4 Şubat 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

4 Şubat 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Alfred Fabre - Luce — Çeviren: Ulunay İşgal e Altındaki * Paris . Paris, gal'bir her türlü zevklerine ilet olan fetcan kadına, yahut Na- rileştiree tecrübeleri yapılan bir Mboratavarı | dönmüştü. o Âşina isimler altında bir çok gazeteler © Giyor Zafer Takmın altındaki i Meçhul Askerin kandilini ecnebi j askerleri yakıyor, Napoleon'un me- | zarını yine onlar bekliyordu. Kon- knrt Meydanmı Hitler değiştirmişti. i Fransa, artık harita üzerinde yek- pare bi vücut değildi, içinde bir 4 takım girimtiler, çıkımtılar bulunan 4 acayip bir ülke haline gelmişti. — 46 — Fransanın hezimeti: undan daha kötü dediğiniz ne olabilir — Senelerce süren bitirici; kı- sır bir mücadele... Bugün 1916 sulhüne herkes taraftar bulunu- yor. Bu sulh bize Rhenanie'yi vermiyor, fakat, Avusturyayı ok duğu gibi muhafaza ediyordu. © 1916 sulbü 1918 in muzaffer sul- İ hüne elbette müreccahtı. Bu | ayni muhakeme niçin yine mute- ber olmasın? ; — Fakat bu seferki beyaz sulh © değil, hezimet! — Nenin hezimeti? i — Fransanın... $ — Hayır Fransanın değil, bu © hazırlanmadan harbe giren, ya- i 4 landan vatanperver görünen taf- rafuruş ve hafif düşünceli bir kı- Sım Fransanm hezimetidir. — Evet. Fakat bu datam “Al manyanın zaferi deği... Bir kısım Almanyanm ki... — Bir kısım Almanyanın ki bu zaferle büsbütün değişecek. Zaten Rethondes'de geçen harp- teki hezimetini hatırlatan âbidet nin üstündeki yazıları sildikten sonra kendisini madunluktan kurtarmış oldu. — Tebrik ederim! Bu ürtler sizin genciliğinizi gösterir. * * Ihtiyarlıyan Fransa: N T i ci . — My m. «öğ Ö değil mi ya? Yalnız benim değil herşeyin gençleşmesi lâzımdır. Çocuksuz. luktan Fransa ihtiyarladı... Köh- ne fikirleri geveliyen mütekait ihtiyarlara döndü. Yarın Bor deaux'yu terkedeceğiz. Alman or dusu zafer türküleri söyliyerek buraya da girecek... Bununla da alay edecek İnce irliler bulu- nacak mı? Zannetmem. Fakat, mademki genç Fransayı yeniden kurmak istiyoruz. Ona evvelâ şarkı sövlemeyi öğretmeliyiz!.. —Harabeler önünde şarkı söy- Jemeyi mi? — Evet. İtiraf ederim ki, bu İşin en sonunda başlamaktır. Fa- kst, biz feliket ve belâ beklemi- yoruz. Silkinmek ve kalkınmak istiyoruz Bu kadar sukut, inhi- tat ve iflâstan sonra hastalık ta- belâmıza biraz yükseliş kaydede- biliriz, — Allah versin. Azizim. Ben artık İhtiyarladım. Sizin bir do- Kum gördüğünüz yerde ben bir ölüm görüyorum. Bizi biribiri- mizden ayıran on tane kocaman ##ne aramızdaki bu fikir tezatla- rını kâfi derecede izah eder. Ma- dem ki siz memleketin istikbali- #iniz.. Elbette siz haklısınız... Belki genç nazırın hakkı vardı. Belki yarın biz de onun gibi düşünecektik. Fakat bu ak- Şam öyle değildi. Fransanın üzerine çok acı bir matem çökmüştü. EK Esir kafileleri: dre A mere lm a, ARA A e e eri a SE LR el aziranın nihayetinde kay- bolan askerin adedi &&i milyona baliğ olmuştu. Bu büyük piyangodan terhis, esir, ölü gibi yavaş yavaş iyi ve fena numüra- İsr çıkacaktı. O zamana kadar herkes bir ümit havası içinde ya- sıyordu. Dullar yakında kocaları- * nın avdetinden bahsediyorlar, analer yakında yavrularından bir üsera karargâhında olduğuna da- İÜ ir bir kartpostal bekliyorlardı, Bir kısmı da onları görmeğe © muvaffak olmuşlardı. Almanlar Haziran nihayetine serbest mmta- kadar, çekildikleri zaman bera- berlerinde, sapsarı perişan, yalın- syak esir kafilelerini de beraber götürüyorlardı. Köylerinden geçerken esirler isimlerini bağrıyorlar. Evlerden aileler fırlıyor. Sevdiklerinin kar- sında bir feryat koparmak, on- ra biraz yiyecek uzatabilmek için o gayet kısa zamandan İsti- A sip Peir ki Maaş rn : şi # 'yi|ler de vardı. Ne telefon, ne tel- fade etmek istiyorlardı. Fakat Alman zabıtinin sert kumundası çınlıyor: — leri! Marş... Kadınlar bir müddet bu felâ- ket kafilesini takip ediyorlar, sonra yorularak oldukları yerde İ kalıyorlar Otekiler yürümekte devam , yahut ölecekler! ** Tafrafuruşluk kurbanları: ırlarda öldürmeyen harp, hastanelerde de öldürür. İztırap idari kırtasiyeciliğin çer- çevesi içinde çırpınıyordu. Son müharebelerin ağır yara- larına merhametten ziyade isyan- la dolu bir nazar atfediliyor. Onlar tarihi bir kaza ve kadere ve tafroluruş- luğa kurban © edilmişlerdir Onlarsız mesud olmamağa ye- minler ediliyor, fakat daha şimdi- den bu yemini tutamamakten mütevellit bir korku hissedili- yor! Fransanın nısıf ahalisi evi- ni ocağını terkedip yollara düş- tüğü için milyonlarla kayip sivil- graf ne de posta işliyordu. Kimin kimden haberi olabilirdi ki7.. ** Işgal altındaki Paris: aris bü yaz galibin her tür- lü zevklerine alet olan fettan kadına, yahut Nazileştir- me tecrübeleri yapılan acayip bir lâboratuvara dönmüştü. Aşina isimler altında birçok meçhul gazeteler çıkıyor. Zafer| takının altındaki meçhul askerin kandilini ecnebi askerleri yeki-| yorlar.. Napolyonun mezarını yi- ne onlar bekliyorlardı. Konkord meydanını Hitler değiştirmişti. Fransa artık harita (o Üzerinde yekpare bir vücut değildi! içinde (o, birtakım girintiler çıkıntılar o bulunan © acayip bir ülke haline gelmişti Ve bu yılankavi hatlar içinde en doğ- jru hat artık bir noktadan diğer noktaya giden en kisa yol değildi. (Devamıvar) Belediyede: Havagazı Kazaları İle Vali Meşgul Son 20 gün içinde vukua gelen | ve 3 kişinin ölümü, 6 kişinin ze-| hirlenmesine sebep olan havaga-| zi kazalerile Vali Lüfi Kırdar bizzat meşgul olmaktalır. Dün alâkadar daire müdürleri ve mü-| | bendislerden izahat almış, bu ka: İbil kazaların önüne geçilmek i- çin alınması lâzım gelen tedbir- lerin hiç bir surette geciktirilmes! mesini emretmiştir. Kazalarda en mühim sebebin hava gazı borularının eskimiş bu- İlunması olduğu tesbit edilmiştir. İ Bunların yenilenmesi imkânı ha- İsi oluncaya kadar herhangi bir İyerde herhangi bir sebeple ba- tâ açmak zarureti hasıl olursa, havagazı, elektrik ve su idarele- İhtikârdan İki Dükkân Kapatıldı Doktorlar Röntgen Filmi Topluyorlarmış Son günlerde ihtikâr mevzuu üzerinde fazla masgul olunmak- $a, ibtikâr yaptıkları sabit olan- lar cezalandırılmakta, ihbar edi- len ihtikâr işleri de İnceden in- ceye tetkik edilmektedir. Son günlerde bir rontzen fil mi ihtikâr göze çarpmaktadır. Film satan yerlerde film bulmak mümkün olamamakta, doktorlar da hastalarına: “— Maalesef film bulamıyo- ruz. Öledeberide bulsbildikleri- mizi de Sok yüksek fiatla alıyo- ruz, diğer malzeme de çok yük- seldi.,. gibi bir mukaddemeden sonra eskiden en çok beş liraya yaptıkları iş için şimdi on ira- dan başlıyarak para istemekte- dirler. Yapılan tetkikler, * piyasadaki rontgen filmi buhranına doktor- ların sebep olduğunu, çünkü pi- yasaya film gelir gelmez doktor- ların külliyetli mikdarda alarak Ke meydana çıkarmış- Bu hususta müddelumumiliğe de bir kaç şikâyet vaki olmuştur. Keyfiyet fiatları mürakabe ko- misyonuna bildirilmiştir. Komis- yon bu işi tetkike başlamak üze- redir, İhtikâr yapan iki dükkân kapatıldı Sirkecide Hamidiye caddesin- de 48 numaralı dükkânda fotog- raf malzemesi satan Saim Başa- ran dükkânında bir hayli ront den filmi mevcut olduğu halde teyenlere yok, eovabı verdiğin. den yakalanmış, Adliyeye veril miştir. Dün Asliye ikinci cezada yapılan duruşması sonunda 50 li- Ta para cezası ödemesine ve dük- kânın 7 gün kapatılmasına ka- rar verilmiştir. 4 Kapalı çarşıda manHfatura- cılık yapan Zafiri de metresi 125 kuruşa satılması lâzım gelen te- lânın metresini 140 kuruşa sat- tığından ayni mahkeme tarafın- dan -25 ira para cezasına mah- küm edilmiştir. Ayrica dükkânı 7 gün müddetle kapatılacaktır. EL ihtikâri işi Mıntaka Ticaret müdürlüğü, dün et ihtikârı işini tetkike de- vam etmiş, toptan et satan carlarla görüşmüştür, "Toptancı kasaplar, hayvan borsasındaki satışların yüksek olduğunu, ken- dilerinin bu satışlara göre satış yaptıklarımı bildirmişlerdir Bu iş perşembe günü bir defa daha tet- kik edilecekitr. Fiatları mürakabe komisyonu da dün değirmencilerin fiatları arttırmak hususundaki dilekleri- ni tetkik etmiştir. Fakat henüz bü hususta bir karar vermemiş- tir. ri haberdar edilecektir. Baca â- çılması hangi idareyi alâkadar e- diyorsa o daire bir fen memuru göndererek bâca açma ve kapa- ma ameliyesine nezaret edecek- tir, Üniversite Rektörü dün Hukuk Fakültesi son sımf talebesine bir çay vermiştir. Bu resimde, top- lantıda bulunan talebelerden bir kısmını Rektörle bir arada görüyoruz. Tramvaylarda Tek Bilet Usulüne Başla nıyor Birincilerde' 10, İkincilerde 7 Kuruş Alınacak Seyahat Edilecek, Aktarma Biletler İçin Birinci Mevkilerde 7, Şehrimizde ve Trakyada tet- kikler yapmakta olan Nafia Ve- kili Ali Fuat Cebesoy evvelki gün Ankaraya avdet etmiştir. Nafia Vekâleti müsteşarı Hüsnü Kartel şehrimizdeki tetkiklerine devam etmektedir. Müstesar tramvay * idaresinin hazırladığı tek bilet ve aktarma bileti ra-| runu tetkik etmiştir. Tek bilet| in birine! mevki arabalarda 7, ikinci mevki arabalarda 5 kuru: ve aktarma biletler için de biri mevkide 10, ikinci mevkide kuruş ücret muvafık bulunmak- tadır. Müsteşar. projeyi kabul etmiş- tir. Nafla Vekili de bu esas: bul etmis olduğundan yeni tari- tenin tatbiki takarrür etmiştir. Müsteşar, bugün Ankaraya det edecek ve giderken proje- vi de götürecektir. Tramvay idaresi yeni tarife ssasma göre, bilet İabına basla-* adlari art Ni Cinayeti Gizliyenler Tevkif Edildi Altı sene evvel kardeşleri Ze- kinin, metresi Nadideyi öldürüp evin içinde gömdüğünü bildik” leri halde polise haber vermedik leri içiz yakalanan İhsan ile Tay- yar dün sorgu hakimliğince tev- kif edilmişlerdir. İhsan, müddelumumilikte ver- diği ifadede, kardeşi Zekinin Na- dideyi öldürdüğünden şüphelen- diğini ve gidip Kasımpaşa karn- kolundü komiser Envere. haber verdiğini, komiserin bahçenin her tarafını kazdırarak cesedi a- cattığını, fakat bulamadığını söy lemiştir. İhsanın bu iddiasının doğru ©- lup olmadığı tahkik edilmekte- dir. İkincilerde 5 Kuruşa mıştır, Projenin bu hafta içinde tasdik edilerek şehrimize gönde- rilmesi beklenmektedir. Bandaj geliyor Tramvay arabalarının bandaj noksanlığı yüzünden - seferden kaldırılması tehlikesi ortadan kalkmıştır. Cünkü Romanyaya sipariş edilen 800 bandaj bir aya kadar şehrimize gelecektir. Ban- dajlar gelir gelmez elyevm sefer den kaldırılmış olan 40 tramvay arabası bandajları yenilenerek sefere konulacak, seferden kaldı- cılmak üzere olan 15'araba da seferlerine devam imkânını ka: zanmış olacaktır. Bu suretle, ile- vide hem şehirde işleyen araba- lar fazlalaşarak bugünkü izdiha- mın önüne geçilecek, hem de) tramvayların günün muayyen Sa- atipde İslettirilmemesi gibi bil tedbire lüzum kalmamış olacak; tar. Müteferrik: Sanayi Birliği Kongresi Bugün Mill Sanayi birliği umumi he- yeti bugün saat 14 *e Tiçaret Odası salonunda toplanacaktır. Birlik idare heyeti, harbin milli sanayi üzerindeki tesirleri hak- kında bir rapor hazırlamıştır. KIZILAYDAN İSTEKLER — Kızılayın Beyanıt nahiyesi kon- gresi yapılmış ve azalarin dilek- lerinin tesbitine başlanmıştır, Di lekler meyanında bütün sinema- ların ay böşlarında Kizılay günü yapılması, doktorların reçetelere ve rontgen filmlerine şefkat pu- İu yapıştırması, Veznecilerde- ki cemiyet merkez binasında 50 yataklı bir Kızılay hastahanesi tesisi istenmiştir, Bu dilekler u- mumi merkeze bildirilecektir. Rektör Dün Hukukçulara | Çay Verdi 'niversite rektörü dün de hu- kuk fakültesi son sınıf talebesi ne çay vermiştir. Çayı müteakip rektör, talebe ile hasbihal yapa- cağını söylemiş ve demiştir ki: “Sevgili meslekdaşlarımın ara- sında bulunmaktan büyük bir s6- vinç duyuyorum. Hukuk fakülte- si dört senelik rejimine başladığı yıldan itibaren ikinci devre me- zunlarını vermektedir. Fakülte. nin dört seneye çıkarlımasında- ki faydaları ve bu kararın İsa- betini her vakit yaptığımız tet- kiklerle bir kere daha görüyo TUZ. Rektör mesleki bahisler üze- rinde durduktan sonra talebele- rin dileklerini sormuştur. Talebe bir spor teşkilâtı üzerinde dur- muşlar ve Tıp fakültesine veri- len çayda konuşulan dertleri tek- rar ederek rektöre teşekkür et- mişlerdir. Çaylara pazar gününe kadar devam edilecektir. Pazar günü rektör, üniversite- ye pek İyi derecede gelen tale belere çay verocek ve o günkü İ toplantıda Maarif Vekili Hasan Ali Yücel de bulunacaktır. FAKİR TALEBEYE ELBİSE— Okullardaki fakir çocukları hi- maye cemiyeti 6 bin talebenin giydirilmesi ve gıdalandırılma- #ı,.için yeni gelirler temin etmiş» tir, Bu yeni gelir ile yerli kumaş lar alınarak fakir talebeye elbise i lecektir. Uayvanları Himaye Cemiyetinde Vali Lütfi Kırdar hayvanları himaye cemiyetini ziyaret etmis; hat almıştır. Vali, cemiyetin hay- Valinin ziyareti esnasında ay- azalarına, cemiyetin bir aylık faaliy yarfında 40 hüyv diği, 874 hayvanın beslend hayvan İsteyenlere 8 könek ve- rildiği ve 248 hayvanın fenni bir surette öldürüldüğü anlaşılmış tır. Talebelere heyvan sevgisi aşi- Yamak üzere mekteplere 600 risa- le gönderilmesi kararlaştırılmış» tır. Düse mi, sebadü mü? cemiyetin faaliyeti hakkında iza- | van hsstahanesinde tetkikat yap-| miştir, | kaç saat sonra ölmüştür. Vatman lik umumi içtimamı yapmış olan | Kızlarağasınin Zevki in, şimdiki tabir ile benim Jene- rasyonumdan €ski bir dosta rast geldim. Dedi ki. — Eski nekrelerden bahseden yazı- larını okudum. Fıktalar güzel. Fakat Borazan Tevfikin kızlar ağasiyle olan vakasını bilir misin? — Aman anlat! “— Kızlarağası Tevfikin nekreliğini işitmiş. Bir gün Yıldız sarayındaki oda- sına çağırmış: — Senin için güzel taklit yapıyor der- ler doğru mu? — Biraz elimden daha doğrusu dilim- den gelir efendim. — Büna da bir taklit yap. — Kocukarı taklidi yapayım mı efen- dim — Olmaz, olmaz. kızdırırız. — Çerkes taklidi yapsam..: — Sakalı Mehmet Paşayı unuttum mu? Öfkelendirmeğe gelmez. — Anadolu taklidi yapayım. — Başmabeynci Hacı Ali Paşaya, Be- şiktaş muhafızına, ibriktarbaşıya doku- nur, — Arap taklidi yapsam... — Olmaz. Arap İzzet Paşa küplere biner, — Arnavut? — Baştüfekçi Tahir Paşayı çileden Hazinedar ustayı — O halde siz emrediniz efendim, Ne yapayım? Kızlarağası düşünür, taşmır, — Bana bir masa taklidi yap. der. Tevfik hemen kalkar, Ellerini yere değdirerek eğilir, durur, Kızlarağası kahkahalarla gülerek: — Aman ne güzel masa taklidi yaptı! Hay Allah lâyikini versin, Tıpkı masa. Arkadan: — Bana bir de pire taklidi yap! Zavallı Tevfik iri göbeğiyle yerden kanapeye, kanapeden koltuğa, koltuk- tan yere zıplamağa başlar ve her 21p- layışımda; Kızlarağası hem gülmeden yerlere yatar, hem de: — Nasıl da benzetti? Nasıl da ben- zetti! Aman artık yeter/ Gülmeden hasta olacağım! diye barbar bağrır. Pire taklidi biter, Tevfik nefes nefese bir koltuğa yığılır, tabii zahmetini kat kat ödeyen hediyeyi cebine koyup kız» larağasını eteklerken: — Efendim, der. Sakın bu vire takli dini kimseye söylemeyin. — Neden? — Buradakilerin hepsi işgilli, sonra sizden pirelenirler! Tevfik bana bunu anlattıktan sonra: Da Siya Dy ylym al aym Ne yapayım? dedi. Böyle bir kurnaz» lık bulmasam arap beni her gördüğü yerde zıp zip zıplatarak! * ** Kokulu duvara nazik gel! O orazan Tevfik eski tarzdaki kahve. leri çok severdi. Ekseriyı yazın büyük bahçeli kahvelerde kocaman çı: narlardan süzülen rüzgârları teneffüs ederek saatlerce otururdu. Peştemallı çirakların maşalarını şıkırdatarak; — Ağam buyrun! Feryadiyle müşte- riyi davet etmeleri, — Nargile. Bir! İki/ Isfahan, Nisfi cihan! diye oldukları yerden ocağa sipa- riş vermeleri pek hoşuna giderdi. Yaz günü Mahımudpaşa mahkemesine işi düşmüş. Bir iki saat beklemek ica- betmiş. Cami avlısındaki kahvede bir yer seçerek oturmuş. Çırak gelmiş, Bana ufek fincanla bir sekerli kahve! Çırak ocağa doğru dönmüş: — Kokulu duvar dibindeki şişmana nazik gel! Tevfik etrafına bakınmış. Seçtiği yer caminin halâ duvarınm yanı. Şişman da kendisi. Yavaşca kalkmış, kahveyi içme» den çıkmış, e Tevfikin çu fıkrası da hoştur, ekrelerden kanbur Nasif tav- lada pul asmiştı, O zaman Ada İskele- sindeki kahvede zengin bir koyun tüe- carının yüksek parasına tavla oynudığı- »ı Tevfik haber alır, Nazifi bulur. Rir ahbaptan da bir sarı lira borç alarak kahveye giderler. Av gelinceye kadar iki arkadaş bir tavla getirterek oynama» ğa başlarlar. Çok geçmez celep kahve- den girer. Nazifle Tevfiki sevrettikten sonra sorar; — Oynarsınız nesine? — Bir paket sigarasma... — Ben de sandım parasına, Kanbur Nazif: — Biz parasına da oynarız! der, Beş oyun bir liraya kesişilir. Nazif birden bire ürkütmemek için hasmına dört oyun kazandırır. Dört oyun da kendisi alır. Son oyunda pul toplarken tüccar- da dört, Nazifte iki pul kalır. Koyun tüccarı zarları sallar, bir sebadi ater,| hemen: — Yaşa? Bemori düsse! der. Parayı alır. Nazif atılan zarın düse olmayip sebadü olduğunu iddia eder, Muhatabı ısrar eder. Kavga arar. Nihayet Arna- vut belinden bir kama çıkararak. — Kim benim düsseye dere sebadü' yallah barsakların... Nazif Tevfike döner: — Söylesene Tevfik! Düsse mi? Seba- dü mü? Tevfik derhal cevap verir: — Ağanın hakkı var. Düsseydi bira- der! ULUNAY 4-2-9 e ehir Meclisi çtimalarına Dün Başladı YeniBelediye Bütçesi 6,869,470 Lira Sehir Meclisinin Subat devresi içtimalarına dün miştir. Vali devreyi bir nutuk ile açmış ve demistir kiz Bugün meclise sevkedilen yeni yıl bütçesinde vilâyet kıst varidatı 5,677,908 lira, belediye kısmı varidat da 6,869,470 lirs olarak tesbit edilmiştir. Geçe sene varidatını nazaran vilâyet İkısmında 133 bin belediye kıs munda da 356,080 Tlra bir nok sanlık görülmektedir. Bu varidat 939 senesi tahsilâtı esas tutula Tak syni zamanda 940 senesi sk tı aylık tahsilât verdiği ka naatler de göz önüne alina tahmin olunmuştur. Cihan vaziyetinin iyiye doğru inkişaf etmemesine rağmen tah silâtımız mühim tezayütler kay- detmekte, bütçe tahminlerimiz de doğru çıkmaktadır. Bulunduğumuz ahval ve şerait altında bu tzayüt pek teaz € hemmiyetli değildir. Vilâyet masraf bütçesine ge“ lince; havayici zaruriye fiatların- da zaruri olarak husule gelen mahsüs tereffüün neticesi olarak bütçe masraflarını attırmak mec buriyetinde kaldık, diğer kısım- larda mümkün olduğu kadar tâ sarrufa riavet edilmiştir. Vali, nutkunu azaya mesalle- rinde muvaffakiyet dileyerek hi- tirdikten sonra meclis mesaisine başlamış, Sarayburnu civarında- ki çamlığın Poligon yapılmak ü“ zere beden terbiyesi genel direk- törlüğüne verilmesine dair olan teklif tetkik edilmek üzere aff lduğu encümene havale edil mistir, Tatil devresinde vefat edeli doktor Refik Münirin hatırasına hürmeten bir dakika süküt edil tikten sonra meclisin salı ve cu- ma günleri toplanması kararlaş- tırılarak dünkü içtiman nihsyet verildi. Meclis 5 toplantısını Poliste: Bir Çocuğu Tramvay Çiğnedi Vatman İbrahim Eryüksel ta- rafından İdare olunan 506 numa» ralı tramvay Orlakövden geçer- ken Yeni postahane hamalların- dan Muharrem Evlek'in oğlu 5 yasında Aydın Evlek'e csrpmiş, muhtelif yerlerinden ağır surette yaralamıstır. Aydın, sıhht imdat otomobili ile Sizi çocuk hasta- hanesine kaldırılmış, fakat bir yakalanmış, tahkikata başlan- mpıstr, KÖMÜRDEN "ZEHİRLENEN- yİLER — Nişantaşında Ziya Kılıç apartımanında kapicı Nafiz Ya- mân dün sabah odasında ölü ©- larak bulunmuştur, Cesedi mua- vene eden doktor, Nafizin kömür den zehirlenerek öldüğünü tesbit etmiştir. 4 Üsküdarda Merkez otelin de misafir Kandıralı 22 yasında Serife Nural'ile 16 yaşında Emi» ne Yıldız, mangal kömüründen zekirlenmisler, hastahaneye kal dırılmıslardır. DENİZ KAZALARI — Deniz yollarının Ülev vapuru evvelki gün sulam (kapılarak köprüde Sirketi Hayriyenin 55 numaralı vapuruna bindirmiştir. Mühim bir zarar olmamıştır. Sirketi Haytiyenin 33 numara" lı vapuru Üsküdara giderken yol culardan 19 yaşında Hüsniye E- rel denize düşmüş, fakat derhal kurtarılmıştır. * Tophane açıklarından get mekte olan Lüttühüda motörü Ji- man İdaresinin İİ numaralı yo" morkörüne carımış ve arka ta- vefını marçalâmistır. PODRA SAHTEKARLIĞI — Bir podra müessesesi dün zabi- taya müracaat ederek podra ve tuvalet levazımatı üzerine İş ye- nan büyük ve maruf bir firmâ ın kendi podralarmı taklit ett! #ini iddia etmistir. Zabıta bahse #ilen yerde vantığı aramada kül iyetli mikdarda taklit podra but mustur. Ancak bu podraların sahteliğini iddia eden bakiki mahı olduğu ayı yalan- 'avan bir fark. hir emare de gö- “ülememistir. Zabıta takkikafa devam etmektedir. Hakiki mal # ve taklit olduklari iddia edile? tar, Belediye kimyahanesine gön“ #erilmislerdi Çarşambada Memur Evleri Çarşamba, (TAN) — Karaba- mızda Kızılay tarafından 16 me- mur evi yapılmaya baslanmıstır. Birinci pavyon bitmek üzeredir. İnşaat hararetle devam ediyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: