6 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

6 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— v0 TAN Hatay En Büyük Gününü Yaşıyor e (Başı 1 incide) Türk askerleri dün Hatayda hal kın muazzam tezahürleri arasında evvelce tayin edilmiş olan mevkile- re doğru yollarına devam etmişler- dir, İskenderuna girerken İskenderun, 5 (A.A.) — Payastan gelen Türk krtantı tam saat beşte hududu geçmiş ve hudutla iki Fran- sız zabiti tarafından selâmlanmıştar. Biraz sonra İskenderun konsolo - su Fethi Denli ile Hatay halk partisi reisi Abdülgani, vali, parti erkânın- dan bir grup bütün cemaatlerin mü messilleri askere hoç geldin ettiler. Burada askere ayran ve şerbetler #kram edildi ve kıtaat yolun iki ta- rafında birikmiş olan köylülerin al- kışları arasında muntazam yürüyüş- Je ve marş söyliyerek İskenderuna ilerledi. Iskenderuna bir kilometre mesa - fede Antakya başkonsolusu ile aske- Tİ mümessil Albay Feyzi Mengüç de Hassa hududundan gelmişler, kıtaa- ta bekliyorlardı. Biraz sonra Iran kon solosu ve daha ötede kolonel Kole askeri karşıladılar. Iskenderun şehrinin kapısında Fransız askeri bandosunun tempo - suns ayak uyduran asker, daha ile- ride Antakya spor klübünün bando- sunu önüne kattı ve resmi geçit için tayin edilmiş olan meydana doğru #lerledi. Burada albay Mengüz ve Kole, konsoloslar parti ileri gelen - leri, Fransız yüksek memurları bek - Yiyordu. Yirmi iki kilometreyi kırk iki de. rece höreret altında geçmiş olan ki- taat, cidden muntazam ve büyük bir geviklikle geçti. Çok alkışlandı. Şehir methalinde İskenderun halk partisi reisi kısa, güzel bir hitabo- de bulundu. Askeri geçit yerinde kurulmuş ve üzerinde “Hatay kur- tuldu, yaşa, var ol Atatürk” yazılı büyük takın altından geçerken mey- dânı civar sokakları ve bütün evle- zin pencerelerini, tarasalarını doldu- ran binlerce halk, yaşa ve alkış ses- leri ile ortalığı çınlatıyor, fotoğraf- Jardurmadan işliyordu. Askeri davul, zurna ve belkt 500 © yakın bayrakla on-bini : mütecaviz muazzam bir halk slayı takip etti Kurbanlar kesildi ve asker yerine yerleşerek istirahata çekildi. , Reyhaniye ve Kırıkhanda Reyhaniye, 5 (Sureti mahsusuda giden arkadaşımızdan) — Şanlı or- dumuzun girişi, Reyhaniyenin her köşesinde, eşi görülmemiş bir coş- kunluk uyandırdı. Reyhaniye halkevi başkanınm ri- yasetinde bulunan büyük bir heyet, çelik yüzlü askerlerimizi, Reyhaniye hududu üzerindeki “Muratpaşa” mev kiinde selâmladı. Mili esvaplarını kil büyük bir süvari kıtası da, as- kerlerimizi “Kızılkaya” da karşıla- miş, ve pişdarlık vazifesi görmüştür. Yeniköyde verilen kısa mola esna- sında, kurulmuş bulunan muazzam takı zaferin dibinde kurbanlar kesil. miş, ve askerlerimize soğuk ayran ikram edilmiştir. Çatalhöyükte, şanh askerlerimiz, esilli kıyafetli sivillerden müteşekkil | 1. ikinci bir süvari kıtası tarafından heyecanla selâmlanmıştır. Yeniköy - den gelen diğer milli süvari kıtasile birleşen bu kıta, yolun sağ kenarına « dizilerek, askerlerimize resmi selâm Ha etmiştir. Oradan sonra, tekrar askerlerimi zin önünde yer alan bu milli kıya- fetli süvari kıtaları, pişdarlık vazi- fesini Reyhaniyeye kadar ifa etmiş- lerdir. Halkın coşkun arzusu karşısında, askerlerimiz Çatalhöyük ve Maşri - kiye bahçelerinde de kısa birer mo- la vermişlerdir. e Yoldan (ziyade, rastladışları eşsiz — tezahüratın he- yecanından © yorulan askerlerimiz, halkın elinden orada da buzlu ay - ranlar içerek, içlerinin hararetini ya taştırmışlardır. Oradaki takı zaferimizin altı da, kesilen kurbanların kanlarile kırmı- Zi bir göle dönmüştür. Bir köy genci, beyaz ipekli men- dilini, bu kırmızı kan gölünün içine sokarak: — Kırmızı, beyazsız kalmaz... Di- ye bağırmıştır. Kasaba halkı, askerlerimizi, Rey- haniyenin methalinde karşılamışlar- dir. Kız erkek talebeler, çerkes mil- li kıyafetindeki gençler, sporcular, halkevinin faal heyetleri, Türk - Fransız i İş Birliği Paris, 5 (A.A) — Havas A- jansı bildiriyor: Türk kıtalarının bugün San- cağa muvasalatı ile, Antakyada imzalanan askerf anlaşmalar ve bunların tatbiki o protokolü il tasrih edilmiş olan sistem fi yat sahasına geçmiş bulunmak» tadır. İki ordunun işbirliği fl mahiyet almıştır. Bu işbirliği i- le, bundan böyle, Sancağın mül- ki tamamiyeti ve politiki statüi- sü temin olunacaktır. » Yeni rejimin tesisi, memle- ketin politik vaziyetinde | ger- ginliğin izalesinde ve unsurlar izli olarak mevcut yatın yatışmasın. da şimdiden kendisini göster. miştir. Türk - Fransız askeri işbirliği ezcümle, bir dakika için menfaatlerini tehlikede gören Ermeni mahfillerinde o mahsüs bir emniyet husule getirmiştir. Fransız askerlerinin heyeti u- mumiyesi miktarı; üç gün ka dar 2500 kişiye varacaktır. Manduter makamlar, politik mevkuflar için merhametkâr bir surette hareket etmeyi düşün - mektedir. Bugün, öğle üzeri, yüksek ko- miserlik delegeleri Albay Kole, örfi idareyi kaldırmıştır. Bu akşam, bir Türk - Fransız dostluğu tezahürü olarak Antak- yada hususi bir ziyafet verilmek. tedir. Bu ziyafete, Albay Kole, Albay Şükrü ve Genel Kur- maylar delegeleri iştirak eyle. mektedir. EL zaları, orada, ordumuzu taşkın bir sevinçle alkışlamışlardır. O sırada, Hatayın timsali olan si-| yah örtülü genç kızın üzerindeki ka: ra matem esvabının, 'Türk askeri kıyafetine sokulmuş bir genç tara - fından yırtılışı, bütün gözleri heye- can yaşlarile doldurmuştur: Genç kız, yırtılan matem -esvabı- nın altından, güneş kadar aydınlık kurtuluş kıyafetile meydana çıkmış -| tır. O tarihi anda, halkın yüreğinden taşan heyecam, hiç bir kalem tâsvi- re muktedir olamaz. Sesi titriyen, zaman zaman heye- canından tıkanan genç kız askerle rimize hitaben demiştir ki: — Büyük ordumuz... Kahraman| ordumuz. Yirmi senedenberi hssre-| tinizi çeken, ve bugün size kavuşan | bütün Hataylılar, kurtarıcı ordusu » nu selâmlarken ölürcesine heyecan! duyarsa, hoş görün. Ondan sonra, peri kıyafetine s0- kulmuş başka bir Türk kızı, kıtanın en büyük kumandanına hitap etmiş- | tir; — Ey şanlı ordumuz. Ey sevgili babalarımız... Hatayın bu köşesinde, sizi dört gözle bekliyen çocukları- nız Hatayın kokusunu sevgili baba- larına sunarken bahtiyardır! diye! genç kızın yüreğinden kopan bir ses- e: — Yaşasın Atamız... Yaşasın kah» raman ordumuz! diye haykırışı, kim bilir ne harpler görmüş olan o çelik yürekli kumandanın gözlerini bile ıslatmıştir. Orada Askerlerimiz, kız talebele- rimizin ikram ettikleri buzlu gazoz| ları içmişlerdir. Talebeler, bütün as- kerlerimize, bu tarihi günün hatıra- $ı olsrak birer de rozet takımışlar. dır. Sonra kır, erkek talebeler, sporcu- lar, milli kıyafetli gençler ordunun | önünde yer âlmışlardır. Bu suretle | takı zaferin altından geçilmiş, hazır lanan karagâha kadar, milli şarkılar söylenerek gidilmiştir. Takı zaferin üzerinde yer almış bulunan kızlar, askerlerimize kolonyalar, gülsuları, konfetiler, çiçekler serpmişlerdir. Gece, ordu şerefine hazırlanan muazzam fener alayı, sabaha kadar sürmüş, ve Reyhaniye, belki toprak larına ilkev temelinin kazıldığı gündenberi duymadığı bir sevinç i- çinde, güneş doğana kadar bayram yapmıştır. bütün yerlere yerleşiniş bulunacak - lardir. Kumandanın selâmı Kırıkhan, 5 (A.A.) — Anadolu a- jJansımın hususi muhabiri bildiriyor; Alayımizın kumandanı hududu geçtikten sonra, Hataylılara “Size As tatürkün, Türk ordusunun ve Ana- yurdun selâmlarını getiriyorum” de- di. Bütün Türk matbuatı namina 8$- keri mümessilimizi tebrik ettim. Çok mütehassis oldu ve kıtaatın mat buata selâmını bildirdi. Fes kalmadı Kırıkhan, 5 (A.A) — Anadolu A- Jansının hususi muhabiri bildiriyor: Aktepe havalisinde fes ortadan kalk- | mış gibidir. Gerek Aktepe, gerek İs- kenderun büyük heyecan içindedir. Civar köylüler ve bilhassa Kürtler ve bunların daha bir ay evveline ka- dar muhalif olan Koca ağası başın- da büyük şapkası ve sırma elbisesile kadın erkek çocuk binlerce halk çıl- gınca askeri slkışlıyordü. Askeri karşılıyanlar arasında Er meni kardeşlerimiz de nazarı dikka- ti celbediyordu. Bandomuzun Türk marşından sonra Marseyyezi çalması | Fransızları çok mütehassis etti. Yarın sabah, Bedirgeye hareket & dilecektir Hataylıların büyüklerimize minnetleri İskenderun, 5 (A.A, — İskendertin limanını yerine Lâzkiye ve Trablus limanlarının kullanılması için Suri- yede seçimle beraber başlamış olan sistemli (mücadelenin * şiddetlendiği Antakya ve İskenderunda ekserisi / Türklere sit bulunan nakliye vasıta- larının bundan bilhassa zarar gördü- ğü anlaşılıyor. Suriye ile Hatay ara- sında tesis edilen Jessepase usulü ile İskenderun liman şirketinin tatbik et iği bazı tedbirlerin bu mücadeleyi ko tırdığı haber verilmektedir. Anlaşmaların imzası münasebe- betile vali Abdurrahman Melek, A- tatürke, Celâl Bayara, Hataylların şükran hislerini ifade eden telgraf. lar çekmistir. Halepte galeyan Reyhaniye, 4 (A.A) — Halepten gelenler Halepteki vatani aleyhinde büyük bir galeyan hüküm sürdüğünü bildiriyorlar, Türkler ve Türk taraftarlarına kar Şi son zamanlarda yapılan takibatın hafiflediği haber veriliyor. Bedevi Arapları Türk taraf- tarı bir Kürdü öldürdüler Reyhaniye, 5 (AA) — Hataydan kaçazak İalebin Hamam nahiyesinde toplanan bedeviler, Hatay içinde Keli köyüne giderek Türk listesine yazıl- mış olan bir Kürdü öldürmüşler ve geldikleri yere dönmüşlerdir. Fransız gazeteleri memnun Paris, 5 (A.A.) — Matbuat bilhassa Fransız - Türk itilâfları ve dün Anka- rada parafe edilen dostluk muahedesi hakkında tefsirlerde bulunmaktadır. Pöti Parizlen şöyle yazıyor: “Bu itilâflar Fransız - Türk müna- sebetleri tarihinde mühim bir mevki işgal etmektedir. Bone ve Daladiye tarafından takip edilen durbinane ve Pealist siyaset sayesinde ilelebet sü- ründemede kalmak tehlikesini göste- ren İskenderun ihtilâfı şimdi halledil miş bulunmaktadır. Milletler Cemiye tinin balline muvaffak olamadığı bir iş iki memleketin menfaatlerine kuv- vetle hizmet edecek dostane bir teş- riki mesaiye yol açan açık bir görüş- me ile neticelenmiştir.” |, Maten gazetesi şöyle yazıyor: “Türkiye ile Fransa arasındaki mü- #iç snlaşmamazlığın zail olduğu ve şimdi Yakin Şarkta sulhün menfaati. ne olarak Fransa ile Türkiye arasında bir teşriki mesai devresi açılmasının ümit edildiği söylenebilir.” Ekselsiyor şöyle yazıyor : “Bu mushedenin ehemmiyetini tamamiyle ölçenek için, 1913 de böy le bir muahedesakdedilmiş olsaydı buhun büyük harpte Fransayı ve müttefiklerini her sahada ne gibi zararlardan korumuş olacağını tah min etmek kâfidir. Bü muahede, Yakin Şarkta valnız Türkiye ile Fransa arasında her türlü hiza se- beplerini ortadan kaldırmak ve feci bir tarihi hatayı tamir etmekle kal- Kırıkhandan sonra okıtalarımız muhtelif kollara ayrıldı. Bir kısmı Beylan ve Antakya istikametin- de hareket etti. Şanlı askerlerimiz yarın Antakyays girecekler ve akşa- mıyor, ayni zamanda Şarki Akde- nizde sulhen kuvvetler arasında müvâzene busulüne en faldeli şe- kilde yardım etmiş oluyor.” Övr gazetesinde Madam Tabouis, belediye a- İma kadar da evvelce tayin edilen! şöyle diyor : “Fransız « Türk dostluk muahedesi nin imzası Londrada büyük bir tesir husule getirmiştir. Bu muahedenin, iyi bir şekilde tefsir edildiği takdir. de, hakiki bir mütekabil yardım mahi yetinde olduğuna hükmediliyor.” Yugoslavyanın tebriki Belgrad, 5 (A.A) — İskenderun Sancağı hakkındaki Fransız - Türk £ l ına dair tefsirlerde bulunan Ss- moprava gazetesi, Türk efkârı umü- miyesinin yirmi senelik milli emelleri temsil eden bu meselenin halline kar şı göstermiş olduğu alâküyı kaydet- tikten sonra şöyle demektedir: “Fransa ile akdettiği siyasi ve a8- keri itilâften dolayı bu aralık mem- nun olan yalnız Türkiye değildir. O- nun bütün dostları ve bütün sulh ta- raftarları da bu basiretli hareketi müt tefikan selâmlamaktadırlar, Bu suret le Cenevre bürolarında ve arşivlerin- de pek uzun bir zaman sürüklenmiş olan bir ihtilâfın kati surette halini intaç edecek nihai bir safhaya giril miştir. Yugoslavya da Türkiyeye teb- riklerini göndermektedir. Bu tebrik- ler, Türkiyenin meşru emelle- riniR memnuniyete şayan bir şekilde tahakkuk ettiği şu sırnda Yugoslavya da duyulan memnuniyetin bir ifzde- sidir," Yunan gazetelerinde memnuniyet Atina, 5 (A.A) — Atina ajansı bil. diriyor: Türk - Fransiz anlaşmalarının İm- zası münasebetile, gazeteler, metin- lere uzun sütunlar tahsis etmekte ve | anlaşmanın Elen efkârı umumiyesi ta rafından samimi bir sevinç İle se- lâmlandığını teyit ile derin memnu: niyetlerini beyan eylemektedirler. Gazetelerin tebarüz ettirdiklerina göre, Yunanistan, Türkiye cok sıkı dostluk ve işbirliği rabıtaları ile Fran saya da son defa Fransız gemilerinin Feleri ziyaretleri münesebetile bir kere daha olunan eski sağlam rabıtalarla bağlıdır. Türk - Fransız anlaşmaları, şarki Akdenizde sulhün takviyesine yar- dım edecek ve yeni bir emniyet ka- lesi teşkil eyliyecektir. a MABAT) Askeri Hatayda (Başı 1 incide) da anlaşılmış ve Fransa bu- nun üzerine bütün Yakın Şark siyasetini değiştirecek yeni bir yol tutmuştur. Öyle ümit ederiz ki bu yol bizimle daimi ve samimi bir işbirliğine daya- nacak ve iki memleketin biribirine nd menfaat gruplarile beraber yürü- meleri ihtimalini her vakit için orta- dan kaldıracaktır. Türkiyenin barışçı rolü ve emniye- telâyik gidişi Fransadan çok zaman evvel İngiltere tarafından anlaşılmış- tır. Montröde ve Karabükte başlıya- rak giltikçe geniş ölçüler alan Türk - İngiliz işbirliği, bu anlayışın güzel İngilterenin 'Türk teslihatına yara- yacak üzün vadeli krediler açması mü nasebetile Avam Kamarasında cere- yan eden son müzakereler de bu ba- kımdan dikkatle karşılanmaya kâyik- tir. En müfrit işçi mebusları bile Türk ordusunun silâhlanmasını sürat lendirmek için İngiltere tarafındah u- zun vadeli krediler açılmasını hoş görmüşlerdir. Bunun delâlet ettiği mâna şudur ki bizim Hatayda barış prensiplerine uygun maksatlarla ha- reket ettiğimiz ve Türk ördüsünun aneak barış ve istikrar siyasetinin bir öleti olduğu İngilterede yalnız hükü- met tarafından değil, muhaliflerin en müfritleri tarafından bile tamamile takdir edilmektedir. A skerimizin Hataya gir- mesi Türk milleti hesa- bına elbette bir zaferdir. Fa- kat bu zaferin asıl mânası, bi- zim, her engeli yenerek dedi- ğini mutlaka yapan insanlar olduğumuzu isbat etmesinde değildir. Türk milletinin barış çı ve emniyete lâyik bir millet sıfatile kazandığı itibar ve şe- 6-7-938 Bir Genç Kendi| Türkiye, Te Babasını Hapse| Sabiha Gökçenle Attırmak İstedi (Başı 1 incide) 'Adameağız, oğlunun anası Tle bir olarak kendisine Htira ettiklerini söy lemiş ve demiştir ki: Ben Rizeden yeğenimin baldı- zını getirttim. Oğlumla evlendirmek İstedim, nişanladım. 150 lira sarfet- tim, düğün hazırlığı yaptım. 4500 li- İraya satın aldığım evimin varisın yirmi dört senelik karımın üzerine iyaptım. Bunlarevin diğer yarısını İda üzerlerine yapmasam Emine ile - Rizeden getirttiğim kızım ismi B minedir - evlenmiye razı olmıyacak- larım söylediler. Ben de evin diğer yarsını vermedim, evlenme bah$in- de de ısrar eitim.Oğlum: — Seni hapislerde çürütürüm, de- di. ve işte dediğini yapmak istiyor, yoksa ben oğlumu ne tehdit ettim. ne de öldürmiye kalktım. Hem sora- rım size, bir baba 20 yaşında tosun gibi evlâdını öldürmiye kıyabilir mi? İşin bir evlenme ihtilâfından doğ- ma bir aile geçimsizliği mahivetinde olduğunu ve babanın hüsnü niyetini anlıyan polisler baba ile oğlu barış- tırmak istemişler, fakat muvaffak o- lamamışlardır. Nihayet gösterilen şa hitleri tesbit edip hâdiseyi cürmü meşhut mahkemesine sevketmişler « dir. Mahkeme, saat 18 de başlamış, sa- at 21 e kadar devam etmiştir. Evrak okunduktan sonra, reis davacı Aliye; — Dava ettiğin adam babandır, demiş, o da: — Evet babamdır. Babamı dava e- diyorum ve ona en ağır cezanın ves rilmesini istiyorum. Çünkü ceza ver. mezseniz beni öldüreceğine, anamı da yaşatmıyarfığına eminim, ceva- bını verm — Annen şimdi babanla beraber yaşamıyor mu? — Hayır, aylardanberi ben bâkıyorum. — Baban ne yaptı sana? — Bana almak istediği Kızla ey. lenmiye razı olmadığım dürmiye kalktı, Kaçtım, elinden kur- tuldum. Bugün de bana yolda tesa- düf etti, bıçağını çekti, peşimden kö: valadı. Yine elinden kurtuldum. Şim di de koridorda: — Beni beş yıl hapse koysalar, çı- kar, yine seni gebertirim, dedi. De- anneme diğini yapacağına da eminim, Polisler, baba oğlu mahkemeye sev kederlerken biri sustalı, diğeri ale- lâde kl çakı da götürmüşler ve bun- ların suçlu mevkiinde bulunan bed- baht babanın Üzerinde çıktığını söy- lemişlerir, Sira suçlu mev lunan babaya gelince 6 köndisine is- nat edilen suçu reddetmiş, reisin: — E... Bu bıçakları neye taşıyor. sun? susline; — Ben çuvalcıyım, bunlar benim âletlerimdir. Ve daima üzerinide tüşi- rım. cevabını vermiştir. Şahit olarak konu komşu ile beta- ber suçlu babanın karısı, karısının halası da dinlenmiş, bu iki akrabadan başka diğer bütün şahitler davacının şahidi olmakla beraber suçlu babanın lehinde şahndette bulunmuşlardır. Neticede iddia makamı Mehmedin beraetini istemiş, fakat oğlu Ali baba- sınım hem de Ağır ceza İle hapse ko- nulmasında ısrar etmiştir. Mahkeme Mehmedin o beraetine, mahkemeye teslim edilen bıçakların da kendisine iadesine karar vermiş, hüküm tefhim edildikten sonra da re- is suçlu babaya: — Sen yine, demiş, oğluna rahim ve şefakatle muameleden âyrılma. Davacı evlâda da: — Sen de babanın elini öp. Ona kar şı koyma. Dediklerini yap. Demiş, fakat Ali bundan imtina et- miştir, , Gıdasızlıktan Şikâyet Viyana, 5 (A.A) — Havas ajan- sınin muhabiri bildiriyor: Völkişer Beobahter gazetesi, bü « gün baz! gıda maddelerinin azalma « sından dolayı endişe etmektedir. Bu eksiklik Viyanada hissedilmeğe baş- lanmıştır. m refi bir kat daha yükseltme- sinde ve kökleştirmesindedir, Hataya giren Türk askerleri, dün- ya yüzünde barış, istikrar ve terakki. ye'en çok hizmet eden bir ordunun şerefli mümessilleridir. Ahmet Emin YALMAN İftihar Edebilir (Başı 1 incid Buna ortadan kaldırdığımız memleketiniz adam ölmiyacaktır. Almanlar, Pransizlar, İtaly: tren fiyatlarında, seyyahlara yariğ rya tenzilât yaptılar. Otellerinde ayni tenzilâtı bulabilirsiniz. Halbi Türkiyede, iyice bir gün ve bir g geçirebilmek, on az yirmi Jiray oluyor. Bu parayla, dünyanın ker şehi 4 - 5 gün müreffehen Yaşamak mi kündür. Bu imkânı temin temek, seyvahmemleketini “mahşere ç mek için kâfidir. Tayyareciliğimiz hakkındaki şünceniz? Henüz tam bir kanaat edinef kadar tetkikatım yok. Fakat mesi Sabiha Gökçen ismile, milletiniz har edebilir. Çünkü Fransız ördi da henüz kadın tayyareci yoktur. Tayyareciliği bıraktınız mı?. Şimdi ticaretle müşteğilim... kat orduda da ihtiyat kaymakam Bence insan, üç maksatla tayyareğii lur: Ya zevk için, ya vatani bir fe görmek için, yahut ta yepyeni muvaffakiyet kazanmak için, tayyarenin zevkine doydum. Vi mi yaplım. İcabında yapmaya da zır bulunuyorum. Yeni bir muvaf yet kazanmaya gelince, bunu bal mak bugün için çok zordür. Çünkü tayyarecilik çok ilerle! tir. Bu meslekte, bir çok büyük vaffakıyetler başarılmıştır. Onlafi dun küçüğünü yapmanın manası Onlardan büyüğünü yapmak ta, para, ve çok zama nister. ial$i ben, o kadar zamanla, ve o kağ parayla “rekor” dan daha kıy li şeyler yapılabileceğine kanlimi Sonra, insan durmasını da bili Bdir. Zamanında durmak, sırası koşmak kadar elzemdir. Şimdi bizden sonra yetişen gençlerin, larla boy ölçüşebilecek derecede nerji bulmak ta mürokün değil hale rağmen, tayyarecilikte kalı ta israr edersem, yetmiş yaşına gif ği halde sahnedeki yerini genç bırakmıyan manyak dansözler gülünç olmaz mıyam? Sevimli, nükteli ve genç taj; cinin elini sıkarken güldüm: — Mistenget gibi mi? O da güldü: — Sakın yazmayın ha? — Nereden duyacak? — Mutlaka duyar. Çünkü haber çabuk duyulur! Bulgarların. Ecnebi. Tütün Şirketlerine Yaptıkları Teklif (Başı 1 yapılmıştır. Bidayette bu iki zat sında ve hususi surette başlıyan zakere ve pazarlık bilâhara iki fın salâhiyet sahibi adamları da cereyan etmiştir. Tütünlerin garistanda işletildiği takdirde yat masrafları da dahil olduğu de umumi masraftan yüzde on üç betinde bir menfaat temin edile” esasına İstinat eden bu anlaşmay? ketin idare meclisi tetkik etmi$ İstanbuldaki mümessilinden ba tizahta bulunmuştur. Bu İstizahın memleketimizdeki yevmiyelerinden birer mikdar © mek suretile tütünlerin eskisi g ne İstanbulda işletilmesi suretile gar İşçiler Birliğinin teklif ettiği bette bir menfaat temninin kab” İup olınıyacağının sorulmasındanı ret olduğu anlaşılmıştır. İstanbu verilen cevapta, işçi yevmiyeli den tenzilât icrasının imkânsızliği dan bahsedildiği ve ancak depo “4 raflarının bitaz tenkis süretile bir istifade temini kabil olacağı dirilmiştir. İstanbul mümessilliğinin şii İstanbulda bulunan tesisatını gö" ne alarak tütünlerinin Bulgaris” işletilmesine pek te mütemayil Pİ roamakla beraber bü ciheti bir© hetlerden tetkike devam etmekti lunmaktadır. Tetkik edilen d srasında bilhassa bir müddet tat 4 aliyetle işçileri dağıtmak ve bil daha az yevmiye ile yeniden işçi / mak ve bu suretle yüzde on üç “2 İsati İstanbulda temin etmek # ne matuf bazı tedbirlere de b mak istenildiği haber alınmış amalih alâkadar makamlarımısn işi hassasiyetle takip etmekte ları da öğrenilmiştir. LSSEŞEE. / N |

Bu sayıdan diğer sayfalar: