par- çalamasına mâüni teşkil etmiyor. | Biz “dostluk,, kelimesinden böy- | le bir mâna mı anlarız? Alm: yanın anladığı ve tatbik ettiği gekildeki dostluk bizi tatmin e- debilir ve emniyet altında yaşa-| tabilir mi? Bunları yarın u—(kık edeceğiz. Almanya | Başvekil demiştir kâ: — Bu son bir kaç gün içinde, keşif tayyarelerimz, cenubi Yu- nanistandaki tayyare meydan - larında bütün - cinsten Alman ta- | haşşütlerini müşalade &Etmiş - lerdir. Bunlara ardı ardına her | gece hücum ettik ve muazzam hasar ika eyledik, Fakat, şimdi | şu cihet sarihtir ki bu tahşidler Giride karşı bir bücumun mu - kadâimesini teşkil ediyordu. Bu sabah, büyük kuvvette bir ha- va hücumu başlamış ve ciddi | bir muharebe şeklini almaktan | hâli kalamıyacak bir müsade - me ibtidar ederek inkişaf yolu- nu tatmyştur. (Bodu Bülgar Harbiye Nazıri Berline gidiyor Bertin, 20 (a.a.) — Yarı ree- mi bir membadan bildiriliyor: Resmi mahfillerde olduğu gi- bi yarı resmi mahfillerde de Bulgar harbiye nazırı general Daskalofun Berline niçin gide- ceği hakkında kat'i bir ketu - miyet muhafaza edimektedir. RESMİ HARP TEBLİĞLERİ İngiliz Rosmi Tebliği Kahire, 20 (a.a.) — İngilis u- mumi karargâhının tebliği Libyada, Tobrukta kayda de- ğer bir şey olmamıştır. Sollum mıntakasında keşif fa- aiyetlerimiz devam etmektedir. Habeşistanda, Amba - Alagi- de İtalyan kuvvetlerinin - tesli- yf & sütün 5 de) | unutulmaz - bir | mi işini ikmal etmek üzere gö- rüşmeler yapılmaktadır. (Sonu sayfa 6 sütun 4 de) HARP. VAZıYETI Uzak | hedef lere doğru YAZAN: Emekli General Kemal Koçer 20 ay, Avrupadaki harekâ- tan kat'i hesap bilânçosunu tanzime kâfi gelmiştir. Artık kara muharebeleri Akdenizin ortalarına intikal etmiştir Harp ateşinin dünyanın dört bucağını sarmak istidatları göstermesine bakarak kat'i neticenin hangi kürre parça- gında alınacağım şimdiden kestirmek, beşer zekâsının da igi değildir. Barpte hedef, hasmın mu- kavemet ruhunu - kırmaktan ibaret olduğuna göre darbe- (Sonu sayfa 4 sütun 4 de) Hüseyin Cahid YALÇIN IX__——__—Jı Ebeâı Ş Getirilen Ba ©. h İ çi ,' A( Da isler i — —EBuhadar! e EERE | Almanlar Giridi F İâ- ü alabilecekler mi? e İ Y.ıkın arktaki harbin müh« n temel inkişaflarını tet« kik ederken İngilizlerin Girit ve Malta adalarını — paraşütçü şgale teşeb- ni tahmin etmişa vmit 19 Mayıs Bayramının - Ankaradabüyük atletlerin. Samsundan getirdikleri “Ebedi tezahtiratla ın.g-ğmf,ımıyu. Şeften, MH ©, hurreisimiz İsmet İnönüne tevdi IRAKTA İngilizler mü- him bir mevkiü zaptettiler Naci Şevket Ankaradan Bağdada döndü Londra, 20 (a.a.) — Rewter ajansının Habbaniyedeki husu - si muhabiri bildiriyor: İngiliz kıtaları tarafından iş- gA edilen Fallujah, Habbaniye tayyare meydanına hâkim olan yaylâdan tardedildikten sonra #geri çekilmeğe mecbur - kalan Irak kıtaları tarafından müda- faa ediliyordu. Habbaniye ile Fallujah arasındâki büyük sa- ha ricat eden Irak guvvetler ta- rafından su altında bırakılmışsa da kıtalarımız. dolambaçlı bir yoldan buraya varmağa mu - vaffak olmuşlardır. Ayni — za- manda İngiliz hava kuvvetlerine mensup nakliye tayyareleri