3 Mayıs 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

£ * - evvelâ inanmadı. Bekledi. Yazan: ULUNAY İkisi de birbirlerinin isimlerini unuttular. Bedri, İveti: — Canavar! Diye çağırıyor, o da ona: — Yamyam! Diye cevap veri- yordu. Kadın son derece kıskançtı. Şayet Bedrinin tanıdıklarından biri karısiyle onları ziyarete gel- se müutlaka kavga çıkarıyor ve misafiri evden kovuyordu. Herkesle kavga ede ede nihayet yapayalnız kaldılar. Fabrikayı coktan bırakmışlar- dı. Evi besliyen İvetti. “Sa'y ilâ- he” si mahallenin bütün evlerin- de gündelikle hizmete gidiyor, bekâr çamaşırı yıkıyor, at gibi çalışıyordu. Sabahtan akşama kadar evde oturmaktan başka bir şey yapmı- yan Bedri yüz yirmi kiloyu geç- mişti. Eğer kavga olmasa belki yüz elli kilayu da bulacaktı. Her gün bu mecburi riyazet onun da- ha ziyade semirmesine ancak bu kadar mani olabiliyordu. Hele şimdi, haftada dört defa tabak çanak kırmıya bütceleri müsait olmadığı için Bedri elinin erişeceği yere kalın bir süpürge sapı koymuştu.Artık bu silâh han gi tarafın hissesine düşerse gale- be onda kalıyordu. Bedri için bu belâ; esrar, ko- kain gibi bir iptilâ şeklini almıştı. Bazan birisi ile dertleşmek ih- tiyacını hissediyor, kadınm işte olduğu zaman bir kacamak yapa- rak bir arkadaşına gidiyor, dert yanıyordu: — Korkuyorum. Bir gün başı- ma hir belâ gelecek. Ters bir ye- rine vuracağım; geberecek, Muhatabı anlamıyor: — Zorun ne birader? Ne olu- yorsun? Madem başına belâ gel- mesinden korkuyorsun. Ayrıl... — Yakamı birakmıyor ki.. — Kaç. Yoksa seviyor musun? — Galiba seviyorum, ki çeki- yorum. — Napoleon: “Aşkta en büyük zafer kaçabilmektir!” demiş. Er- kek deği) misin? Göster kendini. — Nereye kacayım?. — Uzak bir yere, seni bulamı- yacağı, arayamıyacağı bir şehre ti — Gelir, bulur. — Kimseye söylemezsen nere- den bulacak? — Doğru. Gitmeli, Zira biraz daha beraber kalırsak, gazeteler- de hergün okuduğun gibi, bir gün ya o beni kesip bir sandığa ko- yacak, yahut ben onu temizliye- ceğim.. Fakat nereye gitsem der- sin?, — Bilmem. Nereye gideceğini hattâ bana da söyleme. Yalnız favsiye ederi:ı. G*i’t, uzaklaş. Bedri, bir kaç gün sonra İvete a kendisini aramaması için — bir mektup bırakarak ortadan kayboldu. Mektupta şöyle söylü- yordu: “Bu hayata tahammül etmek artık bence imkân haricindedir. Düşündüm, seni benden, beni de senden kurtarmak için kaçmayı “en doğru bir hareket buldum. Be- ni arama, Apartımandan berabe- — rimde bir çöp bile götürmüyo- rum, Canımı kurtarırsam en bü- yük saadettir. Adiyö!” “İvet, mektubu okuduğu Zaman Bir gün geçip de Bedriyi göremeyin- c& meseleyi evvelâ kapıcıya an- lattı. Ondan sonra komşulara — dert yandı, Küçücük apartımanda şişman âşığının bombos kalan yeri ona — hakikati daha acı bir sürette an- latryordu. Hırs, hiddet, teessür, alışkan- — lık, yalnızlık birdenbire ruhunda birbirleriyle mücadeleye başladı. Demek artık yapayalnız, gayesiz — bilhassa kavgasız bir hayat sür- miye mahkümdu. Başkalarının