22-6-939 Haziran 939 TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi Kr, | 1400 Ke e " “0 > 1 * we 2000 etlerarası posta olmıyan memleketler İçin abone bedeli müddet sırasiyle 30, 16, 9, 8.5 liradır. Abone bedeli peşindir. değiştirmek 28 kuru Cevap Için mek 10 kuruşluk pul İlâvesi ilzımdır. Bulgarlar Tavassut Bekliyorlar omanya Hariciye Nazırı Galen. ko, şehrimizi terkettikten son. * va, Balkanların vaziyetine şöyle kısa bir göz atmak faydasız değildir. Gafenko Türkiye ve Yunanistan niçin ziyaret ett Bu ziyaretin hakiki mânası şuydu: Almanlar, Türk masını Balkan birli; bozan bir hareket olarak gösteriyorlardı, Ber - lini ziyaret eden Yugoslav kral nai- bine de bu telkin yapılmıştı. Türki ye, İngilizlerle anlaşmukla hakika | ten Balkan birliğinden ayrılmış muy. dı? Balkan antantr ile üzerine aldığı mükellefiyetleri bırakıyor muydu? Berlin, Yugoslavya ve o Romanyaya böyle söylüyordu. Tabii maksadı Ro- manya ve Yugoslavyayı o mihvere çekmek ve Balkan paktını parçala - maktı, Romanya, Türk - İngiliz anlaş - masmın Balkan antantı ruhuna mu. halif olmadığını biliyordu. Fakat bir defa da İngilizlerle anlaşmış bulu» nan Türkiye ve Yunanistan ricaliyle yakından temas ederek bu rivayetle. Yi tamamen o Ortadan kaldırmanın doğru olacağını düşündü. Ve bu ziya- retleri bu maksatla yaptı, Gerek An- inden dahs Guy vetli olduğuna şahit oldu, Ve bul müşahede gazetelere vaki olan beya. | ve neşredilen resmi tebliğ ile de teyit olundu. Bu suretle Gafenkonun ziyareti, Balkanlarda bir suitefehhömün izale sine ve Balkan antantı devletlerinin birbirlerine daha sıkı bağlanmaları. | na hizmet etti. | * Gafenkonun seyahatinin ikinci hedefi de, Balkan antantını kuvv lendirmek için Bulgaristanı da ara - larıma almanın şartlarını ye inkân - larını araştırmaktı. maksat ve İngiliz anlaş 'Türk - İngiliz anlaşmasından son. ra Bulgaristanın Balkan © antantına girmesini temin için İngilizler faa) yetten geri durmadılar. Sofyayı Al .| man iktsadi esaretinden kurtarmak | için, Sofya hükümetine beş milyon! İngiliz liralık bir kredi açtılar. Rul - Kar kralını Londraya davet ettiler Fakat, Bulgarlar Dobrica ve Ak - | denize inmek davalarından bir tür. lü vaz geçmiyorlardı. İtalyanın Ar - navutluğu almasından rahatsız olu - yorlar. Almanyanın iktisadi tahak kümünün bir gün Bulga seten Almanyanın eline den de korkuyorlar. Fakat ( Balkan Antantına girmek için de bugünkü! vaziyeti kâfi görmüyorlar. Onun için | müstakil ve bitaraf bir siyaset taki-| binde ısrar ediyorlar, | Bulgarlar, bu fikirlerinde #srar ettikçe onları Balkan antantı içine al. mak hayli güç olacaktır. Gafenko-. nun son ziyareti bü meselenin halli. ne yardım edecek müsbet hiç bir ne. tice vermemiştir. Bulgarlar, şimdi bizim tarafımız. dan bir tavassut bekliyorlar, Fakat bugün herhangi bir tavassutum müs. bet bir netice vereceğine de kani gö- rünmüyorlar. Bulgar komşularımızın o hatası, hâdiselerin bir gün kendilerine yar - dım edeceği hayaline düşmeleri, v: davalarını Balkan antantı içinde ha letmeyi düşünecek yerde, peşinen hal de wrar etmeleridi! Onlar, bu ısrarlarında ve bu ha - talarında devam ettikçe Bulgarista, nın Balkan antanlına girmesi güç 0 lacaktır. irmesin. Çin Banane m Japonya, İngiliz imtiyaz mıntai Rusya Ile Anlaşamazsak | Muvaffak Olamayız! Hessin her renk gazete, her çeşit istihbar vasıta- sı ile verilen beynelmilel va- ziyet hakkındaki haberleri o- kuyan bir çok okuyucular gi- bi, ben de nerede olduğumu- zu, nereye gittiğimizi kestire- miyecek kadar müphem bir vazivettevim. memleket kendi matbuat ve rad - yolart vasitasıyle sulh arkasında koştuğunu ve sulh için mücadele ettiğini ilân edip durur. doğru olduğuna d Çünkü aklı büşında hiç kimsenin harp isteyeceğine İnanılamaz. Fakat hepsi, sulhün bazı şart. lara mütevakkıf olduğu, bu şartlar haricinde harbin önüne ge. çilmez bir tehlike teşkil ettiği ha. ikati kabulde müttefi hepsi de, bu önün kün olmıyan harp için, insanca ve maddeten bütün mer rırlığa hâsretmektedir. : Dm sulh şartları takribi bir surette tespit edilme - dikçe hiç kimse bunların ne « ceye kadar kabule ve hâdiselere uygun olduğunu takdir edemez Bunun şüphe ve Yine alarını, ha- Danzigin, Pomeran; ya ve Silezyanın Alma decek midir? Almanya eski müstemlekeleri. nin kendi: zamân neyi © kastedi müstemlekeleri; verilmesini mi istiyor Bu müstemlekeler kendisine İ- ade edilirse, bugünkü manda şek. lini kabul edecek midir? Pazarlık mevzuu olarak Çekos- lovakyayı iadeye razı olscak mi - oksa Orta Avrupada ye- ni bir Alsas Loren dâvası yarat - makta ısrar edecek midir? Sonra İtalyanın asgari metali. bi nedir? Cibutide kendisine bir serbest limen ve Süveyş kanalı i- dare heyetinde bir azalık vermek onu tatmin edecek midir? Yoksa Şimali Afrikada daha bir takım arazi isteyecek midir? Burada Tu. musu, İngiliz Somalisini veya Su - danı almakla iktifa edecek midir? imdiye kadar ne Hitler, Büt geri ne de Mussolini iddialarmı s9. | rahatle söylememişlerdir. Dikta - törlerin bu hususta ne düşündük - lerini bilmedikçe bir & konferans toplamanın faydası yoktur. Zaten ir konferans nktinde rast geline. cek şu müşküller var; Bu konfe « rarişa kimler iştirak edecek. kim - ler etmiyecektir? Sovyet Rusya Yazan: Lloyd George bu konferansa davet edilecek mi « dir? japonya ile Çinin vaziyeti ne işgal ettiği yer- olacaktır? Japony ru öğle v : Tağilan ordu ve donanmasını büyütmek - te devam edecektir. Bu ise silâhla- rı tahdit mevzuunun müzakere e- dilmesine mâni olacaktır. Millet lerin bütün kaynaklarını sömürüp götüren bügünkü silâh yarışı de - vam edecekse konferansın ne fay. dası vardır? Böyle bir konferans ancak harbi tehir edebilir, fakat ortadan kaldıramaz Ruslar ve japonlar müthiş su » rette kuvvetlenmeğe devam eder « ken, kim silâhlar: terke razı olabi. lir? Hulâsa sulhü temin vasıtasi O» larak konferansa ehemmiyet ve - riyorsak, bunlara benzer daha bir çok güçlükleri gözönüne getirmek meeburiyetindeyiz. İtalyanın Arnavuthikta kalma. sı Balkanlar için dalmi bir tehlike. dir. İspanyaya gelince, gerek Fran. sa ve gerek biz Franko hükümetini tanıdık. Fakat mesele henüz bit - AağilAir iplomaside artık bir mütea- rifedir ki, muvaffak olms - Dünya meselelerini tetkik e herhangi bir kimse, bugün bir saçı haline gelmiş olan hâdiseleri hal için en iyi çarenin konferans olduğunu iddia edebilir mi? Fakat bugünkü vaziyet te bir harbe müncer olacak mahalli bir hâdise tevlit etmeden devam ede - mez, Cihan Harbinden evvel bu - günkü Tien - sin hâdisesi bir herp çıkarmağa kâfi gelirdi. Almanya ile Polonya Danzig meselesinden dolayı mütemadiyen karşılıklı kı » ıçların; bilemçkle meşguldürler. Süngülerini hudutlara dikmiştir - ler. Mer an birbirinin topraklarına geçebilirler. Doğru Anlıyan Yazan: Hasan A nlamak, işte en güç işlerden Kendini iyice kontrol et. den “anladım!” zahnedenlerin çokluğu, anlamanın ne zor bir şey olduğunu bize göstermelidir. Hatırımda kalmış bir hikây Sinema yeni çıktığı zamanlar - da bir yerde sessiz bir film gösteri liyormuş. Seyirciler arasında İki de dilsiz varmış. Perdede gayet &- cıklı, hattâ ağlatıcı bir sahne cere- İ yan ediyormuş. Halbuki o iki dil. siz gülmekten katılacaklar. Film bittikten sonra onların bu halle - rine sinirlenen ve içinden bu adam ları anlayışsızlıkla kötüleyen bir adam, bunların dilsiz oldukların anlayarak yazı ile kendilerinden niçin böyle gülüştüklerini sormuş: — Niçin gülmiyelim? Artist - ler, bu rolleri yaparken birbirle - rine öyle şeyler anlatmışlar, öyle dekolte, öyle alaylı sözler söyle - misler ki onları farkedip te gülme. mek mümkün değil. Ne yapalım ki siz, kulağı açık olanlar bu söz - “içt en ve Dı ştan Kim? - Âli YÜCEL leri ancak işiterek anlaya sunuz. Fakat biz dudakların hare. ketinden ne söylenil, lay keşfedebiliriz. İşte dilsizlerin cevabi Bir çok meselelerde acaba «es - siz sinemadaki | artistlerin neler konuştuğunu farkedemiyen insa - nın vaziyetinde değil miyiz? Ağ - lanacak şeylere gülen, gülünecek şeylere ağlayanlara tesadüf ettiği. miz zaman dudak © hareketinden mânâ çikaran dilsizleri hatırla - muk, herhalde faydalı olsa gerek. Daima bize benzemez şekilde anla. yanları anlamamazlıkla itham etmi yelim. Hakikatte anlamıyanın biz olmadığımızı kim temin edebilir? Bir zamanlar edebiyat kavga - | larında çok hatırladığım bu dilsiz. ler hikâyesini, şimdi pedagoji mü. nakaşaları vesilesiyle hafızamda tekrar canlanmış buluyorum. Tah. riri, şifahi, ne kadar bol pedago - kasını abloka ediyor ; Yer yüzünde cereyan eden en bü « iğini pek ko. | kumuz varmış! Fakat bir kere de bu işin dilsizlerini dinleyebiltek.. Hulâsa bütün vaziyet devam €- demiyecek kadar gergindir. İnsan. ların sinirleri bu vaziyete o uzun müddet tahammül edemez, İste bunun içindir ki Sovyetler. Je cereyan eden müzakerelerin i « zahı ve affı mümkün olmuyan u - zamasına üzülüyorum. Biliyorum ki müzakerelerin uzaması ideoloji fından ve karşılıklı şüpheden Fakat dünya sulhünü n hs ise, vakit izin bir anlaşmaya var. Fransa - İngiltere - Rusya anlaş - masından sonra mütecaviz devlet. lerin iddialarmı daha mutedil ve makul bir hadde indirmeğe mec » bur olacaklarıdır. Totaliter, dev » letlerin istinat ettikleri menbalar, | bu üç büyük devletin ittifakından husule gelecek muazzam kuvvete karşı durmağa kâfi ve müsait de. ğildir, o vakit onlar ihtiraslarının tahdidini menfaatlerine daha uy» gun bulacaklardır. Bir sivil sıfatiyle askeri ihti - maller üzerinde mütalea yürüt - mekte tereddüt ederim. Bununla beraber O kuvvetler o muvazenesi hakkında az çok fikir sahibiyim. yük harbin politik kısmını dört sene idare etmiş bir o adamım. Bu | vaziyet, beni karada, denizde, ve dünyanın dört köşesinde bir çok askeri meselelerle karşı o karşiya bulundurmuştur. Bu müşkülleri İngiltere, Fransa ve Amerikanın en salâhiyetlar askeri o ricaliyle münakaşa ettim ve müthiş karar - Jar verdim. B“ tecrübe bana, askeri ve si asi meselelerde, derin bir görüş kabiliyeti vermiştir. O va. kit elde ettiğim tecrübe ve bilgiye dayanarak zaman zaman bugün bir harp olursa âkibetleri n cağı hakkında tahminlerde bul düm. Şu kati kanante vardım ki, bu » | gün Orta Avrupada bir harp pat ladığı takdirde, demokrat dev - letler, Sovyetlerin yardımını te. min etmemişlerse, mağlüp ol. mağa mahkümdurlar. Fakat şuna da kanlim ki, Rus - Fransa ve İngiltere arasın - da askeri birlik, diktatörlerin | harp sahasına (o dökebilecekleri kuvvetleri ezip süpürmeğe kâ - fidir, Bunun içindir ki Romanya, Polonya ve Yunanistana, Sovyetlerin o muvafakatini İ Bunlar 5 e o 0 AYI Ecnebi Artistler Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Evreni cünkü Tenin “Günün Meseleleri” sütununda, Misir, Arabistan gibi memleketlerden bu - yordu. Buralardan ge kendi memleketlerinde üçüncü, dör. düncü derecede artistler olduğu hal. de, burada “kraliçe” veya prima « donna gibi sıfatlarla halka yutturu » luyor, gerek seslerinde, gerek rakıs- larında bedii bir kıymet (o olmadığı halde, yüksek reklâmlarla halle is. tismar ediliyor. Bundan başka, ha. riçten gelen bu kıymetsiz artistler, memleket artistlerini işsiz bırakmak gibi bir felâket de doğuruyor. Tan'ın bu mütaleası (o doğrudur. Küçük sanatlar erbabını muhafaza için, nasıl ecnebi sinaatkârların fa: liyeti menedilmişse, yerli sanatkâr « ları himaye için de böyle bir tedbir alınması doğrudur. Fakat beynelmi. lel âlemde, büyük şöhretler yapmış sanatkârları, büyük sanat eserlerini memlekete tanıtmak için, yüksek sa. at kıymeti olan gruplara müsama « hakâr davranmak mütaleasını da ka. bul edebiliriz. Bunlar senede bir ve. ya iki defa geldikleri için, mevcut sanatkârlara fazla zarar da vermez - ler, Fakat gazinocuların, komisyon - cuların mütemadi surette getirttiği, bedii kıymeti, sanat kıymeti olma » yan artisilerin sırf güzelliklerinden istifade ederek kazanmak Tarı sahnemize sokmalı tehlikelidir. Bilhassa ecnebi yanlış ve memleketlerden gelecek artistler meselesinde o çok müteyakkız olmamız lâzımdır. Al - manyada, dünyanın her tarafına sok- mak istedikleri casusları, hafiyeleri, bu sınıf artistler arasından seçtikle- ri, bunlara muntazam kurslar vere « rek bu ikinci sanatlarının tekniğini öğrettikleri cümlece malümdur. Al « manya bu faaliyete son zamanda bü. yük bir germi vermiştir. Amerikada yakalanan casus şebekesi içinde, « - lelâde barlarda, gazinolarda şarkı söyliyen, rakseden, cahil göründüğü halde vazifesini mükemmel surette yapan kadın casuslar görülmüştür. ikleri memleketlerde her şeyden evvel zabitlerle münasebet » ler tesisine, ve ikinci derecede hü » kümet memurlar, gazeteciler, bil . hassa muhabirlerle dost olmağa ça. hışırlar, Sızdırdıkları havadisleri giz» li teşkilâtları vasıtasiyle © mefkeze ulaştırmanın yolunu bildikleri için, artist grupu bu sahada büyük rol oy. nayan elemanlardı! Dünyanın bu kritik vaziyetinde, memleketimize serbestçe giren bu artisilerin memlekete getirebilecek. leri tehlikeleri her zamandan fazla gözününde tutmak mecburiyetinde » yiz. Bir zamanlar ecnebi artistlerin memlekete girmesi, halkı soymaları bakımından menedilmişti. Sonradan bu yasağı geri aldılar. Bugünkü vo. ziyelie bu memnuiyetin yeniden konması, siyasi ehemmiyeti" itiharile çok lüzumludur, Artist diplomatların, meslektaş » larından İstifade etmesi gayet tabii » dir. Hükümetin bu hususta tedbirle almasını temenni ederiz. içindir ki Sovyet Rusyanın demokrasiler cephesine il « tihakının temin edilmesin de ısrar ettim. Eğer bu birlik vaktinde yapıl mış olsaydı Münih gafı olmiya - cak ve Çekoslovakya bugünkü fe » ci vaziyetine düşmiyecekti, Yine bunun içindir ki Mosko « va ile yapilan müzakerelerde gös- erilen tereddüt ve kararsızlığı bir türlü anlamıyorum. H» geçen dekika Sul keye koymaktadır. Moskovada askeri bir ittifak imza edilse, Almanya artık tecevüz gi - yasetinin sona erdiğini anlamakta gecikmiyecek ve komşu müstakil milletlerin hudutlarına tecavüze ii tehli. Yarın | artık cesaret edemiyecektir. Italya, Almanya olmadıkça ye. rinden kımıldamaz. oDiktatör devletler yağma siyasetinin başla. rına felâket getireceğini anlayınca, bir sulh konferansının muvaffak olması ihtimalleri artacaktır. Onun işin evvelâ Sovyetlerle almadan, bir taraflı ga - ranli verilmesini > cinnet | telâkki ettim. Yine bunun sıkı bir askeri ittifak imzala, on « dan sonra sulh o konferansından bahset,