ile getirilen diğer kıtalar çölde Fallujahın şarkında yere inerek bu mevkii üç taraftan sarmış - lardır. Daha evvel beyanname - ler atılarak buradaki askerler teslim olmadığı takdirde şehre hücum edileceği halka bildiril - miştir. Beyannamelerde verilen mühet bittiği halde hiç bir ce- (Sonu sayfa 5 sütun 2 de) Bir Hezimetin Tarihçesi Weygand “Dünkerk,, de 21 Mayıs 21 Mayıs günü düşman (Ca- lais) istikametindeki tazyikı - na devam etti ve bu hareketi icra ederken de birinci Fransız ordusunun ileri kıt'alarile İngi- liz kuvvetlerinin sağ kanadile temasa geldi. Müttefikler (Cam brai) mıntakasından geriyi tıldılar ve cenuba doğru sürül- düler. Halbuki bu hattın geri- ginde 25 inci fırka ile süvari kolu henüz ihraç ameliyesini ik- mal etmemiş bulunuyorlardı. Bu müddet zarfında Genel (Weygand) bir tayyare ile rinci ordular grupunun vaziyeti al hakkında bir fikir peyda etmek (Sonu savfa 5 sütun 1 de) Yazılmanmı: 19 Mayıs Atatürk; hergünkü — icraa- tiyle millet ve memleket aley- | hine olarak ihanet ve hiyane- istikamet alan padişah Vahi- deddinin cuma selâmlıklarına Bu hareketiyle; her an tahkir Atatürkün Hayatından , Atatürk Vahidettinin cuma selamlıklarına gitmiyordu =% Yazan: Cevat Abbas Gürer — TT tini hudutsuz ve caniyane bir | devam etmemeğe başlamıştı. | ş Hatıralar tan evvel a | etmek iç isteğine hâkim ola- mıyan kumandanım; Sultan, Hamit istipdadının — yerlerin- de kıpırdayan mezarlık taş- ları gibi sıralanan meflüç ve bunak vüzera, vükelâ ve pan- talonlarını tutamıyan, kılıçları (Sonu sayfa $ sütun 2 de) Bahçelerinde siper kazma- yanlara ceza verilecek —— .— H Dün yapılan mü him toplantıda ittihaz edilen yeni tedbirler İstanbul vilâyeti îo!erborlıkw Müdürlüğü dün öğleden sonra, vilâyette Vali Muavini Ahmet| Kınığın riyaseti altında mühim | bir toplantı yapmıştır. Toplan -| tıya vilâyet Seferberlik Müdürü | Ekrem ve bütün kaza kayma - kamları iştirak etmişlerdir. Toplantıda Dahiliye Vekâleti | tarafından İstanbul - vilâyetine, | hava taarruzlarından korunma | l FIKRA I Serez zorbası kuvvetli Hakkı Yazan: Alkka Gündüz Cemiyette olsun, siyasette ol- sun, nevakit bir zorba görürsem hemen Kuvvetli Hakkıyı hatır- larım. Çocukluğumun — bir kısmını Serez'de geçirdim, İncili mekte- | ve şehirde açılacak siper sığı « lar hakkında gönderilen çok mühim bir tamim müzakere & dilmiş ve bu tamime istinaden şehrimizde alınacak - tedbirler Mü: ere olunmuğtur, Dahiliye Vekâletinin - tebliğatı Vekâlet bu tamimde, bir ha- va taarruzu esnasında — halkın cadde ve sokaklara dökülerek (Sonu sayfa 2 sütun 6 da) binde Karabaş tecvidi ile Mız« raklı ilmihal okuyordum. O dee virde beldenin bir ramazan sa- fası vardı: Her mahallenin ço« cukları toplanırlar, büyükler te« ravih namazında iken, tenhalık- tan istifade ederek öteki ma« hallenin - çocukları ile kavga &« derlerdi. Buna (mahalle arası harp) de denilebilirdi, çünkü çok defa iş azıtır, kan bile dökü- lürdü İşte yine o devir içinde idi ki ortada bir. (Kuvvetli Hakkı)| dır türedi. Mahalle çocuklarını tanımıyor, hiçbir partiye ehem« (Sonu sayfa 5 sütun 7 de) LA e ee