23 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i j j İ Kİ 4 « | İ Si başına geçtikten sonra söylediği — devlet derhal Suriyeyi işgal eder ve — Tüm olur. P leri besliyen her hangi devlet, bu aa — 23.1-939 BUGÜN| Suriyede Fransız Siyasetinin Tahavvülü Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL F'ansanın yeni Suriye fevkalâ- de komiseri M. Puaux vazife- DUCaktalEr iki taraf ar. 1_836 da aktolunan ve Suriyeye istik Jâ Veren muahedeyi niçin tasdik et- nıe”dığini Şu şekilde izah etmişti: Bugünkü beynelmilel muvazene Sartları içinde Fransanın Suriyede h.u__l“_“nmm, Suriyenin arazi bütünlü- SÜnü ve istiklâlini koruyan biricik Müessir garantidir. Fransa çekile - cek, yahut kuvvetleri zaafa uğraya- cak olursa, Suriye vatan severleri €n aziz rüyalarının zeval bulduğunu S8örürler.,, Sözler gayet sarihtir. Ve maksat Şünu söylemektir: Şayet Fransa bu sırada çeklecek olursa, başka bir ” Suriye, istiklâlinden ebediyyen mah '_ı:"l'ansıı siyasetinin geçirdiği de - Bişikliğin sebebi bu ise, Suriyelilerin buna itiraz etmekte haklı oldukları şüphe götürmez. h Meselâ İngiltere de ayni sebebi ileri sürerek Mısıra istiklâl — veren f'“'f’hede)'i yapmaktan çekinebilirdi. İngilterede bugünkü şartlar içinde, Mısırdan çekilecek olursa Mısır da en feci tehlikelerle karşılaşır. Çün- kü Mısır müdafaası henüz kurulma- mıştır. Ve Mısıra karşı istilâ emel - memlekete taarruz edebilir. Mısırın böyle bir tehlikeye uğra - Ması, İngilterenin de hayati menfaat lerine uygun gelmediği için iki taraf aralarında yaptıkları ittifak muahe- desi ile bu mahzuru bertaraf ettiler. Bu suretle hem Mısır istiklâline sa- hip oldu, hem de müdafaasını koru- mak fırsatını kazandı, Fransanın da Suriyeye ayni şekil- de hareket etmesi, ve bir taraftan Su riye halkını F riye halkını tatmin, diğer » taratıanı etmesi bekleniyordu. _,I.ŞJ&:'İ* AY Z EMDİRAk Hattâ muahedeşirİzatılan zeyillerden mak - sat ta, bilhassa bu hedefi teyit et - mekti, İngilizleri Mısırlılar ve İraklılarla bu esşslnr dairesinde harekete sevke den bir nokta da, bugünkü müdafaa şartlarının büyümüş, genişlemiş ve “ğ"laşmış olmasıdır. Büyük devlet- le_r arasındaki rekabetler, çok gen'ş bir ölcü almış olduğu için, yerli hal- kı hoşnut etmeden ve dostluğunu ka- zanmadan bir yurdu müdafaa imkâ- nı azalmıştır. Menfaat iştirakine 'sti- nat eden sağlam dostluklar tesis et- meden bir memleketi — müdafaaya kalkmak, o memleketin müdafaasını yıkmaktan farksızd Çünkü hoşnut suzluklar, bilhassa tehlike zamanla- rında, tatmin edilmek fırsatlarını a - rarlar ve bulurlar, İngiltere hükümeti, bütün bu ha - k.katleri gözönünde bulundurarak bugünkü şartları Mısırın ve İrakın istiklâlini tanımak aleyhinde değil bllnkıs istiklâlini tanımak lehindc; görmlş Ve ona göre hareket etmi$- tir. Bu yüzden Mısırın kendini derle- yip toplıyarak ordusunu ve bütün müdafaasını kurmağa girişmiştir. Ayni şartların Suriye aleyhinde kullanılması, Sur'yede derin hosnut- suzluklar uyandırmış blllunuyo;. Bir İngiliz muharriri Suriyedeki bugünkü vaziyetten bahsederken, fevkalâde Komiserin resmi nutkun - da işaret ettiğ' “En aziz rüyalar,, tâ- birinin Suriyelilere “Biraz teselli, bi raz ümit, ve biraz hareket vereceği- ni,, söylüyor. Fakat anlaşılan bunlar da Suriye- lileri tatmin