29 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

29 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Atatürk Gazetecilik Etmiştir Ve Bununla Müftehirdir Ankara, 28 (TAN Muha- birinden) — Dün Kamutay avukatlar kanununu müza- kere ederken avukatlar mes leklerine karşı olan sevgi ve bağlılıklarını ortaya koy- muşlardı. Bugün de gazete- ciler Basın Birliği Kanunu- nun müzakeresi münasebe- tile ayni sevgi ve alâkayı gösterdiler. Eski bir gazeteci olan Şükrü Kaya da güzel bir nutukla bu tezahüre iştirak etti. Ve gazete- ciliği “mazbut ve güvenilir bir raeslek haline koyan kanunun, &- hemmiyet ve kiymetini çok canlı bir şekilde tebarüz ettirdi. Maddelerin müzaköresinde avukat lar kanununda olduğu gibi mü- him münakaşalar olmadı. Fakat maddelerin müzakeresi bittikten son ra evvelâ Ziya Gevher kürsüye çık- t. 27 senelik bir gazeteci swfatile memhpuniyetini bildirdi ve dedi ki: — Kamutay dün kabul ettiği avu- katlar kanunile ve bugünkü Basın ka nunu iki mühim meslekle alâkası o- lan büyük eserlerdir. Şimdiye kadar âdeta devşirme halinde olan gazete- cilik bu sayede büyük bir meslek haline gelecek ve faydaları daha iyi tebarüz edecektir. Bu mesleğin a- cı ve tatli safhalarını geçiren bir ga zeteci sıfatile çok memnunum, Şük - rü Kaya Milli Mücadelede kuvvetli bir gazeteci olduğunu göstermiştir. Mesleğin acılarını bilir. Bir gazeteci sıfatile ihtiyacı ele almasından ve bu kanunu athakkuk ettirmesinden do - layı meslek nâmına kendisine teşek - kür ederim. Naşit Hakkının sözleri Naşit Hakkı gazetecilik serbest bir meslek olmakla beraber milli hayat içinde vazifeleri bulunduğunu yeni kanun sayesinde gazetecilerin daha toplu bir hale geleceklerini, daha müttehit bir cephe kuracaklarını i - zabtan sonra demiştir ki: — Memleketimizde modern gaze - tecilik başlldiktân'sönra gazeteciliğe binlerce zekâ geldi gitti, Çoğu zekâ. larını ve hayatlarını meslek için fe- da ettiler. Bu meslek himayeden mah rumdu. Şükrü Kaya mesleğin ya - bancısı değildir. Müli Mücadelenin tanınmış gazetecisidir. Üç sene ev - vel bir Basın kongresi toplıyarak maksada varmanın yollarını aramış- tar. Avukatlar Kanunu müzakere e- dilirken avukatlığın âmme hizmeti olduğu söylendi. Gazetecilik te âm- me hizmetidir. Bu kanundun son. ra daha büyük hizmetler çıkaraca- ğımızi arkadaşlarım nümina huzu- runuzda taahhüt ederim. Bu kanun için 28 sene çalışıldı. Mükemmel şeklini Adliye encüme - ninde buldu. Bu encümene de teşek- kür ediyorum. Fazıl Ahmet kürsüde Bundan sonra kürsüye gelen Fazıl Ahmet te şu sözleri söyledi: — Muharrirlik halkı ihtisasın her sahasına ait meselelerle temasa Ya -| riyan bir meslektir. Şimdiye kadar bizde dağınık ve perişandı. Kendine nizam verememişti. Bu kanunla ir- fan kaynağı olan muharrirlerin ha- yatına ve İnkişafına bigâne kalın. madığı, bu mesleğe karşı şevk ve alâ ka beslendiği gösterilmiştir. Bu 'su- retle vicdan, irfan ve kalem hürri- yetine hizmet edilmiştir. Kabul etti Rimiz kanun ve gösterdiğiniz alâka. ya matbuata hizmetle iftihar eden bir fert sıfatile ve gazeteci arkadaş- lerm nâmina ran duyuyorum, Dehiliye Vekilinin beyanatı Bundan sonra Dahiliye Vekili Şük rü Kaya kürsüye çıktı, Ve şu beya- natta bulundu: — Bir çok maddeleri yüksek tas- vibinize iktiran eden bu kanun hak- kında bazı maruzatta bulunmak için müsaadenizi rica ederim. Bazı ma - Timat ve hakikatler vardır ki, neka- dar tekrar edilse, hatâ edebiyatta de nildiği gibi tekrir dahi olsa onları söylemekte ameli bir fayda vardır. Gazetecilik sanati dünyada ve her yerde ayni manzarayı arzederek ve ayni safhaları geçirerek tekâmül et- miştir, Bizim memlekette gazeteci - lik hayatı diğer liberal mesleklerde telâkkilerinin neticesi olarak çok geç ve”güç inkişaf etmiştir. Bu meslek hakkında istibdat devrinin endişeleri ni, telâkkilerini, bü mesleğin men - suplarının maruz kaldıkları halleri pek iyi hatırlarsınız. Bizim neslimize mensup olan - ler, birçok şeylerin hasretini çek- miş, gönüllerinde matbuat hürri - yetinin hasretini taşımışlardır. Bu zamanın bütün kötülükleri - fenalıklarının matbunt hürri- İ Böyle bir kanaatle yetişen nesil için elbette evvelemirde matbuat hür riyeti ihtiyacını kendi ideallerine göre tanzim etmek ve matbuatı ida- re edecekleri kendi ideallerinin yük- sekliğinde yetiştirmek ve ona lâzım olan şeref ve haysiyeti vermek bir va zife idi. Denebilir ki, bizde matbuat hürri- yeti cümhuriyetle başlamıştır. Diğer rejimlerde nasıl olursa olsun taklit- çi bir heveskârlığa kapılmıyarak mat büat siyasetimizde ancak kendi ide- alimizi tecelli ettirmek istiyoruz! Muharrirlerimiz memleket işlerini tenkitte serbesttirler. Tenkit hürri-. yetini ve çerçevesini tayin ve tahdit | edecek mubharririn irfanı ve aklı se- limidir. Böyle bir takdirin kanuni mesuliyeti de elbette büyük Olur. Bu takdir salâhiyetinin geniş ser - bestliğinden doğabilecek mesuliyet- leri her ferdin veya her muharririn ayrı ayrı telâkkilerine bırakıyorlar, bütün bir milletin iradesinin ifader' olan kanunların hükümlerine © tevdi muharrirse, muharririn mesuliyeti - nin hakemi de hâkimdir. (alkışlar) Hürriyetin tarifi çoktur ve güç - tür. En iyi hürriyet memleketin men faatline uygun, milletin seciyesine muvafık, devletin, ferdin haklarını ve menfaatlerini koruyan hürriyet - tir, Matbuat hürriyetini en iyi ve en veciz olarak anlatan Büyük Şefi - miz Atatürk: “Matbuat hürriyetini yine matbuat hürriyeti korur,, de- mişlerdir, Bizim, takip ettiğimiz e- mel ve siyaset bundan ayrılmıya caktır. (sürekli alkışlar). Gazetecilere ve gazete sahipleri - ne ait olan hükümlere bu noktai na-| zardan bakmak realiteye uygundur.| Matbuat düşünülürken gazete sahi- bi ile gazete muharrirlerini ayrı ay- rı düşünmek icap eder. Bugün bura- da mevzuu bahsolanlar doğrudan doğ ruya muharrir sınıfıdır. Şimdiye ka- dar çok bakımsız ve himayesiz kalan bir meslek erbabı olarak içimizde yal nız muharrirler kalmıştır. Bu vazi - yetten kendilerini kurtarmak için 14 yık oldukları ve mensubu bulundukla rı şerefli mesleklerine kavuşmaları elzemdir. Gazetecilik her memleket. te muhtelif safhalar geçirmiştir. BE | dayctte bu işe her yerde bir zamane | kadar şüpheli ve endişeli gözle ba «| kılmıştır, Gazeteci evvelleri kendisi! Yazar, kendisi basar, kendisi satardı. O devirden sonra gazetecilik pator eline geçmiye başladı. Bizdeki saf- İha da bu #athadır. Diğer memleketlerde gazetecilik Diğer memleketlerdeki safhalara! gelince, gazeteler ya Anonim Şirket-| lerin elinde, ya devletin elindedir. Veya devletin eline geçmektedir. Ga zete bir iki istisna ile henüz bizde ferdin malı olarak ve serdiği serma- iye ile çıkmaktadır. Bunun bizde böy le çıkmasından hiçbir endişemiz ve rkumuz yoktur Gazetelerimiz mil U gayeye hizmet etmektedirler. Ve kendi sermayeleri ile memleketin İ ediyorlar. Yazı hürriyetinin hâkimi| İ menfaatine çalışmaktadırlar. Gazete jJerimiz büyük mili davslarımızın İdaima ön safta gelen müdafileri ve muhafızları olmuşlardır. Bu kısa ma şFuzatta bulunduktan sonra kanunun /asıl hedefinin gazeteci de dahil ol duğu halde gazetede çalışan unsurlar olduğunu söyliyeyim. Bir hâtıra Muharrirlik bizde en yüksek bir şereftir. Bir gün Avrupada bir Basın cemiyetinde arkadaşım Doktor Aras İa bulunuyordum. Orsda memleket- lerini temsil eden Hariciye Nazırları vekilleri ve yüksek mümessilleri var dı. Milletler Cemiyetine mensup bir mecli$ olduğu için 52 milletin bütün yüksek basın mümessilleri orada ha- zırdı. Kongrede söz alan her mümes- sil vaktile “ben de gazeteci idim,, di- ye söze başlıyor ve bununla iftihar ediyordu, Mümessiller bunları söy lerken Arasa döndün “— Tevfik Rüştü, bizde kendimi - zin gazeteci olduğumuzu söyliyelim mi?,, dedim. Doktor Ara: “«.— Değil mi ya birader!,, ceva - bını verdi. (gülüşmeler) Filhakika hayatımın bir kısmın. da gazetecilik etmiş olmak şerefi- ni hâlâ duyarım, Size gazetecilik ne derece şerefli bir şey gösteren bir şey daha ğim. Bu, Atatürkün de etmiş olması ve bununla müftehit bulunmasıdır. Aramızda ve aranızda bu şerefle öğünenler ve bu şerefi taşıyanları lâ yik olduğu mertebeye çıkarmak isti yenler çoktur. Şahsima tevcih edilen iltifatlara çok teşekkür ederim. Ben, biz, hepimiz, büyük Türk inkılâbı - nın bu büyük eserinin ancak bir ne fer! olabiliriz. Bizim yapabileceğimiz her işin şerefi, Büyük Şefimizin ide ali olan inkılâbımıza aittir. Biz akan, coşan inkılâp çağlıyanı içinde birer su zerresiyiz. Güneş ziyasile ara si- ra parlıyan bu zerrelerin © büyük şelâlenin kütlesine kapılıp gitmesi mukadderdir. Kuvvet ve kudret 6 küçük zerrelerden doğan çağlıyanda dır, Millettedir. Şeref ve eser tama- mile 'Türk tarihini ve inkılâbını ya- ratan Büyük Atatürkündür. (Bravo sesleri, şiddetli alkışlar) Hatay İşi (Başı 1 incide) ni değiştiremediğini görmüş ve faz- la olarak ta çok kıymetli siyasi im- kânları elden kaçırmıştır. Bugün gös termeğe çalıştığı siyast suples kay - dedilmeğe değer mahiyettedir.,, Suad Davaz. Bone'nin yanında Paris, 28 (A.A) — Hariciye Nazırı Bone, bü sabah, Türkiye büyük elçisi Suat Davazı kabul etmiştir. Hatay yüzünden boşanma davası Beyruttan bildirildiğine göre, bu- İrada çok şayanı dikkat bir talâk ela- ivası ikame edilmiştir. Erkek. ileri gelen Araplardan bir mücip olan hâdise de Hatay mesele sidir. Erkek, Hatayın Suriyeye külmtsi- na, kadın ise Türkiyeye, geğmesine TAN Mecliste Türk-Ingiliz Dostluğu Etrafında k (Başı 1 incide) len relsi Miksen, arkadaşlarile İn- i ataşesinin fercümanlığı ile laşmıya sit lâyihanın müstaceliyetle müzakeresini kabulden sonra Lon- dradaki mali müzakelerde Türk mü- rahhas heyetinin birinci vekili sıfa- tile hükümetimizi temsil etmiş olan Muammer Eriş kürsüye çıkarek şu beyanâsta bulundu: Muammer Erişin izahatı İ — Yüksek tasvbinize arzolunan kanun 27 mayısta Londrada Imza €- dilen üç mukaveleyi havidir. Bun- lardan birincisi 2 eylül 936 tarihin- İde imza edilmiş bulunan klering mu |kavelesine müzeyyel bir mukavele- dir. İkincisi İngiliz ihracat kredisi garanti teşkilâtile hükümetimiz ara- sında imza ve teati edilen 10 milyon İngiliz liralik ticari kredi ve üçün- cüsü diğer 6 milyon İngiliz Uralık krediye ait mukavelelerdir. Müzey- yel kredi mukavelesi 2 eylül 1936 tarihli mukavelenin bazı maddelerini tadil ediyor. Başhcaları şunlardır: İngiltereden bir senede'memleke #imize ithal edilen malların yekânü 1 temmuz 1938 tarihinden başlamak üzere 3.700.000 İngiliz liralık mik- tara indirilmiştir. Eski mukavele mu cibince bazı maddeler hususi takas kredileri için ayrılmıştı. Bunların lis tesinden yaş meyva ve sebze İle buğ- day çıkarılmıştır. 1938 nihayetinden #onrs üzüm ve İncir ihracatının ye- künu 322 bin İngiliz Urasını geçerse fazlası yeni kredi anlaşmalarına mab sup olunacaktır. Kurulacak şirket Kredi anlaşması münasebetile ku: İrulan Anglo - Türk kodları tasfiye jedilecek yerine Anglo - 'Türk komo- diti kompeni adlı bir şirket kurula | caktır. Yeni Şirket maden. yaş mey- va, sebze ve bunların konserveleri, buğday, kereste, incir ve üzüm' ihra- catımun 322 bin İngili liradan fazla sını satın alma sahasını genişletmek maksâdile alacağı pamukleri satmı- İ zattır. Karısı ise Türktür ve talâkı| ya delâlet ödecek ve bede'lörini peki Ve yeni kredileri karşılamak için kul. Tanacaktir. Bunların “tütürndan evvelâ “eski İ Karabük işinin taksitleri ölendöğk- Tezahürat Yapıldı teslihat için 6 milyonluk cari bir he- Kredisi teşkilâtının bugün Ankaraya | sap açılması şeklindedir. Faiz İngil- tere banlası faizinden bir fâzla yani li iz ticaret ataşesi Albay Vuds dip- Yüzde üçtür. İlomatlara mahsus locağa hazır bulun- dular ve müzekereleri İngiliz tica- |anlaşmanın fasyibini dilerim. Ana hatlarını bu suretle arzettiğim Zeki Mesudun sözleri bir alâka ile dinlediler. Kamutay an- Muammer Erişin vakur bir tavula verdiği bu mühim izahatlan sonra Ze ki Mesut kürsüye çıktı, dedi ki: — Bu anlaşma, mevzuu kadar mâ- nah, ve ehemmiyetli olup iktisadi ta- rihimizde mühim bir merhaledir. Bütün milletler biribirinden çekin- dikleri bir zamanda İngiliz ve Türk milletleri biribirlerine emniyet ve İ- tibar göstererek karşılıklı menfaat- lere dayanır bir iş birliği kurmuşlar. dır. Yalnız bu kadarı bile anlaşmayı kabule kâfidir. Fakat işin daha ehem miyetli noktaları vardır. İngiliz milletinin bize el uzatma” $inin ve dostluğumuza kıymet verme sinin ehemmiyeti rakamlarda değil- dir. Dostluktan doğan yüksek imkân- lardadır. Türkiye senelerdenberi de- ğişmiyen insanca sulh yünasebetile bu imkânları hazırlamıştır. Atatürk bın ideallerine uygundur. Bu en- Taşma ile yeni bir siyaset kurmakla kalmıyoruz, yeni bir dünya kuruyo- ruz. Söze bağlılık ve başkalarının hakkına saygı, kendi hakkını müda- faa esaslarına uygun olan Türk suk hu cihan sulhuna da dalma hürmet etmiştir. Dostluğumuz yalnız hükümetle d3- Bil ayni zamanda milletlerimiz ara- sında da Türk - İngiliz dostluğunu İtesit ederken buzünkü parlek anlaş- mayı hazırlıyanlara teşekkürü borç biliyorum. Fazıl Ahmedin beyanatı Bundan sonra Fazıl Ahmet, eski Osmanlı maliyesinin acı hatıralarla İdolu bir levhasını çizdi. 1824 de Kı- rım harbi arifesinde”ilk iktaz, sonra elimize 127 milyon getirdiği halde bizi 238 milyon borçlandıran 15 istik- var ! 1874, 25 milyonluk gelirden 13 mil yonu borcun taksitine ve faizine gi İdiyor. Ortada 17 milyon dalgalı bore | var. Meşrutiyetten sönra işler düzen- İliyor, 70 milyon daha alıyoruz. Bun- lerih şartları tüyleri ürpettecek şe- İkildedir, Fanl Ahmet sözünü söyle bitirdi; — Bu hakikatler göz örtinde tutu- taraftar bulunuyorlar ve her siyasi Ür. Arta kalan miktardan yüzde gp 14758 Veni anlaşmaların kıymeti te- haber, karı kocayı" biribirine düşü rüyor. Öyle bir vaziyet husule gelt- yor ki, karı ile koca yekdiğerine düş- İman bir vaziyete geliyorlar. Mahkemede ileri sürülen talâk se- bebi, bu vaziyette geçinme imkânı olmamasıdır. Bu dava, siyasi ve milli telâkkilerin aşka da galip geldiğini göstermek noktasından çok entere- sandır. Petrol Meselesi Meksiko, 25 (A.A.)— Satın alınan petrol kumpanyalarının zararlarını kısmen tozmin etmek üzere 18 nisan- de parlâimento tarafından çıkarılma #: kabul edilen faizsiz 100 milyon | pesus'luk istikrardan vezgeçilmesi - ne hükümetçe karar verilmiştir. Resmi mahfillerde söylendiğine gö | re ekonomik normal temposunun i- damesi için lâzım olan döviz tedavü line mâni olmamak için hükümetçe Bu yolda bir karar ittihaz edilmiştir. Diğer mahjillerde ise istikraz tah villerinin tamamile satılmasına mâ * ni olacak olen halihazırdaki buhran dolayısile hükümetin bu kararı ver- diği söylenmektedir. ——— Hongkongda Kolera Hongkong, 28 (A.A) — Limandı denize girdikten sonra Assuan ismin. deki Alman vapuru mürettebatından, birinin koleraya tutulması burada endişe ile karşılanmıştır. Vatovda bir hafta zarfında 600 ko- lera vakası kaydedilmiş olduğu için buraya yüzlerce mülteci gelmekte- dir. Hongkongda şimdiye kadar min: ferit 30 vaka kaydedilmiş ise de son 24 saat zarfında 7 vaka daha zuhür olduğu gibi zamanın kötü telkin ve'mümessilleri toplanmışlardı. Ve en'etmiştir, bloke pâralârin İtfisina hâsredilecek, İ Yüzde 30 öski arilaşma ruhuna uygun olarak serbest döviz. Merkez Bankâ mızın hesabında emrimize'âmade tü- tulseaktır. Kalan yüzde 10 İğiltere. den Türkiyeye gelen kitap, gazete ve İmecmuaları ödemek için kullanıla caktır. 1938 senesinde ihrac edilen huğday larımızın bedeli İngilterede alınan Şilepleri ödemek için kullanılacaktır, Kredilerin kullanılma müddetleri Tkinc! mukavele 10 milyon liralık kredi anlaşması mücibinec satılacak mallarımızın klering hesabından s- yırdığımız malların satılmasile meş- Rul olmak üzere Anglo-Türkiş komo- dili şirketinin kurulmasina (dairdir. 10 milyon İngiliz iralık kredide 8.3 milyonu 1940 ve 1,5 milyonu 1941 ver inesine kadar kullanılmış bulunacak 10 milyon İngiliz Hirası kıymetinde hazine" bonosu çikaracak ve İngiliz ihracat kredisi garanti dairesi mey- cut kanuna göre, bu bonoları gâranti edecektir. Sonra bunlar Londra piya- sasında paraya çevrilerek İngilterede yapılacak işlere tahsis edilmek üz. pe etarimize Amade bulundurulacık- İtır. Faiz yüzde 5 tir. Bonolar yollandıktan iki hafta son- Ta para olarak emrimize âmade ola- caktır. Bu para ile İngiltereden mü- makasalar yapılmak suretile serbest. şe mal alacağız. Ödeme müddetleri 1939 senesinden başlıyarak 1951 se. nesine kadar devam edecektir. Teslihat için açılan kredi Üçüncü mukavelenin ödeme müd- deti 1952 senesinde başlıyarak on se- nede muayyen taksitlerle 1961 de ta. mam olacaktır. Bu mukavele bazı tur. Anlaşma mucibince “ meliyemiz| barüz eder. Bugünün en büyük felâ- keti iktisadi emniyetin yokluğudur. Yeni anlaşma bütün insanlığın #tik- baline emniyet telkin eden bir sulb adımıdır. Başaranları samimiyetle tebrik «- derim. Türklere inanmanın bir ka- zanç teşkil ettiğini bu anlaşma da is- bat elecektir. İktisat Vekilinin beyanatı Bundan sonra kürsüye çıkan Iktı- sat Vekili Şakir Kesebir, şu beyanat. ta bulundus — Anlaşma iki tarafın ticari miina- sebetlerini ıslaha, tanzime, genis miye yariyan hükümleri havidir. 'Ti iceri Krediye ve teşkilât müesses ait iki kısmın mali hüviyeti ile bers- ber ticari münasebetlerde yekdiğeri- ni beklediğimiz genişlemeyi tahak. kuk ettirecek mahiyettedir. Anlaşma iki taraf karşılıklı menfaat temin edecek gibi müşterek dostluk zihni- kuvyetlendirecektir. İşin tat- atında İki taraf: memnun edecek şartlar içinde İnkisaf edeceğine emi- nim. Bu anlaşmadan yüksek tasvi- inizi esirgememenizi dilerim. Bayan hatiplerin sözleri Bayan Benan Arman (İzmir): — Benden evvelki hatipler Ata- türk Türkiyesinin ve Celâl Bayar hü ikümetinin vardığı anlaşmanın kuy- İyetini salâhiyetle ve belâgatla anlat” alar. Ben yalnız şunu söyliyeceğim. kutlu olsun, Bayan Nakiye (Erzurum): — Türk parasının istikrarını, Türk maliyesinin istiklâlini dalma hassasi- yetle muhafazayı prensip sayan cim. huriyet hükümetini, bu prensiplere uygun olarak yaptığı anlaşmadan do- layı tebrik ederim, Harice kredi vermek meselelerin. yasetinin realitesine ve yüksek im-| Mutlu Türk milletine bu ak günleridi 23-6-033 —- ! Vali Üstündağın Muhakemesine Yarın Başlanıyor (Başı 1 incide) Ali Kartallı Şerafettin, İhsan Nami Puroy ile yine daimi encümende Ââ“ olan Avni Yağız, ve Suphi Arter dün mahkemece tebligatta bulunul muştur. O zamanki daimi encümen âzasi” dan bulunan ve şimdi mebus olan di ğer âzalara da tebligat yapılmamıŞ” tır. Meğârlıklar müdürü Süleyman bi işten meni'muhakeme kararı aldiği cihetle ona da tebligatta bulunulmi miştir. Kendilerine tebliğat yapılan su luların, bugün valile temas ettikte sonra bu akşam Ankaraya harekti etmeleri muhtemeldir. Atina, 28 (A.A.) — Atina valisi N8 zır Kotzlas, İstanbul Valisi ve Bel8fi ye Reisi Muhiddin Üstündağ şeref” ne dün bir öğle ziyafeti vermişti” B. Üstündağ, akşam vapurla İstan * bula hareket eylemiş ve vapura k# dar B. Kotzias, Atina ve Pire Bel diye Roisleri, Türkiye elçisi B, Rüşef| Eşref Ünaydın ve daha birçok zevâi tarafından teşyi edilmiştir. Adliye Sarayının Molozları (Başı 1 incide) Duh zerine deniz ticaret müdürlü Büne başvurulmuş ve molozların de” nize dökülmesi kabil olup olmıyâ “ cağı sorulmuşur, Verilen cevapta bö şeklin en kestirme yol olduğu ve m9 lozların yangın yerinden uzatılacak bir dekovil ile Ahırkapıyla Yenikağ” arasına dökülmesinde hiçbir mahzuf bulunmadığı bildirilmiştir. Milli Emlâk Müdürlüğü bü neti#9 yi aldıktan sonra bu şekildeki temif liğin kaça mal olacağını resmi şel de keşfettirmiş ve 26 bin liraya mi” lozların denize dökülebileceğini 8 lamıştır. Yakında bü şekilde işe başlan Bir Gazete Aleyhine Dava Dün asliye üçüncü ceza mahkem”” sinde Konya Aksarayında Arap Kİ milin oğlu Mehmet Sümmer ters ” fından Kurun gazetesi aleyhine a$5 lan bir hakaret davasına bakıldı. X diaya göre Mehmet Sümmer hocâ'” na tabanca çekmek istediği yazılı”. suretile kendisine hakaret edilmi tir. Dün gazetenin neşriyat müdüf Refik Ahmet gelmediği için muhâf* meye devam edilemedi, Onun çiğ” rılması için maşka bir güne bi dı. mk ği ei İngiliz Yahudilerinin Almanyadaki Emlâki Londra, 28 (A.A) — Times gari” si, İngiliz Yahudilerinin emlâki kırda Almanyanın Londrayı bilbas* memnun ettiğini yazmaktadır. V” Tüm olduğu veçhile Yahudilere #it tün emlâki kayde tâbi tutan 26 san tarihli Alman kararnamesinde nebi Yahudilerin emlâki hakkın” hiçbir kayıt mevcut değildir. İngilterenin talebi üzerine AMA ya verdiği cevapta Almanya hara de yaşıyan İngiliz tebeasının &”” kayde tâbi tutulmıyacağı,'ancak manyayı muhacir suretile terke" ten sonrâ son zamanlarda İngil'# biiyetine girenlerin bu hükümde" tifade edemiyeceklerini. bildirmi! —mama ik w de teenni ile hareket eden İn hükümetine bu anlaşmada #ö9 hüsnü niyet ve samimiyette şükranımı bildiririm, Bu anlasm””.. asıl mühim tarafı bütün milletler rasında görmevi candan İsti itimatların mühim bir eseri © ir, Bunun tahakkukuna sebe. as milletinin sözüne inanılır, doetiV#'. güvenilir, varlığına dayanılır Le yi let olmasıdır. Her iki büyük ” saadetler dilerim. WE Bayan Nakiyenin sözleri süt* pi” kışlarla karşılandıktan sonr? aş” nun maddelerine geçildi ve anl aynen kabul edildi. delay! gin res vörk . seen iünen Duo ie lü wide e << varın

Bu sayıdan diğer sayfalar: