a p . aw Kâğıtlar Hususi Ellere Geçmiş (Başı 1 incide) Müteahhit bu 24 bin blok nottan 7 bin tanesini yapmış, Maliyeye teslim etmiş, bu esnsda da ortaya sulistimal hâdisesi çıkmıştır. Devlete ait kâğıtlar filgiramlıdır. Bunların hususi eller ve müesseseler tarafından kullanılması yasaktır. İstanbul Müddetumumiliği piyasa» da bu kâğıtlardan yapılmış kese kâ- Zıtları, defterler, blok notlar bulun- duğunu tesbit etmiş ve bunların na- 81l olup ta piyasaya çıktığının tahkiki ni zabıtadan İstemiştir. Zabıta Tahtakale civarında kese | kâğıtçılarda mühim mikdarda dev- lete ait kâğıt bulunduğunu tesbit et- miş, bunları müsadere etmiş, nereden ve ne şekilde satın alındığım tahki- 'ke başlamıştır. | Kesekâğıtçılardan bir kısmı bunla. rı Andon isminde bir matbaacıdan al dıklarını söylemişler, Andon aran- maş, bulunmuş, oda matbaacı Musta fanın emriyle Galatada Egs matbaa- sından aldığını söylemiştir, Tahkikat derinleştirilince Ando - nun aldığı kâğıtların tam bir ton ol- duğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine za bta bu kâğtleri Andondan satin alan-| larla, bunlarin sattiklâri yerleri tes-| bite bşlamştır. Bu arada da matbaacı Mustafanın dükkânında top halinde 1200 kile devlete ait kâğıt bulmuş, yine burada bulunan ve bin kiloya yaklaşan sıyır ma kâğıtlaral beraber müsadere et- miştir. Zabıta tahkikata devam et- mektedir. Hâdisede ismi geçen mütsahhit bu bususta şunları söylemiştir: “— Benim devletle yaptığım mu- kavelo mucibince geniş sıyırmaları devlete indet etmek icap eder. Bu s1- yırmalar on santimden dar olursa İa de edilmez. Bize kalır. Devlet bana geniş sıyırmalardan 24 bin bloknot yapmamı emretti, 7 bin tanesini yap-| tım. Devlete verdim. Diğerlerini vak tinde yetiştirebilmek için Ege matba ağypa 2300 kilo kâğıt gönderdim. Bir müddet seren hinkenat pılmadığın: gördüm. Bunların bin ki, İosunu matbüser“Andona vermesi için Ege matbaasına bir kâğıt yaz- dım, Andon bu kâğıtları almış, blok| not yapıp bana teslim edecek yerde satmış. Ege matbaası da kendisinde kalan 1300 kilo kâğıdı satmış, benim böylece iki buçuk ton kâğıdım ziyaa uğradı. Fakat onlar inkâr ediyor ve bâna Andona teslim edilmesi için yaz dığım kâğıdı göstererek: “.— Biz senin emrin üzerine kâğıt- ları Andona teslim ettik.,, diyorlar. “Burada müsadere edilen elli beş! top kâğıda gelince bunlar makbüz ta- bedlimek üzere bize Maliyeden tes- lim edilmiş kâğıtlardır. Müsaderesi hatalıdır. İş tahkik safhasındadır. Şüphesiz berşey meydana çıkacak»! tir. da Filistinde Yahudiler de Tedhişe Başladılar (Başı 1 incide) tine sevkolunan iki tabur İngiltere der gönderilecek livanın muvasala- tına kadar kalacaktır. Harp kruvazörü Hayfnya gelmiş ve Emerald hareket etmiştir. Kudüste grev genişliyor Kudüs, $ (A.A) —- Umumi grev ha- Treketi, Arap mahfillerinde ciddi su- rette genişlemektedir. Tezahüratta bulunmak üzere yapılan davetler bü tün memlekette akis bulmaktadır. Nakliyat servisleri © durmuştur. Grevciler, bütün mühim şehirlerde camiler etrafında toplanmaktadır. İngiliz bahriyelileri, Hayfanın mü- him meydarlarını tutmuştur. Bilhassa Şimalde birçok taarruz. lar kaydolunmaktadır. Mayfada üç Yahudi yaralanmıştır. Kanada İkisi Hıristiyan olmak Üzere üç Arap ev- lerinden kaldırılarak katledilmiştir. “Tadilci Yahudilerden tevkif edilen İerin miktarı 25 e çıkmıştır. Fatih sulh 3 üncü hukuk hâkim - liğinden: Aksaray Tiryaki Hasan - Paşa sokak 22 numarada oturan İh- $an oğlu Celâlin hacrile kendisine anası Ref'kanm 6—7—938 tarihin- , A em BİRİNCİ SAYFADAN MABAAT Hatay Işi Türk - Sovyet Dostlüğunu Asla Ihlâl Etmemiştir Reyhaniye, 8 (A.A) —'Türk ve Fransız kıtaatının birbirlerile tema- sım temin etmek maksadile Kırık- handaki süvari kıtamız bugün öğle- den evvel buraya gelmiştir, Halk askeri 16 kilometre mesafe- den karşıladı. Birkaç yüz atlı birik- mişti. Reyhaniyeye beş kilometre mesafede Çatalhüyükte ise 500 atlı|/ bir okadar da yaya kahraman Türk askerini'bekliyordu. Kasabada ve ci- varında toplanan halk on bini geçi- yordu. Belediye önündeki meydanda geçit resmi yapıldı. Ve asker takvi- yeli alayın kumandanı albay Şükrü Kanatlı ile Reyhaniyeye dün gelmiş olan Tunuslu nişancı taburunun ku- mandanını selâmladı. Antakya başkonsolosumuz ve par- ti reisi ve erkâm bu merasimde ha“ zır bulundular. Reyhaniye baştan başa donanmış- tır, Buradaki manzara İskenderun ve | Antakyanınkinden farklı ve daha pi- toreskti. Köylü kadınlar çift arabaları üze- rinde çok çeşitli frapan renkte elbi- selerle nazarı dikkati çekiyordu. Al bay kasabzya girerken kurulan takın Önünde siyaha bürünmüş minimini bir Türk çocuğu tarafından karşı-| landı. Antakyada fener alayı Antakya, 8 (A.A) — Anadolu Ajan gece Antakyada muhtejem bir fener Başvekilin Teşekkürü İstanbul, $ (A.A) — Başvekâ- | let Hususi Kalem Direktörlü- Zünden; Son Hatay anlaşması ve bu- nun neticesi olarak askerimizin | Hata'ya girmesi vesilesile gerek yurdumuzdaki gerek Hataydaki vatandaşlarımızdan alınan ve milli davamıza kendilerinin yük | İ| sek alâka ve samimi duyguları» İl nı gösteren telgrafların çokluğu dolayısiyle bunların her birine M ayrı ayrı cevap vermek imkânı olmadığı için Başvekil Celâl Ba- | var, derin teşekkür ve selâmla. rının ibliğına Anadolu Ajansı: nin lavassutunu rica etmekte» dir. dilmesi, tebrik edilmiye lâyık bir harekettir, Milletler Cemiyetinin tamamiyle halletmeye muktedir olamadığı bu İmuğlük iş. mevzii bakımdan o kadar İmüşkülât arzediyordu ki, en iyi niyet isahiplerinin bile bunların karşısında yese düşmemesine imkân yoktu. Buna hal çaresi bulunması Fransız (mahiyette bir işi iyi bir neticeye var- yanın en hassas noklarından birin - deki vaziyetin berraklaşması şeklin - de tezahür etmiştir. Türkiye, Şarkta barışm €- saslı bir rüknü haline gelmiş- tir. Cümhurreisi Kemal Ata- türkten aldığı hızla dilekatede- ğer bir siyasi ve iktisadi kal. kımma vücude getirmesi, ma- nevi ve içtimai inkişafr, Garp medeniyetinin bütün sahala- rından ilham alarak modem bir devlet haline girmesi, Av- rupa siyasetine gittikçe geniş bir alâka göstermesi gibi âmil. ler Türkiye hesabına öyle bir mevki ve öyle bir nüfuz temin ediyor ki, Osmanlı İmparator- luğu bunun benzerini hiçbir zaman görmemiştir. Türkiyenin Balkan birliğin- de oynadığı rol, malümdur. Yunanistanla olan eski kav- galarını geniş bir ruhla tasfiye etmiştir, Türkiye ile Yunanis- tan arasındaki anlaşma, Şar- ki Akdenizde muvazene kuran bir kuvvettir. Bütün bu unsurlar Türk dostluğu» | na öyle bir kiymet veriyor ki bumu ve Türk diplomasileri için mühim bir | hakiki derecesile takdir etmek İcap sının hususi muhabiri bildiriyor: Dün | muvaffakıyet teşkil eder. Çok nâzik | eder, Fransız — Türk dostluğı hiç bir tereddüt, hiç bir anlaşmamazlığa alayı tertip edilmiştir. Alay, konso-| dirdıklarından dolayı Fransız Harici-| meydan bırakmıyan şartlar altında loshanemizin ve ordu mümessilimizin | ye Nazırı B. Bone va Türkiye Hari-| bir realite olmuştur. İngiliz — Türk ikametgâhının önünde uzun uzun durmuş, başta muzika olduğu halde İstiklâl marşı ve diğer müli marşlar söylenmiş ve Büyük Şef Atatürk £- çin tükenmez sıhhat ve saadet temen nileri tekrar edilmitşir. Halk sabah- lara kadar eğlenmiştir. Havaya fası- lasız fişenkler atılmıştır. Dostane bir mektup parlâmento grupu re: osytro son Hatay anlaşması üzerine Türkiyenin Paris Büyük Elçisine aşağıdaki mek- tubu göndermiştir: “Riyaseğ etmekle müftehir bulun. duğum Fransa - Türkiye parlâmente grupu »- ki iki memleket arasındaki a- sirdide dostluğun ihyasını kendisine vazife edinmiştir - Hatay meselesi- Jain hallinden dolayı bilhassa mesut- tur, “Karşılaşan bütün meşra menfaat- leri hesba katan bu tarzı hal "ransız- 'Türk dostluğunun kati bir delilidir. Parlâmento grupu, iki büyük eümhu riyetimiz arasında bugün mevcut 0- lan samimi münasebetlerden de da- ha samimi münasebetlere erisileceği- ni ümit eder ve Türkiye cümduriyeti hakkındaki! derin dostluk hislerimizin teminatını Reisicümhut Atatürke ib- lâğını zatıalinizden dilerim. Fransızca Lö Tan gazetesinin başmakalesi Türk dostluğunun kıymeti nedir ? Bu kıymette ne gibi âmillerin ilişiği vardır? (Lâ Tan) gazetesi (“ransa ve Türkiye), arasındaki dostluk muâhe- desine dair yazdığı dikkate değer bir makalede bu noktaları araştırıyor ve Türkiyenin barış namına Yakın Şarkta ve bütün dünyada oynadığı mühim rolü çok iyi tebarüz e Lö Tan'ın yazısı bir Türk sıfat tiharla okunacak bir yazıdır. Fransız gazetesi diyor ki: “Ankarada Fransa !le Türkiye ara sında birtakım diplomatik vesikala- rın parafe edilmesi, öyle bir hâdise teşkil ediyor ki ehemmiyeti İskende- run Sancağı meselesini aşıyor ve şü- mulü çok geniş bir manzara ârzedi- yor. Bu anlaşma, Fransa ile Türkiye &- rTâsındaki münasebetlerde yeni-bir devre açmıştır. Harpten evvel iki memleket arasında bir an'ana halin- de hüküm süren dostluğa dönülmüş- tür. İskenderun Sancağınm em- niyetini garanti etmek için ku- rulan Fransız - Türk iş birliği, bütün bir yeni siyaset için kıy- den itibaren vasi tayin edildiği ilân adunur. metli bir hareket noktası ola- bilir. Böyle bir netice elde e- İciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Rras takdire lâyiktirler. İşin içi tün meşru menfaatleri dıklarını isbat etmişlerdir.” (Lö Ten), Fransız Şark ordusu baş kumandanı ile Türkiye erkâm harbi- ye ikinci reisi arasında imzalanan as- keri mukaveleden bahsettikten son-| ra diyor kiz “Tin. anlasmadam. hin hanalani mal. itası diye istifade edilerek siyasi ma- hiyette bir Fransız - Türk muahede- si müzakere edilmiştir. Buna saik o- lan sebep de şudur İki devlet aradaki samimi dostluğu, iki memleketin müş terek menfaatine olarak kuyvvetlen dirmek istemişlerdir. İskenderun Sancağı hakkında hazırlanan mev- Zil bir anlaşma, genişletilmiş ve iki memleket arasında daha umumi bir İş beraberliğine zemin haline konül. muştur. Aradaki eski anlaşmalar mu- hafaza edildikten başka iki memleke İ tin biribiri aleyhine olan sıyasi grup- Ilara katılmaması ve bir taraf teca- vüze maruz kalırsa diğe rtarafın mü- tecavize hiç bir şekilde yardım et- memesi hakkında iki devlet, kati bir taahhüt altına girmişlerdir. Her vezi yete uyacak mahiyette olan umumi bitaraflık prensibi, bu süretle çok me İsut bir tatbik şekli bulmuştur. Diğer taraftan da iki memleket, İskende- İrun sancağını müşterek bir garanti al tina almakla ve bu maksatla iş birlik jleri hazırlamakla, Şarki Akdeniz sta- İtükosunu korumak için elele vermiş bulunuyorlar. On senelik bir müddet için âkte- dilen ve Ankarada parafe olunan ye- ni anlaşmanın umumi hükümleri işte bunlardır. Bu suretle Fransa siyaseti Türkiyeye karşı Ingiliz siyasetinin *İplânını tahakkuk ettirmiş bulunu - yor. Bu anlaşma diğer hiç bir devleti veya grupu tehdit etmiyor. Ancak umumi barış ve emniyeti gaye tutu- yor, Türkiyeye açılan kredilerin ma hiyetini izah için Ingiltere ticaret nazırmın, avam kamarasında dün söylediği nutukta anlaşıldığı gibi, In giltere ile Türkiye arasında dostlu - ğun yegâne hedefi, barışı korumak- tır, Gençleştirilen ve kuvvetlendiri- len Fransız — Türk dostluğunun da ayni manevi ve siyasi hedefleri var- dır. Iskenderun Sancağı meselesi şid - detli münakaşalara yol açmıştı. Bir takımları, Türk milletini Fransaya karşı ayaklandırmak için bundan İsti fadeye kalkışmışlardı. Bu gibiler,yeni şarktaki mevki ve nüfuzumuzun bu yüzden vahim şmüşkülâta uğrama - sniı beklerken, netice, Fransa ile Tür kiyenin biribirine yaklaşması ve dün dostluğu da ayni vaziyettedir. Umu- mi cihan vaziyetinin inkişafı bakı - mundan bumu derin bir alâka ile kar #lamamak imkânsızdır. Çok realist bir siyasetin çerçevesi içinde bu ne- ticeyi elde ettiğinden dolayı Fran - sız diplomasisini takdir etmemek imkânsızdır... Suriye ile ticaret muahedesi İktisat Vekâletinden haber verildiği. ne göre bugün Türkofiste Suriye ile olan ticari münasebetlerimiz hakkın da Ankarada bulunan Fransız delego- lerile fikir teatisi yapılmış ve Türki- ye ile Suriye arasında ticari ve ikti- sadi münasebetlerin inkişafını temi- ne hizmet edecek bir anlaşma yapıl- ması imkânları araştırılmıştır. mi —— (GAŞMARALEDEN MABAT) Cenup Hududu Dertleri (Başı 1 incidel düymuyoruz; Ortadaki bulutlar sun'- idir. Dağılmıya mahkürmdur. Coğrafi ve iktisadi sebeplerin hepsi, Türkiye ile Suriye arasında iyi komşuluk, yar kınlık ve dostluk. -hüküra sürmesin! | icap ettirmektedir. Suriyeliler zeki uyanik insanlardır. Dünyanın en u- zak memleketlerinde bile çalişmin im- kânları bulmuşlar ve çalışmaların. dan âzami verim almıya muvaffak olmuşlardır. Kendi memleketlerinde de irat cereyanlarından kendilerin! pek çabuk kurtaracaklarma ve haki. kati olduğu gibi göreceklerine şüphe etmiyoruz. uriyedeki ifret bulutları dağı- lir dağılmaz, Türkiye gibi iyi niyet sahibi, geniş görüşlü bir kom- şuya sahip olmanın, inkişafa muhtaç bir memleket için nekadar büyük bir nimet olduğunu aklı başında Suriye- Wlerin kepsi mutlaka takdir edecek- lerdir. Hatay işinin ve Cenup hududu me- selelerinin halli, Türkiye ile Fransa arasında yakın dostluğa engel olan bütün sebepleri tasfiyeye uğratacağı gibi, Türk ve Suriye milletlerini de biribirine yaklaştıracağına ve yakın bir istikbalde, hakiki dostluğa ve iyi komşuluğa uygun bir muhit yaratı. lacağına muhakkak gözüyle bakıla- bilir. > “Ahmet Emin YALMAN Türkiye Lehinde Sözler (Başı 1 incide) maktadır, Ve son seneler Zarfındaki Türk siyasetinin bütün yürüyüşü an- laşmada ifade olunan teklifleri siya- si bakımdan teyit etmiştir. "Türkiye Cümhuriyeti hükümeti son 18-sene zarfinda, memleketin ik- tısadi hayatını yeniden tanzim et- mek, milli endüstriyi Üerletmek ve memleketin mühim madeni kaynak- larından istifade etmek hususunda dikkate değer terakkiler başarmış- tır. Geçen İlkkânunda Türk hüküme ti memleketin madeni servetini mun tazam bir sürette inkişaf ettirmek ve diğer Türk mallarının ihracını ilerletmek için iktisadi bir program kabul etmiştir. Madeni servet, şüp- he yok ki süratle istismar edilemez. Aylarca, yıllarca süren hazırlık ve mühimce sermaye lâzımdır. Üç an- laşmadan birinin hikmeti" budur. “Türkiye hükümeti bundan başka dahili mali idare bakımındân mühim muvaffakıyetler kazanmıştır. Türk hükümeti dünyada müşkül zamanlar da denk bir bütçe tutmağa müvat -| fak olan nadir hükümetlerden biri- dir (Alkışlar). Türk hükümeti 1931 Iktısadi buhranındanberi Türk para sının istikrarını muhafaza için iki taraflı kliring anlaşmaları ile hari- ci ticaretini idareye lüzum görmüş «| tür, Türkiye parasının istikrarını te | mine muvaffak olmuş fakat kliring anlaşmaları kâfi derecede muvaffa- İkıyetle idare olunamadığı için Ingil terenin 1,500,000 kadar alacağı kal- fazla teknik ma ye, bizden almak ği mallar derecesinde bize mal satamıyordu. Bu yüzden Türkiyenin bü sırada bize vermek üzere bulacâ- İ ğidöviz miktarı mahduttu. Fakat Tür kiyenin iktisadi programını tatbik hususunda İlerlemesi vaziyetin çok | değişeceğini ve İyileşeceğini göste -| ren emmareler vardır. “Yapılan muamele İstisna! mahiyet | tedir. Fakat hükümet, arzettiğim s€- bepler dolayısile bunun yerinde ol- UUUNA RALF. #üKEEeTe HÜRUME Türkiye ile bu anlaşmaları"yapmak» tan çok Boşnuttur.” Sir Con Saymon'dan sonra amele mebuslarından Dalton amelenin mu-| halefet etmiyeceğini, çünkü Türkiye | nin Milletler Cemiyetinin son derece i sadık bir uzvu olduğunu söylemiş, daha sonra hükümetin İspanya ile Çi ne de yardım etmesi lâzımgeldiğini, anlatmış ve sözlerine şu şekilde de- vam etmiştir: “ — Türkiye Şarki Akdenizde sul- ha âmil olan ve tecavüze karşı gelen bir kudret olduğu şüphe götürmez. Kollektif emniyeti yeniden kuracalk- sak iyi silâhlanmış, dost ve taahhüt- İlerine sadık bir Türkiyeye mühta- cız” Sir Horris, kendini tedaföl bir vazi yete koyan Türkiyeye çok müsalt bir gözle bakmak lâzım geldiğini söyle- miş, Sir Giyn, şu beyanatta bulun- muştur; “ Mister Daltonun nutkurdan sonra Türkiyede bu memleketle dost mizi, frka ayrılıklarının kelktiğini, Türkiye ile eski dostluk ve ticareti- mizi canlandırmanın biricik arzumuz olduğunu ve bunun bu memleket si- yasetinde müstakar olarak yerleştiği ni istediğimizi hissedebilirler. Türkiyede istikrarın kuvvet bul - masına bakıyoruz. Çünkü Türkiye bu meflekele namuslu İş ve namus- İu ticaret yapanın örneğidirler. Türklerin muamelelerinde şerefe uy gun ölmiyan bir şey görmedik. Türk ler bizi anlıyorlar, Biz de onları an- ıyoruz., Mister Henderson anlaşmayı mem nuniyetle karşılamış ve Türkiyenin Milletler Cemiyetine sadakatinden bahsetmiş daha sonra yüzbaşı Gra- ham anlaşınanın akdi yüzünden hü - kümeti tebrik etmiş ve bunun yakin şark istikrarı namına büyük bir mu valfakıyet olduğunu anlatmıştır. Daha sonra Bellinger söz söyle - mış muvazenelkuvva lüzumundan bahsetmiş, muhafazakâr Nikolson hü kümeti tebrik etmiş ve Ingiltereyi | Balkanlarda daha faal bir rol almağa jteprik etmiş, en nihayet hükümet na mına Ülcaret müsteşarı Hudson söz söylemiş, bunun üzerine lâyiha tek - rar okunmuş ve kabul olunmuştur. luk temini için çalışanlar birleştiği-| Merasime davetli olanlar bah 8,20 de Köprüden bare cek bir vapurla Haydarpaşa cekler ve eksprese bağlanaci si bir vagonla İzmite gidi Davetliler gece saat 23 te edecek hususi trenle İstanbul ceklerdir. Iktısat Vekili geldi Iktısat Vekil N dün sâbah ekspresle şehrimi miştir, B. Kesebir doğruca na yatina gitmiştir. Iktisat miz Pazar günü İzmite gideröğ, fabrikasının temel atma GÜ bulunduktan sonra şehrimize cektir. B. Kesebirin pazartesi Vekülete merbut daireleri değ, kte bulunacağı haber veri! dir. (Hikâyeden Mabaat) Mustafa Çavuş» Tarlası (Başı 6 Gelen Efendi onbaşının yi sandalyeye, yek ayak üsti mış oturuyordu, Beni görünme ra, vfarak hayın gözleri iri dişlerini göstererek gülü” — Mustafa çavuş siz misi di, Ben Hafız Mehmedin oğlüğüş y kat İbrahim Mehmedim. Şu Wi tarla için geldim de. “Bizim tarla, lAfı yıldırım beni sarstı; olduğum yere düşe yazdım. Onbaşı söze — Çavuş, dedi, beyefendi 9 senelik ortaklık hakkından Vj çiyor, Yalnız, tarlayı kendini lim etmenizi istiyor; yahut da paranız varsa. Gayri dayanamayıp bir yeye çöktüm. Karakol sansi tüme yıkılmıştı, Bunca yıldaf ra başımıza bü felâket mi gel ti? Bütün (o emeklerimiz larımız, Ovarımız Oyoğumü" den gidiyordu. Bunca yıllık emek, sıkıntı bif görümün önünden geçti. T. satın almak için çektiğimiz © nem azapları yeniden canlar! bi oldu. Dilim tutulmuştu hani # katın elinde tapu her şey vardı. Uzatmıyalım: dıç.. Hâsılı 6 seneki mahsulü tırdı, Babası gibi ağzını şa) tarak parsları cebine doldüğ Sonra bana sadaka verir gi lira uzattı. Elimin tersile si fırlattım. Hazırda param yoktu. Hetf, da bir mal iki defa mı satın * dı? Ah, bu okumuşluk Sağdi$” Bu züppenin toprağı bizim F emme, işte böyle dalaverelef nince ilk külâhı köylüsüne miye kalkışmıştı. Kimseyi şahit getiremedi” kes başından korkuyordu. — Neme lâzım Mustafa İ Ben görmedim, diyordu. Ys/ bırak; bu hükümet işidir. Herkes bir tarafa kaçtı. Avukat efendi, kasabada” ne tarlayı gözümün önünde | den sattı, Beni kapı dışarı İşte bir yıldır orda, burda yapip sürünüyorum. Biz tap, net nedir, bilir miydik ki. bunlar başıma cahillikten Ki edersin?.. 7 Çavuşun sesi titremiye b Yanık yüzü yemyeşil bir hal tı, Renkli mendilini çıkarıp da biriken iri ter damlalarıf di; ve sonra yere tükürdü. Şimdi ikimizde konuşmuy” Sadece uzanıp giden yeşil © ra, ve durmadan çalışan, ai şilli şalvar giymiş kadınlara © yorduk. 3 İhtira İlânı “Hararet mübeddili” hakki” lınmış olan 10 temmuz 193$ ve 1810 sayılı ihtira beratı mevkii füle konmak üzere gf devrü ferağ veya icar edilec"” talip olanların Galatada Iktsst, nında Robert Ferriye mürsÜ ilân olunur.