yanında Bedrinin gaybubetini lâkaydane telâkki e- diyor gibi görünüyordu; yalnız ' kalınca bu zaafını kendine karşı itiraf etmekten çekinmedi. Yata- în üstüne atılarak ağlamıya baş- di Biraz sinirleri yatışınca giyi- myor, kendini sokağa atarak âşı- — ginin arkadaşlarını birer birer — buluyor, nereye gittiğini onlar- dan soruyordu. İvet hayatmda birdenbire his- settiği bu bosluğu hiç bir şeyle / telâfi edemiyordu. Bedrinin bü- — tün arkadaşlarının kendi aleyhin- — de olduklarına inanmıştı. Onun * fikrince hepsi şişman Âşığmının bulunduğu şehri biliyorlar ve — mahsus söylemiyorlardı. Kadın — tamamen değişmişti. Bedri ile — beraber bulunduğu zaman her — hareketi ve her sözü kavga için — bir bahane gibi telâkki eden İvet, simdi kuzu gibi sakinleşmişti. onun ıcin ıîn-düklerl bu hayatın No: 61 — Bu adama ne yaptım bilmi- yorum! Diyordu, Öbür taraftan Bedri de yaptı- ğt hareketten dolayı nedamet i- çindeydi. Bir türlü metresinin hayali gözünün önünden gitmi- yordu. Kendi kendine: — Aslan gibi karı idi! Pekâlâ bir geçim yolu tutmuştuk... Fil- hakika arada kavga ediyorduk. Kavgasız aile olur mu?... İnsan her gün tatlı yese bıkar, usanır. Kavga turşsu gibidir, iştah açar.. Bulunduğu yerde bir pazarcı ermeninin yanında iş bulmuştu. Kazandığı para ancak oda kiras! ile boğazına yetişiyordu. Her sabah karanlıkta kalkıyor. kamyonla (hal) e gidiyor, zerze- vatları yükletiyor, Pazara getiri- yor, sergiyi kuruyor, satıs bittik- ten sonra da-hepsini toplıyarak depoya götürüyordu. Bütün bu uğraşma onun yemk ihtiyacını arttırmıştı. Aldığı para buna ki- fayet etmediği için açlıktan da sikâyet ediyordu. (Canavar) la (Yamyam) birbir. lerinden bir ay ayrı kalabildiler. Bedri bir gün yazı makinesiyle imzasız bir mektup yazdırdı. Pos- taya attı. i gün sonra pazarda patates tartarken ustası seslendi: — Şişko! Seni bir kadiın isti- vor! Başını cevirdi. İvet iki elini kalcalarına koymus, karsısında duruyordu. Bedri, karımın gelece- ğini biliyordu.Onu karşısında gö- rünce hayret ediyormuş gibi bir tavır aldı. Soğukca sordu: — Ne istiyorsun? — Ne istediğimi sonra anlar- sın, Haydi yürü! Gidelim, — Şimdi gelemem, işim var. Sen otele git; ben de arkandan gelirim. Tablaya ihen kuvvetli bir tek- me bütün patatesleri sokağa dök- tü. İvet'in suratında bir tokat patladı; ahali toplandı; ikisini birbirinden güçbelâ ayırdılar. Dayağın ikinci faslı da otelde vuku buldu. Ertesi gün trene bindiler. Yol- da mütemadiyen kavga ediyor- lardı. Bedri apartımana girdiği za- man herşey o kadar yerinde idi ki daima şöminenin yaninda duran süpürge sopası bile eski yerinde emrine âmâde bulunuyordu! Do- ya doya dövüştüler... Ve seviş- tiler!... . : lt vilâyetlerden — birinde ıvet yerleşen amcasından miras yedi. Elime gecen para ile Grenel tarafında bir meyhane peste- mallığı aldı. Camekânın ufak bir kısmını bir eskici işgal ediyordu. Alım satımda onun da âlât, ede- vatını aldılar. Kunduracının is- kemlesine Bedri oturdu. Yanna bir de kalfa aldı. Kadın meyhanenin tezgâhında calışırken Bedri de papuç tamir ediyordu. — İvet! — Patla! — Karnım aç!.. — Boşan da semerini ye! Bedri, müsterileri kacırmamak icin disini sıkıyor, fakat hırsını e- lindeki köseleden âalıyordu. Sanki karının kafasına cekiçle vuruyor- müusş gibi deri parcasına öyle dar- beler indiriyordu ki, bazan kal- fa davanamıyor, ihtar ediyordu: — Hey! Patron... Yetisir artık Deri sıgara kâııdma döndü! (Arkası var) Şehrin Yeşillik Tezyinatı —— Bir Bahçe Mütehassısı Şehrimize Geliyor Belediye, bahce ve park inşa- atına fazlaca ehemmiyet vermiye başlamış, bu işlerin daha iyi bir şsekilde tanzimi için Büyük Mil- let Meclisi bahçeler mütehassısı- nın İstanbula celbine karar ver- miştir. Mütehassıs sehrimize gel- dikten sonra Üsküdar ve diğer kazalarda tetkikler yapacak, mev cut park ve bahçelerin daha iyi bir hale getirilmesi icin yeni plln lar hazırlıyacak, yapılacak yeni park ve bahçe inşaatınım ilk plân- larımı bizzat tanzim edecektir. olların ağaçlanması Yollarda mevcut ağacların tek- sirine karar verilmiştir. Bey- kozda Ömerli köyüne yeniden 207 çınar dikilmiştir. Bu mevsim de yollara yeniden 2147 ağaç di- kilmiş bulımmaktadır. Belediye fidanlıklarından halka 11,054 cam, 10,467 tane muhtelif süs a- ğacı tevzi dilmiştir. 65778 lira- lık da mevva fidanı satılmıştır. Taş 'esi Topkapı mezarlığının tarihi mezar taşı bahcesi haline ifrağına karar verildikten sonra belediye, bu mezarlığa girecek taşlar ve bu taşların tanzimi işi ile mesgul olmıya baslamıştır. Dün belediye Treis muavini Lütfi Aksoy ile, müzeler müdürü Topkapı mezarlığında tetkikler yapmışlardır. Tasların numaralan masi ve mazarlığın tanzimi icin Evkaf ve Belediyeden alnacak bi- rer mütehassıs müşterekn fsali- yete gececeklerdir. PİYASADA: Deri, Şapka Fiyatları Tetkik Ediliyor Son günlerde yerli deri! fiyat- ları artmıştır. Sümerbank umum müdürlüğü yerli derilerin yük- selisindeki sebep hakkında, fi- yatları mükabe bürosunun fikri- ni sormustur. Mürakabe bürosu deri fiyatları hakkında tetkikat yanmaktadır. Fiyatları mürakabe - bürosu. sapka, boyunbağ fiyatları hakkın- da tetkikler yapmaktadır. Sapka- cıların ifadesine göre, harpten sonra sapka fiyatlarında bir fark olmamıstır. Hattâ sapka satışları eskisine nisbetle pek azalmıştır. Bu yüzden şapkacılar şikâyet et- mektedirler. Böovunbağ fiyatları hakkında da milli sanavi birliğinden bir rapor istenmistir. İaşe Müdürlüğü — Sehrimizde kurulacak olan iaşe müdürlüğü, sehrin iaşe isleriyle meşgul ola- cak, ticaret ofis umum müdürlü- ğü de ithalât işleriyle uğraşa- caktır. Diinkıi İkracat — Dün muhte- lif memleketlere 500 bin liralık ihracat. yapılmıştır. En ziyade Almanyava tütün, deri, Roman- yaya balık, deri gönderilmiştir. İş Bankası İkramiyesini Kazananlar Ankara, 2 (A. A.) — Türkiye İş Bankasının küçük tasarruf hesapları arasında tertip eyle- diği 1941 ikramiye plânının Ma- yıs keşidesi bugün yapılmıstır. POLİSTE: Dün Bir Hırsız Tevkif Olundu Maçkada oturan Suphinin evi- ne girip muhtelif eşya çalmaktan suçlu Kemal dün yakalanmıs, ad- liyeye verilmiştir. Kemal birinci sulh ceza mahkemesinde tevkif edilmiştir. Otomobil Kazası — Soför Ali Alkut'ün idaresindeki 4109 nu- maralı kamyon Beşiktastan ge- cerken Ömer adımda birine çar- parak başından yaralamıştır. So- för yakalanmıştır. Bir Katil Asıldı Kayseri (TAN) — Molu kö- yünden Ârifin karısı Hayriyeye tecavüz etmek maksadiyle Ârif. le Hayriyenin annesi Nazendeyi öldürmek, Hayriyeyi yaralamak, Duran, Hasan ve Hüseyin adın: daki adamları da öldürmiye te- şebbüs etmekten suçlu İspi Ha. san oğlu Mehmet Bektas hakkın- da verilen idam hükmü Büyük Millet Meclisi tarafından tas- dik edilmiştir. Mehmet Bektaş gecen cumar. tesi gecesi saat üçte Kayseride ştır. Keşıdede kazanan talililerin isim lerini, hesap numaralarını ve bu- lundukları merkezleri bildiriyo- ruz: 1000 liralık ikramiye Bursada 4203 numaralı hesap sahibi Ah- met M. Naime isabet etmiştir. , Beşer yüz lira kazananlar: İz- mirde Sefıka (11653), Üsküdarda Turan (1350). İki yüz ellişer lira kazananlar: Ankarada Sezai (24132), Anka- rada Sadettin (35983). Yüzer lira kazananlar: Zongul- dakta Behice (107), Diyarıbakır- da Fehmi Aydemir (1221), Kadı- köyünde İhsan (10235), Kadıkö- yünde Sabiha (3518), Beyoğlunda Mustafa (25327), Ankarada Gü- zin (35412). Bundan baska muhtelif sube- lerdeki yirmi hesap sahibi ellişer lira, yetmiş hesap sahibi de yir- mişer lira kazanmışlardır. VMqç;lgag Verilen Yeni »dodla wm iğ a Ankara, 2 (TAN) — Ordu su- baylar heyetinin terfiime ait ka- üçüncü ddesinin (E) fıkrasının değiştirilmesi hakkm- daki kanün lâyihası, pısavort kı- TAN oe ineboluva Dün de 285 Kisilik Bir Kafile Gitti Ayın Beşinde Mudanyaya, On Bitindede Haydarpaşa Yolu İle İç Anadoluya Sevkiyat Başlıyor. Hareket Saatlerini Yazıyoruz Kendi arzulariyle Anadoluya gideceklerden 285 kişilik bir ka- file daha dün saat 14 te kalkan “Ankara” vapuru ile İneboluya hareket etmiştir. Halbuki bu va- purla hareket etmesi icihh 1000 kişiye bilet verilmişti. Denizyol- ları idaresinin “Aksu” vapuru bu sabah limanımıza dönecek ve akşam saat on sekizde dördüncü kafileyi götürmek üzere Zongul- dağa hareket edecektir. Yeni sevkiyat Vilâyet nakliyat komisyonu, kendi arzulariyle bulu ter- kedeceklerden Mudanya ve Büur- saya gidecek vatandaşların bine- çekleri vapur ve trenlerle, bu vasıtaların kalkacağı gün ve sa- atleri kararlaştırmıştır. 5 Mayıs Pazartesi günü saat onda kalka- cak olan Trak vapuru 4361 den 4466 ya kadar olan bilet sahip- lerini Mudanyaya götürecektir. Mudanyada inenler, hazırlanan trenlerle Bursaya gideceklerdir. 6 Mayıs salı günü de yine Trak vapuru 460 yoölcü ile Mudanyaya hareket edecektir. Salı günü kal- kacak vapura 4461 den 4566 (da- hil) numaralar arası bilet sahip- leri alınacaktır. Eğer beyanname veren bütün vatandaşlar gidecek olurlarsa, Çarşamba günü yine Trak vapuru son yolcularla Mu- danyaya saat onda hareket ede- cektir. Beyanname verdikleri halde 48 saat içinde gitmekten vazgectik- lerini vilâyete — bildirmiyenler meccanen devlet nakil vasıtaların dan istifade haklarını kaybede- ceklerdir. Mudanya hattı iskele ve istas- yonlarına gidecekler hakkında vilâyetin tebliği bugün dordhncü sayfamzdadr. — — w» Haydarpaşsadan .yapılacak tren nakliyatının da 11 Mayısta baş- hyacağı sanılmaktadır. 11 Mayıs- tan 17 Mayısa kadar İzmite ve Adapazarına kadar, 17 Mayıstan 22 Mayısa kadar Vezirhana, Es- kişehire, Kütahyaya, Afyona, Eğ- ridire, Burdura, Akşehire ve Konyaya kâdar sevkiyat yıvlh' caktır. 22 Mayıstan itibaren de Mer- sin, Adana, Fevzipasa. Meydanı ekbez, Malatya, Elâzığ, Diyarba- kır, Kayseri, Sivas, Erzincana ka- dar sevkiyat baslıyacaktır. Buna ait tarife dördüncü say- famızdadır. İlk kafile İneboluda İnebolu, 2 (TAN Muhabirin- den) — İnebolu ile Küre, Araç ve Kastamonuya gitmek üzere kendi Aarzulariyle İstanbuldan ayrılan 263 yolcuyu getiren Tır- han vapuru, bu sabah saat 10,40 da geldi, Yolcular vapurdan kolayca çık- tılar. Hazırlanan motörler ve oto- büslerle istedikleri yerlere götü- rüldüler. On iki yasına kadar o- lan çocuklardan motör ve otobüs parası alınmadı. Vapur geldiği zaman İnebolt halkından büyük bir kalabalık sahilde toplanmıs- tı. Ve İstanbuldan gelen bu ilk göc kâfilesini seyrediyordu. Tırhan iki saat sonra İstanbula hareket etti. Yolcular yolda hiç bir rahatsızlık hissetmediklerini ve vapurda doğum, ölüm, hasta- lık gibi hic bir vaka olmadığını söylemislerdir. Zonguldağa gidenler Ti el 2 TAN Muhabirin- den) — htanbuldın kendi arzu- lariyle ayrılanlardan kadın, er- kek 363 kişiyi hâmil bulunan Ak:u vapuru bugün saat 10 da geldi. Hükümet, za- Dün Bir Yangır Çıktı, Bir Kişi Öldü - ı Bir Kişi de Agır Yaralı Olarak Hastanede Dün sabah saat 8,50 de Tahta- kalede Sabuncu hanmda yangın cıkmış, bir kişi yanarak ölmüş, bir kişi de ağır surette yandığın- dan hastahaneye kaldırılmıstır. Yangın, Sabuncu hanınn bi- rinci katında Kâmil adında bir zatın Krem ve filit imalâthane- sinden cıkmış ve süratle büyü- müstür. İmalâthane işçilerinden Yüksek kaldırımda oturan 28 ya- şında Dora ile Fatihte Kiremit sokağında oturan 13 yaşında Ha- san alevler arasımda kalmıslardır. Bunlardan Hasan diri diri ya- narak ölmüş; Dora da muhtelif yerlerinden ağır surette yandı- ğından Haseki hastahanesine kal- dırılmıstır. Yangının neden cıktığı henüz kat'iyetle malüm değildir. Fakat Dorann ifadesine göre, havagazı ocağının parlamasımdan — veya patlamasından ileri geldiğine ih- timal verilmektedir. Hadiseye vaz'ıyed eden müd- deiumumi muavinlerinden Orhan Tugrak ile adliye doktoru Enver Karan ve belediye makine sube- si mühendislerinden Besir Tezel dün vakn mahalline gidip keşif ise de y haki- ld sebebini henüz tesbit edeme— mislerdir. Tahkikata devam “*wn maktadır. MÜTEFERRİK: Prof. Hanley Dün de Bir Konferans Verdi Bir müddettenberi şehrimizde bulunmakta olan Londra Üniver- sitesi pedagoji ve terbiye ensti- tüsü profesörü H. P. Hanley; dün saat 21 de Eminöün Halkevi sa- lonunda “İngiliz, terbiyesinin ru- hu” isimli bir konferans vermiş- tir. Cok alâka uyandıran bu kon- feransı müteakip temsil kolu ta- rafından “Himmetin oğlu” piye- si oynanmıştır. Cöp Fıfını — Edirnekapıda vücude getirilen çöp fırınından kâfi mikdarda istifade edildiği gurulmüş ve bu fxrınlarm bütün Imhlıan Değil Ders Vereceğiz Yazan: Naci Sadullah Avustıır_vanm. sessiz sadası istilâ olunması, bize, Be! grat sehrinin korkunç bomba ya” murlarından sonra isgal edilişin den fazla telâş vermisti. Çekoslovakyanın, çıplak ayal larının uclarına basarak yürüye bir kadın sessizliğiyle Alman kı eağına düsmesi hize, Alman ord! sunun Atina sehrine - girişinde fazla telâs vermisti, Ve simdi cr nubi Akdeniz kıyılarından t Atlas Okyanusuna kadar yayıla bu büyük kavganın o mahut Dar tzig koridorunda basladığı gü biz. horozlarının sesini dinlediği miz Limni adasına haclı Alma bayrağının dikildiği andan dah telâslıvdık. Halbuki 6 zaman, muharebeylı bizim aramızda, dağları, tepeleri ormanları, dereleri, deryaları milyonluk orduları, ve Maginaot' lariyle bir düzineye yakın mil let vardı. Bugün o dağlar, o tepeler, o or- manlar, o dereler, o deryalar aşıl mış, o milyonluk ordular bozul muş, o çelik istihkâmlar geçilmiş ve harple aramızdaki mesafey büyülten biçare milletler bire: birer yıkılmıştır. Ve bugün, Balkan dağlarındar esen bahar rüzgârlarının leş ko kusunu bile duyuyor, Atina so kaklarından geçen ağır tanklarır gürültüsünü isitir gibi oluyoruz Fakat buna rağmen, sanırsınız ki harp, Dantzig'te haslayıp hudut- lJarımıza kadar dayanmamış, bi lâkis hudutlarımızda başlayıp Dantzig'e kadar uz. ! O kadar sakiniz! Hiç şüphe yok ki, bu sükünun sebebi, karar gelıelığlnnı o ıııilz’ı( kurtul mızdır. Hadiselerin takip edeceği seyri bilmiyoruz. Fakat hadiseler hangi yolu tutarsa tutsun, ne ya- pacağımızı biliyoruz. Hangi kuv! vet, hangi zaman ve hangi şart. lar içinde istiklâlimize sataşmak sarhoşluğunu gösterirse göster- sin, onün hayalperest başı, Meh- metciğin çelik göğsünde parçala- nacaktır. Ve bütün vatandaşların kalbin- de, bunu bilmenin, buna inanma. nin süküneti var, Bunun İçindi; bıtıve kkef'aş in aldığı tertibat vücude ,ka' ki, & milletleri şaşı si T va- | rarlaştırıl © |İnmir harhini Türk d purdan, alınarak istasyona fasın- da kullanılabilecek bir !ilıiyo sa: miştir. Vapurda doğum ve ölüm | 19 Mayıs Buyramı nanların beybüde gayretine acı t alratadier vekbikremi Ha vakası olmamıştır. Bir Sabıkalı Barda Metresini öldürdü Tabanca Seslerinden Hasıl Olan Telâştan İstifade Ederek Kaçan Katil Aranıyor Dün gece Beyoğlunda bir ci- nayet işlenmiş, Salim adında biri, metresi Mük i tab ile kn erkeklırlo düşüp kalktığını h İ v.r Henüz 28 yaşında 0- dört muhtelif yerinden yarala- mış ve öldürmüştür. Katil, bundan bir müddet ev- vel Sultanahmette polis Hasan Basrinin öldürülmesi işinde met- haldar olduğu görülerek 2 sene hapse mahküm edilen Salimdir. Salim, mahkümiyetini bitirip cıktıktan sonra ötedenberi bera- ber yaşadığı Mükerremin Kara- gümrükte Kabakulak sokağında 47 numaralı evinde oturup kalk- mıya başlamıştır. Mükerrem, mevkuf ve mahküm olduğu müd- dgt zarfında çalışarak kazandığı bütün parayı Salime yedirmistir. Fakat son güinlerde Salimin met- resi ile arası açılmış, kadının baş lan met İi çok kısk Salim evvejki gece Beyoğlunda bir ba- ra gitmiş, Mükerremin orada ya- bancı bir erkekle oturduğunu gör müş ve hemen tabancasını çekip kadının üzerine altı defa ateş et- miştir. Kurşunlardan dördü ka- dına isabet etmiş ve onu muhte- lif yerlerinden ağır surette yara- lamıştır. Salim, silâh seslennden korkarak kaçan barın diğer müş- terileri arasında çıkan panikten istifade ederek süratle ortadan kaybolmuş ve 'bütün uumılım rağmen henüz yakal İçin Hazırlık 19 Mayis Gençlik bayramında vapılacak merasım programının hazır tır. Me- rasime bu sene ilk dafe olarak beden trbiyesi mükelleflerinin de iştirak etmesi kararlaştrılmış- tır. Beden terbiyesi ile mükellef olan işçilerin çalıştıkları müesse- selere tebligat yapılmış ve işçile- re prova ve bayram günleri mü- saade edilmesi bildirilmiştir. Ge- çit resmine iştirak decek olan er- kekler beyaz pantalon ve atlet fanilâ giyeceklerdir, Bir Ayda 60 İhtikâr Vakası Tesbit Edildi Nisan ayı içinde adliyeye 60 ihtikâr vakası verilmiştir. Bun- lardan 46 sı karara bağlanmış. 12 si beraet etmiştir. Mütebaki 14 davanın da duruşmasına de- vam edilmektedir. Fiyatları mürakabe bürosu me- murları, dün Sirkecide Yuvın ve vesileyle, imtihan verme sırasının nihayet bize de geldiğinden bah: seden bir İngiliz mecmuasma, bir kaç satırlık kelâmım var: Onun da, bütün dünyanın de bilmesini istiyoruz ki, —yarın coktan sarılmış bulunduğumu: silâhlarımızı ateşlemiye mecbur bırakılırsak, — vereceğimiz şey , -bütün tarihimizde olduğu gibi imtihan değil... Derstir! ECNEBİ İŞÇİLER Hakkında Yeni Bir Talimatname Yapıldı Ankara, 2 (TAN) — Eeneb: mütehassıs ve montörlerin is- tihdamı için iktisat vekâletine nt suretle müracaat edileceği hak:- kında İktisat Vekâleti, Türkiye- de Türk vatandaşlarına tahsis & dilen sanat ve hizmetler hakkın da bir talimatname hazırlamıs tır. Bu talimatnamede yabanc mütehassıs ve montör ce!u b istihd icin sınai mü Karabet Topuzyan i ma- Baza sahiplerinin kundura çivisi ihtikârı yaptığını tesbit etmişler- dir. Her İkı suçlu da adliyeye tev- maden isleticileri tarafından vak olan talepler bir beyanname il yapılacaktır, Hadiseyi müteakip Beyoğlu has- tahanesine kaldırılan Mükerrem bir kaç dakika sonra ölmüştür. Tahkikata devam edilmektedir. Meclisin Dünkü Toplantısı Ankara, 2 (A. A.) — Meeclis, bugün foplanmış ve celsenin acıl- masını müteakip Bilecik mebu- su Salih Bozok'un vefat ettiğini bildiren Başvekâlet tezkeresi o- kunmuş ve ayakta bes dakika sü- küt edilmek suretiyle merhumun hatırası taziz olunmuştur. Meclis bundan sonra ruzname- sinde bulunan maddelerden Bu- enos - Aires posta kongresi ka- rarlarını havi memelelerin ve milletler arası telekominikasyon mukavelesine bağlı telgraf ve te- lefon nizamnamelerine ait kanun lâyihalarmın birinci müzakerele- rini yaparak kabul etmiştir. nununun 10 uncu tâdili hakkındaki kanun lâyihasi- nı hükümet Meclise göndermiştir. Bundan başka askeri ceza kar d cut husust atıflarm mana ve şümulünün tayini hak- kındaki Başvekâlet müzekkeresi Meeclise gelmiştir. 1928 Tahvilleri Dün Çekildi Ankara, 2 (A. A.) — Maliye Vekâleti ve Türkiye Cümhuriyet di Tarih Kurumu Tarafından Satışa Çıkarılan Eserler Ankara, 2 (A. A.) — Türk Ta- rih Kurumu başkanlığından bil- dirilmiştir: Türk Tarih Kurumu tabı biten dört yeni eseri satısa çıkarmıştır. Bunlar Pazarlı hafriyatı raporu, Osmanlı mali tarihi hakkında tet kıkler belleten sayı 16 ve 1939 Merkez bankasından bildirilmiş- tir: Yüzde bes faizli ve ikramiyeli 1928 tahvillerinin bugün yapılan 6 ıncı ikramiye ve üçüncü amoı-tı kesidesinde: 237.148, 280.740 numaralara 10.000 ner lira, 12.763, 39.564 nümaralara 5.000 ner lira, 97.353, 110.174, 151.543, 225.482, 262.081 326.620, 384.426 numaralara 1000 ner lira, 69.840, 158.341, 182.126, 195.646, 198.886, 224.943, 266.568 276.791, 285.330, 304.163, 310.178 372.282, 384.368 numaralara 303 er lira ve ayrıca 596 adet numara. ya 40 ar lira ikramiye ve 10.320 adet numaraya da amorti isabet etmiştir. - da İ: takar- rür etmişken harp dolayısiyle toplanamıyan beynelmilel antro- poloji ve prehistorik arkeoloji koöngresinin tebliğler dergisidir. Her dört eser de Maarif Vekâle- ti yayım evlerinde, Ankarada Akba, İstanbulda Üniversite ve Haşet kitap evlerinden tedarik e- dilebilir. Karasuda İmar Hareketleri Karasu, (TAN) — Yeni teşek- kül eden kazalarımızdan olan Karasuda geniş ölçüde bir imar hareketi göze çarpmaktadır. A- cık lâğımlar kapatılmış, camiin etrafı güzel bir park haline geti. rilmiş, Adapazarı - Karasu sose- sinin inşasına başlanmıstır. Talimat d suret, şekil ve nelerı ihtiva ede ceği hakkında da hükümler var dır. Bundan başka Vekâlet gele cek bu mütehassısların istihda mına olan ihitiyaca ve mütehas sısın ihtisasıma kani bulunduğ! takdirde bu beyannameden başk: vesika aramıyacak ve ayrıca tah kikat yapılmadan calışmaların: izin verecektir. Bu talimatname hükümler' devlete, vilâyetlere ve belediye lere bağlı veya sermayesinin ta mamı veya bir kısmı devlete ai bulunan tesekkül ve kurumlarce istihdam edilecek mütehassıslara da şamil bulunmaktadır İzmi Sokalları İzmit, (TAN) — Belediye ben zin tasarrufu maksadiyle arazöz lerle cadde sulatmaktan vaz gec mişti. İstanbulda olduğu gibi İzmitte caddelerde yangın mus luğu da olmadığından, hortom larla cadde sulatmak da müm - kün değildi. Bu yüzden tozda' geçilmiyordu. Fakat simdi Bele diye, hayvanlara cektirilen te. kerlekli bir fıcı vasıtasivle cad- deleri sulamıya baslamıstır. Her kesı de tozdan kurtulmustur. selkkini ai

Bu sayıdan diğer sayfalar: