ZenciBugüneKadar Gelen) Boksörlerin En Müthişidir| Siyah Kaplanın Kudretinden Hâlâ Şüphe Edenler Bu Zanlarında Tamamiyle Aldanıyorlar CCE YAZAN: : Eşref Şefik ; Ürer ka Cihan boks şampiyonu zenci Coe Luviz boks hayatının yegâne mağ- Jübiyetini Alman Şmeling'i mazeret götürmez şekilde döverek unutturdu. Siyah Kaplan bugün ancak yirmi dört yaşındadır. Şimdiye kadur 36 tane maç yapmıştır. Bu maçların yir mi dokuz tanesini rakiplerini bayıl- tarak kazanmıştır. Diğerlerinin “bir tanesi hariç” hepsinde hamle farki- de galip gelmiştir. Hayatının biricik mağlübiyetini Alman oŞmeling'den bundan iki sene evvel tatmıştı. Şi: son maçla o mağlübiyeti de rekorun- dan silmiş oldu. Li Bütün bu galibiyetlere rağmen Coe / Luviz'in kudretinden hâlâ şüphe €- denler vardır. Bazı münekkitler Si “yah Kaplanı 'eski ağır siklet şampi- yonlarla mukayese ettikleri vakit a-| © ralarında hayli fark olduğunu ileri orler. Eskileri gençleştirip Coe | Luviz'in önüne tekrar sürmek müm. kün olmadığına nazaran bugün ile dünküler arasındaki mukayese - mizi ancak kâğıt üstünden yapal riz. Eski büyük şampiyonların listesi ni tetkik ettiğimiz vakit en ziyade dikkatimizi çeken şiddetli yumruk - çular içinden şu isimleri seçebiliriz: ı Jim Korbet, 2 — Bob Fie- cimons, 3 — Jim Cefris, 4 — Cak | Cönson, 5 — Cak Demsey. Bugünkü şampiyon Coe Luviz'in dört sene süren boksörlük hayatin- da 36 maç yaptığını; ve ancak bir| iyeti olduğunu yukarıda yaz- Dünya şampiyonluğunu 1927 se - nesinden 930 senesine kadar muha- faza eden Jim Corbet, hayatında mü him olarak 53 maç yapmıştı. Bu maç ardan ancak beş tanesini rakipleri- ni bayıltarak kazanmış, on beş tane- “sini hamle firkile alabilmiş, iki ke- Te hata neticesi kaybetmiş, üç kere de kendisi bayılarak mağlüp olmuş- tur. Bob Flezlmons ki Korbet'ten son - ra şampiyonluğu almıştır. Yaptığı 41 müsabakanın yirmi üçünde ha #ımlarını bayıltarak kazanmış. Beş kere kendisi bayılarak mağlüp ol - muş, diğerlerini de berabere yahut puvan hesabile neticelendirmiştir. Çok siki yumruklarile şöhret ka- zanmış olan Cefris yaptığı 23 mü bakanın on birini rakiplerini yere sererek kazanmıştır. Yedi maçını pu | van sayısile almış, iki maçı berabere | bitirmiş, bir tanesinde de kendisi ba- yilarak mağlüp olmuştur. Zenci Cak Cönson iki kere kendisi yere düşerek mağlüp olmuştur. On dört müsabakasını hükümsüz netice © lendirmiş, 29 rakibini bayıltmıştır. Meşhur Demsey, 48 rakibini yere yuvarlıyarak o yenmiştir. Bir kere kendisi yere yuvarlanarak mağlüp ol- müş, on bir kere puvan hesabile ga- lip gelmiştir. Dört kere de puvanla mağlöp olmuştur. İşte dilimize destan ettiğimiz es - ki büyük şampiyonların rekorları Coe Luviz'in rekoru bunların y nında herhalde iki misli daha par - laktır. Maamafih kâğıt üstünde çıkan'bu hesaba bazıları itiraz edebilirler. Di- yebilirler ki; eskilerin zamanındaki rakipler bugünküler kadar sönük de- Zillerdi. Mukayeseyi daha uzatmak şartile eskilerin rakiplerini de güzelce te - Taziliyebilirdik. Fakat . göz önünde duran bir hakikati isbat için okuyu- cularımızı fazla işgal etmeğe lüzum görmüyoruz. Kisaca diyelim ki; boks tarihinin #ihan şampiyonluğunda kaydedece - Coe Luiz, Alman Şmelingi gu çeneye den evvel gelenlere faik bir not ala- caktır. Zamanın ve senelerle deği- şen nesillerin farklarını spor rekor- İ larından ziyade başka eserlerin hük müne bırakmak lâzımdır Her sporun kendine göre bir kı- vas cetveli vardır. Atletizmde saat ve metre hâkim ise, boksta da yere yıkılan rakiplerin adedi hâkimdir. Bu ölçüye göre Siyah Kaplamn ö- nünde baş eğmek bir mecburiyettir. Esasen o mecburiyeti duymıyan- ları Coe Luviz yumruklarile yola ge- tir'yor.... Coe Luviz bu sene bir daha Cihan şampiyonu Coe Luviz'in se- Tenisçi Budge Profesyonel Olmak Teklifini Reddetti Düny #lmiş ve gelecek tenis r olduğu edilen Amerikalı Budge İngi- Wiz Wimbledon müsabakalarını da ka zandı. anlarının en yükseği ne kadar şöhret kazandığını haftada gelen mektupların adedinden de an- lamak mümkündür. Amerikalı şu günlerde sinema yıldızı Greta Gar- bo'dan fazla mektup almaktadır. Şimdi her taraftan davet edilen, dünya zenginlerinin en aziz misafiri olan ve bir milyoner hayatı süren Budge fakir bir ailenin çocuğudur. Babası kamyon şoförü idi, Çocuklur ğunda yegâne arzusu babası gibi İkamyon şoförü olmaktı. Bir arkadaşı nın ısrarile tenise ciddi surette ça- hışan Budge nihayet bugünleri de gördü. Amerikalıların Davis kupasını ka- zanmalarında âmil olan Budge fakir olduğu halde güzü çok tok olan bir sporcudur. Kendisine, bütün masrafları hariç paradan masraflar hariç olduğuna gö re genç Amerikalıya teklif edilen| miktar Türk Jirasile 150,000 lirayı bulmaktadır. Teklif eden organiza - tör, kırk maçı Ingiliz Perry'ye kar- sı, mütebaki 40 maçı da Amerikalı Vines'e karşı oynamak şartını koş- muştur. Budge bü hususta fikrini soranla- ra şu cevabı vermiştir: — Vakta 20,000 Ingiliz lirası bu - gün mühim bir servettir. insan bu parayı ben alâyişe ve zenginliğe esasen düşkün bir adam değildim. Bi sunuz ki, gençliğimde babam gibi şo för olmak isterdim. Şimdi de ayni histen çok uzak değilim. Bu dünya- İnn alâyişi beni o kadar cezbetmi - yor. Maamafih mademki, ber şey birinde gelen tekliflere baş eğmekli Bim mümkündür. Yalnız şimdiden Ri Coe Luviz rekoru itibarile kendin- bir şey söyliyemem. Bugün genç Amerikan tenisçinin, olmak iizere, profesyonel olarak oy- | nıyacağı seksen maça mukabil 20,000 , Ingiliz lirası teklif olunmuştur. Bu| Akıllı bir! reddedemez. Fakat | para ile dönüyor. Benim de günün! yere seren kısa sağ yumru- yapışıyor. şeceği resmi bir şekilde ilân olunmuş- tur. Bunun sebebi, Siyah Kaplanın | bir sene (o içinde boks © maçlarile 451,000 dolardan fazla bir kâr te - min etmi şolmasıdır. Amerikadaki çinde 500.000 doları mütecaviz kâr temin eden profesyonel sporcular ya rım milyondan sonra miktarın 9£ 80 nisbetini vergi da're- sine iade mecburiyetinde Zenci oluşudur. bur vaziyette kazancının yal - Mm Güreşçiterimiz Bu Hafta Serbest Şampi- yonlarile Karşılaşıyor Haziran ayı içinde Ankarada ya- bukalarında b rine! gelen güreşçile - rimizle milli takım elemanları ara - sında yapılması evvelce ederek federasyon tarafından teb - liğ edilen büyük" güreş müsabaka - ları bu hafta Taksim stadında yapı- lacaktır. Milli takim kadrosunda güreş yi pacak pehlivanlar şöyle tasnif edil - mektedir. 56 kiloda Kenan, Hüse - suf Aslan, 72 kiloda Saim, 79 kiloda Mersinli ve Adnan, 87 kiloda Bü - yük Mustafa, ağırda Çoban. Müsabakalar serbest güreş olarak yapılacak ve her müsabaka müdde- $ 15 dakika olacaktır. Bu güreşler için Taksim müdürlü- ğü tarafından yen'den bir ring yap- tırılmaya başlanmıştır. Badema pro- fesyonel ve amatör güreş müsabaka ları bu ringde olacaktır. Havaların son günlerde fazla sı - şılaşmayı bütün halkımızın görebil mesi için müsabakaları cumartesi ak şamı saat 18'de yapmağa karar ver - miştir, Fabrikalarımızda bir yıl staj larından gereği gibi hazırlandıktaı disi yetiştirilmek üzere Almany güne göndermeleri lâzımdır. notları Not: ile de gönderilir, 2 — Belgeler 10 Ağustos 1938 in tasdikli suretleri, 4 — ağlı ne nihayeti gelmeden bir daha dövü- vİ vetgi kanünu imüeibince bir sene İ- kazandıkları | nız yüzde yirmis'le iktifa etmekten-| se, bir sene dövüşmeyi tercih etmiş: | pılan Türkiye serbest güreş müsa -| tekarrür | yin, 61 kiloda Yaşar, 66 kiloda Yu -! cak gitmesini nazarı dikkate alan| güreş federasyonu bu enteresan kar |. Vatandaşla PUSET, Adalara İşliyen Vapurlar Resmi dairelerin saat sekizde işe başlıyarak on dörde kadar a- çık kalması, vapur tarifelerinde | de değişiklik yapılmasına sebep ia değiştirirken | şu noktaları nazarı dikkate alma- hdi 1 — Vapurların taşıdığı halk kitlesi yalnız memur değildir. Memurlar yüzde yirmiyi bile teş- kil etmiyor. | ? — Vapurlar, işledikleri mın | takanın halkına göre tarifesini tan zim etmelidir. Bazı yerler var ki, | memuru az, tüccarı, esnafı çok. tur. Mesai saati ile alâkası yok- tur. Binaenaleyh vapur saatleri değişirken yalnız memurların ça- lışma saatleri değil, diğer halkın vaziyetleri de düşünülmelidir. Bir misal olmak üzere şunu söyliyebiliriz: Burgaz adasından her sabah 6,15, 7,10 ve 1.45 va- purları hareket eder. Bu saatler, senelerdenberi Burgazda ve Kı- nalıda oturanların alıştığı saatler dir, Pek erkenci olanlar ilk va- puru kaçırmazlar. Normal olarak kesif bir halk kitlesini taşıyan 7,10 yapurndur. Ondan sonraki İğ postalar, bu ikinci vapur kadar kalabalık olmaz, Tarifenin bu sa atlere göre yapılması da senele- rin verdiği tecrübeler neticesi» İl dir. Şimdi, bütün bu tecrübeler bir tarafa bırakılarak halkın bü- tün ihtiyaçlarını bozacak yeni ha reket saatleri tatbik edilmek iste niliyor ve 7,10 vapuru büsbütün | kaldırılarak (6,40) a indiriliyor. Bu, şu demektir; İkinci vapurla gitmek mecburiyetinde olanlar | deniz banyosundan mahrum ka. | | lacaklar ve erkendzn ticarethane | lerinde hoş yere oturup duracak» lar. İkinci vapur yerine üçünel- yü tercih etmek ticaret erhahının | işine gelmez. Bu vapur Haydar. paşsva da uğradığı için ancak do kuzda köprüye Yarır ve ticaret. EMETEYYİN ACER YOKUZ VÜĞUK* ta açılabilmesi imkân verir, İİ Akay idaresinden bu zu birleştirmesini bekleriz.” Suları Kesilen Bir Han Necmi Pilir teminde bir seferki yelisinde Çeirrömeydanında Arap- vüinde Kasap hanında çusuzlukla karşı mak mümkün ölamiyor. Duş sahibi bundan sone Yündüsleri de suyu kesecek yalnız iki saat akıtarakmış. Bu variyeta karşı ne yapma? Suyon han sahibi tarafında keyfi sekilde kesi) mesine sebep nedir” Bunu slâkodarlar- dan öğrenmek istiyoruz. * Terkos Suları Gündüz Kesiliyor “Terkos suları Bu valarda sık tu olduğu saötlerde,, Her gün TI be 3 ara- s1. Bu*hal on gündenberi de devam edi - İsor, Halbuki, gerek tamir, gerek veni te- sisat işleri için suyun kesilmesi Mzımeeli yorsa, bunun geceleri 10 dan sahra ya: ması gerektir. Ru hususla alâkaflar makam ların nazari dikkatini çekmenizi rica ede- rin, Beşiktaş Akâretler No. 47 Ahmet Gürkan (“ AVRUPAYA TALEBE 3 GÖNDERİLECEKTİR Türkiye Şeker Anonim Şirketinden : Fabrikaları arak iş, yabancı dil ve bilgi hakım- n sonra sıhhat ve kudretleri en İyi birkaç lise mezunu sınai kimya elekirik ve makine yüksek mühen- a gönderilecektir. Staja kabulde bilhassa fen derslerinde not vaziyetleri, Almanyaya gönderilmede ise staj neticeleri esastır. İsteklilerin Temmuz sonuna kadar aşağıda yazıh belgeleri, İsi bulda Taşhanda Türk Endüstri ve Tecim Anonim Şirketi Direkti lü 1 — Hal tercümesi, 2 —Sıhhat raporu, 3 — Mezuniyet olgunluk 9 X 12 üç tane boy fotoğrafı. 1 — Staj talimatnamesi bürodan alınabilir. İstiyenlere posta tarihine kadar gönderilebilir. İ kedi göründü. Büyü okuyucumuz, | le birkaç defa İstanbula geldiğini vu) 6-7 - 938. A BALAMAN EASTMAN OE RASA LUAN DANA VERA SAE BASAR AYAS Iki Günlük Hikâye s j Bir Hind Masalı ETT TT TT indistan ormanlarını bil - H mem bilir misiniz?. İşte bu 1s8iz ormanlardan birinde, koca - man'bir ağacın kökleri 'ararında minimini bir yuva vardı. Bu yuva Ga, hârikulâde akılı, harikulâde zek) bir fare yaşamakta idi. Bu fare gerçekten akilli idi: Ufa cık bir zekâ sarfile'bin bir düğümü çözebilir, biran içinde yüzlerce hi- le düşünebilirdi.... Bir gün heybetli bir avcı farenin yaşadığı ağacın Yanina geldi. Ore- ya kocaman bir ağ gerdi. avlamak istediği hayvanları aldatmak - için de ağın içine birsz et koydu. Çok geçmeden, etin kokusunu alan bir bir hırsla e- tin üzerine atıldı. Fakat etin bir lokmasını bile yemiye vakit bul - madan #amamen gölarla srmsıkı sa rıldığını hissetti, Bu suretle kedi oburluğu yüzünden büyük bir felâ kete düşmüştü. İşte.tam bu sırada fare de deli - ğinden çıkmıştı, Niveti, kendisin» biraz yiyecek tedarik etmekti. F &re delikten dısarı çıkınca evvelâ. ihtiyatla ve dikkat, le etrafına eü pan şey kedi Moda Merlin cin, müthiş bir korkuya kapıl dı, Fakat dikkatle kediye bakınca, onun sımsıkı sarılı olduğunu far - ketti, Kediyi bu hale soktuğu için, kalbinden, svcıya dua etti. Bu es- nada ufak bir hışırtı duydu. Sürat- le arkasına baktı: Bir gelineiğin y: vaş yavaş kendisine doğru soku makta olduğunu farketti. Yuvası- nâ dönmiye karar verdi. Fakat bu arada tsm yuvasının üzerinde, ken disine atılmiyâ hazir bir vaziyette bir karganın bulunduğunu gördü. Zavally fare müthiş korkuya kapıl- di Önünde kedi. arkasında gelin. cik, üzerinde 'de karga vardı. Düşmünlarile tamamen çevrili ol duğunu anlıyan fare kendi kendi- ne şunları söylemiye başladı “Bu işin içinden nasil sıyfılmalı?. Kim den ökıl danışmalı?, Tehlike ka- pıları ârdina kadar önümde açık duruyor. Kurtuluş sahilleri de pek uzakta.. Fakat ne olutsa öltun sö- Bukkanlılığımı kaybetmemeliyini. Bu vaziyette kendisinden vardım görebileceğim bricik dostum: Ak- lumdır. Kendi aklım. kendi düşün- cer en büyük müttefikimdir Kor ku ve heyecana kapılmak muhvol- mak demektir. Korku nefeslerim #kil synamı ssl bulandırmamalıdır!,, Fare böyle düşündükten sonra şu kararı verdi: “Her şeyden önde kedi ile bir i£ tifak yapmıva çalışmalıyım. İçine düştüğü felâket ona maku) düsün- meyi öğrettiyse onunla pek cabuk anlaşabilirim. Ben onu bu ağlar - dan kurtarırım; o da ben! bu düş- manlarımdan halâs eder. Fare bu kârarı verdikten sonra kediye yaklaştı: Ona: — Nasılsın bakalım kedi arka - das?.. Dedi Kedi, hazin ve acı bira sesle mi- yayladı» ” - Ne halle olduğumu görüvor sun). Avcının ; tuzağını düştüm. Çok kederliyim. Çok canım #ikili- yor. F are art avakları üzerine o- turdu., Ellesini biribirin - den ayırarak; büyü bir şefkatle: AKILLI FARE — Nakleden: B. Tek “nı — Aziz arkadaşım, dedi, bu ka- dâr fazla keder etmen için ben hiç bir sebep görmüyorum. Böyle pis pis keder edeceğine bir kurtulüş yolu aramak lâzım. Ben büraya se ninle gayet açık konuşmıya geldim. Şu dakikada yalan söylemenin hiç bir faydası yok. Sevgili kedi arka daş, şunu iyi bil ki; ben senin en u- fak bir felâketine çilgin gibi sevi- nir, günletce bayram ederdim. Sa na ufacık bir zarar verebilmek için neler neler feda etmezdim. Fakat şu dakikada ben de senin gibi bü- yük bir. tehlike içindeyim. * Yani şimdi ikimizde felâket arkadasi - yız!. Dinle kedi arkadaş: Ben, iki- mizi de felâketten kurtaracak bir yol buldum. Sana mürscaatımın lebi budur. Sana yapacağım İyi- liğe mukabil senden iyilik istiyo- rum. Bana inan: Şu dakikadil kal bimde sana karşı en ufak bir fena- hk bile yoktur. Çünkü şu anda bi- ribirimize 6 kadar bağlıyız ki, sa- na gelen bir-fenalık bana da gel miş demektir; bunun aksi olarak bana gelen bir fenalık sana gel - miş “demektir. Sözlerimin samimi olduğunu teyit edecek iki şahidim YEK Bişi Arel kepi MER deri de: Allacın özetinde durmakta olan kargadır. Sen bu düşmanları- ma karşı beni himaye edersen, ben de buna karşılık olarak seni saran bu ağlari kemiririm... Kedi, farenin bu sözlerini dinle- dikten'sonra derin derin düşünmi- başladı. Bu teklifi erine boyu- na incelemek istiyordu. Fakat fa- renin uzun uzadıya beklemiye vak ti yoktu; kediye dönerek: — Dinle; diye söze başladı. bu va yetlerde tereddüt göstermek ka- yen caiz değildir. Vaktimiz çok dardır. Şu dakikada mukadderat bizi siki sıkıya biribirimize bağla- mış bulunuyor.. Biran evvel kara- rini ver!, Çünkü beklemiye hiç vak timiz yok., Kedi daha fazla düşünmiye lü - zum görmedi: — Fare kardeş, dedi, senin sam! mi olduğunu zannediyorum. Tekli fini büyük bir sevinçle kabul edi- yorum Vereceğim sözü tutacağı - ma namusumla temin ederim, Kar şılıklı olarak biribirimize :nanmsk la kurtulabiliriz. Bu anlaşmamız- da muvaffak olursak ebedi olarak biribirimize bağlanmış — olacağız! Şimdi sen benim ne yapmamı isti yorsun?. Onu söylel, âre, ağır ağır. düşünceleri ni anlatmıya başladı: — Düşmanlarımın, ikimizin dost olduğumuza inanabilmeleri için s9 nin yanına geldiğim zamar beni büyük bir'dostlukla selâmlaman lâzım, Onlar aramızdaki bu sami- miyeti gördüler mi derhal buradan uzaklaşırlar. Onlar uzalkaşıncs bön de rahat rahat seni saran ağla” rı kemirmiye başlarım. Kedi farenin dediği gibi hareket etti, Kedi fle fare arasındakı bu dostluğu gören Gelincik ve kargö” fareye hicbir şey yapamıyacakls” rını anladılar ve oradan uzaklaşli” lar Bu “suretle. kadinin yardımı « yesinde. fare kendi düğman'arın © dan kurtulmuş oldu Derha! ağlar" 'gemirmiye koyuldu. Fakat . bire” sonra. aklına gelen bir fikirle nf gesi kaçtı (Sonu varın!