Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Z KA Pa <e Hungarya Perayı Yendi ka — Macar Takımı Bugün Şişli İle Karşılaşıyor On gündenberi şehrimizde bulu. nan Macar Hungarya takımı, dün Taksim stadında beş, altı yüzü geç. miyen bir seyirci kütlesi önünde Pe. ra ile karşılaştı. Çamur deryası ha. line gelmiş bir saha üzerinde oyna. nan bu maç, futbolden başka her şe. ye benzedi ve tabiatile zevksiz geçti. Misafirler rahat bir oyunla 4 — 0 âbi büyük bir farkla maçı kazandı. Macarlar, birkaç oyuncusundan mahrum, buna mukabil Peralılar, Galatasaraydan Bodoriyi alarak sa. haya takviyeli bir şekilde çıkmışlar. dı. Tarik Yaverin hakemliği altın. daki bu oyunda ilk beş dakika müs. tesna, Macarlar sonuna kadar hâ. kim bir oyun oynadılar ve birinci devrede korneden gelen topu Kali. nar kafa ile göle tahvil etti. Yine bir hücumda sağaçık merkez muhacime güzel bir pas verdi ve ikinci golü de kazandılar. Sağaçık ta, kafa ile Üçüncü bir gol daha yaptı. Devre de 3 — 0 misafirler lehine neticelendi. İkinci devre can sıkacak şekilde geçti. Bir dakika evvel oyun bitsin, biz de kurtulalım, kafasile oynayan misafirler, bu devrede de bir gol ya. parak maçı 4 — O kazandılar. Ecnebi takımlarla yapılacak maçlar meselesi Sirası gelmişken bir noktaya İşa. ret edeceğiz. Genel Direktörlük, bu ecnebi temaslar üzerinde çok titiz davranarak bir talimatname hazır. lamış, ecnebi karşılaşmalarını bir kayda tâbi tutmuştu. Memleketimize üç maç yapmak üzere gelen bir ta. kım, sorguya bile lüzum görmeden ecnebi maçı yapıyor, Her ne olursa olsun, resmi mahiyette ikinci küme klübü olan takımların ecnebi teması yapmalarına müsaade etmek, Genel Direktörlük titizliğile kabili telif de. ğildir. Biz, bu noktaya Genel Direk. törlüğün bilhassa — nazarı dikkatini celbederiz. * Bugün saat 11 de Macarlar Şişli fle son maçlarını yapacaklardır. # Voleybol müsabakası Mektepliler voleybol şampiyona- sına dün Beyoğlu Halkevi salonunda devam edildi. Kabataş « Hayriyeyi 15 — 6, 15 — 3, Boğaziçi « Vefayı 15 — 0, 15 — 7 mağlüp etmiş, Tak. sim lisesi gelmediğinden Yüce Ülkü hükmen galip sayılmıştır. Kırmızı kümeden Galatasaray, Beyaz küme. den de Boğaziçi finale kalmıştır. “Stad,, Spor Mecmuası Türkiyenin en çok sevilen ve en çok satılan Spor mecmuası Stad, karilerinden gördüğü rağbet ve te- veccühe mukabele olmak üzere fia- tımı (5) kuruşa indirmiştir. Hungarya - Pera maçından bir enslanlane “Tan Kupası,, Maçları 5 Bölge Sanat Mektebi Oyuncuları Hakeme Hücum İle Dövdüler “TAN kupası,, mektepliler futbol şampiyonasına, havanın mümanaa. tine rağmen, dün Şeref ve Taksim statlarında devam edildi. Şeref sta. dında Erkek Muallim . İstiklâl, Hay. #arpaşa « Ticaret, İstanbul Lisesi . Bölge Sanat, Taksim stadında da I. şık . Darüşşafaka karşılaştılar, ŞEREF STADINDA: Şeref stadında ilk müsabaka Er. kek Muallim - İstiklâl arasında ol. du. Hakem Şazi Tezcanın idaresin. 0 galip vaziyette iken, ikinci devre. nin 20 inci dakikasında işi büsbü- tün sertliğe vuran Sanat mektebi o. yuncularına hakem Necdet ihtarda bulundu. Bu ihtar karşısında Sanatlı oyuncular, hakemin üzerine hücum ederek, dövmeğe başladılar. Polisin müdahalesile bu hâdise, güçlükle ya. tıştırılabildi ve oyun da bu suretle akim kaldı. Geçen sene Haydarpaşa . Işık li. seleri arasındaki oyunun kavgalı neti inden sonra, Bu gibi müessif hâ. deki bu maçta başi ihay ka- dar hâkim bir oyun oynayan Erkek Muallim 4 — 1 kazandılar. İkinci oyun, Haydarpaşa « Tica. ret liseleri arasındaydı. Maçı, hakem Necdet Gezen idare etti. Birinci devre 1 — 0 Haydarpaşa lehine neticelendi. İkinci devrede, daha güzel bir oyun oynayan Hay- darpaşalılar, dört gol daha kaydede. rek, sahadan 5 — O galip ayrıldılar. Soön oyun, Şeref stadinda İstanbul Lisesi « Bölge Sanat arasında oldu. Başından nihayete kadar sert cere. yah eden bu maç, müessif bir hâdise ile nihayetlendi. İstanbul Lisesi 2 — diselerin tEKErTürü Tidaeri veessür e. dilecek bir harekettir. Malümdur ki, mekteplilerin spor klüplerinden ay- rılmasına sebep olarak, mektepli futbolcülerin klüplerde spor terbi. yelerinin bozulduğu gösteriliyordu. Mektepliler arasında da bu gibi hâ- diselerin vukuu bu tezin doğru olma. dığını ortaya koymaktadır. — — | Işık - Darüşşafaka Taksim stadında Macar - Pera ma. çından evvel Işık - Darüşşafaka li. seleri karşılaştılar. Çok zevkli geçen bu maç, 1 — 1 beraberlikle netice. lendi. Bugün SAKAR YA Sinemasırda 2 büyük ve görülmemiş film birden HACI RESUL 'Türkçe sözlü ve . — Şarkılı film ğ HAVAY HAYDUTLARI Baş rollerde: PAT O'BRİEN SMİTH BALLEY ve FOKS DÜNYA havadisleri mnmmunuaug Büugün saat Il ve 1 de tenzilâtlı matineler —’ BUGÜN İPEK SİNEMASINDA $ O N Baş Rollerde: EN BÜYÜK FRANSIZ ARTİSTİ JEAN GABİN FİLME İLÂVE OLARAK: BUGÜN MELEK Sinemasında BRODVAY GÜLÜ Baş rollerde: 'TYRONE POVER HEYECAN - AŞK - İHTİRAS SEVMEK ve SEVİLMEK ARZUSU, HARİKULÂDE BİR MEVZU , ASLA UNUTAMIYACAĞINIZ BİR FİLM Bugün saat 11 ve 1 de Tenzilâtli halk matineleri Türkün ateşli sazı... Yakıcı gazelleri... Çıldırtıcı danslarile süslenen Türkiyenin en güzide okuyucula. rının altın seslerinden kudret alan TÜRKÇE İ HURMALAR ALTINDA CEMİLE Bi A L b de Günlerdenberi bütün İstanbulu seferber... Bütün dinleyenleri mestetti. Bu şaheseri görmeyenler son günlerinden İstifade etsinler, İlâve: Dünyanın en kuvvetli gözü, en hassas kulağı olan PARAMUNT Jurnal Renkli Miki Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtlı halk matineleri 28.1.940 ÜMİ T AŞRLETITY İ UL'E 5 . BERARAY FOKS DÜNYA HAVADISLERI en son muharebe haberleri v a İstanbul halkının en çok sevdiği, en çok alkışladığı » - mefis filmin fransızca sözlü orijinal dilde şarkılı ALİCE FAYE - AL JOLSON Filme ilâve olarak metro Seenal en son dünya ve harp havadisleri ve Foks kış modelleri filmi Bugün saat 11 ve 19,46 de tenzilâtlı matineler : ŞARKIN SES KRALİÇESİ ÜMMÜ GÜLSÜM'ün En çok beğendiği ve muvaffak olduğu büyük Şark filmi ü CYANIK ESİRE) e Bi b tam t Bi inin £ Binbir gece Tu:ı_-t_ixş;. BÜLLÜ -AHAPÇA'YARKIL Baştan başa heyecan dolu bir mevzu... Aşkın ve şiirin terennümü... kâ Ti... İnsanı gaşyeden. nağ- me'er ve ebediyen hatırası silinmiyecek müstesna bir şaheser Bugün TAKS İ M Sinemasırda Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matineler. T ee GAS TT ’ # ü Bütün İstanbul ağliyoet Alemdar ve Milli Sinemalarında Kovboyluktan dünyanın en büyük jönprömiyeliğine yükselen GARRY COOPER Yarır VESTTN KOVBOY'un AŞKI | filminde bütün İstanbulu ağlatmaktadır. Sonra da : Meghur RıTz biraderlerin D Mevsimin süper filmi ve (Orijinal Fransızca nüshası filmi) Viviane Romance ve Eric Von Stroheim * ın harikulâde bir tarzda yarattıkları Cebelüttarık Casusu S A R A Y Sinemasında bütün dünyayı bu sıkıntılı günlerin- de güldürmüş olan Üç Palavracılar Türkee sözlü filmi cogkun bir gülme banyosu yaptırmaktadır. YENİ NEŞRİYAT : — Senenin sinema zaferini teşkil ederek g halk kütleleri hücum etmektedir. İlâveten: Foks Jürnal en son dünya ve harp haberleri. Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matineler. a edilmekte ve ÇIĞIR — Bu kültür ve gençlik mecmüu- asının 85 inci sayısı çıkmıştır. TÜRK TIP TARİHİ ARKİVİ — 4 üncü cilt 13 üncü numarası intişar etmiştir. Halinde, bakışında, ve sesinde karşısındakini i- nandıran, kalbine, emniyet ve itimat telkin eden bir tabiilik ve samimilik vardı. Hiç düşünmeden ona e. limi uzattım ve heyecanımı gizlemek için hafif alay- li bir sesle şu sözleri söyledim: — Sizinle dost olmak mademki ailemizin bir a« nanesi imiş, dost olalım efendim. Bizim konuşmamızı çok müşfik bir tebessümle takip eden dayım bu son cümleye güldü: — Tam avukatça bir söz bu Ayşe,. Oyle ise tek- Lifsiz tekellüfsüz tarasaya gidip oturabiliriz. İçerisi pek sıcak... Ayşecik sen bize kahve söyle kızım. Biraz sonra yüzümü gözümü yıkamış, kıyafetimi değiştirmiş olarak aşağıya indiğim zaman onların hasır koltuklara gömülmüş, sigara ve kahve du. manları arasında sohbete daldıklarını gördüm. — Gel Ayşe, Mehmet bize seyahatlerini anlatı- yor. Bu hikâyeler seni pek alâkadar eder. Ben içeri girince Mehmet Bey nezaketle yerin. den kalktı, oturduğu koltuğu bana uzattı. Fakat ben küçük bir hasır iskemle alıp yengemin dizlerinin di- bine oturmayı tercih ettim. O, senelerdenberi dünya. nın dört ucuna yaptığı seyahatleri anlatıyordu, Bir &ra dayım sordu: — Istanbula geleli kaç ay oldu Mehmet? — Sekiz ay var. — Hain, bizi ancak bugün mü aradın? — İlk geldiğ'm gündenberi seni arıyorum Arif, fakat Fenerbahçeden ayrıldıktan sonra senin böyle münzevi denecek bir ömür sürdüğünü nasıl bileyim? Doktor Arifin adresini bütün tanıdıklara sordum. Bilen yok. Tciefon rehberinde aradım. Yok Bu me- deni asırda telefon almıyacak kadar seni insan kaç. kını zannetmiyordum. Bu münakaşa uzayıp gidecekti. Mâni oldum. — Kinayeleri bırak kuzum. Bize gezdiğiniz yer. lerden bahsedecektiniz. Benim alâkadar olduğumu görünce dost bakış- ları yüzümde dolaştı ve sıcak sesile anlatmıya baş- Yazan: MUAZZEZ TAHSİN BERKAND ladı: Ne harikulâde vakalar dinledim o gün Belkıs! Kendimi başka bir dünyada sanıyordum. Her zaman konuşmayı diniemiye tercih eden dayım bile onun yanında ağzını açamıyordu. Bana gelince, kendimi hayal âleminin tatlı uyuşukluğuna bırakmıştım. Kâh Hindistanda, kâh Japonyada dolaşıyor, Avrupanın ve Amerikanın en büyük şehirlerini ziyaret ediyor, dünvyanın en gizli köşelerinin sırrını öğreniyordum. Adetâ harikülâde peri masalları dinliyen yedi yaşın. da bir çocuk kadar heyecanlanmıştım ve ona, yedi yaşındaki çocukların büyüklere sorduğu sualler ka- dar çok şey soruyor, onlar gibi her şeyi öğrenmek, daha daha öğrenmek istiyordum. G gün akşama kadar vaktin nasıl zeçtiğini anla. yamadık. Mehmet Bey yemekte ve yemekten sonra bizi sesinin ve ının ark la sürükledi, durdu. Gün batarken, gitmek üzere ayağa kalktığı vakit, tatlı bir rüyadan uyanan insanlar kadar üzül- düm. Dayım, akşam yemeğine de kalması için ısrar ediyordu: — Ne olur Mehmet gitme, kal; bir daha kim bi. İir ne vakıt görüşeceğiz! Mehmet Bey hayretle ona baktı: — Nasıl? Sana bu yazı Suadiyede geçireceğimi göylemedim mi? Artık her gün görüşeceğiz dostum, sık sık kendimi size davet edeceğim; fakat siz de ba- 10 No. na gelirsiniz değil mi? Benim böyle rahat döşeli şirin köşküm yok ama kotramda sizi bol bol gezdiririm. Kotra sözü ile kalbim çarptı ve niçin olduğunu bilmeden- bir kaç akşam evvel gördüğümüz bheyaz yelkenlinin ona ait olduğunu düşündüm. — Sizin kotranız mı var efendim? — Evet kızım. Ellerimi çırptım. — ÂAh nr iyi! Ben ömrümde kotra ile gezmedim. Hattâ geçen akşam buradan büyük bır yelkenli ge. çiyordu, dayım da, ben de ona hasretle baktık, yuk- sa o kotra sizin miydi? Dayım izahat verdi. Onu dinlerken misafirin mavı gözleri ışıldıyordu. — Tamam.. Işte o kotra benim, gördüğünüz ge. mici de bizzat ben... İstediğiniz zaman pelir sizi alı- rım ve beraber ufuklara doğru açılır, gideriz De. nizden hoşlanan dostları olmak ne büyük saadet! — Asıl büyük saadet o güzel kotranın sahibi olmak! — ÖOyle mi yavrum? O halde sizi istediğiniz ka- dar gezdiririm. Kapıdan çıkacağı iki elimi elleri arasına aldı. — Artık dost olduk değil mi? — Tabii, böyle muhteşem bir kotranın sahibi olduktan sonra... Gülüştük. — O halde daha ilk günden aramızdak. buzları eritelim. Sizi, isminizle çağırmama zin verir misinız? Benden evvel dayım cevap verdi: — Böyle sual olur mu Mehmet? Ona yalnız !s. mile çağırmakla iktifa etmiyeceksin; biz kızımıza Ayşecik deriz, eğer sen de bize karşı eski samimiyeti besliyorsan onu böyle çağırır ve “Sen,, dersin, ona “Hanım,, dersen ayıp olur doğrusu. Dayımın bu sözlerinin onu alâkadar etmediğmi ve yalnız benim vereceğim cevaba enammiyet ver- diğini göstermek için ısrarla gözlerimi a«.,yordu. Bi. lâ ihtiyar: — Dayımır. hakkı var, bana ismimle çağırmanız çok tabiidir, dedim. — Mersi Ayşecik.. Mademki aramızda böyle bir dostluk muahedesi yaptık, o halde sen beni nasıl ça- giracaksın? Buna hiç cevap veren olmadığı için bir dakika elimi şakağına dayayarak düşüniüyormuşum gibi dürdum. Annemin arkadaşı olan bir beye. ne kader genç görünürse görünsün, sadece “Mehmet., demek pek yakışık almazdı. Sualinden anlaşıldığına göre, kendisine “Mehmet Bey,, diye hitap etmemi : de pek istemiyordu. O halde? Sükütumun uzamasından ve fena bir tesir yap. masından korktuğum bir saniyede gözüm ona takıldı. Arkasında ucsuz bucaksız mavi deniz vardı. Birden- bire hatırladım ve gülerek bağırdım: — Buldum. Ben de size “Amiral, diveceğim. Mademki bütün ömrünüz denizlerde geçmiş ve ma. demki böyle güzel bir kotranın sahibisiniz, size bun- dan daha münasip bir isim verilemez. Hiç cevap vermeden gülerek merdivenleri indi. Işte Belkıs. onunla ailem içinde ilk görüstüğüm gün böyle geçti Fakat ayni akşam yatağıma vattı. ğim zaman bir kaç saat evveli yeniden hayalimde yaşatırken, birdenbire büyük bir heyecan kalbimi (Devamı var)