AMERİKALI ATLETLER AVRUPAYA GELIYOR Amerikalı meşhur zenci Ovens, sekiz metreden fazla uzun atlarken Amerika spor mecmualarının verdi gi haberlere göre bu sene Amerika sporcularından milli timlere dâhil bir çok yıldızlar müsabaka yapmak Üze- re Avrupaya geleceklerdir. © Bir kere herbiri Amerika milli şam piyonasında ilk yerleri almış olan at- letlerden bir tim evvelâ 8 Temmuz- da İsveçe hareket etmiştir. Diğer bir tim de 20 Temmuzda İngiltereye ha- reket edelekfir. Bir üçüncü atlet eki- bi de 26 Temmuzda Almanyaya gi- decsktir. İsveçe giden takım 22 Temmuzda Stokholmde müsabakalar yapacaktır. İngiltereye gidenlerAğustos başların da faaliyete geçecektir. Bu iki tim di ğer bazı hafif temaslardan sonra Al- manyada takıma iltihak edecekler ve 13 - 14 Ağustosta Berlinde Olimpiyat ( stadında bu üç Amerika takimi mara- ton ve yürüyüş müsabakaları müstes na olmak üzere bütün Olimpiyat at- letizm programı dahilinde Almanlar- la çarpışacaktır. Bundan sonra kr hişi beder ole cak olan Amerikalılar iki yahut üç gtüpa âyrılarak Avrupanın diğer Cirit Atmayı da Melih Kazandı Atletizm Ajanlığı tarafından tertip edilen İstanbul Atletizm şampiyona- sina dün Taksim stadında cirit müsa- | bakasile devam edilmiş ve yeni has- talıktan kalkan kiymetli âtletimiz Melih, ciridi 52,56 metre gibi uzun bir mesafeye atmaya muvaffak ol muştur. Dün yapılan cirit fle şimdiye ka- dar olan müsabakalarda klüplerimi- zin kazandığı puvan vaziyetine göre Güneş başta gitmektedir. Güneş 24, Galatasaray 7, Beşiktaş 3, Kolej 1, 'Hayskul 1 puvan almışlardır. Dünkü neticeler şöyledir: Melih 52,56, Kotyan (Beşiktaş) 47,82. Arat (Kolej) 46,97. Kürek Yarışları “ Beykozda Yapılacak İstanbul Su sporları tarafından tertip edilen kürek teşvik müsabaka- larının birincisi, pazar günü Beykoz- | da yapılacaktır. Müsabakalar üç sınıf üzerinde ola- cak ve müptediler, kıdemsizler ve kı- demli sporcular arasında her sınıfın birincisi ayri ayrı tasnif edilecek ve birinci olanlar madalya ve kupa ile taltif edilecektir. Mevsimin ilk yarışı olan bu müsa- bakaların heyecanlı olacağı tahmin e- dilmektedir. Şazi Tezcan Baba Oldu Mesai arkadaşlarımızda ve bi rinci sınıf futbol hakemlerinden Şazi Tezcanın dün bir oğlu dün- miştir. Bayan ve Bay İ) Tezcan tebrik eder ve arkadaşı- den Güneş klübünün santrforluğtuna namzet gösterdi- | ği yavrusuna uzun bir ömür te- ÇT AŞ $ OYAZAN: | * “Burkan: Felak ; / / rrrrrerarrsi memleketlerini ziyaret edeceklerdir. Amerikalıların müsabaka ziyareti ya pacakları memleketler arasında, Yu- nanistan, İtalya, Macaristan, Finlan- diya, Norveç, Danimarka ve İsviçre vardır. Amerikalıların avdet tarihi olan Ey lâlün ikinci haftasına kadar bunlar- dan başka memleketlerin de ziyaret programına ithali muhtemeldir. At. letlerden ayrı olarak 8 kişiden mü- rekkep bir yüzme takımının