kyonun İh Teklifi 'afında on Teklifi hgiltere hariciye müsteşarı Butler Avam kamarasın- Taponya hariciye nazırından hsi bir mesaj aldığını ve un lâyık olduğu ehemmiyet- edilmekte olduğunu assıt rolü oynama Ye normal vaziyetin avdeti teklifler toplama; duğu hakkındaki haberin, ürid'in diplomatik mahfille- ie büyük bir heyacanla kar- ve barışın tekrar #süisüi için müzakereler vuku duğu takdirde, | İspanyanm mühim rolü oy iya mü İ bir coğrafi vaziyette bulun» a bildirilmektedir. apon teklifini, evvelce Kral pold ve Kraliçe Vilhelmina fından yapılan | tekliflerle kayese eden İspanya mahafi- Japon teklifinin vaktinde ve vafık bir şekilde arzedilmi Zunu teslim etmektedirler. yeleri, iktise. inden ayrı olan iki muharip fim, vekdiğerine kat'i darbe indirmek için hümmalı bir e hazırlandıkları bir za mda sulhü inde maksi vie ında hirleşme- fi mümkün müdür? a hükmü, bu mesele ile alâ- ar olan başlıca büyük dev- lerin vaziyetlerinin tetki- nden çıkarmaya gayret ede Evvelâ hu tavassut teklifinin ihibi olan Japonyadan başlı- alama, Cinin istilâsr ve İnriltere ve merikuya rağmen bütün Uzak #rkta yeni nizamı is etmek İbi basından büyük bir işe gi- smiş olan Japonyanın, mal itisadi büyük bir buhranın a- ilesinde ve harbin eşiğinde ol- uğu muhakkaktır. Bilhassa üçüzlü pakta iltiha- ından sonra, Amerikanın koy- 'uğu tahdidat dolayısiyle Ja- ionya, pek cok muhtaç olduğu ietrol, demir, bakır, pamuk, ve sağ hrum kalmakta» İngiltere ve Amerika ile ara- imda bir harp çıktığı takdirde, “Şişmanlık m midir ? Yemek zevkinin en büyük üs- tdı Brillat - Savarin: — Diplomalı hekim olsaydım #r, her şeyden önce yalnız $iş- #anlık üzerine iyi bir kitap ya “rdım, sonra ilmin bu köşesin-| © hükmümü kurardım. Bu suret | ? iki büyük fayda kazanırdım: lir taraftan dünyada sağlıkları | n zi 6 yolund lan insanlar nim hastalarım olurlardı, bir) Araftan da İnsan cinsinin en gü *l yarısı beni muayene odamda altma alırdı, Çünkü adımlar için hayatın en mühim öşincesi vücudun, ne fazlası, ne ği olmadan, tam mütena halde olmasıdır. Üstadın, yalnız zevk file wlarak, hekimlik etmemesi pek abetli olmuştur. Cünkü onun andığından yüz şu kadar yıl son- * hültün kadmların -hir cek er- de. en mühim düsün- ayni olmakla beraber. n en mühim işi, sisi atmak değil, 2: enleri hu sevdadan #çirmektir. Üstad hekimlik et- niş olsaydı, güzel sismanları 7a- »flatmaya çalısırken ne kadar oğunun canına kıymıs olacaktı! Sişmanlığın en büyfik tehlikesi | *İsmanların kendi fikirlerine gö-| Jnm güzelliğine halel getir ABONE BEDEL Esnek MOL Kr, 1 sene © 2800 Mu. Ay 1800 “0 6 Holanda o müstemlekelerinden ve Siyamdan temin ettiği pirinç, kalay, kauçuk gibi çok mühim | olan maddelerden de mahrum kalacağı gibi, ipekli ve pamuk» lu mensucatı, ve diğer masnu| maddeleri icin çok muhtac ol duğu Amerika, Hindistan, şar- ki Afrika piyasalarını da harp müddetince kaybetmiş olacaktır Ru vaziyet, esasen mevcut olan iktisadi, mali buhranını son de- rece şiddetlendirecektir. Bun dan baska, İnriltereni vusturalyanın Pasifikti kuyvetlerinin inzimamiyle ken- di deniz kuvvetlerinden üstün bir vaziyete gelen Amerika do- anması ile karşılaşmasından çı| kacak netice de malüm değildir. | Ve en nihayet, kendisinin ve Almanyanın bütün gayretlerine rağmen anlasamadığı Sovyet leri de hesaba katmak mecbu:| riyetindedir. Bütün bu seheplerlen dolayı Japonyanın bugün sulhün iade sinde, belki herkesten fazla| menfaati vardır. Diğer Memleketlerde | arbe girdiği gündenberi, | bütün cephelerde, askeri mağlübiyetlerden başka bir sey| kaydedemiyen, iaşe müskülüb içinde bulunan ve prestijini her gün biraz daha kaybetmek teh-| likesine maruz bulunan Fasist İtalyanın, daha kötü bir vaziyc te düşmeden evvel sulha kavuş. mayı istemesi gavet tabiidir. U-| zak bir istikbalde ve uzak bir) ihtimal ile Almanyanın nihai za- feri kazanması İtalyaya, belki de Almanv hesabına çalışan bir memleket € girmekten başka bir şey kazandırmıyacak:| tar, Almanyanın da bu sulht iste. mesi için sebepler meveuttur., İaşe ve ham madde ihtiyaç- ları bakımından herhekle sıkın tılı hir vaziyete gelmiş olması; büyük şehirlerinin ve sanayi merkezlerinin yakında başlıya cağı tahmin edilen İngiliz ha- va kuvvetlerinin kesif taarruz larina ve tahriplerine maruz kalması tehlikesi; İngiltere ada- sınin istilâsının muvaffakiyet le neticelenememesi; denizaltı) harbinin kısa bir zamanda mü-| €ssir olamaması yüzünden har- | bin uzaması ve binnetice kay bedilmesi; İngiltereyi | mağlüp etse dahi, Amerika ve Sovyet Rusya gibi iki muazzam İktisa- di ve askeri kuvvetin karşısın» da kalması ihtimalleri, çok rea list bir in Rİ bat e) den Hitleri bir sulha ta raftar kılabilir, Bi naleyh, kü kazanelarından bir kısmı iktifa ederek, az cok galip va- ziyette sulh masasına oturma- yı, Avrupa ve dünya hâkimiye- ti gibi çek meskük ve çehlikeli bir harekette devama tercih e- deceği tahmin edilebilir, İngiltere, Amerikanın yardı mı ile, nihai zaferi kazanacağı na kanidir. Ancak, bu tahakkuk ceye kadar, Alman hava (Devamı 4 üneüde) lin kendisinden ziyade, güzeli| görenlerin takdirine bağlıdır. Gü zellere bakarak sevap işlemeyi se- venlerin zevki de pek çok değisir. | Onun için şişmanlığın güzelliğe halel getirdiği rivayeti de her| zevke göre doğru olmasa gerek-| tir. Hayat bakımmdan şişm ehlikesi derecesine göredir. Nor-| mal adamın kim olduğu bilin-| mezse de, boyunun bir metreden | yukarı santimetresi kadar kilo a-| ğırlığında bulunanlara normal| denildiğini bilirsiniz. Santimetre | ile kilo arasında fark onda bir- den onda üçe kadar fazla olursa buna birinci derecede şisman'ık| derler. Bu kadarında bir tehlike hatıra gelemez. Fark onda hirden | ia beşe kadar olunca, sişmanlı- ikinici derecesi demektir. | manlığın ücüncü derecesin- | de santimetrevle kilo arasında fark onda besten onda vediye ka. dardır. Dördüncü | derecesinde fark onda yediden yukarı olur. Birinci dereceden sonrakilerde de şismanlık mutlaka tehlikeli demek değildir. Şişmanların ba- ularında bu hal tabiatın baska bir hastalığa karsı kurduğu mü kavemet vasıtasıdır. Bazılarında tehlikeli lir. Fakat sism tehlikesi nek. pek nadirdir. ofö ugünden itibaren İngil- z tere ve Avustralya iş- çileri arasında bir seri konnş- maları” acıvorum. Geçirdiğimiz. acıklı ve sıkıntılı devrede iki memleket isçileri radyo vasıta» siyle birbirlerine bu mücadele- nin ön safında nasıl ve nicin döğüştüklerini anlatacaklardır. Radyoda bu sözleri sövliyen İngiltere Mesai Nazırı Emest Bevin'dir. Bizzat Churehili tâ- rafından kendisine hususi bir hemmivet verilen İngikterenin Mesai Nazırı Bevin kimdir? Bugün için muhakkak olan bit şey varsa Bevin bulunduğu vkii kuvvetli bir tahsile de- Bil, fakat fevkalbeşer bir zekâ ve kavrayış kabiliyetine; uzun #önelerin verdiği bir tecrübeye medyundur, da on beş ku- ruş gündelikle çalışan bir çift lik amelesi olarak hayata atıl- dı. Fakat Bevin'in taşan ve fı kıran zekâsına icinde bulundu- ğu köy dar geldi. 16 yasında bir yolunu bulup şehre koştu. a kapılarını acan bu metro- Bristol idi. Burada evlerin larına kamyonlarla süt gön ren bir.söt kumpanvasının kamyon goförlüğünü yaptı. İste bügün Britanya İmpara- torluğunun harp kabinesine a- lınan İşci Nazırı Ernest Bevin bu mevkie Bristol sehrindeki kamyon şoförlüğünden yüksel- miştir. Şehirdeki hayatı, bu ufak köy çocuğunun içinde © güne kadar uyumuş kalan siy, rafını kurealadı, Kısa bir 7 det sonra onu on yedi ya: olduğu ha iman ame birliğinin kamyon şoförleri gu besine yazılmıs buluyoruz. Da- ha sonra da ufak tredünyonlar- * * B uonun siyasi hayatının bir başlangıcıdır. Tre dünyon işlerinin içyüzünü bi öğrenen Bevin 1922 sene- sinde nakliye ve umumi işçiler birliğine umumi kâtip olarak seçiliyor. O, siyasi şöhretini da- ha 1920 de yapmıştı. O zaman- lar liman ameleler! aiş bir kavganın baş davacısı olarak eydana çıkmış ve fddiasım rlükten Ni ükselen Adam: Bevin (Ernest Bevin bugün İngiltere kabinesinde | Nazırıdır. Ve harp kabinesi âzasındandır. nüfuz ve otorite sahibi olan bu zat, II yaşında 15 kuruş gündelikle çalışan bir çiftlik amelesi atılmış ve bugünkü mevkiine yükselmiştir. Bu yazıda E. Bevin'in çok dikkate değer olan hayatını kısa çiz- gilerle vermeğe çalışacağız.) Ingiltere Mesai Nazırı kazanmıştı. Ve işte o günden - beri Ernest Bevin ismi birçok duğaklarda dolaşmıya başlar muşta 1920 — 1926 seneleri arasın- da mü di surette dev: den vin'in parmağı bulunur yükselmekte devam etti teredeki (okapitalistle fena halde ürküten üç büyü birliği vardı birine reis İşçilerin sına o zamanki Bald nesi müsamaha e Büyük bir olarak hayata Ernest Bevin belde hırpalı birliklerinin "birçok salâhiyet > 1931 senesinde işçi birliği bir liklerine bağlandı. Onların ada- gg bir ara düşündüğü gibi sosyalist grupuna girip E. F. Wise ve bugün İn - i n Sovyet Rusya Sefiri Stafford Cripps ile an olsaydı, isçi harel nin İngilteredeki seyrini men değistirecek zerinde #üessir olabilirdi kat bazı şahsi müsküler x telektüel teorilerde anlasmaz- lıklar buna mâni oldu. Sosya- listler ise arkalarında kuvvetli bir isci birliği bulunmadığı i- çin ilerliyemediler Hitler mevkii iktidara gel- dikten sonra, İngilteredeki işci hareketleri ikiye ayrıldı. Sulh taraftarı olan kütle ilk olarak Hitler Alman isçi bir - iklerini lâğvettiği ve Avrupa sulhü tehlikeye girdiği zaman sarsıldılar. 1934 senesine kadar isci bir- liğinin konferansları devam e ti. Programlarının en müf kısmı bir kapital karşı urmmt grev ilân edecek: leri hissin! verivordu. Tabit hi zamanda Milletler Cemiyeli- Bi tutuyorlardı. İse n alacakları cephey tayin için yapılan münakasa İngiltere tarihinin en mühim vâkıslarından bi ine da Bevin'in rolü de mühimdir. O zamanki münakasanın e sas mevzuu su İdi: İtalyaya sı al i tedbirle tar olmalı mı, olmamalı Sulhperver grupun teorisi “harp İnsanivete ka cina- Viri gayri kabil bir felâkettir şeklindeydi. Bu iddiayı samimi ve candan müdafaa edebil olan en salâhiyetter ha Georme Lansburv tam bu esn da istifa etti vermek vazi diler. O, öyle ki, bütün âzalar üzerinde mü esir oldu. Fa larına cattığı gibi, sosvalist (League) un d in faaliy lerine muhalif ol ru açık ça ilân ett bir harici bir kollektif em i taraf tarı oldrlar. Bu tarihten itiha ren işçiler içülük Yapan Artist erin cephede dövüş” bir sırada İngiliz kadınları da cephe gerisinde bü- yük bir cesaret göstererek en olmıyacak işleri bile üzerlerine imıslardır. Kadınların ne kadar dakârane çalıştıklarını anla" mak için Evelyn Bernard'ın hi- kâyesini dinleyiniz; Evelyn Londra sahnesinde büyük bir istikbali olan 22 şında artsttir. Bu: gün E şiriyordu. Kapı Evelyn kapıda elinde kocaman bir pa- ket olan postacı İle karşılaştı. öz bunu genç kıza ver n paketi açınca bu iste yanlışlık olduğunu gördü Cünkü paketin içinde şöyle bir not bulmuştu. “Cok sevgili Trene: Beni, Kalp Ağr'sı filmindeki bu kivafetimde çok beğendiğini sövlemistin. Sana yaş günü he- diyesi olarak bu kıyafette bir resmimi gönderiyorm İmza: Robert Dorat,, Eveivn'nin şüphesi yoktu. Muhakkak ki elindeki resim meshur artist Robert Donat'nın idi. Evelvn hemen üzerine en yi elbiselerini eivdi ve paketi geldiği yere götürdü. Kendisiyle konustuğu iki üç dakikada meshur artist bu kü- çük kızın veni filmindeki fak kız icin aradığı insan olduğ! gördü. Bir hafta sonra Ev bu film kumnanyası tarafından anmaie edilmişti. Evelvn sinemadan tiyatroya geeti ve iki sene içinde iyi bir i- sim yaptı, Derken bir sene evvel harn çık- tı. Evelyn tivatrodakı rollerine Ayni zamanda ma haileri" yardım komitele- rinden birine vazıldı Bir gin ©. rade çocukların sütsiz kaldık- larından. geceleri sabahları ka- dar ağladığını öğrendi. Mahalle- de kâfi derecede sütçü yoktu, Gene kız hemen atıldı — Ben, dedi sütcüsü olacağım Bu fikir evvelâ tuhaf dü. Kadm sütçü hiç ii atroda ve 8i- kaldı ki Evelyn gibi larda “ çalışıyorum. Fakat i leri hiçbir işim yok! Bundan böyle bizim mahallenin kak dolasacaktı velyn tatlı diliyle on- ları İkna etti, Az sonra diğer bir cok kadı 3 abalie lerinin. sütçülüğünü yapacakla rım İlân ettiler. Şimdi bu genç kız ve kadın- Jar Londranın kenar mahal ele rinde her sabah erken erken şi şelerle süt dağıtmak * * Yeni Bir Kızıl Saç Şimiye kadar kurulan Ki-| zılhaçların baş gayesi in rı korumak naye etmekti Simdi M, Roerrich inde bir Ame- rikah çıkmış ve ortaya yeni bir fi kir atmıştır. Bu adamcağız sanat eserleri ne çok meraklıdır. İtalyan - Yu nan harbi çıkınca zavallı adam dlen insanlar kadar da mahvo lan eserler için üzülmeye baş- lamıştır. Zira, malüm ya Yuna- | nistan da İtalya da birer mede- Biyet beşğidir. M. Roerrieh daha on sene ev. vel böyle bir harp vukuu takdi rinde sanat eserlerinin düşeceğ vaziyeti düşünerek bunları ko- rumak için elinden geleni yı maya karar vermiştir. İtalyan » Yunan harbi baş la: nca © da faaliyet di “sanat eserli isminde bir mü çalışmaktadır. Roerrich harbeden devletlere | söyle bir kâğıt imzalatmak iste mişti: Aşafıda imz: bulunan- lar, Gzermde husus? bir bayrak dalgalanan ve içinde sanat eser- leri bulunan müze gibi binalari kiliseleri, ve sair sanat eserleri ni bombalamamavı taahhüt edeceklerdir. M. Roerrich. Milletler cemi yetinin bütün ictimalarında ha ur bulunduğ çok hu susi tesebbüsl tadır. Fakat henüz hiç ir netice almamıştır. KE 3IRYAPRAK | Hayat Sembolü Vize tramvaylardan bahset. tiğim için beni mevzusuz kaldı zannetmeyiniz. Bu satırlar | bana yazdıran sebep tramvaylar. da şimdiye kadar görmediğim ya hut görüp te farkına yaramadı ım büsbütün ayrı bir hususi yettir. İ” Bunu keşfettikten sonra artık İ tramvay arabalarının halkın ih i tiyacına kâfi olmadığından, yer lerin tamamen kaldırılmadığın dan sikâyete mahal yoktur. Tramvay arabaları şimdiki hal leriyle İstanbul talkına bir hayat İ sembolü arzediyor. Bunun dür | farkına vardım. Evvelâ tramvaya biniş, bütün mutasvvıfların öz yası vâdisi,, tesmiye ettik leri hayata yelişe benzemez mi Ömlr denilen merhaleyi bitirin ceve kadar İtilecek kakılacaksınz B ömrü ; Ondan sonra ara iki yan larına koltuklar dizilmiştir. Bu ralara sanki hayatta refah ile ya $amak bahtiyarlığına nail olanlar gibi oturanlar vardır. Bu hayat <erçevesinde ne ihtiraslar, De © meller kayna Meselâ şu ilerde oturan ada mun durak yerlerine yaklaştıkcı yerinden kalkacakmış gibi ufak bir hareketi size ümit veriyor Kalksa da yerine ben otursam düşüncesiyle yavaş yavaş sokulur İ yorsunuz. Bazan da tıpkı hayatta olduğu gibi size tali birdenbire gülüyor Hiç ümit etmediğiniz bir anda ta İ yanınızdaki koltukta oturan kalkıveriyor, hemen yerini isgal ediyorsunuz. Takdirin cilvesine tedbiri uy durmak için çareler düşünüldü ğü de oluyor. Meselâ bir genç çe vikliğiyle ite kaka içeriye soku tan bir ihtiyar, sırtını kamburlaş. İ tırarak dermansız, mecalsiz bi > | eda takımıyor. Ve — Görüyorsunuz ya! Mec lim yok. Ayakta duramığorum. Gibi hazin hazin etrafda be kımyor. Bunu yutturabilirse, biz yere ilişmeve muvaffak oluyor, | Açık gözler her yerde olduğu gibi burada da lüpe komsyorlar, Uzakta da olsalar biri kalkar kal maz, baskaları davranıpenya ka dar oldukları yerden pertah edğ rek yeri kapıyorlar. A Bazıları da meselâ bir çocuğu! işgal ettiği yere: — Sen rahatsız olma yavrum İ ben şöyle ilişiveririm! Diyerek Tİ evvelâ bir budlarını yerleştirdik- ten sonra “Dur kendime yer ede. yim! Bak sana neler edeyim?, meseliyle ağır ağır yerleşiyorlar. Bu “muslihane hulâl., den senra artık ufak bir rahatsızlığa taham nül edemiyecek gibi müteazzim, hırçın bir tavır alıyorlar. İ Böyle işini yoluna koyamıyan. | lar tabiatiyle gidecekleri yere ka: dar arabanm tavanından Sari bir kayısa bile yapisamıyarak le, kakıla, ezile, büzüle ömü alesini tamamlıyorlar. Ve ikretin dedi a yorlâr ki, bir genişçe | 5 TAKVİMDEN diyorlardı anlamadım Diyerek «belediye zabıtasını görünmeden- artbadan atlıvabi | lirlerse yakayı kurtarıyorlar, Cezayi h ne çarpıl madan inenl Pek ç düm bir zaman yet mürgü can Diye kaldırımda bir müddi dinlenmeden kendilerine gelemi yorlar! Bu itiharla izdihamdan, araba sızlıktan, o yersirlikten | şikâ haksızlık olur. Bize bütün haya felsefesini hir tramvay arabas şeklinde gösterdiğinden & dolay tramvay idaresine ilim namını teşekkür etmeliyiz, Pak | Askerlik ele h: Şubeye Davet Üsküdar Askerlik Şubesinde: 1 — Kısa hizmet askerliğine karar M0 Eylül devresinden ger eri tam ehliyetli erler 24- de sev üzere Şubede aları ilân edilmişti Belli olmıyan bu erlerin çağ» rılmaları ilânı şahsan dövet mahiye- 3 — Burada bulunanlar vessikiyle Üsküdar As, Şubesi Başkanlığın. İdam: Şek i Necip zevcesi © tahsisi hakkın dilekçesinde Be- lesinde OÂ- vurduğu Ya: renin — adre sinde bulunamaması yüzünden mi tahsis edilemem urenin rede ise mı İüzere heme