etmekten çok uzak ka- lacaktır. ea AAA AAA AA AR A | KISA HABERLER İrcsescame © Kahire — İmam Yahyacın oflu Einir Seyfülislâm, tayyare ile Yemene hereket etmiştir. Emir, üç gün sonrâ yeniden tay- yare ile Sanaa'dan Londraya hareket ey- Hyecektir. #) Amerikan radyo artis'lerinin iki bin âzalık Hollywood şubesi, greve karar ver- miştir. © Berlin — Doktor Göbbels'ia parti mahkemesine çağırıldığı hakkındaki şam Suriyede Sükün Avdet Etti Şam, 22 (A.A.) — Polis tedbirleri sayesinde bütün memlekette yeniden sükün hüküm sürmiye başlamıştır. Hükümet partisi ile İngiltere - İ- rak anlaşmasına müşabih bir mua- hedeye, Arap ittihadı fikrine ve Fran sa - Suriye muahedesi eklerine da- yanan bir politika istemekte olan müf rit partiler arasında bir anlaşma ya- pılamamıştır. Başvekil Mardam Bey, tahriri be- yanatta bulunarak Fransa - Suriye iş birliğine sadakatini tebarüz ettir- miş ve ezcümle demiştir ki: “Parlâmentonun daima tam müza- beretini kazanmış olan politikam, Su- riyenin istiklâlini Fransanın dostlu- ğu ile realize etmektir. Suriye halkı- nın dirayet ve olgunluğunu göstere- ceğinden ve yeni Fransız yüksek ko- miseri Puaux'ya itimat edeceğinden eminim.,, Yeni Lübnan Kabinesi Teşekkül Etti Beyrut, 22 (A.A.) — Kabine buh- ranı halledilmiş ve eski başvekil Ab- dullah Yafi yeni kabineyi teşkil et- miştir. Lübnanın iki mühim partisi olan Meşrutiyet partisi ile cümhuri- yetçi birliği partisi arasında iş birli- ği ortadan kalktığı için bu seferki ka bineye yalnız ekseriyeti teşkil eden cümhuriyetçi birliği partisi azası gir- miş bulunmaktadır. a Milletler Cemiyeti Komitelerindeki Âzalarımız Cenevre, 22 (A, A.) — Milletler Cemiyeti konseyinin bugütkü hususi celsesinde daimi merkezi afyon ko - mitesi azalığına merkez bankası sa - bık umum müdürü. B. Salâhattin Na siletliimi Möyeiz AAA selerinde Milletler Cemiyetinin mü - nakale ve transit komisyonu azalığı na hükümetimiz tarafından namzet - liği konulan Nafia Vekâleti nakliyat Şşubesi reis vekili B. Ali Rıza Akat'ın intihabı işini tetkik ve intaç edecek - tir. Bu komisyon azalarının mandala m üç yıldır İngilterede Milli Gönüllü Teşkilâtı Londra — Başvekil Chamberlain pazartesi akşamı radyoda bir nutük söyliyerek gönüllü milli hizmeti için kayıt muamelesini açacaktır. Liste, salı günü neşredilecektir. Zannedildiğine göre, kayıt muamele- si esaslı üç milyon vazifeyi ihtiva et- mektedir. Harp halinde bu vazife- ye tayin edilmiş olacaklar oldukları yerlerde seferber edileceklerdir. Dolmabahçe Tahkikatı Ankara, 22 (Tan Muhabirinden) -— Dolmabahçe hâdisesi etrafında yapı- Jan tahkikat evrakı Devlet Şürası deavi dairesinden raportöre tevdi e- dilmiştir. re edilmeğe başlan'acaktıt. GS PŞ M Yelecek nusüsi cel- | Amerika Deniz Üslerile Japonyayı İstihdaf Ediyormuş Berlin, 22 (A, A.) — Japonyanın diplomatik ve sevkülceyiş vaziyetini tetkik eden “Frankfurter Zeitung,, Amerika hükümetinin son zamanlar da ittihaz etmiş olduğu kararların Ja ponyanın feci vaziyetini pek iyi gös- termekte olduğu mütaleasını serdet mektedir, Büyük Okyanus adaları - nın tahkimi kararı, Japonyanın aske- ri bir çember altına alınmak tehlike- sine maruz bulunduğunu göstermek- tedir. Bu karar, Amerika, İngiltere ve Fransıanın Tokyoya tehditkâr notalar göndermekte