* mek değil, Türkiye Başpehlivanı ün-! Ben Çoban Mehmetten, Şermandan, SPA Yunan Muhteliti Bugün Pera İle Çarpışacak Fenerbahçenin 30 uncu yıldönümü münasebetile şehrimize gelen Enosis - Panatinaikos muhteliti ikin- ci maçını bugün saat 5.30 da Taksim Stadında gay- rifedere klüplerin en kuvvetlilerinden bulunan Be- - yoğluspor (Pera) ile yapacaktır. Maçı yine Şazi Tezcan idare ede- cektir. Pazar günkü maçta Fenerlile- re 2 - 0 mağlüp olan Yunan taki- muran oyununu görmiyenler, bu takı- mı bu yakınlarda şehrimize getirii- len ve hiç bir teknik kıymeti olmıyan başka tarzı bizim gibi Yunanlı oyun- cuları da şaşırttı. Bir takımın hakiki kıymeti herhat- de bvgün ve bugünü takip edecek 0-|. lan diğer iki maçta tam mânasile bel Wi olacaktır. Çünkü alıştıkları toprak bazı takımlarla ayni seviyede zannet| sahada oynamak imkânını elde edin mişlerdir. Halbuki gayet açık olarak İdost milletin sporcuları zenretmeyi iddin edebiliriz ki Yunan milli takı. İki birinel maçlarına buldukları İst, mından 3 oyuncusu eksik olan bu kad! * de da tekrarlıyabilsinler. İçlerinde Macar Milli takımına y To, evvelce gelen Tamişvar ve onun Ayarı diğer takımlarla: kıyas edilemi | çane şeref gölünü yepahilrcek kadar yecek derecede kuvvetlidir. Oyum-| usta muhacimler bulunan Elen takımı dan sonra kaptanlarının söylediği gi-| nın memleketine b:: iki galebe ile bi yegâne kusurları çimen sahada oy-| döneceklerini düşünmek herhalde ha mamaya alışmış olmamalarıdır. talı değildir. Bugün Yunanlılar kar- Sonra Fenerlilerir galip geldikleri | şısında şans deneyecek olan eski İs- birinci devrede Fiktetin sürükleyici| mi Pera ve yeni ismi Beyoğluspor 0-|| ve yırtıcı oyununun o günkü galebe-İlan Rum klübü, gay-ifedere teşekkül “de mühim rolünü hiş te ıhmal etme-İler arasında birinci *afı işgal eden mek lâzımdır. Fikret o gün Yunanlı- | ve ihmal edilmiye gelmiye« bir ekip ların değil, bizim bile sakalarımızda | olmakla beraber bü takımın oyun tek görmediğmiiz yüksek bir klâs oyunu İniği ve kudreti Yunan mukteiti ya- çıkardı. Ve galebeyi onun harfkulâde | nında düşük olduğundan maçın Yu- oyunu temin etti. Aşağı yukarı bü-| nanlıların galebesile neticeleneceğini tün Yunan oyuncularını futbol sevi- | şimdiden kestirmek bir kehanet de- yesi bilinen Fikretin o günkü bam-'gildir. Çoban, Tekirdağlı İle Karşılaşıyor (Başı'1 incide) (hakkımda yazılar ve çobanini bert 18 trole tâbi olmıyan karsılaşmalarda e!- | dakikada yeneceğine dsir tahminler de ettikleri ünvanlar, bilhassa “Tür | gördüm. Ben güreşten kaçar bir peh- kiye Büşpehlivanı" ükvanı bent her |livan değilim. Ankaradaki seçmelere zaman sinirlendirmekte idi. Bağlı bu | girmek istedim. Avrupaya gitmiş peh Junduğum federasyona müracaat ede |livan olduğum için beni; almadılar İ Tek Türkiye Başpehlivanı ünvanını | Şimdi ortaya çobanla çarpışmamı at-| taşıyan Tekirdağlı ile hususi mâhiyet | tılar. Ben de bunu bekliyorum. Lâ- te karşılaştırılmama müsaade edilme | kin'ben maişetimi bazu kuvvetile ka sini rica ettim ve arzu ederlerse bu | zanır bir adamım. Çoban gibi aylıklı karşılaşmanın seyircisiz bir yerde yâ | değilim. Onun için bu güreşi benim pılabileceğini de söyledim. Benim | göstereceğim yerde ve tayin edece- bundan maksadım menfaat temin et- | ğim ünvan altında yapmak isterim. vanının profesyonellerde mi, amatör lerde mi olduğunu isbat etmek idi. Fe derasyon tarafından böyle birşeye lü zum olmadığı ve bir kereye mahsus olmak üzere halkın önünde karşılaşa bileceğimiz bildirildi. Kendisile antre nöman için muhtelif karşılaşmalar yaptığım Tekirdağlı da kuvvetli bir pehlivandır. Bu karşılaşmada ne ne- tice alabileceğim hakkında şimdiden birşey söyliyemem. Kendisile mensu bu bulunduğum klübün idarecileri gö Cüşeceklerdir. Kabul ettiği takdirde ergeç karşılaşacağız.” Ke Tekirdağlının mektubu Dün bir mektupta Tekirdağlı bu maç hakkında şöyle diyor: “Bursadan döner dönmez bazı ga- zetelerde Çobanla maç yapacağım Kara Aliden korkarak bu şartı koy- muş değilim. Fakat ben bilek kuvve- tile kazandığım bir para yolunda yü rümek mecburiyetindeyim. Yarın sa katlanırsam bana âtimi kimse temin etmez. O sebeple darılmaya mahal de yoktur. Kuvveti ve teknik pehlivanı da minder seçecektri, Ben bu güreşin Temmuz başlarında olmasını isterim. | Türkiye Başpehlivanı Tekirdağlı Hüseyin” Kadıköy Halkevi Adapazarında Galip Kadiköy Halkevi 1 No. lu spor kolu Pazar günü 60 kiğilik bir kafile ile ge zi trenlerinden istifade ederek Ada- pazarına gitmiş, orada Gençay ile yap tığı maçı 3 - 1 kazanmıştır. z cümlelerini son maçları hakkın || TAN Tarak ii ii ike! ya Notlar : Ayağa Tep ği > Çarpmasından Mazbata Usulü || © ölen Çocuk Gazetelerde çıkan her satırın Okuyucularımızdan Burhan Ce elbet bir muharriri vardır. Hal-/ buki her yanda imza yoktur. Bu, o demektir ki, güzete ne$- rettiği bir takım fikirlerin sa- hiplrince imzalanmasinda kari bakımından lüzum görür. İmzalı makalelerin sebebi vü cudu budur, Bir kısım sıra ya- rılarma da imza atılmasına lü- (| zum görülmez. Çünkü onların imzalı veya imzasız oluşu kari üzerinde ve intişar sahasında bir tesir yapmaz. İ Bir akşam refikimiz, şa gün- lerde hu sütunlarında İmzasız 0- larak intişar eden spor tenkitle- | ini mutlaka muayyen bir mu- harrire mal etmek ve ona ce- vap vermek gihi garabet göster- miye başladı. İmzasız yazıları şuna buna hamlederek o muh- temel muharrirlerle münakaşa- ya tutuşmak İstemek kavga etmiye benzer, şey değildir ve matbuat âlemi- | in münakaşa âdetleri haricinde | dir, İİ mal anlatıyor: “.- Ben altı çocuk babası bir hamalım. Haydarpaşa iskelesin- de günde elli kuruş ücretle ça- | laşıyorum. Dokuz yaşındaki oğ- | lum Ziya, bir gün sokakta oynar- ken ayağına top çarpmış ve İm- | cinmiş. Belediye doktoruna gös- İ| terdik. Tavsiyelerine her ne ka- ! dar dikkat edilmiş ise de fayda | | hastanesine götürdüm. “Yer yoktu! dediler. İki gün sonra tekrar gö- Jİ türdüm. Başhekimin emrile al dılar. İki gün sonra da çocuğun ölüm haberini aldım. Halbuki, yara ölüme sebebi- yet verecek mahiyette değildi. Yapilan yanlış ameliyat buna se- bebiyet vermiştir. Ben işçi ada- | mum, uğraşmıya vaktim yok. Sıhhiye Vekâletinin dikkat na- zarını çelmenizi dilerim... Bir İnşaat Meselesi Okuyucularımızdan Hulüsi yazıyor! İ “Nişantaşı, Meşrutiyet mahallesinin Ko- daman sokağında 2 numaralı ars bitişi- ginde beş katlı bir apartman o yapılmar. tadır. Sokağın genişliği 8 metredir. Belediye kanunlarına göre bürada ancak iki buçuk katlı bir apartman yapılabilir. Bu, böyle İ olduğu halde beş katlı bina kurulmasına müsaade edilmesindeki sebebi bir türlü an liyamıyorum. * Atletizm İşlerinin iyi gilme- diği hakkında - malâmu ilâm | kabilinden - bu sütunlarda çı- | kan bazı tenkitlere cevap teşkil etsin diye, ayni akşam gazete sinde şimdiği atletizm federas- yonu lehine isimleri meçhul yirmi kadar atletin imzaladığı bir mazbata intişar etti, İstanbulda (gül müsabukala- rı adı altındaki bozuk düzen ya- rışlar yapılırken Ankaradan ga- zete münakaşalarına iştirak et- tirilen bu gençlerin hareketleri w sütunlarda yazdığımız gibi bizde atletlerin müsabaka- dan ziyade çene yarışına sev- kedildiklerinin canlı bir delili. dir. ai Bütün Türkiyede stletizmin i- yi gittiğine şahadet eden bu yir- mi küsur atletin bu tarzda mü. nakaşaya müdahaleleri tenkide uğıryan bir müdür lehine bir kısım mekteplilerin şahadetine benzer. Kıymetini sade yazanlar, ba- sanlar değil okuyanların da bil- diği bu mazbatalar sporcuları. mızı uzak kalmaları çok şayanı temenni olan yabancı hir ya- rış sahasına sevketmekten baş- | ka tesiri olmiyan ve gençlere tav- | Ber kat tamamlanınca, diğer katın in. şasi İçin uzum durgunluk devreleri geçiren nihayet belediye fen dairesile hararetli mü. cadelelerden sonra devamına müsaade olu- nan bu esrarlı inşaat cidden. üzerinde dü- || rulmıya değer bir meseledir. Alikadar makamların dikkat nazarlarını || cetmenizi dilerim Milli Küme Turnuvası Geri Bırakıldı Şild maçlarını müteskıp sekiz mil K küme klübü arasında turnuva usu İiyle karşılaşma yapılması hakkında- hi tasmn vur, Kilipken laa 4418 WAMXAMİ Hk emiş olduğunu ileri sürmeleri üzeri- ne önümüzdeki futbol mevsimine te- hir edilmiştir, Yeni Hakemler Evvelee yapılan imtihanda muvaf fak olamadıkları için lisansları veril miyen ve Istanbul mıhtakası tara - findan son olerak yeni bir imtihana tâbi tutulan hakem namzetlerinden altı kişinin daha İstanbul hakemle- maş HIKAYE Yazan : ir gün, karım: — Macit, bir vampir al sak, dedi. Hem temizlik, hem... Sözünü tamamlıyamadı.. Evde, herkesin: Hala! dediği Rumeli mü- hacirlerinden misafir yaşlı kadın, korkmuş gibi yerinden fırlamıştı: — Vampir mi, Vampiri nereye â- lacaksımız? Şaşıran karım. kekeledi: — Eve alacağız. Yaşlı kadın, yukasını ısırdı, iki- mize de korkarak bakıyordu: — Vampir, eve alınır mı? Bu- nu da yeni işitiyorum. Sordum: — Neden hala?. O, elleriyle dizlerine tutunarak tekrar oturdu: — Evlâdım, Vampir, hortlıyan ölüdür. Nasıl eve alırsınız. Kork- maz misiniz? Hem, “kimin vampiri bu? Karım, kahkahalarla başlamıştı: — İlâhi hala, sen çok yaşa, © mi? gülmiye Fakat ihtiyar kadın, gülmüyor: kaşlarını çatarak bana söylüyordu: — Cahillilir © evlüdim. Sen, bak: düşerek öldürdüler ver İlmi ÜR vr anl emir yü yım, deme. .Ben, Vampir, gördüm de bilirim. Ona, Vampirin süpürge olduğu- Mahmut Yesari Hem karnının üstüne bıçak konmamış, den kedi atlamış. Vampirdi o! Vam- pir, öldürmek sevaptır. Ben, bir, başkasını, kendi gözümle gördüm. rış etmedi: 23-6-938 fee sunmanın ta bırakmak ta olmaz O zaman büsbütün canlanır, kalkar; köyün, çiftliğin başına belâ kesilir. Köy- lüler, bunu biliyorlar, Korkuları- nı yenerler, kazmalarla, vampirin karnını deşerler. Fıskiye gibi kanlar fışkırır, gözleri de ka- panıverir. Köylüler, hemen koşar, kireç getirirler, mezara dökerler, toprağı örtüp: dönerler. Böylece köy de, çiftlik te vampirden kur- dulmuş olur, bellerle Merak ve sükünetle dinliyen ka- rım: — Hala, dedi. Belki zavallı ada- mı kan tutmuştur. Güzgöre öldür- mek, günah değil mi? Yaşlı kadın, yine onun “cehale- tine,, gülüyordu: — Senin aklın ermez, kizım. tahta saplı hem de üzerin- Km artık merakla dinlemi- yordu; alay eder gibi sor- du: — Onu da ma mezarda karıpm EA re va — Priştinede idik. Karşımızda bir kasap oturuyordu. Beş senelik eyliydi; bir karısı, dört te çocuğu dı. Karı koca, iyi geçiniyorlar- dı. Kadın, Piriştinenin yerlilerin- dendi. Kasap, Bulgaryalı olduğu- Ru söylüyordu. Şehirde, kasabı e5- dı: © © © Kiden tanıyan kimse yoktu. Yak — Rümelinde iken.. İlkini BÖ © yız, kasabın hali, bir tuhafı, Hiç medim; o zamanlar daha çocuktum kafasını kaldırmaz; hep başı önü- Çöplüce Çiftliğinde oturuyorduk. © pe eğik yürürdü İş görürkendeö- nu anlatmak güçtü: — Sen, vampiri, nerede ve nasıl gördün? Yaşlı kadın, çok uzakları göster mek istiyormuş gibi kolunu salla vi 11.55,.8 dakika, 5000 metre: siyeye değmiyen şeylerdir. Atletizmde Lehler Fransızları Yendiler Varşovada yapılmış olan Lehistan! Fransa atletizm müsabakaların Leh ler kazanmışlardır. Teknik neticeler şunlardır: 200 metre: Lehli Zaslona: 22,2 sa- niye, 800 metre: Lehli Gassovs: Fransız dJoji: 15,7.2 dakika, 400 metre Fran- sız Joye: 5A,l saniye, 497400 bayr - rak Fransız takımı: 2,0 dakika, Disk Fransız Noel: 45,31 metre, Cirit: Leh li Kitrüt; 61,12 metre, Çekiç: Lehli Voglarski: 48,02 metre, Gülle: Lehli Gioretto: 14,88 metre. ri arasına katıldığını haber aldık. Yeniden lisans alan hakemler şun lardır: Feridun Kılıç, Halit Özbaykal, Li- va, Necdet Gezer, Samim Talu, Ba- hattin Oluöz; Yeni hakemlerimize muvaffakiyet ler dileriz. Mısır Atletleri Geliyor Yunanistana giderek Yunan atlet- lerile müsabakalar yapacak olan Mı sır atletlerinin bu seyehatten-sonra şehrimize gelerek Türk milli atlet ekipile karşılaşması takarrür etmiş - tir. Misir atletlerile Karşılaşmalar şehrimizde yapılacak ve müsabaka - lar 2 ve 3 temmuz tarihlerinde ola- caktır, Gelecek kafile 11 atlet, 2 antrenör Yanaşmalardan. biri geceliyin öl müş, ölünün karnının üstüne tahta saplı bıçak koymayı unutmuşlar. Sonra, kedi ölünün üzerinden atla mış. Sabahleyin ölüyü yıkıyaca lar, bakmışlar ki karm davul şişmiş. Yıkandıktar sonra da vücu dü soğumamış. Mezarı büyük kaz- mışlar; dört kişi, zorla gömebilmiş ler. Hem ağırmış, hem de toprağa gömülmek istemiyormuş gibi dire- nirmiş. Gece yarısına doğru, me- zarlıkta köpekler ulumıya başlamış lar. Yaşlı kadın, sözlerine inandır - mak için, yüzlerimize dikkatle ba kıyor, emniyetle başını sallıyor- du: — Bir'ölü, hortlıyacak mı, kö- pekler koku alırlar; mezarın dört bir tarafını sarar, ulurlar. Çünkü, vampirden, onlar da korkarlar, üne bakardı.Dünyada meraklı çok. Biri sormuş. Kâsap; Ensemde ku- lunç var! Demiş Günlerden bir gün, kasabın karısının askere gi- den akrabalarından biri gelir, A- rodan yedi sekiz sene geçmiş, Bu akraba, kasabı görünce tanımaz mi?.. Tanır, tanır amma, ŞAŞırır, gözlerine inanamaz. Çünkü eski- den kasap, Selânikte ölmüş. Selâ- nikte ölen bir adam, Priştinede na sil bulunabilir? Kasap, askerden dönen akrabayı, tanımamazlıktan gelir. Öteki sorar: Sen, filânca fi- lânca deki misin? Der Kasap: Ha yır! Ben filânca filânca değilim; fa lancayım; diye inkâr eder. Bunun üzerine, akrabâ şüphelenir. Gek gelelim, kanmış görünür. Biraz hoş beşten sonra, kasaba, tavanı gös” terir: Yahu, şu örümeekleri alss- na! der. Kasap; hangi örümcekle- Ankarada Spor Hareketleri ve bir idareci olmak üzere 14 kişi- den mürekkeptir. Mısır etletizm fe- derasyonunun gönderdiği bir mektu ba göre gelecek sene ayhi tarihte Türk milli atlet takımı Mısıra davet 1i*'Dİye sorâr. Öbürü: Başını kak EE kahkaha ile gülmiyen ka- dir da bük der, Kasabın ensesinde »is müsabakalarından iki intıbat tesbit etmektedir. Sağdaki resimde at grup görüyorsunuz, Bu hafta Ankarada hararetli tenis müsabakaları ve at yarışları olmuştur. Yukardaki resimlerden ikisi te- yarışlarında bulunanlardan bir edilmiştir. Maraton Birinciliği Atletizm federasyonu başkanlığın dan: 1 — Türkiye Maraton birinciliği müsabakası 26 haziran pazar günü saat 16 da Kadıköy Fenerbahçe sta- dından başlamak üzere yapılacaktır. 2 — Müsabakalara iştirâk edecek- lerin Taporları ile beraber 24 hazi - ran saat 17 ye kadar İstanbul bölge sine müracaat etmeleri lâzımdır. 3 — 26 Haziran günü müsabaka- ya girecekler muayene olmak üzere lar, mezarlığa gitmişler mi? Yaşlı kadın, genç kadının “ceha- letine,, gülümeyivermisti: — Zaten herkes, gündüzden is- killi; gece, Mezarlığa girmek, ki- min haddine? Ertesi sxbah, çift likteki yanaşmalar, Köylüler, hep birlik olup, ellerinde kazmalar, kü- rekler, bellerle mezarlığa gider: ler, Bir de ne görsünler, mezarın toprağı; iki karış kabarmamış mı? Kazmalar, bellerle mezarı eşele- yince ölü, görünür. Amma; nasıl? Toprağın içinde kefenini yırtmış, kanlı gözleri evinden uğramış. ba- in hain bakmıyor mu” Yanaşma. lar, köylüler, korkarak geri çeki- helerinin eksiği tamamlanır, alt patlarımı çektiği gibi kasaba üç el ateş eder; kasap, kanlar içinde Ye” re yuvarlanır. Hala, bu karlı hatiranin tesiri ile bir an susmuştu. — Kasap, vampir mi oldu? Ne aşlı kadın. gözlerini kapıy#" rak basım geriye itti: — Hayır! Meğer kasap, vampif” miş! Karım, hayretle bakakalmıştı. « — Beş senedir evli ve dört *© çocuk: babası olan bir odam, 5851 vampir olur, hala? rım, merakla dinliyordu: kulünç var, başını kaldıramıyor — Köpeklerin uluduğunu duyan- ki. Bunun Üzerine, akrabanın şüp i | Hala, elini göğsüne bastırsrâf saat 14 te Fenerbahçe stadinda bu -| lirler, bir kaçı da durmaz kaçar. (derin bir inanışla başını sallıyof” Yunmalıdırlar. Vampir olduğu göz önünde. Açık- du: (Arkası: Sayfa B, sütün 5