BULGAR SADIK ın Tarihin En Esrarlı Çehresi, 131 Varka Birdenbire Havalanmıştı Neye . ma Heykes' K ürekdef izden çocuk ye Ve Ül, gizli acenteler- vindi GK büyüğü oldu- den birgye DP”. (Valasyadis) , ig bildiğin ğunu ça içindeydi. de vari. lerine Yana ordu #eylep; gili f w Böçmli ; da — ŞE aldm Ayağa Yİ lerek seslendim: ; k m Garları ola, kirye ZabarYa” 2 uğerler < ve tarafa bö ÜS lr Zahar ız Zaharyedisin Ye dan kopan bİr hası lerin de genleri sol Şaşkın şaşkın b r lerine sokulup sıkışıyo”. ka yolcularının çelire:? tetleri rasında de göz? bae t Kaklık ve yakışıksızlık V. Şir KAR at Bİ örn vel işaret et Barkay > m Adan ar birr birer göz ” sı ve den geçirdim. Basis sandalcı ç kaptan, sonra üç kaptan, Valasyadis, ondan #9 an ve bİr hüviyetini, Kolunda ve kaske- a bulunan güzel türlü anlaşa- başladım. Sat ismini anladım. tinde üçer rms yüzlü kaptan ile bir i ler KP ağam suzllet madım, Sordu r, yalnız titriyor a dan, şik asketinin altin b E“ gostömlü matmazel yer soydük. Şim- başta Valasyadis sonra Madim azel Harikliya yargâhlarından Sotukli, upu yadiyâr- diş ile karısı rı ko Zaharyadis . De fek, giri i Dimitri pk Da düşmanım bir Ka güne yin faaliyetini tatil eden m ni sal şel 1vas$ a ıcılarından ik pa ak a iyan dizilişleri. de t leri yerde titreşiyor- Tail edilecek yeri YOK | yadis, bizi eziye- lerini olduğu | nde lu kapta bir seyahst &osi çıkmıştı. Birer bi di karşımda yine ve sandalcı, 0DAS! birinde sizmetler gT' Verin gizli hizmetler E teşebbüs i gibi ma Arak a tuttuğumuz erkekli, dişili 8 ye müğüriyete götürmek y pa tahkikata başlayıP bu suşu! — ilişikiilerini mey? başka yapılacak * na çıkarın r şey kalmamış” ki kişiden fa2- dalımız iKi kiş n sar ecek kadar küçük ol- suçluları tutulduk a nim. Şa- e doldurdum. Şa- | barkanın içine zi Jar Ve içlerine kattım. BU över kiri de SE ig merkezinin bulundu. | gi ns kadar gitim in, suçluları mü- ş olmadığı eli eme göndörmek üzere Kuru mevkiine götürüp te muvafık düriyete 8 çeşme polis lim etm üzgâr Şi buldura. ddetle esiyor, YAĞ R mur da görülmemiş bir sık» lik ve hızldıkla yağıyordu. Denizin ik ve h tıpkı tencerede kaynayan «abarmalar, fokurdamalar ibi, kı Jamala hâsıl oluyordu. İskeleye doğru ya- üzerinde, yanyana ilerliy uk caş yavaş ve Y. VEYE le sahil arasında demi Adacık ile sah bulunan Patagonya adında Mr SAFİYE SULTAN İG LR 2 LT ET AR, er, suyun İçinder havarı tarafındar birden kalktı ve havalandı iki kürek bu barkanın. taklak atar gib döndüğünü, içindekilerin denize dö küldüğünü görür gibi oldum. Bir anda gözümün önünden siliniveren açıklığında ve mişti. Islal le tepe aşağı i dibini b: ndım da. am, yorduna i da. Çırpındım, çar. Suyun yüzüne ben mi oksa çıkardılar mi peki yi bilemiyorum doğrusu o Y: bir kaç kur uzandığını demin çamaşırlara yumuşak bir yatak i- vapur kamarasında bul- dum. Hepimizin kurtulduğunu, uğ- ğımız kazanın sebebini de an. ştrm, Meğer biz, vapukun sa- hile biraz gevşekçe bağlanmış olan halatın: urun şiddetinden gö- rememişiz. Tam üstünden yeçece- ğimiz sırada, vapurun sallmtısın- dan birdeibire gerilen halatın üze- rinde kalmış ve havalanıp denize dalmışız. lam O günkü ıslanmak, ne de olsa bir müddet soğuk su içinde donük ayaklarımın Sızı ve sancılet uğradığımızı Farkedememiştim, Bir Anda n Denize Döküldüğünü Görür Gibi Oldum rın arttırmış, beni uzun bir zaman | evimde kapamış ve ran. | dırmıştı. Aylarca süren tedavi um duğum ne teksüdün ıriyetinde bi te. Nihayet muamelem bitmiş, ben de kaç ay daha girmiştim. Bir ettirildikten nekahat evremi geçirmiştim. Bir iki ayda ekliler arasına tedavi sonra sancılarım dinmiş, dinle, kendime gelmiştim. Ar tık ev içinde geziniyor, san sıkıntı- | sından titizleniyordum. Hayatın | en uzun kısmını, dağlarda ve ba yırlarda didinerek, döğ çirmiş bir adamın üzerii bel ve işsiz geçen güz sirler bıral ni siz tasavvur ve takdir buyurunuz | P ek deli diyemez isem de de- limsek bir adam olmuştur Her gün ilk kavgamı sabah kahve- mi pişirip elime veren kızım gelinim ile yapiyordum. Bilmem heden, vaktile bana pek tatlı ve ke- yifli gelen kahvelerin, muhakkak tadında, öpüğünde bir kusur buluy penceremin önünde ti gili» sinden haber bekliyen çılgın âşıkla- rın heyecan ve sabirsızlığı ile, ga- zeteciyi gözlüyordum. Tuhaf değil hakkak gecikiyor, beni | andırıyordu. a Devamı var MEMELİ HAYVAN Tabiat ülimleri hayvanları tas- nif ederken insanı da memeli hay- van diye göstermişlerse ““whunun İnsanların göğsündeki memele.üen mi, yoksa basur memelerinden mi ileri geldiğinde tereddüt edilebi- lir, Vâkıâ, ilk hatıra gelen sebep insanların göğsündeki *memeler- dir. Ancak İnsanların yarısı de- mek olan erkeklerde memeler he- men belirsizdir, erkek memesi bel W olacak derecede büyük olunca ya şişmanlıklandır, yahut hormon- larmın bozukluğundandır. Her iki halde de bir hastalık demektir. İnsanların öteki yarısı olan ka- dınların göğsünde meme bulun. mak kadmlığın osanmdan, hâttâ fazlaca büyük olursa kadınlık xe- kâsına alâmet sayılmakla beraber modaya uyarak zaytfleyan bayan- larin göğsü de hemen düm. nilecek dereceye yakın bulundu. ğundan bu zamanda kadın olsun, erkek olsun, insanlara göğsünde memeli hayvan odemek haylice güçtür, Buna karsılık basur memeleri kadmlarda da, erkeklerde de o kadar çoktur ki, insanlara hundan dolayı memeli hayvan denilmiş olması daha doğru gibi görünür. Bütün dünyada kadın ve erkek insanların göğüslerindeki meme- lerle basur memelerinin İstatistik- leri yapılsa basur memeleri say sınm üste geleceği pek muhte- meldir, memelerinin bu kadar cok olmasi acaha nedendir?. Bir kere, basur memeleri bar- saklarm en son kısmında bir ilti- haptan yahut oraya tesir eden ya- kında veya uzakta başka bir has- talıktan ileri gelir. Oraya yakm hastalıklar kadınlarda cocuk yata- ğında bir ur, erkeklerde de pros- tatm büyümesi olur. Bunlar bü- vüyünce oraya ağırlık verirler, kara kan damarları memeleri hasıl öğr Uzaktaki hast, larda olsun, eri raciğer V ğ Basur sişer, basur zaman da bu hastalığın sebepleri arasında en başta İinkıbaz çekmeyi, çok oturmayı, yatakta çok kalma- yı, çok yemi