——— ılı.s. 99 —— 11 Ağustos 939 IAN ASONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Ke. © 1 Sene 2000 Kr, re » say w ” say 150 VAY Milletlerafası post olmıyan memleketler için sbone bedeli müddet sırasiyle 30, 16, 8, 35 liradır. Aböpe bedeli paşindır. Adres değiştirmek 28 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 Kuruşlur pul ilâvesi Mizırdır. KITAYI İstanbul Limanındaki Kazalar eçen gün Kınalıada vapurunun G Ilmanda bir kaza geçiştirdiği- ni okuduk. Evvelki gün de köprü gözü önünde bir vaptırla bir motö- rün çarpıştığını öğrendik. Bu gibi kazalar İstanbul limanında eskiden beri eksik olmamıştır. Çünkü İstan- | bul limanının o Galata mıntakası de- diğimiz kısmı, o sahada mevcut olan muvmana nazaran pek dardır. Lİ mana ait bütün münakalât hemen hemen buraya sıkışmıştır. Devlet Denizyollarının şehir hattı vapurla- ri şamandıralara veya Galata lime- nındaki rıhtımlara gelirler ve ora dan kalkarlar, Bütün bu vapurları emtiası ve bir kısım yolcusu mavna- larla, romorkörlerle kayıklarla, mo- törlerle, sandallarla boşanıp alınır. | Bilhassa sabah ve akşam zamanla mındaki izdiham alır. Şirketi Hayri- yenin ve Akayın vapurları sabah ak- şam saatlerinde durup dinlenmeden çalışırlar. Ve hele bu iki idarenin vapurları köprünün müteaddit İs- kelelerinden bazan da ayni zamanda hareket ederler. Liman içinde rast- pere hükümetinin uy ku uyumıyan, ve geceli gündüzlü faaliyet içinde görü- nen bir hükümet dairesi, ha- riciye nezaretidir. Burada bir kaç memur mutlak çalışır ve her hangi bir selir tarafından edilecek telefonu bekler, ya- hut dünyanın herhangi mer- kezinden gelebilecek bir şif- reyi halleder, İngiltere Hariciye Nezareti gazete idarehanesi gibi bilhassa gecele. ri meşguldür. Çünkü o da, gazete. Jer gibi,canlı haberlerle meşgul 0- lar ve bu haberler Londraya ancak geç vakit varır. İngilterede âdet, kabinenin sabahleyin «toplanması ve kararlar vermesidir. Toplantı- dan sonra Hariciye Nazırı dairesi- ne koşar, baş yardımcılarını toplar, onlarla birlikte hareket plânını ha. arlar, Roma, Paris ve sair yerler» deki sefirlerile konuşur, - bunlara talimat verir, sonra yabancı © firlerle konuşur, daha sonra günün mesaisi hakkında #efirlerine şifre. ler gönderir, onlardan da şifreler alır ve daha sonra Başvekil ve kü. bine azası ile görüşür, ve yeni ka- rarlar ister, uhran sıralarında Hariciye Iamalar, karşılaşmalar olur, Ekseri- ya da çarpışmalar vuku bulur, Fa kat bütün bu kazalar küçük vakalar halinde kalır ve zayiatsız savuşturu- Yildir #Rİa kapisilarımızın, kıla: vüzlarımızın büylik meharetleri ön safta gelir. Filhakika dünyada, dar- Jığına nisbet edilirse en çok hareket- Ti iman İstanbulun Galata limanı: dir. Müteaddit cereyanlar bazan bu Ilmana tamamiyle hâkim olur. Am- ma kaptanlarımız bihakkın işlerinin eridirler, Fakat işi yalnız kaptanların me- hâretlerine ve hüsnü talie bırakmak doğru değildir. Bu işi tanzim etme. lidir. Bir kere Akayın ve Şirketi Mayriyenin bir çok vapurlatımn mu- ayyen saatlerde hep birden liman- dan hareket etmelerine veya limana girmelerine müsaade etmemelidir. Bunun İçin de seyir tarifeleri tize- rinde kuvvetli bir mürakabe tesis e. dilmelidir. Devlet bu hakkı beledi. yelere vermiştir. Belediye kanunu. nün on beşinci maddesinin onuncu fıkrası bu neyi müesseselerin seyril. sefer tarifelerinin tanzim ve İlânını belediye hakları arasında saymıştır. Ve bu işin nasıl yapılacağı hakkında Şehir Meclisi de vaktiyle bir tali- matname neşretmiştir. Buna rağmen gerek Denizyolları İşletmesi şehir hattının ve gerekse Şirketi Hayriye- min seyir tarifeleri yalnız bu iki idi re tarafından tanzim ve edi Belediye bugüne kadar kanuni hak- kıni kullanarak bu seyir tarifelerine hâkim olmamıştır. Eğer yarın maa- zallah limanda bir kaza olur da, bi- tün İstanbul mateme garkedilirse bunun mesuliyetini belediye tekab- bül edecektir. Binaenaleyh belediyemiz derhal harekete geçmeli ve İstanbul sahi lerine çalışan vapurların limandan kalkiş ve limana giriş saatlerini tet- kik edetek bunları fasılalı şekilde hareket ettirmelidir. Seyir tarifeleri üzerinde beledive- nin bu hakkı, şehir halkma diğer bir cihetten de faydalı olacaktır. Seyir tarifelerini yalnız kendi cephelerin- den tanzim eden İdareler iş saatle- rinde halkın ihtiyaçlarını hazan pek nazari itibara almamaktadırlar. O- nun İçin bir çok vapurlarda büyük izdihamlar vuku bulmakta, bazi hat- Jarda vapurların hareket saatlerinde nisbetsiz fasılalar mevcut olmakta dir. Belediyenin bu işe müdahalesi, halkın, şimdi cevapsız kalan dilek- lerini de tatmin eder, Nazırı derecesinde yorulan biri de Hariciye Müsteşarıdır. O- na “daire şefi,, demek Adettir. Bu- Taya, tayin olunan zevat , şefirlik selirlik Jmum valiliğini, yahut yapmış bir çök zevat bü im: yin olunmuşlardır. Kendisi yenin teşkilâtindan, disiplininden ve diplomatik servisinden o mesul- dür. Hariciye Nazırının Başmüşa- viri odur. Hali hazırda bu mevkii işgal eden zata, başmüşavir deni. Myor ve bu makamı bugün Sir Robert o Vansittrat işgal ediyor. Hariciyeye gençliğinde intisap ©- den Sir Vansittrat bugün harlelye- rin başında bulunmasına, son de- Tece meşgul olmasına rağmen man- zum ve mensur eserler yazmıya da vakit bulur. Çünkü İngiliz Hariciyesinin işle rinden mühim bir kısmı kâğıt üze“ Çalı İngiltere Hariciyesinin başmüşavirlik makamını bugün işgal eden TAN zat: Sir Robert Vansittrat refikası ile birlikte rinde yapılır ve kâğıtlar, dolaplar. da muhafaza olunur. Bunların a. nahtarları ehemmiyetle rıuhafaza edilir, Çünkü bu anahtarlardan ber hangisi kaybolursa, kaybeden kim- se tarafından yaptırılır. Tarleiye ngiliz E Se ti şu şekildedir. Haxiciyi Nazırı bütün teşkilâtın başındadır. Daire şeti, daimi heyetin reisidir, Müsteşar onu takip eder. Daha son- ra bunlara yardım eden beş müs. teşar gelir. Bu müsteşarlarlan her biri bir veya bir kaç daireye riya- set eder. Bunlardan başka her dai- renin başında bir müşavir - bulu. nur. Siyasi daireler coğrafya sıra. sile tertip olunmuştur. Meselâ U- zak Şark dairesi Japonya ve Çin, şimal dairesi Rusya ve İskondinav- ya işlerile diğer daireler de dün- yanın diğer kısım meselelerile meş. gul olur. Gayri siyasi daireler de vardır ki, bunlar neşriyat ile meşgul ©- lur, Pasaport işlerile uğraşan dai- re hariciyenin dışındadır, fskat 0- na tâbidir. Siyasi dairelerden her birinin şefine beş, altı kişi yârdim eder ve bunlar kırkına varan bi. vinci kâtiplerle henliz yirmi dört müteşekkildir. . İki mühim şahsiyet resmi teş- kilât haricindedir. Bunların biri hu- kuk müşaviri, diğeri muhafızıdır. Çünkü kütüphane mu- hafızı arşivlerin de muhafızıdır. Sonra muhtelif dairelere bağlı bir çok şahıslar vardır. Hariciye Na. arının hususi kâtibi mühüm bir şah #iyettir ve onun da İki yardımcısı vardır, Heriçiyedeki yığın yığın kö- tiplerin vazifesi, evrakı hazırla” maktır HHricive Nezareti beynelmilel buhranların hepsi ile alâ. kadar bulunduğu gibi İngiltere ile diğer devletlerin münasebetlerine kütüphane Lehistanın biricik manı olen Güynla 1020 de İnşa oluumuştur. Fa- kat bugün Dunsig'den daha çok fa2- la ilcaret yapmaktadır. Lehistan de- nanması Gdyniada harekât yapıyor ve Leh ordusunun bir kısmı da bu- rad& bulunuyor, Danzigin Almen- yaya lneki Gaynla'nın mukadderan tini Danzig'e baj Berlinden “seyyah., manti diye Danzig m geçen Almanlar Lang- Tuhe'da toplanıyorlar. Bunlarin 7060 ile 10.009 arasında olduklari tahmin alunuyor, Hel yarımadası Lahliler tarafından tahkim olunmuştur. Burası Danzigin methaline hâkimdir. — — — — — Danzlg nazilerinden biri, Lehli bir Mümrük memurunu geçenlerde bu- rada, Trzelonki'de öldürmüştür. 175 mürabba mil genişliğinde olan Danzig meselesi bütün ehemiyetini muhafaza ediyor. Lehistana ncıya kadar Lehistanın bütün deniz ticareti Danziyten ge- Şimdi bu ticareti iki liman yapıyor. Fakat Gdynia Danzige üstün geliyor, Darzig, bütlin iktisadi refahını, borçludur. o Gdynii imanı yi ciyordu. sarabilecek mi? 3 NE ATE NEZ Z eve Danzig yüzünden başlıyan gerginlik devam etmektedir. Almanlar, buraya seyyah gönder. meğe ve top, tüfek, tayyare dafii toplar sev. kine devam ediyorlar, Bundan başka Dansig- deki mazi zabıtası 10,000 arltırılmıştır. Almanyanın Danzigi ilhak etmek malöm, Fakat bu işi bir harp çıkarmadan ba. - Danzigte Bugünkü Vaziyet DANZ istediği İngiltere Hariciyesi, başlıbaşına muazzam bir âlemdir. Bu yazda, İngiltere Hariciyesinin nasıl işlediğini, işlerin nasıl taksim olunduğunu okuyacaksınız : 9 İngiltere Hariciyesi Geceli Gündüzlü Nasıl şır ? alt bütün istihbarat ile en geniş öL çüde moşgul olur ve diğer devlet- lerin biribirlerine olan alâkalarına ehemmiyet verir. İngilterenin yabancı memleket- lerdeki bütün menfaatleri, harici- yenin elindedir. Onun için İngilte- renin içinde, meselâ Tancanın sta. tüsü ile alâkadar olan bir kimse bulunmadığı halde Hariciye Neza- yeti bu işle meşgul olur ve dün- yanın her tarafında buna benzer meselelerle alâkadar olur. Hariciyenin he kadar meşgul ol- duğunu anlamak için 1900 de an. cak 49,550 muamele yaptığı halde geçen sene 165,081 muamele yap- tığımı kaydetmek kâfidir. Yirminci asrın başlarında İngil- tere Hariciyesinin bütün momurla- rı yüzü geçmediği halde bugün bunların sayısı 400 ü bulur ki bu- nun 100 ü kadınlardan teşekkül e. der, I tedenberi aristokrat İşi sayılır ve onun için nazır, Avam Kamarası azasından da olsa, onun aristokrasiye mensup olmasına dik- kat edilirdi. Lord Gürzon bu aris- ngilterede Hariciye Nazırlığı tokratların en müfriti idi, Hariciye. ye gelmeden asansör hazırlanır. Bü. tün kapılar açılırdı. Bir defa Lord 5 İ| EZ Milletleri Aldatmıyalım . Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel vize kadınları ve anaları bi j li Bulgar Millet, Meclisine gönderdikleri açık hir mektupla, hükümetin harici siyasetteki süki tunu yırtmasını, siyasetini açık bildirmesini istedi. “Demokrat B gar kadınları, - Balkan memleketle- rindeki demokrat kadın birliklerine. gönderdikleri mektuplarda, kuvvet- li bir Balkan Birliği kurulmasına, Balkanlar Balkanlılarındır, şiarıtın. istisnasız benimsenmesine taraftar olduklarını bildirdiler, Bulgar milletinin Balkan Birliği- ne girmek İstedi gösteren daha bir çok deliller vardır. Mayısın hayetinde yüksek Bulgar muhal lerinden, ediplerinden müteş bir grup, Yugoslav muharrirlerine gönderdikleri bir beyannamede, bü tün Balkan oyazıcılarını faşist tecs- vüzlere karşı bir birlik kurmıya da- vet ettiler. ci Bulgar şairi Christo Botev'in 70 inci yıldönümünde halk, Balkan Bir. liği ve demokrasi cephesine iltihak lehinde nümayiş yaptı. Bulgar Ün versitesinin 50 inci kuruluş yıldös nümünde Bulgar ( Üniversitelile 300 Yugoslav. genciyle beraber şiarı ileri sürdüler: “Balkan milletlerinin birleşmesi için mücadele edelim z Bunun gibi Bulgaristanın Balkan Birliğine ve demokrasi cephesine girmesi için yapılan mümayişler, Bulgar milletinin faşizme ve Alman istilâsına karşı gösterdiği hassasi- yeti, ve Balkan Birliğine girmek te» mayülünü gösterir. * Bütün bunlara rağmen Bulgar hü. kümeti Balkan ittifakına muhalif, Cürzon o zaman kâtibi olan Sir Robert Vansittrat'ı söht biri bir kaç dakika geçe çağırmış, yemeğe çıktığı kendisine haber verilince — Biri çeyrek geçmeden mi ye- meğe çıktı. Amma çekilmez bir or- ta sınıf adammış! demişti. İngiltere Hariciyesine gelen ilk avam adam Mister Makdonald'dı, Onun Hariciyeye gelmesile burada demokratlık başgösterdi. Diplomatlık şüphe yok ki, ca. #p bir meslektir. Fakat bu mes- lekte muvaffak olmak için hem si- yasi, ve hem iktısadi bir kafa sa. hibi olmak gerektir. Çünkü hari. ci siyaset, gittikçe iktısadileşmek- te ve iktısadiyattan anlamıyonlar, bu meslekte güçlükler çekmekte - dirler. Onun için bu meslek te gün- den güne iktısadileşmektedir. Bu da İngiliz Hariciyesine yeni bir in. kılâp geçirimektedir. Denzig Milletler Cemiyeti komi serinin nezareti dadır. Nüfusu- nun yüzde 96 sı Almandır. Alman- lar burasını tihak etmek itiyor. Lehiiler burasının şehir olar rak kalmasını istemektedirler. Dansig limanının methali olan Westerpiatte'da küçük bir Leh kuv- veti bulunmaktadır. Lehistan hududu üzerinde gayet mükemmel terbiye ve tâlim görmüş Lehli askerler vardır. Lebliler ile naziler arasinda vuku bulan hâdiselerin sahnelerinden bi- ri de Kalthof'tur. İhgiliz deniz kuvvetleri umu” mi müfettişi General (İronside Merkezi Lehiatanda Yapılân manev- ralarda hazir bulunmuşlar, Anlaslan Almanya, yaz mevsimi nihayet bulmadan evvel Danzig meselesini halletmek istemektedir. Fakat Lehliler, Almanlara baş eğmiyeceklerini cephesi erkânı da, Lehlilere verdikleri #utacaklarını ve ona hemen yardım odecekle- rini söylüyorlar, apaçık gösteriyorlar, Bu yüzden gerginlik devam ediyor. Sulh sözü ve mihvere mütemayildir. Bum sebeplerini de şöylece izah edebil ri © ğ ların elindedir. Bülgaristanın milli iktısadiyatı, Almanyanın harp ikti. sadiyatına göre tanzim edilmiştir. 2 — Bulgar hükümetinin takip ef- tiği siyaset müstakbel bir harpte Almanların yanında mevki almak siyasetidir. .- Hükümet bunu açıktan açığa iti raf etmemekle beraber, Balkan Bit“ liğine girmekte gösterdiği müşkül. ler bunu İspat etmektedir. Balkan Birliğine girmek için Cenubi Dobri. cenin Bulçaristana verilmesi iddiası, İ Bulgar milletinin milli hislerini tah. İrik ederek kendi siyasetine kazan | mak içindir. Great Britain and the Fast mec tuasının Sofya muhabiri, Londra daki mecmuasına o gönderdiği bir mektupla Bulgar hükümetinin bu iki yüzlü siyasetini şöylece tevsik e- diyor. Mecmuanın muhabiri, Rumen İ Hariciye Vekili Gafenkonun An seyahati münasebetiyle, Bulgar iri Christoff'un mütaldalarıni şöys lece bildiriyor; “Bulgaristana Cenw- bi Dobriceyi vermek kâfi değildir. Bununla beraber Trakyayı, ve Ada- lar denizinde bir de liman vermeli. dirler. Bunları verdikten sonra da Bulgaristan Balkan Birliğine ve des mokrasi cephesine girecek değildir. Bununla ancak Bulesristann bita- raflığım temin edebilirler... Önümüzdeki harpte bitaraf olma- dığını, bitaraf kalmıya imkân olima- dımı Bulgar hükümeti de bilir. Mihvere olan temaviilünü gizlemek için. halkın milli hislerine Dobrice.. yi, Trakvavı peşkeş cekerken. Bul- gar istiklâlini kumar masasının üs- tüne koyduğunu . hilmiyorsa, bunu Bulgar milleti bilivor ve seziyor, milletleri aldatmı a Sofyada bir kahvehanede Alman parasını reddeden © garsona. sarhoş bir Alman erüpunun verdiği cevap, Bulgar hükümet reisinin kulağına küpe #ihi asılma — Yakında Bulrarictanda valnız Alman parası yerecektir. Sen ne cüretle bumu reddedivorsun? i ——a.—— a Çanakkale Kumandanı Çanakkale kumandanı General Âli Rıza, dün vali ve belediye reisi Dr. Lütfi Kırdarı ziyaret ederek bir müd. det görüşmüştür.