3 Şubat 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

A 4 — SPOR. Gâlatasaray - Beşiktaş Maçı Sahasını Tayin Güneş Klübünün İtirazı Taksimde Yapılmasına Karar Verdiğinden Futbol Ajanı Abdullah Vazifesinden Çekildi Bundan iki gün evvel bu hafta ya- p.ılacak lig maçları fikstürünü bildı- Tirken, Beşiktaş — Galatasaray ma. çının Futbol Ajanlığınca Şeref sta- dında oynanmasına karâr verildiğini | yazmıştık. Maçın Galatasarayın iddi- asile Şeref stadına alınmasi kararı. na Güneş klübü itiraz etmiş ve böl- ge asbaşkanı bu itirazı haklı bularak >maçı tekrar Taksim stadına almıştır. Bunun üzerine Futbol Ajanı Ab- dullah, Ajanlıktan istifa etmiştir. Dün bu hususta kendisile görüşen bir arkadaşımıza bölge asbaşkanı Feri. dun şunları söylemiştir: “— Futbol ajanı Abdullah, son zamanlarda baro meclisi azalığına in- tihap edilmiştir. İşlerinin çokluğu hem futbol ajanlığını ve hem de ha- kem komitesi başkanlığını ifaya im- kân bırakmamaktadır. Onun içindir ki, hakem komitesi başkanlığı uhte- sinde kalmak üzere Futbol Ajanlığın- dan istifa etmiştir. “Beşiktaş - Galatasaray maçının sa ha meselesine gelince: Maçın esasen 'Taksim stadında oynanması icap et- mektedir. Onun içindir ki, Taksim stadında oynanacaktır.., k Galatasaraylıların itirazları hası- lat meselesi üzerindedir. Asbaşkanlı. ğın futbol ajanlığının kararını değiş- » tirmesile bu işe halledilmiş nazari- le bakılamaz. Bilâkis Galatasaraylı. | lar iddialarında ısrar edecek olurlar- sa, hâdisenin daha ziyade büyüye- — ceği pek tabiidir. t M KI Beşiktaş . Galatasaray maçının 'Taksim stadına alınması kararından sonra fikstürün şeklini aşağıya ölı- | Etmekten İhtilâf Çıktı | & Üzerine Bölge, Maçın kem: Ahmet Adem. 15.30 da Topka- pı — Vefa. Hakem: Tarık. Tan kupası futbol maçları TAN kupası mektepliler futbol şampiyonasına bugün Şeref ve T'ak. sim stadlarında devam edilecek ve şu müsabakalar yapılacaktır: TAKSİM STADİNDA: Saat 13.30 da Şişli Terakki — İş- tanbul lisesi. 14.40 ta Boğaziçi — Sanat. ŞEREF STADİNDA: 13.30 da Taksim lisesi — Vefa li- sesi, 14.40 da İşık — Pertevniyal karşılaşacaklardır. Mektepliler voleybot maçıarı İstanbul maarif spor bölgesi tara. fından tertip edilen erkek liseleri va- leybol maçları Halkevinde oynana- caktır. Yapılacak müsabakalar şun. lardır: Erkek Muallim - İnkılâp, Haydar. paşa — Ticaret, Hayriye — Darüşşa- faka, * Dahili Pentatlan birinciliği mü. sabakalarına önümüzdeki salı günü Beyoğlu Halkevinde saat 15 ce baş- lanacaktır. İlk gün durarak uzun at- lama, gülle atma, 8.2.940 perşembe günü saat 18 de Beşiktaş klübü sa. lonunda yüksek atlama, 11.2.940 pa- zar günü saat 10 da da Kollej salo- nunda koşular yapılacaktır. KATE TİYATROLAR BUGÜN MELEK Sinemasında Sizi 2 saat eğlendirecekler, Filme ilâve olarak: M. G. M. DÜNYA ve en son Muharebe havadisleri Sinema dünyasının en parlak 2 yıldızı EREDERİC ve d OCAN . BN BTT nefis ve görülmemiş bir mevzuun zevkini yaratacaklardır. BAHAR YAĞMURU ( Fransızca Sözlü ) Bugün saat 12.45 ve 20.30 da tenzilâtlı Halk matineleri Sabahsız Bir Aşk Gecesi Büyük Aşk romanının iki mesud âşıkı olacaklardır. Mevsimin şaheseri ve senenin en fevkalâde filmidir. Bugün SÜMER Sinemasında Nefis Musikili, Aşk Mevzulu ve Violon nağmeleri ile bütün seyircileri gaşy eden SON Filmini mutlaka görünüz. Baş rollerde; de NAGY GENÇLİK.. AŞK ve ŞEFKAT Filmi olan bu şaheserin İHTİRASLI BİR MEVZU ve BİR AŞK MANZUMESİDİR. İlâveten: KAFE BOHEME: Danslı ve musikili bir Skeç EKLER PURNAL en son dünya ve harp haberleri, Bugün saat 1 ve 2.30 da tenzilâtlı matineler. i MARCH BRADYO ANKARA RADYOSU Türkiye Radyodifüzyon Postaları Türkiye Radyosu Ankara Radyosu Dalga Uzunluğu 81.7 m. 9465 Kes. 20 Kw 1648 m. 182 Kes. 120 Kw Cu_ı_n_aîtesî, 3. 2. 1940 13.80 Program ve memleket saat nyari, 13,35 Ajans ve meteoroloji haberleri, 13,50 Türk müziği: Çalanlar: Vecihe, Reşat Erer, Ruşen Kam, Cevdet Kozan, T. A P. BU ÇARŞAMBA ] AKŞAMI MİLLİ Okuyan: Müzeyyen Sunar: 1 — Muhayyer peşrevi, 2 — Şükrü: Mu« hayyer şarkı (Yâdımda o sevdalı yeşil gözlerin), 8 — Zeki Arif: Muhayyer şar- SÜMER SİNEMASI Fransa ve Amerikanın en büyük iki Yıldızı CHARLESİ Ü BOYER İRENE DUNNE ü edebilirsiniz. Bir Hattadanberi 3 Dâhi San'atkâr Güldürüp ağlatarak bütün İstan- bulu çalkalıyor. Fransanın Dahi Jön Prömlie'si CHARLES BOYER Cezcir Sevdalıları Filminde yaşattığı hakiki aşkla 2 Dünyanm iki dahi komikleri LOREL - HARDY HOVARDALIKTA (Türkçe sözlü) DİKKAT: Bu müstesna proğram. dan yalnız 4 gün daha istifade kı (Sen başka), 4 — Salâhattin Pınar: Mu- hayyer şarkı (Gökler perisi gibi), 5 — Ru« şen Kam: Kemençe taksimi, 6 — Sadettin Kaynak: Muhayyer şarkı (Sürmeyi göz öldürür), 7? — Muhayyer türkü Menekşeler tutam tutam), 8 — Suphi Ziya: Muhayyer türkü (Dedim bu kız ne güzel kız), 9 — Sadettin Kaynak: Hüseyni türkü (Ayrılık yıldönümü), 10 — Sadettin Kaynak: Hü- seyni türkü (Ne zaman görsem seni), 14.30 Müzik: Riyaseticümhur bandosu (Şef: İhsan Künçer): 1 — G. Charpentier: Marş. 2 — P. Lacome: Cotillon (Vals). 3 — Boleldieu: Le Calif de Baghdat & vertürü. 4 — Ed. Grieg: SIGURD JORSALFAR: 1 — Kral Sarayında, 2 — Entermezzo. 15.15 - 15.30 Müzik: Cazband (P1.). 18.00 Program ve memleket saat ayarı, 18,05 Müzik: Radyo caz orkestrası, 18.40 Konuşma (Yurt bilgisi ve sevgisi), 18,55 Serbest saat, 19,10 Memleket saat ayarı, ALEMDAR ajans ve meteoroloji haberleri, 19,30 Türk müziği, Çalanlar: Hakkı Derman, Şerif İça li, İzzettin Ökte, Okuyan: Mahmut Karındaş: e 1 — Gülizar türkü (Sabah güneş doğar. ken), 2 — Refik Fersan: Gülizar türkü RUHUNA MEVLÜD : B E s T E T S RADYO KRALIÇESI (Gözlerimden gitmiyor yanaklarının alı), i t 3 — Gülizar türkü (Sinemde bir tutuşmuş)! v SHİRLEY TEMPLE (, — Gülizar türkü (Esmer bugün ağlamış) ; Bugün 2.30 ve 5.30 da 19.45 Türk müziği: Saz eserleri. Çalan- GE e lar: Hakkı Derman, Şerif İçli, İzzettin Ök- UD da; JOSETTE DAY e AYNA.ROZ KADISI t:d zz,ooA'ıı_'iürk müziği: Adana türküleri, HK Ş analı Z ve Sarı Recep. 20,10 Konuş- a lCm.ıılvn'tesı günleri seans- | ma (Günün meseleleri), 20.20 Türk müs Ş arı: 1 — 2.30 — 4 — 5.30 | ziği. Çalanlar: Vecihe, Cevdet Kozan, Ru- 7 — 9.15 de Pazar 11 de | şen Kam, Reşat Erer, , ı 15 kuruş 1 — Okuyan: Semahat Özdenser: 1 — Bimen Şen: Hüzzam şarkı (Sükün« da geçer ömrüm), 2 — Arif Bey: Hüzzami BAYAN MAHMURE ILGININ | çarkı (Meftun olalı), 3 — Sadettin Kay- nak: Hüzzam şarkı (Leylâkların haya- li), 4 — Şerif İçli: Karcığar şarkı (Mest yoruz: ü vesglyağknene 4 YT BAA TUR İ BNN ı—ı»..,— TAKSİM STADİNDA: — Şehir Tiyatrosu Saat 11.30 da Süleymaniye — 1s- Büyîîıı:iîs.ıîn yar N tanbulspor. Hakem: Şazi Tezcan. 13.30 ' —da Fenerbahçe —" Altıntuğ. Hakem: Halit Galip. 15.30 da Gala. tasaray — Beşiktaş. Hakem: Adnan Akın. ŞEREF STADİNDA: Saat 10 da Şişli - Kale. Hakem: 'Basri. 11.45 te Pera - Galataspor. Hakem: Refik Osman. 13.30 da Da. wutpaşa — Feneryılmaz. Hakem: Necdet. 15.30 da Karagümrük — A- nadolu. Hakem: Bahaattin. FENERBAHÇE STADİNDA: Saat 13.30 da Beykoz - Hilâl. Ha. 2 Büyük ve yeni film birden — GECE YARISI PEMBE SOKAK 46 No: Tepebaşı Dram Kısmında Bu akşam saat 20.30 da ©O KADIN Komedi Kısrm İstiklâl caddesinde Bugün saat 14 de €© ÇOCUK OYUNU © Bu akşam saat 20.30 da © oĞLUMUZ © Halk Opereti Bu akşam saat 9 da €© LA MASKOT © (Uğurlu kız) Bugün SAKARYA Sîne_mosındu ŞARKICIS JEAN LUMİERE ve RAY VENTURA CAZI tarafından fevkalâde şarkılı ve musikili güzel film. 2 — HAYDUTLAR ADASI LLOYD HUGHES tarafından büyük ve meraklı macera filmi İlâveten: FOKS JURNAL Son dünya ve harp haberleri Bugün saat 1 ve 2.30 da tenzilâtlı matineler Fakat ben bir an evvel onlardan kaçmak için en tatlı, en inandırıcı sesimle bütün sözlerine bir cevaâap buldum ve en sonunda, ertesi gün Yakacıkta kendi- lerine bir ziyafet çekeceğimi vaadederek ellerinden kurtulmıya muvaffak oldum. Gazinoya döndüğüm vakit o ayakta, gitmiye ha- zırdı. — Hani biraz daha oturacaktık?. — Geç oldu Ayşecik; arkadaşlarının yanında beş dakika duracak yerde bir çeyrek saat eğlendin! — Onları razı edene kadar akla karayı seçtim, — Seni gelmez sanıyordum. Sesinde belirsiz bir acılık vardı, Yüzüne hayret- Je baktım. — ÖOyün bozanlık yapmıyacağıma söz vermiş- tim. Cevap vermeden dirseğimi hafifçe tuttu: — Evden merak ederler, haydi gidelim yavrum. Onunla yanyana, omuz omuza bu uzuz yolda kâh bır şey konuşmadan, kâh gündelik sözler söyli- yerek veya şakalar ederek yürürken sevinçliydik. Bu alelâde sözler bizi en derin mükâle- melerden, en hususi konuşmalardan çok biribirimize yaklaştırıyordu ve ben önümde uzanan bu yolun hiç bitmemesini istiyecek kadar mesut olduğumu hisse- diyordum. Yalnız bazı dakikalar onun bakışları beni sıkı- yordu. Yanında yürüdüğüm halde gözlerini benden ayırmıyor, alelâde şeyler konuşurken bile beni dik- katle süzüyordu. Bir ara titizlenerek şikâyet ettim: — Yüzüme böyle dikkatle bakmasanıza kuzum, ne sövliyeceğimi şaşırıyorum. , Gülümsedi, cevap vermeden birdenbire durdu. T!kin bunu mühimsemedim, fakat bir iki adım yürü- düğüm halde onun gelmediğini görünce gerisin geri- ye döndüm. — Niçin durdunuz? — Sana bakıyordum Ayşecik? — Bana mı bakıyordunuz? KIZI KM A TA YENİ NEŞRİYAT : İDARE — Dahiliye Vekâletince neşre- dilen bu aylık mecmuanın 140 ıncı sayısı çıktı. BAYINDIRLIK İŞLERİ DERGİSİ (İda- ri Kısım) — 6 ncı yıl 7 nci sayısı intişar etmiştir. FEN VE TEKNİK — Bu nam altında yeni ve kıymetli aylık bir mecmua çıka- rilmağa başlanılmıştır. — — (| ERTUĞRUL MUHSİN'in | Baş Rolünü yarattığı ŞEHVET KURBANI g Bugün YILDI Z Sinemasında —', Mevsimin en heyecanlı filmi L DANSÖZ H A RebD) Oynayanlar: VERA KORENE, JEAN GALLAND, JEAN WORMS Baştan başa entrikalarla dolu casus, aşk ve heyecan filmi Ayrıcat B ACANIN YAŞEKI Sehhar yıldız İSA MİRANDA ve dünya kemancısı VASA PRİHDA Şişli Kızılayı Kongresi Şişli Kızılay Şubesinden: Bugünkü cumartesi öğleden sonra saat 16 da Şişli Kızılay şubesinin senelik kon- tle felâ- ketzede kardeşlerimiz için şubemizin fa- aliyetine iştirak eden kıymetli komşula- rımıza bir simitli çay verilecektir. Teşrif- ve bu gresi y lerini dileriz. Ferik Ali Şamil Paşa kızı ve Fc- zacıskaymakamı Bay Yusuf refikası ve Bavan Halida Wedin wa Aie AnbtAa tiş Tobakos Amerikan Şirketi müdü- rü ressam Galip İlgın, Eskişehir vilâ. yeti Orman müdürü Necati İlgının ve Feride İlgın ile Vecihe Sayarın anne- leri. Bn. Mahmure İlginin ruhuna yarınki pazar günü Beyazıt camii şe- rifinde öğle namazını müteakıp mev. lüt okutulacağından akraba ve aziz dostlarile dinlemek arzusunda bulu. nan zevatın teşrifleri rica olunur. LRTÜRMAL Konya Levazım Reisliğinden E. mekli Albay Vasıf Öven ani olarak vefat etmiştir. Cenazesi 4 şubat 1940 pazar günü saat 10,30 da Gülhane hastahanesinden kaldırılarak namazı Beyazıt Camiinde kılındıktan sonra Eyüpte aile kabristanına defnoluna- caktır. Kederdide ailesine ve bilhas- sa Mahdumları tüccardan Peyami Ö. ven ile Müfaz Öven'e ve Damadı Toprak Ofisi Memurlarından Hüse- yin Erkmen'e taziyetlerimizi sunar ve Ulu Tanrıdan rahmet dileriz. oldu gönül), 5 — Arif Bey: Karcığar şar« kı (Bir goncaya bir hare nigâr eyledi bül- bül)e MT ff Bayati şarkı (Nice bir aşkınla feryad. e“ deyim), 3 — Mahmut Celâlettin paşü: Bayati şarkı (Narı firkat sülepas), & — Şevki Bey: Uşşak şarkı (Esiri zülfününü ey yüzü mahım), 5 — Uşşak müstezat şar« kı (Hasretle bu şeb), 6 — Uşşak şarki (Gitti de gelmeyiverdi). 21.15 Müzik: Küçük orkestra (Şef: Ne«< cip Aşkın): 1 — Supp& Karamaça kızı uvertürü. 2 — Gungl: Les Hydropathes (Vals), yeRi ü Ka iyalârı, 4 — Ganglberger Küçük toplantı (Re« vü - Entermezzo). 5 — Tschaikowsky: Romens. 22.15 Memleket saat ayarı, ajans habere leri; ziraat, esham - tahvilât, kambiyo « nukut borsası (Fiyat), 22,30 Konuşma (Ecnebi dillerde - Yalnız kısa dalga pos« tasile), (Saat 23.00 e kadar yalnız uzun dalga postasile), 22,30 Müzik: Cazband Pl. 23,25 - 23,30 Yarınki program ve kapanış, KUN b Ecnebi İstasyonlarında Türkçe Neşriyat Londra 31 ve 49 metre üzerinden saaf 18,55 de; Paris 40 metre üzerinden saaft 20,25 de; Roma 81 metre üzerinden ve orta dalgada Roma ikiden saat 21 de. ikimiz de çok Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND Sesimdeki hayret onu şaşırtmıştı. Sakin bir ses- le cevap verdi: — Evet, sen yürürken bakmak hoşuma gidiyor. Bunu söylerken yine gülümsediığini görünce bır- denbıre sinirlendim ve onun benimle alay etmesi ih- timalini düşünerek hırçın bir sesle sordum: — Beni ilk defa mı görüyorsunuz? O kadar kızmıştım ki, onun bir şey söylemesine meydan vermeden koşar adımlarla yürüm:iye baş. lamıştım. Artık arkama bakmıyor, ona ehemmiyet vermiyordum. Onümdeki bir kaç metrelik yolu bir an evve! aşıp eve girmekten başka bir arzum yoktu. Bir tehlikeden kaçıyormuşum gibi nefes nefese idim, fakat bahçe kapısından gireceğim sırada bana yetiş- ti. Elini cmuzuma koydu. — Niçin darıldın yavrum? Senin hoşuna gitmi- yecek bir şey mi yaptım? Seni darılttım mı Ayşe? — Eğer seni gücendirmişsem kendimi hiç af. fetmiyeceğim. Ne oldu? Ne yaptım sana? Gülünç olduğumu anlamıştım. Fakat haşin ol- ktan kendimi decek irade ve kuvveti bula- mıyordum. Yine ayni hırçın sesle cevap verdim: — Bu akşam gözleriniz beni sıktı. 16 No. bir şey söylemezdim. Omuzumdaki eli birdenbire yeve düştü, önüne baktı ve başka dünyadasn gelen başka türlü biz ses bana şu acaip sözleri söyledi: — Hakkın var Ayşecik, sana bakan gözlerimin bütün geçen ömrümü gördüğünü, benim sana yeni tanıdığım güzel ve sevimli bir genç kız gibi değil, her zaman seninle beraber yaşamış, seni her zaman görmüş büyük bir dost gibi baktığımı, sana bakınak- tan çok büyük bir saadet duyduğumu sen nereden bileceksin! Onun sözlerinden bir şey anlamamıştım, fakat sesind> o kadar acı bir ahenk vardı ki, birdenbire vü- cudüm buz gibı oldu, gözlerim hayret ve korku ile açıldı. z Bir iki saniye orada taş bir heykel gibi durdum, önüme bakıvor, gözlerimi yerden ayıramıyordum. O da bir şey söylemeden duruyordu. Başmnı kaldırıp ona bir şey söyliyebilecek ce- sareti bulduğum vakit, kendisini büyük bir tehlike- den korumak istiyen bir adam tavrile iki elini kal- dirdi ve beni dinlemeden, bana veda etmeden karan. hk yola atıldı. Arkasından büyük bir telâş ve şaş- kınlıkla bakınca onun, evvelâ koşar adımlarla yürü- dükten sonra birdenbire yorulmuş gibi durduğunu, başını larına gömerek ihtiyar bir ada mtavrile, Cevabımın onu o derece ü ğini, akşamdı beri neşeli olan yüzünün bu sözlerimle birdenbire © kadar karışacağını tahmin etseydim belki de ona ayaklarını sürüyerek ağır ağır yoluna devam ettiğini gördüm. Mesut, çok mesut bir rüyadan sonra gözlerimi açınca dünyanır en korkunç bir manzarası karşısıne da kalmısım gibi dişlerim biribirine çarpıyor, omuz- larımdan kaşiiyan bir titreme bütün vücudümü kap- İiyordu. Sabahtan akşama kadar süren bir eğlenceden çok yorgu- ve bitkin bir halde döndüğümü, hemen yatacağımı söyliyerek dayımla yengemin oturdukları yemek odasının kapısından başımı gösterip hemen çekildim. Odama koştum. Hakikaten yorgun ve hal. sizdim. Ne olduğunu anlayamıyor, neden bu derece asabileştiğimi tahlil edemiyordum. Onun biraz evvel söylediği sözler beynimi oyuyor, başımın içinde ve kulaxlarımca garip bir uğultu yaparak dolaşiyordu. Onu goördüşüm gündenberi ilk defa olarak kendi kend:me: “O kimdir?,, diye soruyor ve buna verecek cavabı bulamıyordum. Oyle ya, birdenbire bir kasır- ga gibi, bi tufan gibi hayatıma giren ve yerleşen bu adamı Fen tanımıyordum. Dayımın, hattâ zavallı an- neciğimin çocukluk arkadaşı olması onun berim ha« yatıma girmesi için bir sebep teşkil edebilir miydi? Nasıl olmuştu da onun kudretli cazibesine, aleve so- kulan bir keltebek gibi kendimi koptırmıştım? Onu, daha ilk sanıyeden, çok eski bir dost gibi nasıl kabul etmiştim? Ben, senin ve bütün arkadaşlarımızın so- ğuk, kuşkucu, kimseye pek İtimat etmiyen mağrur bir kız olarak tanıdığınız Ayşe, nasıl olmuştu da bu , nereden geldiği ve burada ne kadar zaman kalacağı belli olmıyan. arkasında uzun bir ömür yolu, hatıra« lar, maceralarla dolu bir ömür yolu bırakan bu yaşlı adama hemen inanmış, onu dünya yüzündeki bütün insanlardan başka addetmiştim! Evet, benim gibi iradesi sağlam bir kız, nasıl o. luyordu da henüz bir kaç gündenberi tanıdığı bir a- damın tesirine kendisini kaptırıyor, onun kuvvetli şahsiyeti karşısında kendi şahsiyetini hiçe indirecek kadar kendinden geçiyordu! Gerçek, bu adam çok cazip, çok kuvvetli idi, görgüsü ve bilgisile karışam (Devamı var) k