oldukları ve Amerikalı- larla İngilizler tarafından Çine ikraz larda bulunulduğu bir sırada veril- miştir. “Berliner Boersen Zeitung., Ameri kanın yücuda getirmek tasavvurun- €a bulunduğu yeni üssü bahrileri gös teren bir harıta neşretmiştir. Bu üs- sü bahriler, bihassa Hind okyonusun da vücuda getirilecektir. B Rooseveltin projesi. Amerika- nin cenubu şarki istikametinde taar ruzda bulunmek fikrinde olduğunu gösteriyor. Japonyaya karşı tevcih e- Amerikaya Göre de, Almanya Şarka Doğru Genişleme Siyasetini Bırakmış, Garp Demokrasilerine Teveccüh Etmiş dilmiş olan ve her gün şiddeti artan tehdit, Tokyoaa heyecan tevlit et - mektedir. Amerikalılar, Vaşingto - nun Japonya istikametinde muaz - zam bir ezici merdaneyi harekete ge tırmek tasavvurunda olduğunu inkâr edemezler, Amerika, otoriter devlet lere, komintern aleyhindeki misaka dahil memleketlere taarruz hususun- de dahili vukuat yüzünden zayıf düş müş olan Sovyet Rusyanın yerine ka im olmuştur. * Vaşington, 22 (A, A.) — Alman - yadan alman haberler siyasi Ameri- kan mahafillerini Avrupada vaziye- tir. bir buhrana doğru sürüklendiği- ni düşünmeğ- sevketmektedir. Bir çok kimseler Alman zimam - darlarının şimdiki halde “Şarka doğ ru genişleme.., siyasetini bir tarafa bı raktıkları ve müşahede edilen yeni tezahürlerin doğrudan doğruya garp demokrasilerine müteveccih olduğu kanaatindedirler, Frankonun zaferi asrı hazır tari- hinde ilk defa olarak iki totaliter dev letin Atlantik denizinde yerleşmesi- ni mümkün kılacaktır. Bu ise İngilterenin — silâhlanma programının vüsat ve tatbikini izah etmeğe kâfidir. Amerikanın silâhlanması işini ten sike tevessül eden B. Roosevelt, ri - yaseti cümhur sarayında harbiye na zırı B. Woodring, harbiye müsteşarı B. Jhonson, hava kuvvetleri kuman- danı general Arnold, ordu erkânıhar- biye reisi general Craig ve erkânıhar biye ikinci reisi general Marschal ile silâhlanma plânının — teferrüati ve kongrenin encümenlerinde yapılacak olan tahkikat hakkında bir konferans ekdetmiştir. Riyaseti cümhur memurları, bu konferansı diğer bir takım konferans ların takip edeceğini beyan etmekte- gdirler. Önümüzdeki konferanslarda bah- ri program mevzuu bahis olacaktır. Sulh taraftarı olan muhaliflerin Rooseveltin talep ettiği silâh tahsisa tının kabul edilmesine mani olacak tedir. çşeydi. Meselâ betonarme binaların kadar kuvvetli oldukları görünmek- K Susmak Hüneri Yazan: B. FELEK öz gümüş ise, süküt altındır., diye her dile tercüme edilmiş, hangi millete ait olduğunu bilmedi- ğim bir lâf vardır ki, gerçek, levha yapıp duvara asılacak şeydir. Bir mecliste oturuyordum. Bahis mevzuu benim karışamıyacağım bir Uunukavemeti yahut yarış — atlarının gıda rejimi gibi tamamen cahili ol- duğum bir mevzu. Ben sustum. Söyliyecek sözüm ol- madığı için. Lâkin mecliste benim gibâ bu bahislerden çakmıyan bir iki kişi daha var. Onlar lâfa karıştılar. Birisi betonun içine pekmez karış- tırmayı, diğeri atlara Çerkestavuğu yedi yi teklif lâflar et- tiler. Kimse dudaklarile gülmedi. Lâ kin içten gülmek ne zehirdir yarab- bi. Eğer gülünç olan adam kendisi- ne böyle içten gülündüğünü bilse, öy le susar ki, dilsizler onun yanında şakıyan bülbül olurlar. Söylemek bir ihtiyaçtır. Söyliye - rek ancak meramımızı ifade ederiz. Lâkin susmak çok defa bir zaruretlir. Bir icaptır. Meramımızı ifade için bi- ze verdikleri söz vasıtasını gülünç mahiyetimizi ortaya koymağa yarar bir şey haline getirmemeliyiz. Lâkin gel gelelim; bunu kime an- latabiliriz. Bir mecliste herkes söylüyor diye söze karışmak çok defa susmak fır - satının kaçırılmasına sebep oluyor. Bazı mekteplerde ve kurslarda söz söylemek hüneri öğretilir. İyi söyle- mek istiyenler böyle yerlere giderler. bulamıyanlar da, “Hitabet,, hakkın- Lenin'in Ölüm Yıldönümü Moskova, 22 ıA..J'L) — Dün akşam 3 Onamu mühasebetile bu- yük bir toplantı olmuş ve bu toplan- tıda, parti ve hükümet teşekkülleri mümaessilleri, stakanovistler, yüksek ilim, teknik, sanat ve edebiyat adam- ları bulunmuştur. Saat 19 da, toplantı salonuna Sta- Tin, Molotof, Kaganoviç, Voroşilof. Kalinin, Andreev, Mikoyan, Jdanov, Yejov, Dimitrov, Beria, Şkiriatov, Bulganin, Şvernik ve Yaroslavski girmistir. Toplantıda bulunanların hepsi a- yağa kalkarak, “Leninin muakkıbi., Stalini heyecanlı alkışlarla selâmla- mıştır. Mitingi, Jdanov açmıştır. Halk, a- yağa kalkarak, Leninin hatırasını teb cil etmiş, bilâhare partinin Mosxova komitesi sekreteri Şerbakov, bı: nu- tuk söyliyerek Leninin ölümünden- beri geçen 15 sene zarfında Sovvet- ler Birliğinin kazandığı tar.hi zafer- leri tebarüz ettirmiştir. Sinopta Yeni Bir Köprü Sinop, 22(A.A.) — Sinop - Ayan- cık şosesinde Karası çayı üzerinde Nafia Vekâleti tarafından inşa etti- rilen betonarme köprünün kabul mu amelesi fen heyeti tarafından yapıl- Evrak raportörce tetkik olunduk - 'mıştır. Köprü beheri 16 metre geniş- tan sonra deavi dairesinde müzake- liğinde üç gözlü olup boyu 50 met - redir. İskenderun, 22 (A.A.) — Devlet reisi Sökmen, refakatinde Maliye ve- kili Cemal Baki ve bir kısım mebus- lar olduğu halde dün şehrimize gele- rek gümrüklerde tetkiklerde bulun- müştur. Şehre girer girmez doğruca güm- rük idaresine giden devlet reisi, bu- rada Başvekil Abdürrahman Melek ve gümrük umum müdürü İhsanla gümrük memurları tarafından karşı- lanmıştır. Sökmen gümrük teşkılâtı- nı ve depo'arını gezmiş, bu arada gümrük umum müdüründen bazı i- zahat almıştır. İthalât. ihracat ve bu işlerde transit muamelesi yapan tüc- carlar devlet reisi tarafından güm- rükte kabul edilmişlerdir. Bu müna- sebetle Hataydaki yeni gümrük vazi- yetinin tevlit ettiği neticeler üzerin- de konuşmalar yapılmıştır. * İskenderun tac'rleri, Halep piya- sasının İskenderun yo'uyla yapmakta olduğu transit muame'elerini kesti- ğinden buna mukabil tedbirier alın- ması lüzumundan bahsetmişlerdir. Bilhassa Hatay otomobil ve kamyon- ların'n Suriye topraklarına girmesi- o İ yialar kat'i surette yalanlanmaktadır. n KELERE NİT ıgponydddki İtalyan Askerlerinden Bir Müfseze İş Başında İ Hatay Cümhurreisi da eserler okurlar; iyi söyliyenleri taklide çalışırlar. Sanki söz söylemek bir faydalı şeymiş gibi. Lâkin efendim! Neden hiç birimiz L k, iyi yerinde susmal var: L ” kik Etti I ne müsaade edilmemesi ve ayni mua- melenin Hatay hükümetince de tat- biki dolayısile vesaiti nakliye işleri- nin tanzimi meselesi üzerinde durul- muş, Başvekil bu işi matluba muva- fık bir şekilde halledeceğini, moese- lenin iki hükümet arasında müzake- re edilmekte olduğunu söylemiştir. Bu seneki ihracatın şayanı memnu- niyet olduğu ihracat tacirlerinin işle- rinin inkişaf etmekte bulunduğu ay- rıca kaydedilmiştir. Bu yıl zeytinyağı mahsulünün on senedenberi görülmemiş bir bollukta olması ve Hatay zeytinyağlarının Av rupaya sevkedilmesi de bahis mevzuu olmuştur. Devlet reisi öğleye kadar burada tetkikatına devam etmiş, sonra refa- katlerindeki zevat ile birlikte albay Şükrü Kanatlının davetine icabet ede rek ordu evine gitmiştir. Yemekte An takya başkonsolosu Fethi Denli, İs- kenderun konsolosu Ahmet, İran kon solosu Nimetullah Felâha hazır bu- lunmuşlardır. Ordu evinden sonra halkevine gi- dilmiş, devlet reisi, burada İskende- run halkevi başkanı mebus Hamdi Selçuk tarafından karşılanmıştır. Bir müddet halkevinde tevakkuf eden Sökmen, halkevi çalışmaları hakkın- da Hamdi Selçuktan izahat almıs o- rada hazır bulunan halkevi mensup- Jarının ve halkın dileklerini dintemiş tir. Halkevi izcileri İstiklâl marşını söylemişlerdir. Bundan sonra halke- vinin kurmakta olduğu müze sa'onu gezilmiş, burada da bilhassa İskende- run kolundan Hatay toprağına ilk gi- ren iki zabitimizin elbiseleri, ilk gi- ren Mehmetciğin postalı ve ilk ayak basan atın nalları göze çarpmıştır. Bundan sonra, devlet reisi Antak-. yaya, oradan da Harbiyedeki ikamet gâhına dönmüştür. İtalya Kralının Kızı Evleniyor İtalya kralmın küçük kızı Pronses Maria'nın Prens Louis de Banrbon - Par- me ile evlenmesi münasbeti'e Kral sara- yında büyük bir kabul resmi tertip edil- miş ve bu törende, Bulgar kralı, Musso- di aa S , Hini ve daha birçok yüksek zevat hazır bat ve yolcusu, Amerikan “Essa.. ge — ğe kalkmayız. ee — Mektebi yok ki! Demeyiniz! İn- san her yerde ve her yaşta öğrenir. İyi susanlara, faydalı susanlara ba - kıp ibret almak gerekken lâf edip, falso söyleyip lâkırdı kavaflığı yap - mak reva mıdır? Ben öyle yerlerde öylelerini gö- rüyorum ki, “Süküt altındır.,, sözü- İMYELERİ “Süküt,, , “radyum,, olur. Lâkin ha- ni ya o susan! Ş Amerikada Korkunç Bir Tayyare Kazası On Yolcunun Kurtarılması Pek Acıklı Oldu Niyork, 22 (A.A.) — İmparatorluk hava yolları idaresine ait “Cavalier, ismindeki deniz tayyaresi motörlerir de husule gelen bir ârıza yüzünden Bermudes'e 385 mil mesafede deni- ze inmeğe mecbur olmuştur, Tayyarenin enkazına sarılan 10 yolcunun kurtarılması pek acıklı ol- muştur. Projektörlerin ışığı ile par- çalanan karanlıkta fırtınanın gürül- tüsü, soğuktan donan ve halsiz kalan kadınların imdat seslerinin işitilme- sine mâni olmaktaydı. Tayyarenin enkazı her an batmak tehlikesindey- di. 20 tonluk sıkletine rağmen tay- — rılmıştı. Yalnız konma desteklerine dayanan kanatları suyun üstünde yüzmekteydi. Kamaradan çıkan yol- — cular, tayyarenin kanatlarına sarıl - mışlardı. Bu vaziyette 10 saat kadar culardan üçü bulunamamıştır. Bun - — ların soğuktan bayıldıktan sonra dal galar tarafından sürüklendiği tah - min edilmektedir. 12 gemi civarda araştırmalar yap- i makta ise de kaybolan yolcuların bu — lunacağı ümit edilmemektedir. “Cavalier,, nin kurtulan mürette- B lm z bulunmuştur. misine yerleştirilmiştir. Si #FELEK Gidemiyenler, yahut böyle >—anektep : nü onların susmasına tatbik etsek — yare fırtınanın şiddetinden ikiye ay İ imdat gelmesini beklemişlerdir. Yol- — Nİz '

Bu sayıdan diğer sayfalar: