29 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

29 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Maratona Heves Tehlikeli Bir Teşebbüstür | Olimpiyatlar ve Balkan oyunları gibi eski Yunan ana- nesinin tesirlerini muhafazaya çalışan atletizm müsa- bakaları programında Maraton koşusu ismi altında bir koşu vardır. Bu koşu 42 kilometre 195 metre olarak öl- ülen bir yol üzerinde yapılır. Koşunun yegâne kıymeti; Isadan | kalkanlar, bu maraton faciasını ne dört buçuk asır evvel cereyan etmiş| ile izah edebilirler? bir muharebenin kazanıldığını, mu-| Maraton koşucularının kalp, el - harebe yerinden koşarak gelip haber | ğer ve adali teşekkülleri itibarile 42 veren ve derhal çatlayıp ölen askerin | kilometreyi çıkarabilecek hususi ka- hatırasını yenilemekten ibarettir. | biliyette ve 25 e yaklaşmış adamlar Teknik sporda uzun koşu daima | olması lâzimgeleceğini fedesayon bil gayrisıhhi ve gayriinsanl olarak vas- | mese bile T. 5. K. nun sıhhi müşavi- fedilir. Zaten spordan beklenen vü- | rinin bilmesi lâzım değil miydi? cut faydası maratonda mevcut olma- | Müsabakaya girmiş olan 18 müsa- dığında doktorlar şöyle dursun aklı Etmek başında bütün beden terbiyecileri bile müttefiktir. Türkiye atletizm birinciliklerini yapmıyan federasyon işte böyle bir Yarışı geçen pazar Kadıköyünde yap $ırdi. Yarışın acıklı ve gülünç sahnele - Tini nakleden muhtelif | gazetelerin yolda koşuculara serinlemeleri için çeşme suları içirtildiğini, hiyar veril diğini yazmaları koşunun ne gibi kontrole tâbi olduğunu gösterir şey- lerdir. Zaten ilk: gelen koşucunun! ağzında bir salatalık parçası ile pis- te girişi başka rivayete hacet kalmı yacak derecede beliğ bir sahne ar- zediyordu. “Esin ne derece muntazam olduğu- nu gösteren ayrı bir delil de gazete- bıktan İl tanesinin dökülmesi mara- tona giren gençlerin bu işe ne kadar hazırlıksız olduklarını göstermeye kâfi delildir. Acaba bunların elinde bulunması lâzım gelen raporlar her İ birinin bu mesafeyi koşabilecek be- den şeraitini haiz olduklarını göste- riyor muydu? Sporu, gösteriş için yaptıkça da- İima sporun ve sporcunun kaybede - ceğine canlı bir delii olan maraton koşusuna girmiş olanlardan hiç bi- rinin kendi yerinde bir defa olsun bu mesafeyi koşmamış olduğunu ve koşucuların bu yarışı hayatlarında ilk defa Kadıköyünde denediklerim söylemek teşebbüsün fen ve sıh - Du göstermeye kâfidir. Birincisile dördüncüsü arasında 50 hat bakımından ne kiymette olduğu- | dilmiş olması bu mevsimde bir ta- Pazar günkü maraton biterken kım yemiş ve zerzavat müsubaküla- rı daha yapılacağını vaadeden bir Hâlâ Dayak (Fenerbahçe - Beşiktaş ma- çında kuvveti oyuncular za- © yafları sahada: o kovalayıp dövmüşler. - Gazetelerden) Mekteplerden çoktan kalktı. akta âdi cürümler arasina | sosyetede edebsizlik sırasına gir- | İ| di. Lâkin dayağı futbol sahasın- | dan bir türlü atamadılar. İl Bundan şu kadar ay evvel bir | maç esnasında İki klüp hir saha. da dövüştü idi. Taraftarları, a- leyhtarları, hulâsa havası kuv- İ vetli klüpler arasında çıkan bu İİ dayak hâdisesi resmi otoritele- İl ci rencide edecek kadar tesir yüpli. | © — Nedir bu rezalet? dediler. | Spor teşkilâtumız kendini koru- mak için derhal kurban olarak on senedenberi futbol sahasına 8- || yak basmıyan Burhan Felek ile hayatında bokslan başka dövüş seyrine tahammülü olmıyan Eş- ref Şefiği “sebep o bunlardır!,. diye gösterdiler. — Vur abalıya! davası teker. | rür etti, İkimizi spor teşkilütmm- dan kovdular. | Türk sporuna olan bağımız defter kayıtlarından daha sağ- lam olduğu içim buna aldırış et. medik. Çünkü biz bunun haksız, yolsuz ve isabetsiz olduğunu bi- liyorduk. gün bu gündür hiç- ıksız geçmiyen bü- «ilerine yaptıklarının yanlışlığı- nı, ve hastalığı ne teşhis, ne te- davi edemediklerini yüzlemiye f | | lerde çıkan fotoğrafilerde de görüldü | dakikaya yakın müddet farkı olan ğü gibi maratoncunun pisti ters koş- bu koşuyu koşmuş olanların ne gibi ması oldu. Pist koşularında iç ke - | sihhi teşevvüşler geçirmiş oldukları- narın solda kalacağı hakkındaki en | hi müsabaka akabinde tetkik etmek iptidai koşu kaldesini bilmiyen ve mümkün olsaydı, T. S.K. nun bute- öğretilmiyen koşucu Fener — Be - | şebbüsteki manevi ve maddi mesuli- şiktaş maçmı seyre gelen binlerce | yeti hemen meydana çıkardı. halk öründe pisti tersine koştu. Geçenlerde yapılan gül kupası mü | sile rekorların kırıklığını. örtmeye | tonda müsabıklara salatalık tevzi ©-| | beşaret olması bakımından ayrıca ö- || nümüzdeki hafta Mısırlılarla yapıla- cak müsabakaların - neticoleri “Kütleye spor yaptırıyoruz” name | sabakalarından sohru gelen DU.mara | gösterecektir. kâfi gelmedi mi? Evyelce futbol sahasında o- | yuncular biribirile kavga eder. di. Şimdi kuvvetine güvenen, | zayıfı kovalıyor ve bunu en ör- fi cezalara ve en münakaşasız | kararlara kadar salâhiyeti olan emlidir. Gençlere, atletlere ve atletizme ne kadar faydalı olduğu mazbatalar- la'tevsik edilmeye — çalışılan atle - | tizm federasyonunun bü mesaisini ö- | n bize | Onu bekliyelim. önünde yapıyor. İstanbul Klüpleri İzmit Yarışlarına İştirak Edecek 10 temmuzda İzmit körfezinde do- anmanın iştirakile yapılacak olan büyük deniz yarışlarının daha alâ- kalı olması için Istanbulun deniz spor larile alâkadar klüplerine müra - esat edilmiş ve dün akşam denizcilik federasyonu başkanlığını vekâleten i- dare eden Vildan Aşirin başkanlığın- da klüp murahhaslarının iştirakile mıntaka merkezinde bir içtima yapıl- mıştır. Bu toplantıda verilen karara göre, bu müsabakalara Güneş, Galatasa- Mısır Atletleri Bugün Geliyor Milli atletlerimizle bu hafta cümar ' tesi ve pazar günleri karşılaşacak olan Mısır milli atletizm takımı bu sabah konvansiyonel trenile şehrimi- ze gelmiş olacaklardır. Mısır atletleri arasında yüksek at- lama derecesinin düşük olduğuna dikkat eden Atletizm federasyonu Yu nan federssyonuna rica ederek Yu- nan yüksek atlama şampiyonu Pan- tazisin da bu müsabakalarda bulun- ray, Beykoz, Fenerbahçe, Altınordu, | masına müsaade istemiştir. Yunanlı Anadolu, Beylerbeyi klüpleri bütün |atlete bu müsaade verildiğinden ken vasıtaları ile iştirak etmektedirler, | 9'si cuma günü şehrimize gelecek ve Kürek yarışları bir çifte, ii çitte, Yüksek atlamaya iştirak edecektir. dörtlük sikifler arasında olacak, hu | Kardeş bir memleket olan Mısırla yarışlara klüplerin kidemli kürekçi; | Türk #porculatının spor temasları İlmek öatizali edbebktir, yapmaları bilhassa Türkiyede çok se- Ayrıca Güneş ve Fenerbahçeli ba: | Yl Msirli sporcuları bu vesile ile yan kürekçiler arasında müsabakalar ey bir memnu- yapılacaktır. Kürek yarışlarının me-| Misır atletleri 14 kişilik bir kafile safesi 2 bin metre olarak tesbit edil- | halinde gelmektedirler. Kafile 11 at- Gn laik MİR MK let, iki antrenör ve bir idareciden mürekkeptir. 8 tanzim edildikten sonra iştirak e-| Mısır atletleri, sürat yarış deceklere tevzi edilecektir. larında bilhassa temayüz etmektedir- Yüzme yarışları için de 100, 200, ler. Yunanistanda yaptıkları karşılaş- Ja kur | malarda 100, 200, 400 metrelerde Bal | 400, 800 amirler ğe kanların en iyi atletleri olduğunda bağlama ve atlama YFAK TI PTO- | sünhe edilmiyen Yunan atletlerini ge grama ithal edilmiştir. ride bırakmaları buna bariz bir de- Müsabakalara iştirak edecek kürek yelken, ve yüzme sporcuları bir ak- Udir. Müsabakaların hangi stadda yapı- şam evvel İzmite giderek bir gece İz mitte misafir edileceklerdir. lacağı ve programı henüz tesbit edil- memiştir. Yarış tekneleri federasyon tara-| Bugünlerde hazırlanacak olan pro- fından trenle İzmite nakledilecektir. | gram, matbuat vasıtasile ilân edile- cektir. Bittâbi bu müsabakalar için en muvafık stad Fener stadıdır. Mü- sabakaların Taksim stadında yapıl- masına teşebbüs edileceğini esasen uummuyoruz. Güreşler Hazırlanıyor Bursa, (TAN) — Halkevi spor ko- mitesi, üç seriden ibaret bir güreş Niksarda Spor Hareketleri Niksarın Boz köyünden Mehmet pehlivanla İnehor köyünden Ali peh- livan, Niksar idman yurdu azaların- dan on beş kişilik bir kafile ile To- kada giderek orada basa meydan o- köyan Tokatlı Hasan ve Halil pehli- vanlarla güreşmişler ve hasımlarım yenmişlerdir. . Birinci fikstür lig maçları için To- katta Tokat takımile karşılaşmak ü- zere dün Tokada giden Niksar takı- mı 4-1 Tokat takımına yenilmiştir. Pl mi Galatasaray Kaptanına Ceza mı Verilecek? İzmir, (PAN) — Galatasaray takı- mi ile son milli küme müsabâkaların. da idareci olârak İzmire gelen Bay Vahi, burada yapılan müsabakalar hakkında İstanbul gazetelerinin ba- zlarina verdiği beyanatta İzmir spor muhitine hakarette bulunmuştu. İzmir spor mıntakası başkanlığının şikâyeti üzerine futbol federasyonu şikâyeti tahkik etmiş ve Bay Vahinin suçlu olduğunu görerek hükuk hoy- kötu ile cezalandırılmasını genel mer kezden istemiştir. Bu cezanın genel merkezce tasdik edileceği zannedil- mektedir. ——— Kürek Yarışları Tehir Edildi İstanbul su spörları ajanlığı tarafın- dan tanzim edilerek klüplere tevzi e- dilen programa göre, bu hafta ikinci teşvik kürek yarışlarının yapılması 4- cap etmekte idi. Dün akşam İzmit yarışları için min taka merkezinde toplanan klüp mu- rahhasları, yarışlara iştirak edecek sporcuların mektep kamplarında ol- Sayın arkadaşlar! Siz bu işe | gelirken bize ve sizi getirenle- re bunu mu vadettinizdi? Sporu kurtarmaktan vazgec- tik, şu dayak yiyenleri kurtar- B.F, MANISADA : Telefon Mükâlemeleri Arttırıldı Manisa, (TAN) — Şimdiye kadar İzmirle Manisa arasında otomatik te lefon muhavereleri ancak yirmi dört | saatte yarım saat zarfındu olabiliyor du. Nafia Vekâleti nezdinde Vali Lütfi Kırdarın teşebbüsleri üzerine bu müddet günün yirmi dört saatine teşmil edilmiştir. Bundan başka Ma- nisanın İstanbul ve Ankara İle de gö rüşebilmesine çalışılmaktadır. Alayın Şeref Günü Kutlandı Manisa, (TAN) — Buradaki kah- raman piyade alayının kurtulüş ve şeref günü kutlulanmıştır. Merâsim de halk ta bulunmuş, geçit fesmi ya pılmış, nutuklar söylenmiştir. Çeşme (TAN) — Bu seneki w- nason İstihsalinin 150 bin tonu bul- duğu tahmin edilmektedir. MERSİNDE : e ee Yaptıracak Mersin, (TAN) — Evkaf idaresi, Çeviren : EEE > — Kuzum, deminden beri söy- İediklerime kulak vermiyor mu- sun?, Bir saatten beri nefes tüket- tiğim halde sen oralı bile olmu- yorsun?.. Sen hir koca değil, bir bostan korkuluğusun!.. — Dinliyorum, dinliyorum işte!. Bu saçma sapan, bu mnasız sö: lerle ne diye kafamı şişiriyorsun Antonina Filipovna âdeta tıka- narak * — Bu saçma sapan, bu mânasız sözlerle mi?.. Bravo doğrusu!. Ço- cuğun tepesinden ateş çıkıyor; sen “saçma sapan” çiyorsun!.. — Ne münasebet. tepesinden a- teş çıksın! Bu senin kendi kurun- tundur. Vitka'nın tepesinden hiç te ateş falan çıktığı yok!.. — Demek ben yalan söylüyorum. öyle mi7. Dembk ki ben öz çocu ğuma iftira ediyorum?. Öyle mi?. — Evet öyle!.. Sen yalan yorsun!, Vitkanın vaziyetinde hiç bir fevkalâdelik yok! Hatlâ bu sa bah şarkı bile söylüyordu... — Şarkı mı?. Eyvah çocuğu ne hale getirdin!z! ede Tie Tündalyeye ilişiz Va söylenmesine devam etti: — Söyle bakalım bana, şimdi ne olacak?.. Ha?.. Şimdi onun vazi yeti ne olacak?.. — Ne ölüyorsun rica ederim?. Sen aklını mı oynattın?. Çocuk şar kı da mi söylemesin? — Ben deminden beri söylüyo- yorum. fakat anlatamıyorum: Sen bir baba değil, bir bostan korkulu ğusun!.. İmtihan arifesinde olan bir çocuk nasıl şarkı söyliyebilir- miş?. Bu onu Keyecanından yapı- yor. Şimdi şarkı söylüyor, akşama da ateşi artacak! Ve tabii ertesi gün de imtihanını veremiyecek!, Sözlerime iyice dikkat et: İmtihi rini veremiyecek.. Bana öyle dik- Sen imtihan arifesin de şarkı söyledin mi?. Cevap ver bana, imtihan arifesinde hiç şarkı söyledin mi — Hayır. İmtihan arifelerinde bizim böyle davranmamıza imkân yoktu. Biz ha babam “ulümü dini- ye” kitabını ezberlemeğe çalışır. dık... Bizim “ulümu diniye” hoca- mız Amvrosi baba, çok sert bir a- damdı. Hepimize duman attırır. di... — Ya, gördün mü?, Demek ki söylemezdin!.. Kolya! Kolka!. Kom şu odadan büyük oğulları Kolya - nın sesi duyuldu: — Ne var?. Benden ne istiyorsu nuz?. — Sen mektepte, imtihan arife sinde şarkı söyler miydin?. 'mânasız” diyip ge kendisine ait emlâki ve camileri ta mir ettirtmektedir. Yenicamiin önü: ne geniş ve güzel bir rıhtım yaptırıl. miştir. Yine Evkafin o civardaki am- barın yerine ve kışla caddesile istas yon caddesindeki arsalarda birer a- partiman yaptırtacağı da kuvvetle söylenilmektedir. Vapur Fazla Duracak Mersin, (TAN) .— Denizyolları ida- resi vapurlarının limanımızda tevak- kuf iiüddetleri 7 saat uzatıldığı bura ya bildirilmiştir. Bu suretle tüccarı- müsabakası tertip etmiştir. Müsaba- kada fazla puvan alacak üç güreşçi ye birer madalya verilecektir. Gü- reşçileri en fazla puvan alacak klü- be de bir kupa hediye edilecektir. da yapılacaktır. duğunu ve Ankaraya giden lisansla» haftaki yarışlar tehir edilmiştir. mhiğin mal göndermek hususunda uğ Güreşleri, Güreş Ajanı Salim or- | ının gelmediğini ileri sürerek bu ya |radığı müşkülât'sona erecektir. Al ganize edecek, ilk müsabaka 9 Tem |rışların tehirini istemişler ve fede-İmanyada denize indirilmiş olan Et- muz akşamı Halkevi temsil salonun | rasyon tarafından kabul edilerek bu |rüsk vapurumuz gelince, Mersin hat tına tahsis edilecektir. — Hayır... Söylemezdim. — İşitiyor musun?. Bak, gör!... Demek ki imtihan arifesinde şarkı söylenmezmiş... Söylenirse, bu mu hekkak sinir bozukluğuna delâlet eder!.. Binaenaleyh, Vitka şarkı söylüyorsa bu sinir bozukluğun- dan ileri geliyor. Nitekim dün ak- şam avluda top oynaması da ayni sebepten ileri geliyordu. Yemekte gözlerinin nasıl parladığına dik- kat ettin mi?. Tuzluktan tuz alır. ken. elleri titredi de hepsini dök- tü. Tevekkeli ben dün gece rüyam- da bir sürü deve görmedim. Son- ra daha bir sürü karışık rüyalar gördüm... Bunların hiç birisi hay. ra alâmet değil... Anhe yüreği her “an > Çocuğu Hazırlamışlar arr B. Tok A şeyden hassastır; size benzemez | Dünya yerinden oynasa sizin umü- ruhuz bile değil!... Antonina Filipovna derin bir ah çekti... Ve ağlamaya başladı. Va- Ziyetin 'sarpa sâracağını hisseden Vasili Sergeyiç gâzetesini katlayıp bir kenara koydu. Babası ile anne- $i arasındaki konüşmanın bir mü- nakaşa halini aldığını gören büyük oğulları Kolya yazısını yarıda bi- raktı. Vasili Sergeyiç hafifçe ök- sürdükten sonra, karısına hitaben: — Kuzum, sen ne demek istiyor sun, dedi?, Fikrini açık söyle!, “Dünya umurumda değilmişt.” Yak bilmem ne! Antonina Filipovna ayağa kalk- tu. Gözyaşlarını eliyle silerek prog Tamını anlatmaya başladı: — Vitenka gelince onu teskin etmek, onu okşamak âzım. Ona bir hediye vadetmek lâzım; bu bir. Sonra sen, babası olman itibarile onunla konuşmalı, derslerini ha- zırlanmasına yardım etmelisin! Bu 1 ki. Köolya da, imtihanda dönme- mek için nasıl hareket etmesi i- cap edeceğini kendisine öğretmeli #imgöleetgini “nuıyamemenmukta iyi bilir? ÇüHKÜYo da bütüh bü merhalelerden geçti; bu üç... Annesinin bu son #özlerini ka- pinın eşiğinden dinliyen Kolya, bir adim ilerliyerek: — Ben ona seve seve yardım € debilirim, dedi... — Hayır, hayır; ona babası yar dim etmelidir. O yardım cihetini senden iyi becerebilir... Sana ge- İince, sen de, Vitka'nın, öğretmen lerini imtihanda nasıl atlatabilece- gini ona öğretmelisin!. Malüm ya, bu işin bin bir çeşit hilesi var- dır, — Anne, sen aklını mı kaçır- dın?.. Riyaziye formüllerini ber ona Vazifelerine yardım edebilirim. Fakat hilekâr- lık işine gelemem... Bunu benden hiç isteme... — Ne demek “bunu benden hiç isteme”? Ha?.. O senin kardeşin değil mi?. Cevap ver bana?!. Antonina Filipovna öfkesinden #irtir titriyordu... Kolka daha faz la mukavemet edemedi... Annesi” nin istediklerini yapmayı vadefti. Bu sırada kapının zili çalındı. Az sonra nefes nefese, odaya, o iki yaşlarında bir çocuk girdi... — Anne, diye söze başladı. Ber şimdi arkadaşlarımla sinemaya &it mek istiyorum; gideyim mi?. — Sinemaya mı?. Evlâdım bu # sinema hiç düşünülür mü?. — Bir şey mi oldu anne?. — Nasıl, yarını unuttun mu?- — Ha evet, imtihan. Fakat be” hepsini biliyorum... Ben arkads$ larımla bütün derslerime çalıştı” Köolya kardeşini taklit ederek? — “Ben hepsini biliyorum, be” hepsini biliyorum... Fakat iş 9“ nin bildiğin gibi değil. İmtiha”” da yalnız bilmek kâfi değildir. ©” saret te lâzımdır. Sonra bildiği” söylemesini bilmek te lâzundir- Her işin bir püf noktası olduğ” gibi imtihanın da püf noktsi” vardır. İyisi mi sen evde otur İs” ben sana birkac şey öğreteyin... ir saat sonra Antonins vi lipovna büyük oğlu KOP nım odasına bir göz attı. Kai (Arkası: Sayfa 9, sütün * öğretebilirim. Tat

Bu sayıdan diğer sayfalar: