16 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

16 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 - 6 - 938 IT AN Gündelik Gazete po TAN'ın hedefi: Maberde, fikirde, her- seyde temiz, dürüst, samimi olmak, karlin gazetesi olmiya | çalışmaktır. dl ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Er, 200 Kr, 10 Kr, GAY 1500 Kr, 400 Kr, SAy- 800 Kr, 150 Kr, İ Ay so Kr, Milletlerarası pasta'lllihadına dahil ol- mıyan memleketler İçim 80, 16, 9, 3,5 bira dir. Abone bedeli peşindir: Adres değiş- tirmek 25 kuruştur. Cevap için mektup lara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. — — m m—— GÜNÜN MESELELERİ etler Cemiyetinin Hataydaki Rolü Yazan: M. Zekeriya SERTEL Milletler Cemiyetinin İki yüzü, iki hedefi, iki maksadı. vardır: Biri | zâhiri, biri hakiki, Milletler Cemiyetinin xâhirdeki vazifesi dünya üzerinde sulhün mu- hafaza ve idamesini temin etmek, milletler arasında çıkacak ihtilâfları halletmiye çalışmak, mütecavizlere karşı milletleri harekete sevketmek, hülâsa beynelmilel hâdiselerin sulh içinde cereyanını temin etmektir. Bu, Milletler Cmiyetinin dış gö - rünüşüdür, öyle olduğu için de Mil - letler Cemiyeti bu vazifesini benim- #ememiş, ve hiçbir zaman yapmıy muvaffak olamamıştır. Son seneler- de Milletler Cemiyetinin müdahalesi ni icap ettiren ve onu vazife başına çağıran hâdiseler karşısında cemi »| yetin lâkayıt ve âciz kalışımın hakiki sebebi budur. Milletler de bu hakika- ti, acı tecrübelerle kavradıkları için, artık kendi dertlerini münferit te - şebbüslerle kendileri halletmenin ça resini aramışlardır. Müşterek sulh da vasının günden güne zayıflamasının ve münferit ittifaklar siyasetinin ye niden doğmasının en büyük sebebi de budur. Milletler Cemiyetine ve müş- terek sulhe en ziyade taraftar olan| İngiltere, hile, ik çöfilvetin BAFİLİN; yapıyya mecburolmuştur. Milletler Cemiyetinin hakiki va - zifesi ve teesslisüinün hikmeti onu te- sis eden harbi kazanan emperyalist devletlerin Versay muahedesile ka- zandıkları ve kendilerine mal ettik - leri hudut ve müstemlekeleri koru- maktır, onun rolü, emperyalist dev - etlerin haksız davalarına avukatlık | etmek, onları haklı çıkarmak ve on- larım menfaatlerini müdafaa etmek - tir. Biz Hatay işinde Milletler Cemi - yetine müracaat ederek bir karar il tedi zaman, onun dış manza #ına bakarak hareket etmiş ve haki- katen aradaki ihtilâf: hakkaniyet dai- resinde halledeceğine inanmıştık. Hakkımızdan emin olduğumuz için de Hataya beynelmilel bir heyet gön dermelerine ses çıkarmamıştık. 1 Send Fakat cemiyet mümessilleri Hata- Ya gidince efendilerinden aldıkları &mir mucibince hareket etmeyi vazi- İs bildiler. Orada hakkın tecellisine hizmet edecek yerde, halk arasında tahriküta meydan verdiler. Pransız- ların mütecavizane © hareketlerine Böz yummakla kalmadılar, Son gelen telgrafların da bildirdiği üzere bey - Nelmilel komisyon reisi halk arasına #irerek Alevileri Türklerin aleyhine yk edecek kadar ileri gitmişler -| İP, ” Bu son hâdise de gösteriyor ki, ar- tik Milletler Cemiyetinin delâletile, ya gönderdiği komisyonun karar» rile Hatay işinin halledilmesine im- ân kalmamıştır. Milletler Cemiyeti hâdiselerle hakiki gayesini, Fran- in bir aleti olduğunu isbat etmiş-| « Bu derece bir taraflı ve muayyen | Maksatla çalışan Milletler Cemiye - güvenerek Hatay işinin hallini| İ Kendi davamızı kendimiz hallet - İliyiz. Son çare budur. * Solluktan Şikâyet <Ven Memleket Amerika bu sene, yine bolluktan Myo ediyor. * ngilterenin Avrupad. I takip ettiği siyaseti a- çıkça anlatmak mümkündür. Bu siyasetin hedefi, Almanya ile mümkünse anlaşarak harp tehlikesinin önüne geçmektir. Yani İngiltere, Hitler ile an- laşmak için, müstemlekeler meselesi de dahil olmak üzere çok pahalı bir anlaşmıya dahi hazırdır. Dış işlerin idaresini üzerine 8 Jan Başvekil Mister Chamberlain bunu saklamıyor ve tatmin siyase- tini takip ettiğini, Avrupayı uzun bir zaman harp tehlikesinden ko rumak istediğini söylüyor. Onun İ- talya ile anlaşması, son hedefi Al- manyayı Avrupa ailesine Katmak o lan geniş bir plânın ilk konağıdır. Mister Chambetlainin bütün endi- şesi, bu işi, şerefli şartlarla başar maktır. Şayet bu siyaset, muvaffa kıyetsizliğe uğrarsa sebebi, Alman yanın anlaşmaktan çekinmesi, caktır. B ugün İngilterenin dış siva- sasına hâkim olan iki büyük esas vardır: (1) Milletler Cemiye- & sulhü koruyacak bir teşekkül ol maktan çıkmıştır. (2) Ingiltere hal- kı, sulh zamanında mecburi asker- lik usulünün tatbikine muhalefet ediyor. (3) Almanlar başkalarile münasebetlerin! yola koymak işin- de her şeyden fazla kuvvetli he- sap ediyorlar. Bu telâkkilerin tesiri, yalnız Mis ter Chamberlain üzerinde değil, bü tün İngiliz ricalinin üzerinde hâ- kimdir. Bu yüzden İngiltere Mil- letler Cemiyetinin tamamile yok olduğuna inanmakta ve son kon- sey o toplantisimn Milletler Ce- miyetinin o mezartaşı © yazısı - nı yazdığına hükmetmektedir. M etler Cemiyetinin uğradığı muv fakıyetsizliklerin sebepleri üzerin de münakaşa edilebilir. Fakat bu da asıl hakikati değiştiremez. Bu len Mister Chamberlain, Millet rüstlüğünü isbat ettiği için Berline karşı da ayni şekilde hareket edi- lecektir. İngilterede askerlik meselesi : | ngiltere hafkının mecburi as kerlik usulüne Oo müka - ti o kadar derin köklü ki hiç bir hükümet adamı bu usulü öne sürerek siyasi hayatını tehlikeye koymak istemiyor. Bu yüzden mü dafaa için lâzım olan materyeli, gönüllüler temin ediyorlar. Fakat bu da kâfi gelmediği için silâhlan ma işi de yavaşlamaktadır. İngiltere silâhlanma işi, milletin emniyet ihtiyacı derecesinde hiz- lanmış görülüyor ve bu da hükü- metin harici siyaseti üzerinde tesi- rini hissettiriyor, İngiltere hükü- meti Almanyanın beynelmilel işler de ancak kuvvetten anladığına i- Bandığı için, muvaffakıyetli bir tes viyeye varabilmek kuvvetini arttır mak ihtiyacını hissediyor. O hal- de İngilterenin Almanya ile yapa- cağı konuşmaları, silâhlarma prog- ramını tamamile ikmal edinceye ka dar geciktirmemesinin hikmeti so- rulabilir. Fakat bu suale verilecek cevap, İngilterenin Fransa ile an- tantında aranmalıdır. mma men, buğday mahsulü tahminin çok üstünde imiş. ; Pamuk mahsulü bütün dünya ih. tiyaçlarına cevap verecek © raddeyi bulmuş, Tütün, pirinç mahsulü ve yün bir buhrana sebep olacak kadar mühim- miş. Şimdi, Amerikayı bir düşünce al mış. Bu fazla mahsulü ne yapsınlar. 929 - 932 dünya buhranını hatır. larsımız. Bu buhran da böyle bir bol. luktan çıkmıştı. Kanadada buğdayla- rı denize dökmüşler, Brezilyada kah- veleri trenlerde kömür yerine kullan- mışlardı. Bolluktan şikâyet edilir mi? Mas lesef bu, yirminci asır medeniyetinin bir muammasıdır. Bütün dünya eko- ma Yıl, hükümetin zeriyatı azalt- İcin aldığı bütün tedbirlere rağ- nomistleri bu muammayı hal ile meş- guldürler, TAN İngiltere, Almanyayı Avrupa cilesine katmak için uğra- şıyor. Buna muvaffak olmak için müstemlekeler meselesi de dahil olmak üzere çok pahalı bir anlaşmıya dahi hazır- dır. Şayet bu siyaset, muvaffakıyetsizliğe uğrarsa sebebi, Almanyanın anlaşmaktan çekinmesi olacaktır. Nİ İİİ Tanganika ve Kameronlar: YAZAN: Augua New York Times'in Londra Muhabiri İngilterenin Harici Siyaseti ç / Nama Aİ Milletler Cemiyetinin modern binasi İngii antantı : ngiliz - Fransız antantı coğ- I rafi, siyasi ve manevi se- beplere istinat ediyor, Fakat bu- fere - Fransa gün Fransa, bütün dünya, ve bil- hasta Almanya da biliyor ki, zaaf devresi geçirmektedir. İngiltere, Fransız ortağını kolundan tutmak ve emniyetini tekeffül etmek mac- buriyetindedir. Fransa, Avrupa ki- tasında bir harbe karışacak olursa ridir. Bu yüzden İngiliz diploma» $isi, herhangi'bir infilâkin önüne geçmek lüzumunu hissediyor ve bir taraftan Fransaya Ren ötesin- deki tashhütlerini tahdit etme- yi tavsiye ediyor, diğer taraftan Almanyanın sulhü tehdit edecek vaziyette olduğunu görerek onun- la müzakereye girişmek istiyor. İngilterenin Fransa ile Rusya a- rasındaki başlantıyı memnuniyet- sizlikle karşılamasının sebebi bu- dur. Moskovanın İspanya işine ka- Tışması, müdahale meselesinin sü- ratle tasfiyesini İsteyen İngiltereyi ayrıca hoşnutsuzluğa uğratıyor Bel ki de İngiltere, yakınlarda Fransa- Yı iki şık arasında muhayyer bıra- kacaktir. Yani bir İngiliz - Fransız ittifakı, yahut bir Rus - Fransız an- laşmasıl!, Ar sırada Berlin ile anlaş- mak için müzakereler başlı- yacak ve İngiltere sulhü korumak için müstemlekeler işinde de geniş fedkârıklardan çekinmiyecektir. Boş Zamanlarınızda Ne Yaparsınız ? Dünyanın, en büyük muhterii Tho mas Edison'u tanırsınız. Herkes bu adamı muhteri olarak tanır, Fakat ki ederdi. O bütün hayatını yeni ihtiralar peşinde geçirmiştir. Fakat muvaf- fak olamadığı, yahut yeni ramı vergiler yüzünden tatbik ede- mediği zaman meyus olmaz, yanın dakilere dalma şunu söylerdi: — Çocuklar, ben ne vakit olsa telgraf operatörü olarak hayatımı kazanabilirim. Onun için yese ka- pılmam. Şüphesiz yese kapılmasına lüzum da yoktu. Çünkü bu adamın ihtira- ları milli servete 15 milyarlık bir yekün ilâve etmiştir. Müstemlekeler erlin ile Londra arasındaki müstemlekeler meselesi, Af rikadaki müstemlekelere münhasır dır. Çünkü Alman müstemlekeleri içinde İngiltereye geçenler bunlar dır. İngiltere hükümetinin harpten önce yaptığı hataya dönerek Por- tekiz yahut Belçika müstemle- kelerinin taksiminden bahsetme- sine imkân yoktur. İngilterenin bu alicam yi verece- ği nokta Almanyanın kendisine iade edilecek müstemlekeleri, İn- giltere muvasalasını tehdit edecek surette deniz ve hava üssü olarak kullanmamasıdır. İngilterede, icabında Akdeniz yo lunu terketmek için bir cereyan başlamışsa da umumiyet itibarile | olunun kıymet ve ehem- iy ir olunmaktadır. Cebe- lüttarıktan başlıyarak Ürditburmu na ve Hint Okyanusuna kadar u- zanan mesafedeki bütün deniz ve hava üsleri İngiltere ile Fransanın elindedir. bu yolu emniyet içinde muhafaza etmek mümkündür. Fakat Alman donanmasının Afrika sahilinde yer leşmesine müsaade edilirse bütün bu muvasala tehlikeye düşer. Bu yüzden, Almanyaya müstem leke vermek için bütün müstemle- keleri askrlikten tecrit etmek me- selesinin kararlaştırılması lâzimge lecektir. Belki de askerlikten tecrit edilecek mıntakalar ayrıca tesbit edilir. Akdeniz MUVAFFAK» Edison için yeni ihtiralar arka - sında koşmak bir mani idi. Hepi - mizde ufak tefek mâniler vardır. Fakat bunların çoğunu gülünç ol maktan korktuğumuz için göster - mekten çekiniriz, yahut bu zevk - ten kendimizi mahrum ederiz. Sizin de bir ihtira maniniz ola! lir. Yahut şiir yazmak, resim Y: mak hevesine kapılmış olabilirsi - niz. Fakat arkadaşlarınızın sizinle alay etmeleri ihtimalini di ya bu hevesten vaz geçer, yahut yazdığınız şiiri, yaptığınız resmi saklamıya lüzum görürsünüz. İstediğini yaptığı için büyük a » damların hiçbiri gülünç olmamış » tır. Edison bugün kullandığımız am- pulleri yapmak için tecrübeler yap- 5 GÖPÜŞLER Halk Tiyatroları /6“> Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Halk Partisi umumi merkezi da- fink bir şekilde çalışan tiyatro kum halk artistlerinden teşkil edeceği grupları Anadolu içerisinde dolaştırmak tasav vüründa imiş. Hattâ bu işi organize İedecek teşebbüsler başlamış. Halkın büyük bir ihtiyacına cevap verecek bu teşebbüsü hararetle alkışlamak NN Tiyatro, halkın bedii zevkini, bil gisini, kültürünü yükselten çok kuv- İvetli bir vasıtadır. Şimdiye kadar şe- hir tiyatrosu daha ziyade İstanbul, , Ankara gibi büyük şehirlerin daha yüksek halkına hitap ediyordu. Bu tiyatronun halkın tiyatro terbi- yesi üzerinde yaptığı büyük tesirler inkâr edilemez. Fakat şehir tiyatro- sundaki fiyatlar 50 bale tiyatrosum- da üç misli olduğu halde halk bale tiyatrosuna rağbet ediyor, şehir yatrosu ancak müstesna eserlerinde büyük kalabalıkları topluyordu. Bu da şehir tiyatrosunun seviyesi daha yüksek sınıflara hitap etmesinden ile ri geliyordu. Halka tiyatro zevkini verebilmek için halk artistleri vasıtasile onlara inmek, bu kumpanyalara da daha be- dil, daha terbiyevi eserleri onların anlıyacağı bir lisan ile vermek şim- diye kadar ihmal edilmiş bir işti. Bu kuvvet bulunmalıdır. Bununla bera (sebeple bu teşebbüsün kıymeti çok r Chamberlain, bu işi de İbüyüktür. or. Çünkü müzakere- | yetsizliğe uğra takdirde hiç bir kimse İngiltereyi, sulhü korumak için çalısmamış ol- makla itham edemiyecektir. | panyâlarını birleştirmek, bu ——— | Iman müstemlekelerinin ne şekilde iade olunacağından bahsetmek sırası henüz gelmemiş olabilir. Fakat anlaşılan, her yer- den fazla Şarki Afrikadaki Tanga- 'nika ile mukabil tarafındaki Kame- ronların iadesi mevzuu bahistir. Kameronların İadesi için Fransa- nın da muvafakati lâzımdır. Vak- tile Alman Cenubu Garbi Afrikası diye tanılan saha, bugün Cenup Afrika birliğine girmiştir. Fakat ve ziyeti kavrayan müşahitirin anla- | tışına göre, Almanya bu müstem- lekesinin iadesi için ısrar edecek- tir. Çünkü buradaki altın maden- | leri Almanları herşeyden fazla coz hetmektedir. M ister Chamberlain mesele- nin kolay kolay halledi- | lemiyecek mahiyette olduğunu çok ivi biliyor. Cünkü bu işte muvaffak olmak için İngilterenin elinde hakikaten korkulacak bir İzmi Yalnız halkın tiyatro zevkini vere» cek âmillerden biri de Karagözdür. Karagöz Türk tiyatrosunun ilk ve çok münalı bir sanatıdır. Orta oyunu oyniyan artistleri organize ederken Karagöze de İâyık olduğu ehemmi- yeti vererek, bunu asrileştirmek çok İfaydalı olur zannederim, Karâgözün, bütün basit ve sathi görünen sanatına rağmen çok derin bir felsefesi, bedii; ruhi, karakteristik mahiyetleri vardır. Elimizde bu kuv vetli sanat vasıtasından niçin isti - fade etmiyelim?, | TOKATTA Yeni Su Tesisatı Tokat (TAN) — Şehrimiz içme suyu” tesisatının vücude (getirilmesi 147 bin liraya müteahhide ihale e- dilmiştir. Böylelikle Tokadın haya- ti bir meselesi fiilen hallolunmak yoluna girmiştir. | Bu da Bir Fikir ——— İMUŞTA Harp zamanında bütün | Bir Kız Boğuldu Muş, (TAN) — Muradiye mahalle- e, komşularının bahçesinde oynar ken kuyuya düşmüş ve boğulmuştur. Eski Bir Mebus Öldürüldü Muş (TAN) — Bingölde, Solahan ilçe merkezinden yarım saat uzaktaki Harsba denilen yerdeki tarla ile çev- rili evinde oturan eski Muş mebusu Muhittin bir cinayete kurban gitmiş- tir. Gecelevin evinde'otururken dışa rıdan atılan bir kurşun, kalbini ve ci | ğerlerini parçalamış, derhal ölmesine sebep olmuştur. Hakiki katil meçhuldür. Muş müd- deiumumisi mahalline giderek tahki- kat icra etmiş, altı kişi zan altına a- lınıp tevkif edilmiştir. tiği zaman âlimler ona şüpheli na- zarlarla bakıyorlardı. Yakmaksızın ışık elde edilemiyeceğini iddia edi- yorlardı. Fakat Edison muradına er di ve herkesi hayrette bıraktı, * Mani ve heveslerinizden dolayı utanmayınız. Mani ve heves insa- nın yaratıcı kabiliyetini inkişaf et- tiren en iyi vasıtadır. Mani ve he- vesini tatmin ile meşgul olan adam sinirlenmez. Hayatınızı kazanmak için yaptığınız işin haricinde boş za sinde oturan Şerif kızı üç yaşında Nu | | | | manlarınızı mâninize veya hev: Bizi tatmin edecek işlere sarfede! lirsiniz. Eğer işiniz hevesinize uyu- yorsa o vakit ideal bir çalışma şek- | li bulmuşsunuz demektir. Psikoloğ ir gün bir adam modern bir makine ile bir hende- | ğin kazilışım seyrediyormuş. | Bakmış ki makine yüz kişinin i- göni yapıyor. Işbaşını bulmuş ve sormuş: — Bu makine, burada çalışa- | cak yüzlerce işçiyi işsiz bırak- mış. Neye bu makineyi bir ke- nara bırakıp insanları çalıştır- | mıyorsunuz. Ustabaşı çu cevabı vermiş: — Neye kürekle çalışan yüz kişi yerine yemek çatalile çalı- şan 1000 kişi çalıştırmıyalım? * Kadınlar bitaraf bir gözle ko calarına bakabilselerdi kıskanç. İ ikta kurtulurlardı. * Insanların aptallığı önünde İ Allah bile ne yapacağını şaşırı- | yor, * Her insanın terbiyesinde en mühim kısmı, kendi kendine | verdiği terbiye teşkil eder. Li Sesdiklerinde şiddetli ayrıl mak, yalnız (o sevmediklerinde | birleşmek, işte hakiki dostluğun temeli budur. | * Komşuda görülen Tüks eşye bizim için ihtiyaç olur. * Büyük fırsatlar kahraman ve ya budala yaratmaz, yalnız on- ların üzerindeki perdeyi Tir, * Cenup denizlerindeki adalar da bir adam karısının akraba sından birisine orastgeldiği 2za- man kendi elini sıkar, bizde on- | lara raztgelmediği zaman.

Bu sayıdan diğer sayfalar: