/ 5 İ Memleket Röportajları N o Güzellik o Şaheser Mersin Bu mmtakada köylüler ya deve erinin başındadır... Koyunların kı Belediyelerimiz, ekseriyetle seye ehemmiyet ver - mezler: Su ve mezarlık. Me unun aksine şahit oldu: Mimari öslübu güzel, tesisi tı mükemmel bir fabrika, şehrin! İyi suvunü temin ediyor. Mezarlık ise, henüz, uzun yıllar ile yoğurulmus bir maziye sahin olmadığı için, yapılması ta- mamlanmıyan bir bahçeyi andi- rıyor. Etrafı, servi ve çamlar ile çevrili, içinde, ne yosunlu taşlar, n8'de okunamıyan kitabeler var. İtiraf ederim ki ölüm, bana, Mer- sinin asri mezarlığında, pek kor- kunc gelmedi.! Maamafih, bu secmpatinin, güzel bir kadının te- bessümünü de andırdığını zan etmeyin... Sehrin, tipik yerlerinden biri de hal. Çok yüksek tavanlı bir garı andırıyor. Orada dolaşırken, gözlerim, muz yığınlarına ilişti. Hovret! İstanbulda, ateş bahasi- pa satılan bu meyvenin kilosu 30 kuruş değil mi? Bir hâdiseye daha işaret ede- ceğim; Sehir, denize dargınlıktan vazgecmiş, Evet, Mersin, “dargın! Sahilde, ne kücücük bir Fihtım, ne de tek bir sandal var. Fakat, bir It4lâf başlangıcı olmak | üzere, deniz kenarında park yar) k pılmış. Şehrin civar, hep portakal, mandalina ve limon bahcesi. Bu Saha, tâ Toroslara kadar uzanı- yor. Amma, nâmütenahi kilo - metreler aşılacak sanmavın. De- rinliği az bir vadiden sonra, kar- Mi sahikalar yükseliyor. Bir peyzaj ki onun dış âhen- gini ifade edebilmek için, tered- dütsüz ve mübalâzesız şunu söyleyebiliriz: Güzel, çok gü- zel. Fakat, bu güzellik, Mersin ile ilifike arasmda bir şaheser ha- lini almaktadır. Kilometrelerce uzanan bir yol tasavvur ediniz ki hep aydınlık | Htibarile Bir Yol: klik lerin sırtımda, yahut koyun sürü. uzguni siyah sırtları göz alıyor bir deniz kenarmda gitmektedir. Toprak, çam ormanları, yabani zeytin ağaçları ile örtülü. Hava, ilik bir reçine kokusu ile dolu. Küârvansaray devrinde Silif - keden kalkılır. skşam üstü, yarı yolda bulunan bir handa konek- lanırmış, Bu binanın, şimdi, yel mz methali kalmış, Üstünde bir kitabe var amma, okunmuyor. Ertesi sabah, tekrar yola çikan kafile, ikindi zamanı Mersine varırmiş! Halbuki, şimdi, mo- törlü nakil vasıtaları ile, bir gün- de, Mersinden Silifkeye yahut Silifkeden Mersine hem gitmek hem de gelmek mümkün. Yol, işlek. Yolcuların en ka - rakteristik olanları da köylüler: Ya, develerin sırtında görünü - yorlar, yahut da koyun sürüle- rinin basında... Hele, kuzu zamanı, bu kafile ler pek sevimli. Parlak Akdeniz güneşi altında. küzgüni siyah sırtları âdeta gözü alıyor!, ** ersin - Silifke yolu üzerin- MZ en iri, en sulu Umonla- rin vâtanı mevcut: Leymos kö“ yü. Fakat, bu mıntakanın asil kıymeti bir eski eserler müzesi olmasında; Romalılar devrinden 2 su kemerleri, saray baki veleri, kayalara hakkedilen hey- keller, Selçukiler zamanın: di- le getiren onıtlar, meselâ Sinan Bey türbesi, köyükler, sahile va- kın bir adacığın üstünde yükse- len şato harabeleri ve Baire... ve Sajres, Bu yığınlar ve yığınlar dolusu eski eserler, arkeoloji meraklı- arı için bir hazinedir. Onlorn dilinden anliyanlar için, bu ha- zine, kimbilir kaç neslin ümrü- nü tüketecek bir değerdedir! Lâ ne yazık ki bizler, sa- dece yüzlerine bile bakmağı akıl etmiyoruz. Eski medeniyet de- virlerinde, bu mıntaka, milyon - larca insanı, koynunda barındı rırmış. Bugün, o kesalet yok! imeliyiz ki, Mersin ile Silifke , İdeal bir iskân sahasıdır. servetlerin bir teki kâfi; Zeytin ağaçları. Onlara bir aşı vurulsa, yeter. Silifkeye varmadan, sağa kıy. rılan şosaya bir saparsa; Ata- türk'ün ihya ettiği Tekir çiftliği ne gelirsiniz. mdi devlet zirast işletmele- urumu tarafından idare olu- nan bu müessese, o mintakanın iktisadi hayatı üzerinde mühim bir oynuyor, Büyük ölcü ziraat yapılan cifilikte bütün kövlülere iş vermek kabil oluyor. Ayni zamanda, hayvan nesknin siası cihetine gidilmekte: Ha lep boğaları, ırki tesalüp davası- nın elemanları", Bu kabadayılar görülmeğe de- ğer: MHeybetleri müthiş, o fakat »iddetleri öyle değil. Amma, dölleri pek toraman oluyormus! Tekir çiftliğinde çeltik ziraati ihmal edilmemiş; bundan başka, bütü; bubat nevileri de... a* nmafih, müessesenin en şirin köşesi, zirai mesele. ler ile meşgul olmiyanlar için, süt kuzuları ile dolu ağıllar. Saz- dan kulübelerinin altından öyle haşarica bir fırlayışları var ki. Çiftlikte, su bol: Hem yazın kurumıyan bir dere var, hem de arazinin bütün çevresinde tatlı su bulmak kabil, Gözlerimin ö- nünde bir sondaj yaptılar; Ertesi günü, soğuk ve tatlı bir suyu fış- kırtan arteziyen kuyusu açılmış. tal Fakat, ben, orada en cok neye saştım, biliyor musunuz?Tabiatın harikülâde bir sürprizi, Ekin yığmlarının arasında ha- rikulâde zakkumlar yetişme mi İşte bir hâdise ki bütün klâsik nebatat bilgilerimizi şaşırtıyor! Hayretime, tebessüm ile muka- bele eden çiftlik müdürü Bay Sırrı: “— Unutmayınız kı bütün me- ddenivetlerin beşiği olan Akdeniz kıyılarında bulunuyorsunuz!,, Dedi. Amma, ne yazık ki Silifke ka- sabası, tablatin bu civadet ve ve. lödiyetine ayak uyduramamış Horap ve bakımsız! İtiraf ederim ki orada beni kar- sılıyan, bir hayal inkisarı oldu TOPLANTILAR İstaribul Öğretmenleri Yardım Ge“ miyetinden: Cemiyetimizin o 1941 yı kongresi müzakeratma devam edil - mek üzere fzanın 3 Maym cumartesi günü suat 13 de İstanbul Kız Lisesi konferans salonuna teşrifleri rica 0- Istanbul Dördüncü Icra Me- murluğundan: 940/2688 numaralı dosya ile kira bedelinden dolayı rehnin pa- Taya çevrilmesi yoliyle satılma » sına karar verilen 50 parçadan ibaret ve 696 lira kıymetinde muhtelif elektrik lâmba ve avize- leri ve ayrıca likör takımlar kris tal çiçeklik ve su kadehleri 3/5/941 cumartesi günü saat 9.da Beyoğlunda Kamerhatun mahal- lesi Kalyoncu kulluk caddesi Du- du çıkmaz sokak 10/3 numaralı mağazada birinci açık aritma ile yapılacak ve teklif edilen be - del muhammen kıymetin “p 75 4- ni bulursa müşterisine satılacağı ve aksi halde 5/5/941 salı günü ayni saatte ve ayni yerde ikinci arttırma suretiyle satılacağı ilân olunur. TAN ASKERLİK (Başı 3 ünelider ların Cebelitarık boğazına yakın olmaları, bu geçidin kontrolünü kolaylaştıracağı gibi. gerek A - merikadan kalkacak ve gerek İngiltereden Akdenize gönderi - iecek nakliye kafilelerinin bu a. daların vakınından geçmek mec- buriyetinde oluşu, buralara ha- reket yapan denizaltıların işle, rini kolaylaştırır. Amerika ile İngiltere arasın- daki vasati bir haftalik deniz yolculuğu, bu adalardan kalka» cak hava kuvvetleri ve denizal, tılar vasıtasiyle her zaman teh- likeli bir vaziyete düşer, Görü- lüyor ki, abloka sahasında Por. tekize ve İspanyaya ait adaların bulunması, Alman denizaltıla nın faaliyetinin artmasına imkân vermekte ve muvaffakiyet i mallerini çoğaltmaktadır. Cünki bir nakliye kafilesine hücum et. miş olan bir denizaltı birliği, İn- Alliz refakat gemilerinin takip ve tazyikından bu bitaraf devlet. lerin elinde bulunan adaların kâ. ra sularına sokularak kurtul maktadır. İste bu mahzuru önlemek ve buralarda Alman nüfuzunu kır - mak ve bu stratelik mevkileri herhangi bir şekilde olursa olsun Almanlara kaptırmamak İcin, Atlantikte ikinci bir mücadele a. cılmıs bulunmaktadır. Amerika- nin Groenland adasından sonra bu adalarda üsler vücude getir. mek istemesi, hep bu sebenler. den ileri gelmektedir. Buralara yapılacak Amerikan üsleri bil- hassa hava kuvvetlerinin İngil - tereye yardım hususundaki İşi kolaylaştıracağı gibi, her geçen gün harbe yaklasan Amerikanın bu adalara askeri sebepler dola. yısiyle ihtiyacı vardır. Bu sebeple, bu adalara sahip devletlerin o merkezlerinde bu husus etrafında sivasi bircok gö- rüsmeler ve tazvikler yapılmak- tadır. Bu uğrasmaların ne şekil, de sona ereceği bilinmemekle beraber. ergeç Amerikalıların buralarda üsler tesisine muvaf- fak olecağı ve bundan sonra da Amerikan yardımının aksak sız bir suretin muvaffnkıyetle devam edeceği kuvvetli bir ipti. mal dahilindedir. * * arbin seticesinin Atlantik muharebesinin kazanıl» masına bağlı olduğu en salâhi yeti İngiliz ve Amerika ricali tarafından tekrar edilmekte ve hattâ diğer bütün harekât saha. larının harbin neticesi üzerine yapacağı tesirlerin mühim olmıs yacağı israrla söylenmektedir. Bunun böyle alduğu muhak- kak olduğuna göre, yukarıda saydığımız adaların o tamamiyle İngiliz ve Amerikalıların eline geçmesi, Atlantik o muharebesi - nin kazanılması için elzemdir. Cünkü, Amerikadan kalkan ge- mi kafilelerini himaye eden İn - giliz gemileri, bu adalardan isti. fade ederek ikmal işlerini kolay- ca temin ederek binlerce mil mesafe katederek anavatana git- mek ihtiyacını duymıyacaktır. Bundan. başka Amerikalıların buralarda tesis edecekleri fabri. ka ve tezgâhlarda İngiliz gemi ufuktefek Arızalarını Terini, SPOR: BAHİSLERİ (Galatasaray ve FenerAnkaraya Lü Gidiyor Mili kümenin deplâsman maç larmı yapmak üzere Galatasaray ile Fererbahce takımları yarın sabah Ankaraya hareket edecek- lerdir. Cumartesi günü Fenerbah- ce Maskespor ile, Galatssarav da Harbiye ile ovniyacaktır. Pazar günü Harbiye Fenerbahce ile Maskespor da Galatasaray İle Karsılasacaktır. De #hemmiyetini gözönünde tutan Galatasaray ve Fenerbahce takım . | Barı bu seyahate azami genis bir kadro ile iştirak etmektedir. Dört şehir atletizm müsabakası Atletizm federasyonunun An- kara, İzmir, Balıkesir ve İstanbul atletleri arasında tertip etti dört, sehir birinciliği Pazar günü öğleden sonra Fenerbahce stad- yomunda yapılacaktır. Memleke- tin en müterakki dört bölgesi- nin yarışması olan bü müsabaks- lar saat 14,30 da başlıyacaktır. — Kemer çök fazla dar! diye tekrarladı Madam 01p. Zaten burada bütün kem Rende Fransız endanu var, Puris'in bütün elbi » #eleri bana iyi gelir. Lilian bu müşteriden, bu Madam Thorp'lan, bütün diğerlerinden de çok nefret ediyordu. O, mağazalara sırf içleri sıkıldığı için devam eden, kadınlar cinsindendi: Kendisine saatlerce elbise giydirtir çıkartır, ve sinirli sinirli, uzun zaman prova ederdi. Nihayet aynanın karşısında, 20 ya- - sındaki, genç bir kız vücudünü beğenmek mec - disine müşki buriyetinde kalan, kıtklık bir kadının yeisi içine) düşerdi . Bu daracık geyinme yerinin bunaltıcı havasın- da çok zaman, fırtınalı bir hal vardı: Lilian müş-'na kalırsa üzerinizi *erilerin zenginliğini kıskanır, müşt vüçudüne haset ederlerdi. Duyulan kıskimç acılığı, karşılıklı tebessümlerde keskinleşirdi; er fazla der. Yazan : Vicki Baum ülâtla bir yol aralıyarak: — Şimdi aktarma etmeliyim, dedi, — Beni beklediğiniz için teşekkür ederim. »rileri Lillap'ın | malıydınız. n — Meselenin nasıl bittiğini merak ettim. Ba- yle kolay kolay arat Ha rültüsiyle yoluna devam etti. va, ter, esans ve kadın kokardı; kıyamet her an! Şimdi madam Brodley'in yerinde Lilian'ın eli kopacakmış gibiydi! Mamafih © gün-'Madam Thorp, samur kürklü bir gece mantosunu ley — Bu musibet karı bugün akşama kadar canr- Mm: çıkarttı, diyordu. Her ikisinin de yollan, 72 nci aynıydı; Madam Brodley'in yolu oradan ayrılırdı. tutunmuşlar, hareketiyle iki yana sallanıyorlardı. Vagon tık- İm tuklımdı: Oluracak tek boş yer yoktu... Her ikisi de ayni kayışa — Ah şu paskalya satışı bir madam Brodley: sırada neler çekti Dan madam Brodley: — Evet ama, siz... Siz gençsiniz, dedi. Lilian bahsi burada kesmek istedi: — Bakalım saçımı ne zaman yaptırabileceğim, ezeli derdiydi. İyi ve te- Bu bütün satıcıla miz görünmeleri | lizımd. Ukları yüzlerine kapanmış bulunuyordu. Madam Fakat Brodley, vazonun kapısına kadar ken- İlerce yorgun insanla yanyana sürüklenip gider-i Tünelde eve dönerlerken, Lilian Madam Brod- Fee, ya ben!, Ya ben ne söyliyeyim! imizi bir bilseniz?... Solgun yüzü baştan başa çillerle örtülü bulu- argo nod. basılsa alabil onu mecbur anında, kayışa bir erkek tutunmuştu. an'ın peşine takılmış olan yüzlerce erkekten bir tanesiydi. Sıcak nefe. sini onun nefesine üflüyor, ve sanki kalabalık ediyormuş gibi dizlerini diz oluklarına sokuşturuyordu. Kayışa kuvvetle Li akta ve halâ da (tal onun asılan Lillan, bütün vücudunda mantosunun #a- sokağa kadar vagonun. bitse! diyordu, valllığını hissediyor, kol astarlarının Yırtıklığını biliyordu. İşte görüyordu ki, kolları havlanmış, dikiş yerleri beyazlaşmıştı. Bütün ucuz cins ku- maşların akibeti buydu. Lillan sinirliydi. Bütün gün durmadaı ve sonla Ga onu, bir hırsız gibi üstünü aramak için, daha bir saat alıkoymuşlardı!. Bu Nevmit bir hiddet içinde kendi kendine: — Bütün bunların hesabını size, bir gün gele- cek ödeteceğim. diye düşündü. Kendisi: yaralı, kırılmış ve müdafaşsız hissediyor, içinde onu kö- tam işten çık- sülüğe sürükliyen acayip hislerin biriktiğini du- yar gibi oluyordu. Adam döndü: — Eech, rahat bıraksanıza beni! Yoksa bır çıkar, Sanki ateşi varmış gibiydi. Madam Thorp'un enda berber dükkürlarnın kapıları da) satın aldığı mantoya İçi yanıyordu. Şehrin göbe-|mağa ayak otmadan evvel bir dakika durakladı, ğazasının bu elişleri kısmında, Madam Eyodley' ğinde, bü yeraltı treninde, kendisi gibi daha bin-| Evde duramıyacağını daha şimdiden biliyordu. Bu sırada hiç düşünmediği halde, gözleri önün-|niye yoktu ken halâ: — Bekleyin, Biraz bekleyin. Bekleyin, bekle.|lian aldı: yin... diye söyleniyordu. Tren, başında durdu. Sokağın dörtte biri, Italyan ve Meksikellarla Ve tren delice hızı ve kulaklar; sağır eden gü-İmeskându. Buraya nasıl taşındıklarını hatırlamır yordu. Yalnız bu muhitin kendisini hiç te rl dığını ve bir gün, yakında, mümkün olduğu ka- dar çabuk buradan kalabalık toplanmıştı. A pekler oynuyordu; ları, Hemen arkasında, bir erkek se: — Yalnız mı geziyorsun, sevgilim! Onun ne biçim adam olduğunu an) kendisini arkasına bekmağa zorladı. Onda her) O- “yüks a halde Meksikalıların esmer teni, dar pantolumu|aşağı yuvarlamyordu. 47 yaşında, bi evlerinin bulunduğu 125 inci çıkıp gideceğini Kapısı üzerinde Ispanyoles bir elektrik reklâm: yanan bir sinemanın kapısı önünde, bir mahalle banadan bir piyano şesi geliyor, sokakta çocuklar ve kö- lere çöple örtülüydü. Kapıla - Tın önünde pörsümüş, geniş vücutlu kadınlar ve) o gün bir ilkbahar akşamıymış gibi, henüz serin olduğu halde erkekler gömlekleriyle dolaşıyor-) Güreş müsabakası Pazar günü Fatihteki Güres klübü salonunda amatörler ars- sında güreş müsabakaları yapıla çaktır. Bu müsabakalar orijins! bir şekilde tertip edilmiştir. Ür| ağır güreşçimiz birer takim Yap- mıştır. Böylece, Çoban Mehme- din yaptığı takım ile, Samsunle Ahmet ve Adnanın yaptıkları ts- kımlar arasında karşılaşmalar ve- pılacak, neticede puan hesabivle kazanan ekip birinci olacaktır. Profesyonel güreşler Bu hafta şehrimizde futbol mac lari yapılmamasından bilistifade Sref stadında Profesyonel pehli- Şeref stadında serbes güres mü sabakaları yapilacaktır, Bu ai da Yeni profesvonel olan Mersin- li Ahmet ile Tekirdağlı Hüseyin de karşılaşacaktır. Samsun Valiliği Ankara, 30 (TAN) — Dahili- ve Vekâleti Müsteşarı Ethem Aykut, açık bulunan Samsun va- liliğine tayin edilmiştir. e m — kât sahalarını çok genişletecek- tir. Diğer taraftan buraları kendi- lerine üs ittihaz eden destrover. ler, Amerikadan harp Jevazımı, , Ny ham madde ve gıda maddeleri taşacak nekliye kafilelerini hiç bir suretle himeyesiz bırakmıva» gaktır.Ve yine bu adalardaki ha- va meydanlarından kalkacak tay yareler de katilelerin hava emni. yetini müessir bir surette temin edebilecektir. Görülüyor ki, bu adalardan Alman denizaltılarının ve hattâ korsan gemilerinin istifade im - kânlarının an kaldırılışı ve buna mukabil bunlardan İngiliz- lerin faydalanabilmeleri bütün ümidini Atlantik meydan muha. rebesinin netleesine bağlamış 0- lan İngiliz İmparatorluğunun zaferi kazanmasında mühim ve müessir birer vasıta olacaktır. No, tesadüf eseriydi. Aşık olabilirdi ki! kaydı. bilh. — Havyar yı basamakla! sokağın den üyrılan başk biliyordu. büyük bir) Birdenbire: turücu bir ateş leri vü £ diye sordu,|ce bir kısmını man maçlarının büyük| sı önündeki sokak fen: Erik onun cigarasını aştı. aşağıya kadar indirmişti... Onun tanıdığı erkek'er seklerdeydi. ne yükselmekle daha şimdiden, yokuşun mühim- Ankara, 30 (TAN) — Yeni ad. liye tayinlerini bildiriyorum: 35 lira maaşla Iğdir hâkim mun- vinliğine hâkim namzellerinden Tev- fik Kendi, Manavgat müddelimumi muavinliğine Selim Öztan, Muş hâ- kim mwavinliğine Resat Arat © Pal müddelumumi muavinliğine — Hiz Ülgür, Cihanbeyli! müddeumum! mu avinliğine Münip Zafir, Bünyan müd- delumumi musvinliğine Şerafettin Münim, Gürün müddelümumi mua- vinliğine Ferit Alp İskender, Mardin müddelumümi musvinliğine Adıl Gü- lerahha, Gi ine ir müddelumumi mua- AŞI Arapgir müd- İdetumumi muavinliğine Cevdet Ko- camân, Sorgun hâkim muav Haydar Ocakçıağla, Hopa müddelu- müm iliğine Celil Çalgüner, Kars hâkim muavinliğine Mustafa Çalgüner, Oracık müddelumumi mu avinliğine Adnan Apak, Ağrı hözim vavinliğine Edin Asys, Mezgi müddelumuml o müavinliğine Tevr iran, Arıpayan erüddelümumi mus- vinliğine Yoşar Kuşoğlu, Silifke müd devmumi musvinliğine Talât Hınçsl, Doğu Beyazıt müddeiumumi mua- vinliğine Muzaffer Alpukhan, Antak- müddetumum! münvinliğine Mem Büyük artist LİONEL ÖLÜM Şaheserini takdim edecektir. Saadet nerede başlar, Hayat ve aşk... Hayatın hisleri... gm, En meşhur Plâjlarda,, En modem 2-PLÂJ Y LÂLE SİN # tarafımdan Kara Altın de birden bire Bengtson'un hayali canlandı. Ha). 6 buki onu aklına bile getirmemişti, ve bu sf bır Ona âşık değildi. Zaten nasıl Bengtson şu haliyle hiç hoşuna gitmiyordu. Onun hoşuna gidebilecek adam tipi tamamiyle baş Evvelâ otomobili, şık elbiseleri, parası ve parasının ona verebileceği her zengin olmalıydı. geyile Kendi kendine: «e alışık birisi!. diye düşündü. Alacalı bir kedi bacaklarına sürünüyordu. Li- ırmadı, eğilmedi bile ve yer altı katının rı önünde durakladı. Gözleri evin kapı- nin ışığına dikili Onu asansörle yakmı a bir hali vardı... Kendi kendine: Son — Yazık ki parası yok. diye düşündü ve ya- zık ki Nina ile evlenmek istiyor. Bunu niçin istediğini hiç anlıyamıyordu. — Yazık ki çalmadım, diye bayıflandı. Bu fikir, bir anda gelip geçen, yakıcı ve Uyuş- gibiydi. Lilian dişlerini sıkarak kapıyı itti ve içeri girdi. Moda salonunun mankeniiği- atlatmış bulunuyordu. Madam Jamak. için | Brodley'e gelince, onunkisi tamamiyle tersincydi, ,, dan geliyor, ve ister İstemez yokuş sarımsak kokusu olacaktı. Adımlarını sıklaştırdı, | ğazanın ambalâj servisinde paket işlerinde çalı şan bir kadının, artık hayattan ümit edebileceği 0 peşinden geliyordu. Başırlı çevirmeden yavaşça: — Polis mi çağırmak lâzım. dedi. O hazin bir sesle: — Kalpsiz". Ah ne kalpsiz ve peşindeki adımlar yavaşladı. I. diye cevap verdi. | kocası, Madam fazla bir şey olamazdı. Çünkü kendisine yalnız bir sürü borç, iflâs ve hazin bir hayat sonu ko buhran sıralarında bir fabrikatör olan kendisini öldürdükten sonra, paket işi Brodley'in öğrenebileceği tek işti. Bir Evlerinin önündeydi. Kapıdan önceki üç basa-| kaç kuvvetli iltimasla yerleştirildiği Merkez Ma- yerini kaybetmek korkusiyle titremediği tek sa (Arkası var) ! BU AKŞAM SARAY SİNEMASI nin Zafer tacını kazandıran ve küçük artist BOB WATSON İle beraber Yaratılan Seanslar: Yıldırım Alayı; Sı Plâj Yosmaları: 330 — Yarın Matinelerdi TAKSİM SİNEMASINDA En büyük macera filmlerinin 2 Yıldızı JACKİE COOPER ve FREDDİE BARTHOLOMEW/ ÜNKU PROGRAM 6.00 Program 118,40 İncesaz 803 Materler | 1910 Konuşma 3,18 Müzik (PL) |1930 Haberler 000 Ev kadını” |iy43 Konuşma 1950 Şarkılar 1230 Sant ayarı |2015 Radyo ge- 12,33 Şarkılar zeteni 1250 Haberişr 2045 Müzik (PL) 13,05 Şarkılar 31.00 Dilekler 14.00 Müzik (Pİ) 2130 Konuşma 5 2145 Orizesira 2230 Haberler 18,00 Seat ayarı | 2245 Caz (Pi) 18.03 Cazbant 23,90 Kapanış Darülâceze Menfaatine Şehir Tiyatrosu Komedi K. da $ Mayıs Perşembe günü akşamı seat 21 de 1 — Feyhu Talay tarafından Viyo- Tonsel Resitali, Piyanoda Madam Heze 3 — Bedin, Hazım, Vasfi tarefınder Saz - Caz) Opereti, mz duh Tuncer, Van bikim muavinliği- ne Hüseyin Atalay, Lice müddelu- mum munvinliğine Hikmet Aksi İşkir müddelumumi o muavinliğine İbrahim Omay tayin edilmiştir. BARRY MO R'a mesleği. AĞACI y a LÂLE'nin ? Müstesna filmle hazırladığı Muazzam Programlarının ÜÇÜNCÜ VE EN M Bir zafer destanı... Bir kahramanlık menkıbesi 1 » Türkçe YILDIRIM ALAYI RANDOLF SCOT - JEAN BENNET barlarda geçen büyük Aşik romanı OSMALARI Bugün matinelerden itibaren : EMA itibaren : yaratılan Mücadelesi Petrol Mjicadelesinin Süper filmi... Ateş Maceraları... Alevler arasında 2 Çocuk... Büyük ve Hissi bir mevzu... BULMACA 21'a pre rg Soldan Suğu: 1 — Sayılar 2 — Umumiyetle 3 — Bir peygam - ber - Çırak değil 4 — Tasa Ten okunursa: Çok değil 5 — Meyil li - Basit bir maden 6 — tan emir - Bir hayvan - Siz 7 — Ters okunursa: Görenek 8 -— Li yakat sahibi 9 — Bir renk - Ta Takla yapılan şey. Yukandan Aşağı: 1 — Pısırık 2 — Bir muharririmiz - Memle ket, vilâyet 3 — Bir isim - Bü bitap edatı 4 — Bir renk «- ân olunan şeyler, ilân işleri 5 — Ter okunursa: konsians, ne yaptığını bilmek - Denizde bulunur 6 — Harflerin yerleri değişirse: E sami olur » Bir meyva 7 — Bü Göl - Cet 8 — Amerikada bir ne hir - Bir harfi değişirse: Bir ne ta olur 9 — Cet - Bir harfi değ şirse: Bir nota olur. EVVELKİ BULMACA — Sol 4 — Aka - Vefat 5 — Bazzek (Kezzab) - 1 6 — Asa - Hes 7 — Un -Anza 8—iz-Nel 9 — Petal,