«3.01 — — ABONE BED Türkiye 1400 Kr, Veee © 800 Kr İİ 10. Say 1600. . İİ “0, Say 80 80, Tay 300 . | 4 Botu verile İbetlerini garistan hak aki tebliği Be: pek karşılanmıştır. kan Vaziyeti: hgünkü Alman gazeteleri, Tuna boyundan Bulgaris- âkın eden Alman kıtaların- bahsetmektedirler. Tuna t- e kadar tarihin me muazzam bir as- İ köprü kurulmuş ve bura- Alman askerleri bir sel ha- Bulgaristana geçiyorlar. askerler, umumi kanaate *, Bulgaristanın cenubu ntakalarına doğru y İktedirler, lçaristanda Alman askerle- İkh İk arasında çarpışmalar » bazı mıntakalarda karı- Miklar çıktığı, Hitler taraftarı r gençlerin kollarında ga- haç işaretleriyle, sokaklar- Kezmeye başladıkları haber in hareket üssü olduğunu yerek, İngiltere ile Bulga- nl arasında siyasi münase- e veri bir habere göre, İngilizler dan ve Filistinden Suriye İlarma mühim mikdarda kuvvetler göndermekte- Bundan . gaye, Selâniğe ilecek olan bu askerlerin kısalimaktır. Bu iş için “izlerin derhal sevkedecek- 200.000 den fazla askerleri Seristanın, bu bölgede yeni Him kurmak ve İngiltereye 9 harbi kazanmak gayesiyle edildiğini söylemektedir- Diğer cihetten Berlin mahafi- » Yunanistanın İngiltere ta- han bir hareket üssü ola- kullanılmasından dolayı iki leket arasındaki siyasi mü- batın pek iyi olmadığı be- *dilmektedir. İçvle görülüyor ki Alman kı- İt Yunanktan o hududunda ; kete geçebilecek bir vaziye- geldikleri gün, Alman hükü- tarafından o Yunanistana nota verilerek ve İn- ile münasebetini kesme TENİ | ŞİŞMANLARIN KALBİ... hur karikatür tablosunun değilse de suretini - belki “ m sonra, sofrada bulunmuş erin endamlı, zarif vücut- İt genç kıza şiir hakkında | Sorar, Narin vücutlü kaz: | | hazmediyorun, efendim, İş zihnimi yoramam... in üzerinde küçücük kale | iki İsüzlü bir genç kızdan ayni şe i kendi ağzımız atımın en mutlu tablo insanın hissiyatı vücu- şekline bağl olmadığın ir, Bişmamnlar arasında kötü i metsiz olanlar da ğer. Şişmanlardan çoğu » Kalbi yufka olur... £, maddi kalbe gelince iş Lâboratuar hekimleri in- hayvanlarla mükayese et- alışık olduklarından şişman ların kalbi ne halde olabile- #nlamak maksadiyle - ne- Sİ unutarak - çok beslenmiş ünüzdür: Şöhretli bir şair | tdildiği bir ziyafette yemek | si, yahut Yunan topraklarının ve adalarının İngiliz üsleri ola- ilanılmasına nihayet ver mesi istenecektir. ke B" ültimatom (karşısında Yunan hükümetinin hattı hareketi ne olacaktır? M len'İn Atinayı ziyareti münasebetiyle halkın ve mathü atın kendine karşı gösterdiği ve coskun hüsnü! uale, hiç olmazsa kı men cevap verebilir. Bütün Yu- nan matbuatı hu ziyaretin hu- susi ehemmivetini tebarüz et- tirmisler, İnrilterenin yardımı ile nihai zaferin U kazanılacağ! hakkındaki itimatlarım izhar et- mişlerdir. Bazı gazeteler. İngi- lizce makaleler neşretmişler, Yu hanlıların İngilizlere karsı bore- larını ödemekle mağrur ve müftehir olduklarını yazmışlar ir. İngiltere ne yapacaktır? Bulgaristanla siyasi münase- | . zaruri olarak Bi icap ettirmez. İngiltere garistana harp ilân etmeksizin | de “İtalyanların Mısıra yaptık- ları gibi. Bulçaristendan geçe- rek Romanya | petrollerini ve! standa Alman kı ve asker nakliyatında kullanılan trenleri ve hava mey- danlarımı derhal bombardıman etmeye baslıvabilir. İngilterenin bu işi, Selâniğin işgalinden ev- vel yapması kuvvetle muhte- meldir. Yugeslavyanın vaziyeti ne o- kacaktır? Bu hususta esaslı malik bulunm Tün Viyana duğu haber verilmektedir, Bel- graddan gelen bere göre de, Yugoslavva sınıf ihti- yat asker, snbelerine mirac: davet edilmisler, bir çok ihtiyat lar da silâh altına alınmışlardır. Son Sovyet beyanatı. Yu- goslavyanın, Almanyaya karşı mukavemet icin kuyvet vermiş olması muhtemeldir. Sovyet Tebliği: malümata ngiliz Birli; yanatı hakkında ihtiyatlı bir bi- san kullanmakta, tekzibi davet edecek tefsirlerde hulunmama- ya gayret etmektedir. Uumumi- yetle bu beyanatın manasi Şti şekilde ixah edilmektedir; 1 — Sovyetler, harbin yakın şarka sirayetini İstemiyorlar. Cünkü kendilerine de sirayet ihtimali hasıl olacaktır. 2 — Bütün Balkanları eline geçirmek isteyen Hitler, Soy- yet dileklerini nazarı itibara al- maksızın harekete geçmistir, 3 — Bu beyanat, Avrunanım cenubu şarki bölgesine ait me- seleler icin bir dönüm noktası teskil eder, 4 — Bu beyanat, Sovyetlerin, Bulgaristan hadiseleri karsısın- daki hattı hareketi hakkında bi- rinci işareti teşkil etmektedi Sovyet radyoları bu beyai (Devamı 4 Üncüde/ RI ayl 2 dan yüzde 25 inin yağ olduğunu gürmüşlerdir., Hayvanları tetkik ederek insanlar hakkında hüküm vermek her vakit doğru olamazsa da, fazla yemekten şişman olan - rın kalbi de az çok yağlanaca - ğını düşünmek fence zaruridir. Yağlanmış bir kalb de mutlaka az çok zayıf olur. Ondan dolayı şişmanların kal- çabuk yorulur. Şişman insan 2 ye) yürüyünce yahut bir kat merdiven çıkınca nefes İnefese kalır. Şişman adam genç miyeti olmaz: Yol yürümeden, merdiven çıkmadan, kendi oda- sında, sporcuların yaptıkları gi- bi- geniş geniş nefes alarak te neflüs mümaresesi yaparsa akci- gerler, kalbde yer tutmuş fazla yağları eritmiye çok hizmet eder. | Ancak şişman adam yaşlı olur da pek çabuk nefes nefese gelir- se o vakit teneffüs mümaresesi- nin faydası olmaz. Çünkü o vakit nefes darlığı sadece kalbdeki lardan değil, böbreklerin bozul - masmdan, karaciğerin yorulmuş olmasından gelir ve geçirilmesi üçleşir. İlerlemiş bir yaşta şisman kal- mak hoşa gidecek bir şey değil - Anların kalbini tetkik etmiş- Ye onlarda kalbin ağırlığın - dir. Yaş ilerlemeden şişmanlıktan kurtulmak iyi olur, olutsa bunun pek fe büyük ehem' — Alman istilâ üslerine karşı son günlerde hücumlarını sıklaştıran İngiliz hava kuvvetlerine mensup Hurricane tipi tayyareler İngilterenin Havadan İşgali e ii sd A merikadan gelen bir ha- berde, Almanların bir u- çuşla iki yuz elli bin asker taşı” Sml on sekiz bin tayyare ilein gilterenin işgaline hazırlandık» darı bildirilmektedir. ingilterede ve İngiltereye dost memleketlerde kötü bir ha- va yaratmağa sebep olan bu haber, Hitlerin nutkundan son- ra günün mevzuu olarak kıy « #metleniyor. Tlk olarak şunu söylemeliyiz ki, Almanya, bu maksatla kul lanmağa mecbur olacağı, her- biri iki, üç motörlü olmak ica- beden nakliye tayyarelerinden on sekiz bin tanesine, harp dev- resiyle çerçevelenen devre için de malik olabilecek mali ve tek- nik bir-kudrette değildir. Al - man serveti Ve endusirisi bir, bir büçuk senede on Sekiz bın tayyare, elli dört bin tane 800- 1,0v0 beygirlik motör yapamaz. Bununla beraber furzedelim ki, “olmaz!,, kabul etmeyen ve baştan başa “olmazları tahak - kuk ettirerek, yapılan bu hârp- te bu imkânsızlığı Almarya yen- miş, on sekiz bin nakliye tay - yaresi inşası gibi bir plânı da tahakkuk ettirmiş bulunsun. Ve bu on sekiz bin tayyare ile bu - nun içinde yer alacak 250 bin hava piyadesi el altında olsun. İş bunlarla biter mi? * * B uişgalde hava piyadesi kulanılacağına gorv böy» le bir töşepbüsu başarmak için on sekiz bın büyük tayyartye Ingilterede meyganlar, arızasız düzlükler bulmak lâzımdır, Hal- buki Ingilizler düşman tayyare- lerinin muhtemel bu gibi hare- ketlerine karşı, tayyare meydan ları ve muayyen bir genişlik ve uzunluktakı bütün araziyi, ter- laları tayyareler için İnilmez bir hale çoktan koymuş bulun- maktadırlar, — Fakat bir an için bu meydan- ların ve düzlüklerin de inilebi - lecek bir halde olduğunu kabul edelim. Acaba bu on sekiz bin tayyarenin ayrı mıntakada, uy- Bir Çocuk Ailesi mi Ne Düşünür? Op bir yaşinda: — Benim ailem fevkalâde mükem- mel insanlardır. Onlar her şeyi bi- lirler. On altı yasın. da: — Doğrusunu isterseniz — ailem eskiden sandığım gibi sadece şe ker bal değil. Muhakkak ki her şeyi bilmiyorlar. On dokuz yaşında: —- Her ne kadar ailem datma doğru olduk- larını, her şeyi bilip anladıkla. rını sanırlarsa da benim malü- matım daha şimdiden onları bastırır. Yirmi iki yaşında: — Annem babam yeni nesli hiç anlamıyor Bir bombardıman tayyares inde, pilot, vazife başında nı hardkât sahasında gafletle serbest bırakılmış bu kadar çok düzlüğü bulabilmesine ihtimal ve imkân var mıdır? On sekiz bin tayyareji kulla- nacak on sekiz bin tayyarecinin, hiçbir yanlışlığa ve kargaşalığa, yerde ve havada kazaya sebep olmadan kendilerine tahsis edi- Jen düzlükleri eliyle koymuş gi- bi bulması ve muayyen vakitte oraya iniş yapâbilmesi kabil mi- dir? On sekiz bin tayyarenin biy- le bir inişi harpsiz, gürültüsüz, pasırdısız yani imkânsız bir şart altında yapacakları kabul edilse bile, mahdut bir mıntakada yer hazırlığı olmıyan, tanınmamış bir araziye bu kadar çok ta; renin selâmetle inebileceği kat- iyyen düşünülemez! * * E n mükemmel tedbirlerin alınmış olduğu sulh dev- resinde birkaç yüz tayyarenin inişi bile ciddi kazalara sebep olmak istldadını gösteriyor. Bu - nun gibi harp tazyiki altında kendi meydanlarına iniş “dahi, kısa zamanda yapılmak mecbu- riyetiyle tayyarecilik için hava barplerinden daha büyük bir tehlike olmaktan geri kalmıyor. Bu ıslak mevsimde, Fransa, Hollanda ve Belçikada on sekiz bin tayyareye havslanmak im- kânını verecek müsait meydan ve arazi bulunması iktimali de ayrıca dikkate alınacak bir va- lar. Aramızda müşterek olan hiç bir bağ yok. Onlar eski ve geri kafalı insanlar... Otuz yaşında: — Doğrusunu isterseniz annemle babamın bir çok seylerde hakları varmış; ne de olsa onların tecrübeleri var. Elli yasında: — Annemle ba. bam mükemmel insanlardı. İyi ünmesini bilirlerdi ve daima zamanında yapılması icap eden tarzda hareket ederlerdi, ah be- nim sevgili anneciğim ve baba. AİN TME e : Sevim SERTEL Sa cığım, * A Niye Canlarma Kıydınız? P. Malinowski tarihi Asar aramak üzere yaptı. ph Afrika seyahat. lerinden birinde bundan bir iki se. ne evvel yerliler- den biriyle tanış- tı. Aralarında öy le bir mubavere geçti aylık toplantımız 8.3.M1 tarihinde at 14 de Eminönü Halkevindedir. Â- zümuzın tesrifini rica ederiz. ziyettir. İngilizlerin tanıdığı, her havada uçulmıya müsait, beton| kalkış yollarına malik meydan- lar, ne bu kadar tayyareyi ala- bilir, ne de bü kadar tayyareyi buralarda toplamıya ve barın - dırmıya imkân vardır, Alman - larm ağırlıkları dokuz on tonu geçen bu tayyareler için bir ta- kım düzlüklerden bu kış mev- siminde ve onu takip edecek yağışlı ilkbahar günlerinde is - tifade etmelerine de ihlimal yoktur. Görülüyor ki, esasen bir “eid- di olmaz,, olan İniş meselesi gi- bi, kalkış da - hiç olmazsa mev- sira dediğimiz. yağışlı devreler- de - kolayca kabul edilecek bir imkân değildir. 4 * Tlada tek bir ihtimal ka- yor: Almanların bu iki yüz elli bin kişilik orduya ta- mamen havadan parsşütlerle lagiltereye indirmeleri! Bu ordunun bu tarzda bir iniş için ihtiyaç hasıl edeceği 250 bin paraşütü değil Alman- ya veya Avrupa, bütün dünya elbirliği yapsa birkaç sene için- de meydana getirmek kudretin- de değildir. Acaba bu ordunün ne kadarlık bir kısmı paraşüt - lerle indirilirse, işgal gayesi tahakkuk ettirilebilir? Biz söyle| bir hesapla uğraşmanın mantık- sızlığına kanliz; çünkü çoluk ço- cuğuy'a silâhlanmış, köy köy harbederek ölmeyi göze aldır - mış bir halkı, bol motörlü va- sıtâya malik dört milyonluk bir orduyu seferber etmiş, denizlere çevrilmiş, üstelik denizlere de hâkim bir memlekete taarruz edilebileceğini bizim aklımız bir türlü alamamaktadır, Ve bun - dan dolayıdır ki, Amerikadan gelen haberi ve bunun gibi di - ger taarruz haberlerini ciddi saymamakta devam ediyoruz. Böyle bir hareket mutlak suret- te bir cinayet ve balıklarla az- raile iş çıkarmaktan ibaret olan neticesiyle de bir cinayet ola- caktır. Yerli — Sayın profesör. Ta- rihle uğraştığınıza göre belki benim bu merakımı da yenebi. lirsiniz. Size bir şey soracağım. İşittim ki gecen Dünya Harbin- de sayısız insan ölmüs, Bu ka- dar insanı yemeğe nasıl muvaf- fak oldunuz? Profesör — Aman ne yapiyor sunuz? Tabii ki biz o insanları yemedik, Yerli hiddetle — O halde bu kadar hayata kıymak günah de. ğil mi? Madem kı onları vemek niyetinde değildiniz su halde ne diye canlarına kıydınız? TOPLANTILAR: Yeşilay Gençlik Şubesinden: İkinci Bir Kurt ani Yerini de dahil olmak şar tiyle bütün hayvanları se verim. Sırf acizlerini görerek eğ lenmek İçin, insanların hayvana bahçelerinde dar kafeslerin arka larına, müebbeden hapsettikler azametli aslanları, heybetli kap lanları seyrederken onların son suz çöllere, bâkir ormanlara mü tehassir güzel gözlerinde © kadar in bir acı, o kadar manalı bir hüzün okurum ki, hemcinsleri min bu mantıksız zulmünden â deta utanırım. Zaten zavallların çoğu uzun müddet bü milebbet hapishane hayatına dayanamaz- lar, verem olurlar. Dün “TAN,, da bir haber 6 kudum: Silifkenin Güzeloluk köyünde bir köylü ormana bir kurt kapanı koymuş. Bir kaç gün sonra kapa nın olduğu yere uğramış, bir kur dun tuzağa yakalandığını gör müş. Tam bu sırada fundalıklar dan bir başka kurt köylüye hü cum etmiş. Yakalanan canav eşi olduğu anlaşılan kurttan köy- lü güçbelâ kurtulabilerek kanlar içinde köye kaçmış. Köylünün cesur bir kızı varmış. Hemen ba- basının intikamını (!) almak için kurtların olduğu yere gitmiş ve ikisini de öldürerek sürükleye sü- rükleye köye getirmi Türk kızının gösterdiği cesaret takdire şayandır. Fakat ben -mü- saadenizle. kurtları müdafaa €- deceğim. Tabiatın o vahşi güzelliği için- de, maişetlerini ancak cesaret ve cüretlerine medyun bir çift kurt hür,müstakil ve mesut yaşıyorlar, Fakat bir gün sakin bir orman- dan geçerken, birdenbire erkek kurdun ayaklarının üzerine, iki çelik parçası kenedleniyor, kurt kemiklerini ezen kapanın tazyi- kinden kurtulmak için çabalıyor. Tuzağı ısırıyor, fakat sivri dişleri çelikle bir iz bile bırakmıyor. Gözünün önünde kanlar içinde debelenen erkeğinin etrafında dönen zavallı dişi kurt, âciz ve perişandır. Ateşler içinde yanan erkeğini birakmıyor. — Görüyorsun ya eşim. Benim için kurtulmak ümidi yok, Na- tile burada kalma. Git Dişi, erkeğinin hümmalar için- de yanan yüzünü yalayarak; — Seni bu halde bırakıp bir yere gitmem. Senden sonra bana hayatın lüzümu yok, Dişi, kadınlığa has bir isabet- le erkeğinin uğradığı belânın in- san denilen o ebedi düşmandan geldiğini anlıyor. Fundalığa sine- rek bekliyor, Bir ayak sesi! Biri tabiatın ver- İ diği silâhla, diğeri aklın verdiği hiylelerle, asırlardanberi birbir- leriyle uğraşan iki düşman karşı karşıya kalmışlardır. Köylü kan- lı ağzından bir karış dili sarkaı kurbamını gururla seyrediyor. Bi raz sonra elindeki sopasiyle dö- ve döve onu öldürecek! Dişi kurt, şimşek gibi atılıyor, boğuşma başlıyor. Dişi kocasını terketmemek için kanlar içinde | kaçan köylüyü takip etmiyor, Yi- ne bekliyor. Kocası can çekişe- rek: — Beni bırak, git. Simdi bal- talarln gelecekler. Seni de öldü- recekler! üm ölüm, bir ölüm! Ha yatta olduğu kadar, ölümde de eşin olacağım. Bu sefer gelen eli baltalı bir genç kızdır: Biri kinini, diğeri eşinin haklı İntikamını güden iki dişi birbir. lar. Dişi kurt mağlüp olmuştur. Ce sedi kanlar içinde erkeğinin ya- Bına uzanmıştır, Fakat bu mağlübiyetle, insan ların dişisine verdiği vefa dersi genç kızın cesareti kadar büyük değil mi? Takvimci Çukurovada Akale Pamuğu Üretiliyor | Ankara, 5 (TAN) — Ziraat Ve kâleti Çukurovada akala cinsi pa- muk ekmek için büyük bir faali» yete geçmiştir. Şimdilik yuz ton | kadar akula tohumu bü mıntaka ya sevkedilmiş bulunmaktadır. Bunun 50 tonu Adanada, on to- nü Mersinde, geriye ka Hatay ve diğer mıntaka zi edilmektedir, Diğer taraftan vekâlet, yağmur dan hasar gören fakir çiftçi tohumluk tevzii işine baslamis tır. Pamuk işlerinin Hatayda te sis ve tekâmülü de bir çırçır fabril karar verilmiş ; Lklara bi niştır, Vekâlet Amik ovası! wvei inbatiy in çok azla ve verimli senelerde daha xenis bulunmak için tetkikler “yaptır- İ maktadır.