Macaris. tan, Almanya ve İtalyada müsabaka- lar yapmak üzere Ağustosun beşinde Amerikadan Avrupaya hareketi ka- rarlaşmıştır. Bu takıma, 29 ve 30 Temmuzda yapılacak milli şampiyo. nada temayüz edenler alınacaktır. Avrupaya gidecek olan Amerika sporcularından bir üçüncü grup ta gü reşçilerdir. Bu Hafta Her biri milli şampiyon olmak Ü- zere yedi kişilik bir güreşçi takımı Teşrini&vvelde İsveçe hareket"ede- cek ve Stokholmde İsveç, Macaristan, Almanya ve Amerika timleri arasın- da dörtleme bir çarpışma icra odile- cektir, Müsabakalardan sonra takım İsveçin diğer şehirlerini de ziyaret e decektir. Müsabakaların serbest gü- reş tarzinda olacağım söylemeye hü- İcet yoktur. Amreika sporcularının âdeta Avru payı istilâ manzarasını erzeden bu seyahatlerinde ekseriyetle galip ge- leceğini tahmin elmek büyük keha- met teşkil etmez. Diğer sporlar için böyle birşey hâ- tıra getirmek gülünç olursa da bil hassa inkişafına büyük ehemmiyet atfedilen serbest güreş faaliyetimiz için Amerikalıların büraya davet © dilmeleri ve onların hünerli gençleri- le bizimkilerin karşılaşması çok fay- dalı bir teşebbüs olur. Böyle bir te- masta hizim için kazanç yihtimalini etmemek i has” mak kaval sise e kimilerini, kadın, erkek, çecuk, kim 0- olduğunu “ sal — | Eh Taksimde Serbest Güreşler Var Bu hafta Taksim stadında meraklı ve halkın alâkasını çekecek güreşler hazırlanmıştır. Aldiğimiz malümata göre bu güreşlere dünkü nüshamızda adlarını yazdığımız üç Bulgar pehli- vandan başka Tekirdağlı Hüseyin, Babaeskili İbrahim, Manisalı Halil, Yarımdünya Süleyman, Molla Arif ve Molla Mehmet Kara Ati, Dinarlı Meh met ve Avusturyalı Corç iştirak ede- cektir. Pehlivanlar şöyle karşılaşacaklar- dır; Tekirdağlı Hüseyin « Babaeskili tb rahim. Manisalı Halil - Molla Mehmet. Bu iki çiftin galipleri de ayni gün- de biribirile güreşecektir. Bulgar Kiro - Yarımdünya Süley- man. met, Bulgar Yorgi - Molla Arif Kara Ali - Corç. Güreşlere Taksim stadında öğle- den sonra saat dörtte başlanacaktır. Serbest güreş usuliyle yapılacak olan bu müsabakaları Eminönü Halkevi or ganize etmektedir. Babaeskili İbrahim, Başpeh- livanlara meydan okuyor 936 senesi başaltı birincisi, 087 se- nesi baş üçüncüsü olmuş olan Baba- eskili İbrahim dün matbaamıza gele rek gazetelerde Türk pehlivanlarının Bulgarlarla çarpışacağını okuduğunu, fakat üç Bulgarın bu kadar kalabalık Türk 'pehlivanından hangisiyle güre- şebileceğini anlayamadığını, binaena- leyh herşeyden evvel bu sene Türki- ye başpehlivanlık müsabakalarının yapılmasını teklif etti ve Devrekte Mülâyimle berabere kaldığını, Tak- simde Molla Arife galip gelmiş oldu- | | Şunu, geçen hafta da Gebzede Yarım dünyayi mağlüp ettiğini ileri sürerek artık önünde Tekirdağlı, Kara Ali ve Mülüyimden başka kimse bulunmadı. Bülgar Karadimo - Dinarlı Meh- Tekirdağlıya meydan oXuyan Babaeskili İbrahim ğini ve bunlarla güreşmek istediğini söyledi. Acar bir güreşçi olan Babacs- kili İbrahimin pehlivanca olan bu ar- zusunu rakiplerine bildirmeyi sport- menlik vazifesi, bildik. Eyüpte Bu Hafta Yapılacak Güreşler Türk Hava kurumu Eyüp ilçesi ta- rafından önümüzdeki pazar günü E- yüpte orta okul bahçesinde yağlı gü- reş müsabakaları hazırlanmıştır. Ba- şa bir tay, büyük ortaya bir tosun, küçük ortaya bir koç, desteye üç ku- zu verilecektir. Eyüpteki, bü müsabakâlar dola yısile, Eminönü halkevinin bü pe- zar Taksimde yapmıya karar verdiği güreşler geri bırakılmıştır. Hava kurumu Eyüp ilçesi, güreş- lerin mükemmel olması için bütün hazırlıkları bitirmiştir. Bu müsaba- kâla'ra Tekirdağlı Hüseyin ve Mülâ- yim pehlivanlar da davet edilmişler- dir. Âbide Etrafına | Banklar Konulmalı Bir okuyucumuz, Taksimdeki / | Cünihüriyet Abidesi etrafına o- turinak için banklar konulması- | mı isliyerek diyor ki; “Cümhuriyet - meydanındaki parmaklıkların üzerine dinlen. mek ve gelip geçeni seyretmek maksadile oturulduğunu görü: yoruz. Bu hal, şüphesiz çirkin bir marizara yaratıyor. Yegüne Cümhuriyet âbidemi- zin bulunduğu bu meydanda #- bidenin iç kenarlarına ve etraf. taki kaldırım üzerlerine banklar | konulması çok münasip: ve uy- | sun olur. Sonra, İstiklâl o caddesinden başlıyarak Taksime ve . Şişliye İ kadar bütün cadde boyu, akşam İ ları tam biropiyasa yeri halin- dedir. Taksim meydanı, bütün bu kalabalığın toplanıp diğer yollara dağıldığı bir merkez va- ziyetindedir. Eskiden ara sıra yapıldığı gi- bi, bu meydanda, geceleri hal- | ka bando konserleri verdirile. | mez mi? Bunun temini her hal de hu işi üzerine alacak olanla İ im da fazla bir külfet tahmil et. | mez. İİ Buliki nokta üzerinde beledi- yenin nazarı dikkatini çelmeni- xi rica ederim.,, Çeşmeyi Malı Gibi Kullanan Satıcı Aksarayda Horhar caddesinde 82 nu- marsda Vedat Savaşkan yazıyor: "Horhor caddesinde Ahmediye karıko- luna bağlı polis noktası karşısında geçeni e kapanan bir karkçeşme hazinesi Var- Bu harineye, bitişik akar çeşmenin ba- şını bir gazoz satıcısı kesmiş ve çeşymeyi yalnız kendi tcaretine hâsretmiştir ve bu satıcı, çeşmeden elini yıkamak, su almak veya ber hangi bir vesile ile çeşme başm- tursa olsun izaç ediyor. Bu yersiz müdahaleler © kadar sıklaş- İt ki, srtik çeşmeden kimse istifade ede- ır dense yeridir. Bu vaziyete bir nihayet verilmesi için alâkadarların nazarı dikkatini gelmenizi rica ederiz... * Açıkta kalmış bir kadının dileği Sehzadebaşındaki Başkurşunlu medre- sesinde yatıp kalkan Hikmet isminde bir kadın, dün matbaamıza geldi ve şunları imdiye kadar bu medresede bari- nıyorduk. Geçenlerde hepimizi dışa çi- kardılsr. Bir müddet, öteye beriye sığın- dık. Sonradan tekrar medreseye girme miz için müsande çıktı, Açıkta kalanların emen