Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
: - Yazan: KANDEMİR ş Rüya Peşînd/e Siy — Kalmadım değil hani.. Padi. şah öldükten sonra cümle âlem çe. kildi, haremağalarına varıncaya kadar herkes çil yavrusu gibi da. ğıldı, gitti. Kala kala bir ben kal. dim. Ora belediyesi bana bir oda, bir de lokanta gösterdi. Gel gele. lim dilini, huyunu suyunu bilme- diğim insanlar ortasında bunaldım. Yol parasını da yine onlardan a. larak kalktım buraya geldim. Al. lah selâmet versin, Mussolini iyi adam.. gönlümü hoş etti. — Artık affedildin, neden mem. lekete dönmüyorsun? — Param yok bir, yüzüm yok iki, kimsem yok üç, daha sayayım mı? — Özlemiyor musun Kayseriyi? — Hayır.. Aklıma bile gelmi. yor.. — İnanmam.. Ya kendini aldatı. Yyorsun, ya.... — İnanmazsın, haklısın, 'çünkü gözünü sarayda açmış, sarayda büyümüş insanı tanımazsın da on. dan. Ben İstanbulda iken bile bir yolunu bulup, kırk sene içinde bir kerecik olsun Kayseriye gideme- miştim. Hoş İstanbulda gezebilir miydim ki?.. Bizim için dünya sa. Traydı. Loş dehlizleri, sessiz salon. Tarı, issız bahçesi, sayısız odalarile, gülmesini unutmuş çehrelerile, ür. kek, korkak, vehimli insanların, birbirini sevmiyen bir kalabalığın toplandığı saray.. İşte vatan da bu idi, millet de, dünya da! Simdi o âlamden uzaklastıktan sonra her bir benim için. Elverir ki dilimi anlıyan, derdime kulak asan, ve bir kadeh içki ikram ede- cek kadar cömert insanlar bulun- sun etrafımda, bu yeter bana. — Çalışsan da içki paranı ken- — din kazansan... — Bana saraydan çıkmış ta ca- hışıp kazanmış bir mahlük göster. sene a benim gozunu sevdiğim be. yim,, Hani bir kişicik bulup ta gösteriversene?.. Yoktur, olamaz böyle adam! Saray da bir tekke, bir koca tekke idi, oradan çıktık yine tekke arıyoruz. Biz artık baş- ka türlü edemeyiz. Alm yazısı bu! Tütüncübaşı şükrünün bu nokta- da da hakkı vardı; ben, gezip do. laştığım yerlerde tesadüf ettiğim , saray adamları içinde, hakikaten bir baltaya sap olmuş, alın terile gecinme yolunu tutmuş tek insan görmedim. Bunlar, hattâ hudut dışındaki bazı açık gözler gibi, ha. li vakti yerinde, zengince bir kız alıp bir köşeye çekilmesini bile becrememişlerdir! Ya ne yaparlar?.. Onu hiç sor- mayın, söyletmeyin daha iyi! Tütüncübaşı Şükrüye bir gün lâf olsun diye şöyle demiştim: — Bak burada senin gibi garip kalmış, sen yaşta bir adaşın var. Bari onunla başbaşa versen, bir. likte çile doldursanız.. — Allah etmesin, diye yakasını silkti, o daha ölmeden mezara sok. tu kendini, Derviş rmaidir, keşiş mi. dir bilmem ki nedir?.. Hem bizim başımızı derde sokan da onlar de- ğil mi? Meşrüutiyet senelerinden. beri daha şehzade iken Vahdettin * Efendiye sülük gibi yapıştılar, ağ- zından girip burnundan cıktılar, o da varsa “Hürriyet ve İtilâf, yok- sa Hürriyet ve İtilâf,, dedi durdu, kapıldı bu imansızlara, tâââ.. ba. şını taşa vuruncıya kadar. Sonun. da o da anladı, o da kazın ayağı kaçtır belledi amma, atı alan çok.- rına karşı duyulan bir imrenis diye anlatmak isterim. “Ne ekersek onu 'biçeceğimizi.,, hatırda tutarsak kısa bir da bu netiteye vürabllmel için yapılan fedakârlıkların mahiye- tini idrak edebilmek o kadar güç ol. mıyacaktır. İstanbuldan yaptığı peyzajlarını gördükten sonra Leopold - Levi hak. da yazdığı ir kalemde ken- disini “ilk defa Türkiyeyi Piyer Lo. tinin gözüyle görmiyen bir Avrupalı ressam.,, diye tavsif etmiştim. Bu defa çok kıymetli bir hoca olduğunu da kaydetmeden geçmek elimden gelmiyor. Ayrı ayrı şahıslar üzerinde durmı- "ya imkân bulamadım. Zaten buna lüzum yok. Profesör onlara meziyet. Jeri kadar zaaflarını da söylemiştir ve onlar teşhir ettikleri bu resimle: le bize öğrendiklerini pek güzel ha tan Üsküdarı geçmişti, Hattâ Sul- tan Vahdettin, Talât Paşa Berlin- de vurulduğu zaman bana şöyle demişti: “Yazık oldu Talât Paşa- ya.. Biricik Sadrazamdı doğrusu...,, — Sen de buralara düşünce ta- bil tekke, imaret, namaz ve niyaz.. — Yok, namaz ve niyaz yok.. Sarayda alışmadık böyle şeye biz. Padişahla Maltadan, Şerif Hüse. yinin daveti üzerine Mekkeye git. tiğimiz zaman orada Arzı Mukad. destir, ayıp olur, diye oruç ta tut- muştuk. Hattâ o sakal da bırak. mıştı. San Remoda ne orüc kaldı, ne ibadet. Hünkâr “seferdeyiz,, der, daldırıverirdi pek sevdiği mahallebiye kaşığı.. Yanımıza sokulan bir dilenciyi şöyle bir süzen tütüncüb sağ €- lnlie TFransa İle Yaptığımız Son İktisadi Anlaşma (Başı 1 incide) etmekten çekinmiyordu. Onun için. dir ki, normal ticaret usullerine alış- miş bulunan İngiltere, kendilerile akdettiğimiz siyasi anlaşmadan son- ra bizimle ticari münasebetlerini in- kişaf ettirmiye muvaffak olamadı. Hattâ iki sene evvel açtığı 6 milyon Ingiliz liralık ticaret kredisinden is. tifade etmek bile mümkün olama- mıştı. Fakat iktısadı siyasetten ayırmak mümkün değildir. Bir memleket ik- tısaden başka, siyaseten başka bir devlete bağlanamaz. Iktısadi hâkimi- yet o memleketin siyaseti üzerinde tazyik icrasını kolaylaştırır. Balkan- larda ve Tuna havzasında Almanya. nm iktısadi hâkimiyeti, bu memle. ketlerin siyasetleri üzerinde de mü- essir olmaktan hâli kalmamaktadır. Yine bunun içindir ki, Almanlar, Ingiliz ve Fransızlarla siyasi ve as- keri bir ittifak akdetmiş olma- mıza rağmen, bizimle ticari ve iktı« sadi münasebetlerini idame için el. lerinden geleni yapmış, Türkiyeyi ik- tısaden Ingilizlerle ınlnşmıktan_ımen — Nazi Tazyiki Ştddendi Almanlar, (Başı 1 incide) bazı tedafüi tedbirler alınacağını bil- dirmiştir. Hükümet erkânı ile askeri şefler her gün toplanmaktadırlar. Alman kıtalarının Holanda hu- dudunda da Gronau mıntakasında toplandığına dair haberler gelmiş, askeri makamlar bunun üzerine hu- dut mintakasındaki bazı mıntakala- rın tahliyesine ve askeri tedbirlerin teksifine karar vermişlerdir. Dün gece Holandada bazı kıtaat hareketleri vukubulmuştur. Fakat şimdi müdafaa tertibatının yerli ye- rinde olduğu söylenebilir. Bütün memlekette sükünet hüküm sür- mektedir. B la beraber Belçikl ya doğru bir Alman istilâsı halinde hassatı tehdide maruz bulunan için propagandaya azami d e- * linin baş ve şehadet parmaklarını biribirine sürerek malüm akçe işa- retini yaptı ve çocuğa güldü: — Fülus var? Fi.. Fi?.. Yok mu?.. Tırhallı hep bir halli.. Ve birden köpürerek bağırdı: — Ruh.. Ya veled!.. Ruh... Sar. mota... Kelp!.. Ve bana döndü: — Bereket versin bize böyle ba. ğırmıyorlar, Nezaketle atlatıyor- lar, edeple, terbiye ile yol gösteri- yorlar, Eh.. fırsat düştükçe ben de bunlardan hınç alıyorum. <- — Arapcayı da maşallah hayli ilerletmişsin... — İşte hensi bu.. Ha, bir de; ke- yif halek.. Ehlen ve sehlen, var. İtalyanca da bilirim: Mussolini... Lira.. Boncurno.. Santamarya.. — Kayserililer zeki olurlar.. On altı senede bütün öğrendiğin bu mu? — Anlatamadık gitti bevime.. Ben Kayserili mayserili değil, sa. raylıyım, saraylı! Sarayın tarümar ettiği zavallı adam dirseğime yapışarak; -— Cok konuştuk gözünüu sevdi- gim beyim, dedi, bu akşam artık *sendeyiz.. Haydi actır bakalım şi. şeyi.. Dizdir bakalım mezeleri! BE LA g ağzı sulana sulana her sofra ba- şında cektiği tesbih aklıma geldi: — Midye dolması.. Kalkan ta- vaşı.. Çiroz salatası, lâkerda, us- kumru ıskarası.. Topatan kavunu.. — Sus.. Sus... diye doğruldu, ah.. sus dünyayı zehir etme şimdi ba- na., Ve silik bir gölge gibi kalabalı. n arasında kaybolurken, burun Puruna geldiği'fırka reisi Sükrü ile kol kola girerek, sendelive sen- deliye uzaklaştıklarını gördüm. Rüya Peşinde O nu, ilk defa, Harbi Umumi- de, Medinei * Münevverede bir hastane koğuşunda; ıex'-ildiği yatakta kendi kendine, sessiz sa. dasız Kur'an okürken görmüştüm. Basındaki burusuk, bol takkesi, yanağını da, cenesini de doldura. mıyan seyrek sakalı ile onu bir neferden ziyade cömeze benzet. çasından ve dizinden yaralıy. dı.. Kac defa ameliyat olmuyşv fakît bir defa bile, ne öneratör masasın- da, ne oradan döseğine kucakta getirilirken, ne yatarken, ne kal. karken bir kerecik bile of!,. deme. miş, ağzından (Allah) tan baska lâf çıkmamış ve elinden Kur'an düsmemişti. Yaraları kapanıncıya — kadar haftalarla yattı. İyi olunca da, to- palladığı icin gayrimüsellâha ay- rıldı ve hastanede kaldı. — Memlekette medresede mi o- kurdun gsen.. Süleyman onbaşı? — Rençberdim efendim,.. Am- ma, arasıra müezzinlik te ederdim köyün camiinde.. — Elinden kitap, tesbih düşmü. yor, basın secdeden kalkmıyor da.. — Fahri Kâinat Efendimizin rüyama girdiği gündenberi... Süleyman onbaşı bu rüya için. de yaşıyordu. Hastanedeki işini bi. tirir bitirmez soluğu Haremi Se- rifte alıyor, ve or: Merkadi Ne- bevinin gümüş p: lıklarına: sarılıp üzun uzun dua ediyor, son- ra bir sütun dibine çöküyor, göz- letini yumuyor, kendinden geçi. yi Artık; molla, seyh, hacı, ha- fız, hoca,. olmustu. Vaızlar, hatip- ler, imamlar, müezzinler, kayyum- larla düşüp kalkıyor, onlardan dersler alıyor, dualar öğreniyor, hküsulüne iyet vermişlerdir. Alman ga- zeteleri, Berlin radyosu, Almanyanın memleketimizdeki ajanları mütema. diyen Ingiltere ve Fransanın Türki. ye ile iş yapamıyacaklarını işae ede- Tek Türk - Ingiliz - Fransız iktısadi anlaşmasının tahakkukuna mâni ol. mak istemiştir. Fa.kıt bütün bu propagandalara ğmen, siyasi mukadderatını In- ltere ve Fr kadderatına bağlamış olan Türkiye, bu iki garp memleketi ile iktısadi ve ticari bir anlaşma iİmzalamıya muvaffak — ol- müştur. Ve bu suretle Almanyanın iktısadi vesayetinden tamamen kur- tulmüuştur. Yalnız bu anlaşma Türkiyenin ik. tısadi hayatina yeni bir veçhe ver. meği icap ettirecektir. Şimdiye kadar beynelmilel ticarette bizim kabul et- tiğimiz kliring sistemine bir nihayet vermek ve serbest ticaret esasına göre yeni beynelmilel bir ticaret sis- temi kurmak lâzım gelecektir. lagil- tere ve Fransa ihraç mallarımizın çoğuna talip çıkacak ve bız de ihti. yaçlarımızım çoğunu bu iki memle- ketten temin mecburiyeti karşısında kalacağız. Beynelmilel ticarette serbest döviz eçmek, daha bir çok iktı- sadi ve malhîdl%î!'rm”aîmzışm zaru- ri kılacaktır. Bu sebeple Türk Ingiliz ve Fransız iktısadi anlaşması Türkiye. nin iktısadi hayatında büyük bir de- gişiklik vücude getirecektir. Ticari hayatımızı bu yeni icaplara uydu- runcıya, ve ithalâtçılarla ihracatçı- larımız bu yeni vaziyete Uuyuncıya kadar kısa bir istihale devri geçirmi- ye mecbur olabiliriz. Fakat Ingiliz ve Fransız pazarlarının zenginliği, ihracat maddelerimizin derhal müş- teri bulabilmesi iktısaden daha sü- ratle inkişafımıza hizmet edecektir. Bu istihale devrini mümkün olduğu kadar kısaltmak ve iktısadi hayatı- mizi bu yeni inkişaf zemini üzerinde hızlandırmak, hem hükümetin sürat- le alacağı tedbirlere, hem de tüccar- larımızın göstereceği intıbak gabili. yetine bağlıdır. POLİSTE : Evvelki Gece Üç Karmanyolacı Tutuldu Istanbulun muhtelif semtlerinde fırmları bulunan Istilakinin kâtibi Andiryanus evvelki gece saat 91 de Kurtuluşta yangın yerinden geçer- ken 3 meçhul şahsın tecavüzühe uğ- radığını ve 465 lirasının cebren e- linden almmdığını iddia etmiştir. Bu işi karmanyolacılardan Lâz Ah- met ile arkadaşları Mevlüt ve Isma- ilin yaptıkları anlaşılmış, üçü de ya- kalanmış, üçü de suçlarını itiraf et- mişlerdir, Galip Efganiye Mühlet Verildi Hudut harici edilecek olan Galip Efgani zabitaya müracaatla, Ingilte. Limburgda az çok endişe mevcut tur. Bu vilâyette ve Braband miınta. kası dahilinde askeri makamlar kar. naval şenliklerini menetmişlerdir Groningue vilâyetinde — bombalarla yapılan bir talimde iki asker ölmüş Holanda - -Belçika Hududuna , 6 Fırka Yığdılar * pek yakında Holandayı istilâ edecek- lerine kani bulunmaktadırlar. Stok- holmda beyan edildiğine göre, eski Holanda Başvekili Colijn, geçen haf. ta Romada bulunduğu sırada Musso. lini kendisine Almanyanın Holanda- yı istilâ etmek tasavvurunda oldu - ğunu bildirmiştir.» İngiliz askerlerinin mezuniyeti Belçika ve Holandada askeri ted- birler alındığı sırada Fransadaki In- giliz heyeti seferiyesi efradının me- zuniyetlerinin ilgasına müteallik o. lan karar da nazarı dikkati celibet. miştir. e /| İngiltere bütün tayyare kuvvetle- rinde mezuniyeti ilga etmiştir. Fakat bilfiil verilen mezüniyetler bu karar.- dan müteessir olmiyacaktır. Gayri resmi mahafil, Ingiltere ta- rafından ittihaz edilmiş olan kararın Belçika ve Holanda tarafından alın- mış olan askeri tedbirlere karşı bir (Sempati jesti) olduğu mütal d ve dört asker de yaralanmışstır. Havasa göre vaziyet Havasın Paristen bildirdiğine gö- re, vaziyet şu merkezdedir; «Holanda ve Belçika hudutlarında tahaşşüt etmiş olan Alman orduları derhal harekete geçmiye hazır bulu. nuyorsa da, bu yeni bir vaziyet de- ğildir. Çünkü Alman tertibatı daha teşrinisani bidayetinde tamamlan- mıişti. Alman tahşidatının o zaman- danberi hissedilir derecede değişme- miş olduğu müşahade ediliyor. An- cak, Alman orduları 24 - 48 saat i- çinde derhal harekete geçirilebilirler Binaenaleyh bugün mevzuubahis olan şey iki aydanberi mevcut vahim askeri tedbirin diplomatik vollarla Almanya tarafından teyidinden baş- ka bir şey değildir.» Hâdisenin dünyadaki akisleri M. Daladier, bugün Belçika sefizi. ni kabul ederek bir müddet görüşe müştür. Amerika gazeteleri Holanda ve Belçikaya karşı bir tecavüz ihti. malinden bahsediyor ve buna dair mMmühim neşriyatta bulünüyorlar, Herald Tribune diyor ki: «Belçika ve Holandaya karşı taarruz ecanavarca bir tecavüz teşkil eder. Zaten Belçika, Almanyaya geçen harbi kaybet- tirmiş bulunuyor. Yeni bir tecavüz, ona bir harp daha kaybettirir.n Londra gazetelerinden Daily Mail- in Stokholm muhabiri şu malümatı veriyor: e «Ecnebi müşahitler, Almanların dır. Ayni mahafil, bu kararın pazar günü öğleden sonra Fransada veril. miş olduğunu, almış oldukları haber. lere atfen beyan etmektedirler. Garp cephesindeki harekât Londra, 15 (Hususi) — Ingiliz tay- yareleri bugün bir Alman tahtelba- hirine hücum etmiş ve anlaşılan bu tahtelbahiri batırmışlardır. Londra, 15 (Hususi)— Ingiliz tayya releri dün de şimali garbi Almanya üzerinde bir uçuş yaptığını Alman kaynakları bıldirmektedir. Bundan başka Viyananın (Kömür tasarrufu için) zifiri karanlık içinde kalmasi kararlaştırıldığı bildiriliyor. Garp cephesinde Almanlar uzuün menzilli topları cepheye getirdikleri ni ve Fransızların cephe gerisinde on mil mesafedeki köyleri tahliye ettiklerini haber veriyorlar. Fransızlar, Fransanın şimalinde bir keşif uçuşu yapan Alman tayya- resini düşürmüşler ve tayyarenin mürettebatını esir almışlardır. Cümartesi günü öğleden sonfa ce- ürüte ti z aer aei SİRELERMİ T SÖYNEERİN kampında başgöstermiş olan yangın hakkında yapılan tahkikat neticesin- de yeraltından kaçmağa teşebbiüs et. mek üzere eşirler tarafından kazıl- mış bir dehliz meydana çıkmıştır, e Bir Norveç vapuru Şimal denizin- de