österirler. Hele biberli, baharlı, ağır salçalı ye- mekleri sevenlerde batır meme- leri çok olur, derler. Üst üste ço- cuk doğuran bayanlarda da basur memeleri bulunduğu bilinir. Vâkı hasar memelerini hasil e- den bu kadar türlü türlü hastalık sebeplerinden kurtularak sağlam kalacak insan pek az bulunursa da gene bunların hepsi basur meme- erinin o kadar çok olmasını izah edemez. Onun için bu sebeplerin hepsinden önce bir de basur me- melerine karşı, tabii, doğustan bir btidat düşünmek zaruri olur, Bu istidat fa insanım, öteki me meli hayvanlar gibi dört ayak üze- rinde değil, iki avak üzerinde dur | masından ve yürümesinden İleri | gelse gerektir. İnsanın iki ayak ü- zerinde durmasından dolayı ora- sındaki kara kan damarları İçin- deki kan rahat dönemez, arz cazi- besi kanununa uyarak aşağı doğ- ru ağır basar, onun için oradaki kara kan damarlarımda dalma şiş- meye istidat bulunur. Bu ktidat bulununca onu arttı. | racak sebepler çok olur. Çok otur- mak, yatakta cok kalmak, cok ye- mek. baharlı yemek hep o damar- ları daha ziyade sişirecek sebep- lerdir. Zaten basur memelerine #stidat insanım değuşumdanberi, hattâ ee- dadının iki avak üzerinde durup rezmelerinden dolayı, doğusund önce irsi olarak mevent olmakla beraber, genç yaşta meydana çık. maz. Basur memeleri otuzla kirk yas arasında kendini gösterir. ba. sur memeleri o vakit hasıl olurlar, O zaman da, basur memelerine tutulan herkes mutlaka hasta de- Idir, Bir coğu ondan sikhiryieet, der. onunla hos #ecinirle memelerinin coldufuna 2222272332376 A 222233. Rk alma, küçücüş ocak başında © çelübesinde, di. Saçlarına ak düşmüştü ki harup kütüğünün göp, re olan ateşine dala kali in kat kütüğün kızıl korunu X€ B; güne ie yaşamış oluy beş yılin panorama; : da. Artik yaşı geçkin deli ii ürek ğa vardığı, ve evlehememiş olg sx de, di lerinde bir . Annesi anlatmıştı, ken onu arkasına bağlar ve dağgz rları sürermiş. Arap saçı giki sık yastık kıtığı gibi birbirine gp; lü, çetimik çulılarının üzerine keçi kılından çulu atarmış. Fatmayı da onun üstüne yatr'rmış. O ebir çü. bür çetimiklerin o kadar dikenleri vardı ki, onların içine ne yılan ne akrep girebilirmiş Fatma yu. muşak bir'somyalı yatak üzerin. deymiş gibi uyurmuş. Esen rüzgâr ıları rakkas gibi sağa sola eğer ve çocuğu yuvasında uyuyan kuş gibi sallarmış. Fatma düşündülkçe, mavi gükleri ilk sefer gördüğü za- manki uzak duygusunu hatırlardı. B öyde kaç göç yoktu. Konu- şuşlarda da gizli kapaklılık yoktu. Babası tam bir iştahla yum- rük kadar lokmayı avurduna tık- tı mı idi, bir yanağı şişer, bir gözü kapanırdı. Kaynar un çorbasını 80- ğutmak için, çanağın içine körük gibi üfler, koca tahta kaşıkla atış- tırır, sığır sıpayı çiftleştirmek sıra- sının geldiğinden dem vurur, koca eşeğin kösnediğinden ve bağlı bu- lunduğu mezaristanda, sağrısım mezar taşlarına sürte sürte, evliya- lardan Kandilli Dedenin koca ka- vuklu taşını devirdiğinden bahse- derdi, Fukaraydı. Onunla kimse evlen- mek istememişti. Hem de Büyük harp köyün delikanlılarının çoğu- nu silip süpürmüştü, Fatma büyü- esil nesil akan akının sür- şına gelmişti. Yaradılış analık sütünü beyhude Yavaş yavaş gözü donuklaşıyor, duygusu sağırlaşıyordu. Bütün ü- vep yarınlara can atmış- arınların biri biricik bugün olamamış, Fatma artık dü- nün geçmişinde ölüp kalmakta ol- duğunu duymağa başlamış N e ise! Hayatında bir boşluk var idiyse de hiç olmazsa geceleri uyku vardı. Yavaş yavaş kalku, Gerindi, esnedi. O zaman işte kulübesinin kapısı yavaşça vu- ruldu. Kadın korktu. Ocak kena rındaki bir sopayı eline aldı. “Kim- dir 0?” diye sordu. Bir erkek sesi amah beni içeri al diye yalvardı. Kadın kapıyı açtı. koynuna vermişti. Dışarının karanlığından odanın | kandil ışığına bir adam sendeledi Denize elbiseleriyle dalmış çıkmış oldüğu yırtık pırtık eli sırsıklam oluşundan be! damda korkan, kaçan, ve Fatmaya “Aman beni gizle” deyişinde ka- dına sığınan, hattâ bütün varlığı nı onun eline teslim eden bir vardı. Bir gün Fatma, çocukların kur- duğu bir kapana yakalanmış bir serçe görmüştü. Serçe çırpınmış ve ona yalvarışlı gözlerle bakmış- t1. Fatmanın yüreği garipsi garip- i x etmişti. İşte şimdi af bir ıssızlık Kapıya yürüdü. Ka - sürmeyi sürdü. Herif telâşlandı. Ümitsizcesine: yoksa beni kolculara mi - diye sordu. “Sapa yardım edeceğim. im. Ama ben Be caksıri, Bu üst 0 >939993773222722723323322322.2 YALNIZ BİR DEFA Yazan: Halikarnas Balıkçısı SOO —— Herif “Vallakı ma bi r a beni Yazır vaz ge Sin A halde köyün bütün ç, 9" 00 <vley , Her lar." diye cevap vergı ti Kadın “Eğer bu 4. beme girerlerse, LA Ste yirg, *ğin tığın yatak. Fakat bu kada “İl yağ tişmez, seni iyice gizlemek çi ye nim de yatakta bulunma, dir. Ben yatakta olunca mın içinde bir erkeğin bi olmasından şüphelenmezler ger e di. n Kandili kıstı. Odanın kuytu pi, köşesinde mintanını, çorapia, i : sârını çıkardı. Gidip yatağa girdi. Aday, şiltenin tâ öteki ucuna çekildi, Par ma erkeğe “Uyu artık, çünkü gg. bah erkenden kaçmalısın” dedi, K adın uyuyamıyordu. Gözleri açıktı. Adamın soluyuşun. dan artık uykuya dalmış olduğunu anladı. Yavaşça dönüp baktı. Ka- dın döşeğin kenarında bir insanin uyumakta bulunduğunu şiddetle duyuyordu. Onun gövdesinin caklığı döşeğe yavaş yavaş siniyor in Zum, © ERİL İi eyi Tola) ak lal PTT CYAİ NY neye YU v İİ ş ji mi EN $ olarak sözü ge ii) 2223 * A A A A n A A A A A A m © kımıldandı. İsyıp yine daldı za da uyuya bire uyandı. Neden ndığıni birdenbire anlamadı. dı. Adam uyurken yatakta akın gel bükülü klarım de bersbe y derinine çöktü- akat yine uyandı. Pe den giren ay ağağı dü Adam başı omuzuna d eydınl yandırman meğe dikkat «ie a çekildi. 0eaSI nu kaypattr PU ve pt. uy 'andırip i l a et dan bir yak 25 güvenme iştirak vesi- Eksiltme satin. dar mezkür kö- zımdır. — (1035) i mucibince 3 adet yüksek ilile eksiltmi konmuştur. kat teminatı 1800 liradır, si günü saat 15 de Kaba. omisyonunda yapı aktır beden alinabi r Molins Standart; Müller; Skoda #lerini 96 7,5 güvenme pa. unü hâvi kapalı zarflarını ek. & saatinden bir İnde Yapıl, ir sabah saa Müdürlüğüne m k ü