— 10 Dünyanın En Modern Şehri İstanbul 4Başı T incide) Şehrin devlet mahallesi, banka- ları, pazarı, çarşısı, tiyatrosu, kü- tüphanesi, operası, otelleri ihtiva eden merkez kısmı deniz veya bir nehir kenarında kurulmuştur, Bu- rada hiç bir ikametgâh ve hiç bir fabrika veya atelye yoktur. Bura- st şehrin iş kısmıdır. Bu merkez kısmın çevresinde istasyonlar, gümrükler, iskeleler bulunur, $on- Tâ bu merkezi kısmın etrafında örmanlık ve sebze bahçeleri baş Jar. 10 kilometrelik çepeçevre bü- tün saha bu orman ve sebz hab- çelerile kaplıdır. Şehir bütün sebze ve meyve ih- tiyabınt bu bahçelerden temin « der. Hariçten sebze ve meyve ge- trtmeğe ihtiyaç duymaz. Bu se- beple de bu bahçeler belediyeler tarafından âdeta parklar gibi ida- re ve muhafaza edilir, Ormanlık ve bahçeliklerin ar. kasında dağınık bir şekilde ika- mete mahsus küyler kurulmustur. Şehir halkı buralarda yaşar. Her ev bir bahçe içindedir. Şehirli gü- yültüden uzak, temiz, ve tabiat i- çinde yaşamak imkânına msliktir. Her köyün kendine mahsus küçük bir pazarı, bir çarşısı, bir sinema- * sı vardır. Fakat büyük alış verişler ve bü- yük eğlenceler için merkez şehre inmeğe mecburdur. Köyler mer- keze geniş asfalt yollarla bağlan- mıştır, Köylerle merkez arasında muntazam ve modern vapur ve 0- tobüs servisleri vardır. Fabrikalar da bahçeliklerin ar- kasında kurulmuştur. Her fabrika- nın yanında işçiler için ayrı bir köy kurulmuştur. İşçiler şehre in- meğe ve izbelerde yaşamağa mec. bur olmaksızın işine gidebilir ve rahat yaşıyabilir. * > Ayen şehir plânile İstanbn- lu mukayese ediniz. Bu gü- zel şehrin, Amerilan şehirci ve mi- marlarının hayal ettikleri yarınki sehre no kadar kolaylıkla benze- #ilebileceğini keşifte güçlük çek- mezsiniz. , Zaten İstanbulun iş kısmiyle i- kamete mahsus kısımları, yarınki şehir plânına uygun şekilde ayrıl- mıştır, Adalar, Boğaziçi, Yeşilköy, Suadiye, Kadıköy, Üsküdar, Ame- rikalıların hayal ettiği köylerdir. Bu köylerle merkez şehir arasın- da Lânga bostanları, Şişli sebze bahçeleri, deniz, ve ormanlar var- dır, Demek ki, İstanbulda yarınki modern şehri kurmak için ham madde mevcuttur. Bunu yalmz usla bir şehircinin tanzim etme- 8i, plânlarıni ona göre hazırlama- sı kâfidir. * stanbul plânında üç şehri gö- zönünde bulundurmak Jâ- ındır: Dünkü İstanbul, bugünkü İstanbul, yarınki İstanbul. Dünkü İstanbul, tarih olan İs- tanbuldur, Maziden kalma eser lerin hapgileri muhafaza edilecek, hangileri meydana © çıkarılacak, bangileri yıktırılacaktır?. Bu hu- #usta elimizdeki rehber Roma çeh- rinde tatbik edilen imar nizamna- mesidir. Roma belediyesi eski Ro- mayı da meydana çıkarmak için bu meseleyi inceden inceye tetkik etmiş, plânlarını ona göre yapmış ve bir de hizümhame yapmıştır. Bu nizamname size hangi tari- bi eserin muhafaza edileceğini, hangisinin meydana çıkarılacağını, hangisinin yıkılacağını sarahatle anlatır. Bizim yapacağımız şey sa dece bu nizamnemeyi tercüme et- Girin aynen tatbik etmekten iba- vettir.” Bugünkü İstanbul: Yarınki İs. tanbulu bozacak bir cereyan almış- tır. Taksimde, Nişantaşında, Ci- hangirde büyük apartımanlar ya- pılmuğa başlamıştır Bunlar yarın. ki İstanbula zarar verecek inşaat- tir. Bu İnsesti durdurmalıdır. Yermki pehri de. yarının ihii- “ varını tekimiilins ağ- zir“rde bulundurarak ve Nev. york'ta gösterilen yarınki şehrin plânlarından istifade ederek mo- dem bir İstanbul vücüde getirme- Jidir. Bütün bunlann tahakkuku için de, belediye reisliği İle imar şube- TAN Facia Kurbanlarına Ai Dört Ceset Bulundu (Bayı I incide) lerden bazıları Itmanıyuza gelmiş Terdir, Gelen yeni bir habere göre, (Ka- sap tarla) ismindeki motörün tayfa ları fırına esnasında Ereğli civa « rında karaya çıkmak İstemişler, fa- kat motör alabura olmuştur. Osman oğlu Mahmut isminde bir tayfa b>- Bulmuş, diğer üç arkadaşı kurtarıi- mışlardır. Facia hakkında yeni malâmat “Minet vapıru faelesma alk dön şehrimize yeni tafsilât gelmiştir. Karaya oturan Şadan vapurunun İ- kinci kaptanı Enver Genealp ve De mirhisar motörü kaptanı Kâzım, fir tana hafifledikten sonra, derhal bu rsya hareket etmişler ve dün sabah Deniz Ticaret müdürlüğüne giderek kazalar etrafında izahat vermisler - dir. Bunlardan Nazim kaptan, fırt. na koptuğu sırada Ereğli limanında bulunduğu için Millet vapırunun na sil battığını yakmdan görmüştür. Nazım kaptan; eskiden Cihat is. mini taşıyan ve vapur olarak kulla. nılken sonradan motöre tahvil e- dflen 400 tonluk Demirhisar motö- dürlüğüne facia hakkımda verdiği irahat üzerine fen heyeti müdürü Hayrettin tarafından bir rapor ha- zırlanmıştır. Bu rapor hâdisenin ik malümatı olarak İktisat Vekâletine Nazım kaptan anlatıyor Dün, birm uharririmiz feci kara etrafında Nâzım kaptan ile görüş. müştür. Nâzım kaptanm anlattıkla- rına göre, “Millet, vapuru faciası şu şekilde olmuştur: Fırtına, pazar akşamı gece yarısın- dan sonra ve pazartesi sabah saat 3 te . Rüzgür evvelâ poy - Todosn çevirmiş, bundan sonra batıya dönmüştür. Nihayet kasırga halinde ve birdenbire batı karayel fırlması başlamıştır. Bu vaziyete güre, kasır. ga, biribirl peşladen değişen dört tur. Kasırga patladığı esnada, şiddetli bir tipi de hüküm sürüyordu. Ereğli limanında 20 den fazla gemi vardı. Bu gemilerden, Vatan, Şule, Yelken- ci, Ilgaz, Anadolu, Sskerya, Bakır gemilerile bir İtalyan Şilebi fırtına- yı açıkta karşılamak için denize â- şılmışlar ve bunlardan bir kismi da sonradan Amasra limanına gelmiş - lerdir. Bu gemiler limanın içinde de- Bil, ağzında bulundukları için kolay- Mıkla manevra yapıp sahilden uzak- Yaşabilmişlerdir. Fakat liman içinde açıkta yatan vapurlar, derhal baştan kara etmek üzere manevra yapmışlar ve Uzunkum önündeki sahaya baş - tan kara sıralanmışlardır. Bunlardan Ahmet Behçetin Sümer gemisi Han- deresi önünde baştan kara etmiş ve ! hafifçe oturmuştur. Bu gemide zarar yoktur ve kendi kendisine kurtula- bilecektir. Yelkenci acentesine mensup Kap- lan vapuru en ön baştan kara eden yapurdur. Yalnız 5u vapur Bozahsne düşmüş ve karaya oturduğu sırada önündeki mendireğin dış sarafına yaralanmıştır. Bundan biraz sonra da Zonguldak ve Galata vapurları sy İni yere gelerek Kaplan vapurunun İ sağında ve solunda xaraya düşmüş - İ lerdir. Yalmız Zonguldak vapuru baş tan kara ederken Kaplanın kıç bo- doslamasına çarpmış ve her iki va- pur da yaralanmıştır. Bunların cenu- bunda ve mendireğin dış tarafında bulunan Yunan bandıralı Nomikos vapuru karaya oturmuşlur. Ereğli kazasının cenup tarafındaki tekil bir imar bürosu kurmak li- zımdır. Belediye reisi bir şehirci değildir. Şehrin imarım onden beklemek haksızlık olur. Madem ki şehircilik bir ilim işi olmuştur. Bu asri ilimden anlıyanlarda mü- rekkep bir ihtısas bürosu kurmalı ve şehrin ulânile ve plânın fatbika- #le müstakillen o meşgul olmah- j dar. O vakit İstanbul hakikaten düp- «in! birbirinden avırmak. ve müs- * yanın en modern sehri olabilir. i rü #le gelmiştir. Deniz Tenret mü - © kumluğa, sırasile Tan, Meto, Şadan, Samsun ve İkbal vapurları baştan kara etmişlerdir. Bu hesaba göre ka- raya oturan vapurların sayısı ondur. Bunların oturdukları saha kumluk, ve vapurlara zarar vermiycosk şekil- dedir ve hiç birisi de tehlikeli değil- idir, Millet vepüru iaclan Fırtına koptğu sırada Milet vapu- rü, limanin haricinde yetıyordu. Nâ- zam kaptanın İadesine göre, vapur, saat yediye kadar olduğu yerde ka- Jabilmiş ve bu saatian sonra tutuna- mıyacağını anlayınca dönize açılmak istemiştir. Bunun için de manevra İ yaparken 5,5 Külâçta bir gemi ie: çarpmış ve yaralanmıştır. Ancal dekiler geminin vara aldığını fa 'memişler ve denize açılmışlardır. Ne eden sulardan, makine kısmında yara olduğu anlaşılmış ve derbol uzun kumda baştan kara etmek üzere ge- İmi tersylizline Ereğleye düşmüştür. | Ancak, sahile 4,5 go7mino, yani 900 | metre mesafeye kadar yaklaşabilmiş ve burada gemi sulara karışmıştır. | Milletin battığı yer uzun kum açıkla İ rındadır, burası İkbal vapurunun o sırada bulunduğu yerin civarına düş- mektedir. Gemi battıktan sonra, içindeki kap dan, çarkçı ve mürettebat derhal su sethinda kalan direklerin üzerine çıkmışlardır. Buradan İkbal vapuru Millete varagele atmış, fakat tultu- ramamıştır. Alınan bu son malümata göre ge- minin 20 kişilik kaptan ve mürette- batından ancak iki kişi kurtulabilmiş tir. Bunlardan birisi güverte lostro- mosu Ahmet Aydın, diğeri de bir a- #eşçi Sabri Sarıdır. Beş saat denizde çırpınma Dün saat 13.40 da Bartın seferin- den dönüş postasını vapan Çanakkale vapurile limanımıza gelen, kazöze- de gemilerden Şadanın ikinci kap- tanı Enver Gençölp da bunual İs- tanbula gelmiştir. Enver Gençalp los tromo Ahmet ile ateşçinin nasil kur- tolduklarını ve diğerlerinin boğuluş- larını bir muharririmize şöyle anlat- mastır” << Biz millet vapurunu, ânesk bat- tıktan sorira görebildik. Aramızda bir kaç yüz metre mesafe yardı. Geminin su sathında kalan köveştesindeki çar muhlarda asılı oldukları halde gemi- nin mürettebatını görüyorduk. Biz de bu sırada seyir halinde idik. Biz şey rimize devam ederken, Mület vapu- ru üstüne yüklenen büyük bır dalga adamların asılı oldukları köpeşteyi söktü götürdü ve hensi de denize dö- küldüler. Uzaktan fki kişinin bizim İ gemiye doğru yüzdüklerini #ördük. Bunlardan Tostromo Ahmet olduğunu bilâbare anladığımız birisi, dalgalar- Ja boğuşa boğuşa bizim yanımıza ka- dar geldi. Derhal çıma attık, yaka- Jadı. Bundan sonrü da gemiye çıka- Gidi dll di Besim kaptan ailesi ve çocukları ile birarada bilmesi için Şeytan çarımılı attık, Bunu da tuttu ve gemiye çikmıya baş | Jadı. Fakat hain bir dalga çarmıhı ko pardı ve Ahmet tekrar dalgalara ka- rıştı. Çok kuvvetli çocuk olduğu gö- rülüyordu. Sahile kadar bata çıka git tiğini ve nihayet kıyıya kavuştuğu- nu gördük. Sonradan anladık ki, ev. velâ denizde gördükten sonra gözü - müzden kaybettiğimiz afeşçi Sabri Sarı da kendisini sahile atmıya mu- vaflek olmuştur. #er ikisi de gemi battıktan tam beş saat sonra kareya gıkabilmişlerdir. Vapur saat 3.30 da imdat düdüğü çekmiye başladı. Biz çocukları denizde gördüğümüz za - man ise sat 6 yı 45 geçiyordu. 5S | Kurtulanlar here geli Enver Kaptan: Millet vapurunlan kurtulan Tostromo Ahmet Aydın ile muhtelif rüzgür neticesinde kopmuş- | den sonra makine dairesine hücum | ateşçi Sabri Sarının da kendisi ilo beraber Çanakkale vapuru ile İstan bula gelebildiğini söylemistir. Buna rağmen, Çanakkale vapuru mürette- batı bundan Haberleri olmadıklarını anlatmışlar, Millet vapurunun acen- tesi olan Barzilay da kurtulanların henüz gelmediklerini söylemiztiz. Dün bir muharr'simiz Ahmer Ay- dının Küçükmustafapaşıdaki evine ve kendisinin her seler dönüşü mut- Taka tik olarak uğradığı Çeşmemeyda nında 171 numaralı kahveye giderek kendisini aramış, fakat buralardan da Ahmet Aydının henüz İstanbula gelmediği cevabı verilmistir. Ahmet Aydının evi, ailesinin, ço- cuklarının sevinet İle doludur. Abla- sı. dayısı ve buların çocukları, bu mu cizev' kurtuluş karşısmda esi görül - memiş derecede sonsuz, sevinç için- dedirler. Demirhisar süvarisi Nazım Kapta- nın İfadesine nazaran, Millet vapu- ranun 18 kaptan ve mürettebatından başka, Demirhisarın yanıda demirli büluan bir yelkonlidea de iki kişi bo #ulmuştur. Bu yalkenlinin mürette- batı küçük bir kayıkla karaya çık - mak istemişler, fakat bu sırada w'e- rinden ikisi denize düşmüş ve bo- Kulmuşlardır. * Türk Gemi kurtarma şirketinin hâ dise yerine gönderdiği Hora tahlisiye gemisi karaya oturan gemilerin kur- tarılmasına başlamıştır. İlk olarak (Tan vapururum dün akşama kurtarı)- İ dağı baberi gelmiştir. Mora sıraslie İ yardım ihtiyacı olan gemileri kür- taracaktır. Fırtına nihayet azaldı Karadenizden gelen haberlere na- zaran Karadenizde fırtına durmuştur Açıkta kalan gemilerden bir çoğu li- manlara dönmüşlerdir. Bunlardan Pek vapuru da dtin öğleden sonra Vi- manımıza gelerek Kabataş önünde demirlemiştir. Dün Deniz Ticaret raüdü: den aldığımız malâmsta nazaran, bundan beş, altı sene evvel Deniz Ti. caret müdürlüğü Eroğ'ideki tahlisi- v Köyler Kurtların BaskınınaUğradı (Başı 1 incide) tır. Ezine - Çanakkale yolu arasında- ki Kocaçıy taşmış; civardaki nal bant dükkünlarını su basmıştır. En