6 Ağustos 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

6 Ağustos 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

az 10 Bandırmaya 4 Saatte Giden Vapurla Seyahat (Büy 1 incide) «.— Kim bilir, demiştim, Sus va puru, bu servisi, bu muameleyi, bu rahatı ve bu nefis yerekleri bize ka-| ça mal edecek? Bundan evvel yaptığım seyahat - te, bindiğim vapurun birine imev - kii 480, ikinci mevkii 380, ve üçün- cü mevkii 85 kuruştu. Resmi esvaplı bir memurdan bu fi an zam miktarını öğren- . Bu sualim, muhatabı- mı güldürdü. O: Ne münasebet? dedi. Bugün, birinci mevki, yine 480 kuruş. İkin- ci mevki fiyatı isa, arttırılmadı, bilâ- kis ucuzlatı! e 380 kuruştan 225 kuruşa indirildi. Buna mukabil, ge- Gelecek Seneki Şekeristihsalimiz (Başı 1 incide) geçirdiği inkişaf, büyük bir alâka ile tahlil edilmeğe değer. 1923 ve 1934 senelerinde şeker pahalı idi. Tstihlâk mahduttu. Hükü- pet şeker fiatini düşürmeğe karar verdi. Bu maksatla şeker sanayimiz toplu bir şekilde idare edilecek hale konuldu. İdare masrafından tasarruf- lar yapıldı. İstihlâk vergisine, şeke- rin maliyet fiyatına göre değişen bir şekil verildi. Bu sayede maliyetin & rızi bir sebeple yükseğe çıktığı sene- lerde şeker sanayii ziyan etmiyor, şe- ker fiyati da yükseltilmiyor, hükü- met daha az istihlâk resmi almak su- retile aradaki farkı karşılıyordu. Bundan başka evvelce 40 para 0- lan pançar fiyatı otuz para olarak tesbit edildi. N lerle tarhlar arasındaki okunan: “Koparmayınız... Beni koklayı - hiz!" cümleleri, gözlere, yeni doğmuş ri çocuk kadar sevimli görünüyor- lu. Diğer taraftan de, bu bahçeyi nü- mune editmelerini temenni etmemek mümkün değildi. Ağaç buhranı da, göze çarpan yok- luklar arasındaydı. Ve eğer, 'dalmi surette esen tatlı bir rüzgâr, Bandır- ma havasına buzlu bir limonata ne- İaseti ve serinliği vermeseydi, ağaç buhranına katlanmak, havasızlığa katlanmak kadar imkânsizlaşırdı. Bandırmadan, saat tam 17,30 da levhalarda hareket ettik. Halk bizi ayni heye- minin bir tek eksiği var: . Üçüncü mevkii yok. Bü cevaplar, Sus vapurunda yap- toğm seyahatin zevkini büsbütün artırmıştı. Muhatabım; — Üstelik, dedi, Sus, diğer vapur- ların sekiz sattte katedebildikleri Bandırma — İstanbul yolunu dört sent on beş dakikada alacak... — Şu halde, siz, halka büyük bir fenalık etmiş oluyorsunuz. Çünkü Sus vapurunda seyahate alışacak 0- 'lanlara, diğer seyahatler katlaml - maz bir azap verecek? — Ne münasebet? Sus, sabah İs - #anbuldan kalkacak, ve akşam İstan bula dönmüş olacak! Binaenaleyh, cuma, pazartesi, çarşamba günleri Susla İstanbuldan Bandırmaya' veya Bandırmadan İstanbula seyahat et- mek mümkün olabilecek, Yani Sus- #an haftanın üç gününde istifade e dilebilecek. Çarşamba ve cumartesi günleri ise, denizyollarının diğer va- purları sefer yapıyor. Hem onlarda üçüncü mevki de var. Ve düşündük ki, Bandırmaya va - ran bütün vapurlar trenle, ve bütün trenler vapurla karşılaşmaktadır. Bu cevaplardan da Trak vapuru - nun Mudanya - Bursa yolunda gör canla uğurladı. Vedat Kaptanın ma- hir elinde terbiyeli bir maymun ka- dar itaatli kesilen Sus, bizi İstanbu- la da tam vaktinde getirdi. Kaplanın bu muvaffakıyeti bize imiş gibi, Sus rozetlerini, birer zafer madalya- #i kadar iftiharla taşıyorduk. Vapurdan ayrılmadan evvel, ken- dlsine Sus kaplanına bu muvaffakı- yetinden bahsedecek oldum. Fakat o, şehadet parmağını dudağına götür- dü ve buna: — Sus! işareti vererek, kendisini yüzüne karşı methetmeme mani ol&- cak kadar müstağni, ve müfevazı AŞMAKALE Uzak Şark Buhranları (Başı 1 incide) nane bakımından Japonyaya karşı dostluktan başka bir NMABAT) düğü vazifeyi, Sus vapurunun da| his beslememiz için sebep yoktur. Bandırma - İzmir yolunda başara - Fakat bu dostluk bizi, Japonyanın cağı,“yani vakit öldüren mesafeleri! Çindeki tecavüz hareketini hoş gör“ yiyeceği anlaşılıyordu! Bandırmaya yanaştığımız zaman, saate bakmıştım! On ikiyi tam otuz dakika geçiyordu. Muhatabımın sözleri doğru çık - mış, ve Sus vapuru, hiç bilmediği, a-! aşmadığı yollarda yaptığı bu ik se #erinde bile, kıymetinden şüphe e-| denleri susturmuştu. | O ânda, Bandirma, görülmeye lâ- yık bir haldeydi: Kapıdağı şibihceziresini | kıvrılır kıvrlmazı Bandırma İdman Yurdu - nun futalarile, minimini yelkenlile - rile, ve gelin gibi süslenmiş motör - lerle karşılanan Sus vapuru, rıhtımı baştanbaşa dölduran halkı, kuvvetli bir nefes gibi canlandırmıştı. Sus, bu heyecanlandırıcı heyecan karşısında susamadı: Ve kendisini karşılıyanları, sesinin yettiği kadar selâmladı. Rıhtım, bu selâmları da karşılık- sz bırakmadı. Vapurumuz durunca, halkevi mizi kası çalmaya, halk alkışlamaya baş- lamıştı. Yolcular, ve karşilayıcıları, #ade biribirlerini değil, kendilerini biran evvel kavuşturan Sus'u da ö- pecek gibi idiler. Vaptura evvelâ, Bandırma kazasının bağlı bulunduğu Balıkesir vilâyetinin valisi Etem Ay- kut ve vilâyet erkânı, belediye reisi, Bandırma kaymakamı ve Bandırma büyükleri girmişlerdi. Denizbank namına, müdürü umu- mi muavini Tahir Kevkep ve Harun İlmen tarafindan katşılanan bu ze - vatla birlikte, öğle ydmeğini Sus'ta yedik. Bu kırk kişilik sofra, Sus va- purunun kudumunu belki kırk defa tesit. etti! Ziyafetten sonra! gezdiğimiz Ban- dırmayı yepyeni bir çehreye kavuş - muş bulduk; Anadolu istilâsında ya- kılan şehir, yeni bâştan yapılmıştı! at buna rağmön, Bandirmanın bakımsızlık bakımından İstanbula benziyen tarafları çoktu. Meselâ, hüs kümet konağı bahçesi de dahil oldur ğu halde, bütün bahçeler kendi hali- ne bırakılmış, yabani otlardan, deve Gikenlerinden kaba kalın ve göz acı- tacı bir yorgan altında Fakat bun nükabi, rantini süslenmiş olân halk bahçesi, bir 9 gina he meğe sevkedemoz. Japon tecavüzü için ameli menfa şeklinde bir özür bile bulmak müm- kün değildir. Japonyanın hareketi, iç müşkilâtı içinde kalan bir militarist sistemin, hesapsız ve ölçüsüz şekilde etrafa saldırması şeklindedir. Japon sana- yilinin gönül hoşluğu ile Çinde mü- kemmel mahreçler temin etmesi im- kânı varken, bu verimli yoldan gi- dilmemiş, çivi çiviyi söker iddiasile türlü türlü askeri maceralara baş vurulmuştur, Daha garibi şu kl Japonyanın iyi hazırlanmış kuvvetleri, Çinin ucu bucağı bulunmıyan insan denizi içine de boğulurken, bu müşkilât yotişmi- yormuş gibi Japonya, Sovyet Rusya- ya da saldırmıştır. Rusyanın harici siyaseti, barış ba- kımından en ağır imtihanlatdan yeç- miştir. Sovyet idaresi, barış idealine bağlılığını Her vesilede isbat etmiş ve bundan evvel Japonların birçok hirçınlıkları karşısında | taharamül göstermiştir. Fakat bu defa top ve tüfekle Sovyet topraklarına yapılan tecavüz öyle bir şekli alı na karşi tahammül mak gibi bir netice verebilirdi. Sovyetler, Japonyanın teklif etti- ği yarım tamirle iktifa otmiyerek 65- ki halin avdetini istiyorlar, Bu tale- vi barış ölçüsüyle haksız bulmak mümkün değildir. Gelen haberlerden anlaşıldığına göre Yaponyanın bu işle, biraz geç bile olsa, aklıbaşına gelmiştir. Çin - Japon harbi devam ederken, Japon- larin bir Sovyet - Japan hârbini gö- ze almalarına pek de ihtimal verile- mez. Bu vaziyete göre son buhrana herhalde bir çare bulunacaktır, Gönül ister ki Japonlar, Uzak Şarkta sebep oldukları üfetleri ve kendilerini mutlaka bekliyen acı â- kibeti bir an evvel kavtasınlar ve Zararın neresinden dönülse kâr ola- cağımi takdir etsinler. Çin mil nin hakiki istik e saygı göster- mek şartiyle şerefli ve İktisaden isti fadeli bir barış elde etmek Jeponla- vakit elindedir. Harici teca- Tür) mücad ag a ıştır ki bü- göstermek, bir memleketin varlığını koruyan mane- Vİ siperlerin yıkılmasına seyirel kal- Şeker fiyatı düşer düşmez istihlâk birdenbire yükseldi. Şeker fabrika- larımız yeni ihtiyacı karşılayamadı. 1935 senesinde hariçten 20,000, 36 da 10,000, 37 de 50,000 ton şeker satın aldık. Bu miktarın yalnız küçük bir mitarı takas yoliyle Almanyadan gelmiştir. Geri kalan miktar Çekos» Joyakya, Belçika, Ingiltere, Holanda ve Mısırdan hususi takas yoliyle a- İlımmıştır. Hususi takas primleri yük- sek olmakla beraber bunları karşıla- mak güç olmuyor. ünkü her memle- kette şeker ihracatı dahilde pahalı satılmak, hariçte maliyet fiyatından çok aşağı fiyatlarla ihraç edilmek suretile teşvik görüyor. Buna sebep, pancar yetiştiren çiftçiye ve fabrika- larda çalışan ameleye iş bulmak ar- zusudur. Bu maksadı temin için her memleket şeker istihlâk eden yatan- daşlarına bir nevi ihracat primi öde- terek şekeri harice ucuz fiyata sat- mağı milli bakımdan kârlı buluyor. Memleketimizde şekerin maliyet fiyatı ucuzlatmak için pançar fiya birdenbire sıkmamıştır. 1935 te daha evvel 40 paradan taahhüt yapıldığı için köylüye kilo başına 40 pâra ö- denmiştir. 36 da mahsulü çok iyi ve bol olduğu için köylü fiyatım azlığı- nı duymamıştır. 37 de mahsul fena olduğu için 30 para fiyat köylüyü memnun edememiştir, id Bu sene kısmen bu hoşmutsuzlur İ gun, kısmen de kuraklığın tesiri'gö- rülmüş, pancar mahsulü ancak 45 bin ton şeker İşlemeğe kifayet ede- cek miktarda olmuştur. Memlekette şeker istihsali muhte» Nif sebeplerle azalırken, umumi re- fahın artması dolayısiyle istihlâk bir düzüye yükselmektedir. Bu cihetle mevcut fabrikalarla istihsali gelecek 70,000 tona çıkaracak tedbirler 8- mıştır ki pancar kilosuna gelecek sene 40 para ödenmesi kararı da bu aradadır. Diğer taraftan da yeni fabrikalar için etüdler devam etmektedir. Balı- kesir ile Bandırma arasında yapıla- cak fabrikaya ait zirai etüdler te- mamlanmıştır. Şimdi ancak bu fabrikanın yerine ve büyüklüğüne ait etüdler devam etmektedir. Yakın bir zamanda ha- rekete geçilebilecektir. Adana ve Erzurumda zirsi istibsal hakkinda etüdler yapılıyor. Bugüne Kadar alınan neticeye göre en verim- (hi fabrikamız Adana olacaktır. Çün- kü burada bir taraflan pancar, bir taraftan da şekerkamışı işlemek #u- retile fabrikayı iki mevsim çalıştır. mak imkân: bulunacaktır. Şeker fav- rikalarının senenin bir kısmında miü- attal durması, maliyet masrafını yk selten bir âmil olduğu için Adana fab rikasında iki mevsim çalışılmasın- dan hem İstihsal miktarı, hem mali- yet bakımından çok iyi neticeler alı- nacaktır. Bu verimli fabrikanin ilk harlede yapılmamasına sebep, su meselesi” dir. Şeker sanayiimiz zaruri olarak hükümetin sulama siyasetini teki” etmektedir, Adanaya ait'yeni iska v€ irva projeleri Adanada bir şeker fe” rikasi kutulmasını miimkün kıl” tır, im ek di Tetkik Seyahati Üniversite doçentlerinden İülmi İ Ziya ila Mükrimin Halil bugün bir Anadolu seyahatine çıkacaklâ'dır. Doçentler Ankara yolile Siv45. Kay. seri ve Elbistana giderek /#tkikler, de bulünacaklardir. nahistanın dostluk nek diye kabul etmeyi (“© Japonya ile dostça geçinpleyi nden tının 30 paraya indirilmesi köylüyü | AN BİRİNCİ (Başı 1 incide) işlerin! yürüteceğiz. İstibdat zama- nında mektepler mezarlıklar arasin- daki metrük binalarda, mahalle ara- larına sıkışmış viran yerlerde, harap olmuş konak içlerinde bulunmakta idi, Mektepleri bu viran binalardan kurtardık, ve 10, 12 sene içinde İs- tanbulda yeniden modern 160 kadar mektep binası yapmak süretiyle İs- tanbulun mektebe olan ihtiyacın: yüz de 85 nisbetinde giderdik. Cumhuriyet rejimi memlekette ortaya bir dava atmıştır. O dava, mekteplerimizi garp | memleketle - rindeki mektep seviyesine ve onla - rın fevkine çıkarmaktır. Çocuk bahçeleri işi İstanbulun mektep ihtiyacını yüz- de seksen beş nisbetinde giderdik- ten sonra kalbim müsterih olarak bir parça da çocuklara lâzım olan diğer! sahalarda çalışmak istedim. O da ço-| cuk bahçeleri işidir. Çocuk behçele- ri çocuklar için çok lâzımdır. Ço - cuklarımız mektep saatinin haricinde sokaktadır. Onları tonlamak ve bir arada eğlendirmek İstiyoruz. Bu Hb- tiyacı şimdi duymuş değiliz. Sekiz, on senedenberi çocuk bahçeleri aç - maktayız. Fakat bunlar ihtiyaca kâ- fi değildir. Yen! sene bütçemize bu| iş için ehemmiyetli bir yekün Koya-| rak şehrin muhtelif yerlerinde ço - cuk bahçeleri tesis etmek kararında- yız. Sizden ricam şudur: Kaymakanılar, Parti başkanları, doktorlar, maarif müfettişleri; emni- yet âmirleri beraber çalışarak mın - sakalarınızda çocuk kesafetini nazar: ibara alıp çocukların sevkitabii ile İ toplandıkları yerleri gözönünde bu- İlundurarak nerelerde çocuk bahçe - leri açılabileceğini tesbit edeceksi — niz.. Bu yerler sahipsiz veya beled” yeye evkafa ait yerler olabilir. Çocuk kütüphaneleri Çocuk bahçelerinin yanında ©. cuk kütüphaneleri de açacağız. Bü iş ler için de metrük mereselerdon is- $ifade etmek istiyoruz. Çocuk bah - çesi olarak seçtiğiniz yerle'İn med- reselere yakın olmasına dikkat edi - niz. Medreseler eski devirlerde bi- rer irlan yeri idi. Bu irfan Yerleri i*- tibdat devrinde (hmal Sördü ve te- tessüih etti. Biz hu medreselerin yine eski devirlerdeki giP! birer irfan meribal olinasinı stiyoruz. Medrese - leri asrın ihtiyaçlarına göre islâh e deceğiz. Siz çocuk bahçesi olabile cek yerleri tesbit #dersiniz. Blâhara hramızdan müteb&ssiş bir komisyon seçecek, çocuk Pahçelerinin yerleri. | ni edeceğiz. Bu başaracağımız işlerden birisidir. Şimdi ikinci saf. haya geçiyorüm: Temizlik işleri Türk mületi temizliği ile temayüz etmiştir. TÜFK vücydünü daima te - miz tutmustur, pakt Türklerin Orta Asyadaki Yüvaşından âynlıp muhs- cerete bâslâmaşından maksat su için dir. SUYU kaybettikçe Türk vata - nini Kaybetmiş, su aramıştır. Osmanlı imparatorluğu, saltanatın sonlarına doğru z9afa uğradı. Para| bitti, Sudan istifade İçin lâzım olan imkânlar azaldı. SON meslin su ile pek başı hoş olmayışının sebebi işte budur, Biş buna da Çare bulmak az- mirdeyiz. Deniz suyu faydalıdır. Çocuğu de- NİZE kayuşturmak istyloruz, Maksa- Glmiz deniz hamaniları açmaktır. İs- tahbul, Beyoğlu, Beşiktaş, Kadıköy, Ülküdar taraflarında çocuk hamam- âh teşis etmek İstiyoruz. Mıntakala- Tiişda bu gibi yerleri tesbit edip bi- 2a bildirin. Çocukları gürbüzleştirmek Son nesil çocukları gürbüz değil dir. Çocuklarımıza vücutça bir inki- vermek başlıca vezaifimizdendir. 10 « 12 senedenberi ilme sekiz on milyon lira geçti, Hepsini mekteple- re harcadım, Çocuk hamamların betini ör-) artık bundan sonra en çabuk zaman, | karşılıklı halledelim.,, da açacağız. Ayni zamanda şehrin jen Kalabalık yerlernide havuzlar vü- SAYFADAN MABAAT Belediyede Yapılan Toplantı Vali, Kaymakamlara İtapta Bulundu Eğlence ihtiyacı Üçüncü olarak temas etmek İste - diğim nokta, halkın eğlence ihtiyacı- dır. Bir pazar günü Floryaya 70 bin kişi gittiği tesbit edilmiştir. Herkes tatil günlerinde açık havaya koşu- yor. Eğlence yerlerinde pazarları a- razi, tarlalar ve deniz helkla dolup boşalmaktadır. Bunun birkaç sebebi vardır. Evvelâ mevsim &icaktır. Sa- niyen nakil vasıtaları #cuzdur ve sön ra içtima seviye gittikçe yükselmek tedir, Eğlence yerlerini Muayyen yerler- de toplamak güç olüyor. Bu yüzden pislik oluyor, izdiham oluyor, İzdi- hamı dağıtmak için her sene şehir i- çinde ve dışında halkın barınabilece- ği meydanlar ve gölgelik yerler ha- zırlamak lâzımdır, Kaymekamlara ihtar İstifade edilebilecek meydanları İsraf etmeyiniz; kaymakamlar ve emniyet Âmirleri nazarı dikkatini. xi celbederim. istanbulu kirletmek istiyenler-| le esaslı şekilde meşgul olmuyor- sunuz. Menetm'ç olduğumuz el a- rabaları bir çök kazalarda hâ- lâ çalışmakta olduğu halde alâka. lı memurlardan kimse başımı çevi- rip bamıyor. Otomobiller sokaklar da klikson çalarak dolaşıyorlar. Hiç biriniz, alâkadar olmuyorsu- nuz, Belediye veza'fi üzerinde çok bassas olmalısı; Milli serefimi- xi muhafaza edelim. Çoctklara bi-/ sikletler çarpar, polis başını çevi-| rip bakmaz. Şehrin baklarma vü- kt bulan her tecavlizli yok etmeli. vir. , Partili arkadaşlara ihtar Partili arkadaslar; nerede bir met- Ye yer bulursak hemen orada bir ağaç dikelim. Boş arsaları halkın istifade edebileceği şekle sokmalıyız. Geçen sene Parti kongrelerinde su işini hal- Jetmeğe çalışmış ve şu kararı vermiş- tik: Fakir halkın evlerine kadar su tesisatını belediye parasız olarak ya- pacaktı, Partili arkadaşlar bu işi ya- pacaklardı, Halbuki arzadaşlar maa- lesef vazifelerini o yapmamışlardır. Bir sene zarfında Sular idaresine mü- Tecaat edip bu sekilde su almak is İlyenlerin sayısı 450, 500 dür. Ben 5000 olsun istiyorum. Demek ki, lâ- yıkile halk bu hususta tenvir edil memiştir. Mahalle çeşmelerinden hayır yok tur, Maksadımız sokaklardaki çeş- melerin hepsini kapamak, onun yeri- ne her eve bir musluk takmaktır. Sokak aralarındaki çeşmelerden su almak İstiyenleri, pis elini, burnunu musluğa sokmakta sudan etmek iste diği istifade bu suretle heder olmak- tadır. Su meselesi On beş sene müddetle sudan gele- cek varidat, suların ıslahına sarfe- dilerktir. Mevcut su yollarının bej senelik müddeti kalmıştır. Yolları yapmazsak, susuz kalacağız. Bu işi tamamlamak için her sene 'ki üç yüz bin lira 'sarfelmekteyiz. Su İşini 1s- Jah için 4—5 milyon liraya ihtiyaç var, Su şebekesi tamamlandıktan sonra suyu yatı yarıya indirecek yani met re mikâbini 7,5 kuruşa kadar düşü TeCBŞİZ. Günde nüfus başına yüz elli Nitre su vermek meeburiyetindeyiz. Kara. gümrük ve elvarı yerlerde #u ratıra- bi vardır. Bunu şüphesiz biz de bili- yoruz. Hepsini yakin zamanda yolu na koyacağız. Anadolu yakasına gelince; koy- muş olduğumuz tulumba İle suyu da- ha uzaklara iki sene müddetle sev- ketmeğe muvaffak olduk. Kadıköyün şu şebekesi ıslak edilmektedir. Kadı- köyünde ikinci bir göl vücude geti- receğiz. Men! propagandalara imkân vermiyelim. Bütün işlerimizi böyle Bir talep 6-8-838 —— Iktisat Vekilinin Beyanatı (Başı 1 incide) anlaşmasının esaslar! a veçhi âtidir: Almanya'daki mevcut blokajı ğin eritilmesi ve yeni alacakların © Taküm etmemesi gayesile geçen ei 30 Ağustosta Berlinde imza edil olan ticaret anlaşması ile Alman ya ihraç edilecek olan belli başi raç maddelerimiz için konmuş kontenjanlar kaldırılmıştır.icind? e. lunduğumuz anlaşma devresi za da sözü geçen Blokajın tamam” rimiş bulunması ve halen Almsni” ya karşı börçlu vaziyete girmi$ İunmamız — bu borcumuz 287. 1938 tarihinde 6.215.500 lira Kİ bizi Almanyaya ithal edilecek “e maddelerimiz için kontenjanlar © bit etmek Jüzumundan fariğ Kü tır. İ “önümüzdeki anlaşma devresi ihracat mevsimi zarfında tüceai İzin Almanyaya mal ithal sn susunda permi müşkülütına e kalmıyacaklarını zan ve tahmi9 mekteyim. Böyle bir veziyet e sında kolabilecek olan tüccarı! Vekâlete mürâcaat etmeleri dır. Almanya ile akdetmiş olduğen ticaret anlaşması şimdiye kadâf detmiş olduğumuz anlaşmaların birinde mevcut olmıyan yeni bir mü ihtiva etmektedir. Ti hülle ten her biri, birer komite teşkil Si ceklerdir. Doğrudan doğruya V€ v4 mi temas halinde bulunacak ol0# İ hükümet komiteleri iki memlekt a, rasindaki anlaşmaların tatbiki, ve mübadelâtın normal bir seyi kip etmesine nezaret edecekleri, Bazı müşkülâta ve şikâyetler? dan veren menşe şaha tatbikatı da basitleştirilmiştir... Tki memleket merkez bankalifti. rasında 1935 senesinde aktediliMi Yan kliring anlaşması ve mai senelerde yapılan tadilleri yeri gi defa iki hükümet arasında bir ye anlaşması sktedilmiştir. Almanya ila ihracat ve İ ye mızda olan 100 - 70 nisbeti muhafaza edilmiştir. Bu iki madan başka Avusrurya Ve Ol. & caret mübadelelerimizi ve sai diyelerimizi tanzim eden bir wi kol imza edilmiştir. Bu pro! 8 ihtiva ettiği hükümlere göre, İ* ğustos 1936 tarihinden itibar”, vusturya ile olan emtia mübadeli mız ve tediye muamelâtımız yuh izah ettiğim ticaret ve tediye #n4 maları çerçiveleri dahilinde | & vi edecektir. Avusturya ile 5 Ağustos 18: ribinden evvel başlamış olan h wi takas muameleleri, başlanmış ole. sarı zamandaki hükümlere ; 3! Ağustos 1938 tarihine kada” tiye edilebileceklerdir. ei £ Axtedilen bütün bu anlaşmsl Ağustos 1938 tarihinde meriyei? recekler ve 31 Ağustos 1939 kadar meriyette kalacaklardıf htikümet bu anlaşmaların ei bir senelik bir müddet için Mir edip etmemek hususundaki ei rını birbirlerine mayıs 1939 da ii i receklerdir, y Yeni anlaşma devresinde ÖL manya ile olan ticari mü b mizin normal ve her iki tarafi 5 nun edecek şekilde cereyan v8 © 1 edeceği şüphesizdir. : leri vesalti nakliye fi rı misli artmaktadır. Meselâ Air yp ba fiyatları diğer günlerdekindi ha pahalıdır. Buna çare buli mı?” Bunun üzerine vali kaym rın derhal faaliyete geçmeleri pazar günleri de eğlence yer' diğer günlere ait tarifelerin * edilmesini isted! ve dedi ki: “.— Eğlence yerleri ile çok dan meşgul olalım, İhtikâra gazinoları bilhassa cumartesi zar günleri kapıyalım ve kaf gârino ve lokantaları da gü teshir edelim. Ancak ihtikâr ne böyle geçebiliriz.,, Başka söz söyleyecek kimse — mıştı, Vali de yapmak istedi toplantıda bulunanlara anls*. Bu itibarla içtimaa nihayet VET iğ Şimdi kaymakamlar ve diğ*" “£ kadar memurlar bu direkti”, iresinde bahçe ve plajlar içi” le yerler arayıp bunları tesbit iyi xi ağ

Bu sayıdan diğer sayfalar: