29 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

29 Ağustos 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29-8 -939 20 Ağustos 839 IAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Kr, 7 1 Sene — 2809 Ke. “e * say 159 “w ” 3 Ay so * e * Tay se * Milletlerarası posta ttihadına dahil ölmiyan memleketler için abone bedeli müddet sırasiyle 30, 16, 9, 3.9 liradır. Abone" bedeli Deşindir. Adres değiştirmek 28 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul üâvesi lâzımdır. GÜNÜN MESELELER Hitler Sinir Harbini Kaybetti * - itler, demokrasilere karşı açtı. tığı sinir harbini kaybetti, Düşmanlarının sinirlerini yormak i- çin elinden geleni yapmaktan çekin. medi, Ordusunu seferber hale getir- di, Sovyet Rusya ile anlaşarak, İn- giliz . Sovyet müzakerelerini aka- mete uğrattı, Polonyaya hücumu arttırdı. Fakat bütün bunlar, İngiltere ve Fransanın azmini kırmağa kâfi gel medi, Onlar yine kararlarında ısrar etiler ve bir adım gerilemediler. O vakit Hitler, gerilemeğe mecbur oldu. İngiltereden beklediği teklifi kendisi yaptı, Fransiz Haşvekiline müracaat ederek, bir çıkar yol ara- dı, Fakat aldığı cevap hep ayni v- lunca Hitler şaşırdı. | Kendi açlığı kuyuya kendi düştü ve sinir harbini kendi kaybetti. * Hitler yalnız sinir harbini deği daha bir çok şeyler kaybetmiş bu- lunuyor, Mitler, nazizmin beynelmilel bir cereyan olduğunu iddia ediyor, de. mokrasilere ve komünizme düşman olduğunu ileri sürüyordu. Bunun İ- çin de nazizmi bir ihracat malı ola- rak kullanıyordu. İspanyada asilere yordu. Avrupanın her hangi bir ye rinde sosyalist veyahut komünist bir devletin teşçkkülüne misande edile. TAN Muharrir Bu Yazısında Sovyet - Alman Paktını Tetkik Ediyor: ve Bu Paktın Almanya İçin Büyük Bir Hezimet Olduğunu Anlatıyor Moskova Paktından Sonra Almanya erlinle Moskova arasında imzalanan son vesikanın her tarafta umulmadık hir hâdise suretinde telâkki edildiği görülü. yor. Her an yeni bir tefsiri ile kar. şılaştığımız bu hâdise, meğer o kadar ani verilmiş bir kararin ne- tiçesi imiş ki, Moskovanın ve Ber- linin en kulağı delik devlet adam. ları için bile bir sürpriz olmuş. Biz Tan karilerini bu zümrenin dışında tutmak doğru olacağı ka. naatindeyiz. Zira ister bir tesadüfe hamledilsin, ister bir siyasi isabet olarak kabul edilsin biz bu sütun- larda çıkan bir makalemizde bu ciheti daha iki ay evvel bütün te- ierrüatile ortaya atmış olduğumu. zu hatırlıyoruz. “Rusya Alman kafesine girecek mi?,, başlığını taşıyan bu makale, 'Tahranda, İtalyan sefareti parkın. da bir Alman diplomatı ile yapıl- mış bir mülâkatın son parçaları i- le başlıyor ve Rapallo munhedesi. nin akdinde her iki memleketin is. tihdaf etmiş oldukları menfaatleri birer birer tahlil ederek şu netice- ye variyordu: “Almanya ile Rusyanın menfa- atlerini bugün de 1926 da oldu- Zu gibi, birbiriyle telif etmeğe ça- lışmaları — uzak ta olsa — yine bir ihümallir. Fakat rejimlerinde ve ideolojilerindeki ayicerılik, bu anlaşmiya Vayner kanunu sasisi Almanyası ile yapılmış olan an. laşmadan biraz farklı bir çehre vekiyeri BOv YEL musa çe BEYNE bir anlaşma, kafasına indirilecek satırı kendi eliyle düşmanına u- zatmak demek olur.,, miyeceğini iddia ediyordu. Franko nazizm ve totaliter rejim taraftarı ii , branda) , olduğu için, Almanya ona yardım e re beye etti, Bu yüzden İspanyada binlerce le al insan öldü. Üç #enc zavallı İspan. yollar kan içinde boğuşmağa O mee- bur oldülar, Alman - Sovyet paktından sonra, | anlıyoruz ki, bu iddia bir blölmüş.| Nazizm, komünizm düşmanı değil miş, Sovyet Rusya onların en eski| dostlarıymış. Ve başkalarının dahili rejimleri onları alâkadar etmiyor. muş? O halde Orta Âvrupa ve Ral. kan memleketlerinde bu leştir. me siyaseti neden hâlâ devam edi- yor? Neden dahilde komünist diye yüz binlerce insan öldürüldü, sürül. dü, temerküz kamplarına tıkıldı? Hepsi halkın husumetini istismar için kullanılan birer oyun. Alman - Rus anlaşması maskeleri kaldırdı ve hakikat bütün çıplaklığiyle görün. dü, Hitlerin komünizm ve bolşevizm düşmanlığın bir yalan olduğu an- laşıldı. * Hitler beynelmilel siyasette anti- komintern olmayı prensip ittihaz etmişti, Hariç memleketleri naziz. min kuyruğuna bağlamak istediği zaman, bu silâhı kullanıyordu. Ma. caristanı, İtalyayı, Japonyayı böyle kandırmıştı. Sovyet Rusya ile anlaşmea, hu si- yaset te iflâs etti. Japonya ve Dinca- ristan şaşakaldılar, Tutundukları dal ellerinde kalıvermişti, Bu söretle de Almanyanın antikomintern siyasette Samimi olmadığı anlaşıldı. Pi Siyasette prensip, akide, iman, ah. lâk ve dürüstlük olmaz, derler. Siyasette hâkim olan prensip men. İaattir, Onun için siyaset, çok sey- Yal, çok yumuşak bir şeydir. Her ce-| Yeyana uyar, her kalıba girer. Men.| faat neyi icap ederse uyabilir. Bu.! mu Makyavel asırlarca evvel söyle mişti, Bugün hâlâ şiddetle tatbik e- dilmekte olduğunu görüyoruz. Versay muahedesinin haksızlıkla. rini tamir ettirmek iddiasiyle orta. Ya çıkan Hitler, tedricen davalarını #enişleterek bir fatih olmak hevesi- suları üstünde Lotüsler yüzen bir büyük havuz vardır. Bu havüzün ortasındaki adacığı kenara bağlı. yan/minimini bir demir köprü sar. maşıklar ve hanımelleri arasında saklıdır. İşte bahsettiğim muhave- öprünün üstünde cereyan işti. Ve kim bilir kaçıncı viski ile kafası tütsülenmiş olan Alman diplomatı: “— Biz, demişti, demekrstlar. dan çok daha atletik bir siyasi bün yeye sahibiz. Soluğumuz daha kuvvetlidir. Moskova (yarışını biz kazanacağız. Moskovaya İngiltere- den önce Almanya ulaşacaktır.,, Alman diplomatının kehaneti doğru çıktı mı?'Moskovada imza- Yanıp Berlinde teat! edilecek olan muahede “Almanyanın İngiltere. den önce Moskovaya ulaşmış bu. Tunduğunu,, iddiaya müsait midir? Bu süsle müsbet bir cevap ver- mek mümkün değildir. Zira İngil- terenin böyle basit ve cılız bir he. defe ulaşmak tevazuu'ile Moskova yarışına atıldığı kabul edilemez. İngiltere Moskovada üçüzlü bir it. tifak kurmak istiyordu. Eğer Ak manya Ribbentrop'un imzasını İn- giliz ilifak projesindeki esaslara benzer esasları ihtiva eden bir mu. ahedenin altına koydurabilmiş ol. saydı ancak o zaman Berlinin bir siyasi muvaffakıyete ulaştığı ka- bul edilebilirdi. Halbuki şu anda malöm olan maddeleri ile bu Alman - Sovyet anlaşması yalnız Almanyanın ne derece derin bir zaaf İçinde bu. lunduğunu izah edebilir ki, bun. dan Berlinin sevinç mi duyması, yoksa matem mi ilân etmesi lâzım İ geleceği düşünülecek şeydir. — —--—— ——— Sovyet dostu oldu. Antikomintern o- larak göründü, sonunda kominterne dahiloldu. i Dünya onun için sürprizlerle do. Tudur, Devlet adamlarının sözlerine ve hareketlerine bakarak hükümle varı cü şildir, mak Mala gildir, Yazan: Nizamettin D şinünüz bir Almanya ki, 534 tenberi ordularına he- def olarak Ukraynayı gösterir. Be- sarabyayı gösterir, iç siyasetinin Bamteli sol partileri ezmek ve diş siyasetinin bütün karakteri kızıl Moskovayı yere sermektir. Mat. buatı, Sovyet sistemine hücum et. mekle bütün neşir ve irşat vazife» sini görmüş sayılır ve can beraber müttefiki ile birlikte saplandığı mihverin yaralarını tedavi için bu- Jabildiği merhem Antikomintern pakttır. Bu Almanya . kl Sovyet düş manlığı olmasa Göbelsinin, Görin- ginin, nutuk söylemeleri için değil, konuşmaları için mevzu kalmaz. seviniyor. Niçin? Zira Stalin kendisine tecavüz etmemek vaadinde bulunmuştur. Radyolarındaki devamlı konuşma. lardan, gazetelerindeki makale. lerden, devlet adamlarının resmi beyanatlarından anlıyoruz ki, Al manya çılgın bir sevinç içindedir. Öyle bir sevinç ki, ancak hudut- Yarı, mülki tamamlığı garanti edil. miş bir küçük ve zayıf devlette se. zilirse tabii görülebi Du ua munanyan, a oşu anda rahat bir nefes alsbildiğine delâlet eder ki, böyle bir Alman- yanın ne sağa, ne sola, ne şimsle, ne cenuba saldırabileceğini düşün- mek çocukluk olur, Sırası Geldikçe: Nazif Almanya dün bir heyulâ idi, De. vamlı bölflerinden sonra tehditle. rinin bir de devamlı hakikat dev- resi olacağı sanılıyordu. Şimdi bu Almanya, bir Siyam mabedinin şi- şirilmiş kursaktan ilâhları gibi bir kenarına batmış bir iğne ile bir. denbire sönüp pörsümüş ve bütün korkunçluğunu kaybetmiş bir AL manyadır ki, dehşeti ancak aczin- dedir. Nazi Almanyasının tali Çek hâ- disesinden sonra uzun bir müddet ufki bir hat resmedecek, inhitat ani olmayacaktır zannını uyandı. rıyardu. Şimdi, Moskova anlaşması kadar ani bir surette tali hattının baş-aşağı meylettiği ve geçen her dakikanın Almanya hesabına baş döndürücü bir sukut kaydettirdiği görülüyor. Acaba bu baş döndürücü sukut ve inhitat Almanyayı gayri şuuri bir harekete sevkedebilir mi? Mantıkan etmemesi lâzım. Zira yanlış bir tefsir ile kendisini kuy- vetlendirdiği rivayet edilen yeni muahede, hakikatte öyle bir han- dikaptır ki, bu ağırlık Almanya- yı bütün siyasi çölâkisinden mah. rum etmiştir. Moskova Almanya ya köstek, vurtyuylur. Bg Alman diplomatı Tah- randa bana, Alman siyasi bünyesinin atletik meziyetlerinden bahsederken doğru söylüyordu. Fa- kat bugün bir Alman diplomatı, Alman siyasi bünyesine atletik bir meziyet atfedebilmek süadetinden mahrumdur. Zira Moskova yarışı. nı kazanan atlete Moskovanın ha. vası yaramamıştır. Bu atlet için henüz kötürümdür denemezse de romatizmaya tutulduğu kolaylıkla söylenebilir. Düne kadar Moskova, dünyânın altıda birine sahip olmasına rağ- men beynelmilel alanda bir subret gibiydi. Bugün birdenbire birinci plâna yükselmiş bulunüyor, Ne gariptir ki, Habeş Harbi es- nasında, Çek hâdisesinde ve bütün beynelmilel buhranlarda İngiltere. ye müşterek emniyet tezini kabul ettiremedikçe siyasi prestiji azal - mış olan Sovyet Rusya, ağni tez İn- giltere tarafından kendisine teklif edildiği gün yaptığı sabotaj ile kay- bettiği prestiji bir kaç derece faz- lasile kazanmış bulunuyor. Acaba bu hâdisede Almanyanın hiç kazancı olmadı mı? Elbette oldu: Bazı Türk gazetelerinin sabah, ez Ak sayfalarını karalıyan büyük puntolu serlevbalar. Bu gazetelerin mütemadiyen, muhtemel Alman hücumlarından bahsetmesi, mütemadiyen “harp bir saat sonra çıkacaktır!,, keka. netini savurmaları Alman casusluk di süyük ıganda savaşını ve pr hedefine ulaştırmaktadır: “Milletlerin sinirini bozmak,, m haricinde, gelen her 24 saat Almanyayı bir yeni hezimete namzet kılmaktadır. 30 Ağ stos Zafer © Bayramı Yarın Geçit Resmi ve | Fener Alayı Yapılacak 30 ağustos Zafer Bayramın 17 nel yıldönümü münasebetile yarin şehrimizde yapılacak olan merasime sit program hazırlanmıştır. Yarın saat 8.30 da İstabul kumandanlığın- da bir resmi kabul yapılacaktır. Saat 8.30 ile 9.30 arasında srasile askeri birlikler ve müessese âmirleri, Vilâ- yet, Belediye, Cümhuriyet Halk Partisi ve diğer sivil teşekküller nâ- mına İstanbul kumandam ziyaret &- dilerek 30 Ağustos bayramı tebrik edilecektir. Diğer taraftan merasim dolayısile yapılacak resmigeçide iş- tirak edecek askeri kıtalar saat 9a kadar Üniversite maydanında, ken- dilerine tahsis edilen yerleri almış olacaklardır. . İstanbul * kumandanı, resmi kabulü müteakip Vali ve Be- lediye relsile birlikte kıtadtı teftiş eyledikten sonra ordu nâmına en ki- demsiz bir subay tarafından 30 Ağus- tos gününün ehemmiyeti hakkında bir nutuk söylenecektir. Saat tam 1045 de resmigeçit başlıyacaktır. Geçit resmi , Geçit resmine iştirak eden bir. likler Zeynep hanım konağı arkasın- dan geçen yol ile Lâleli apartıman- ları önünde Aksaray - Beyazıt tram- vay yoluna çıkacak ve buradan tram- vay yolunu takiben Taksim Cümhu- riyet meydanına gideceklerdir. Merasim kıtaları Taksim Cümhu- riyet meydanına varınca hazırlanan çelenkler âbideye konacak ve mevcut müzika tarafından İstiklâl marşı ça- ınscak ve bundan sonra verilecek rabat kumandası ile merasim bite- cektir. Saat 12 de Selimiyeden 21 atım top atılacaktır. Fener alayı Bayram münasebetile gece An dolu ve İstanbul tarafında birer fe- ner slayı tertip edilecektir. İstanbul komutanlığınca ayrılan mürettep bir tabur silâhsız olarak ve tümen bandosu ile Anadolu yi da ve diğer mürettep bir tabur da silâhsız olarak ve İtfaiye Bandosu ile İstanbul cihetinde fener slayına Işti- rak edecektir. Vicdan Nedir? B a gönderdiği mektubun el yazısı da güzel, yazış tar zı da, Ortamektehi hitirmişse mu- hakak ki iyi bitirmiş olacak. İfa- desi, edebiyatla uğraştığım göste- riyor. Daha doğrusu edebiyattan ziyade felsefiyat, hikemiyat, haya- tiyat ve teferrilat ile vakit geçiri- Er. Hisli, sinirli ve bilhassa içli ol. duğunu satırlarından anladığım bu okuyanımın yazdığına ve samimi söylediğine göre tam on altı ya şındaymış. Fakat kendisini rah- metli Zaro ağadan yaşlı sanıyor. Diyor ki: (Size sorarım, vicdan nedir? Vicdan gözle görülür, elle tutulur mu? Ben ön alti yaşıma geldim, bunca zamandır (!!) bunu ariyorum, bulamıyorum.) Saygıdeğer bir samimilik değil mi? Çoğu bulunduğu yaşım en az yüzde yirmisini minha eder de söyler. Yaşından ve başından büyük meselelere zihin kaptırmış olan bu sayın Bayıma ne cevap vereyim bilmem ki, Hakkımdaki hüsnü zannına teşekkür gderim: Beni ya Bay Aristetâlis'in kalfası, veya Bay Mustafa Şekip Tune'un çöme- zi zannetmiş de içinden çıkılamaz şeyler soruyor, Eskiden edebiyatın ne olduğunu bilmiyen edebiyat öğretmenleri temrin verirlerdi: Bir grup tasvir ediniz. Tahiatin tasviri, Mektep nedir? Ahlâkın tahlili vesaire gibi, Hemen başlar- dık grubun tavsirine: Vaktaki &- fitazı âlemtab o meşrikı uşaktan mağribi âfâka serbezemini nüzulü bübut... Yahut tabiati târife giri rdik: bir kalicei sebzin — Yazan: AKA GÜNDÜZ ezherindir ki etrafu eknafında merküz eşcar ve ağsanı lerze füru- zan... Veyahut mektep, ol binayi azimi irfanmekseptir ki fern yatı râzmerei beşeriyenin masdarı eflâke... Ahlâk, fezaili adidei in- saniyenin noktal iltisakı olan has- Jeti mümtazei hallâkı kerimülmut- laktır ki... Artık bak, okuyabilirsen oku, anlıyabilirsen anla, Birçok noktadan geri kalışları- mızın sebeplerinden biri de bu or- yantal görenekle mücerret mef- humlara saplanışımız değil midir? Fakat bana kalırsa sayın okuya- nım Bayın Handan bana (Vicdan nedir?) diye sorduğu zaman ne ok- sidantal felsefeye sapmıştır, ne de oryantal çıkmaza. Gerçi dış bakı mından sorusunun derin bir mev- zu olduğuna yaşı ve başı itibarile inanmaktadır. Bunun içindir ki kitabını işini, hamurunu dikişini bırakıp demir değnek bir elde, de- mir fener öbür elde. demir çarık a- yaklarda (Vicdan nedir?) diye ara- yıpbatır. Gençlerin ve yasını gerilerde bırakımışların bu kelime, hissi ho- calamalarında İmdatlarma'Yyetişen bir cankurtar, simididir: Vay vicdansiz vay! Bu arkadaşlığa si- Zar mı? Vay vicdansız kadın vay? İnsan evlâdımı bu kadar döver mi? Vay vicdansız vay! Besle kargayı gözünü oysun, vesaire, Bir romancı gözile - elimle koy- Dee gi ilikin dekkeyim de -tah min edivereyim: Saym okuyanım Bayın Handan da Du vaziyetler- den birine düşmüştür, Ya baka- lorenadan yaya kalmıştır. Ya baba- sı küçük kardeşini daha çok sev- meğe başlamıştır. Yahut annesi Bayın kızının mücerredatla uğraş- masına küserek komşunun kızını sevmeği münasip görmüştür, Her halde Buyın Handan bugünlerde pek hiddetlidir, sinirlidir, dünya- yı karanlık görüyor, etrafını vie dansızlar sarmış sanıyor. Her hal de hissi ve asabi bir buhrancık geçirmektedir. Bana sorduğuna göre demek ©- Iyor ki. hana az çok itimadı var ve beni bir şerler bilir farzediyor. Birincisine çok çok teşekkür, ikin- cisine gelince tashih edeyim, bun- £a yaşıma geldim - kaça geldiğimi onun gibi apaçık söyliyemem doğ- rusu - kendisinden fazla bir şey İstanbul tarafindaki fener alayt saat 21 de Taksimden hareketle tramvay yolunu tekiben Be: Anadolu tarafındaki fener alayı da ayni saatte Doğancılardan hareketle tramvay yolu boyunca Kadıköy iske- lesine kadar gidip döneceklerdir. Bayram münasebetile yarın ak: şam Halkevlerinde ve Halkevi olmı- yan kazalarda Parti binalarında top-. lantılar yapılacak, konferanslar ve- rilecek ve eğlenceler tertip olunacak- tır. Dumlupınara bir heyet gitti 30 Ağustos Zafer Bayramı müna- sebetile Dumlupmarda (yapılacak merasimde Üniversiteyi temsil etmek üzere Ünivesite telebesinden müte. şekkil yirmi beş kişilik bir grup dün saat 3.45 trenile Dumlupınara hare» ket etmiştir, Ayni merasimde bulun. mak üzere dün şehrimizden bir grup da izci hareket etmiştir. . Afyon kurtuluş bayramı kutlandı Afyon, 28 (TAN) — Bugün Afyon öğrenemedim. Bizde o nasip ne ge- zer? Hergün bir gazetenin köşe başına çık, ortalığa demet demet, küfe küfe ilim, irfan, kültür sa- vur.. Ama varsın şu Fransız mee- muasından aşırma, bu Ala; ma- gazininden devşirme — olacakmış, kimin aldırdığı var ki? Yeni ne- silde yabancı dil bilenlerin çoğa- lacağı güne kadar bu hokkabazlık devam edegidecektir, Vitalisin Aristetâlisin, Hegelin Niçenin, Kontun Kantın Marki- nin, sakallı Rıza Tevfikle bizim Nurullah Atacın dediklerini bil. mem. Benim bildiğim şudur: Vicdan demek, deliksiz uyku demektir. Deliksiz uyku demek, gece yas- tığa başını koyar koymaz sabaha kadar rahat etmek demektir, Devamı 6 incıd kurtuluş bayramını kutluladı, Merâ- sime saat beş buçukta askerlerimizin şehre muharebe vaziyetinde girme sile başlandı. Sonra önde bando ol» duğu halde asil kıtaat girdi. Önce 2- mta çelenkler kondu. Sonra resmi» geçit yapıldı. . İzmir heyeti İzmir, 28 (TAN) — 30 Ağustos Za- fer Bayramında bulunmak üzere 53 izeiyle beraber İzmir heyeti yarm. sabah Afyona hareket edecektir. mel ei i" Etrüsk Almanyaya Gönderilmiyor Yakinda tadilât yapılmak zere Almanyaya gönderilmesi muka olan Etrüsk vapurunun hareketi hir edilmiştir. Bunun için Denizyol.. ları idaresi ne yolda hareket edilme. sini Münakalât Vekâletinden so

Bu sayıdan diğer sayfalar: