a A A AŞ A ——— w-j — T N ABONE BEDELİ A Tu Ecnebi | Türkiye Ecnebi Mares değiptir. 2 ine Seli ağa ar e ay ve Kr mew (28) Kep TM Ay 1800 vay m. İİ Dünyanın Siyasi Manzarası siyasi vari- r zarardan fazla olan vuzuhsuzluğudur. 2 — Masır cephesinde Almanların geri muvaffakıyetler elde edeme- mesi, ürlerinden uzak Yarı v endir, Cebel Amerikada : isler Roosevelt o Pan- Amerikan” kongresinde söyliyeceği bildirilen nutkunu tehir etti, Bunun sebebi, siyasi vaziyetin bügün her zamanda nfazla olan vuzuhsuzluğudur. Filhakika son haftalar içinde, birbirini takip eden, mahiyet ve hedefleri tamamiyle anlaşılma» mış olan muhtelif hadiseler ce- reyan etmiştir: © Sovyetler Birliği hüküme- harp malzemesinin transit rak memleketten geçmesini menetmiştir. © Mösyö Stalin, Sovyetler Birliği hükümetinin baışna geç- miştir. © General Franco'nun AL manya ile işbirliği yapmıya ka- rar verdiği ve Alman kuvvetle- rinin Cebelilarık'a taarruz et- mek üzere oldukları haber ve- rilmiştir. © Mösyö Hitler'in muavini olan ve Almanyada en mühim bir mevki işgal eden Mösyö Hess İngiltereye gecmiş ve bu hadise muhtelif tefsirlere yol açmıştır. © Mösyö Hitler ii muştur ve araları tırılan anlaşma, Vichy hüküme, ti tarafından tasdik edilmistir. © Almanya, Kızıldenizi de, seyrüseler için tehlikeli mınta- ka olarak ilân etmiştir. © Japon ordusunun nâşiri ef. kârı olan bir gazete şunları yaz- mıştar: vyetler Birliğinin Alman. yaya verdiği malzemenin artt, rılmasına mukabil Almanyanın Sovyetler Birliğini Asyada Mister Roosevelt'in, bu kadar Yuzuhsuz ihtimallerle dolu olan bir vaziyet içinde, Amerikayı mgaje edecek mahiyette sözler ve hi selerin inkişafına intizar ettiği tahmin edilebilir. Ç | LR Palatesin ne kadar faydalı! yemek olduğunu bilmiyen kimse Yoktur: Yüzde 20 den fazla çeker, yağı pek az olmakla beraber albü. min yüzde 2 olduğundan insa haylice besler... Sonra dört tü <ude gerçekten a olmasına ya. rayan iyot madeni hatırı sayıla- cak nisbette, 3 Fakat patatesin en büyük İyi. N rkibindeki madenlerin n. aralar Tyücude alkalenlik getirmesidir. Bunun ehemmiyeti. olmıyan sağlam vücutlü hissetmezlerse de hasta- lar pek iyi hissederler. Meselâ şe. ker hastalığma tutulanlar ekmek yedikleri vakit rahatsız olurlar. | $a da, ekmek yerine patatesten ne kadar çok esele, kendilerine do. kunmaz. Çü ekmek vücude ekşilik getirir. Şekerli hastanın en ziyade korktuğu hal de budur. Patates de şekerli olduğu halde, ekşilik getirmediği için zaten şekerli hastaya dokunmaz... Yüzlerinde erğenlik çıbanm. dan rahatsız olan genç- ler ekmek yemekte devam ettik. ce, ne türlü ilâç kullansalar ci. banlar geçmez de ekmek yerine patates yemeğe beşlayınca çıban. lar yavaş yavaş kaybolur. adi- | edecek hiçbir şey bulunmamış - LİN PATATESİ NASIL PİŞİRMELİ? | Fakat, Amerikanın böyle bir intizar o vaziyetinde ( kalacağı yerde hadiselere takaddüm et- mesi, müdafaa ettiği davanın muvaffakıyeti için daha faydalı olacağı ve vereceği kararın bu memleketlerin hattı hareketleri Üzerinde tesir icra edeceği dü. sünülebilir, Mısırda: Idukça uzun süren hir te. vakkuftan sonra Alman kıtalarının beş koldan Misira taarruz eltikleri, fakat bu ta arruzun durdurulduğu bildi ti. Şimdi, Sollum'un da İng izler tarafından istirdat edildi. gi bildirilmektedir. Bütün harp, cephelerinde çok süratli muvaffakiyetler kazanan Alman ordularının bu eephede ayni neticeyi elde edememele- ri, üslerinden uzak bulunmaları, gölün ve mevsimin seri ve ge hareketlere müsait olmaması ayni zamanda Kınldeniz yol: ii | Je Mısıra Amerikan yarı minin | yetişmesi gibi sebeplerle izah e. | dilebilir. Cebelitarıkta ; —- Arsslara yakın bir za- manda Mısırı istilâ ede miyeceklerine kanaat getirdik- leri takdirde, Cebelitarık boğa” na hâkim olmak maksadiyle harekete geçmeleri ihtimali çoktur. Bu vaziyet karşısında İngiliz donanması iki şıktan birini ter. «ih etmek mecburiyetinde ka- lacaktır; 1 —Süveyşten kolaylıkla geç- meleri mümkün olan küçük harp gemilerini Akdenizde bıra- karak büyük üniteleri Cebelit, olan (Küzuniye) Bağdada otomobille safede bir kaza merkezidir. Kâmiye camii, hakikaten pek muhteşem bir sanat eseri olarak göz alıyor. Av biri küçük, üçü büyük olmak üzere dört kapı. dan giriliyor. Büyük kapıların iŞ) rık kapanmadan evvel Atlani geçirmek, Fakat bu takdirde İ- talyan donanması akdenize hü- kim olacaktır 2 — Her şeye rağmen, Malta, Kıbrıs, Girit, Hayfa ve bilhas. sa İskenderiye üslerine istinat ederek Akdenizde kalacaktır. Ancak, Alman kuvvetleri $ veyşe de hâkim oldukları tak- dirde İngiliz donanmayı Akde- nizde İstinatsız ve mahsur bir vaziyette kalmak tehlikesine maruzdur, Mister Churehill'in son nut- kundan, İngilizlerin o Akdenizi bırakmak niyetinde olmadıkları ve her şeye rağmen Mısırı ve rakı müdafaa etmek azminde ok dukları anlaşılıyor. Bunun içindir ki, İngilterenin Almanyadan daha evvel davra. narak Septe ve Tancayı isgal €- derek Cebelitarık boğazı üze rinde tam hir hâkimiyet tesis etmeleri en mantıki zarüri bir hareket olarak görünmekte. di M. ANTEN Bir Ceset Bulundu Evvelki gün Marmarada Kun- bağı denilen mevkide denizde bir ceset bulunmuştur. Ceset orta yaşlı temizce giyinmiş bir kadına aittir. Üzerinde küviyetini isbat tır. Mahalli zabıta hâdise etra - fında tahkikat yapmaktadır. Ai dan kurtulamaz. Ekmek yerine patates yerse daha rahat eder, Fukot patates çiy yenilemiye, <eği için, onu nasıl pişirmeli?. tes yağda - tavada yahut! Pir kızarınca belki daha lez | etli olür. Fakat kesilip doğram- larak kızğın ateşe karşı gelince vitaminlerinin ve madenlerinin De olacağını tayin etmek güç o- lur... Patatesin kabuğunu soyduk tan sonra . doğramadan bile - st da haslarsanız minlerinden hiç bir şey kalmadıktan başka şe- kerinin yüzde yedisi, albüminin yüzde dördü suya gider, patate. sin besleme kudreti azalır, Onun kıymetli madenlerinden de yüz- de ondan yirmi beşe kadar gene suya karışır. Patates haşlamasi- nın suyu İçilemiyeceği için ma. denlere de yazık olur, Halbuki patatesi soynadan su. da haşlarsanız. ne vitaminlerin: den, ne de madenlerinden hiç bir şey kaybolmaz. Çünkü vitamin. leri kaybettiren | sıcaklık değil, onların sıcaklığı ile beraber açık havaya karsı melmeleridir. Pata. tes soymadan haşlanınca maden lerinin kaybolması için de bir s0- bep yoktur. Ptatesi soymadan haşladıktan sonra idare yeyinee hazmı da pek kol İsterseniz. onu lenmis. Avluya' girince insan da ha muhbeşem bir manzara İl karşılaşıyor, Hemen üç, dört yüz metre murabbalık bir yerden iba- ret olan büyük âvlunun duvarlar nefis çinilerle kaplı... Etrafta ge- ne cini kaplı kücük odacıklar.. Ortada türbeye benzer çinili bir kina var, Asıl cami, avlunun ortası. da... Dört minaresi, iki kubbesi var. Minareler, şerefeler de dahil olduğu hâlde yükarıları altın lev. halarla, aşağıları çini taşlarla kap h... Kubbeler keza altın kaplı, Camlin de üç büyük kapısı var. Bunlardan biri yerden bir buçuk metre yukarısma kadar altın kaplı, etrafı somaki mermer... Di- Aer kapılardan biri de yarıya ka- sitin Üçüncüsü ise yalnız 36- det ve billür. Camiin diş duvar. ları sedef, somaki altın lâvhalaı la billör ve çini ile yapılmış... E- sas kapı kâmilen gümüş kapla- ma. Camiin içinde iki türbe var ki, (Hazreti Hüseyin) alfadından “İ- mam Musa Kâzım) ile (imam Cevvat) burada yatıyorlar. Kâzımiye camiinde kadın, er- karışık namaz ku g , kapı eşiklerini öpenler, takdis edenler pek cok görülür. Siler, bilhassa varlıklı Siiler, İrakın neresinde olursa olsun, hattâ İranda bile, ölünce kendilerini Necefte, Kerbelâda defnettirmek için vasiyet eder- ler, “Azamiye” de bulunan “İmam. Âzam) türbesin! de ziyaret ettik Buranın da minaresi çinili, asıl türbe gümüş... Fakat “Kâzımiye” camii gibi muhteşem ve zengin değil, Başka bir gün de Hint ve Mn ın bir gi vi bulunan “Hazreti Şeh” taşıvan bir çeyrek saat me- &vkalâde nefis çinilerle el w | zirsi sahada şümullü bir sulama (Abdülkadir! szzam camlini ve (mam Gazali) | nin türbesini ziyaret etlik. | Câbdülkadir! Geylâni) nin tür- besi etrafında oldukça geniş bir yerde seksen, yüz odalı bir yer ver. Hindistandaki ve diğer 1s- lâm memleketlerindeki Kâdiri'ler buraya cok merbutturlar, Her se- lerce ziyaretçi buraya muh. yerlerden gelirler. Misafir. hanenin ortasında Hint zerginle- İ rinden biri tarafınlan yaptırılmış | İ güzel bir saat kulesi var. Iindis- tanda olduğu gibi, saatin bulun-| duğu mahalde bes, altı yüz kişilik bir açık ramazgâh yapılmış. Bu mahal, tsmamen parmaklıklarla muhattır. Cami ve etrafi mizlik son derecödir, Avlunun bir köşesinde bir de mektep var. Bağdadın lokantalarından, si- nemalarından, o Hyatrolarından, kahvehanelerinden bir şey gör- medik... Çünkü ziyaret ve ziya- fetlerden vakit bulmak imkânsız. di... * * | german meclis reisi Muhlis Paşa, bizi, belediyenin (ziyafet ve balolar) için suret: mahsusada inşa ettirdiği, yeni bir binaya, bir çay ziyafetine davet ette, bütün Bağdat ri. ın ve mebusları, kabile sehleri ve muteberanı vardı. Bina sade ve kibar, bahçesi de gayet güzeldi. Orada İraklı kardeşleri- miz tarafından çok samimi hüs- nü kabule mazhar olduk. İrakın umum nüfusu 5.000.000 a yaklaş» mıştır, İraktaki müşahedelerimize gö. re İrak hükümeti, başlı başına bir ziraat memleketi olan İrakta siyaseti takip ederek (Küt-ülAm- mara) da ve (Hindiye) de inşa ettirilen iki muazzam baraj sa- ve azami 90 vermiye bü vardır. çi iğ | İrak ve Küveyt Notları | Bir Kaç Çi İle Yeni Irak meşhur IZgı izl . Yazan: i Hamza Osman Erkan | | (Afyonkarahisar Mebusu) U MM mana — aaa Geylâni) nin mu-)| Jan İrak toprakları bire asgari 50 nisbetinde mahsul sayesinde memleketin refah ve geçim sevi- yesini muvaffak bir sekilde yük-! seltmiştir. Ayrıca münakalât İş lerini de son derece teshil eden soseler yapılmıştır. Kara nakliyat ığından başka Dicle ve Fi. atta vapurlarla her tarafa nak- başlaması büyük servete bütün bunları da ilâve ederseniz memleketin (E-| konomik) kalkınmasının derece-| sini tayin etmek mümkün olur. İrekin petrol istihsalâtı bir sene zarfında takriben 3 milyon tonu bulmaktadır. Hükümet spor işleri ile de yakından alâkadar olmak. ta ve bütün klünleri bir araya toplıyarak yeni teşkilât yapmak- Bakdatta ondan fazla spor klü. Kerkük, Musul ve Basrada 2-3 ten asağı olmamak üzere si spor teşekkülleri meydana b (Gençlik) spor teş Mebuslarımız, Bağdatta şereflerine verilen bir ziyafette İrak mebusları ve Bağdadın ileri gelenleri ile bir arada, satına rail olduk. Başka bir gün| de, insanlığın harikası olan (Ba- bil) harabelerine otomobillerle gittik. Asma bahçeleriyle, muh- teşem mabet ve saraylariyle çöl! ortasındaki eski mamürenin bu- gün meydana çıkmış harabelerini birer birer dolaşarak gezdik ve| resimler çe P Şubat eli Cuma akşamı Bağdattan Basrava müte- veceihen, Basra ile Bağdat arasın. da işliyen dar hatlı trenle, hare- ket ettik. Ertesi saat sekiz buçukla Basraya mu» vasslat ettik. Bağdat ile Basra| arasındaki mesafe Ankara ile İs-| tanbul arasındaki mesafenin ayni- dir. Bizi istikbal etmek üzere Bas- Ta mulasarrıfı Salih Cebir Bey, General Konsolosumuz eski Sad- razam Tevfik Paşanın oğlu Bay (İsmail Hakkı Oktay) konsolos muâvini Hasan Cevat, Basra me. busu Salih Başayan Paşa, İran konsolosu, polis müdürü ve Bas- Ta eşraf ve muteberanından bir çok zevat istasyona gelmiş bulu nuyorlardı. Basrada misafir olduğumuz ve Avrupanın en güzel ve yeni o j tellerinden farksız olan (Sat-tül- Arap) otelinin konfor, temizlik iğini unutamıyacağım. ümete aittir ve İsviçreli bir müdür tarafından idare ©- li garsonların üstü başı temiz, gayet sade ve kibar olan tefrisa- tında da lüksten ziyade istirahat aranıldığı görülüyor. Bu otelle birlikte bir buçuk milyon İngiliz hava meylanı da otelin ittisalin- dedir. Tayyare yolcuları bu otel- de kalırlar. Otel (Sat-tüLArap)ın kenarında insa edilmiştir. İlk günü istirahat ve lüzumlu ziyaretlere hasrettikten sonra, ertesi günü dünyanın en nefis hurmalarını . yetiştirip ihrac et- mekle meşhur olan Basra bahçe- lerini ve limanını, limandaki mo- lirasına çikan şarkın ©n büyük! İlmin Kuvveti hükümdarlarından Vüsık Billâh hususi dok. toru Mesun ile Dielede balık av lamıya gider, Vâsık saatlerce beklediği halde bir tane balık İ tutmaya muvaffak olamaz. Bu fe na tesadüf hüklimdarı o derece sinirleştirir ki muvaffakıyetsizli, ğini Mesua'nın uğursuzuluğunr hamlederek: — Ne Der. Kall adammışsın! dan defol git bana da tesir Mursuz “a Haksız yere kovulmadan müte- olan hekim cevaben: — Efendim, der, Beni yanlış bir muhakeme ile azarlıyorsunuz Benim babam “Huz” sehrinder fakir bir adamdı. Annem de bir İ cariyedir. Buna rağmen ben bir çok hükümdarlarla dizdize otur. İ mak serefine nail oldum, onlar» İ nedimlik ettim; bir çokları be nim hazakatimden yardım diledi- ler; onlarla hemmeclis oldum; zi- yafetlerinde bulundum, birlikte iş.li-nüş ettik. Hepsi bana bü; ihsanlarda bulundular, Sâyelerin. de umduğumdan fazla servetlere nail oldum. Bugün memleketir en zengin adamlarından biriyim ğü a bana uğursuz ve bahusut kötü talili demek doğru değildir Fakat, müsaade buyurursanız si 26 hakiki betbahtın kim olduğu” mu srzedeyim? ik büylik ba- babası ve daha büyük hükümdar olduğu halde bütün bunları bir tarafa bırakır. saraylarında rahat rahat oturup tebeasınm — refahını | düştnerek büyük rslahat yapacağına sazdan bir kulübeye sokulur, kendisini hasta edebilecek rüzgüra, soğuğu maruz bırakıp dünyanın en fakir adamların yaptıkları bir sanatı ihtiyar ederek bir balık tutmak icin saatlerce felekzede gibi bek» ler! Bununla da iktifa etmez. Üs telik başkalarına da uğursuzluk ismat eder. ii 3: dilmektedir. Otelin hangi tarafı. Vü bu haklı tenkidi dinle Uyat labilmektedir. İrakı 8 : ei .y Mar Se terkik — taraflarında | Pa RÖZ atsam intizam ve temizlik| diken sonra: fışkıran petrolün” ettiği görülüyor. İngilizce konuşan yer. Mesua, Der. Şimdiye kad bana hiç kimse bu lisanı kulla mamıştır. Bu sözlerinden sonrs senin malını müsadere ederek boynunu vurmaklığıma mani & lan nedir bilmiyorum. Cesaretine hayret ettim, — Hiç şasmayınız efendim. Â. Timlerin malını, canımı ilimleri korur. Bizden her seyimiri alabi- Hirsiniz, ilmimizi alamazsınız. © nu alamadıkca da hize dalma muh tac olursunuz, Tarihçi vesinde bol bol sulanan ve €sa- sen eskidenberi dünyanın en gencler askerlik dersinden baska bilfiil askeri ta- lime de tâbidirler. Bağdatta iki haftalık bir ika- metten sonra Basrava müfarekat etmeden evvel, bizim eski İstan- bul Şehremini Doktor (Operatör Cemil Paşa) nın eniştesi olan Bağdat Şehremini Erşed-el.Ume- ri Bey şerefimize yüz kişilik bir akşam ziyafeti verdi; ziyafette mebuslar, Bağdat eşrafı ve İrak vezarellerindeki (İngiliz müşa- wirleri) vardı. Basraya hareketimizden bir kaç gün evvel de, İrak müzeler umum müdürü Sati Beyin delâ- let ve refakatiyle İngiliz kadın ar. keoloğu “Mis Certüd Bel” (1) in tesis etmis olduğu (İrak âsârı â- tika) ve Sati Beyin himmetiyle kurulan (İslim âsârı) müzeleri mümbit arazisi olarak şöhret bu-İ ni pek yakından tetkik etmek fir. dern tesisatı, iki buçuk kilomet- re uzunluğundaki son sistem is- keleyi gezdik. Gümrük müdürü- nün refakatinde bizi gezdiren İ. raklı bul Türkçesiyle liman ve gümrük işleri ve tesisatı hakkında bize İ- zahat veryordu. mühim bir kısmının Türkce ko- nuşmasıdır. Diyebilirim ki, ricalinin çoğu, Türk mekteple- rinde okumuş ve yetişmiş zevat. Bağdat hukuk vetişmislerdir. | Askerlik İsleri | Askerlik Yapmamış Olanlar Çağırılıyor Fatih Askerlik Şubesinden: Her he bir memur tam bir İstan- ii sebeple olürsa' alsin hiç öskerlik yu İrakta memnuniyetle müsahe-| mera (Giz #38) Ann ei de ettiğimiz bir nokta da halkın e ek edi olarak yurda gelip de geldiği a memlekete sskerlik. yu; vesikası. oley ketinde iş mk ban- dair ve yine memle- efiyeli şeklinde İrak tır. kerlik ye; ye mak- Mühim kısmı Harbiye mekte-| sadiyie ser sikişe binden, mülkiyeden, İstanbul ve) Şübede toplamın günü 22 Mayıs * nden mektepleri O4l Persembe güni mezkür günde beher meleri, gi ni takibe Bu gibilerin ehal şubeye gel- mler hakkında kanu- ılacağı Hân olunur, (Üçüncü yazı, Pazartesi günkü nüshamızda çıkacaktır.) Kadıköy Yerli Askerlik Şubemizde Şubesin- (1) Mis Bel Irak'ta ölmüştür. a 312 14 332 do. İngiltereden imei e Gitmek İçin! eyahatin geçmiyor ki bi bir iki yol daha kapanmasın! İsveçle gün bu yol gayet uzam bu sebepten İngiltereli tır. nesinde çalışmakta dayken düşmanlar canlandılar. Bir gün Norveç isgal olundu. kapandığını gören Mis Watson, ladı. Bu kadımcağızın işi benle kendisinin Belçika, Frar, sa, İsvicre, Yugoslavya, Maca ristan, Romnaya, Finlânda tari. rildi. »z ateşli külde de kebap edebilie İhtiyarlık da vücudün ekşime. si demek olduğundan, ekmek Ye. dikce yaslı adam vücut ağrıların. /.O vakit kabuklarını bile ve, mek çok kimselerin hosuna gider, Mis Watson yola cıktı; Belet: kadan Fransaya geçti; geldi. Buradan yoluna devam et. mek üzereydi ki, çök güçleştiği günlerde yaşıyoruz. Gün iki hudut veya İngiltere arasındaki mesafe gayet kısadır. Fakat bu- İste Mis Watson bugün yollarda kalmış- İsveçteki İngiltere sefaretha- olan Mis Watson geçen yaz izinli olarak memleketine dönmüştü. O, ora- birdenbire ansızın Yolunun ne yapacağını düşünmiye baş- başina dönmesi gayet mühimdi. Bu se- kiyle dolambaclı bir seyahat ve parak oraya varmasına karar ve- Belgrada Romanyaya Alman askerlerinin girdiği ha- beri çıktı. İngiltereli Bayan sö. yahate devam etmenin doğru 0- İup olmyacağını hesaplamıya çalışırken, Romanyada kanlı dövüşmeler oldu. Artık oradan da ümit kalmamıştı, Talisiz Mis Watson, bir defa daha eşyalarım topladı. Bulga- ristana geçmek üzere bilet alır. ken, Bulgarların üçlü pakta gi diklerini öğrendi, Seyahatini yi. ne tehir etti, İki gün sonra AL manlar Bulgaristana girmişler- . olu ile Türkiyeye » göçmekti. Fakat, Yunanistan - harp halinde bir devlet olduğu için buraya gitmek üzere vize almak güctü. Aradan haftalar geçti. Belgrattaki İngiliz sefa- İ» rethanesi bu vize meselesini ü- zerine aldı ve bir hayli uğraş- O tıktan sonra Mis Watsonu Yu. nan topraklarına uğurladılar, Artık Giritte Kaldı M” Watson, Selâniğe gide- cek, oradan vapurla bu- raya gelecekti. Aksilik bu ya.. Bu kadar sıkıntı ve yorgunluk arasında yolda hasta düstü, U- fak bir Yunan kasabasında haf- talarca hasta yattı. Aradan za- man geciyor. Balkanlarda vazi- yet günden güne krışıyordu. Hasta döşeğinde Mis Watson bir gün Yuzoslayyada ihtilâl ol. duğunu bir kaçiizün; sonra da Almanşanın Yugoslavya ve Yu- nanistardeMarp-il ds etli, rendi, Mis Watson artık iyileş- misti, yola çıkacaktı. Fakat, © Selâniğe varmadan Almanlar bu üzel Yunan şehrine girdiler. Artık Yunanistanda kalmak da doğru değildi. Mis Watson bir vapurla Türkiyeye geçmek üzere Pire limanına indi. Fakat vapur bulmak İmkân haricinde idi. Yunanistandan ill üzere vasıta arıyan diğer ecne- bilerden bazılariyle beraber u- fsk bir sandal bulmıya: muvs$ İsk oldular, Genç bir karı koca, Mis Wat- son, sandalcı ve sand m on iki yaşındaki oğlu bu güç seya- hate çıktılar, İlk günü seyahat tehlikesiz geçti. Günlerce ser- seri serseri deniz üzerinde sü- rüklendiler. Bir kaç defa uzaktan adalar gördüler. Fakat deli rüzgâr hâlâ devam ediyordu. Ne dümenden, ne küreklerden istifade edilebi- liyordu. Bir gece nihayet rüzgi bunları bir adanın sahiline at- $ı, Karaya henüz vurmuslardı ki karşılarına iki muhafız di- * yi oğlu Yabancı Askerlik o Şube- kildi. sinem: Beyoğlu ve Besiktaş kazaları dahilinde oturan 312 dahil 332 dshil doğumlu ihtiyat yabartı acemi İslâm erat islim için sevkedileceğinden 22 Mayıs. M1 perşembe günü şubede bus tunmaları ilân olunur, 57 Yabancı Kadıköy Askerlik Şube sinden: Kayıtlı 312 MA 382 d Kumlu. acemi İslâm ve gayri İslâm etmiyenler hakkımda 1111 kanunun bükümleri dn unuz, Bu ilân ma Yerli Eminönü Askerlik | Şubesin den: 1 — 313 (âshil) 532 (anh) do- ğumlu acemi (sağlam ve sakat) İhi- yat orat sevkedilecek! 2 — Toplanma günü 22 May Ol perşembe gübüdür. 3 — İşbu ilân davetiye makamm- da olup vaktinde gelmiyenler asker. Uk kanununun 90 e maddesi muel- bince cezalındırılacaklardır. Rumca konuşan bu neferler geldikleri yerin Girit adası oldu- Bunu söyledi. Gelen ecnebi. ler nezare$ altına alındılar. Mis Watson İngiliz otoritelerine te- lefon ettirdi. Hemen gelip ken- disini aldılar. İsveçe gitmek ü- zere İngiltereden yola ME lam Mis Watson şimdi Girit adasında | eat talim makmdiyle hevkedec kalmıştır. lerinden teplerma günü olan 22 Ma Seyahatin buradan itibaren) yıs M1 perrembe günü saat $ da vü“ .nasıl bir sekil alacağı henüz ma: | fue eftedanlariyle berober | şbemize Jüm değildir. müracaatları de