hepsi tekrar yerlerini aldılar. Fas Kak, ben yine acıktayım.. Beni. bir türlü medreseye kabul etrtiyorlar, İki hafta- danberi açıkta çayırda yatıyocum. Yağmurdan sonra büşblitün feci bir vas #iyete düştüm. Alâkadarların nazarı dik» Katini çekmenizi rica ederim. Benim de medtesrde barınmama müssade etsinler.,, Yüzme Seçmeleri İstanbul Su sporları ajanlığı' tara- fından tertip edilen İstanbul yüzme şampiyonası müsabakalarının seçme- leri cumartesi gilnü Moda yüzme ha- vuzunda yapılacaktır. İki hafta devam edecek seçme mü- sabakalarında derece alan yüzücüler şampiyonaya iştirak etmek hakkını kazanacaklardır. Müsabakalarda birden altıya kadar puvan verilmesi kabul edildiğinden İstanbulun yüzme $porlarile çalışan Beykoz ile Galatasaray arasında sıkı bir çekişme halinde devam edecek bu müsabakaların enteresan olacağı tah- min edilmektedir. Anadolu Klübünün Kongresi Anadolu Yakası Atlıspor Klübün- den: Klübümüze mensup azanın 1 Ağus- tos 1938 Pazartesi günü saat 17 de Klüp binasında yapılacak fevkalâde toplantıda bulunmaları rica olunur. 22.1-938 0 EA A A A ERA EA DADA DOAL BRANŞA iH zi emeemmari İKRAMDAKİ Yazan : AMARE AYEEEASASAIN» . eni tanışmıştık. Fakat üç dört günün içinde o kadar senli benli olmuştuk ki, bizi gö - tenler, kırk yıllık ahbap sanırlar. dı, O, benden, birkaç yaş büyüktü; gel gelelim, içi, benden genç kal- mıştı; aklı fikri, gezmekte, eğ - lenmekte idi. Her tesadüfümüzde: — Azizim, şöyle karşılıklı otur. sak ta kafaları çekip uzun uzun ko nuşsak, dertleşsek! Diye yalvarıyordu. Güler yüzlü konuşkan adamdı; sözü, sohbeti çekiliyordu. Fakat az zamanda can ciğer olmamıza rağmen, “içki âleminde, nasıldı? Bunu bilmiyordum. Yalnız, içkinin, herkese, başka başka tesir ettiğini biliyordum. Çok mu içiyordu, yoksa, iki kadeh- le sabahı mı ediyordu? İçince sim- yor mu, yoksa çenesi mi açılıyor- du? Dört beş kadehten sonra cıvı- yıp çileden çıkıverirse?.. Onunla karşılıklı oturunca, "u - zun uzun,, ne konuşacaktık? Bo- na, dört mi dinletecekti? Bir gün, yakamı bırakmadı: gelir, seni evinden alırım. — Yarım akşam, başka bir ar- kadaşa söz vermiş bulundum. Benim hesabıma meydan okuyor du: — Adam sen de! Atlatıver, tere- si! Ben de, sözleştiğim arkadaşın hesabına, bu iltifatı hazmettim O, kulağıma fısıldıyordü: — Şöyle asude, tenha bir yere gider, kafaları kirişleriz. Ondan sonrasını bana bırak. Göreceksin, öyle eğleneceğix ki... Elinden kurtulmanın kabil ola- muyacağını, ısrarının şeklinden an- yordum. “İkrama karşı sert dav- ranmak ta ayip olur. -—— Peki, dedim. Öbür arkadaş gücenecek arma... Elile sırtımı okşuyordu: — Gönlünü alırsın, Hatırından çıkamıyacağım, bir arkadaşla be- raberdim, dersin. Yalan da değil. rtesi akşam, daha gün ka- rarmadan eve damlamıştı; gözleri sevinçten parlıyordu. So - kakta yürürken koluma girmiş, bir teviye söylüyordu: — Ben, sessiz bir yer biliyorum. Oraya gideriz. Mezeler de, servis de temizdir. Çok memnun kalacak sın. Gazino, dediği gibi sessiz; meze- ler de, servis te temizdi: O, elile ga zinonun masalarinı, İskemlelerini, düvarlarını göstererek anlatıyor - du: — Nasıl; yalan mı söylemişim? Buraya bir gün, A. ile beraber gel- miştik. Aptal, beğenmedi. A yı sen de muhakkak tanıyacaksın. Ne s0- ğuk adamdır, değil mi? Allah aş kına, dinin, İmanın gibi döğru söy le. Soğuk herif değil midir? Önündeki ilk kadehin daha ya- rısını içmişti; sarhoş olmasına im- kân yoktu, Suyunca gitmiye ka - rar vermiştim! — Evet, biraz soğuktur. Gözleri parladı. elini uzattı: — Ver şu elini sıkayım. Tam a- damsın, yallâhi. Onun bir arkadaşı vardır, B. Onu da tanırsın. O da iKAYE e KERAM ei Mahmut Yesari Garesin züppenin bi Ben, kendi züppesin! Derim de kizar. değil mi? Vaziyetini kavrar gibi oluğü. dum; içki masasında onun adam çekiştirmek ve bunu ettirmekti. — Evet, biraz züppedir. — Ver şu elini sıkayım. (5 Yarım kadehi yuvarladıktaf” ra: — C. le aran nasıldır? Şöyle: böyle. gi — Birader, ©, ne hergele Bana, bir oyun oynadi, e Hergele olduğunu sen de bi sun amma, söylemek fstemiy” Benden çekinme. Biz, Kkalendi sanlarız. Açık açık söyle. He dir! de! — Evet, biraz hergelecedi” | — Ver şu elini şıkayım. K adehini doldurdu, İF “ dum aldi: ” —D. nin hakkında fikrini mek istörin. Yulünci, aameliij lürsa, onun Kadar olür. Bi keti $imdi. Hakikat, Yaraher” Yamussuz, dep — Evet; biraz“ yalam a Ver şu elini sıkayım. adamsın. F. hakkında, ne yorsun? Muhakkak ki, ayi deyiz. Birader, o, ne dola” imiş meğer. Az kaldı, beni #, pacaktı. Allahtan ki, uyan! lundum. Seni çarptı galiba! sediğine bakılırsa, dolandı duğunu bildiğin için çarpı” Saklama benden, Dolandınd sen, iftira mı etmiş olacak bizeyiz, yahu! — Dolandırıcıdır, diyorlaf, Rakıyı ağır ağır içiyor. vi garsonu çağırarak meze . yordu: VI — Evlâdim; bize, yağı fından bir şiş yaptır. Sahan murta istiyoruz amma, Ki niri ile olacak, Salatayı de pek angarya servis YaP nuz. yal " İçtikçe, bütün tankla yıplarını, kusurlarını, gü nı sayıp döküyor, ve zorli da tasdik ettiriyordu. Nihayet, garsonu çağırdi* — Hesabi getir, dedi. pe pan? Hesap gelince, keseye madı; bekliyen garson, kıyordu; çaresiz hesabi kalktık. ii O, tekrar koluma girmif'i. gi —.Şimdi, bir'eve gidesi le eğleneceksin ki... Gittiğimiz evde de, ipUf ii ra çıkarılmadık, ne G. kal” ne K., ne 8. Eğlendiğimin pek tarif Bilim, eve turşu gibi dö İ biliyorum j B irkaç gün sonrâ, ii ; ladım. asık sureti — Benim aleyhimde il sün. dedi, eki Ve ikrama uğradığım ge ai nuştuklarımızı duyduğu"U di. Günler geçtikçe, şâ8f” yordum. B.. C., D. ge” Terin aleyhinde konuşuldUl si bana, dargın değil mi gd 4 Bir hafta, on gün so” iv tanıdık, kulağıma eğildi. ge” (Arkası Sayfa $-