PENCEREMDEN Ecnebi Mekteplerinde Türkçe Yazan: M. Turhan TAN ümhuriyetten evvelki yıllar . da, meşrutiyet devri ile ona tekaddjim eden senelerde umumi bir kanaat vardı: Ecnebi mekteplerinde Türkçe bellenmez ve o mekteplerde okuyan Türk talebe, kendi dilini . e edebiyat bakımından » u- mahkümdur. Bu kanaate, başka bir kanaat te katılmışir Türk mekteplerinde yabancı dil öğrenil - mez!.. Hakikat bu kanaatlere uygun. du, karşılıklı birer istisna İlet. Bu istisna, Galatasaray lisesinde çalışkan talebenin - dışarıda ders al mağa ihtiyaç hissetmeden . mükem- mel surette Fransızca ve Amerikan gramer Kollejinde okuyanların da » dikkate) değer bir şekilde - Türkçe öğrenme. lerinden doğuyordu. Niçin?... Çünkü © Galatasarayda hemen hemen bütün dersler Fransiz. ca okutuluyordu, Kollejde ise Türk. çeyi Tevfik Fikret okutuyordu!.. Aradan uzun yıllar geçti, devir - ler değişti, ecnebi mekteplerinde o. kutulan Türkçe dersleri ciddileştiril. di, nizama ve kontrola bağlandı. ve © mekteplerde Türkçe bellenmez ka. haati orladan kalktı, Lâkin ecnebi mekteplerinde okutturulmakta bu -| lunan Türkçenin - bugünkü kontrol. er dahilinde « temin ettiği randıman nedir?.. Bunu ancak O muallimler, müfettişler, maarif o müdürleri ve Maarif Vekâleti, bir de çocuk velile- ri biliyor. Ortada resmi bir vesika olmadığından ecnebi mekteplerle a Tkası olmayanların oralardaki Türk- çe tedrisatın verimi üzerinde bir fi. kir edinmelerine imkân yoktur. Yal. nır biliyoruz ki eski veziyet değiş - miştir ve Türkçenin hakkı artık mah. fuzdur. Dün elime “İzlerimiz” adını taşi. yan iki mecmua geçti wsötedenberi zihnimi gıcıklayân bu mevzu üzerin. deki merakım kökünden eridi ve ye- rine hissi bir inşirah kaim oldu. Bana ecnebi mekteplerinde oku. tulan Türkçenin verimini — öğreten bu mecmualar İstanbuldaki Ameri -| kan kız ve erkek kolejleri talebesi tarafından neşredilmektedir. Mesul müdür, kâtip, idare memuru, mu - harrir hep mektepli, Yalnız matbaa mektep dışında. Mecmuaları dikkatle gözden ge -| girdim ve İstanbulda çıkan - mektep.! lilere ait - mecmuaların hepsinden - tertip, tahrir ve basım — itibariyle » üstün buldum. Bu hükmümün ne ka. dar doğru olduğunu kabul etmek i- çin mayıs: 1939 da çıkan (o sâyıdaki yarıları gözdem geçirelim: 1 — Felseleden ne bekliyorum?. Bu yarı ciddi, yarı mizahi bir ya. #1, Neşeli bir üslüpla | yazılmış ve “Kendini bi vecizesine bağlan - mıştır. 2 — Sehrap ve Rüstem. Şehnamenin meşhur kıssasını « fakat İngilizceden alarak - anlatan zarif bir yazı, Anlaşılıyor ki talebe - den olan muharrir Siret Balmumu. eu, oğlunu bilmeye bilmeye yarala. yan ve öldüren Rüstemin, büyük şa! ir Firdevsinin kaleminde tablolaşan © hazin talisizliğini bütün şiiri ile kavramıştır. Armağan Yenerin Atatürk için yükselttiği hasret sesini, Perihan E- ralpın büylik baba mensuresini oku. yup geçtikten sonra (Kadızade Ru - Celâl “Sahir köşesinde Zonguldaklı mütalea ile meşgul 8 gençler TAN İmar Plânı Tatbikatı Balıkkane ve Köprü Yerlerinde Kalacak Bir haftadanberi Ankarada bulu- nan şehir mütehassısı Prost dün İs- tanbula gelmiştir. Prost imar müdü- Hüsnü ile beraber Vali ve Bele- diye reisini ziyaret ederek Ankara- daki temasları ve hazırlamış olduğu imar tatbik plânı hakkında izahat vermiştir. Bu 'izahata nazaran imar plânının tatbiki tarihinden itibaren ilk beş sene zarfında Eminönü ile Un- kapanı afasındaki ana caddelerden yalnız bir tane açılacaktır. Deniz sa- hilinden geçecek cadde sonraya te- hir edilecektir. Bu caddenin açılabil- mesi, her şeyden evvel iki köprü rasında rıhtimin yapılmasına bağlı-| dır, Bu itibarla Balıkhane binasının ve Karaköy köprüsünün de şimdilik yerlerinde kalmaları icap etmektedir. Ancak tatbikat plânmda, Unkapanı ile Eminönü'srasında, garakaciucek câddenin etrafinda, gerekse sahil cad desinin sol tarafında yapılabilecek in- şaatın yerleri tesbit edilmiş olduğun- dan bu taleplere müsaade edilecektir. Mütelisssıs Üsküdar ve Kadıköy cihetine sit plânının ana hatlarını da ikmal etmiştir. l Prost, yaz aylarını Fransada geçir- mek üzere pazartesi günü Parise gi- decektir. rü * Belediye muhasebecisi Muhtar, Ankarüdâki temaslarını Ikmal etmiş- tir. Muhtar, bugünkü (trenle şehiri- mize dönecektir. Vali ve belediye reisi Lütfi Kırdar, dün Taksim bahçesine giderek ora- daki inşaat ve,bahçenin tanzimine ait işleri tetkik etmiştir. Lü park kisminin bir an evvel ikmal e- dilip halka açılması tenbiklerde bulunmı Zonguldak Halkevinde Celâl Sahir Köşesi Zonguldak o (TAN) — Merhum) Zonguldak mebusu Şair Celâl Sahir Erozanm refikası bayan Sevim, şai-| rin pek çok olan gazete ve mecmua koleksiyonlarını Zonguldak halke. vine hediye etmiştir. Ev, bayan Se- vime bir teşekkür mektubu gönder. miş ve hediyeleri, açtığı Celâl Sahir köşesine koyup, Herkesin istifadesi. ne arzetmiştir. mi) başlıklı yazıya geliyorüz ki Ta» rik Gökmenin kaleminden çıkmış ve on beşinci asrin en büyük riyaziye » cisi olan Türk Kadızadenin hayatını, eserlerini anlatmakta bulunmuştur. En iyi tarihçimizin beğeneceği bir yanı, Aferin Tarık Gökmene demek. ten kendimi alamadım. Kâğıdının, resimlerinin güzelliği bakımından (Albüm) de (sayılması mümkün olan mecmunda Zafer Tul. ganın Ümit ile kısmeti, Nâzan Yene- rin nefis bir yazısı, Hâmit Özgörenin güzel bir teretimesi, Orhan Batının bir mensüresi, Halil Özbaşın Pastöre ait bir sayfası var. Bunları demir ve kömür, Periklesin bir nutku, Aşkın Evi, Nikbin ve Bedbin, Bethovenden kardeşlerine mektup, Bir Millet Ses. lendi, Fizik hakkında, Hayattan par. calar, Neticesiz kalan muhabbet, Ha. (Sonu: Sa. 6, sü. 4 de) SU AL S — Saçları beyazlatacak kim. yevi bir madde var midir? Bu madde kullanıldığı zaman saçların hayatiyeti müteessir olmaz mı? İs. tanbulda bu işleri yapan mülesse. seler var mıdır? C — Saçları beyazlatacak kim. yevi maddeler de, ispenciyari müs tahzarlar da vardır. Bunların sac. larm hayatiyeti üzerinde müessir olmadığı iddia edilmekteyse de bu iddialara iltifat etmemek lâzım - dır, Saçın rengini gayri tabii şe - kilde değiştirmek saçlar için mu - zirdır. Sertleştirir, dökülmesine, vaktinden evvel ( beyazlanmasına ve hayatiyetini kaybetmesine se - bep olur. İstanbulda bu işleri ya » pan müesseseler vardır. Ekser ber “İ rıncılar ekmek narhının tesbitinde e. Fiyattan Eksiğe Satılabileceği Anlaşıldı Son zamanlarda günün mevzuunu teşkil eden ekmek işinin halli için, dün de belediyede bir içtima ya- pılmıştır. Iktısat müşavere heyeti ie! Usküdar, Beyoğlu ve Istanbul Kız Sanat Enstitüleri pastacılık muallimi Esat Eren, Yeşilköy tohum ıslah is- tasyonu lâboratuvar şefi Safletin iş tirak ettiği bu toplantıda ilk evvelâ fırıncılar cemiyetinin mümessilleri davet edilerek, iddialarını bildirme- leri, kendilerinden sorulmuştur. Fi sas olarak kabul edilen iktisat müşs- vere heyetinin kararına itiraz ederek dört nokta üzerinde durmuşlardır. Bunların iddiasına göre ameleye gün- de 60 kuruş değil, 80 kuruş yevmiye ve bir buçuk kilo da ökmek verir. yormuş. Bundan başka her fırına yev miye 100 kuruş müteferrik bir mas-| var şefi Saffet, komisyona şu izahat, vermiştir j “ — Fransada bir çuval buğdaydan elde edilen ün miktari yüzde 98 ile yüzde 58 arasında değişmektedir. Ta. biatile yüzde 98 randımanlı unlarda kepek miktarı fazladır. Fakat bu un- lardaki glüten ve vitamin miktari daha fazla olduğu için halkın ekse risi bu'undan yapılan ekmeği tercih etmektedir. Bu tercihin sebebi ucuz Tuğundan ziyade bu unların daha fazla vitamin miktarını havi olm rıdır. Mülüm olduğu üzere vitamin hemen kabuğun alt tarafındadır. Bi- nsensleyh onun içinde kalan kabuk, yani kepek miktarı ne kadar çok o lursa vitamin miktarı da o nisbette İTazla olacaktır. Bü MBA eN, şe de 08 ve yahut biraz daha aşağı ran- dımanlı unlarla yapılan ekmekleri i tetkik ile meşgul olan İktisat müşavere heyeti i Belediye Ekmek İşini Dün de Tetkik Etti Fırıncıların İddialarına Rağmen Ekmeğin Bugünkü! , | başlamışlardır. Çocuğun cesedine ©- raf lâzımmış. Ayrıca bayatlayıp ta| ertesi gün bir kuruş noksanile satı. lan ekmekler de hesap edilecek olur. sa, bütün bu masraflarla ekmeğin bu bugünkü fiyattan daha ucuz satmak mümkün olacaktır.,, Iktisat müşavere heyeti, bu izahat üzerine yeniden ikinci nevi ekmek "İmak için tetkikata lüzum göstermiş- * İtafındanda ayrıca tetkikler yapılacak İtir, hem de halka daha sıhhi ve daha günkü narhla satılması mümkün de- gilmiş, Iktisat müşavere heyeti fırıncıların bu iddialarını tesbit ettikten sonra bunların doğrü olup olmadığın anla- tir, Heyet bu husustaki tetkikatını hafta içinde ikmal ederek pazartesi günü tekrar toplanacak ve o gün kati kararını verecektir. Ekmeğin buğday fiyavna satılabi. leceği hakkinda ortaya atılan fikir et- ür. Düne kadar varılan neticeye gö- re, ekmeğin bugünkü fiyatından 20 para noksanile satılabilecegi anlaşıl- miştır. Ancak ekmek imalâtı makineleşti. rilir ve bu imalât üç dört noktada cs- medilirse o vakit hem ekmeği buğ- day fiyatına satmak mümkün olacak- mugaddi bir ekmek yedirmek müm- kün olacaktır. Dünkü toplantıda, ucuz halk ek - meği çıkarılması da mevzuu bahis ol- muştür. Bu mevzu etrafında Yeşil. köy tohum ıslah istasyonu lâboratu- * an PE ma Dn NÜ ÖN MS berler bu wsulleri bilirler, . S — Askeri Hiselerin senelik eti ne kadardır? C — Askeri liseler ücretli de. gil, meccanidir. . S — Validebağındaki Prevan. toryoma fakir ve hasta bir üniver. site lalebesini meceanen (| alırlar mı? Nereye miracaat etmelidir? € — Buraya girmek için Maa. rif Vekâletine ve müessese mü - dürlüğüne müracaat etmek lâzım. dır, Muayene neticesinde mikrop bulurlarsa Maarif hastayı Prevan- toryoma almaz, diğer (mevcut müesseselerin kâffesinden istifa - SORUNUZ, CEVAP VERELİM ————— mevzuunu da ele almıya karar ver- miştir. Bazı Istanbul gazetelerinde, Top- hanedeki Ford müessesesi tarafından satılmış bir kısım malların gümrük- ten çıkarılmalarında bir taknm yol. suzluklar olduğundan bahseden neş- riyat görülmüştür. Ambarlarını temizlemek gayesile yukarda sözü geçen müessesece, 1929 —31 model otomobil ve kamyonları- na tit parçalarla, kalörifer, ocak kü. lü, boş damacanalar, tahta sandıklar, değe ve sairenin satılığa çıkarıldığı doğrudur. Ford müessesesince hiç bir ticari kiymeti olmıyan bu eşya, mo. hall! bir firmaya transit ve gümrüğü alıcıya at olmak üzere topyekün to- hu pek cüzi bir bedel ile satılmış Alıcı da kendi gümrük komisyoncu- ları vasıtasile ve gümrük memurla- rının murakabesi altında gümrük muamelelerinin ifasını deruhte ct mişti. Bu muamelenin ifasnda herhangi de ederek meccanen tedavi ettirir . S. — Yüksek tahsilimi ikmal i- çin lise olgunluk imtihanına gi- rersem, yalnız edebiyattan mı İm- tihana tâbi tutulurum, yoksa fen- den de imtihan ederler mi?. GC, — Yalnız edebiyattan da ol- gunluk imtihanı verilebilir. Fakst tıp, yüksek mühendis veya fon fa- kültelerindeni birinde tahsil yapı- lâcaksa fenden imtihan vermiş ol. mak şarttır. S, — Türkiyede kaç tane Arna. vut vardır? C, — 22154 Arnavut vardır. Fa. kat bunların ancak 1349 u eski Ar. Dedikodu Uyandıran Ölüm | Bir 'Dektor İddialara Cevap Veriyor Balıkesir — Şeref isminde bir ço- cuğun, kulağına kaçan büş parçası Yü- İzünden menenjite tutularak ölmesi, ihrimizde bir mesele halini almış- « Çocüğün berayı tedavi bir dokto- ra götürüldüğü, fakat para verileme- diği için doktorların müstacel mahi- yette olan müdahaleyi yapmıyarak küçük hastayı başından saydığı ve ö- tümüne sebep olduğu iddin edilmek-| tedir. Bu şekilde duyulan hâdise şeh- | rimizd& umumüt bir teessür uyandır. mıştır. Gerek vilâyet, gerek müddei- | umumilik, mesele hakkında tahkikata | *öpsi yaptırılmıştır. Bir gok ş dinlenilmiş ve bu meyanda, çocuğa bakmadığı iddia edilen doktorun da İadesine müracaat edilmiştir. Hüdisede ismi geçen doktor, bura- daki (Türk Di gazetesine gönder- diği bir mektupta, “her hangı bir hekimin; muayenehanesine getirilen hastalardan ücret alması mesleki ve kanuni bir hak olduğunu,, söyledik- ten sonra, fakirlik iddlasının, çocü- ğun ölümünden sonra meydana çıka-| rıldığını, kendisine müracaat edildiği zamani böyle bir şey söylenilmediği- ni, kaldı ki, çocuk kendisine getiril diği vakit kulağındaki cismi eehebi- nin, cahilâne şefkat hislerile kurca- lânmak yüzünden gayri kabili ihraç bir vaziyette bulunduğunu, buna rağ- men elindeki biricik âletle taşi ku- lsktan çıkarmıya çalıştığını, fakat âletinin bozulduğunu ve kullanıla maz hale geldiğini, ameliyatla taşı çikarmak istediğini, lâkin çocuğun İ babasının buna razi olmadığını, İs- tanbul gibi vesaiti bol bir yere ço- cuğun hemen nakli hakkındaki tav- siyesinin de dinlenilmediğini ve bü- tür bunlardan dört gün sonra çocu” gur ölüm haline gelince Balıkesir hastanesine kaldırıldığı anlaşıldığını | iddia ve ifade etmek ————— bir yolsuzluk olmuşsa, bunun me| Ford müessesesi, ne de o müessese- nin herhangi bir müstahdemile alâ- kası yoktur. Ford Motor Company Exports Inc. “Tophane. CEVAP navutluk hükümeti tebaasındandı. S, — Gazi Enstittisünde mehari olarak okumak mümkün müdi C. — Mümkündür, . 3. — Tatil © mevsiminde Tisan tahsili için Fransaya gitmek müm- kün müdür ve orada lisan öğrete. cek müessese var mıdır? C. — Vardır. Fakat istifade et- mek te, döviz bulup Fransaya git- mek te müsküldür, bu ihtiyacı karşılıya esseseler varken, yoktur. Üni başlamıştır. 30-6-939 Denizbank Tarihe Karıştı Yeni Teşekküllerin Kadroları Dün Tebliğ Edildi Muhabere ve Münakale Vekili Ak | Çetinkaya bugün öğleden evvel 1s. o (İ tinye doklarını gezmiş ve alâkadar. | (| lardan icap eden malâmatı aldıktan (| sonra, bazı direktifler vererek mer- kez liman reisliğine gitmiştir. Oğle- ye kadar orada meşgul olan vekil, öğleden sonra da yine merkez Hman relsliğindeki dairesinde çalışmıştır. Bu arada Devlet deniz yolları umum müdürü Ibrahim Kemal Baybora dev let liman işleri umum müdürü Raufi Manyas ve deniz münakale dairesi ve zat işleri müdürleri de merkezli. man reisliğinde toplanarak geç vakte o ( kadar çalışmışlardır. * Denizbank bugün son gününü ya- şamaktadır. Yarından itibaren lâğve- dilecek olan bu müessesenin yerine Münakale Vekâleti Deniz yolları U- mumMüdürlüğü ile, Münakale Ves kâleti Liman İşleri Umum Müdürlü. ğü fanliyete geçeceklerdir. Bu münasebetle, dünden itibaren bilümum vapurlardan bir kaç ay ev- vel konulmuş olan (Denizbank) m ilk harflerinden yapılmış olan forslar sökülmiye başlanmıştır. Dün Kara» deniz vapuruna eski Deniz yollarının iki çapa ve bir ay yıldızdan mürek- kep olan forsu konulmus, Trak va- purunun baş tarafına da ayni fors iş- lenmiştir. Diğer bütün vepurlarda forslar en kısa bir zaman-içinde değiştirilecek» Dün Muhabere ve Münukale Ve- kâletince tasdi kedilen kâdrölağı De- nizyolları ve liman işleri umum mü- dürlüklerine tebliğ olunmuşlardır. Her ikl umum müdürlük te tebellâğ ettikleri kadrolar üzerine bügün me- murlarına tebligatta bulunacaklardır. * Devlet liman işleri umum-müdür- lüğü teftiş heyeti reisliğine Reşat Yılmaz, fen heyeti reisliğine mühen- dis Naci tayin olunmuşlardır. Liman İşletme müdürü Zihni, ve- kâleten İzmir liman işleri müdürlü- güne gönderilmiştir. Trabzon liman işleri müdürlüğüne, Istanbul limanı servisi müdürü Kemal asale- ten tayin edilmiştir. Bugün yapılacak tebligat üzerine İ temmuz cumartesi günü bütün me- murlar yeni vazifeleri başında bulu- narak faaliyete geçmiş olacakların - dan Denizbank memurlarından olup ta tayinleri geciken memurların ha- kikt miktarları da anlaştimış olacak- tır. Açıkta kalacak olan memurlar hakkında kanunun mahsus madde < sindeki hükümler tatbik edilecek, ba- zıları da yeniden ve ihtiyaç görül ğü takdirde vazifeye almacaklardır. m mm ———, TAKVİM ve HAVA 30 Haziran 1939 CUMA Gün: 30 Har: 96 Rum 1368 Haziran: 18 2 1905 Gmc sy Arabi: 1888 Cem, evvek 1? Güneş: 4.32 — Öğle: İkindi: 1 Yatar 21 Hava Vaziyeti Yeşliköy Meteoroloji İstasyonundan 8- inan malümeta göre, hava yurdun Trak ya, Ege ve Orta Anadolu bölgelerinde çok bulutlu ve mevzil yağış, Cenüp Doğusu ve Akdeniz kıyılarında açık, diğer böl- gelerde umumiyetle bulutlu “geçmis, rüz” gârlar bütün bölgelerde Şimal! isüktmet- ten, Trakya ve Ege bölgelerinde kuvvet” Wee, diğer yerlerde orta kuvvette. Ege de” nizinde Şimalden mutedil fırtına seklinde miştir. Dün İstanbulda hava ekseriyetle bulut” hu geçmiş, rüzgür Şimali istikametien saz niyeed 5 — 7 metre haris ermiştir. Sasi 14 te hava tazyiki 10162 milibar igi, Sİ hünet en yüksek 29,6 ve en Ölgük 2 santişrat olarak kaydedilmiştir. sp