Son Maçın Neticeleri Fenerbahçe Fut bolcüleri Kendi İdare Heyetlerine Cevap Veriyor Dün “Fenerbahçe futbolcularının bir tavzihi,, başlıklı hususi bir kâğı- da, hususi bir daktilo ile yazılmış, a- şağıya naklettiğimiz İmzasız mektu- bu aldık. Kâğıdın cinsi ve rengi, yazı maki- nesinin hususi hurufatı, mektubun i- timada şayan bir dairede yazıldığın, delil olduğundan altında imza bulun- mamasını bir eksiklik addetmiyerek #ütunlarımıza geçirmeğe karar ver- dik. Bu arada Matbuat Ookanununun memnuiyetlerini dikkate alarak mek tubun bazı kelimelerini tehfif etmi- ye mecbur olduk ve ibaredeki kısım düşüklükleri de gençlerin heyecan ve telâşlarına ve- Terek düzeltmği muvafık Biz milli küme » disesi dol hakkındaki kanaatimizi hâdisenin a- kabinde yazmıştık. Klüp idarecileri- nin makul mtiracaatlarıı Amade bulunan genel di kati ret cevabi gi man herhangi bir kararın doğru olamıyacağını söyle- dik. Idarecilerin, oynamamak kararını alırken epey acele ettiklerini kabul etmekle beraber, aşağıya naklettiği. miz mektubun da doğru ve senelerce Ayni ağabeyler tarafından idare edil- miş olan sporcu genç akışır bir üslüp ve ifadede olmadığını bildir. mek ihtiyacını duyuyoruz. Bizce bir klübün sporcularile ida- recileri arasmda! anlaşamamazlık ne olursa olsun içerde halledilmeğe çalışılmalıdır. Sarı Jâcivert formayı senelerce ve şerefle omuzlarında taşıdıklarını söy- Yiyen bugünkü futbolcular da pekâlâ bilirler ki, ayn! yurdun şerefi ve şöh- reti için ayni ağabeyler senelerce ay- ni sarı lâcivert formayı omuzlarında taşmışlardır. Büyükler hata bile etseler, küçük- lerin âleni ihtar veya hücumla değil, kardeşşe tavsiyelerle noktai nazarla- rın kabul ettirmek yolunu tutmala. Tı her zaman ve her vaziyette spor- culuğa daha uygun bir hareket olur. Fenerbahçe futbolcularının tavzihi “19.3939 pazar günü idare heye- tinin milli küme maçlarına iştirak etmemek gib) garip bir kararına rağ- men yine sarı lâciveri formayı sene- lerce ve şerefle omuzlarında taşıyan futbolcu ve hakiki Fenerbahçeliler bü seyisiz şereflere bir şeref daha katabilmek ve bağlı bulunduğumuz sayın genel direktörlüğün emir ve arzularını yerine getirmek kaygusu iledir ki, sahaya çıktik ve oynadık. Klüp idare heyeti ve bazı gazete- ler bu hareketimizi “isyan ve anarşi, şeklinde tefsir etmiye ve bizlere mücrim damgasını vurmıya kalkıştı. Jar. Fakat bu damgayı vurmak isti. yerler bilmelidirler ki. isyankâr ken- dilerinden başka kimseler değillerdir. Çünkü o muhterem zatlerdir ki bağlı ve emirlerine harfiyen itaata mecbur bulundukları bir teşekküle karşı gel- mişler, emirleri haricine çıkmışlar, ve hattâ muhterem generale on mad- delik bir ültimatom vermek cesareti- ni dahi göstermişlerdir. Fenerbahçe on birini teşkil eden gençlerin her biri yaptığını bilir ve yapacağını idrâk edecek kadar akıl ve mantık sahibidirler. Bu hareket- luk ve uygunsuzluk değil, ancak klüp idare heyetinin tuttuğu ve güttüğü bu garip tarzı ha- reketin yanlış ve yersiz olduğunu /kendilerine “sözle hatırlatamadıkları için,, fiilen hatırlatmak gayesile y pılmış bir hareketten ibare! 'ak şunu söy m edenler evvelâ bu işten rini tebriye etsinler. Çünkü asıl kabahatli kendile; muhakeme etmek ve rar vermek salâhiy dirler. Biz sadece spor mak eme Jindeyiz. Bu harek ise İsyan ve #narşi değil, ancak ve ancak sayın genel direktörliğün emi/erini yeri- ne getirmek ve Fenerbahçe klübü- | nün istikbalini genel dirokti ik nez- dinde mücmmen bir hale koymak i- çin yapılan bir harekettir... Bu Haftaki Maçlar İstanbul Bölgesi Fut- Bizleri kımızda ka- ni halz değil | Beden Terbiyesi bol Ajanlığından: 311999 Cumartesi günü yapılacak maçlar, Fenerbahçe Sta Ankatapteli — Fenerbahçe Saat 1639 Hakem Refik Osman Top. Yan hak ri Ziya Kuyumlu ve Fikret 26—5—1939 Pizer günü maçlar, Taksim Stade; Anadoluh: 0,30 Hakem” Şi Saat Yan ha- ve Talip Gürkan, — Demirspor Saat 11,15 Talu. Yan hakemler! omar va Bahaettin . Galataşpor — Beykor, Kur- at 19 Hakem Muri| hakemleri Tarık Özerengin n. Beyoğluspor — Topkapı muhtelitleri saat 14,45 Ha- kem Halid Galip Ex İ Feridem Kıl Arkuragi Şazi Taği Gözülün ! Hah kem Samlı Hakem ikemleri Ahmet Âdem | Bir «y, agömrük Kföbünden 1213 Mahmut maçlarındaki o suihareketleri dolayı hi rında yamlı müddet müasbaka boykotu Bu ceralar tebii, tarihinden ibarer kadar küplerin hakem ları müsabakelaru itbel zumu teb: â golunur. 24—3—1939 tadır, Alâ idmanet- etmemeleri Yü- Erzurum Belediye Bütçesi Erzurum (TAN bütçesi ve şehir inkişaf etmektedir. 935 yılında 110 bin lira kadar olan bütçesinden şeh- Tin imar ve tezyinine yalnız 7200 li- — Belediyemizin hizmetleri gittikçe | ! ra ayrılmış, bütçenin yüzde otuzu! manşa sarfedilmiş ve ancak yüzde seksen nisbetinde tahsilâtta bulunul- muşken; 938 yılında bütçe 235 bin liraya çıkmıştır. Yine 938 te şehri- mizin imana 151 bin lira syrılmış, maaş kısmı bütçenin yüzde yirmi beşini geçmemiştir. sına rağmen de bütçenin yüzde yet- miş beşini aşan tahsilâtta bulunul- muştur, Önümüzdeki Cümhuriyet bayra- mında tren Erzuruma varınca, bele- diyenin daha muvaftakiyetli işler başaracağı tahmin olunmaktadır. ki gi Geyvede Yeni Eserler Geyve (TAN) — Askerlik şubesi binasının inşasına merasimle başla- nılmiştır. İstasyon ile şehir arasindaki ş0sa yapılmaktadır. Yakında kasabamıza iyi içme suyu da getirilecektir NEVROZ Nezle, Grip, Romatizma: | Baş, Diş, Nevralii, kırıklık ve MAR İcobında gün bütün de 3 kaşe alınabilir. | Merkezde bir, köylerde Mali yılın ortalarında bulunulma- | — ALLO! ALLO! Fenerbahçe Futbolü Tatil Etti Fenerbahçe birinci futbol ta - kımının idare heyetlerinin oyna- mamak hususundaki kararına rağ men Vefa karşısına — çıkmaları dedikodusu devam ederken, ö - İ nümüzdeki hafta yapılması ice- beden Ankaragücü - Fenerbah- çe maçının yapılıp yapılmı! cağı spor efkâri umumiyesinde günlin mevzuunu teşkil etmek- tedir. Fenerbahçe idare heyeti dün bir toplantı yapmış bir çok me- seleler üzerinde ( görüştükten sonra muvakkat bir zaman için futbol faaliyetini tatile karar vermiş ve İstanbul bölgesine de | resmen bildirmiş Bu vaziyet karşısında bu haf taki maçın yapılamıyacağı ta - $ demektir. Çünkü bu karardan sonra bölge Fener- bahçe futbol takımını bir mev- cudiyet olarak kabul edemez. Hattâ bu kararın bildirilmesiy- le maçı ilân bile etmemesi ica - betmektedir, Alucrada Yeni Mektepler Yapılacak Alucra (TAN) — Kazamız merke-| zinde 700 den fazla, diğer yerlerde ise 37 binden fazla nüfus vardır. on ilkmek- tep bulunuyor. Bunların binaları son beş sene içinde köylerin yardım larile yapılmıştır. Bu yıl üç mektep| binası daha yapılacaktır. Köy Bütçeleri Alvera (TAN) — Kazamız içinde ki köylerde bütçelerin tatbik edile ti Yılmaz, köy bütçelerinin bir şekilde yapılmasını temin etmiştir. mediği görülmüş Kaymakam, Necdet tatbiki için daha esaslı Güzelliğinin Sırrı Yok | Dişleri mikroplardan, çürükler. den, iltihaplardan koruyarak | sağlamlaştıran, hem de minşle- İğ rinin bozulmasını ve sararması. | nı menederek dalmi bir güzel | likle muhafaza eden asrinen kuvvetli diş macunudur. ağrılarınızi derhal keser. Her Sabah, Öğle ve Akşam | yemeklerden sonra günde 3 defn RADYOLIN YET UY Ahenkli Musiki! Yazan: Naci SADULLAH Önümde “Gençlik” adında bir mecmun var: Bu mecmuanın başın- da şu cümleyi okuyorum: “Türk gençliğinin gür sesini du- yuran “Yücel”, r”, “Yeni Bir - lik”, “Gençlik” mecmualarına alâ - kanızı gösteriniz. Onları okuyı . Ben, o “Çığır”, “Yeni Birlik”, “Gençlik” mecmualarını, henüz gür. medim. Adlarının, bahislerinin hiç bir fikri, edebi münakaşada geçtiği - ne rastlamadığım için, bu “bihaber” liğimin mesuliyetini kendimde bula- miyorum, Şu anda ilk defa elime aldığım | “Gençlik” mecmuasını da, bir dos - tumun tavsiyesi sayesinde geçirebildim, Nazarı dikkatimi celbeden yazı - gözden (lardan birisinin serlevhası şuydu: “Rüya ormanlarının efsanesi İçinde: “Nurani (1) bir aşık henkli musiki ()” kabilinden terkipler bulunan bu uzun yazının, henüz gençliğin körpe olgunluğuna bile kavuşmamış bir kulemden çık - ârdı. Ağdalı bir çocuk ma - ının sakat şırıngası ile ham cabalayan bu karışık efsane (1), ağaç dibinde u- yuyan saadet perisi (1) nin tasviri: başlıyor: Sonra peri kızı kalkıyor, gülümsiyor, göklere doğru süzülüyor. Meydan boş kalınca, or - ae nice uyamyor, İtada hir insan türüyor. İnsanın pe - şinden iki tavşan gözüküyor. Bi tavşan, ikinci tavşana: — A... diyor, bir insan. İkinci tavşan birinci tavşana hay» retle cevap veriyor: — Hem de konuşuyor, aman av- ct olmasın? Bu sesler, insani ürkütüyor. İn - sanın ürküp irkilişi de orkutuyor: Tavşanlar bir insan hir tarafa kaçıyorlar. o Fakat tavşanların kaçışı insana cesaret ve- siyor, Dönüp küçun tav yor, Onları yakalayamıyacağım ens layınca yalvarıyor: “— Gelin. Ben değilim... Beni de vurdular!.. Tavşanlar, ağır aksak yanaşıyorlar, onları da diğer canlılar (1) takip ediyorlar. Hayvan- larla insanlar lâkırdı kaynatırlarken saadet meleği tekrar yere “iniyor. Evvelkilere: tavşanları yanları kova avcı “— Bugüne bugün, diyor, mad - deyi insan kurtardı. Ruhunu işleti Tanrıya inandı; İşte bu insan i Kuh, kendi kendisini bilince, insan kendi kudretini kucaklar. İnsan ken- di kudretini toparlayınca kendi köp- rüsünü geçer: Maddede kurtulur. in söylevine şu cüm- lelerle cevap yeti “.— Bir insan, bir ıztiraptır. Li fin kısası, bir insan, kendinden ha- bersizdir. Bir ot kadar bile kâinat kanunları içindeki habersiz: Melek, bir nutuk daha İnsan, meli iriyor: işleyişinden, seyrinden veriyor, since seni o kadar kapla- mış ki, duyguların paslanmış. Dü - İşüönee, kirli bir pencere camı gibidir. Onun arkasından bakınca her şey donuk, kirli, çirkin görünür: Onu kı- rimizi,, Felsefi () söylevler böylece kı - zışmışken, araya iki de şeytan karı - $ır. Şeytanlar, İnsandan kafatasını isterler, Herif vermez. Şeytan pazar- İik kanunu dinler mi? Yarı beline ka- dar pazarlığa dalar İ Şeytanlardan birisi insana peri padişahının kızını vandeder. Pazar - lik kızışır, ve işler tam bu merak - lı () hengümeye gelmişken şu etim- ileyi okursunuz: “Sonu gelecek sayımızda!,, İsteyen, hu mecmuanın gelecek sayısını da bekler, ve pazarlığın ne- ticesini öğrenir. Fakat ben, o pazar- onli larını merak ediyorum. Sayfayı çevirince, gözüme ! İle oturaklı da bir serlevha ya: tirmeğe mecburdur!, una mt zel ak iy li ği lıktan ziyade, 6 satırları yazanın ve 1 ciddiyetle okuyacakların son- bir) doktor imzası çarpıyor, Altında şöy- Başımı diğer efsanenin afyonun- dan kurtarmak hülyasivle okudu - Romanya piyasalarında zeytinleri- mizin satışına devam edilmektedir. İstekler tedrici surette artmaktadır. İhracatçılarımızın Romanyada şube- leri vasrtasile doğrudan doğruya müs | tehlikle temasta bulunan müessesele- re mal sattıkları için bu suretle ko- mümkün olabilmiştir. Bundan dolayı Romanya piyasalarında Türkiye zey- tinleri Yunan zeytinlerile rekabet e- debilöcek bir vaziyete girmiştir. Zeytinlerimizin standardı, amba- lajlarının mükemmel olması, iyi sej- me malların müsait şartlarla gönde- rilmesi halinde bu piyasaların zey- tinlerimiz için daimi olacağı ve Ro- manya zeytin ihtiyacının yüzde otu- IÇ PİYASA: © Fındık ve Ceviz Piyasası Durgun Martın üçüncü haftası içinde fın- dık ve ceviz piyasasındaki hareketler biraz durgunlaşmıştır. Maamafih bu den esmer ve beyaz iç cevizlerden 22373 kilo satılmış ve esmerler 50, beyazlar 68—72 kuruş arasında ve- rilmiştir, Kilosu 22 kuruştan üç bi kilo kabuklu ceviz ile kilosu 86 ku- ruştan beş bin kilo iç fındık satışt ol- muştur. Almanyaya 45110'kilo iç ce- viz, Nevyorka 8740, Viyanava 5100, Kopenhaga 6480. Suriyeye 3200 kilo iç fındık ihraç olunmuştur. Şehrimiz piyasasında 20 bin kilo iç ceviz ve İğim bu yan da şu manaya jeimlelerle tamam ol “— Hayatta muvaffak olmanın sırrını anlamak için, kalın ciltli ki - taplar okumağa lüzum yoktur sırrı anlamak ii İ mevzular üzerinde bir sigara içimi düşünmek, ve rastlayacağımız her tabuta bakıp bir gün öleceğimize i - nanmak kâfidir!,, Bu satırları yazan doktorun “te- mas ettiği mevzuda" bir “sigara içi- | mi” bile düşünmediği belli. Çün- İkü kafasim bir sigara içinceye ka - İdar olsun yoran bir insan, tabuta bakıp ölüme değil, beşiğe bakıp ha- yata inanır. Maamafih, opyumla öd ağacı kokan bir mistisizmin aşıladığı bu bedbinlik, bu mecmuanın diğer sayfalarında da daha kesifleşmiş bir duman halinde esiyor. İşte size bu - nu isbat eden bir şiir 0). Lâcivert semada ay gülümsedi, Sularda beyaz bir tebessüm yandı, iSonra meçhul bir 5es:. “Aldanma!” dedi gelen Anladım, duyduğum her şey Jandı! Tahammülünüz varsa, dişiniz İkın da bir de şuna bakın: | “Kalmış bir sen varsın, bir de ben varım, Ruhumda bir acı hasret duyarım, O uzak demleri andığım günler, İGençlik, çağlarımı tez akşam etti, Zevkimi neşemi hep haram etti!,, Görüyorsunuz ya? Bu musraların köhne tabutunda, marazi hasretinden, korkuya, © ümitsizliğe, ve her şeye “yalan” damgası vura - Irak Hayyamkâri bir imansızlığa va- /rıncaya kadar her çeşit baygın duy- kuyu bulahiliyorsunuz. | Başında: “Gençlik” arması taşı /yan, ve Türk gençliğinin “gür” sesi. ni duyurmak iddiasında bulunan bir mecmuanın, neşriyatına ahenk ve - tirken umumi ayara biraz daha dik. kat etmesi lâzım değil mi? Eğer ben, o sayfalarda bu ayarı bulamamanın sukutu hayali içinde, yukarıdaki satırlardan birinin son /mısralarını değiştirerek, şöylece tek bir mazi “Gençlik, kendi kendisini yetiş. | erlarsamı haksız sayılabilir miyim; “Bana menhus bir ses: “aldanma” dedi. Anladım, duyduğum her $ey yalandı! Mak ın misyon ve sair masrafların azalması | hafta da muhtelif Anadolu tiplerin- | 20 bin kilo iç fındık stoku kalmıştır. | tarafa, | — 241-3-939 —— EK/ ON EO MI Zeytinlerimiz Romen Piyasalarında İyi Fiyatlarla Satılıyor zunun Türkiyeden temin edilm$i İ mümkün olacağı anlaşılmıştır. Almanlar Kepek Alıyor Dün Almanya ve İngiltereden b88 ihracat firmalarımıza, muhtelif bU bubat, kepek, ve tiftik içinofertld yapılması bildirilmiştir. İngilizlerin bazı mallarımızla Y# kından alâkalı görünmeleri piyss mızda bir kaç gündenberi devam © İden tereddütlü Ovağiyetler tesi den hâli kalmamış ve biraz salâh B# Teketleri kaydedilmiştir. Almanya? eski siparişlerinden bir kısmı İ ve sevk için hazırlanmaktadır. Bi hafta içinde gelecek Alman vapuru hazırlanmış olan malların yüklenf ceği haber verilmektedir. DIŞ PİYASA : İhracat İçin Yeni Talepler Geliyor Bazı Alman firmaları yeniden Pİ yasamızdan mal almak istedikleri bildirmişlerdir. Bu arada gıda mi! deleri, kuru fasulya, diğer kuru zeler, deri, bakliyat, kuş yemi, 9” dık, kitre, balmumu, şarap talep mektedirler. Bir hint ticaret mü tesi de kuru incir ve Antep fıs İalmak istediğini alâkadarlara bil&i” miştir. Bulgaristanın Yumurta İhracatı Artıyor Komşumuz Bulgaristandan 938 © nesinde 151,300 kental miktar ve takriben iki milyon sekiz yüz P| lira kıymetinde yumurta ihraç i miştir, i 1937 senesinde 115,160 kental alda bak da iy Gnabkiağiğ bi Azülayima lll taları merkezi Avrupada Türkiye Y” murtalarına geniş ölçüde rekabet © | mektedi Hataydan Sabun Gelecek Hatay menşeli mahsul ve mamü' z 2 € leri gösteren listeye sabun dahi il edilmiştir. Verilen o malümata göl“ İskenderunda 37 bin Ingiliz b İ sermayeli bir sabun ve yağ fabrik#” | mevcut olduğu içinbu fabrikanın &! de 10 ton yağ ile, ayda 100—200 ©” sabun imal eylediği anlaşılmıştır. itibarla Hataydan getirilecek bu *“ bunlar dahi Hatay mallarına tsi” edilen gümrük tarifesine tâbi tw! lacaktır. ÇE adak a Zahire Satışları Anadolunun muhtelif mintal rından piyasamıza 315 ton bu 6 ton arpa, 30 ton çavdar, 60 ton pek, 85 ton un, 45 ton kuş yemi ton mısır gelmiş ve ekserisi satıl” br. Yumuşak buğdaylar 6—8,12, ler 5,10—5/12, arpa yemlik çü 4,15, çavdar 3,37, sarı mısır 4,12 .14,15, kuş yemi çuvallı 5,31—6 tan satılmıştır. d Taze beyaz peynirler 22,05—29 | kaşar peyniri kilosu 45 kuruştan *an verilmiştir. Sebze Geliyor Dün sebze haline getirilmiş yazlık sebzelerden taze bakla K ydi 20 —30, araka bezelyesi 25—30 bezelye 26—28, kırmızı domate$ 85, enginarm tanesi 6—11, karna? harın tanesi 7—20 turfanda marö” tanesi 2—3,5 kuruştan satılmıştı” olaf vo Havyar Satıyoruz . Ayrı ayrı #icarethaneleri temsil mek üzere Istanbula iki Alman b ti gelmiştir. Bunlar Mersin balı > siyah havyar almak teşebbüsü” dirler. Heyetler Istanbulda alâkâğl, larla görüşrmüş ve anlaşmışlar. anlaşma neticesinde memleketi çi den ilk defa havyar ihracına bf”; muş olacaktır. Bu heyetler tas yar sanayiinin inkişafı için icap tedbirleri de ittihaz edeceklerdi” Siyah havyar, Türkiyede S3 1 ağzında, Çarşamba ve Kımhr 4 Karadenize döküldüğü mmtakal/ mevcuttur,