yaşlı ihtiyarlar bu derece şiddetli bir yağmur görmediklerini söylüyorlar. Bursa» Yalova yolu kapalı Yalova, 4 (TAN Muhabirinden) — Bursâ « Yalova yolu kârlarla kapalı- dır. Bir kaç şoför, jandarma karako- luna, kazaya uğrarlarsa mesuliyetin kendilerine ait olduğuna dair imza vererek hareket etmişlerse de yolu sökemiyerek geri dönmüşlerdir. * Erzincan, 4 (Hususi) — İki gün- denberi devam eden şiddetli İodcs fırtınası ve yağmurları mütoakiy ha- VA poyraaı çevirmiş ve gere sehre va yağmıştır. Bugün hava bulutlu. Akara telefonu açıldı Fırtına tesiriyle bozulan telgraf ve telefon hatlarının tamiri için hüm. mslı bir faaliyet vardır. Antara - İstanbul telefon hattmda-| ki bozuklük tamir edilmiş ve dün akşama doğru devre açılmister. Muhtelif fen grupları diğer hatle- rın temiriyle uğrasmaktadır. Yeni bir ârızn olmadığı takdirde, bugün bütün sehirlerle muhabere imkân: temin edilebilecektir. Gerede, 4 (A.A) — Dün geceden- beri siddetli bir surette davam elen kar elli santimi bulmuştur. Heva bt- gün güneşlidir. Tipi yüzünden iki gündür posta gelmemiştir. Yeni Siyasi Mülâkatlar #Başı 1 önctde) Bu av daveti esnasında meselsler görüşüleceği muhakkak yılıyor, Gerçi Yugoslavya mahafili Kont i Clanonun ziyaretini burusi mahiyet- te saymakta ve bu ziyaretin hiç bir yeni anlaşmaya sebep olmayacağını söylemekteydi. Fakat Almanya namı na mareşal Göring, İalyâ namına mm Cinno. Mscaristari Barınma ha < Dr. Stoyadinoviç istirak edeceği bu hususi mülâkata büyük bir ehemmi- yet verilmektedir. Bütün bu mülâkatların avni sırs- larda, vukuu, yeni yılın pek mü- him siyasi faaliyetlere şahit olacağı- nı gösterivor Rumen Kralı Af İlân EHi Bükreş 4 (A, A.) — Radör ajansı bildiriyor: Zihinlerin tam surette sikünet bulunduğunu müşahede eden halkın eski fesatçı teşekküllere karşı nefret tezahürlerini nazarı dikkate alan kı- tal. yeni sene dolavisivle © ellerinde memnu matbualar bulunan kimsele- re karşı sçılan davaları sukut ettir - mek suretile bir umumi af ilân etmiş tir, Bu memnu mafbuaları dağıtan - Yar aftan hariç tutulmuştur, 5-1- 1939 -- Selânik Anlaşması Millet Meclisinde (Başı 1 incide) yasi anlayışlarında de, birliğe doğ'$| yürümek azminde olduklarını gös” termekteğir, Siyasi görüşlerinde hi al olacak birlik bu memleketler # rasında anlaşmayı daha kolay Bİ hale ifrağ edecek ve bundan da tin bu memleketlerin sökin ve yek nız çalışmak İştiyen halkı östifndf edecektir. Esasen o cümhuriyet'mif kurulduğu gündenberi sulhu süküf iinde yasamak politikasını siddet takip etmiş oldeğm irin, bu anlaş * mavı ayn zamanda Ralkanların af #ülerm tstmin etini kadar bizi vrersihimiza de r'svetkâr ve hür “ metkâr hir mukavele skdediyorumk Bir anlasmanın bir hususiyeti dö Selân'kte bir taraftan dört Rejkefi devletini temsil eden Yunan hükü diğer taraftan da Bulgar hi tümeti #erafından imzalanmamdıfı Fivevm lâkadarların ikisi tarafın * dan tarik ve Imza edilmis olan bi mukavelenin s'zin — tarsfınızden 48 İasdil ve kabnl edileceğini ümit edi yorum. Sözlerime nihavet verirken. ker dince mühim gördüğüm iki noktayi teharöz ettirmek isterim. Bu nok * #alardan hiriei, bu anlasma tohu © İmunun Ankarada Balkan devletleri. nin tonlerdığı bir sırada atılmış ok masıdır. Türk dinlemeeisi İs anlağ mânın vücut bulmasında dostları * mez tarafından dahi müsshade edi len büyük bir messi sarfetmistir İkinel #okta da” Mentröden sonra topraklarımızda" sonuncu olarak kal mis olan Bevnelmilel bir kaydın te memen kalkmış olmasıdır. falkıs - i Arkadaslardan, bu mwkavelenin mühim İkkbul ve tasdikint tekrar rica ederker S9 İonum müstacelivet kararile olması. ni'da rica ederim., Lü siman Talnhelearin Nüfus Tezkereleri Ankara, 4 (TAN mükabrinden) — Maarif Vekületi mekteplere kavsf ilen İslebenin nüfuz hüviyet of? lanması usulü, nüfus cüzdanlarının görülmesine bağlı bulunan işlerini geri kalmasını intaç etmekte bulun duğu cihetle bundan böyle mektep- | lere girmek İstiyen talebenin, usu- lü dairesinde kayıtları yapıldıktan sonra nüfuz hüviyet cüzdanlarının kendilerine iadesi lüzumunu bir ta- mimle Maarif müdürlüklerine bil - dirmiştir. m laneğri ii Kristof Kolombun El Yazıları Genova 4 «A. A.) Nevyork Eyren sel sergisi komitesi, Amerikanın kâşi fi Kristof Kolomb'un Genova'da bü- lunan birkaç el yazısının muvakkat zaman için sergiye gönderilmesini ri ca elmişti Genova belediye reisi, ve- ———ğğğ7ğşğ7ğ77 İrilen alti milyon dolar rehineye rağ- ye İstasyonunun uzakta Ffitepe mev-İmen bu el yazılarının asıllarını ma - klinde olduğu için, halen Millet va-İalesef Nevyorka gönderemiyeceğini De bi kin ve bildirmiştir. Mamafih bu vesikaların a tahlisiye istasvonuna kati; ih- mükı yaş olduğu bilirmiş ve buraya ân | kopyaları Müvgorla gönüle bir istasyon kurulması istenmiştir. | italyan pavyonunda teşhir olunacak Feci kazanın sebepleri fenni se-lar kilde ancak kazanın tam tofsilâtı alın diktan sonra tesbit olunabilecektir. Ancak bu ve benzeri facisların dai-İMM TAN Gazetesi ma tekerriiriine imkân verebilecek o- | Jan sebeplerin izalesin» kati ihtiyaç : İlân Fiyatları —— ALL AAA AAA KALA MA vardır. Bunların başında, sırasile ek- seri Karadeniz Hranlarında bulu - nan gemi leşleri gelmektedir. Tesle- İrin temizlenmesi büyük ği inci sayfa santimi 490 yol açmaktadır. Armatörlerin liman. |S2 ; , , 250 Tarı temizletmek için yastıkları mü İS3 , ; “ 200 Tacaatlarda koşulan şartlar vapurun İSA, s z 100 pirinç ve bakır aksamını tamamen İç sayfalarda 460 mâliyeye bırakmak, yalnız kıs ş or se Son sayfa z 40 mının yüzde yirmi beşini Tesleri çıka- rana vermek seklindedir. Fakat bu İS Dikkat: şartları hiç idmse kabul etmemis ve bu leşlerin temizlenmesi de yüzüstü kalmıştır. Dumlupınardan haber yok İzmir, 4 (Tan Mubabirinden) — Akdenizde şiddetli bir fırtına vardır. Firüsk vapuru fırtma yüzünden Ro- İZ Gos Ilmanına iltica etmiştir. Mer- 1—1 santim; gazetenin ince yazısile 2 satırdır. 2 — İlânların fiyat gazetenin tek sütunu üzerine hesap lanmiştar. 3 —Kalım yazılar da gazetede kapladığı yere göre santim. le ölçülür A sinden ayrılınca Dumlupınar vapurun dan İki gündenberi malümat yoktur.