MEŞHUR ADAMLAR Galerisine Kimlerin Resimleri Dr. Fahrettin Kerim Verdiği Cavapta;| Edebiyat ve Kültür Sahasında Hizmet Etmiş, Şahsiyetler Galeride Yer Almalıdır Diyor irminde gecen hatta Profesör Dr. Fahrettin Kerim anketimize verdiği cevapta şin- Jarı söylemiştir: — Memleket ilmine hizmet et- miş simaların milli üniversitenin galerilerinde ver almaları bir çok moktslardan faydalıdır Çalışana hürmet, bilhassa ilim sahası gibi, müntesipleri için i- ğergümlik ve maddi menfaat beklemeksizin yapılan çalışmala. rı, ölümlerinden sonra yaşatacak olan hatıralar gençlere iyi örnek- ler teşkil eder, Bundan dolayıdır ki givaret ettiğim Avrupz üniversitelerinde €ski hocalarının büstlerini. fotoğ- raflarını gördüm. Hatta bunlar- dan şöbretleri mili hudutları aş- mış enternasyonal şahsiyetler i- yalmız üniversite dahilinde , şehirde de endde ve sokak İsimleri verilir, bazılarının hey- kelleri belediye tarafından alâ- kadar müesseselerin önlerine ve. ya civar bahçelere dikilir. Galeride yalnız üniversitenin yetiştirdiği mütefekkirler ver al.), mamalıdır. Doğtüden doğruya herhangi bir sahada, edebiyat sa- hasında, kültür sahasında hizmet “e mütefekkir ve tanınmış yetler, üniversite ailesi dı- bi dahi olsalar, şeref galerisin- de ver alırlar. Cünkü, üniversite ilmin mihrakıdır, bütün hüzme ler orada toplanır. Tip sahasında sahsen şu zevatın girmesini dü- Türkçe tıp lisanını tedvin eden' Kırımlı Aziz ve ondan sonra ye- tişmiş bir çok üstatlar vardır ki, bunlar kendi şubelerinde en son esaslar üzerinde İnkilân © yap- miş insanlardır, Bunları hürmet- yâdetmek her halde genlere | büyük bir iftihar vesilesini teşkil| eder. Teşrihte Mazhar Pasa, Ebelik- te Besim Ömer, kadın hastalıkla- rında Asal Dervis, dahiliye ve as- keri tababette Süleyman Numan Paşa, Raşit Tahsin, Hamdi Suat, Ziya Nuri gibi ebediyete intikal çimiş ve şu dakikada belki bazı isimlerini hatırlıyamadığım he- kimler vardır ki, muhakkak isim. Jeri ve resimleri galeride yer al- masını üniversitenin çok isabetli bir kararı olarak bulurum. Adı Geçen Meşhurlar Dektor Fahrettin Kerimin an- 'ketimize verdiği cevapta adı ge- çen meşhurlar hakkında kısaca Ebu Nasır Muhammed Farabi — Maveratinmetr'de Parab yah şehrinde (570) tarihinde d Babası Muhammed, "Purhun, dedesi Özlüz' a #ehall eyledikter sonra muhtelif yer- derde kadılık etmiştir. Ayni zeman-| de felsefe ile iştipale başlamış ve ye- Siden Giderek tahsilini ik- mal eyi Gelin — Kadın Oyunu: bu galeri için! Asılmalı? Pr. Dr. Fahrettin Ketim İlk eseri “Eta'limu sant,, da bir felsefe ansiklepedisidir. Binin yelmiş Tisan konuştuğu « Bu Türk dâhisinin stsiki- vuküfu bulunduğu ve itendi. sinin bem bestekâr olduğu, hem de birçok musiki dletlerini büyük bir maharetle çaldığı rivayet edilir, Farabi 120 eser yezmuş ve 050 se- hesinde Şamdu vefat etini İbni Sina: lir. ületbba üne müş ve 1087 de etmiştir, Tıbba, felsefeye çok eserler yatmıştır. dair bir- Dünyanın. Siyasi Manzarası (Baş tarafı 3 üncüde) Hâdiseler, pek vakında Bal - kanların mühim hâdiselere sah: ne olacağını göstermektedir. Almanyanın, Yugoslavya ve Yunanistana karşı umumü bir taaruz hareketine girişmesi ih- timali olduğu gibi, evvelâ Yu » Mânislam tasfiye etinek isteme, si de muhtemeldir. Yalnız Yunanistana karşı bir Alman taarruzu takdirinde, Yu. goslavya çok müskül ve nazik bir vaziyette kalacaktır. Yu - goslavya bitaraf aldığı ve Al. İ spor zevki ile man kuvvetleri, nanistanı lâp etmelerine ana et. tiği takdirde, kendini teeri miş, İngiliz ve Amerikan dımından mahrum bırakmış © vle son milli ihtilâlin Kayınelini sı. fıra indirecektir. | Yügoslavyanın kendini bu vaziyete düşmekten menedecek tedbirleri aldığını zannettirecek kuvvetli sebep vardır. M. ANTEN pala Del merasime iştirak İzmi de spor şenliklerinde beden terhi den kızlarımız geçit rösikimde Atletizm Ve Spor Zevki İzmir Sporda Her Bakımdan Bir Kalkınma Devresine Gi kosusu dolayısiyle İzmi re gitmek, memleketin meshur ve önde gelen sehirlerinden birinin atletizm varlığı hakkında bir fikir edinmeme ve- sile oldu. Atletizm bir zamanlar İzmirde | cok tutunmuş, alâkalısı ve mün- | tesibi bol bir spordu. Sonraları esef duyuran bir durgunluk dev- resi gecirdi, Doğrusu ben İzmirin bugünlerde bir kalkınma devre-| sinde bulunduğunu bilmiyordum Bir taraftan İnönü koşusu ya- pilirken, diğer taraftan statta bü- vük atletizm müsabakaları tertip edilmisti. Güzel bir organizasyo. na İstinat eden bir atletizm mü sabakasının iyi, hakemler elinde İzmire büyük heyecan ve zevk verdiği o kadar bariz bir şekilde İ sörülmüstür ki. insan hic tered- | düt etmeden “İzmir milli takıma en cok eleman verebilecek bir şehirdir” diyor Çünkü İzmirin iklimi ateletizm sporunun çok aradığı, fakat az| bulduğu bir hususivete maliktir İzmirde atleller simdi birine forma girmiş bulunmalıdırlar. Yunanlılarin atletizmde muvaf- fak olmalarında iklimin büyük rolü vardır. İzmirde de enerjik Türk cocukları Balkanların fevki- 5€ çıkacak şartları bulmaktadır lar. Her sporun besiği olan atletiz- min İzmirde cok sevildiğine hal kın stadyomu hinecahme doldu masından haska bir misrl dah» sösterilebilir: Pazar sünü Mik küme maclerı İzmirde atletizm viüründen tehir edilmieti. Biz atletizmin ön plâna alınma- sını ve böyle bir hareki ir tek insanın bile protesto etmemesini ilk defa İzmirde gördük. Bu, ile-| risi için e büyük ve emin el adım, İzmirlileri meshur at- rmiş Bulunuyor İletler halinde görebileceğimiz de idi. İzmirin 400 metrecisi, mania | koşucusu ve stıcısi hemen naza- İ rı dikkati cebeden istidatlardır Bühassa 400 metreci Raifin Stil ve teknik noksanlarına rağmen İ yaptığı 33.4 ileride bu gencin 50 seniyelik bir sprinter olacağını en disesiz müjdelemektedir. Ancak ciddi ve sabırlı bir calışma iste- yen 400 metreyi ihmal etmemek sartiyle, Süha, manlalı kosularda henüz formda görünmemekle berâber milli takim kadrosunda yine ver alacaktır. Atıcı Atıf diskte, ca- lıştığı tekdirdö birinci adamımız olabilecektir. İzmirin mükelleflerini de gör) dikkati celbedecek kadar güzeldi İçlerinde güzel vücutlu gençler çoktu. Futbol meraklısı İzmir, at- letizmi anladığı gün, onda mu- hakkak ki. daha lerin ve daha in. ce bir zevk bulacaktır. Füruzan Tekil Güreş takımı gidiyor Adanada 12 Nisanda yapıla cak olan Türkiye güreş birincilik. lerine iştirak etmek üzere, İstarı- bul güres takımı salı günü sehri- mizden Adanaya hereket edecek- tir. Gidecek güreşçiler şunlardır Ahmet, Halil, Bekir, Faik, Ahmet Adnan, Coban Mehmet ve Sam- sunlu Ahmet, Boks istişare heyeti Boks sporu için Esref Sefik. Kemal ve Süleymandan mütesek- | kil bir boks istişare heyeti vücu- de getirilmiştir. Teknik islere ba- kacak olan bu heyet güreş fede ! rasyonununa bağlı olacaktır, hakkında verilen ik büyük müj-| 4 dük. Kiyafetleri bilhassa nazarı| Kel Siyasi Hâdiselerin Harptenberi İlk arpten sonra mal satmak kolay, mal almak daha çe tin bir mevzu haline girmiştir. Avrupanın geçirdiği bam madde buhranı karsısında, her nevi mahsullerimiz. imkânları artmıştır. Fakat buna mukabil dışardan harpten evvel olduğu gibi bol mikdarda mal gelmemektedir. Harpten sorirn tesekkül eden bu kaide, bu hafta içinde biraz değişmişti. Bu hafta ihracat ka dar İthalâtta da bulunduk Çoktenberi Tuna yolunda ve muhtelif Balk nleketlerin: de bekliyen İshalât eşyası toplu bir surette birdenbire gelmis. bu suretle ithalât velkümu kabarmış tır. Bu eşyarın mühim bir kısmı da, Almanyadan, thal edilmistir. göre, fabrika 1, demir malzeme, Tokomo-| tif parçalarını göndermişlerdir. Buna mukabil de Almanyaya! gönderilmisti Siyasi Hâdiselerin Tesiri: aftanın siyasi hadiselerinin H iktisadi mevzular üzerine olan tesirlerinden bahsetmek lâ- zen gelirse, en ziyade Yugoslav- ya hadiseleri üzerinde tevakkuf etmek icap eder. Bu hafla için- de, Türkiye . Yuğoslavya ticai Os ya m bar , pamtık kırpıntısı, *k bulunmaktadır. İsvicredn gelen bir telgraf ha- berinde, Yugoslavyanın İsviçre mallarına transit vermediği, bu yüzden İsviçrenin Balkanlar ve İ Türküye ile ticaret yapamıvacağı- nı bildirmekteydi. Bu İsviçre ha berinin ne derceye kadar doğr olduğunu öğrenmek kabil olama- mıştır, Düne kadar İsvicreye, Yu- goslavya tariki ile bol mikdarda| fındık, deri gönde, İsviçreyle arar münasebetlere gelince, kilring hesaplarından 800 bin liradan fszla alacağımız vardır. Bu yüz den son günlerde İsvicreye ser- best dövizle mal setılmaktaydı Alacaklı olduğumuz memleketler arasında; İtalya ve Macaristan da ticari amizdaki ticari münasebetleri genişletmek icin. DAVET NAME Sümer ve Taksim Sinemaları Müdüriyetinden: | isan 941 tarihinden itibaren sinemalarımızda gösterilme- ğe başlanacak ölan /KIVIRCİK PAŞA; filmi için BUGÜN SAAT 18.30 da TAKSİM SİNEMASINDA tertip edilen Mat buat seansına gazete tahrir Hey'etleriyle sinema Müdürlerinin tesrifleri vica olunur. Sultan elmayı dısarıya satmek| Bekir kasketini arkaya attı. Kı Piyasamıza Tesiri - Bir Haftalık İthalât ve İhracatımız - Normal Hafta netice vermemişti. Yakında bir Macar heyetinin Ankaraya gele- Tek, ticrsel anlaşması müzakere- lerine devam edeceği söy.önmek- , Macarlar, son zamanlarda İ kuzu ve keçi derilerine karşı çok talep göstermektedirler. Mevsim du da açıldığı ine eskisi gibi, Macar vapir- ın, aldıkları malları, doğ-| ketmek İmkânl, lerdir, İhracat: | u haft içinde ihracat 2 bu-| çuk milyon lirayı tecavüz etmekteydi. satılan eşya pek mü- ını elde etmiş | manyaya ihraç edilen 6000 liralık 8| keçi boynuzu bile dahildir. Birin- * | ci derecede gelen maddelerin ara- sında, tütün bulunmaktadır. Bu hafta içinde tütün İhraç edilen memleketler o Almanya, Cekv» Misir, Romanya, Danimarkadır. | Bundan başka pamuk ve pamuk 1 kırpıntısı, tiftik ihracat: da birin- €n ziyade Almanya, İngiltere ve Yuğuslavyaya sevkedilmiştir. Ta- ze ve tuzlu balıklara karsı her taraftan talep vardır. Simdiye balıkların Almenyaya ihraç edil- diği vaki değildi. Bu balıklar en ziyade İtalya ve Yunanistana ih- | rae edilirdi Haftanın ihracat maddeleri a- rasında. nebali yağ küspesi, fın- dık, ceviz, diğer kuru meyvalar bulunmaktadır. İthalâ ğe gelince, yukarda yaz. dığımız gibi, bu hafta itha- lât işleri diğer haftalara nisbetle daha berettliydi, Tuna yolundan mühim mikderda makine, demir malzeme, inşaat demirleri, Basrs yolundan kahve, cay, İngiltere“ den teneke, otomobil lâstiği, pa- muk ipliği, kimyevi maddeler Yunanistandan boya, kimya mad- İ deleri ithal edilmiştir. kle; mallar arasında, çivi. kahve bulunmaktadır. Vaziveti bir daha hülâsn ede ithalât hareketleri normal bir manzara arzetmekteydi. Hüseyin Avni 4 Dans Kraliçesi... Peştode yapılşn müzakereler bir | 12 l rudan doğruya Macaristana sev | tenevvidir. Bunların arasında Ro-| ci plânda gelmekteydk Bu mallar | kadar palamut ve torik nevinden | * cek olursuk, haftanın ihracat ve| BUGUNKU PKOĞKAM Program |1920 Haberler Ev kadmı * 2015 Radyo gas zetesi 2043 Temsti Program (o (2040 Tem Müzik a mer b Haberler 2145 Radyo 8 Şarkılar | tras 0 Müzik (PL) İ2230 Haberler * 7245 Radyo ot- Program kestrası Müzik 23.00 arefe (PL) Fani O pro-(2235 Kapanış, 11525 Kapanışı pa 18.00 18,03 1840 grama Radyomuzda Elen Çocukları Saati Ankara, 3 (TAN) — Ankara red- İyozu yarın (bugün) gece saat 23 de 15 dskika davam Elon in tir, Saat İZ de Elence bitmez bu çocuklar sali başlıyacak” ir, Bunun yapılmasını radyo müdüre SU Ankarsde bulunan meşhur are 'e tevdi etmiştir, Cemal Sahir Jübilesi İlk operet sanatköri Ce: Sihir için evvelbe tertip edilen fiile, iyik- ları kurarıma kararınin tatbikina v- sadilt estiği için 15 Nisanda tekrar lanacaktır. Jübile 15 Nisan Salı Akşemı Şehir Tiyatrosu a nedi Kısmında yapıla muharrir: Nusret Sa- iz ahabesiyle bazlar tr. Müsahabeyi Cemal Sahir dan oynanacak ölsn (ÇARDAŞ) 0- pöreti ile Şehir Tiyatrosunun Saz « ser ve komedileri takip edecektir. Şehir Tiyatrosu Turnesi Şehir Tiyatrammun 4 bir kısmm ber Şıl olduğu gibi, bu yet da bir Anadolu tur yapacaklar» dır, Tümeye çıkmakta olun grüp bu- gün Konyaya hareket edecektir. Ars üstler Konyadan sonre on bir vilâ- yene daha temsiller vereceklerdir. ——— e reeamssasasesssmssssammsammasanssamasasana 23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMI VE HAFTASI — Yavrularmızın bayramirklarnı hazirlsrken Bi- etin yardım ve şefkatine muhtaç çocukları da sevindirmek için Çocuk Esirgeme Kurumunu yar» dımlarınızla kuvvetlendiriniz. ÇOCUKSUZ AİLE YUVASI SUYU ÇEKİLMİŞ DEĞİRMENE BENZER. YARDIMA MUMTAÇ ÇOCUKLARI SEVELİM ve YA- ŞATALIMI stlerinden Şarkı Yıldızı... Emsalsiz Artist... SG, 100 Seksapel Kadın MARKA RO KR Bugün ŞARK SİNEMASINDA en büyük muvaffakıyeti olan KORA TERRİ <> filminde gözlerinizi kamaştıracaktır, Binbir harikalar > filmi. Suareler için yerlerinizi evvelden aldırınız. nın imkân: yoktu. bilirmiş, tekrar ağlıyordu. ını çatıp yurn- Bekir, ağacin gölgesinde durup ceplerini acele ncele karıştırdı. > Al, işte anahtar... Evden gizlice aldım. Ki- Udi açar girersin, Sultan, cevap vermeden yürüy yavaşça seslendi: — Anahtarı aman iyi sakla ünce arkasından Aman kaybolma- Sultanın entarisi kıvır kıvır dalgalamyordu. Kı sacık fermenesinin kolları kırmızı kaytanla işlen - mişti. Sırtında, saç örgüleri sah sar, parlamaktaydı. Ayakları çıplaktı. Kilitle biraz uğraştıktan sonra Samanlığa girer girmez, Bekir, koştu. Aralık kapı- dan nefes nefese geçti. Kanadı hızla çekip gözlerini alıştırmak için bir müddet öylece durdu. Tes »risi sıcak ve loştu. Kuru ot ve saman koku - e Sultan kuşağını çözmüş, fermenesini çıkarmıştı. Bekir, çıplak gyaklariyle samanlan savurarak yaklaştı, Kasketini bir kenarı fırlatarak soyunmı Başaldı. — Kilidi kolay açtınmı Sultan? — Atım. — Anahtarı kaybeclersin. Yerine koyulacak tek- tar, -— Burada anahtar. Bekir gömleğini çıkarmak için başına toplamıştı — Sultan? — Buyur. — İyi oldu, ne dersin? Ötekilerle beraber yi yordu. Tadı çıkmıyordu. — Biri gelirse? — Bu vakit kim gelir? Lâfa bak... — Seni bir gören olmadı mı? Çavuşun Sıtkı mut- laka gözlemiştir, öyleya. © O Sıtkı ne arasın... Sen içeri girince bir koştum, rüzgür gibi... Sultan çömelerek entarisini çıkarmış, samanla- Ta uzanmuştı. Bekir, pamuklu bezden yapılma beyâz şalvarın- GÜL İNSANLARI Yazan: Cemalettin Mahır yatin veşil gözleri parlıyordu. Bekir, yanağını öpmek üzere uzanınca Sultan beşi birlik alırım. Küçük şişe koku alırım. Kon Çavuşun Sıtkıya neden konuşurmuşum. Ona - Konuşmazdım tabii, Bekirin canı sıkıldı. Tekrar: “Heydi konuş!,, bırakmış. diye söylendi. Kadın içeriye bakmadan kapıyı çekti, asma kili- Sultana göz kırptı. Samanlık büsbütün karanlık parlıyordu dan kurtulmak için tepindi. Samanlardan kalkan — Konuşsana Sultan! Haydi konuş! Bak, sans çerçiden beşi birlik m rn Vallah, billâh hele... Rezilin orospusu... Çavuşun Sıtkı olsa vi da könuşuvermezdim. — Yalancı alçak!.. yeceği sırada yaklaşan ayak sesleri duyuldu. Kulak Bekir içinden: “Ayam gelir, öldüm mü işi7, di halkasına geçirerek hiddetle kilitledi. olrauştu. Yalnız kapının ortasındaki çat'aktan gü- Bekir, Sultana döndü: toz, gözlerini yakıyordu. Nihayet o da Sultanın ya- Sultan sesini çıkarmadı. Loşlukta alırım, boncuk alırım. Kuru üzüm, leblebi alırım. una bak... Eşeklik etme kız... vıcıl konuşurdun. vel Ohunla da konuşmazdın demek? — Konuşmazdım öyle yı verdiler. Bir kadın: “Domuzun oğlu, samanlığı açık Diyerek başım kıt, alin mn Bekir, anasının uzak bekledikten sonra neş giriyor, incecik ve gergin bir sırma tel gibi — Anammış... Görmedi ne dersin? Bir iceri bak- No: 24 saydı... Konuş artık, vallah, billâh kötü olacağız. Kapıyı ardından kilitledi, öyle ya? , — Lüfa bak... Kolay.. . — Açılmazsa, burada kalırsak?.. — Körkmar.. Açarım ben... Bak bakayım... Ver Şu apahtarı.. Apahtarı alınca #çradı, kalktı. Elini aralıktan sokup kilidi yakalamıya uğraştı. Kabil olmayınca bir deynek parçası aradı. Ayaklariyle samanları bavalandırıyor, otları demet demet şuradan, şura- ya sürüyordu. Nederı sonra ise yarar bir sey bula- muyacağını anladığından hırslandı. Sultana çıkışlı: — Ulan, mal gibi yatarsın... Kalk bir çomak bus) ialım, Sultan acele acele giyinerek Bekirin yanına gel- di. Samanları alt, üst ederek uzun uzun aradılar. Kıştan kalmış bir armut, bir, iki elma meydana çıktı amma, kilidi heriye çekecek sağlamca bir di- |deynek bulunamadı. Sultan ağlamıya başlamıştı Bekir buna bir kat daha hiddetlendi. Armudu öfkeyle ısırdı. Eimanın birisini, terden parü parıl parlayan göğsüne sürüp temizliyerek uzattı: — Ağlama ulan... Ye şunu... Çaresini buluruz. Ağlama rezil, Sultan, elmayı hem yiyor, hem de yavaş yavaş ağlıyordu. Samanlardan kalkan tozlarla içerisi daha sicak- | taşmış Bekir, küfrederek giyindi. Aralıktan elini sokup kilidi yakalamıya çalışırken parmaklarından birisi kanamıştı, Kanını emerek etrafa bakıyordu. Saman lığın damı toprak, duvarları taştandı. Delip çıkma- ruklarını beline koyarak dört yanı gözden geciri - yor, buşka şeylerin arasında: “Şuna bir şamar in- dirsem mi?” , Diye düsünüyordu. Damm merteklelriylekalın kağnı sırıkları sıkıştı- rılmıştı. Bunlara bakarken birdenbire yüzü güldü: — Ağlema artık... Sus ulan. Çaresini buldum. / Sullari gözlerinin üzerinden, inanmamış, İnan-| mamas baktı. Bekir kasketini düzelterek anlatıyordu: — Buldum yolunu... Harmana açılan delik yok mu? Hani samanları içeri deptiğimiz kapak .. Kağ- ruyı ağzına yanaştırınız ya... Bildin mi? Sultan, kendi samanlıklarında da, her samanlık» ta da bulunan bu deliği biliyordu. Harman yerine açılırdı. Hakikat! Kağnıyı oraya yanaştırırlar, sa - manı oradan İçeri boşaltırlardı. Sultan tavana kadar yığılmış samanları gösterdi: — Nasıl deşeceksin”? Tepe gibi doldurmuşsunuz? Bekir kasketini fırlatır — Hele sen, şunu tut da, kenara çekil? Ot yığınının üstüne sıçradı Kapağın bulunduğu ciheti hizaladı. Sonra suya atılır gibi daldı. Elleriy. le, ayaklariyle samanları savuruyor, yukarıdan â- şağıya, kapının dibine doğru kaydırıyordu. Sultan, az zamanda yarı beline kadar samana gömüldü. Bekir, ağır ağır, dinlene dinlene ilerliyordu. Toz- dan, sıcaktan bunaldıkça dizlerinin üstüne oturu - yor, Sultana dönüp gülümsüyordu. — Allah, Allah! Ağlıyacak ne vardı? İşte kola; nı bulduk. -— Elbet ağlarım, burada kalsaydık... — Kalınır mı hiç? Vallaha! Tepe olsa yıkar, çıka- rırım seni... Bekir, birkaç kere dinlendikten sonra nihayet kapağa yetişti. Sürmesini açtı. Bir ayağını duvara dayayıp asıldı. İçeriye birednbire güneş doluvermişti. (Arkası var) Soldan Sağa: 1 — Bir kasaba - Bir harfi değişirse kefe olur 2— Indirilmiş - Yakın değil 3 — Titreyiş - Bir vilâyet 4 — Ced - Mul Ceides bir kitap 5 — Kuru değil 6 — Bir millet - Bir sayı 7 — Bir erkek ismi - Mi sillâ, benzer 8 — Ikinci derece de, tevali eden - Ters okunursa" Çinayet işliyen 9 — Bayındır - Yuva. Yukardan Aşağı: 1 — Çünkü - Yanlış 2 — Taannüt, ısrar .U- züntü, İşkence 3 — Ters okunur. sa: Esatiri bir kahraman » Siz 4— bir hari değişirse: Ika olur - Bir Arap Halifesi 5 — Sin 8 — Kırk para - Zade 7 — Ters okunur - sa: Bir vilâyet - Yapı 8 — Ters okunursa: İşkence, üzüntü - Ters okunursa: Bir divan şairi 9 — Ekmekten fail « Ne kadar.