T Yazan: ULUNAY ir sene içinde müzik holler-| ir B de Şeyh Yıldırım, Celma- 1 Bulakman gibi acayip isimler üredi. Bunlardan bilhassa SŞeyh Yıl- lırımla Celmâni fızh şöhret ka- andılar. Seyh Yıldırım. Üsküdarlı bir seyhin oğlu idi. Avurda sis sok- nanm, ateş yalamanın, para et- iğini anlavyınca bir sermayedar edarik etti. Sahneye cıktı. Şeyh Yıldırımın - ticari reka- yet yapabil i icin Ar .stün hünerlerle kendini göster- nesi lâzım geliyordu.. Sermayedar vaktiyle Şarkta eyahat ettiği ve bu arada tek- eleri de ziyaret ettiği cihetle “ahne tertibatında bu esası ele ldi. Seyh Yıldırım, hakiki ismiy- -& Abdülfettah evvelâ -yüzüne ol bol saman tütsüsü vererek etini benzini tamamen Ssarartı- 'or basına siyah renkte büvük bir avuk, sırtına yine o renkte bir übbe giyiyor, eline de uzün bir esbih alarak sahneye öyle çıkı- Vordu. Tarha'yı gölgede bırak- / nak icin iki mühim “mizansen,, aha ilâve etmişti. || Kafa tasına bir saldırma ko- — myor ve seyircilerden kim is- Cerse üzerine tokmakla vurdura- Cak saldırmayı kafasına - bir tadde kadar - gömdürüyordu. -— Bütün bu maharetlerden bas- a herkesi hayretlere düşüren yir numarası da kendisini İsâ ’v eygamber gibi carmıha gerdir- *! esi idi. Sahneye kocaman bir lalip getiriyorlar, Şeyh Yıldırı- ı avuclarından ve ayakların- lan mıhladıktan sonra Salibi “oğrultuyorlardı. Tarha rakibi- Lin bu muvaffakıyetini işitince aynamadı. Ahalinin icine karı - î arak seyrine gitti. Temsil bittik- |“en sonra Fettahı locasında zi- faret etti. Tarha bir kolayını bulup kafa 'a saldırma gördürmenin ve çar 'ııha gerilmenin dalaveresini öğ- enmek istiyordu. Çalımını geti- “)ip meslekdasma sordu. Fetfah: ) — Hiç bir dalaveresi yoktur! yosanın kafa fasının tam tepesi- © doğru gelen kısmının kemiği sem kalm, hem de sağlamdır. küçükken akranımla tos vu- tuğum zaman hepsini kacırır- m. Bundan anlıyorum ki be- i biraz daha sağlam... Üst rafı disini sıkıp acıya dayan- imktan ibarettir. Aram bunu işitince hakikaten kafasına bıçak giriyormus gibi irktü. Samatya şivesiyle: e — Boş lâf etme. Hemşehri! p'*di. Bakarsın. Tokmağı vuranın '1 fazla kalkar, küt dive beynine — her, seni iskembeci dükkânında iryan edilmis koyun kellesi gi- iki sak eder bırakır... — — Ne yapacaksın? Para ka - — anmak kolay mı? — — Bana hayrı olmadıktan son- a öyle parayı ne yapayım? Hris- ös gibi çarmıha nasıl kendini erdiriyorsun? Bir de onu anlat — Şeyh Yıldırım, ellerini uzattı Oaş parmağı ile ikinci parmagın — rasındaki kemiksiz kısımda çi- — inin deldiği izler görülüyordu. — Şeyh misin? Şeytan mısın?, en aklını kaçırmışsın zo! Canı- yazık değil?. Ben çiviye otur- ,_nak için elimden gelse kaynak- — Arıma mındı derısmden yastık | N İ VAAT Ka RaREĞA ef ı'. 4 Saman tütsüsü ile sararan çeh resi korkudan yeşilimsi bir Yenk aldı. Bıçağı kafasına koydular. Gemicı iki eliyle tokmağı tut- tu. Litralarla devirdiği şarabın verdiği cesaretle salladı, sailadı, kazık çakan bir amele çalımiyle tokmağa bir daire Tesmettirdi. Bir saniye sonra tokmak bıçağın üstüne inecekti. Şeyh Yıldırım, tam ismine ya- kışan bir süratle boynunu kısa - rak tehlikeli mmtakadan çekili - verdi. İki eliyle kafasını tutarak uzun ve siyah cübbesi ayaklarına dolana dolana kulise doğyu kaçtı. Manajer arkasından koşuyor: — Hey! Yıldırım! Yıldırım... Di- ye bağırıyordu. Ahali tirtir tepiniyorlar, her taraftan ıslıklar, “yuha!,, sesleri geliyordu. Sarhoş gemici, * iskemlelerden birinin üstüne oturmuş ellerini dizlerine vurarak katıla katıla gü- lüyordu. * * Celmânî ismini alan fakir, Şeyh Yıldırım da danil ol- duğu halde hepsini fersah fersah geçmek için bir çare düşündü. İpnotik kuvvetini kullanarak vahşi hayvanları rametmek su - retiyle hüner göstermek istedi, bir at canbazı kumpanyasiyle mu kavele yaptı. Celmâni Amerikanın yamyam kabileleri gibi başında bir kalpa- ğa benziyen kıvırcık saçları, si- yah ve sert sakalı ile hakikaten korkunç bir manzara arzediyor - du. Aslanların kafeslerine yarı be- line kadar çıplak olduğu halde giriyor ve gözlerini parh’arak ellerini şerareler saçıyormüş gibi hayvanlara doğru uzatarak zaten dayaktan, açlıktan, yorgunluk - tan uzanıp istirahate bahane ara- yan aslanları sözde uyutmuş ©- luyordu. Temsillere adam akıllı Hindis- tan çeşnisi vermek için dişleri sökülmüş, afyon — yutturalmuş Kobra yılanlarını kamış düdükle oynatıyor, bir gün evvel canlı bir tavşanı olduğu gibi midesine gö- cürdüğü cihetle hazım uyküsun - dan gözünü açamıyan bir Boa yı- lanını vücudüne sarıyordu. Aslanlar her akşam karşıları- na geçip elleriyle bir takım işa- retler yapân bu maskaraya o ka- dar tılar ki onun göğsünü ka- bartarak kıvırcık ssaçlı kafasmı sallıyarak içeriye girdiğini görün- ce kuyruklarını sallıyorlar ve sanki ahaliyi eğlendiren bir pal- yaço görüyorlarmış gibi yüzlerin- de hayvani bir tebessüm beliri - yordu, Celmâni 1 vermek için bağırıynr — Neron! Tiber! Sezar!.. O zaman isimleri çağırılanlar: — Bağırma. Sinirlenme, geliyo ruz işte diyorlarmış gibi bir eda ile ağır ağır ona doğru yaklaşı- yorlardı. Hayvanlardaki bu sü- künet kumpanya direktörünün işine gelmedi. Fakirden evvel onları oynatan mürebbi lüzümsuz dayaklarla aslanları sinirlendiri- yor, onları bağırtarak ahaliye biraz heyecan veriyordu. Celmâ- ni'nin ise korkutma vasıtası 0- larak elleriyle gözlerinden başka âleti olmadığı için aslanların or- tasında kedilerle oynıyan sakallı bir çocuğa benziyordu. (Arkası var) iyet Anadoluya Trenle İlk Kafile Gitti —— Beyanname Veren Yolculardan İkinci: Kafile Bugün Gidecek Kendi arzulariyle Istanbulu terketmek üzere vilâyete beyan- name verenlerden 104 ü Gebze- ye, 38 i Tavşancıla, 27 si Here- keye, 13 ü Tütünçiftliğine, 18 i Derinceye, 74 ü Büyükderbende ve 472 si İzmite olmak üzere 746 kişilik kafile dün trenle ilk defa olarak saat 12,30 da Hay- darpaşadan hareket edecekti. Bunu göz önünde tutan De- miryolları idaresi bir katar tah- sis etmişti. Fakat hareket saati- ne kadar yalnız 40 kişi gelmiş - tir, Bunun üzerine 46 kişi için bir katar tahrikinden sarfınazar edi- lerek yolcular 14,25 te kalkan posta trenine yerleştirilmişler - dir. Ikinci trenin de bugün yine saat 12,30 da 1İ7 si Sabancaya, 18 i Arifiyeye ve 529 u Adapa- zarma olmak üzere 664 kişi ile hareket etmesi mukarerdir, Pasif 12-5-14911 Dün Kadıköyünd - Korunma Denemesi Yapıldı Dün Kadıköy kazasında hava tehlikesine karşı pasif korunma denemeleri yapılmıştır. Deneme- ler şayanı memnuniyet bir inti- zam içinde cereyan etmiş, bütün ekipler vazifelerini noksansız o- larak başarmışlardır. Saat tam l0da bütün polis mer kezlerine ve fabrikalara telefon- la ikaz işareti verilmiş, hazır- lıkb bulunmaları ihtar edilmiş - tir. Saat onu beş geçe ikisi elek- trikle müteharik olmak üzere müteaddit canavar düdükleri ile alârm işareti başlamıştır. Dü - düdk sesini duyan bütün nakil vasıtaları oldukları yerde dur - muşlar, yolcularını indirmişler - dir. Tramvayların tekerlekleri takozlanmış, arablarda koşulu beygirler yerlerinden çözülüp başlarına yem torbaları takıldık- tan sonra muvafık yerlere bağ- BELEDİYEDE Gazinoların Yeni Fiyeat Tarifesi Eğlence yerleriyle gazinoların yeni fiyat tarifeleri tesbit olun - muştur. Belediye reis muavini Lütfi Aksoyun riyasetinde bir heyet yarın toplanacak yeni lis- teleri tetkik ederek daimi encü - mene verecektir. Gazinoların yeni listeleri 15 mayıs perşembe gününden itiba- ren tatbik edilmeğe başlanacak- tır. Göç Ücretleri — Göç mevsimi başladığı için bir çok arabacı ve kamyon sahiplerinin yük nakli için halktan fazla para istedikle- ri görülmüstür. Belediye Tiya- seti buna mâni olmak icin kay- makamlıkların nazarı dikkatini celbetmiştir. Seker Boyaları — Harp dola- yisiyle hariçten şeker.boyası gel mediği için şekerciler yerli bo- yalar kullanmaktadırlar. Bele- diye sıhhat müdürlüğü bu boya- ların gayri sıhhi olduğunu ileri-. sürerek şekercileri tecziye etmiş- tir. Bunun üzerine şekerciler be- lediyeye müracatla yerli boya- ların sıhhate muzir olmadığını ile ri sürmüşlerdir. Belediye, yerli şeker boyaları- nın kimyahanede tahliline karar vermiştir. Beyazıt Hayuzu — Belediye, bir kısım balkın akşamları otu h rup istirahat etmeleri için Beya- S h zit etrafma ler koymağa karar vermiştir. Jard 'dır Yapılan ilk tecrübeler Ilk olarak Haydarpaşa Rıhtım caddesinde Ankara otelinin ça- tısma bir yangın bombası düş- tüğü farzedilmiş ve otelin çatısı itfaiye tarafından süratle sön- dürülmüştür. Tam bu sırada Fikir tepesi denilen mahalle mü- teaddit düşman tayyareleri ta - rafından 15 kadar paraşütçü in- dirildiği haber verilmiştir. Der- hal harekete geçen gençlik teş- kilâtınm Kadıköy şubesine men- sup müsellâh gençlerle “para - şütçülere karşı korunma,, kursla- Tında yetiştirilen sivil ve mü- sellâh halk, maskeli otobüslere binmişler ve süratle Fikir tepe- sine gitmişlerdir. Bu kuvvetler çok mahirane bir hareketle pa- raşütçülerin indiği — farzedilen sahayı muhasara ederek onları kısmen esir ve kısmen #e imha etmişlerdir. Bundan sonra Havdarpaşa İs- dan bir de-| b Tecrübe Çok Muvaffakıyetli Oldu, Üsküdümdd Çıkarılan Hakiki Bir Yangın Derhal Söndürüldü sıl çalıştığını halka da göster - mek istiyen Kadıköy kaymaka- mı Cenap, saat 11,8 de “alârm zail oldu,, işareti verdirmiş ve bundan sonraki denemelere halk müvacehesinde devam edilmiş - tir. Evvelâ Kadıköy vapur iske- lesi civarında tramvay hattına bir tahrip bombası düştüğü ve hat bozulduğu gibi, tramvay te- linin de koptuğu farzedilmiş, ve derhal hâdise mahalline teknik onarma ekipleri hakikaten ko- parılmış olan teli yeniden bağ- lamışlar ve hattı süratle tamir etmişlerdir. Bu esnada Altıyol ağzında bir fotoğrafçı dükkânına — yangın bombası düştüğü haber almrnış ve el tulumbaları ile hhez mahalle itfaiye grupları süratle yangım mahalline yetişmilşerdir fakat ateşin gittikçe büyümek istidadında olduğunun gorul e İzmirde Bir Kadın 15Seneye Mahküm Oldu Mahküm Kadının Erkek Kardeşi de 15 Sene Hapis Yatacak Izmir, (TAN) — Bundan bir müddet evevi Çorakkapıda, dos- tu Aliyi bıçakla yaralıyarak öl- düren Pakize Sarı ve üvey kar- deşi Mehmet Yeşilson hakkın- daki muhakeme bitmiş ve her i- kisi de 15 şer sene hapse - mah- küm olmuşlardır. Biri kadın olmak üzere iki kar- deşin mahkümiyetine sebebiyet veren hâdise iddia makamı tara- fından okunan Tapordan anla- şıldığına göre şöyle olmuştur: Bir kavgadan sonra Pakize metresi Alinin evinden çıkarak üvey kardeşi Mehmedin evine gitmiştir. Fakat Ali de oraya giderek metresiyle barışmış ve tekrar evlerine dönerek Takı iç- meğe başlamışlardır. Fakat bu atsda Ali Pakizeye küfretmiştir. Buna fena halde canı sıkılan Pa- kize, sandıkta sakladığı bıçağını çıkarmış evvelâ yatak odasına saklamış ve sonra da kardeşi Mehmed€ bir göz işareti yaparak lıaliyşte geçmış ve Alinin elleri- mesi üzerine muvazzaf itfaiy yardım istenmiş ve bu sayede ateş süratle bastırılmıştır. Bir kulübede yangın çıkarıldı Denemlerin en mühim ve şa- yanı dikkat kısmı Yoğurtçu parkı civarında yapılmıştır. - Burada bir bahçe ortasındaki nhşıp bir kulübeye ateş veril - miş ve hakiki bir yangın çıkarıl- mıştır. Hâdiseyi haber alan ma- halle itfaiyesi omuzlarında taşı- dıkları el tulumbaları ile gel - mişler ve Kurbağalıderenin su- yundan istifade etmek suretiyle ve muvazzaf itfaiyeden yardım talep etmiyerek ateşi, şayanı memnuniyet bir şekilde bastır- mağa muvafak olmuşlardır. Bundan sonra Kızıltoprak na- hıyesı Paıtı bınnsına bır ta!ınp hmet de Paki- ıenın bıçagım alarak Aliye aliı yerinden saplamıştır. Bunu müteakip Pukize hemen karakola koşmuş ve Ali ile Meh- medin bıçak bıçağa geldikler'mi söylemiştir. Bu ihbar üzerine va- ka yerine gelen polis memurları Aliyi ölü olarak bulmuşlardır. Pakize, yapılan sorguda: — O beni yiyecekti, ben onu yedim. Demiştir. İddia mukamı hâdise hakkın- daki raporunu okuduktan sonra diğer delillerin de iki kardeşin âiinıyeu müştereken — işledikleri gösterdiğini ileri sürerek her ikisinin de tecııyesmi istemiştir. Mahkk heyeti suçluların da ifadesini dinlemiş ve Pakize ile Mehmet hakkında 15 şer sene ha- pis cezasına karar vermiştir. MAARİFTE: po ile bir Plakturnal üzerine bi- rer yangım bombası düştüğü far- zedilmiş ve demiryolları idaresi - nin hususi itfaiye grupları tara- fından muvaffakıyetle söndü - rülmüştür. Tam bu yangınların söndü - rüldüğü sırada manevra hat- larından birine tahrip bombası düştüğü ve birbirine müvazi iki Tayın parçalandığı farzedilmiş tir. Derhal harekete geçen tek- nik onarma ekipleri bu Tayları yerlerinden sökmüş ve on beş dakika içinde yerine yenilerini yerleştirerek hattı seyrüsefere müsait bir hale getirmislerdir. Alârm bittikten sonra.. Pasif korunma ekiplerinin na- vi lu kapaftığı ve bir gencin onka; altında — kaldığı — farzedilmiştir. Buraya da süratle ye! “en- kaz kaldırma,, ekipleri caddeyi temizlemişler, yaralıyı enkaz al- tından çıkarmışlardır. Ayni kiplerle beraber gelen bir sıhhi- ye ekibi yaralının ilk müdava- tını yaptıktan sonra - ilk sıhhi yardım merkezine göndermiştir. Denemelerde vali muavini Ah- met Kınık, Raşit Demirtaş, şu- be müdürü Ekrem Gönen, ÜUs- küdar, Bakırköy, Beyoğlu kay- makamları hazır bulunmuşlar - dir. Tecrübelerden sonra Moda De- niz Klübünde davetlilere bir zi- yafet verilmiştir. inkisi düpe- - lüz enayilik! — Meslekdaşının sözlerine rağ - — men yine inanmıyor; kendi ken- e: N — Köpoğlunu banı da 1o 1o l - tti Mutlak bunda bir orosto- ıo!luk vardır! Diyordu. h Yıldırım en ziyade vilâ- etlerde şöhret kazandı, yalnız dnısıly oyun verirken falso Bütün marifetler yapılmış sıra — Hçağın kafa tasına gömülmesine şelmişti. , Maı:mjer meseleyi anlattıktan — onra:; — — Ahaliden kim isterse sahne- B çıkıp tokmağı vurabilir! |— Deyince iriyarı sarhoş bir ge- nici ayağa kalktı. Sahneye çıktı. — Övvelâ ceketini çıkardı, kollarını avadı, seyirciler gülmeden bayı- yorlardı, galeriden — Vur! Kafayı ıkıye böl. Ba- OŞzalım içinden ne çıkatak? Dıye bagmyol'lardı Subaylar Terfi Kanununda “ - Tadilât Ankara, 10 (TAN) — Ordu su- Baylar heyetinin terfiine ait ka- nunun bazı madelerini tıdn e— den & E fıkrasının degıştirılmeıı hık kanun lâyihası Meclis Tuznamesine tar. Şimdiye kadar tatbikat mek- teplerinde tabip ve veterinerle- rin en liyakatlılarından olup muavinliğe ayrılanlardan iki sene bu vazifede çalıştıkttan sonra muvaffakıyetle imtihan verenle- re birer sene zammedilmekteydi. Büu lâyiha ile bunlar gibi veteri ner bakteriyoloji ve seroloji mü- esseselerinde — asistanlığa ayrı - lanlardan muvaffaryetle imtihan verenlerin de bir sene kıdem zam mı almaları ararlaştırılmaktadır. Bir Büyücü Yakalandı / İzmir, (TAN) - Kocası ile ge Kıyınet umınde bir kadını Kehndi. ıııhzndısuııyakınve güzel gös- Şah | termeği taahhüt eden Anıfırta— ı | lar caddesinden Sait oğlu Omer Re Pa kuvvetle kissediyoruz. letin mukâdderatını tiren sı tecelli etti. OPÜŞLER Zaferleri Yazan: Sabiha SERTEL Lozandan bugüne kadar geçen bu buhranlı devrede de İnönü'nün büyük diplomat zekâsı te- “İTnönü,, lıtiklâl harbini ve İnönü'nün zaferlerini, bu yıl harbin nazik bir devresine tesadüf eden tes'it ediyoruz. Bu itibarladır ki bu haı'bın ve zaferin kıymetini her gündea daha Atatürk'ün “Hedefimiz Akdenizdir,, kuman- dasından sonra, İsmet İnönü'nün, İnönünde ve diğer harp sahalarında kazandığı zaferler, 1nil- İnönünde bu büyük kumandanın askeri deha- celli etti. Şimdi İnönü'nün zaferlerini tes'it ederken, tarihin bütün bu seyrini goı önüne ae(ıı'erek hu zaferlerin & zaferlerdi. sndk Lozan, askeri muvaff: milleti Avyrupa emperyalizminin ıkündî 'boyun- duruğundan kurtaran, müstakil Türk devleti- nin temel laşını kovın bir zafer oldu, Inönü, siyasi istiklâlin, iktisadi isüklalı d-ıvudıgını, z Bi korkuluk mahiyetinde dehası, bize ikinci ve en mühim Lozan'dan getirdi. Bu'm! tecellirlettiğb ©Di a. TOYKUARAD ÜN GİLLEh Y6 büyük yasi bir bhayrağın müstakil bir devlet kuramıya- cağımı biliyordu. Lozanda, dünyanın en & diplomatları karsısında Capititulation'ları yırtan dı. Lozan müahedesine imzasını koyan İnönü, müstakil Türk devletinin kurtuluş beratini bize İnönü'nün hakiki istiklâl şuuru nedenberi dünyayı ateşler içinde bırakan bu bü- Sİ- daha kı.wvetle hissediyoruz. nönü'nün zaferlerini tes'itte, “Mehmetçiğin,, is- tiklâl şehitlerinin hâtırasını tesi't için yapılan ve bü merasime verilen ehemmiye- tin de büyük mânası vardır. Türk istiklâl zatferi, bütün bir milletin iştirakiyle kazanılmış bir halk zaferi, bir halk hareketi idi, da ikinci bir istiklâl harbine de hazır olduğumuz Hl' devirde, * istiklâl — şehitlerinin kler, istiklâl tarihinde zaferi kazandır- medin” destan tır. zaferi de iki se- onların oynadığı müuazam rolün küçük bir şük- ranıdır. İstiklâl tarihi henüz tam olarak yazıl- mamıştır. Bu tarihi yazacağımız gün, rihin ciltlerini sayılamıyacak kadar Eğer bugün istiklâlimizi müdafaadad kendi- mizi kuvvetli hissediyorsak, bu kuvveti, köyün- de oı-ığuıı eliııdeı şehırde çe—kıcuıı elınden atıp fe- her “Meh- teşkil eden menkıbeleri bu tı- Salt: e- lmhlıanI;ırdd Muvaffak Olan Talebe Bu sene orta mekteplerde ele- me imtihanına 4500 talebe gir- miş ve bunlardan 3500 ü muvaf- fak olmuştur. 100 talebe kendi arzulariyle imtihana girmemiş ve 697 talebe de muvaffak olama - mıştır. Muallim Mekteplerinde — Mu allim mekteplerinde imtihanlar sona ermiştir. Talebeden yüzde 75: nin muvaffak olduğu tahmin edilmektedir. Kat'i netice çar- şamba günü bildirilecektir. Tıbbiyelilerin Gezintisi — U- niversite tıp fakültesi bu ayın 18 ine tesadüf eden pazar günü için bir gezinti tertip etmıştır Imtihan sonu olduğu için bu gezintiye bütün talebe iştirak e- debilecektir. LİMANDA : Bir Motör Vapurla Çurpışurak Battı Edremit belediyesine ait, 110 tonluk ve buğday yüklü olarak evvelki gün şehrimize gelen Bi zim adlı motör Haydarpaşa men direğı önünde Denizyolları idare- sinin Kalamış vapuriyle çarpış- mış ve batmıştır. Motörün tay- faları ayni vapur tarafından kur tarılmıştır. POLİSTE: Arkadaşını Bıçakla Yaraladı Asarayda Millet cadesinde © turan Rıza ile arkadaşı Omer Yılmaz arasında henüz malüm olmayan bir sebepten dolayı çı- kan da OÖrner Yılmaz, SOğ yük harp hâdiresinde, begenyetin bu kanlı fud- hudut b koıın çiğin, asında, Türkiyeyi hrp inde bırak dakârlığındı ind. yılmaz cesaretinden İstiklâlini büyük bir aziml idaf, karar | al Makinelerin de zafer kazanacağı bir vermiş bir milletin başında, hazırlanırken, her gün sulhü her giln harp için hudut vırılıı' Fakat bu huduılım öteımde, :dar- kurhnıu.k ıçiıı bin istiklâlini cek bir halkın azmi vardır ki, © devirde ÇAA Rızayı bıçakla muhtelif yerlerin- den yaralamıştır. Yaralı Cerrah- paşa hastahanesine kaldırılmış, ve Ömer Yılmaz yakalanmıştır. Turhalda Tekaütler Maçı Turhal (TAN) — Şeker fabri- kası mensupları ile fabrika bü- Tosu İarı arasında bir te- İşte biz bu halk kuvvetine Kl"xâll yaknlanmış ve udhyeye yaptığı mücadele, ve bu mü F zafer, dipl i tarihine k çetin mücadı kti lelerin en , İsmet İnönü büyük - bir ı!ıyuınk kendimizi kuvvetli hissediyoruz. İs- tiklâl şehit!erinin /—mezarma bıraktığımız çelenk- dan olduğu ni: .bette büyük bir sulh mü- dafii, hak ve insaniyet prensiplerinin kahrama- | ler, Mehmet! y da taşıyacağı çe- nı oldu. lenktir, N A KK ağma kaütler maçı yapılmıştır. Büro memurları bire karşı üç gol ile fabrika mensuplarına galip gel- mişlerdir. Maç, çok eğlenceli ol- muştur. Maçı, gençhk teşkilâtı tarafından tertip edilen — K M KER MİLLİ ŞEFİN Fotografları Ankara 11 (A.A.) — Bugün Denizli, Sinop, Zonguldak, Maraş, Malatya, — Tekirdağ, Gelendost, Akşehir, Korku- teli, vilâyet ve kazalarından aldığımız telgraflarda Milli Şef Inönü'nün hediye etmiş ol - dukları fotoğrafilerin Parti ve Halkevlerinde şeref mev - kilerine konulduğu bildiril - mektedir. Bu münasebelte yapılmış o- lan toplantılarda — halkımız Milli Şefe karşı olan sonsuz sevgi ve saygı duygularını bir defa daha teyit etmişler- dir. N 4 "Kırkpınar,, Güreşleri Çok Güzel Oldu , Tekirdağlı, Rakibini 7 Dakikada Yenerek Kemeri Kazandı Edirne, 11 (TAN Muhabirin - den) — Kırkpmar güreşleri bu- gün Sarayiçinde çok kalabalık bir seyirci kütlesi önünde yapıl: dı. Trakya umumi müfettişi Ge- neral Kâzım Dirik, başmüşavil Sabri Öney, vali Ferit, Parti mü:- fettişi de müsabakaları başından sonuna kadar takip ettiler. Pehlivanlar sabahleyin Ata: türk heykeline çelenk koydular. Öğleden sonra güreşlere başlan: di. Alınan neticeler şunlardır; Destede Amasyalı Rıza birinci, küçük ortada Niyazi birinci, Re- cep ikinci, büyük ortada Kara- mürselli Fethi Çetintürk birin- ci, Osmanilili Ali Yener ikinci, baş altıda Gönenli Hamdi Acar birinci Ahmet ikinci, başta Ali Ahmet Ödülü yedi dakikada ye- nen' Tekirdağlı Huseyın birinci olmuşlardır. - x Altın kemer Teku'daglı Hü seyine verilmiş, diğr birinci ve ikincilere de Parti tarafından he- diye edilen gümüş saatler tevzi olunmuştur. K Tekirdağlı Hüseyin, bundan sonra Kırkpınar güreşlerin--işti- rakten affedilmesini istemiş, u- mumi müfettiş General Kâzım Dirik, Türk gençleri ve Türk pehlivanları arasında kendisini daima görmek istediğini söylv2 rek Tekirdağlıyı tebrik etmiştir. 19 Mayıs İçin Bü“ğük Bir Piyango Plânı Hazırlandı Milli Piyango idaresi 19 mayıs gençlik bayramı şerefine fevka- lâde bir keşide tertip etmiştir. 300 bin numara üzerine hazırla nan bu keşidenin tam biletleri i- ki, yarım biletleri bir liradır. 600 000 liraya varacak olan umu mi hasılatm yüzde altmışı yâni 360,000 lirası ikramiye olarak tev zi edilecektir. 1 kişi 50 bin, 2 kişi 10 bin, 4 kişi 5 bin 30 kişi 2 bin, 60 kişi bin, 300 kişi 500, 3000 kişi onar lira ikramiye kaı zanacak 30,000 kişi ikişer lira a- moti alacaktır. Bunlar çıktıktan sonra geriye kalan 240 bin liranm yüzde 33 buçuğu olan 201 bin lirası hava kuvvetlerine sarfedilmek üzere Milli Müdafaa Vekâleti emrine tevdi edilecek, yüzde beş hesa - biyle 30 bin lirası bayilere, 3 bin lirası komisyon olarak Ziraat Bankasına verilecektir. Bilet, el plânları, ikramiye kazanan liste- lerin tabı ücretleri ile keşide masrafları için 6 bin lira ayrıl- mıştır. Adanada Hububat Satışları Adana (TAN) — Vali Faik Üs- tünün riyasetinde ve alâkalıların da iştirakiyle bir toplantı yapıla Tak bu yıl döküm zamanından itibaren hububatın ofis tarfından ne şekilde Aalmacağı hakkında görüşülmüştür. Ofis arpaya 5,75, buğdaya 7,75 ve yulafa da 6,5 kuruş fiyat ta- yin etmiştir. Koçyas Mersinde Mersin, (TAN) — Bir müd - dettenberi memleketimizde bu - lunan eski Atina valist Koçya: bir kaç gün kalmak üzere afle gyle birlikte buraya gelmiştir. Sabık Atina valisi buradan A: < semimaa n ..m