(Havacılık Bahisleri ) Ingiltere Hava Hâkimiyetini Eide Ediyor Yazan: Askeri Vaziyet (Başı 1 incide) zaptedildiği bildirilmiştir. Bugün, al- dığımız son haberlere göre, bunun da- ha Garbindeki Apollonia üssü de İn- gilizlerin eline düşmek üzeredir. Si- tena, Derenin 80 kilometre Garbında, Bingazinin ise 200 kilometre Şarkım- dadır, Mareşal Graziani, bundan epep, zaman evvel, Solum ve Kapuzzo İşti- kametinden Mısıra doğru tâarruza gi- tiştiği zaman, Sireneyi umumi karar- kâtmı buradan idare etmiye başla- mayt, Binaenaleyh, mevziin stratejik ehemmiyeti büyüktür. Apoilonla'nın pek yakın olan sukutundan sonra, Bin- gazi önünde İtalyanların elinde ancak ix hava üzsü kalacaktır. Bu vaziyete göre, İngiliz kıtaları sahil yolundan Bingaziye 170 kilometre yaklaşmış bulunmaktadır. Bundan ötesi için ya» pılacak harekât, sadece bir arazi ka- tetmek meselesinden ibarettir. Şu İçin- de bulunduğumuz Şubat ayı zarfında Bingazinin de sukut edeceğini söyle- mask, mübalâğalı sayılamaz. Derneden sonra İleri hareketine devam eden İn- B. Suak lerinden başka bir mukavemete tesa- düf etmemişlerdir. Zaten, İtalyan or- sih ittihaz etmiş, Musır fütubat hare-| Gilizler, İtalyanların dümdar kuvver-| SİN TAN Üniversitede: İkfısat Fakültesi Talebesine Çay Universite rektörü, dün de ik- tisat fakültesi son sınıf talebesi- ne bir çay ziyafeti vermiştir. HAVACILIK KONFERANSI — Hava kurumu, neşriyatımızı nazarıdikkâte alarak, havacılık sevgisini arttırmak için talebelere verilecek konferansların bundan böyle muallimler tarafından ve- rilmesini kararlastırmıstır.. Sö- mesir tatilinde memleketlerine gidecek olan Tıp fakültesi talebe- si de oralarda havacılığa ait kon- feranslar vereceklerdir. UNIVERSITE POSTANESİ — Üniversite talebeleri, Bayazıt pos- tanesinin kifayetsizliğinden bah- sederek, Universite binasında da ine tesisine raktörlükten istemişlerdir. Rektörlük bu dile- in yerine getirilmesi için teşâb- büslere girişmiştir. SPOR > Voleybol Maçlarında İnönü ve Çamlıca Liseleri Galip Geldiler Dün öğleden sonra Eminönü Halkevinin Spor Salonunda kız mektepleri arasındaki Voleybol maçlarına devam edilmiştir. Jİk karşılaşma, İnönü ile Işık takım- lari arasında olmuş ve Inönü ts- kımı güzel bir oyundan sonra maçı iki set'te olmak üzere 15-1 ve 15 - 3 kazanmıştır. Takımlar sahada şu şekilde di- zilmişlerdi: İnönü — Güzin, Ref'an, Semi- ba, Malde, Ayhan, Neclâ, Işık — Nesime, Nurcihan, Sa- Uha, Hilkat, Zizi, Traje. Ikinci karşılaşma, Çamlıca ile Kız Muallim takimalrı arasında JHayrünisa, Nurinisa, Neclâ, Ne- bahat, Kız Muallim — Melâhat, Hay- riye, Meliha, Hayriye, Neriman, Nevzat. Futbol maçları Dün Şeref Stadında mektepler arasındaki Futbol maçlarına de- vam edilmiş ve Işık Lisesi taki- imi Ticareti 2 - 0 mağlüp etmiş- tir. Milli Piyango Halkevinde Çekilecek . İngiliz Blenheym bombardıman tayyarelerinden bir filo uçuş halinde ingiltere, Ksnada ve Ameri- kada yapılan sanayi sefer berliği, Büyük Britanya Imparâ- torluğunun hava hakimiyeti kur» mak yolunda tam bir enerji ile| çalışıyor. Ingiliz av tayyareleri- x.n her cihetçe üstün olan evsafı Yalniz sürat bakımından hasım- Jariha nazaran bir gömlek geri idi. oSekiz makineli tüfeği, av tayyareleri üzerinde az gören Anavatan tayyareciliği taarruz tabiyesinin neticesi olarak zırb- lanmak o mecburiyetinde kalan Alman bombardımancıları üze“ rinde tesir yapacak ufak çaplı topları da kullanmaya başladı. Alman tâyyarelerinin saate (735) kilometre olarak iddia ettikleri hız karşısında İngilizler (650) kı- lometreden yukarı çıkamamışlar- Gi. Bugüyün teknik icaplarına göre, azami sürat haddinin (300) kilometre olduğu ve bunun üs- tündeki süratlerde uçacak tayya- relerin «AERO» dinamik vasıf- larını kaybedeceğini hesaplar meydana çikarmıştır. Bundan başka insan bünyesinin taham- mül çerçevesi içine girecek sürat «700» kilometreden fazla değil! dir. Bu süratle yapılacak sert bir hareket otayyarecinin âsabı üzerine tesir edecek ve bilhüssa göz kararması, ağız ve burundan kan gelmesi, kulak zarı patla- ması vesaire gibi tehlikeli hailer meydana getirmektedir. Işte bu sebepledir ki, Ingiliz ve Alman bavacıları karşılaştıkları zamân birinin «700» den ez sürati do- Jayısiyle en sert hareketlere te- şebbüsü, diğerinin «735» kilo- metre sürati inşacıların da tavsi- tadır. Yalnız Alman avcıları: İnn muharebeyi biraktıktan son- raki kaçış süratleri bu tayyare- lerin en büyük üstünlüğünü teş- (kil etmektedir. İşte yeni tip İn giliz av tayyareleri mükemmel İsilâhları ile bu kaçışa da mâni olâcak sürati kazanınca sv tay- yarelerindeki hakimiyet onlara tir. o Bunun için bilhssa, İ3 numaralı «Spitfires tayyareler üzerinde çalışılmıştır. ağla; Bombardıman Tayyareleri u up (ayyarelerde İngüiz havacılığı çok kuvvetlen- miş vaziyettedir. En çok gü- vendikleri dört motörlü «Spitfi- re ler yanında yer alacak olan Amerikalıların uçan kaleleri ve Kahadalıların hava gemileri Var- dır. İngiliz bombardıman tay- yareleri, her bakımdan muyalfa- kıyetli vazifeler yapmış, bılhassa akınlarında avcılarının himaye- lerinden müstağni kalmışlardır. Bunun başlıca sebebi, müdafaa silâhlarının kudretli oluşudur. Şu halde, kisaca diyebiliriz ki, bu İayyarelerin taaruz kadar müda- kabiliyetleri de vardır. Blenheym » ve « Velling- ton» o bombardıman ( tayyare- leri de tarruz mahiyetinde yı tıkları uçuşlarda çok müessir İneticeler almışlardır. & Bütün İbunların yanında uzak mesafe- lerden ve bilhassa kendini em- niyet altında gören en ücra Al- man şehirlerinde bulunan sanayi üzerinde müeesir olacak çok yük- lü bombardıman tayyarelerinin dusunun elân bir dereceye kadar bir mukavemet kabiliyetine malik olduğu- Bu farzetsek bile, Bingazi müsellesin: sıkışıp kalan müdafaa kuvvetlerinin büyük bir faaliyet göstermelerinin im- kün yoktur. Çünkü, ne dereceye kadar ilerlediğini henüz bilmediğimiz ikinci İngiliz taarruz kolunun kara yolu öze- rinde Bingazinin Cenubunu tehdit altı ma alması, netice itibariyle buradaki İtalyan kuvvetlerinin arkalarını deni 3e vergrek ve ayni zamanda Tarablus umumi Merkezi ile de irtibatları kesi- İerek ümitsiz bir vaziyete düşmeleri pek ziyade mümkündür. Herhalde Şimali Afrikadaki İtalyan hikimiyetinin son İzlerini elân muhafa za eden Âmll, sskeri bir mukavemet kudretinden ziyade, buradaki coğrafi şartların yarattığı “metafe,, milinden ibarettir. İngiliz Nil ordusunun Bin- gazi ve ondan sonra Şimali Afrikada İtalyan bayrağınm dalgalandığı son yer olan Tarablusa varabilmesi için, katedilecek daha bir kaç yüz kilomet- relik yol vardır. Bu uzun mesalenin Katedilip geçilmesi meselesi, iki bare- et nisbetinin göstereceği inkişafa bağlıdır: İngiliz ilerleyişinin e İtalyan gerileyişinin hizi. maa a Biliyoruz ki, Amerikalıların İngiltereye vermeğe başladığı u- çan kalelerin en büyük meziyet- leri çok uzaklardan Ukalkörak fazla bomba yükü ile düşman üzerine taarruz edecek kabiliyet. leri haiz olmalarıdır. Bu tayya- relerin içinde her vazifenin müte- hassısı ayrı ayrı yer almıştır. Bu suretle beş, alti tayyarenin Yapacağı işi tek başına başara- bilmektedir. Bu tayyarelerin bil- hassa geceleri ve yedi bin metre gibi yüksekten olacak. taarruzla- tında yer müdafaasının ışıldakla- rı tesirsiz kalmakta ve müdalağ topçusu körleme atış yapmakta- dir. Aydınlatılamıyan bir tay- yare üzerine av tayyarelerinin de taarruzu İmkânsız görüldüğünden İngiliz havacılığı bu tayyarelerle bilhassa gece taarruzlarından çok fazla müspet neticeler alabilecek kudrete girmiştir. Bu arada avcı- larının himayesinde son zaman- larda başlıyan gündüz bombardı- manları ise kat'i görüş istiyen &hemmiyetli hedefler üzerindeki baskınlarına devam edeceklerdir. Averlıkta sürati, bombardıman- cılıkta yıkıcılığı / ve kütle tesi- rini ele geçirecek tedbirler ta- mamlandıktan sonra büyük In- giltere Imspratorluk havacılığı- yesi üzerine «600» kilometreye düşürmeden muharebeye tutuşa- maması neticelerini doğurmak- bizmete girmesi tr. xn Jale Elindeki Kozlari Atıyor Nejad rıhtımdan Koşarak çıkmış, bir defa bile arkasına bakmadan otomobiline atlamış ve çılgın bir süratle yazıhanesinin yolunu tutmuştu. Ö dakıkada onun yüzüne bakanlar, içinden göçen müthiş fırtınanın mahiyetini kabil değil eniya- mazlardı. Hakikatte genç adam fevkalâde müte- heyyiç bir halde idi. Evvelâ, Kurdoğlunun yazı- henesine gitmeği düşündü.. Biraz sonra vazgeçe- rek otomobili kendi bürosuna doğru sürdü; fakst onda da tereddüt etti, nihayet bugün çalışamıya- cağını anlıyarak evine dönmeğe karar verdi. Tem Ayatpaşaya sapacağı sırada birisinin kenâ sini çağırdığını duydu. Bu, Jale idi. Yayakal- 'dırımın Üzerinde dürmüş kendisine işaret ediyor- du. Bumecburiye arabayı durdurdu. Genç kızm yüzü birdenbire parlamış, gözleri neşe ile dol muştü. — Nereye gidiyorsunuz? — Eve... — işiniz mi var? -— Hayır, hiç bir işim yok. — O halde beni otomobilinize alır mısınız Buyrunuz... Sizi nereye götüreyim? Nereye isterseniz? —m — Yani, gidecek bir yerim yok; İsterseniz Boğaziçine doğru bir gezinti yapalım. Nejad bir saniye tereddüt etti ise de açık hevada bir gezinti yaparsa başındaki kara düşün- celeri kovmağa müvaffak olacağını ümit ederek kabul ötmek arzusuna kapıldı; fakat o kadar'si- nirli id! ki içinin bu isteği de hemen kayboldu: — Çok teessüf ederim, yarım saat sonra bir randevum Var, Jolenin sevinci suya düşmüştü. Asabi bir ses- Je: — Pek âlâ, öyle ise lütfen beni eve kadar götürün... dedi. Uâkin Ayaspaşa ile evi arasındaki kısa mesa- gede şeytan kız yine bir plân düşünmüştü. Kapı- da durdukları zaman: rinde büyük bir rol oynıyacak- maneviyat Üze-'nin kat'i hakimiyeti kuramaması- na hiçbir sebep yoktur vebu muhakicak kurulacaktır. Nakleden: Muazzez Tahsin Berkana — Bir dakika yukarı çıkıp annemi ziyaret etmez misi diye sordu. Nejad tekrar mütereddit kaldı, O gün çalışa- mıyacağını biliyordu, yalnız apartımanında canr sıkılacaktı, yalnz kalrasktan da korkuyordu, Bu teklifi makul buldu. — Yalnız bir iki dakikalık bir ziyaret, — Tabil... buyrunuz... Yukarı çıktıkları zaman Feride hanımın evde olmadığını haber aldılar. Çarnaçar başbaşa otu- racaklardı. Jale oturduğu divanın üzerinde Neja» da bir yer göstererek; — Şöyle geliniz Nejad, burası daha rahattır, dedi. Genç adamın süikünetle oturup bir sigara yak- masını bekledikten sonra kendisi de bir siğara yakarak gevezeliğe başladı. — Bunca zaman sonra yine başbaşa kalmak ne büyük bir sürpriz değil mi? Söyleyiniz baka- um, izdivaç hakkında nasıl bir kanaat hâsıl ett- niz? Yapılan yüzlerce'fedakörlığa değer mi? Nejad bu tarrdabımiheverelerden hoşlanma- dığı için sözü değiştirerek chavadan.ive sudan bab. setmeğe başladı; fakat Jale biraz sonra mükâle- meyi yine istediği yola çevirmenin yolunu buldu: — Bir kuhve içer misiniz Nejad? — Hayır, teşekkür ederim, Bu saatte bir şey m. — Allah allah, siz ne acayip insan olmuş- sünüz! — Kahve içmemek acayiplik midir — Ben öyle yenecek içecek şeyler için gün ve saat tuyin etmesini sevmem. Meselâ şimdi bir kah- ve içmek canim istiyor, pek âlâ içebilirim. Bir de sigara tellendirir, size de bir tane veririm. OGRETMENLERE YARDIM — Oğretmenlere yardım cemiye- ti, bundan böyle muallimlere fa- izle para vermeği kararlaştır mıştır. KREŞ YAPILIYOR — Süley- maniye o medreseleri (belediye olmuştur. 'Takı mişlerdi: Her iki set'te de güzel bir oyun | gonun 5 inci Tertip çıkaran Çamlıcalılar, maçı 15 - 5| ma günü saat (17.30) ve 15 - 6 kazanmışlardır. lar şu şekilde teşkil edil. li Piyan- Çekilişi Cu- Evimiz salo- | Eminönü Halkevinde | bunda yapılacaktır. Bu keşidede bulunmak istiyenlerin giriş kartını Büromuzdan almaları ri- Çamlıca — Süheylâ, Neclâ,| ca olunur. BUĞUNKU 8,00 Program 8,03 Haberler 8,18 Müzik (PL) 3,415 Yemeki'stes! 12,33 20,45 Müzik 12,50 Haberler 13,05 Peşrevler 1320 Müzik (Pİ) r 18,00 Program 18,03 Orkestra 21,30 Kom 21,65 Orkesti 7239 Hab 2245 2025 * Evvelki akşam radyoda vukua, tektik bir ârızadan dolayı bah neşriyatı yapılamıyacaktır. rıza bertaraf edilemezse öğle da yapılmıyacak, fakat «nat 15 Ö yo yine mutat programına başlı) TEPEBAŞI DRAM KISMINP Absam saat 20,30 da EMİLİA O GALOTTİ KOMEDİ KISMINDA Akşam saat 20,30 da KİRALIK ODALAR tarafmdan tamir edilmektedi Tamirst bittikten sonra bu med reseler Kreş olarak kullanılacak- tır. Müteferrik: Gaz Şirketlerine Yapılan İhtar Belediye, şehrimizdeki gaz şir- ketlerine yaplığı bir tebligatta, bundan böyle havagazı boruları- Dın patlaması yüzünden vukua| gelecek zehirlenme ve ölme hâ- diselerinden şirketlerin mes'ul tu- tulacağını bildirmiş, eski fond boruların yenileriyle değiştir mesini, bu işin de bir ay içinde tamamlanmasını istemiştir. RONTGEN FILMI — Doktor:| ların piyasadan fazla miktarda röntgen filmi topladıkları ve bu yüzden sıkıntı. hissedildiği hak- kındaki iddialar dolayısiyle Sıh- hiye Müdürü demiştir ki: «— Bu zaruridir. Çünkü filmi olmıyan bir mütehassıs, hastala- rını kabul edemez ve faaliyetini bi etmek mecburiyetinde ka- ir. TUNÇ VAPURU — Haliçte ta- mir edilmekte olan Deniz Yol larına alt İnönü vapuru hemen tamamen. yeniden yapılarak he- vuzdan çıkarılmıştır. denize Tunç adı verilmiştir. anda Mersin seferlerine tahsis edile- cektir, SEYYAR MAHKEMELER — Köylerdeki arazi alım ve satım işlerinde ve veraset davalarında çıkan güçlükleri ortadan kaldi mek için bir kanun projesi ha- zırlanmıştır. Proje, tesçil isle tindeki müşkülâtı da izale ede bilecektir. “Tesçil işleri bitinceye kadar seyyar tapu hâkimleri kurulacak ve bu hâkimler köy köy dolaş rak tesçil edilmemiş arazinin vas ziyetini tesbit ederek (bunla resmen kayıtlandıracak ve sahip- lerine Tapu senetleri verecektir. TEFRİKA No, 48 Bunu söylerken kutudan aldığı incecik si- garayı Nejadın di arasına sokuyordu. Ne- Jad başını çevirdi. — Teşekkür ederim, bu tütünden hoşlenmi- yorum, — Benim hatırım için bir tane içiniz Nejad. Kendi yaktığı sigarasını dudakları urasında tutarak yüzünü ona doğru uzatmış, onunkini de yakmağa çalışıyordu. Bu hareket ikisini birbirine o kadar yakınlaştırmıştı ki birbirinin nefeselermi yüzlerinde hissettiler. Jale tatlı bir sesle sordu: — Şimdi sebebini anladınız mi? Nejadın düşünceli bir tavrı vardı. —'Ne gibi sebep? — Küçük sigaralar mek sebebini... Nejad birdenbire yerinden kalktı. Hiddetini güçlükle saklayabiliyordu. —— Artık gitmeliyim. Jale alay etti: — Daha fazla oturmanıza müsaade edilmiyor mu? Nejad bu fettan kızın o vakte kadar ne türlü bir dalavere çevirdiğini ancak o zaman anlıyabil- di. Jale sözünde devam ediyordu: - nasi? Bu kısa cümle, büyük bir kudreti halzmiş gibi Nejadın üzerinde müthiş bir tesir yapmıştı. kullanmayı tercih etme- Sert bir sesle cevap verdi: — Teşekkür ederim, iyidir, Jale keskin gözleriyle onu süzdü. — Son günlerde benim hakkımda #iz€ bir şey söyledi mi? — Sizin hakkınızda mi? Hayır, zannetmiyo- rüm. Yoksa bana bir şey diyecek miydi? Bütün şehir halkı bekliyor... Dehşet... İstanbul üzerine kanatlarını germ Görünmiyen canavar yaklaşıyoı veti uyanık ve tetikte... Zabıta Onu yakalamak Yarın matinelerden itibaren TAKS İ M Sinemasında Görünmeyen Adamın Avd Müthiş ve Ürpertici Sahnelerle dolu Harikül de Macera ve esrar filmi Yarın matinelerden itibaren herkes TAKSİM Sinemasında Bugün son olarak BİR TÜRKE GÖNÜL VERDİ! BU AKŞAM İPEK Sinemasında En büyük şaheserleri göstermeği kendisine prensip ittihaz eden SARAY SİNEMASI Bu hafta göstermekte olduğu emsalsiz Gençlik ve Aşk Şaheseri ELVEDA GENÇLİK Filminin gördüğü fevkalâde rağbet ve kazandığı muvaffakıyet hasebile BİR KAÇ GÜN DAHA GÖSTERECEKTİR. * Baş Rollerde : Robert Donat - Greer Garson ve Bütün İngiliz Gençliği MÜTHİŞ HÂDİSELER MÜTHİŞ HEYEC, LA Dolu MUAZZİ BİR FİLM Tas Yürekli Adam Baş Rollerde : Dolores Delrio - Wallace Berry Herkesi Merak ve heyecandan sarsacak bir fi Ayrıca: En son FOX Dünya havadislef — Evet, öyle zannediyordum. — Sizi son günlerde gördüğünden bile ha- berim yoktu. — Ya! Öyle mi? Demek aramızda geçen $öz- lere dair bir imada bulunmadı, Nejad dikkatle onun yüzüne bakarak sor- du; —Ne demek İstiyorsunuz Jale? “Genç kız kelimeleri arasında büsbütün ciddi güldü. —- Şuraya oturunuz da size anlatayım. Nejad kımıldamadan israr etti; — Söyleyiniz. — Bu gibi mühim sırları odanın bir ucun- dan ötekine bağırmak olmaz. Genç adam kendi kendine! “Sir mı? Nasil sır ” diye soruyordu. Nihayet dayanamadı, Jaleye doğru iki adım atarak ayakta durdu. Genç kız onun elini tutmuş, yüzüne bakıyordu. Nejad bunu görmemezlikten gelerek: — Şimdi söyleyiniz... dedi. — Geçen gün bana, Izdivaçte uğradığı sukutu hayalden bahsetti. Nejad hayretini gizlemeğe muvaffak olama- muşta, — Ne, diye bağırdı. — Evet, bana aynen bunları söyledi; fakat yalnız bunu değil. — Daha başka ne dedi? Konüşurken gayri şuuri bin hareketle avüç- larınm içindeki küçük elleri sıkıyordu. — Daha başka ne dedi? — Çok bedbaht olduğunu. İkinizin de nekedar büyük bir hata ışlediğinizi söyledi.. Hem... Mütereddit bir tavırla durdu. Nejadın aklı başından gitmişti, Israrla sordu: — Hem? — Bu işi nasıl bir neticeye bağlıyacağımı dü- şünüyor. — Nasıl netice mi? Bununla n© gibi bir mana kesdediyor? (Arkası Yar) gizlenen sırra bir mana vermek istiyormuş gibi Soldan sağa: 1 — Biri 2 — Aramanın menfisi, 3 konomi. 4 — Tavla tabiri “ meyve « bir nota, & — bir devlet - bazı köylüler dan yakılır. 6 — Müsab bayat değil. 7 — Tasa, diken. 8 — Esnasında « 9 — Yunanistandaır, Yukarıdan aşağı: 1 — Bİ ismi - pislik. 2 — Korku 3 — Lezzet - geri çevirmek; Dua sonunda söylenir - bulunur. 5 — Göyüm, g & — Beylik - siz 7 — Teb dış yüz. 8 — Düve, eklenen bir kız ismi. 9 — Can çı Evvelki bulmaca — Se ğu 1—0-Maraş-o Horasan. 3 — Lâkin. 4 — gal, 5 — Ile. ahid. 6 — ada, 7 — Eken - ayan. 8 — şua - ta, 9 — Tatlı. 21,10 İsreklefi SİTE ELE