mayine çarparak batmıştır. Küçük bir Ingiliz gemisi de Fransız sahilin- de kumluğa çarparak batmıştır. Milli Koruma Kanunu (Başı 1 incide) encümenin adliye, bütçe, iktısat, ma- liye, milli müdafaa ve ziraat encü- menlerinden ayrılacak dörder -zadan teşkili kabul edilmiştir. Muvakkat encümen, derhal tetkik- lerine başlamıştır. Bu tetkikler yarın akşama (bu ak- şam) kadar tamamlanacak ve proje, çarşamba günü meelisin umumi be- yetinde müzakere edilecektir. Grup Komisyonunun raporu Parti grupu komisyonu, projenin adını (Milli Koruma Kanunu) lüyi- hası olarak değiştirmiştir. Parti to. misyonu, hükümet tarafından hazır. lanmış olan projeyi müzakereye esas tutarken, parti programını, ve teş- kilâtı esasiye kanununu birinci dere- cede ve itinalı bır titizlikle gözünün. de bulundurmuştur. Bunun yanında millet varlığında birinci derecede müessir olan hayatın akışını ve bu akışın cekrettiği amel ve ihtiyaçların karşılanması zaruretini mühim bir unsur olarak tetkik etmiştir. Parti e ŞA Di Ya ha v Teye gitmek üzere İngiltere | l luğundan vize alacağını bildirmiş. tir. Galip Efgani vizeyi almağa mu- waffak olursa Ingiltereye gidecektir. Aksi takdirde Bulgaristan hududun- danğ#n atılacaktır. Bunun için ken disine 3 gün mühlet verilmiştir. Şileli İbrahim Yakalandı 15 sene ağır hapse mahküm iken geçenlerde Üsküdar hapist AA “|kaçan Şileli Iİbrahim y;kalınmıııı.r. Amerikada Muazzam Bir Tayyare Ylaııılıyor Vaşington, 15 (A.A.) — Douglas fabrikaları halen muazzam bir bom- WOP gizlice hastaları okuy Nefesi her derde birebir.. diyenler bile vardı. Bütün bir harp böyle geçti. En da Süleyman onbaşı da ar. medebildiklerini ve içleri "' yanan Side l iyle beraber üsera kafile. bir sanat ateşini g ldul Artık yarmki Türk resminin kurtul. nus olduğuna İnanabilirim, sine karıştı, Mısırı boyladı. (Devamı var) sül işlerdir. metre, ağırlığı yarenin faaliyet sahası 11000 kilo- metryi geçecektir. Verilen bazı malümata göre bu tayyarenin plânları calınmış fakat polis tekrar ele geçirmiye muvaffak Ke) , u, bu rilecek geniş salâhiyetlerin, tabil za- manlardaki iktısadi rejim ile vatan. daşlara temin edilen tasarruf ve sây ve amel serbestliği haklarını takyit edeceğini şüphesiz görmekte ve şu mütaleada bulunmaktadir: Vâki veya yakinen muhtemel bir harp halinin pek çok tenevvu arze- den maddi ve ruhi bütün ihtiyaçları- nı kavrayıp karşılıyacak tedbirler a- lırken, bütün milli vasıtaları vatanın emrine ve hizmetine tahsis etmek ve istismarcı unsurlarla şiddetli bir su- rette mücadele etmek vecibesini ih- YY Anlaşmanın Esasları (Başı, 1 incide) pıyasaları yurdumuzdan mühim mik- tarda kuru üzüm, kuru incir, fındık, Amrikad İİ Hazırlayan Bir Nazi Şebekesi Nevyork, 15 (A.A.) — Fede bıta direktörü Hoover, (Chri Front) azasından on sekiz ki$Tİ «hükümeti devirmek ve dikta! tesis etmek maksadile bir ihtilâl karmağa matuf tahrikâtta bulun! olmak ithamı» ile tevkif edilmiş duklarını beyan etmiştir. Mumailfi zabıtanın Nevyorkta fesatçılara ufak bir imalâthane meydana çI& mış olduğunu ilâve etmiştir. Hoover, yapılan tahkikatın feS çıların polis müdüriyeti binasına V balar atmak tasavvurunda bulund! larını ve (ambargonun kaldırı kanunu lehinde rey vermiş olduk rından dolayı köngre azasındall kişiyi ortadan kaldırarak diğer 924 ders vermek hususunu münakaşa ' miş olduklarını meydana ç olduğunu söylemiştir. . Fesatçılar, (diktatör) diye tav ettikleri Hitler diktatörlüğüne bt zer bir hükümet yücuüde getirm tasavvurunda bulunuyorlardı. Hooaver, bu teşkilâtın binlerce a7 olduğunu beyan etmiş ise de rak# söylemekten imtina eylemiştir. Tevkif edilmiş olan 18 kişi, mu"| savver ihtilâl için insanlara antret man yaptırmakta ve Amerika hük! metine ait silâhları çalmakta ihti#' kesbetmiş gizli bir teşekkül olan (Spor klübü) ne mensup bulunm ta idiler, j Hoover'e göre fesatçılar,, bütt Yahudileri ortadan kaldırmak, umi mi binaları, elektrik, gaz, su Kuf panyalarını, tramvayları ve bütüğE | nakil vasıtalarını ele geçirmek tasâ! vurunda bulunuyorlardı. Fesatçılâ | Jevsh Daily Horvard gazetesi bür!ğe larmma bombalar koymak, gümrük b? | nalarını, Nevyork postahanelerir Amerikanın federal bankalarını milli muhafızların kışlalarını zapt€ mek niyetinde idiler. , Tevkif edilenler arasında bulun?? iki liderden biri John Cassidey, ğeri Villiam - Herald Bishop'd Cassidey'e taraftarları Führer diyö? lardı. Zabıta, bombalar, bir gok ! fekler ve binlerce kurşun müsade! etmiştir. Hoover, memleksti ) ) bu teşkilât:n_ e'cnebi bil lunmadığı meselesini münakaşadaf imtina etmiştir. Bishop, 39 yaşın olup Viyanada doğmuştur. Berlindi doğmuş olan 30 yaşında Claus - Gur ther - Ermecke adındaki !esauiî döğ merika ordusundan ihraç 2dilmlij olup AÂmerikâln BUTU T uzucurdusu * Ç Geniş teşkilâti yapmışlar Nevyork, 15 (A.A.) — Hoovefi P Nevyorkta tevkif edilmiş olan küçü! ihtilâlciler grupunun Amerıkamq_h tarafına şamil geniş bir tgşekku | nüvesi olduğunu söylemiştir. Zaoıtâr bir çok yerlerde tahkikat yapmak'” ve gizli silâh depoları araştırmaktâ dır, e Meksiko, 15 (A.A.) — İyi bir badan öğrenildiğine göre Cardena$ı gizli zabıtayı nazi ajanlarının 'ım mi karargâhlarını Meksikoda - tesis etmiş olduklarına ve oradan kun dakçılık hareketlerini Birleşik Ame- rikaya tevcih etmekte bulunduklarî : na dair olan şayialar hnklşıîııdı tah en badem, ceviz mübayaa ed lerdir. Istanbul ve Izmir piyasalarına ilk sa- tış teklifleri de gelmiştir. Dün salâhiyettar zevat ile görüşen bir arkadaşımızın aldığı malümata göre, istikraz haberi piyasalarımızın en canlı mevzuunu teşkil etmiş ve büyük ümitler uyandırmıştır. On beş milyonluk altının, devletin mali va- ziyetini bir kat daha yükselteceği ve mali müvazenemizin inkişafını tak- viye edeceği bilhassa tebarüz ettiril. mektedir. Bu meblâğın mal ile öden- mesi kı ti, piyasalarımıza canlı bir istikbal müjdelemekte ve bunun dünya piyasalarile serbest ticaret sis- temine doğru atılmış en mühim bir adım olduğuna işaret edilmektedir. Bir kısım tüccarlarımız da TUmümi Harpten evvelki dünya piyasaları ile münasebetlerimizin normal ticaret sistemine göre inkişaf edeceğini ve kliring gibi anormal şekillerin kaldı- lacağını ümit etmektedirler. Ihra- catçılar. Ingiliz ve Fransız kurlarının Türk parasına ve dünya piyasaları fiyatlarına göfe tesbit ed lebileceği. ne ve ihracat mallarımızın böylelik- le bu piyasalarda serbestçe satılabil- mesi imkânlarını kazanacağına işa- ret ediyorlar, Bu tedbirler ni ticesin? de takas fiyatlarının muvazeneli ka- lacağı, Umümi Harpten evvelki pi- yasaların yeniden kurulmuş olacağı İleri sürülmektedir. Büyük firmala- Tımız şimdiden hazırlıklara başlnmglş— lar ve müttefiklerimizin piyasalarile temasa geçmişlerdir. kikat i Ş İngiliz Parlâmentosu Bugün Toplanıyor | Londra, 15 (A.A.) — Reuter: İn giliz parlâmentosu yarın toplanacak: tır. Hore Belişa'nın Avam Kamara- sında Harbiye Nezaretinden istifasi | na dair hususi beyanatta bulunmasi | bekleniyor. F Chamberlain son haftalar zarfın- daki muhtelif hâdiseleri gözden ge- | cirecektir. Milt Müdafaa İçin 25 Milyon Liralık Tahsisat k Ankara, 15 (Tan Muhabirinden) — Milli müdafaa için 25 milyon liralık- fevkalâde tahsisat verilmesine daif lâviha meclis ruznamesine alınmıştır. Orhangazide Bir Dükkân Yandı Orhangazi 15 (TAN) — Gece saat | 12 de, bakal Şükrüyuün dükkân;ndkan angın çıkmıştır. Yangın arke- âilmgiış. cça’nıvu' düdüğü ile halka bil- dirilmiş, herkes sokağa - fırlamıştır. Bütün halkın gayretile, yalnız bu dü- kân yandıktan sonra yangın. söndü- tülmüştür. Zarar beş bin liradır. Tokyoda Büyük Bir Yangın Tokyo, 15 (A.A.) — Bugün Tokyo. | nun 100 mil uzağındaki Sizuonada , müthiş bir yangın zuhüur etmiştir. Yangın hususi bir evden çıkmış, rüz. gâr sebebile derhal büyümüstür. Pos. tane, gar ve diğer bazı resmi daireler de derhal y: mal bu takyid imkân yoktur. Yapılan takyitler, yalnız ikinci maddede zikredilen fevkalâde halle- nunda, devlet hayatına bağlı bir da- imilik görmeyi ve onu, zaruret zail olduktan sonra tatbik mevkiinden rin hüküm sürdüğü zamana ve muvakkat olacaktır. Fevkalâde va ziyet geçer geçmez, bu kanun tatbik mevkliinden kaldırılacak, normal za- manların iktısadi rejimi avdet ede- cektir, Diğer taraftan, parti komisyo- nu, bulunduğumuz günlerin tesiri altında yapılacak olan bu ka- kald ber, fevkalâdelik. lerin husulünde tekrar tatbik mev- kiine konmak üzere bir milli ko- runma silâhı gibi kanunlarımız âra- sında saklamayı lüzumlu görmüştür. 'Tıpkı milli müdafaa mükellefiyeti, örfi idare ve istiklâl hk leri dr, Şimdiye kadar 150 ölü ve yaralı vardır. Şimdiden 1000 kadar bina yanmış bulunmaktadır. Posta İle Gönderilen Maddelerin Müdafaa Pulu Ankara, 15 (Tan Muhabirinden) Posta ile harice gönderilen mürase maddeleri için gümrük idareleri - ibraz olunacak evrakın müdafaa p kanunları gibi. dan muaf tutulacağ