16 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

16 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hi No. 5 — Efendimiz Hazretleri!.. Cena hak, ömür ve ikbali şahanenizi Yüzdad buyursun... Biraderi hü- “ayununuz, Sultan Mecit, irtihal X “ayurdular. Taht ve saltanat, zatı İ#vketinizindir. Biat merasimi, "pkapı sarayında icra edilecektir. emen teşrif buyurunuz. Aman, Yakit geçmesin. Demişlerdi. Abdülâziz, büyük bir neşe ve he ân içinde idi. Kendisine bu müj verenlerin yüzüne, tatlı tatlı tilümsedikten sonra: — Hele biraz, aram buyurun. i gelirim. Demiş. Hem elbise değiştirmek, İm de valdesile görüşmek için Tahdaki salona geçmişti. Fakat o- Ya geçer geçmez, gördüğü man- Mita, ona hayret vermişti. Çünkü, Pyta valdesi, (Pertevniyal kadın) Üzere, hemen bütün kadın- » oraya birikmişlerdi. Pertevniyal kadın fendi, ağır an vücudünü ik! tarafa çalka- çalkaya oğlunun üzerine atıla- ak boynuna sarılmış, — Allahın birliğine emanetsin, lan evlâdım... Çok şükür rabbi- İle. Bizlere, bugünleri de göster- Diye söylenmiye başlamıştı. Diğer saray kadınları da, Aziz 'endinin etrafını almışlardı. Biri- irlerini ite kaka, yerlere kapanı- - WİâT.. Yarım saate Kalmadan Fa isahlığı ilân edilecek olan yeliab- İn eteklerini, ayaklarımı öperek girmeye çalışıyorlardı. ziz Efendi, dudaklarında mağrur bir tebessümle geri iliyor; > Hele durun canım... Sırası mı di bu işlerin... Tiz bana pâk bir Maşır ve esvap getirin. Topkapı yına gidip (Hırkai saadet) e yüz idim... Biriniz de gidin. Başu #daki (pala) yı alıverin. Ne olur, “lmaz. Tez olun. İçerde Sadrâ- ile Kaptan Paşa bekleşirler Diye, söyleniyordu. ii zamanda, Pertevniyal ka. “da: >> Kızlar!., Sıkmayın, aslanımı. et olsun. Tez, iradelerini yeri getirin. Nazik zamandır. Başka iye bağırıyordu. ülâziz, soyunmaya başlamış Biz anda oda boşalmıştı. Yalnız, ider namzedine yardım et. için eski kalfalardan iki kişi aştı, Famaşır kalfa) ları, nefes ne- bohçalarla gelmişler... Aziz E- Ye temiz çamaşır ve elbise ge “lerdi. Enli yüzlü, gergedan Zu saplı, uzunca bir (pala) da, ayr Ağanın elinde idi. İdülâziz, acele acele çamaşır irip, lâcivert Lüi çohasından lerini giyerken, dairenin ö- i rihtımda da bir faaliyet , Mışti. Beş çifte tebdil kayık- tıhtıma yanaşıyor... Sarayın ö ;*ki karakol gemilerinden in- #andallar, birer ikişer rıh- başında toplanıyordu. Gti dışarı koşuşmalar,, gidip er, kılıç şakırtıları, kısa ki- rler, arttıkça artıyordu. ie Mehmet Ali Paşa (Pirin önüne inmişlerdi. Şey- iç, © İle Serasker de oraya gel- m karakolundan celbedilen 'En asker; arkaları Hünkâr gelmek üzere saray ile İTİNA EET ESİNCİ MURADIN HAYAT! Yazan : ZİYA ŞAKİR AbdülâzizBüyük Bir Neşe Ve Heyecan Içinde Idi rıhtım arasına dizilmişti. Artık her kesin gözleri, kapıya çevrilmişti. Yukarıda, Abdülâziz süratle gi- yinmişti. Koca palayı ipek kayta- mından sol omuzuna bağlayarak sa kosunun altında gizlemişti. Ni ıraştız sokağa çıkmak, âde- ti değildi. Halbuki bugün; 4k defa olarak bu âdeti terketmiş- ti. Çünkü, bugünden itibaren - sal tanat usul ve ansnesine nazaran - artık sakal koyvereceği için buna lüzum görmemişti. Hizmet eden kalfalara, ikide bir- de: — Tez olun. © ye, söylene söylene giyindik- ten sonra, hemen o: Kollarını aça aça, ağır vücudünü iki tarafa çalkaya çalkaya uzurca koridoru geçmiş; geniş merdiven- den inerek kapıya doğru ilerlemiş ti. Kapının önünde'duran ve müte- madiyen içeriye bakan Rakım Ağa derhal dışarıdakilere seslenmişti. — Efendimiz, teşri? ediyorlar. Kaptanı Derya Mehmet Ali Pa. A, büyük bir kurndzlık etmiş; hiç vazifesi olmadığı halde, mahza gö- 26 girmek için hemen kılıcın çek- miş. Koça Müşir, o iki manga as- kerin başına geçerek, yüksek 8es- le, biribirini müteakıp; — Hazır ol!.. Has dur! Selâğâm dumur! Emirlerini vermişti. On adım sağ tarafında, birade- rinin henüz soğumamış olan biruh cesedini bir an bile düşünmeye lü zum görmiyen Abdülâziz, hissizli- ğini ve Saltanat ve ikbal hırsının derecesini gösteren memnun ve mağrur bir tebessümle iki tarafına selâm vererek rıhtımdaki beş çifte tebdil kayığına ilerlemişti. Mehmet Ali Paşa, kılıcım derhal kıhına sokmuş; kayığa binerken yadrım etmek için koşarak Abdü- lâzizin koluna girmişti. Abdülâziz, kayığın al çuha üze. rine sar: sırma işlemeli döşemesi. ne yan gelmişti. Sadrizam Meh- met Paşa ile Kaptanı Derya Meh- met Ali Paşa da karşısına geçip yerle beraber birer temenna etmiş ler. Divan durarak oturmak için emir beklemişlerdi. Abdülâziz, kısa bir el işseti et- mişti. Bunun üzerine bu iki'vezir de, âdeta diz çöker gibi, Hünkâr bamzedinin karşısına ilişmişlerdi. Hamlacı başı, elindeki kancaya dayanarak kayığın başını açmış; sert bir sesle: — Anaal!!, Diye bağırmıştı. On kürek bir. den denize dalmıştı. Narin kayık, ok gibi ileri fırlamıştı. Abdülâziz, sağ tarafta kalan Hünkür dairesi- ni görmek istemiyormuş gibi başını Üsküdar tarafına çevirmişti. Sara- ın fırlamış, yın önündeki karakol gemilerin - den: — Hazır ol!. Hâs dur!., Selâm dur!... Boruları işitilmişti. M urat Efendi, başını iki kuş tüyü yastık arasına sok- muş ağlıyordu. Hamit Efendi, göz yaşlarını beyaz bir keten mendile silerek, perdenin aralığından bakı yor... Dört tebdil kayığı ile sekiz on bahriye sandalından mürekkep olan kafilenin büyük bir istical ile Sarayburnuna doğru kayıp gittiği ni gözlerile takip ederek: — Hey gidi, dünya. Kimine hay, hay. kimine vay, vay... Bu sel anat, me aip şeymiş, (Devamı tar) YE, ae e ÇETO NM ERER DENİZE KİMLER GİRMELİ? İyi beslenemiyen, lemfatik, be- yunları bezli, kemik hastalığına tu tulmuş çocukları deniz banyosuna sokmak iyi olur. Hele kırmızı saç- lı, beyaz tenli, çok defa mavi gözlü, fazla yumuşak etli çocuklar deniz havasından, deniz banyosundan çok istifade ederler. Çocuk iki üç yaşına gelineiye ka dar deniz banyosu, deniz suyu gü- neşte yahut ateşte 35 dereceye ka- dar ısıtılarak evde banyo içinde yapılır. Fakat çocuk dört yaşına gelince doğrudan doğruya denize sokulur. İlk günlerde çocuk denizin dalgalarından korkacağı için, plâj- larda kumların cukurlaştığı yerler den birine, plâj değilse kayaların #- rasına, suyun sakin olduğu bir yere götüülür. Orada deniz suyu sıcak olur. Orada da çocuğu hareketsiz. bırakmıyarak oynatmak, sıçrat - mak lâzımdır. Bulutlu, serin günler de çocuğu denize sokmıyarak, dai- ma güneşli günleri seçmek iyi olur. İlk günleri deniz banyosunun müd deti bir dakika olur, sonra gittikçe larak beş dakikaya kadar çı- karılır, Yine ilk günlerde deniz banyo - sunu gün aşırı yatırarak banyonun çocuk üzerinde tesirine bakmak, çocuğun denizden rahatsız olup ol- madığına dikkat etmek iyi olur. Altı, yedi yaşından sonra çocuk, büyüklerle birlikte, her gün bir deniz banyosu yapabilir. Fakat gün de birden ziyade değil, Bir de ço- cuğun bilyüklerden daha çabuk üşüyeceğini unutmamalıdır. Bun- dan dolayı çocuk denize girince hiç durmadan daima hareket etmeli - dir. Yüzmeyi öğrenmiye çalışması iyi bir hareket ol içinde oynar, Yine bu çabuk üsümekten dola. yı, çocuk nekadar kücük ve deniz suyu nekadar soğuk olurta banyo- nun müddeti o kadar kısa olur. Ço cuk için on dakika, nihayet bir çey rek saat denizde kalmak yetişir. “Denizden çıkarılınca da bütün vü- eudünü hemen kuvvetlice uvalıya- rak kurutmak, ayaklarına da sıcak su dökmek lâzımdır. Bunlar yapıl- / İHRACAT: Amerikalılar Barsaklarımıza Talip Oldular Bir müddettenberi piyasamızdan barsak almıyan Amerika tüccarları mayıs ayında piyasamızdan hemen bütün tuzlu bersaklara talip olmuş lardır. Bir ay içinde tüccarlarımız Amerikaya yüz bin parçaya yakın miktarda barsak satmışlardır. Piya- samızın bu suretle mevğut stoku ta- mamen denilebilecek kadar eritilmiş tir. Satılan barsaklar takas suretile verildiği için tablatile fiyatlar bi -| Taz yükselmiştir. Bir ay evveline ka- dar parçası 30 kuruşa verilen bu mal ların son satışlarında parçası kırk kuruşa kadar alınmıştır. Almanya ile | iş yapan tüccarlarımız dahi ellerin- deki barsakları Amerikaya satmış - lardır. Almanya piyasamızdan mal al madığı için rakipsiz bir vaziyet hasıl olmakla beraber, Amerikalahlar Tür kiye barsaklarının iyiliğini nazari dikkate alarak tüccarlarımızın iste - dikleri fiyatı vermekten çekinmemiş lerdir. Almanya ile yeni yapılacak ticaret anlaşması müzakerelerinde barsak hakkında da görüşüleceği ve yeni verilecek kontenjanlara barsak lar için esaslı ve mühim miktarlar konulacağı tahmin edilmektedir. Bar sek ihracatının artırılması için düşü nülen tedbirler arasında Almanya piyasalarının talepuerini artıracak tedbirler alınması için alâkadar tüc carlar tarafından ticaret heyetimize icap eden mütalealar bildirilecektir. Çekoslovakyadan Şeker Alacağız Piyasamızın şeker ihtiyacını mü- vazenelendirmek için Çekoslovakya- dan kırk bin kiloluk bir parti şeker mübayaa edilmesine karar verilmiş- tir. Verilen siparişin bugünlerde geti rileceği haber alınmıştır. mazsa deniz banyosundan sonra reaksiyon yolünda olmaz. Daha son ra plâj üzerinde kendi keyfine sa- hverilir, Daha büyük çocuklar arasında kansız, yine boyunları bezli, kemik leri çarpık olanlar, büyüklerden mi desi bozuk bulunanlar, hafif sinir iler deniz banyosuna girmelidir. Bunlar bir rahatsızlık için denize girecek olanlar. Bunlardan başka keyif için, serinlemek için denize girmek istiyen herkes. Denize giremiyecek olanlı ek sinirli, uykusuz, kurdeşen en, 'derilerinde ekzema çıkaran pek kül çük çocuklara, deniz banyosu değil, deniz havası bile yaramaz. Onlara yüksekçe yerlerde hava tebdili yap tırmak lâzımdır. Daha büyücek ço- cuklardan gözlerinde veya kulak- larında rahatsızlık bulunanlar, vo- matizmalılar, boğmaca öksürüğün- den yeni kurtulmuş ve halâ öksür mekte olanlar, müzmin bronsitli, akciğerinden hastalıklı bulunanlar yürekleri iyi işlemiyenler deniz banyosuna giremezler, Büyüklerden de damarlarında | tansiyon fazla olanlar, nefes dartı- İn bulunanlar şişmanlar, şekerli hastalar, romatizmalılar, müzmin bronşit hastalığı bulunanlar deniz- den daha ziyade rahatsız olurlar, Gebelik, iptidasında deniz ban- yosuna girmiye mâni değildir. Son- radan da soğuk su dökünmiye alı- şık bayanlar deniz banyosunu ya- pabilirler... Bayanların yalnız mu- ayyen günlerde deniz banyoların bırakmaları iyi olur... Denir o banyolarının o mevsimi memlekete göre değişir. İstanbul - da haziran basından ağustos, hattâ eylül sonuna kadar girilebilir. Fa- kat yalnız temmuz ve ağustos ayla- rında girmek daha ihtiyatlı olur. Sabah ondan öğleye kadar, sonra Üçten beşe kadar, Tedavi için, kuv vetlenmek için olunca on dakika denizde kalmak yetişir. Daha fazla sı keyif için. Fakat deniz içinde i- GÜNLÜK PIYASA Ziraat Bankas buğdaylarından yüz altmış bin Kiloluk bir parti yumu — şak kilosu 8.28 kuruştan, yüz yirmi bin kiloluk Polatlı mahı sert 520 ku- ruştan satılmıştır. Samsun mıntakası sert buğdayların dan elli bin kiloluk bir parti 3.35 ku rüştan ve Şefaatlünun yumuşak buğ daylarından otuz bin kiloluk bir par- 334 kuruştan verilmiştir. Bandırmanın yulaflarından çuvallı ölerik 10 bin kilo 530 kuruştan, ve kalburlanmış nohutlardan dört bin kilo 680 kuruştan. satılmıştır. * Adapazarının beyaz mırrlarından çuvallı olarak 60 bin kiloluk bir par- ti kilom 4.20 kuruştan, Akşehir arpa- larından otuz bin kiloluk bir parti ki Koçu 423 kuruştan satılmıştır. azam .—.— ZİRAAT: Bu Yil Buğday Mahsulümüz Çok lyi Vaziyette Yurdun muhtelif mıntakaların - dan gelen haberlere göre kışlık e - kinlerin mühim bir kısmının hasat edilmesine ve cenup mıntakalarında ise harmanların bitirilmesine çalışıl maktadır. Bu seneki kışlık mahsulü- müz çok iyidir. Bilhassa buğdayları | mız İyi ve taneler olgun ve dolgun-| dur. Buğday mıntakalarından ve bö ceklerden zarar görülmemiştir. Bazı mıntakalarda yazlık ekinler dahi mü kemmeldir. Yalnız Trakyada yazlık lar için biraz yağmur ihtiyacı hisse- dilmiştir. Bu seneki hububat ekilişi geçen seneden fazla olduğu gibi id- rak edilen mahsulün de rekoltesinin katile ve miktarı itibarile geçen se- neden yüzde 25—30 arasında fazla olacağı tahmin olunmaktadır. o—— SEBZECİLİK : Yapılacak Sebze ve meyva bali yanında yeni den bazı pavyonlar yapılması karar laştırılmıştır. Şimdiki halin Unka - panı köprüsü cihetinde yapılacak seb ze pavyonlarından başka, halin Emin önüne doğru olan kısmında da yü - raurta, sucuk, pastırma gibi yiyecek maddelerinin satışlarını tanzim ettir. mek maksadile yeni pavyonlar yapı lacaktır. ( BORSA | İ | i 14-608 | | ÇEKLER | i ml Londra 6 6 | New-York 125.18 12525 Paris 34025 3AR25 Milâno 63879 63873 Cenevre 2818 o 2818 İ İ Amsterdam 0.4 6084 | | Berlin 50.5618 50.581 | Brüksel 230 40 | İ Atina die Mİ Sofya 14879 13975 | | Prag 4365 4305 | İ Madrid 69125 G9225| Varşova 23.825 23.628 i Budapeşte ue 2 | Bükreş 0.5875 09375 Belgrad 208 206 | Yokohama 262328 362025 İ Stokholm 3211225 381225 Moskova BO 8 PARALAR Alp Baş | Prank j İ Dolar j | Üret 5 İ i Belçika Pr. # İ Drahmi 8 t İ taviere Fn 5 İ Lava pi Fiorin : | Eron Çek g Mark g ! Zioti i Pengo Ley â Dinar İ Kron İsveç kinci defa titriyecek kadar kalmak fena olduğunu elbette bilirsiniz. TİCARET ODASINDA : Beynelmilel Kongere Toplanıyor Beynelmilel ticaret odası Türkiye komitesinin yıllık kongresi haziranın yirmi yedisinde ticaret odamızda â- çılacaktır, Kongrede 937 bütçesinin | hesapları tetkik olunacak, müddeti İbiten azanın yeniden seçimi yapı » lacaktır, Umumi merkez kongresine murahhas aza olarak biri asli, diğeri yedek iki kişi seçilecektir. Bu vazife yi geçen sene Mitat Nemli ile Berlin ticaret odası mümessili Avni Sak - man yapmış olduğu gibi yine bu iki zaun seçilmesi muhtemeldir. Beynel milel ticaret odası merkez komitesi tarafından ticari ıstılahlara sit neş- rolunan eserden başka flâncılıkta meşru rekabet mevzuuna dair tercü- me edilmiş bir eser dağıtılacaktır. Odada Ekseriyet Olamadı Ticaret odası umumi meclisi dün toplanamamıştır. Azadan bazılarınm iş münasebetile seyahatte olması ek seriyet temin ettirememiştir. Man - mafih toplantıya gelenler gittikten sonra ekseriyet temin edebilecek bir kaç aza gelmişlerse de gelenler dağıl mış bulunuyordu. Haftaya çarşamba günü tekrar toplanılacaktır. SANAYI : i Fabrikatörler Ankaraya Heyet Gönderdi Şehrimizdeki nebati yağ fabrika - törlerinden mürekkep bir heyet An- karaya gitmiştir. Giden heyet dev - let şürasının tasir haneler gibi tas- fiye yerlerinde de muamele vergisi alınmasına dair verdiği karar üzeri- ne Maliye Vekâletile temas edecek « lerdir. Bu mevzu hakkındaki kayda nazaran Maliye Vekâleti tasirhane - lerin vergiden istisnası, fakat tasfi- ye yerlerinin ayrica vergiye tâbi ol” ması lâzım geleceği kanaati ile bu maddenin tefsirin( MIMâ&t Meclisin - den istemiştir. Yağ fabrikatörleri ise maddenin şümullü olduğunu ve tas « fiye yerlerinin tasirhanelerin bir cü- zü bulunduğunu ileri sürmektedir - ler. Filhakika tasfiye haneden geç - miyen herhangi nebati bir mahsul tasirhaneden çıkarıldığı zaman yağ- lı bir posadan başka bir şey addedil memektedir. İC PİYASALAR: İlk Ketentohumu Satıldı Bu senenin İlk yeni keten tohumu İ mahsulünün dün satışı yapılmıştır. İ Tekirdağı mıntakasının keten tohum larından yirmi Iki bin kilolük bir par | İ İ (ti ağustosta Tekirdağında teslim şar tile kilosu dokuz kuruştan alivre 0- larak satılmıştır. Halde Dünkü Satışlar Bamya kilosu 45 — 50 kuruş. Sa- kızkabağı 4—5 kuruş. Yerfasulyesi 9—10 kuruş. Çalıfasulyesi 10—12 ku Tuş. Ayşekadın fasulyesi 11—13 ku- Tuş. Kır domatesi 19—16 kuruş. Bak la 1—1,50 kuruş. Araka 7—8 kuruş. Bezelya 6—7 kuruş. Semizotu 75 san İ tim. 1,25 kuruş, dolmalık biber 35— 45 kuruş, Sivri biber 28—30 kuruş. Yaprak 8—10 kuruş. sarmısak 3 — 3,50 kuruş. Pancar demeti 2—3 kuruş. Soğan 11,50 kuruş. Maydanoz 50 santim, 75 santim. Dereotu 50 santim, 75 santim, Nane 50 santim, 75 santim. Enginar adedi 2—5 kuruş, patlı- can (orta boy) 5—8 kuruş, hıyar 1,25 —4 kuruş. Marul 1—1,50 kuruş. Kiraz kilosu 10—27 kuruş. Caneri- ği 7—15 kuruş Yerli çilek 25—40 kuruş. Eğerli çileği 15-20 kuruş. Ka yısı 15—25 kuruş. Dut 7.—10 kuruş. Şeftali 17—25 kuruş. Karpuz 50—65 kuruş. Ecnebi Wi - mon 100 adedi 300 —400 kuruş. Piyasaya Yeni Mal Gel Dün' piyasamıza muhtelif mıntı kalardan on beş bin kilo çavdar, 104 bin kilo arpa, 136 bin bin kilo kuru fasulye, 59 rina yağı, 59 bin kilo zeytinyağı, 27 bin kilo tiftik, 24 bin kilo mercimek getirilmiş fakat henüz satılmamış - tır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: