9.2.0941 HIKAYE Çekirdeksiz Yürek Yazan: Halikarnas Balıkçısı A“ sinir, ve kapkara koca- man gözlerden ibaretti. Orman yangını alev ve dumanı gibi çingene çingene kokan bir çingene kızı idi. Yer yüzünde s€- vinç ve gülüşünden başka serveti yoktu. Bitmez tükenmez gülüşü- Bün cömert savurucusuydu. Şeh- re çokluk uğramadığı için, pazı- lari yumuşamamış ve yüreği koca bir çekirdek gibi kalılaşmamıştı. Güneş damlaları gibi çekirdeksiz. üzümler olur. Işığa tuttunuz mu, içi pürüzsüz bir yakut gibi her le- keden masumdur. Gönlü öylece hür bir çocuk gönlüydü. * * ir teftiş işi dolayasile, şu ya- ban yerine gelelidenbern can sıkıntısından ne edeceğini bi- lemiyordu. Karşısından çingene kızı geçerken cebinden beş ku- Tuş çıkardı. “Göbek at!,, diye et ederek, parayı kızın ayak ucuna attı. Kızın her tarafı hareketsiz dururken, ve çıplak ayaklarının üzerine devrilen şalvarında bir kımıldanış olsun yokken, kalçalar Tı beyziler çevirmeye başladı. Gö beğinin üzerine bağlanan kuşa ğanın, sanki gövdesinden ayrı, ve tamamen kendisine has bir can Lılığı ve hareketi vardı. Seyrettikçe, herifin gözleri fal taşına ve kan çanağına dönüyor- du. Ağzı bir karış açıldı. Fakat kendini topladı. Elini cebine soka- Tak paralarını avuçlaya avuçlaya şangırdattı. O şangırtıyı duyduk- ça koltuklarını kabartıyordu. Bir aralık avucunu kısarak paraları sıktı. Bir yerin tapu senedini €- linde tutan bir adamın hissettiği emniyetle çingene kızma bir te- mellük bakışı saldı. Çingene kı- zı o bakışı göndü. Tüyleri iyren- tiyle ürperdi. kk ir kaç gün sonra kıza orman kenarında tenhada restgel- di. Cebinden bir avuç gümüş pa- ra aldı. Kıza gülümseyerek “A- vucunu aç!,, dedi Kız “Ne is- tiyorsun?, dedi. Herif pek yerin- de ve pek kurnaz sandığı imalı bir çapkınlıkla gülerek “Sen bi- lirsin!, dedi. Çingene kızı, sanki orada hiç kimse yokmuş gibi ses çıkarmadan dönüp ağaçların ara- sina daldı. Herif üstbaşını çalılar arasında yırtarak, aradı, taradı, cağırdı. Ne vardı ki, boşlayamıyordu. Açık denizde kendini kuvvetli akıntılara kaplıran bir yüzgeçe benziyordu. Gündüz güneş ışığın- da çingenenin gülüşünü, dişlerinin ve kara gözlerinin parlayışını görüyordu. Gece ka- ranlıklarındaysa kara büklümle” rinin göklerden yüzüne sarktığı- Onunla konuşarak & ona yavaş yavaş ; uğraştı Fakat gökte Süreyya yıldızı ile kendi arasın- daki mesafe bu çingene ile ara- sındaki mesafeden kısaydı. Bu kız coğrafyada ve moralda hu- dutları çizilmemiş bir âlemin va- tandaşı idi. Ne yapsa ona yanaşa- lu. Madem ki çingene, dalavereyle faka basmıyor, para ile de ayartı- İsmiyordu, başka çare kalmıyor- du. Çingenevle evlenmeye karar werdi. Şehre dönerken karısınm bir çingene olduğunu tanıdıklar rından gizlerdi. Onu giydirir, ku- şatır ve taşra eşrafından zengin Hacı Fıstıkoz ağanın biricik kı- zıdır, diye uyduracağı yalanı e- şe dosta bal gibi yuttururdu. * * iye kıyı, ve deniz süküt içindeydi. Çingene kızında da bir durgunluk, dalgınlık var- dı. Yarım saatten beri kıza diller döktüğü halde hâlâ evlenme tek- Mifini yapamamıştı. Çünkü kızın bakışında, o akşam, başka günler- den daha uzak ve öyle bir teklifi daha ziyade mennedici bir bal vardı. o Halbuki demindenberi söylediklerini bir başkasının ku- lağına fısıldamış olsaydı, o ba kası, mutlaka, çantasından küçü- Cük pudra kutusunu ve ruj bi- tonunu çıkarır, yanaşmakta lan evlenme teklifine m Sırası Geldikçe: olarak yüzünü düzeltir, için için herifin parasını, malını mülkünü hesaplar, evlenme şartlarını zib- ninde sıra sıra seierber eder, ve kendi hayalinin gözü önünden yarım saattenberi, tepeden tırna- ğa kadar pürgelin, pürdantela, pürsenci, pürservet ve pürsepst görürdü. Oysaki çingene kızının o dalgın ve uzak hali karşısında, söylediği ve söyliyeceği bütün sözler, herifin kendi gözleri ö- nünde, küçülüyor, gülünç oluyor” Jardı. Herif kendini toplamak için sustu. Boğazında yumruk kadar katı bir düğüm toplanıyordu. Bu evlenme teklifi idi. Kadını bir- denbire, ağzında bir fondan gibi €ritiverecek, akar suları şakkadak .durduruverecek, o koca evlenme teklifi dudaklarına doğru geliyor- du. Onu “açıl ya susam!,, dermiş gibi açığa verdi. — Ne zaman evlenceğiz? diye sordu. Kız dalgın bakışını denizden çekmedi. Yüzünde hayret namına bir şey yoktu: — Ne bileyim? dedi. Herif tıkanır gibi oldu. — Evlenmek istemiyor musun? | dedi. Kadın bakışını yavaş yavaş denizden çekip herifin üzerine çe- virdi. Gözlerinde hayret uyandı.|:., Yüzünde bir sadelik bir çocuk masumiyeti vardı. “Ne tuhaf?!,, dermiş gibi omuzunu silkti; — Hayır! dedi. Ve bakışını yi- ne denize çevirdi. Herifin gözleri fal taşi gibi a- çaldı; — Yani bu günlerde mi evlen- mek sitemiyorsun? Yoksa hiç mi? dedi. Ağır ağır oluyordu. Kız sanki, cevap veren kendi si Ape de tâ uzaktan başkası i- miş gibi — içi 9 erifin gibi eğribüyrüleyerek Da rap oldu. Birdenbire ufuktan kocaman ve toparlak bir ağartı çıktı, Kadın. bayağı irkildi, Ay, devâsâ bir a- teş küre halinde önünde yamıyor- du. Ufuktan ayak uçlarına kadar göz kamaştırıcı bir şiddetle par- lıyordu. Kadın: — A! A! Aa! dedi. Kalkarak İleri yürüdü. Cömert ışıklar kuv- vetli kalçalarına, çevik bacakla” rına çarpıp parçalaniyordu. Çin- ar © kızı da geni vudileşe; 2, — "Gideceğim! diye inledi. Ar- tık kara çingene kızının gözlerin- de bir yırtıcı kuş bakışı vardı. Bu- run deliklerinin kanatları artla- rına kadar gerili, ışığı sanki hep içine almak istiyordu. Pek tez bir) canlılığın şimşek hizile burun ka»| “ natları tirtir parlıyordu. Herifin yüreği parçalanıyordu. Kızın ar- dından bağırdı. Fakat yörük kız çoktan gitmişti, * İ kızı herifin kâbusu, korku- su oldu. Aklının önüne dikilen| meydan okuyucu bir meçhuldü. Bu korkunç şeyden kurtulmak i- çin hemen gidip çingene kizı gi- bi soyu sopu belirsiz bir kıptı par çası ile değil, fakat soyu sopu ve varı yoğu belirli bir kadınla va- rışıp evlendiler. Çingene kızının çıplak ve na- sırlı ayağı altında, bir patika fışkısı gibi ezilen haysiyeti, mu- bitirin konforu ve saygısı orla- sında eski halini buldu. Bir çocu- &u oldu. Çocuk bir el arabasına yatırılınca, tepesi kukuletalı ve kukuletanın fiyongo uçları kaldı- rima kadar sarkan, krem rengin- de bir de Avusturyalı nörs tutü- Tunca itibar ve haysiyeti eskisin- den âlâ gelişti. Bayanın kabul gü“ nü esnasında nörs çocuğu misi firlere gösterirken, yanlışlıkla çocuğun ters tarafını ahbaplardan yana tutmuştu. Tombul tombul, pof pof yanakları gören misafir- kep bir ağızdan âdet veçhile A tapkı da babası, tuh! tuh! ma- ©-| sallah!,, diye haykırıştılar. ahlşalardı.pj * TiZ-REFTAR OLANIN — Son durağı söyle Çelebi — Dile benden ne dilersen! (Başı 1 incide) Tibet! Karakurum! Portartür! Vlâdivostok! Groenlând! Patagonya! Bunları işittikçe aklıma hep rahmetli Nasrettin Hoca gelir: Bir sabah evinin kapısı tak! ta! tak! vurulur. Vuruluş sertçe oldu- undan hoca ihtiyatlı davramp karısını kapıya yollar, Kadın ge- lene ne istediğini sorar: — Hocanın bana borcu var, onu almaya geldim, — İyi ki geldin. Hoca da bu borç için Adanaya gitti. — Alacaklı benim, ben de buradayım. Ne diye Adanaya gitti? — Adanaya gitti. Yollara diken tohumu ekecek. Diken Yüyüp çalı olacak. Pamuk develeri geçerken balyalar çalılara ta- dikenlere ilişecek. Onları toplayacak. Bana ge" kılacak. Pamuklar bü- tirecek. Ben de iplik eğireceğim. Bu iplikle bez dokuyacağım. Be- Zi pazara götürecek. Satacak, Seni arayacak. Bulursa borcunu ve Hiddetli alacaktı bir kahkaha atar da der ki: — Aman bayanım! Hocava bir mektup yaz da üzülmesin, be- Bim o kadar acelem yok, * az, yikılıyormuş biri işte ondan sonra kara çingene |“ Askeri Vaziyet (Bası 1 incide) sunu Trablum doğru sürerek baştanbaşa bütün Şimali frika sehillerinden İlalyayı bii- ür bülün söküp atacak mı? Haddi zatında pek mühim bir ta- kım — yalnız askeri değil, fakat si- böyle bir sual halitasına, ceffelkaler; cevap vermek ne kolay bir iştir, De de döğrudi iliz Orla Şark ordu- ları Başkumandanı General Wavell, gayci mahir ve tecrübeli ve hattâ Af- rikâ muharebelerinde (derin ihtisas sahibi bir askerdir, Bu yüzdendir ki, İngiliz harp kabinesi kendisine ber türlü kayıttan âzade, tem bir salâhi yet vermiştir. Binaenaleyh, Şimali ve hattâ Şarki Afrika harp sahalarında yapılacak barakitn bedet ve sırları. Di ve bünlerin bundan sonraki tabi ve inkişaflarını kendisinden o başka kimse bilemez. Bizim bu mesele eire- tında ileri süreceğimiz mütaldaların kiyrmeti, şahel kanaatimizi ifade eden bir takim tahmin ve faraziyelerden ölüye geçemez, # , Dünkü yazımızda, Bingazinin zapt ve işgalinden sanra, askeri harekât bakımından, buradaki o muharebeye artık nhayet bulmuş mazariyle baki- İabileveğini kaydetmişti. Demek &- tediğimiz şudür ki, Bingazi büreki- basn son şeklinden sonrü, bursduXi İngiliz ardusu önünde halledilecek kiçbir askeri müşkül veya mesele, ar- tik kalmamıştır Muhasm ordu, bütün istinat hoktalarını elden kaçırmış, kuvayi külüyesinin yüzde seksemni kaybetmiş, manen ve maddeten telâ- İfisii güç değil, fakat bütün bütün muhal, tam bir bozguna ve acı bir uğa uğramıştır. Bu vaziyet baki- an, o İngiliz Nil ordusu, İsterse, Trabluşa doğru ileri hareketine -de- vam eder; isterse, artık başka bir ha- reket yapmıya lüzum görmiyerek var dığı yerde saplanır, durür, Fakat mesele basit bir askeri hare- ket meselesi değildir. Afrikadaki mmü- harebe, kendi başma ayrı ve hüsusl Şartlara bağlı yalnız bir Afril harebesinder de ibaret değildi yanın mukadderstın yeni baştan hal ve tanzim edecek olan büyük dünya muhsrebesinin (İngiliz - Al- mar çarpışmasının) bir kısmıdır ve belki kati netice üzerine büyük tesir yapabilecek kudrete nazik ve olduk- ça muğlâk esas kısımlarından biridir. Mesele, bu arasin içine alına - rak mütalda edilirse, suslimize veri- lecek cevap, muharebenin umumi stratejik ihtiyaçlarına ve bu ibtiyaç- Mara sıkıfıkı bağlı siyasi icap ve mr suretlere dayanmalıdır. Bu bakımdan vaziyet şudur Afrikada ve Akdeniz havzesınde düne kadar bir kuvvet sayılan Mal. yan esikeri varlığı ortadan kalkmış - tr, Fakat bunun yerini — kısmen de olsu — Almanya işgal etmiştir, Al - yan ordusu jik defa olarak Akdeni- xe inmiş, bu denizin ortasında mâ sma asal hususunda. miştir, #isiya Boğazı Akdenizin en dar geçit yoludur; karşısındaki Afri. ka sahlileri, bilhassa Bizerta gibi bi- rinci dereceli bir askeri Gspe ve Lirma- Tunus kıyıları, buradaki nuharebenin inkişaf şekilleri üze inde pek mühim zol oyniysbi tik hiç şüpbe götürmiyen Almanya- nın plânlarma kati bir darbe ile sö gekmek zarureti vardır, Diğer taruftan Almanya, belki hiç beklemediği İtalyan bozgunu yüzün- den, Akdenize askeri kuvvetler gön- kle, ram içtinap etiği, “iki cepheli, muharebeyi, İster İrtem maz Kabi etmek izlırarında kalmış- tır. İngiliz adasına karşı büyük bir Alman taarrurunun ısrarla bahis mev Tuu olduğu böyle bir unda, Alman cephesinin maruz kaldığı bu in ehemmiyeti ve bunu da- derinleştirmek | lüzumu ziyade meydandadır, Diğer taraftan da Şimali Afrikada- ki Fransız müstemlekesinin geçir - mekte olduğu nazik devre ve Synl zamanda Bingazideki İngiliz ordu - sunda Geperal de Geulle'e mensup bözi Kür Fransız kıtalarının da bu- lanması ve bir yığın buna benzer &l keri — siyasi sebepler de hesaba ka. tılıssa, General Weveli O ordusunun Bingazi hududunda duramıyacağı, i- ri hareketine devamla Tunus bu- Gutlarına kadar — en Xısa bir zamar. mırinda — varmiya çalışacağı neti- esine varılabilir, Bizim şahsi kana» stimiz. budur, “Yunan Harbi (Başı 1 incide) Atina, 8 (A.A.) — Atina rad - yosu, dün skşam askeri harekât hakkında aşağıdaki tafsilâtı ver- miştir: “Arnavutluk cephesinde iki saat süren bir hücum esnasında, çok büyük İtalyan piyade kuv- leri, Yunanlıların o öldürücü!“ steşi ile âdeta biçilmiştir. İtal- yanlar, muharebe o meydanında ni çok ölü birakarak geri püs- ürtülmüştür. Bunun üzerine Simi hücumuna kalkan Yunan hlar, İtalyanları kendi hatları - mın ötesine atmışlar ve birçok esir ve mühim miktarda harp malzemesi almışlardır. malzemesi almislardır... Selânikte İngilz askeri yok Atina, B (A.A) — “Atina a - | vayetleri fansı,, bildiriyor: o Budapeştede çıkan “Magyarsag,, gazetesi, E-|den len hükümet reisinin dört İngi- liz motörlü fırkasının Selâniğe ihracını kabul etmiş olduğunu iddia etmektedir. Fena niyetli mahiyetleri ve hedefleri sarih olan bu yeni yalanları bir kere daha ve en kâli surette tekzibe salâhiyettarız. TAN İzmir, 8 (TAN) — Yağmur 24) saat devam ettikten sonra hava| açılmıştır. Seylâp geniş bir mun-| takada büküm sürmekte ise de, son gelen haberler sularin kıs - men çekildiğini bildirmektedir. Torbalının Çaybaşı, Tirenin Ye- niçiftlik, Subaşı köylerindeki ev- lerin çoğu yıkılmış, halk civa: daki çadırlara alınmıştır. şosesinde 5 köprü tamamen yi- kılmış, Tire - Çatal demiryolu Köprüsü hasara uğramış, trenler işliyememiştir. Kuşadasında (sularla mahsur koyım sürüleri ve çobanları kur- tarılmıştır. Tekrar taşan dere suları İz - mir Mersinlisini ve Torbalı ci- varını yeniden basmış, Mereme- nin Tuzcullu, Suzbeyli köylerin- de evlerin damları çökmüş, bü- tün ova köyleri halkı Tuzlaya nakledilmiştir. İzmirden hareket eden ve bir kaç gündenberi sularla mahsur bulunan Afyon treninin yolcula- ri Meremenden tahrik edilen Bandırma postasile kurtarılmış- lar ve her iki postanın yolcuları İzmire getirilmiştir. Gediz nehrinin suları iki met- re yükselmiştir. İzmir - Berge- ma şosesinin 39 uncu kilometre- sinde sular şosenin üstünden ak- maktadır. Manisa dahilinde Mahmudiye, Veziroğlu, Karaağaçlı, Yeniköy pekala ekiplerden Öğrendiğimiz Hakikatler (Başı 1 incide) İ Demek ki, Almanya ile Fransa arasında cereyan eden müzake. relerde ne Almanvanın iz donanma ve üslerinden İstifade etmesi, ne de Tunusa asker beke meselesi anşulmuşea. a i Şe: zaminlardk en çok do- laşan rivayetlerden biri! de Almanların Bulgaristan taz. yik etmekte olduğudur. Hattâ bazı ecnebi ajansları Almanların Yugoslavyadan . asker geçirerek Bulgaristanı işgal edeceğini; di. ğer bazı yabancı ajanslar da Ro. manya hudutlarında bulunan Al man askerlerinin Bulgaristana| girdiğini işae etmişlerdir. Alman Radyosu tekzip ediyor: | «Bulgaristana hiçbir Alman v8. keri girmemiş, Yugaslavyaya as. ker nakli için bir teklif yapıl. mamıştır.» öö .* Ss” günlerde İngilizler Ak! manların İngiliz adalarını istilâya hazırlandıklarını, hattâ) Şubatın ilk haftasında bir istilâ ayorlardı. tahminleri tekzip etti: «Hitler, nutkunda ilkbahara verdi, istiliya teşebbüs edece-/al ğini söylemedi. İstilâ teşebbüsü yapılacak mıdır, bilmiyoruz. bek- İeyiniz göreceksiniz.» ** mu harp içinde Sfenks gibi dudaklarında #srarengiz bir tebessümle hâdiselerin sey. rini takip eden Sovyetlerin sü. kütu bütün dünyanın en ziyade merakını tahrik eden vâksalar. dan biridir. Ara sira bu Sfenks'i söyletmek için kullanılan usul de lan haber icadıdır, Şimdiye ar Sovyetlerin mühtelif me. selelerdeki noktai nazarı, ancak Moskovanın zaman zaman bu ya. lan haberleri tekzip için neşret- tiği tebliğlerle öğrenilmiştir, ** günlerde Almanlar, In. on s gilizlerin Selâniğe asker çıkarmak niyetinde olduğunu işae ettiler. Hitler bile untkunda böyle bir ihtimalden bahsetti. Bir Macar gözetesi de Yunan Hükümetinin Selâniğe asker çı. karılmasına o müsüade, ettiğini yazdı. Atina Ajansı cevap veriyor: «Hususi maksatlarla çıkarılan bu yalanları katiyetle bir daha tek. Zip ederiz.» Kk * lulâsa have, aganda mahiyetinde bir sürü ri. le doludur. Bunların Eşe hakikatle yalanı birbirin- ayırdetmek güç oluyor. An. kara kakyom. bile çok defa bu rivayetlere aldanmak gafletini! gösteriyor. Ortaya hususi mak. satlarla yalan haberler atıldığını göz önünde bulundurarak her habere ve her rivayete ehemmi. yet vermemeli ve lüzumsuz te. düsmemeliviz. Hin Seylâp Mıntakasında Sular Her Tarafta Çekilmiye Başladı İtedir. Darlan Vichy'de (Başı | incide) Vichy 8 (A. A.) — Amiral Der lan Vichy'ye gelir gelmez devlet reisi Mareşal Petain'le uzun müd | det görüşmüştür. Radyo gazetesine gü Ankara 8 (Radyo gazetesi bil-| diriyor) — Fransa meselesinin şimdi de mühim tarafı Lâval'a verilecek salâhiyet meslesid Çünkü, Mareşal Petain'in, Lâva- lı kabineye almağa karar veri Bi söş nektedir. Ancak ortada! henüz kat'i bir şey yoktur. Haber verildiğine göre, Birle- şik Amerikanın ME Amiral Leshy, şal Petain'le yaptığı bir mülâl Bizerta me- selesiyle Amerikanın çok yakmn- dan alâkadar olduğunu bildirmiş tir. Çünkü, Mareşal Peta de Amerikaya, Fansiz donanmasiyle Afikadaki üslerin Almanyays terkedilmiyeceğine dair söz ver- bulunduğu söylenmektedir. Bir tebliğ neşredilecek Paris 8S(A.A)—'“D,N.B., Amiral Darlan'ın Pariste yap. tığı müzakerelere dar b | Selim şahit köyleri son yafpmur- lardan tamamen su altında kak mıştır, Bu köylerde birçok evler yıkılmıştır. İnsan ve Dee sarın Beyoba ve Sazoba köyleri: ni tehlikeli vaziyete düşürmüş - tür. Salihliden gelen haberlere gö- re, bu kaza dahilinde iki köy tehlike içindedir. Kasabanın ke- narindan gecen çatallar cayı taş- mış ve Salihlinin Mithatnasa mahallesinin bir kısmı su alt da kalmış, iki evin duvarları v- kılmışdır. Halkevi Sosyal ve Yardım ko- mitesi, evleri yıkılanlara yardım iin faaliyete geçmistir. Ovanın bu derece su altında kalması şimdiye kadar görülme- mistir. Demiryol köprülerini tetkik e- den Devlet Demiryolu müh disleri yolların tamam oldu nü bildirmiş olduklarından, ya- rın sâbah İzmirden aktarmalı 0- larak Nazilliye bir tren tabrik edilecektir. Eskisehir, 8 (A.A.) — Porsuk cayı tekrar tasmış, sulsr şehrin mühim bir kısmını istilâ etmiş muhtemeldir. Bu müzakerelerin neticesi hakkında henüz müsbet bir ses yoktur, Binaenaleyh Ami. ral Darlan'n riyaseti atında bir hükümet kurulacağı hakkında yelerin ne dereceye kadar doğru olduğunu anlamak için biraz bek Vichy'de bir tebliğ neşredilmesi | mükerreren ileri sürülen farazi- |, Bingazi Harbi (Başı 1 ineideğ” barekât esnasında, bir ingili zirhli teşekkülü, otuz saatle göl kilometrelik cebri bir yürüyüş İyaparak, düşmânın son ricat hat. nı kesmek için yol üzerindeki |mukavemeti bertaraf etmiştir. İBingazıden ger çekilmeğs te İşebbüs eden düşman, bu parlak bareketin sürati karşısında gafil avlanarak nihayet muhasara ali Da alınmıştır. DUNUN UZELiNU, yade ve topçunun muzaberetiyle İnareket eden ve adetçe faik bus. nan İtalyan zırhlı kuvvetleri, İçemberimizden dışarı çıkabilmek jışin büyük gayrele "yapmıştır. Bu survüe yapunn ber Leyenuus, düşmana büyük zayiat verdiril mek suretiyle geri püskürtülmüş. tür. italyan tanklarından altmış İkadarı tahrip edildikten sonra, “düşman muharebeye nıhayat ver, miştir. Italyanlar şimdi büyük miktarlarda teslim olmaktadır. Esirler arasnda bir ordu ku. mandanı general, bir kolordu ku. mandanı general Ve birçok yük. sek rütbeli subay vardır. Buyuk miktarda her c.asten harp mal zemesi de iğlinam edilmiştir. Jtalyan tebliği İtalyada bir mahal, 8 (A. A) Umumi Karargâhın tebliği — 5 ve 6 Şubat gunleri Bingazinin cenup mıntakasında pek şiddetli bir muharebe olmuştur. Bu mu. harebedeki zaylatımız ağırdır. Düşmanın insanca ve vesailçe uğramış olduğu zayiat ta bizim. kinden aşağı değildir. 6 Şubat gecesi, İtalyan ve ecnebi sivil hal, lemek lâzımdır. “Ocuvre,, gü zelesine göre, Laval noktai na- zarını muhafaza etmektedir. Bu gazete diyor ki: “İşbirliği siyaseti Fransa için zaruridir. Bu siyasete muhtaç © lan Almanya değil, Fransa'dır. Paris ile Vichy arasnda bu gi- diş gelişler daha devam edecek midir? Veihy iki taraflı bir ha rici siyaset takip ediyor. Bundan başka inkılâba da mubaliftir.,, Flanden çekilmiş Cenevre, B(A. A) — “D.N e: Vichy resmi mahfillerinden | bildirildiğine göre, hariciye nazr rı Flandin bu akşam istifa etmiş- tir. Mareşal Petain bu istifayı ka- bul etmiştir. Lonârs, 8 (A, A) — General Weygand bütün şimali Fransız Afrikasınm şefi sıfatile umumi tir. Şimdiye kadar altı ev yıkıl- Seylâba maruz binalar tahliye edilmistir. Maddi zarar olmuşsa da nüfusça zayiat yok- tar, 2 a Yardım Projesi e Kongrenin hususi mu: ti olmadan hiçbir Amerikan harp gemisinin muhariplerden birinin emrine verilmemesi bir takrirle| teklif edilmişti. Bu takrir redde. dilmiştir. Bu hâdise yardım hak. kındaki kanun proje: karşı. İaşacağı hakiki vaziyet için bir tecrübe olmuştur. Tecrübenin | B muzafferiyetle neticelenmesi A. İmerikan siyasi devlet adamları- nm ve Amerikan efkârı umumi, yesinin İngiltereye yardım hu. susundaki szimlerini göstermek. Sovyetle ve Amerika Washington, 8 (A. A) “Ha. vas” — Meb'usan Meclisi, De mokrasilere ödünç harp malzeme, | tir. si verilmesi kanununun kına ve tadil tekliflerinin reye konulmasına devam ederken, İCümhuriyetçi Meb'us Tinekhan, “Demokrasilere bu yardım ka. nunundan”. istifade £ edebilecek İdevletler arasından (Sovyetler Birliğinin çıkarılmasını,, teklif et- miştir, Bu tadil teklifi, 94 reye karşı 185 reyle reddedilmiştir. gayenara bu vaziyeti izah etmiş- General bu beyanatında, Hit- lerin İtalyanlara yardım edebil mesi için hiç bir vesile ile Tu- Dus'a kuvvet çıkarmasına ve mühim bir bahri üs olan Bi. zerte ve Tunusu kullanmasına müsaade edilmiyeceğini bildir miştir. EBnular, bundan bir kaç sast evvel Londraya gelen haberleri teyit entrika siyaseti hakiki milli karargâhından radyoda yaptığı|* etmektedir. Bu haberler kın hayatını kurtarmak için kıta. atımız tarafından tahliye edilmiş olan Bingazi, düşman tarafından işgal edilmiştir. Şarki Afrikada Keren mıntaka, sında her iki taraf tayyarelerinm İbüyük faaliyeti görülmüştür. Ga- ila ve Sodamo'nun Sudan hudu- dunda devriyeler arasında çarpış* malar olmuştur.Hava müfrezeleri, miz, kapmlarındaki kıtaatı bom- bardıman etmişlerdir, Düşman avcı tayyareleri ile yapılan mu. harebelerde üç İngiliz tayyaresi alevler içinde yere düşmüştür. Düşman, Keren, Harageissa ve Javello üzerine akınlar yapmış. Uzak Şarkta (Başı 1 incide) Röre, Asydaki Amerika filosu- nun Başkumandanı Uzak: Şark- taki İngiliz donanmasının subay- larını Şanghayda bir içtimaa da- vet etmiştir. Konferans Sim ve Fransız Hindiçinisi (arasındaki ibtilâfla meşgul olacaktır. Almanya ve Japonya Berlin, 8 (A-A.) — “DNBç Dün Alman Hariciye Nezaretin- de gazeteciler toplantısında, bir yabancı gazeteci, Harieiyenin sözcüsünden Japonyanın Uzak Şarkta rehberlik etmek niyetleri karşısında Almanyanın hattı ha- İ Yardıma ayrılan teçhizat Washington, 8 (A. A.) — Meb'- teşebbüsüne geçmeleri ihtimali usan Meclisi, İngiltereye yardım bulunduğunu tahmin ediyor ve programına tahsis edilecek halen efkârı umumiyeyi ona göre har. mevcut askeri ve bahri teçhizat İmiktarının bir milyar üç yüz Dün gece, Alman Radyosu bu|miiyon dolara inhisar ettirilmesi hakkında bir karar ittihaz eti denizaltı tir. Bu tahdidin müstakbel mü. harbinin şiddetleneceğini haber dafaa tahsisatını şümulü içine almadığı söylenmektedir. Kon. gre, yukarıdaki kararı, Amerikan ordusunda halen mevcut bulunan teçhizattan 500 milyon dolarlığı. 'nın İngiltereye verilmesinin teklif | edilmesi üzerine almıştır. Bunun üzerine Ayan Meclisinin Harici. ye Enetimeni Reisi Bloom, muad- del bir teklif ileri sürmüş ve bu teklif derhal kabul edilmiştir. Romanyada (Başı 1 incide) Bu içtima hakkında neşredi - len tebliğ, kabine ekseriyetinin. Hariciye Narırının beyanatile tamamen hemfikir olduğunu bi)- dirmektedir. Başvekil Filof ta bir hitabede bulunarak, resmi tebliğde bildi- rildiği vechile, hükümetin iç si- yasetini değiştirmiyeceğini be - yan etmiş ve halkın ihtiyaçları nazarı itibara alınarak bazı ka- nun lâyihalarının Sobranya Mec isine tevdi edileceğini bildir - miştir, Sofya, 8 (AA) — “Stefani, Mebusan Meclisi, sivil seferber- lik kanununu tadil eden projeyi (Başı 1 incide) Nevayi'nin eserleri arasında Türk dilinin fars dilinden daha üstün olduğunu delillerile göste- ren ve Muhakme - tül - lügat fadını taşıyan kitabın Kurumu - muz tarafından bu yıldönümü dolayısile Türk harfleri ile ay- nen bastırılması ve bugünkü di- le tercümesi ve endeksleri de katılarak ortaya konulması ka- rarlaştırılmıs ve o volda ise bas- lanmıştır, reketinin ne olduğunu sormuş- tur. Alman sözcüsü, bu mesele hakkında Almanyanın müsbet hattı hareketini bir kere daha ve sarih sürette tebarüz ettirmiş ve demiştir ki: “Almanya, Japonyanın Uzak Şarkta sulhü yeniden tesis İşin yaptığı bütün gayretlere, bütün kalbi ile müzaheret etre'ktedir. Çünkü, Uzak Sarkta sulh ve ni- zamı idame edebilecek bir tek büyük devlet vardir ve bu bü- yük devlet Japonyadır. en fena sartlar bahis mevzuu Ol| duğu takdirde, Amiral Darlan'ın | l Fransız donanmasını batıracsğı” jm bildiriyordu. Resmi olmamak- la beraber, ciddi esaslara istinat eden bu haberlerde syni zamanda bildirildiğine göre. Almanlar Vi /ehy hükümeti üzerinde tazyikle- rini arttırdıkları takdirde Gene- ral Weygand ve arkadaşları Al- manlarla münasebetlerini kese- cekler ve muazzam Fransiz müs- temleke kuvvetlerile Fransız do- nanması yakında müttefikler ta- rafına geçeceklerdir. General Wa vel tarafından Trablusgarpte ka- zanılan parlak muvaffakiyet müt- tefiklerin maneviyatını n$ kadar yükseltmiş olursa olsun, bilhassa Hitlerin Mussoliniye yardım et-| mek üzere Afrikaya takviye kuv- veti göndermesi fiilen imkânsiz- laştıktan sonra, bu muvaffıkı- yetin Fransa ve bitaraflar üzerin- de yantığı hüyük tesir âsikârdır. Bir İtalyan haberi Roma, 3(A.A)—“D.N.B.,: Henüz teyit edilmiyen şayialara göre, Kahirede bulunan İngiliz başkumandanlığı Suriyede bulu- nan Fransız askeri makamlarına bir ültimatom vererek Beyrut li- manında bulunan Fransiz donan- masına mensup harp gemilerinin İngiliz Akdeniz donanması emri- ne verilmesini istemiştir, Ültima- tomun kabulü icin kısa bir müd- det tayin edildiği ve ret halinde i. se derhal askeri harekete geçile-) ceği bildirilmiştir. rd Msyne mlekât Nazırlığına, Parlâmaı koğya Nazırlığına tayin edil Malcolm Mar Donald Ki sek komiseri olmuştur. Ueyd'un yerine hükü. © Roma, 8 (A,A.) — Htalyen hü kümeti murahhasisri ile Alman hü. kümeti murahhasları arasında — Gtal kahve ve isi İtalyan işçilerin Almanyadu latin damları hakkında bir JAP hanı ole muştur. MISIRDA; © Kuhire, â A.A.) — Rooseveli tarafindan hususi mümessi! olarak Avrupaya gönderilen Albay Donsvar Filistinden bugün Kahireye gelmiştir. İstanbul Emniyet Sandığı Direktörl 939/1208 — Emniyet Sandığına borçlu ölü İbrahim varislerine dön yelile tebliğ: | İbrahim, (o Tezgâhçalar Hüsamettinbey mahallesi Zeyrek #okuk eski 6 yeni 58 No, hı bir evin tamamını birinci derecede İpotek göstererek © D-3-082, 26-0-082, 11-6-082 larihlerinde Z8T/13009 hesap numurasile sandığımızdan aldığı (2100) lira borcu 19/2/040 tarihine kan dar ödemediğinden falı, komisyon ve ile beraber borç (2213). Wira (32) kuruşm varmıştır. Bu sebeple 3203 mursralı kanun mucibince hakkında bera takibi başlamak üzere Lanzim olunan ihbarname borçlurur mukavelenamede gösterdiği ikametgihıns gönderilmiş ise de borçlu İbra. himin Nişantaşında Sağlık Yurdunda öldüğü anlaşılırış ve tebliğ yupıle- masıştır, Mezitör karumun 45 inci maddesi vefat halinde tebilicatın ilin suretile yapılmasını âmirdir. Borçlı ölü İbrahim mirssçileri işbu İlân ta- rihinden Mibaren bir buçuk ay içinde Sandığımıza müracastia muris'e- rinin borcunu ödemeleri veys kanunen kabule şayan bir itirazları varsın bildirmeleri lâzımdır, Mirasçılar ipoteği kurtarmarlar veyahut Daşlıyas takibi usul dairesinde durdurmazlarsa ipotekli gayri menkul mezkfr ks. Buna göre Sandıkça satılacaktır, Bu cihetler alâkaderlaren bilinip göre hareket edilmek ve her birine ayrı ayrı ihbarname tebliği una Klm olmak özere keyfiyet İlin olunur, (42) üğünden