23 Mart 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

23 Mart 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İy © dini gösterdi Yazan: ULUNAY Hazırlıklar Pariste ikmal edil- dikten sonra yola çıktılar. © Yalnız bir şey düşünmemişler. di. Gidecekleri memleket, Avrupa nın simalinde bulunduğu için son derece soğuktu. Ahalisinin en &- hemmiyetli levarımını kürk teş kil ediyordu. Halbuki yeni sefir Mısırda doğmuş, büyümüş oldu- Bu icin, soğuk halckında henüz bir fikir edinememişti. Geldiklerinden bir kaç gün son- Ta bir geçit resmine davet edil diler, Sahib-üs-Sümuvvül - Emir yanar döner üniformasını giydi; başma çıngırakhı, tüylü serpuşu- nu taktı. Omzuna inci işlemeli © harmanisini atfı. Hemen hemen Ayni kıvafette olsn atasemiliteri ile kendilerine tahsis edilen tri- “büne gittiler. Burunlarına kadar 'kürklere bürünen davetliler ara- $ında İkisi zemheri zürefâsına berziyorlardı. Geçit resmi başladı. Önlerin- “den duvar gibi kıtalar geçiyorlar- dı. ” OYarım saat sonra evvelâ yeni sefirin en hassas noktam olan çin köşkü şapkasının tüyleri titreme- ye başladı. Bu titreme yavas ve- vaş başına da sirayet etti. Soğu tan sapsarı kesilen çehresinde, “ dudakları bembeyaz bir renk al- dı. İçinin derinliklerinden gelen “dayanılmaz bir raşe, yavaş yavaş bütün ünü sarsıyordü, Gü- lünç olmaktan korkarak üşüdü- — Ğünü baskalarına (o çaktırmamak için dişlerini sıkmak istiyor, fakat çene kemikleri zaptedilmez bir takırtı ile birbirine carptyordu. İkisinin de başlarındaki şapkanın © cıngırakları muntazam sallantı larla sesler çıkarıyordu. O anda sırtlarındaki kumru göğsü üni formanın kumruya olan münase- beti o anda renginde değil tüy- le.inde olmasını temenni ediyor- lardı, Geçit resmi bitmek bilmi- yordu. Bir seat sonra artık ikisi de utanmayı unutmuşlar yayları © boşanmış iki oyuncak gibi olduk- / leri yerden Zıpleyacaklar hissi veren ibtilâçlar İçinde zangır zangır: titremğe başlamışlardı. Tesrifat Nazim çalmadan oyna- © yan yemi sefir ile ataşemiliterin imdatlarına yetişip her ikisinin de avdetini temim eylemese dört #aat süren geçit resmine taham- © mül edemiyerek orada dönün ka- Jacaklarına şüphe yiktu, A efsret (o Nimetullaha mal oldu. © o Bir cok masraflar ihtiyar etti- ği halde diplomatlar arasındak! fanliyeti, operet sahnelerinde ci- cili bicili elbiselerle fizgürasyon yapanlara benziyordu. © Bu sıralarda büyük harpten #onraki müthiş mali buhran ken- Misirda arazi sa 'hipleri para etmiyen pamuk ye- rine tarlalara portakal dikmeğe © başlamışlardı. Vaziyet bu şekil- de devam edemiyecekti. Bereket versin kendisine Emirlik tevcih eden hükümdar komşu bir dev- etle harbe tutuşarak mağlüp ol- o du. Ortada hükümet kalmayın, Sefire de lüzum görülmedi; N metullah ile maiyeti seyyar tiyat ro kampanyaları gibi sırmalı üni- formalarını, tüylü, çıngıraklı şap kalarını sandıklara yerleştirerek — Parise geldiler, Kumpanya ora- “da dağıldı. z Mahirin muvakkat bir zaman ğ için muhteşem bir sarayın saçâ- ğına iliştirilmiş yaldızlı bir ha- çoğa © til vazifesi görmesine nihayet ve. rildi, O da yine eski ankazın a- rasına avdet etti. Nimetullah sefaretteni hevesini alması. Simdi ruhunda büyük babasından tevarüs ettiği para « kazanmak hırsı başlamıştı. temallığımı bir miyon franga sa- tın aldı, bir o kadar da içerisine sarfetti. Dükkân somaki mermer direkleri, aynaları, mozayik du- varları, mermer kurnalariyle bir saraya dönmüştü. Zemin katı Ne mahzen kısmı © erkeklere, birinci Katı da kadınla- Ta tahsis edildi. Erkekler için yirmi beş, kadınlar icin on beş berber vardı. Kadm berberlere © sampuvaföz denilen on beş ka- dın müavenet ediyor, bunlara on dört manikür. beş pedikürle bir direktör, iki kasadar. beş uşak in- zimam ederek müstahdemirin a- » dedi seksen ikivi buluyordu. 4 * #metulleh bu müessesenin . vasına geçince kendirli bir hükümdar zannediyordu. Direktörü hükümet reisi, kadın tellâklaria manikürler hükümda- rm (haremi hümayunu), usaklar ÜN ni bölüğü demekti. Ya- vas yavaş bu fikir onda o kadar “kuvvetlendi ki hakem vazifesini Tefrika No. o 19 görmek icin müstahdemin arasın- da dafma ihtilâflar çıkmasını te- (saltanat sürmek icin taksim) ka- idesine riayet ediy. Nimetullah Riyoli sokağında Tuvileri bahcesine nazır apartı uyanıyor. Y viyor. Saat beşe kadar evinde oturuyor. Al tıya doğru mağazaya geliyor; se- kize kadar kalıyor. Sek sam için sırasını bekliyen gözde- lerden birisiyle aksam yemeğini Yiyor, tiyatroya gidiyor; yemek- ya dördüne kadar bakara ovnu- yor. Dörtte evine dönüyor. Gözde apartımanda muntazır: Dİ savan odslık sabahleyin do- kuzda işinin başında bulunacak- vr. Bu cihet sakaya gelmez. Bütün mai u rerlerdi korku ile karısık ih ettiğini hisseyledikce #ahakktimünd dı. Bir gün halledilecek ihtilâf bus Ismamaklan canı sıkıldığı için daha o hafta mağazava alınan u- saklardan birine kendini göster. mek istedi. Direktöre emretti. — Şu yeni usağı çağı Uşak oldukça tahsil görmüş bir gencti. Patrondan ziyade va- zifesinin hizmetkârı olduğuna kanaati vardı. Uşağın kendisini f- ki kat eğilerek o selâmlamaması berberler hükümdarının büsbü- tün sinirlerine dokunmuştu; kaş- larını çatarak: dedi bir hırmzsniz! mr am artırmağa başla — Mağazadan bir şey mi ça- nmış? Öyle bir vak'a olmuş İse benden niçin şüphe ediyorsunuz? Ben namuslu bir adamım. Bunu hiç bir zaman kabul etmem. — Mağazadan hiç bir sey ça- linmamış, hiç bir şey kaybolma- mıştır. Fakat tekrar ediyorum: Siz bir hırsızsınız... — Bana bu isnatta bulunmanı- zın sebebini sorabilir o mivi? Kimi ve neyi çalmışım?. — Beni çalıvorsunuz.., — Anlayamadım... — Anlatayım; ben size ayda altı yüz frank veriyorum. Buna mukabil siz de birinci katı her sabah silecek, süpüreceksiniz. Halbuki bu işi baştan savma ya- pıyorsunuz. O halde size verilen parayı çalıyorsunuz, hırsızsınız.. a B" ağır hakaret bodrum ka- tında, koltuklara yerleşe- rek traş olan, saçlarını kestiren, tırnaklarımı nalbantlara törpü- lelen, ayaklarının nasırlarını ka- zıtan müşterilerin önünde olu- yördü. Uşak ittihamın mahiyetini anla diktan sonra hafifçe tebessüm et- ti. Gayet sakin bir sesl — Efendim, dedi. Müsaadeniz- le arztdeyim: Bendeniz her sa- bah saat altıda kalkıyorum. Ye- dide buraya geliyorum. Mağaza- yi açıyorum. Devam cetvelini imzaladıktan sonra süpürge, fa- raş, tahta bezleri ve kovaları alip yukarıya çıkıyorum. Evvelâ or- talığı süpürdükten sonra köva- lardan birinde hazırladığım $i- bunlu su ile her tarafı siliyorum. (Arkası Var) e aldığı tedbi Dünya Harbi Karşısında Vaziyetimiz İstanbulda İlk Konferans Salı Günü Verilecek Dünya Barbinin son günlerde aldığı vaziyet karsısında ne dü- şünüldi nü ve bugün nası) lışıldığını halka anlatmak seri konferanslar verilmesi Par- tice kararlastirilmistir. hudutları dahilinde konfe- ktir. Bunlardan f- konferans salonun- da, Büyük Mület Mec Vekillerinden Şems tay larafndan gen, hada konferans verecek halk tiplerine verilecektir. Sah günü Avrüpa hârbi ineği sındaki du- rumu, Cümhuriyet, ve Türk efkârı u- mumiyesinin hükümete olan sar- sılmaz İmanı tebarüz ettirile- cektir. Şemsettin Günaltayın verece- ği bu konferansı Mebus Hasan Reşidin Çatalcada vereceği kon- feransı takip edecektir. Diğer 20 mebus ta yurdun muhtelif yer lerinde ayni mevzu rinde ko- nuşmalar yapacaktır, Halk Par- tisi ayni mevzu etrafında Hal - Semsettin Günaltav da bu gene- lerr vereceği konferanem ana hatlarını söyliyecek ve hususi izahını yapacaktır. Bu ranslar 5 Nisana kadar devam &- decek, Halkevleri de bu cok mü- him konferansları İleride broşür linde nesredecektir. Boyunbağlar da Standarda Tâbi Tutulacak Fiyatları Mürakabe Bürosu, boyunbağ, “corap ve gömlek fi- yatları hakkırda tetkikler yap maktadır. Dısarıdan boyunbağ gelmediği halle, “bazı tuhafiye mağazaları, yerli malı olan bo- yunbağlarını Avrupa malı diye satmaktadır. Halbuki memleke- timizde oboyunbağlara. mahsus kumas yanan bir iki fabrika da bulunmaktadır. Maamafih bo- yunbağ vapmak icin dısarıdan Ân kumas ithal edilmektedir. Fiyatları Mürakabe Bürosu, piyasada mevcut boyunbağları, ipek, sun ipek, yün diye nevile- re ayırarak, ona göre fiyatlar ta- vin edecektir. Bundan başka bo- yunbağların uzunluğu, darlığı çin de çorupta olduğu &ibi. ağ standart nizamnamesine görülmektedir. Bu mesele ie « de Mıntaka İkhent Müdürlüğü meş- gul olmaktadı Fiyatları Mürakabe Bürosu, çorap ve gömlek fiyatları hak - a fabrikalardan malmüat al- maktadır. KAHVE GELİYOR — Çay ve kahve birliği tarafından sipariş edilen 30 bin çuval kahve, ay - lardanberi Portsait'de beklemek teydi. İngiliz kontrol makamları, bu kahvelerin Türkiyeye sevki- ne müsaade etmislerdir. hülemetinin konfe « " TAN Esnaf için Yeni Bir Hastane Yapılacak Dünkü Toplantıda Esnafın Cemiyetlere Ait Müsbet ve Menfi Görüş ve Mütalâalarının Göz Önüne Alınması Kararlaştırıldı Dün esnaf cemiyetlerinin ida re heyetleri, merkez binalarında toplanmışlar ve müşterek yar- dım teskilâtı ile esnaf hastane- sinin 1940 yılı hesaplarını tetkik etmişler ve içtimai ü rolarının faaliyetini genişletmek icin © yeni kararlar almışlardır. Toplantıda, Mıntaka fi dürü, Ticaret Odası Umumi tibi ve Mımtaka Ticaret Mi Füğü ile Halk Partisi namına bi- ter mümessil bulunmustur. Okunan raporlara göre, gecen #ere hastaneye yeniden 24 yatak lâve edilmiş, hastanenin geniş - letilmesi maksadiyle açılan te- berru makbuzlariyle 20 bin lira toplanmış ve bankaya yatırı! - muştır, Belediyeden alınan 3,748 lira ile hastane tesisatı genişle- tilmiş ve hastane daha münasip bir binaya nakledilmiştir. 36,425 lirahk O muhammen varidatan 31,207. Hiram tahsil edilmiştir Poliste : Şair Mehmet Eminir Evi Yandı Dün saat 1043 te Beşiktaşta Serencebey yokuşunda Şair Meh. met Emine alt ve 3 katlı kona- ğın üst katında yangın çıkmıştır. Yangın itfaiyeye pek geç haber verilmiş, ve itiaiye yangın yeri- ne gittiği zaman sleşin saca sardığını görmüştür. Bu civar biribirine bitişik ve sık ahşap €v- lerden müteşekkli olduğu için ateşin sirayetine meydan veril » memek üzere tedbir alınmış ve âteş konağın yalnız Üst katı yan- dığı helde sündürülmüştür. Ya- pılan tahkikatta konağın 6 bin liraya Ansdo'u sigorta şirketine sigortalı olduğu ve ateşin soba borusunun saçağa ozanan kısmın- dan saçak arasına kıvılcım sıç ramak suretiyle çıktığı anlaşıl - mıştır. HASTAHANEDE ÖLDÜ — Üç gün evvel Terkosla inşaatta çalışan Mustafa Haydar isminde bir amelenin basına kalas düşmüş ve hastahaneye kaldırılmıştı. Ya ralı amele dün hastahanede öl müş ve cesedi muayene eden tabibi adli Enver Karan defni- ne ryhest vermiştir. ADLİYEDE: Bir Muhtekir Sürgün Edilecek Yüksek fiyatla kalay ve nişg- dır sattığından bir müddetten- beri asliye 2 inci ceza mahkeme- sinde duruşması yapılan tüccar Marko Pardonun muhakemesi dün neticelenmiştir. Mahkeme Marko Pardonun t0- min ettiği menfaati fahiş görmüş ve 500 lira ağır para cözasiyle 2 sene Kırsehire sürgün edilme- sui sine, nişadırların müsaderesine karar vermistir. Bu kararı müte- akip meykul tahliye ze:lmi 16,871 kişi hastanenin muhte- lif şubelerinde ayakta tedevi 6 dilmişlerdir. 943 esnaf ta vatırı- larak tedavi altına alınmıstır. Yeni yıl bütcesi 38012 lira ola- rak kabul edilmistir» Toplantıda hastanenin ve ictimai yardım teskilâtımın. genisletilmesi ve t&- kâmülü icin yeni kararlar veril- miştir. Verilen yeni kararlara göre, yardım makbuzları ile ba sene en az yirmi bin lira teber- ru temin edilecek, ve ilk firsatta cemiyetler namına modem bir hastane binası inşa edilecek, has kiep mezunu hemsire- bakıcılar alınacak, mütehassıs doktorlar kadrosu takvive edilecektir. Yapılan seçimde Rüstü Turaç, Sevki Başkaya, Faik Demircan, Alâattin Kumt, Celâl Bozkurt, Yusuf Yarar idare heyetine ve hastane idare müdürlüğ Ozmen Giireas ta: MUTEFEKRİK: İstanbul Barosu Toplandı İstanbul barosu umumi heyeti dün öğleden sonra Eminönü Hal- kevinde Mekki Hikmet Gelen- bey'in relsliğinde o toplanmıstır. Toplantıda baro teavün sandığı- Mın yeni bir şekilde ihdası ve ğı faydalı bir şekilde idamesi için evvelce seçilen heyetin hazırla- dığı esaslar üzerinde görüşülmüş tür. Nizamname projesinin yar- dım görebilmek icin İstanbul ba» tosunda beş sene svukatlık et- miş olmak lâzım geldiği hakkın- daki ikinci maddesi hararetli mü- hakasalara sebep olmustur. Eski avukatlar müddetin on katlar da zaman kaydımm İab- seneye çikarılmasını, yeni avl- dırılmasını. istemişlerdir. Netice- de madde bes sene kaydiyle kal- mıştır. Bundan sonra nizamna- menin diğer maddeleri de oku- narak ufak tedillerle kabul e dilmiştir. Deniz Nakliyat Komisyonu Deniz nakliyatın idare etmek- te olan alâkalı komisvon dün de mınteka İlman müdürlüğünde toplanarak mesaisine devam et- miştir. Komisyona dün de resmi ve hususi teşekküller hesabına * “Birçok müracaat vaki olmuş ve hepsi de karara bağlanmıştır. Üsküdar - Kadıköy Tramvaylarında Tek Bilet Usulü Belediyenin yaptığı tetkikler şehrimizde tatbik edilen tek bi- let usulünün iyi neticeler verdi- Âini göstermiştir. Belediye bu u- sulün Üsküdar ve Kadıköy tram- vaylarında da tatbiki düşün - mektedir. Bu hususta hazırlık. isra » başlanmıştır SPOR: Dörtler Kupası Maçına Bugün Devam Edilecek Galatasaray |. Sporla F. Bahçe Beşiktaşla Karşılaşıyor “Dörtler kupası,. nın son maç- ları bugün öğleden sonra Seref sahasında yapılacaktır. . Evvelâ Galatasaray ile İstanbulsnor kar. sılaşacsk, son olarak ta Fenerbah çe ile Besiktaş karşı karşıya Ke- leceklerdir. Galatasaray, gün geçtikce kuv vetlenmekte oldukunu gecen baf- ia Beşiktaşa karşı elde ettiği ga ilbiyetle isbat etmistir. İstanbul spor da en İyi oyunlarını bu ne göstermiş ve bu sayede m Ni kümeve girmek hakkını ihraz ey- İemiştir. ili küme arifesinde olmak dolayisiyle, bu maçların ehemmi- yeti artmıştır. Galatasarayın bü gün İstanbulspor karşısında cağı netice milli küme liderliğini yapacak takımların zümresi hak- kında bir fikir verebilecektir. Bu Sazi Tezcan idare edecektir. İkinel maç günün en #aükim #portif hâdisesi olmaktan baska dörtler kupasının hangi takıma nasip olacağını tesbit etmek ba kımından da mühimdir. Fenerli surayın. karsısında el- de ettikleri galibiyetten sonra, gecen hafta İstanbulspor karşı- sına tam takımlariyle cıkmamıs- lar ve mâneviyat üstünlükleri- ni bozmamışlardır. Buzün aci kazanırlarsa kupayı alacaklar, kaybederlerse Besiktas ve belki de Galatasarayın ayni puanda çaktır. Beşiktaşlılar buna müka- bil son güne kadar, takım çika- ramıyacaklarını beyan etmisler- dir ve bazı sebenleri, makül veya gayri makül ileri sürmekte bü- Tunmuşlardır. Bu itibarla Fenerbahce bugün biraz daha moral üstünlü maliktir. Buna Mg macları rövan- st gibi bir haleti ruhiveyi de (lâ- ve edersek ve Besiktaşin gecen hafta Galatasaraya karşı ilk maji lübiyeti tatmalarını gözönünde bulundurursak Besiktan bugün bir kere daha müskül sartlar i- çinde oynıyacağı anlasılır. Ba macın hakemi Samih Düransoy- ur. Şeret stadında fik mac Besiktaş ie Galatasaray B. takımları ara- sında olacaktır. Bunlardan başka, sabahleyin Ve fa ile Beyoğlusporun A ve B ta- kımları karsı karşıya gelecek - lerdir. Yürüyüş Müsabakası Beden terbiyesi mükellefleri a- rasında tertip edilmekte olan yü- rüyüş müsabakalarının ikincisi bugün saat 10 da Sisli Tramvay deposu ömünden başlıyacaktır. Müsabaka Mecidiyeköyü yol zerinde yapıl, v yirmi Bamatrn alacaktır. Bisiklet Müsabakası Bisiklet ajanlığının tertip et- tiği bisiklet teşvik müsabakaları- nın Üçüncüsü bugün Mecidiyekö- yünde yapılacaktır. Müsabakanın messfesi 50 kilemetredir. Edirnede Kır Koşusu Edirne, (TAN) — 30 A Martta Izmirde yapılacak olan “Inönü koşusu, na hazırlık olmak üzere Edirne - Karaağaç arasında gidiş- Ni gelişli bir kır koşusu tertip e dilmiştir. Bu hafla yapılacak ©- ları koşuda Edirne bölgesini tem sil edecek atletler seçilecektir. Seferden Men Edilen Motörler undan bir müddet evvel, Koordinasyon heyetinin bilümum, hususi motorlu vası- taları seyrüseferden kaldırdığı: biliyoruz. Bizler, bu karar yüzünden, ellerinde birer, ve- ya ikişer beygir kuvvetinde motörler kalan vatandanlarız. Cibeti askeriye tarafından da kabul edilmiyen bu motörler, bir şişe benzini, ancak 150 - 200 kilometrede yakmaktay- dılar. Bu itibarla, bir tek sie benzin, tam on beş gün işimizi görebilmekteydi. Acaba, Koor- dinasyon heyetinin malâm ya” sağından bizim de istisna edil memiz mümkün değil midi Hiç te büyük bir (edakârli yâni benzin sarfiyatma mi vakkıf bulunmayan o böyle hir karar, küçük motörlere sahip bulunan miahdut vatandaşların işlerini kolaylaştıracak, ve on- ları çok minnettar bırakacak: 2 x» > azanç vergisi nisbeli: Bakırköy mensucat fabrikasında calışan işçi- leriz, Bazı ağlar gündelikleri- 'Karilerin Dilekleri) mizin yeleli 22 lira 1) kuruş tutuyor. Ve bu paranın 171 ka- ruşu vergi olarak kesiliyor. Ba- #1 aylar ise, kazancımızın tuta nı 27 lira 60 kuruşu buluyor. Fakat bu sefer, vergi yekünü 467 kuruşa yükseliyor. Sanırız ki, bizden alınan ver- gi ile kazançlarımız ayasında nisbet yoktur. Ayda 20 lira ka- zanan vatandaş vergiden tama- miyle muaf tutulurken, 27 lira kazanan vatandastan 467 kuras kesilmesi fazladır sanırız. Ve sanırız ki, alükadarların nazarı dikkati celbedilirse, bizden ke- silen verginin kazancımızla mü- tenasip bir hadde indirilmesin- de tereddüt ““-*wrilmiyecektir. 4 * Yol ve liman vergisi: denizyollarında çe- hışmaktayım. Vazifem gemilerde olduğu İçin, karada kalabildiğim »aman ekseriya ayda bir haftayı bile bulmaz Fakat buna rağmen, benden, ve benim sariyetimde bulunanlar. dan, tarik bedeli alınmaktadır. Haydi buna bir sey demiyelim. en, Fakat bizim bem tarik bedel, hem - karada yaşıyan vatandaş- lardan alınmıyan - liman vergisi ödememize ne buyuralım? Aca- ba bizlerin, hemen ayni mak- satla alınan bu iki vergiden bi- risinden muaf tutulmamız ma- kül ve mümkün eyy midir? * Radyo programından şikâyet: giri süküyetimiz de rad yodandır. Çünkü radyo- muzda alaturka neşriyata bu- günkü kadar az, ve bugünkü ka- dar fena yer verilişinin sebe bine bir türlü akil erdiremiyo- neşrine bizden çok fazla ehem- miyet veriyir, ve zaman ayır" yorlar, Halbuki, bizim musiki. mizin, evvelâ en kudretli un- surlur, radyomuzun dısında ka» lanlardır. Sonra, programda hemen hemen en az ver bulan sey de, a'aturka musikidir. A- caba niçin? Radyomuzda, bir orkestra var, Bu orkestrayı Allahın ge cesi çaldırmaktan beklenilen tayda nedir? ülkeye onu çaldır- makla dünyaya Garp musikisini de öğrendiğimizi anlatmak, ve bu suretle kendimize bir iftihar vesilesi hazırlamak istiyorsak, bu emele yaklaşmaktan çok u zağır; Çünkü Avrupanın bilâ istisna her istasyonunda kıy- metleri bizimkinden fevkalâde üstün orkestralar vardır. Za- ten bizde de, alafranga seven- ler, ve alafranza dinlemek İs tiyenler, Ankara radyosuna © istasyonlardan her hangi birisi- ni tercih etmektdirler, Bu iti. barla, temenni edriz ki, artık tutulan yanlış yol bırakılsın da, kendi musikimiz, kendi radyo. mwda kâfi derecede ver bul- sun!,, » Boğuntu yerleri . atları murakabe komis- yonu, bütün müessesele. di sika bir kentrole tâbi tut maktadır. Fakat, bazan tek ku rus üzerinde Gitizce duran bu komisyon Beyoğlunda, sayıları her gün biraz daha coğalan bar Hari sere liadar abikolar alam sar, Bir hcan kahveye iki tira alan bu müesseselerin nicin kontrol edilmediğini soruyoruz. Bize: “— Oralar eğlence yeridir. Boğulmak “istemiyenler gilmi- vebilirler!,, deniliyor. Ve ha sn- retle oraların birer boğuntu ye- ri olduğu hemen hemen resmen kabul edilmiş hulumuvor. Fa kat acaba her hangi bir mües- sesenin insan boğma hakkını resmen kabul etmek ne derece. ye kadar maküldur! Ve acaba barlar da. bu yarin imtiyazla rından mhrum edilip, her va- tandasın zevkinden müstefit 0. labileceği birer eğlence yeri ha- line sokulsu'sr ne kaybederiz? k* Tehlikeli kibrifler; ilmem, şu kibrit çöpleri: rin fosfoslarına kâlâ bir çare bulunamıyacak mı? Evvelki gün, ciraramı yaka- yım derken, er kalsın. vavru- mum gözlerini kör edivordum. O gündenberi, bir kibrit caka- cağım zaman. âdeta bir ham. bovla oynar gibi ihtivatle dav. tanıyor ve İvasnsi tertibat ali- yorum. Buna rağmen dez “— Ya bir gin dalıp ta bu tertibatı unutursam!,, diye ö- düm patlıyor, “Soruyorum: Bu korkumuz. ne zamana kadar sürecek? İki İsabetli Teşebbüsün Hatalı Tarafları Yazan: Naci Sadullah M kârları atbuat unsum müdürlüğü münhasıran Türk beste arasında bir 'yürüyüs marşı müsabakası, ve maruf bir Türk kitapcısı da, bir “milli ro man ve hikâye müsabakası, ya pacakımış. Bence her iki tesebbüsü di sabetsiz bulmak mümkün dei dir. Bu teşebbüslerin birincisi i- sabetlidir. Cünkü maalesef â henklerinin mânaları, bugünki yürüyüşümüzün temposuna uy yoktur. emın hakiki bestesi deği eski marşların bu sahada değişmiş hulunan © zevklerimizi besliyememeleri de bundandır Dünkü “Tan,, m in?,, süte Du bu mevzuda umumilesmiş bir arzuya tercüman olmakta, ve dünyanın bütün radyo istasyon larında her milletin milli mars ları ealındığı halde bizim radyo muzda kendi o marslarımıza yer verilmemesinin — sebebini | ser maktaydı. Vika, bu sual yersiz değildir. Ve süphe yok ki, Anka- ra radyosunun halka o eski marş- İarımızı dinletmesi, bu mevzuda ün susmasına mürecenb- ter. Fakat yine süphe vok ki, rad- yomuzun bugünkü zevkimizi, ya- kın mazimizin en acıklı hartara- larını tazeliyen o eski marslar- dan daha fazla oksıyan taze bes- telere kavuşmasını temenni et- İâ memek te mümkün değildir. ve bizlere hu temenninin tahakkuk etmesi ümidini verdiği icindir ki, Matbuat müdürlüğünün teşeb- büsünü samimi bir takdirle kar- sıhıyoruz, O teşebbüslerin ikincisi de isa betlidir Cünkü bir kaç gün ev- am'at ve rağbet,, başlığı ak ıkan fıkramm sonundada Babıâli eaddesinde gitlikçe genisliyen “tereülme,, fanliyetinin mahsulle- ri, - bütün kusurlarına rağmen - yerli edebiyatın zaten ölü ölü ya- nan biçare ocuğını büsbütün sön- dürmek üzeredir. Adına kütüp- hane denilen kültür cephesinin gittikce büyüyen bu hazin mu- harebede yabancı eserler kat'i bir zafer kazanmakta, ve raflar- dan indirdikleri yerli eserleri, bi- rer birer, isporta isimli kitan me- yuvarlamaktadırlar, yerini ergeç “İyi, “nin yerini ergeç nin almasından daha tabii bir sey olamıyacağı icin, öteden- boşluklarından şikâvet etti- Kimiz e yerli eserlere çoktan mu- zimete hiç şaşınıveruz. Eğer o kü ;. tüpbanenin tesebbüsü, bir bezi- i met halinde bulunan yerli ede- biyata, yabaneı eserlerin istilâsı karsısında cephe (tutturabilirse, ne mutlu bize. Yalnız, isahetlerini tebarfiz et- tirmiye çahıstığım her İki teşeb- büsün de hatalı bir tarafları da ğıdır: Çünkü bestekârlardan he. men hemen bir ay kadar kısa bir zamn icinde birer marş yarai- malası istemek, onları, meydana konulacak eser aleyhine bir ace- leye mecbur etmektir: Bu itibar la, bekleriz ki konulan müddet, ktenilen işin itinayla ve lâyikiy- le basarılmasına yetebilecek hir hadde cıkanılsm. İkinci teşebbüsün hatalı tarafı, milli roman ve hikâye müsnbaka- sının, bundan evvel Yazılmış bu ananı e“/ İ>r arasında Yapılması. dır. 1940 yılına kad Ban malüm yeler, İenilen müshet ve muvaffak ne. ticeye laştırmak İiya'ntin. den mahrumdur: Cünkü onların değerli olanları saten kitap ha line girmislerdir. Bu itibarla, bekleriz ki, bu te- sebbüs, | eski defterleri karıstır. maktan ibaret bir hareket halin de kalmaktan kurtarıIsım. ve ka biliyetli zekâları verimli bir çar pışmıya tesvik edecek, hakiki bir müsabaka şekline kavuştu. rulsun, Bu noktalar natarı itibara alın madığı takrlirde, her iki tesebbü se de hürük ömürde bakmak imkânından mah Kızılayın Hediyesi Giresun (TAN) Şehrimiz Kızılay merkezi di Bu lunan memleketler halkına he diye edilmek rlattığı (5000) torba fındık icin: üzerinde Kıztlayır forsu bulunan torba. lar içinde sevkelmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: