: e : ; ( İl ; İ : | | İ b k. © ründü, bir köle vasıtasiyle Türk Safosunun Hayatı Safo TEFRİKA No. 106 Kö leyi Süzdü: “Bugün Senin “Ama Dinle.. Safo, pek zeki ve ayni zamanda pek hain bir sima sahibi olan bu kara köleyi bir lâhza süzdükten sonra sordu: — Bugün 'senin için bayram, değil mi Abdürrazak? O, hızlı yürüdü, Safonun ayak. larını öptü ve dudakları onun ter. Jikleri üzerinde üğieikeni cevabı: nı mırıldandı: — Bayramları yaratan sensin, sultanım. Ben yalnız senin köle. nim. — Bayramı belki biz yaratıyo. ruz ama, tadını siz çıkarıyorsu - nuz. İşte bugün de, seni arslanı. ma yalvarıp, kızlarağası yaptıra. cağım; yani en büyük bir bayra ma kavuşturacağım. Terlikler üzerinde duron du daklar, yine mırıldandı — Allah bir gününü bin etsin, sizi şevketlü arslanyıza bağışla. sın, — Amin, amin, amin! birden sesini yavaşlattı: — Kalk, dedi, beni dinle. Bek. lediğin bayrama kavuşabilmekli- ğin için, bir şartım ver: Yalnız beni tanımak, beni dinlemek, be. nim emrime göre duymak, gör. mek!.. Gözün, kulağın, dudağın, yüreğin benimdir. Nasıl işine ge. yor mu?, . öle, sineği bala bağlamak. tan başka bir şey olmıyan bu teklife Karşı bütün benliğini inkıyat ve itaat haline korken, Sa. fo, yine söze girişti: — Öyleyse bir tecrübe yapalım: Şimdi sen, saray avlusuna dolar sipahilerin şehzade Mahmut adım sık sık dile aldıklarını bana ha- ber vermiş olacaksın. Ben, bu ha. beri arslanıma söyliyeceğim, sen de sorguya çekilince: “Evet, duy. dum,, diyeceksin, üst tarafını dü. şünme. Çünkü bana aittir. Sultan Mehmet, bu muhavers. den biraz sonra hareme girmiş, a- nasmın tahminini doğru çıkara- rak, hemen sofra başına çöküş. tü. Her lokma, sanki e sayılı gü. nün yorgunluğundan bir parçayı silip götürüyormuş gibi ona bir dirilik veriyordu, yüzündeki az. gınlıktan bir kısmını gideriyordu. Son lokmayla beraber, yorgunlu. ğun ve yüz ekşiliğinin son izleri de kaybolduğundan, şevketmcap neşelendi, yanıbaşında Sessiz ses. siz oturup sahanların gidip gel- .mesini işaretle idare etmekte bu. ağ annesiyle konuşmiya baş. — Korkulu bir rüya geçirdik, değil mi valide? — Öyle oldu arslanım. Sana da, bana da geçmiş olsun. Tanrı bir eşini daha göstermesin. Ve hünkârın cevap vermesine meydan bırakmadan ilâve etti: — Alev kesildi ama, steş he. nüz sönmedi. Çünkü sipahilerin dimağı hâlâ fesatta. Saraydan ay. rılırlarken, tutulası dillerinde bü. yük torunumun adı dolaşıyorumuş. ultan Mehmedin dili de, ne- fesi de bu söz üzerine tu. tulayazdı, (yüreğini hafakanlar kapladı, yüzünü renk renk zti. rap sardı. Harpten, darptan sık sık bahseder ve kılıç oyunlarını sever oluşunu bile suç saydığı, kendisinden © çekinmekte olduğu oğlunun sipahiler tarafından tah. ta namzet gösterildiğini duymak bu tacü taht delisini zivanadan çikacak kadar sarsmıştı, renkten renge sokmuştu, Safo, şevketlü oğlunun bu tıraplı vaziyetini anlamamış gö- Ab- dürrazakı çağırttı, odayı da hal. ” O, benim ciğerparemin ciğerpare. İçin Bayram Olacak Değil mi? Bunun İçin Bir Şartım Var... vetleştirdikten sonra, onu söylet. 1. Kızlarağası olan, valde su'ta. nin sırdaşı mevkline yükselmek hırsiyle zekâsı on kat inkişaf et. miş görünen zenci köle, bir lâh. zada uydurulan bir masalı o ka- dar süslü bir biçimde ve o kadar dallı budaklı surette anlatıyordu. ki, duyanların inanmamasına im. kân yoktu, Sultan Mehmet ise, bn hikâyeye — duymadan önce bi. le — inanmış vaziyetteydi. Çün. kü anası tarafından telkine tâbi tutulduğu gibi zaten oğlu hakkın. da İtimatsızlık taşıyordu. O sebeple ve Abdürrazak susar susmaz, anasının ellerine sarıldı: — Allah, dedi, bugünün ölüler- İe dolu olmasını istiyor: Mahmut ta öldürülsün! Safo, yakasına tükürür gibi yaptı, haşyet ifade eden bir ta. vir aldı: — Aman arslanım, dedi, bu sö. zü ben duydum. Başkası duyma. © sin. Tanrı da yazmışsa bozsun. Masum torunumun Pe suçu var ki, senin kahrına uğrasın. Yavru. cağız odacığında tahtadan kılıç. larla oyun düzüyor. Ne etliye ka- rıştığı var, ne sütlüye. Sipahiler onun temiz adını uğursuz ağızla. rına almışlarsâ, suç yavruma mi yüklenmeli?.. Bir daha söylüyo. rum: Fikrini beğenmedim, çok müteessir oldum. Yüreğim kopa. cak gibi çarpıyor, içime fenalık geliyor. pahilerle alış verişi yok. Belki «bir sipahi yüzü bile henüz gör. memiştir. — O halde ne yapalım, işi olu. run mı bırakalım. — Hayır arslanım.' Suçsuzu in. citmiyelim, suçluyu cezilandıra. am, — Sipahilerle mi dövüşelim? — Tabii!.. Ve erkekçe bir vaziyet aldı: — Sipahiler, dedi, bugün bize üç, beş kurban verdirdiler, Eğer bu küstahlıklarını o bazmedersek, yarın her dileklerini yapmak !s- terler, sana dahi suikast ederler. Sen, oğluna kıymakla, onların e. linden yakanı kurtarmış olmazsın. Çünkü.iki oğlun daha var. Mah. mudu öldürürsen, onlardan biri. ni, daha olmazsa, Hüseyin kalfa. yı, yahut kâtip Cezmiyi lahta çı- karmıya kalkışırlar, Onun için ya. pılacak şey, bu işlerde suçu olmı. yan masum bir şehzadeyi gider, mek değil, saltanat makatmna kem gözle bakan, Barem adamla. rını öldürten nübekârları cezalan- dırmak olmalıdır. olacağını arslanım benden çok iyi bilir amma, ma. demki emrediyorsun, söyliyeyim: Yeniçeriler sana sadıktır; “sipahi. Terle de araları açıktır. Başların. da; senin çırağın deli Ferhat vâr! Ona da güvenebilirsin. Lâkin iki TAN > Güren Mehmet, hayran hay. ran anâsina baktı ve yine hayran hayran sordu: — Ya susayım da sipahiler Mahmudu tehta çikarsınlar, beni de öldürsünler, öyle mi? — Hem yanlış düşünüyorsun arslanım, hem kötü konuşuyor- sun. Böyle sözler mübarek ağzına hiç yakışmıyor. Ben, senin ecdna ocağı biz kendimiz dövüştürmek İstersek, yanlış bir iş yapmış olu- Tuz. Onlar dövüşmeli, bizim ha. berimiz yok” görünmeli. Bu da a. raya başkasını sokmakla mümkün olur. Hasta ve korkak ses, yine bir Sual olarak titredi: — Kimi bulup ta, bu belâl işe sokabiliriz? — Bulmıya hacet yok. O adam, arslanımın emri altında duruyor? — Kim ola bu? — Sadrazam! — O seferde valide, Orduyu bi. raksın da buraya mi gelsin? — Orduyu değil, papucunu bi. le gerekli olunca bırakır, İstan. bula gelir, fermanına göre iş gö- bir kıhna zarar gelmesini ister miyim? Böyle bir günahı sen ba. na nasıl yakıştırırsın? — Doğrusun Valide (amma, Mahmudu ' sipahilerin padişah yapmak istediklerini şu kölenin ağzından benimle beraber duydu. ğun halde, onu korumak istiyor. sun. — Tabii koruyacağım arslanım. si. Bu işte de suçsuz. Çünkü si (Devamı varl İzmir Fuarı Fuar İçin Yapılacak Tren Tenzilâtından Hataya Gidip Gelmek İçin de İstifade Edilecek İzmir, (TAN) — Beynelmilel İz: |sürler gelmiştir. Bu broşürler Hatay mir Fuarmda, esat İnşaatın Temmuz! pavyonunda tevzi edilecektir. nihayetine kadar ikmal edilmesi ve) İnşaatı ay sonunda bitecek olan bundan sonra dekorasyon işleri üze. Polonya pavyonunda, 60 Polonya sa- rinde uğraşılması mukarrerdir. Bu|nayi müessesesinin mamulâtı teşhir sebeple, gece ve gündüz çalışmaların | edilecektir. da amele miktarı arttırılmıştır. Hemen hemen bütün hatlarımızda Üzerinde bir gazino ve lokanta a.|muteber olmak üzere, Fuara gelen- şılacak olan 9 Eylül Kapısı inşaatı,|ler için, on beş günlük halk ticaret bu hafta içinde tamamlanacaktır. | biletlerinde yüzde elli tenzilât yapıl. Fuarın küşat merasimi bu kapıda mıştır. Fuara gelenlerden istiyenle. yapılacaktır, rin ayni biletle Hataya da gidip gele Fuarda yapılan yeraltı mağarala. | bilmeleri maksadiyle, bu biletlerin rı, bunları aşacak nakil vasıtaları ve) müddeti 17 güne çıkarılmıştır. sair eğlenceler çok alâka uyandıra. ———— cak mahiyettedir. Fuarın meşhur) Trabzonda Köy Tetkikleri suni gölünde Venedik geceleri tertip| Trabzon, (TAN) — Halkeyine men edilecektir. Mısırda bulunan Rumen sup gençler, buradan 20 kilometre Tanasso bale heyeti Fuar mevsimin.| uzaktaki Kavala köyüne gitmişler, de İzmire gelecektir civar köylüler ve Trabzon halkından Fuarda, büyük bir sirk te buluna-|bir kısmı da orada toplanmıştır. Hal caktır. Bir İtalyan sirk kumpanya.İkın ihtiyaçları tetkik edildikten son. sinin müracaati tetkik edilmiş velra, Halkevleri müfettişi Behçet Ke- şartlar muvafık görülmüştür. mal Çağlar şiirler okumuş, “Himme. İskenderundan; Hatayın anavata.İtin oğlu,, piyesi temsil edilmiş, daha na ilhakina kadar geçirdiği safhala.İsonra muhtelif müzik parçaları ça. ri yazı ve resimlerle: gösteren bro. İlınmıştar. knndnmzi id İngiliz - Leh Müdafaası Hazırlanıyor (Başı 1 incide) proje hazırlanması derpiş edilmekte- dir. * Diğer taraftan Ingiliz Harbiye Na. wer Hor Belişe, şimsldeki hava üsle rini teftiş etmek üzere bu-sabah tay. yare ile hareket etmişti Fransız tayysreleri İngiltereye bir baskın yapacaklar İngiliz harp tayyareleri Fransiz toprakları üzerinde uçtukları gibi Fransız harp tayyareleri 'de, İngiliz toprakları üzerinde uçuşlar yapmak üzeredirler. Bu tecrübe uçuşuna 50 kadar Fransız bombardıman tayya- resi iştirak edecek ve Ingiltere üze. rine âni bir baskın yapılacaktır. Bu baskının yarın öğleden sonra yapıl» ması mukarrerdir, İakat'saati gizli tutulmaktadır. e İngiltere hükümeti, Akdeniz do- manmaâsına mensup olan Ramelisi muvakkat bir zaman için Anavatan filosuna ilhaka karar vermiştir. Bu gemi 29.000 tonluktur. O da yakın- da yapılacak manevralara iştirak ©- decektir. Tanınmış bir İngiliz askeri | | muharririne göre İngilterenin en tanınmış askeri muharrirlerinden Liddel Hart, İngil. | terenin müdafaası hakkında yazdığı | bir eserde artık harp açarak zafer kazanmayı umanların, ümitlerini tahakkuk ettirmeğe imkân kal- madığını (o anlatmaktadır. ( İngiliz mütehassısına göre, bugünkü mü- dafaa vasıtaları harp kazanmayı imkânsız bir hale getir- miştir, Mütecavizlerin açacağı bir harp, tecavüzün hiçbir netice ver- miyeceğini anlamalarile nihayet bu- lacaktır. Bu hakikat anlaşıldığı tak- dirde harp yapmağa imkân kalmaz. Diddel Hart, kuvvetli hava filo. su sahiplerinin büyük zararlara se- bebiyet verebileceklerini, fakat der- hal mukabele göreceklerini ve ayni seyyleyi yeme anlatıyor. Imgiliz faşistler | lideri Sir Osvald, dün Tagiliz faşistlerine hıtaben bir nutuk söylemek İstemiş, Sir Mösle. yi muhafaza için tedbir almıya lü- zum hasıl #nıuştur. Ancak bir kaç kişi tarafından dinlenen nutuk, In. giliz faşistlerinin de bir harp çıktığı tekdirde harbedeceklerini, fakat Al manyayı Şarkı Avrupada serbest bi. rakmak lâzım yeldiğini söylemiştir. Bugünkü Alman gazeteleri, bu hâ- diseyi haber verirken İngiliz kütlele. rinin (9) ihata siyasetine karşı gel diklerini anlatmaktadırlar. Fransız Generali Ankarnda (Başı 1 ipcide) palasta kendilerine tahsis edilen sa- londa hususi olarak yemişlerdir. Atatürkün kabrini ziyaret Misafir general, saat 15 te Fransız büyük elçisi Massiğli ile birlikte re. fakatindeki heyetin diğer azalerile Fransız büyük elçiliği ataşemiliter- leri olduğu halde etnografya reüzesi- ne giderek Ebedi Şef Atatürkün mu. vakkat kabrini ziyaret eylemiş ve bir çelenk koymuştur. Bu merasimde polis müdürü Şina- si Tugay da bulunmuş ve bir polis müfrezesi ihtiram resmini ifa eyle- raiştir. Moskova Müzakereleri Londra, 17 (Hususi) — İngiltere. Fransa « Rusya müzakereleri bugün öğleden sonra tekrar başlamıştır. In. giltere Kükümeti dün Moskova Se- firine yeni talimat göndermiştir. Bu. günkü mülâkat iki saat sürmüştür. Bir İtalyan Gazetecisi Fransadan Çıkarılıyor Paris, 17 (A.A.) — Fransiz gazete- cileri Jean Devan'ın İtalyadan hudut harici edilmesine mukabele etınek üzere Fransız makamatı, Giornsle d'Italia'nın Paris muhabiri Luizi Ro. me'yi hudut hârici edeceklerdir. m İskân kanünunun on beşinci maddesin- de aynen şu hüküm vardır: “Bunların kaldırıldıkları veyâ sınırları" mızdan içeriye girdikleri günden iskân #- didikleri güne kadar geçen zaman zör- fında, ve iskânlarından itibaren bir yil içinde yalacakları, yakacakları, yiyecekle- ri ve tedavileri hükümetçe mevcanen te- min olunur. Biz Bulyerislendan 1985 yılnda gelmiş muhaciriz. Ziraat Bankas ambarlarin- imet emriyle kirk k e müteselsil kefaleti senedine bağlanarak her silenin on Sekiz yaşından yukarı “olanlarına 246 kar, on on sekizden aşeğı olanlara 120 şer kile olmak üzere 20 bin küsur kilogram buğ- day ellik, Barka daha geçen sene barrun #akaltini ödememizi istedi. 13 T. evrel-8$8 tarih Ve 2675 vapide No. tidamızla vilâyete müracaat €y- İedik idi. Tahsil işi bugüne kadar tehir e- dildi. Ançak Ziroit Bankası taksit ödeme zaman: olan Eyldl ayı buğdayları ödettireceğini, müteselsil kefa- lete istinaden canken ve dirlee olanlarınmız hakkında tahsili emval kanunu hükümle- tinin tatbik olunacağını söylemektedir. Hükümet, bize bankadan Yiyecek buğ- dayımızı verir veya verğirirken Yalmz muhacir vaziyetimize ve yukarıya “aynen da yazı İ aldığımız kanun hükmüne istinnt eylemiş- ti. Bankanım zöüteseleii kefalefli senet mu- kabilinde biz kirk kişiye buğdey vermiş olmasını bir formalite saymış ve borcun hükümet tarafından ödeneceğini sanmış” tık. 2510 sayıh kanunun sarahatı karşısında, biz muhacirlerden buğday Dörasin almek doğru mudur? Yurda ayağı tozuyla çıkar çıkmaz ve kırk kişi ile bir arada müte selsil kefaletle borca girmeyi göze kim a- labilir? Alâkadar yüksek makamların dikkat mezarlarını bu mektubumurla celbeylemek ve bizce çök kabın takip ve tahsil fanliyetine geçme- in İdam Mahkümu (Başı 1 İni Müddeiumümilik birinci tetkikat | bürosu şefi Sabri; ilâmat dairesi müddelumum! muavini Fethi, Sezai, hükmü veren Ağırceza mahkemesi âzasından Salim, mahkeme zabıt kâtibi Ragıp, tabibi adil Enver Ka- ran, hapishane başdoktoru İbrahim | Zati, Fatih jandarma bölük komuta. nı Vecihi ile emniyet Ikinci şubesine mensup bir komiserden müteşekkil olan bu heyet, gece yarısından sonra İstanbul tevkifhanesinde müdür Ba- hanın odasında toplanmıştır. Tam saat 3 te, müddelumumi muavini Sabri, Fethi Sezai ve bir imam, hak- bında verilen hükümden o vakte ka. dar haberi olmıyan suçlunun hücre- sine gitmişlerdir. Gardiyan, mahküm uyandırmış, hâkim, kendisine mahkemenin ka. rarını anlatarak hükmün infaz edi. leceğini söylemiştir. İmam da son dini telkinatı yapmıştır. Mahküm, Sultanahmet meydanında Sonra mahküm. beyaz gömlek giydirilerek tevkifhane arabası ile Sultanahmet meydanmda hazırla. nan sehpanın altına götürülmüştür. Hâkim, mahkemenin ilâmın burada okumuş, İmam, mukadderata boyun eğmenin dini bir vazife olduğunu mahküma anlatmıştır. Bu sırada, cellât, yağlı ipi mahkü- mun boynuna geçirmiş, ve ayağının altındaki iskemleyi devirmiştir. Ali Ürkmez, bu suretle döktüğü iki ma- sum kanının cezasını çekmiş, birkaç | dakika içinde hareketsiz kalmıştır. Hükmün imlazından 20 dakika #onra tabibi adil Enver Karanla' Doktor İbrahim Zati, cesedi muaye. he etmişler, öldüğüne dair bir rapor hazırlamışlardır. Daha sopra, mah- kemenin verdiği idam hükmünü hu- lâsa eden bir yafta cesedin boğazına asılmıştır. Ceset, bu sabah saat dokuza ka“ dar sehpada kalacak, sonra indirilip belediye vesuiti ile defnedilecektir. ALi Ürkmezin işlediği cinayet Ali Ürkmezin ölüm cezasına çarp- tırılmasını icap ettiren hâdise şu- dur: Ali Ürkmezin kardeşi İbrahim. 1936 yılında komşularından Asımın henüz 15 yaşını bitirmiyen kızına tecavüz etmiştir. Ali Ürkmez, evlen- me çağına gelmiyen bu kızı kardesi- OKUYUCU MEKTUPLARI Borçlu muhacirlerin hükümetten dilekleri diğinde verdiği | #lnden evvel hukuken ve kanunen höllini dilemek zöründa kaldık. Edirnada borçlu muhaeirier namına: Şevket Kobak © Mehmet Takan İsmall Özkeş e. Lâbiyat resmi İaffedilemez mi? Mayıs nihsyeline kader radyolar için evmiye belediye, biz kahvecilerden beşer kuruş ehelardı, Veköletin emriyle redyo- an hiç bir güna vergi alihmiyacığını süzeter izde oküduk ve itiraz ettile, verme «İK, fakat Jekgırandam baran -beleğiye- ve domina gibi 0- slâ sina 9 bira verdik, Estelik bu da in gelmiyormuş gibirayda daha tki Mira lübiyat resmi isteniliyor. Halbuki kazancımız bu ikinci vergiyi ödemiye kâfi gelmiyar, belediyenin banu aHletmesin! ticu ederiz. Düzcede: Bahçeli kahve müsteciri Ömer DURNA . Nazillide muallimler maaş alamadılar Naziliden yaziliyor: Her yıl, ilkmektep mvellimlerinin Ha- zran Temmuz aylıkları nedense müş- mekte, bu yüzden de mualln mektedirler, Haziran aylıklarını ayın yirmi beşinde alabilen Nazilli mıntakesı müalilmlerine Temmuz maaşları, bakaya ve yeni mes- ken bedelleri hâlâeverilmemiştir. Vilâyetin Devlet Bankasından temin etiği para ile yalnız Aydın merkezindeki ve doğrudan doğruya #aerkeze bağlı olen Tikmeklep muallimlerinin maaşları ayın altısında ve- rilmiştir. Halbuki, bir vilâyelin her ta- rafınâa birden ayni günde maaş verii- inmesi, vekâletin çrari İktızasından bulun- maktadır! Herhalde ilkmektep muallim- lerinin Hazirân ve Temmuz maaşlarını her sene zamanında verebilmek için esâs- İli bir yol bulunmalı Dün Gece Asıldı İne istemiş, fakat kızım babası Asım- In, anası Nefiseden şu cevabi âlmiş- t , Biz, kizi başkasına verdik. AN Ürkmez, bunu bir izzeti nefis meselesi saymış ve öç almağa karar vermiştir. Nihayet bir gün Asım ile Nefise, kızlarının cihazımı hazırlamak Üzere Çatalcaya inmişlerdir. Ali Ürkmez, bunu öğrenince, köyden kâsalurası. İm, tabancasını almış ve karı kocanın yollarını beklemeğe başlamıştır. A- sımla Nefise bir eşeğin üzerinde kö- ye dönerlerken Ali, Büyükköprü ba- şında karşılarına çıkmış, evvelâ A- simı, sonra da kaçmakta olan Nefise. yi tabanca ve kasatura ile öldürerek kaçmıştır. Mahkeme, idam kararını ceza ka- nununun 450 nci maddesinin 2 nei ve 4 üncü fıkralarına göre vermiştir. İdam kararını Ağırceza relsi Re- fik Umay ile âzaları Salim Başol ve Sadettin Gökay vermişlerdir. Ağır- veza mahkemesi, Refik Umayın riya- setinde teşekkül edelidenberi iki i- dam kararı vermiştir. Mahkümlar- dan ikisi de Çatalcalı ve ikisinin de sdları Alidir. İkinei Ali hakkındaki karar henüz temyizden gelmemiştir. Çekyada Yeni Teşkilât Kuruyorlar Prag, 17 (A.A) — Polis Narodnil Listi gazetesini üç gün için kapat miştir, Oo Bunun sebebi güzetemiz |“Çekçe konuşalım,, başlıklı ve “Bİ. zi küçülten almanca konuşmak iti. yadından vaz geçelim,, cümlesini ih. tiva eden bir yazı neşretmesidir. Alman idaresinin teşkilâtı Prag, 17 (A.A) Neuetay gaze- tesi, Boheraya ve Moravyada alman) idaresinin teşkilât şemasını neşret. mektedir. Bu teşkilâtın başında oVali.hami Vonneurath ve Valinin idaresind. bütün faaliyet sahalarını ihtiva den bir himaye ofisi bulunmal dir. Bu ofise, Almanların mensatleri, ni müdafaaya ve her biri 3 veyahut! 4 Çek dapartmanını ihtiva ede Çek maiyet idarelerinin faaliyetini kontrola memur 19 yüksek vilâye: konseyi bağlıdır.