7 Haziran 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

7 Haziran 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: ar AKSARAYDA : Içme Suyu Böbrekleri Hasta Ediyor Konya Aksarayı (TAN) — Buraya Ekecik dağından getirilmiş olan iyi | içme suyuna, mikdarını çoğaltmak maksadile, son zamanlarda başka pi- narların da Suyu katılmıştır. Halbu-! ki o pınarların suyu içmiye elve -| rişli olmadığı için, şimdi kasabamıza gelmekte olan suda fazla miktarda kum ve kireç vardır. Bu yüzden hal- kımızın birçoğu böbrek hastalığına tutulmuştur. Hattâ bu hastalığa ya- kalananların nisbeti yüzde seksen ol- duğu bile söyleniyor. Ekecik dağından gelen saf suyu son radan katılan Pınar sularından bir an evvel ayırmak lâzımdır. Kasabamız içindeki su taksimat yollarında da demir boru kullanılması, halkın sıh- hatini daha iyi koruyacaktır. Hayvan Panayırı Açıldı Konya Aksarayı (TAN) — Hayvan panayırı Haziranın birinde açılmıştır. Ayın sonuna kadar devam edecektir. LZ YAN ZONGULDAK ORTAOKULUNDA : az BARTINDA: Elektrik Aboneleri Çoğalmıyor Bartın, (TAN) — Burada yeni ya- pilan elektrik tesisatının işletme mas Adana, Kırşehir, Yozgat gibi yerler- den hayvan sürüleri gelmiştir. Bu yıl panayırda alışverişin fazla olaca» ğı tahmin ediliyor. Tarla Yüzünden Cinayet Konya Aksarayı (TAN) — Satan- sarı muhtarı ile Sarıkaraman köyün- den Salih oğlu Yunus bir tarla mese- lesinden kavga etmişlerdir. Kavga bü Yümüş, muhtâr kolundan yaralanmış, yeğeni Fehmi ölmüştür. Salih oğlu Yunusun yeğeni de bacağından ağır surette yaralanmıştır. Her iki kavga- cı tevkif edilmiştir. AKSARAY PANAYIRI : İ Konya Aksarayı panayırı açılmıştır. Panayırdan bir köşe görülüyor — Bunu yapanlarm İspanyol yoktur, bunlar ecnebi, Alman ve Italyan olabilirler. Hükmünü verdiler, bir müddet sonra yine ayni ameliyeye tadır. Bunun sebebi, abonelerin 220 den ibaret olmasıdır. Elektrik san- tralının kapanmasına ve Bartının e- lektriksiz kalmasına mâni olmak için Belediye bazı kararlar vermiş, fevka- lâde surette toplanan Meclis bunları tasdik etmiştir. Yeni kararlara göre, en az cereyan sarfı mecburiyeti 4 kilovattan 8 kilo- vata çıkarılmıştır. Belediye ve elek- trik memurlarından yedisi de çıkari- mıştır, Bu arada İtfaiye neferlerinden ikisi de vardır. Bir Kadının Karnından 40 Kile Su Çıkarıldı Bartın (TAN) — Yalamaköylü Ay- şe isminde bir kadına, memleket has- tahanesi operatörü Avni Tan tarafın» dan mühim bir ameliyat yapılmıstır. Daima n su çıkarılan, fakat. mühtaç bir hale gelen Kadının uhcak ameliyatla bu dertten kurtulacağı an laşılmış, sol yumurtalığına ait bir kist ve içinden 40 kiloya yakın su çıkarı)- mıştır. Kadının sıhhi vaziyeti çok iyi- dir. Muallime Tecavüz Eden Cüretkârlar Bartın, (TAN) — Cümhuriyet ilk- mektebi talebesinden sınıfları geçe miyen birkaç çocuk.bayan muallimin yolunu beklemişler, kendisine sözle hakarette bulunmuşlar, gözü önünde karnelerini yırtmışlardır. İçlerinden biri bayan muallime taş ta atmıştır. Maarif idaresi, bu çirkin hâdise hak kında alâkadar makamlara müracant etmişitr. —y okulu talebesi ders senesi sonu münasebetile bir » Resimde talebeyi toplu bir halde görüyorsunuz. rafı, varidatından çok yekün tutmak-| ER GR mmm Rİ m VEE — İZMİRDE: AlaydaAndiçme Merasimi Yapıldı İzmir, (TAN) — Gazi Emir garn'zo nundaki alayımızın yeni erleri, büyük merasimle bayrağa, millete sadakat yemini etmişler ve bu uğurda kanları m akıtacaklarına dair and İçmişlerdir Merasimde vali de bulunmuş, alay ku mandamı ve tümgeneral Nuri Ya - mut birer nutuk söylemişlerdir. Erlere ve misafirlere mükellef bir öğle ziyafeti verilmiş, daha soora muhtelif spor eğlenceleri yapılmıştır. Harp Malülleri Birliği Kuruldu İzmir, (TAN )— Buca kültür sesi rulan “Türkiye Cümhuriyeti Ordu Malüller Birliği” nin İzmir şubesi te- şekkül etmiştir.Reisliğe Rasih Tuna, azalığa Ali Rıza, Naci Hıfzı ve Emin seçilmişler, C. H. Partisi binasında tahsis edilen dairede işe başlamışla”- dır, Vali Fazlı Güleç, Ordu malülle- vine karşı söylediği hir hitahade de. miştir ki: Gayemiz, bilhassa ordu malük lerini küçük düşürecek hasis menfaat lere âlet olmaktan kurtarmak, sizlere lâyik olduğunuz yüksek şeref ve hür meti temin etmektir. Her vatandaş size hürmet edecek ve gördüğü yerde şapkasını çıkarıp se lâmlıyacaktır. Ankarada 10 Haziranda toplana- cak Ordu Malüller kurultayına İzmir namına şube reisi Rasih Tuna ile Bür hanettin iştirak edecektir, Karşıyakada Yat Klüp İzmir, (TAN) — Denizbank, Kar- sıyakada vapur İskelesi yanında bir Yat klüp binası yaptıracaktır. Bunun için 25 bin lira sarfedilecektir. ETE BURDURDA : Alacacılar ifi Kooperatifi ENİ Büyütüldü Bordur (TAN) Vilâyetimizde adedi altı bini bulan dokuma tezgüâh- ları hemen tamamen kredi ile çalış- (maktadır. Bazı muhtekirlerin fırsat İdüştükçe zam yaparak tezgâh sahip-| lerini zarara sokmalarının ve dokuma Tarı ucuza almalarının ö "içi niki sene evvel teşkil ciler kooperatifi" nin sermaye azlığı İyüzünden maksadı tamamlle temin e- demediği görülmüştür. Bunun için İ sermaye arttırılmış ve genişletilmiş. | tir. İplik alım satımını ve alaca satı- | şini kooperatif İdere edecektir. Koo-| peratif, dokumacıların fakir aileleri- ne yardımda da bulunacaktır. Şehir Plânında Değişiklik Burdur, (TAN) — Evvelce yaptı Tılmış, ve tatbik edilmekte olan “e hir plânı, istasyon yolunun yeniden açılması üzerine küçük bir değişikliğe ihtiyaç göstermiştir. Bu değişme bil- bassa hükümet parkının cephe kıs- munda olacaktır. BİGADA: Ümidin Gün Piyesi Oynandı Biga, (TAN) — Karabiga-Akınspor klübü ve Biga İdman Yurdu takım- ları karışık bir egzersiz yapmışlar - dır. Ayni gece Biga İdman Yurdu gençleri tarafından “Ümidin güneşi” eserile bir perdelik komedi oynan- mış, halk bunları bedava seyret #ir. İdman yurtlu gençler yakında Yenice kazasına gidecekler. ora İd- man Yurdu takımile bir maç yapa- caklar, ayni gece bir müsamere de vereceklerdir. ———— KÜTAHYADA: Göbel Bataklıkları Kurutuluyor Kütahya, (TAN) — Vilâyetimiz ta- rafından gönderilen bir Fen heyeti, Tavşanlı Göbel bataklıklarım kurut- maya başlamıştır. Kyk, ZONGULDAKTA : Ortaokullular Bir Müsamere Verdi Zonguldak, (TAN) — Orta mektep talebesi, ders yılı sonu münasebetile, Halkevi salonunda bir musiki müsa- meresi vermişlerdir. Üğ sant devam | dıklarını ispat ettim. Recep ve ar- Poker Oynamak Yasak mıdır? (Başı 5 incide; mar oynarsa elli liraya kadar ha - if cezayi nakdi We cezalandırılır... Bu maddeden de anlaşılıyor ki, kumar oyAatan suç ika etmişse, oynıyanlar da onun bir nevi suç or | tağı olmuş addediliyorlar ve ceza | görüyorlar, Yalnız gördükleri bu öö zanın kumar oynatana nispeten ha» fif olduğunu da işaret etmek İste- rim. Muhterem okuyucularım, Recep İle arkadaşlarını mahkemede mü - dafaa ettim ve bu kimselerin para kazanmak kastı ile ve kanunda ya- zil olduğu tarzda poker oynama - kadaşları beraet ettiler. Binaena - | leyh, siz de evinizde ailece, poker, briç ve sair oydnları serbestçe oy- | nıyabilirsiniz. Yalnız, bu oyunlar- den gayeniz maddi menfaat olma: malıdır. Meselâ, pokerde “ganyot., denen parayı çıkaracak olursaniz, fikrimce kumar oynamış addolun - maniz ve coza görmeniz icap eder. Bu yazıma nihayet vermeden ey. vel, oyun, bilhassa poker oynıyaca- ınız arkadasları seçerken çok müş külpesent olmanızı tavsiye ede - tim. İsmail Kemal ELBİR | (İstanbul Barosunda AVUKAT) * 1 — Diyarbakırdaki okuyucuya: İki tane mektubunuzu aldım. Arzu ete Hğinir zere husus! mektupla cevapla rımı tarafınıza bildirdim. Yaleaf tam iza» mem için müstacelen bazı hu lavzihini tarafıma bildirmeni. zi rica etmiştim. Hentiz cevabinizi ala- Bdığımı beyan ederim. Arzunuz üzere isim ve adresinizi yazmıyorum. 2 — Bay Fahri Vizede manız İcap eder. 3 — Bayan Huriyet Vakit kaybetmeleri mahkemeye müra cnat etmelisiniz. Çürkü, tam bir hafta sonra alacağınız mMüruru zamana uğrıya- cak, Bulunduğunuz şehirde bir avukat vasıtastle İşiniz! takip ettirmenizi tavai- ye ederim, çi 4 — Bay Kadriyet z Türk Kanunu Medenisinin 112 inci maddesine binaen, aşağıdaki “hallerde evlerme batıldır: 1 — Karı kocadan biri evlenme mera- siminin â n N Arazöz Motopomp ve Kamyon Mübayaa İlânı Bursa Belediyesinden : Bursa Belediyesi tarafından bir İtfaiye arazözü, bir Motopomp ve te- mizlik işleri için de bir kamyon satın alınacaktır. Satıcılar; verebilecekleri makinaların Fenni ve Hususi ve mali şart- larını ve kataloğlarını Hi göndermeleri ilân olunur İnhisarlar İstanbul Başmüdürlüğünden : Etil sınıfına dahil olmıyan alkol metalik, probilik vesaire gibi alkollerin eden bu musiki ziyafeti halk tarafın- 'dan çok alkışlanmıştır. olmasına imkân siparişinden evvel İnhisarlar İdaresinden mezuniyet istihsal edilmesi lâ- zım geldiği alâkadarların malümu olmak üzere ilân olunur. Madrid bir daha düşmiyecekti: iş toprağa serilinciye kadar harp etmektir. T- 6-038 (Hikâyeden Mabaat) Açarmısınız Lütfen (Başı 6 nenda) — Seni seviyorüm. Benimle ev- lenir misin? Seni seviyorum. diye tekrarladı. Aradan ne kadar geçti, anlıyamamıştı Gözlerini açtığı 78- man diş doktoru Mis Vels'in şaşkın bakışlarla kendisini süzdüğünü gör- dü. Birden sevindi. Kadının ellerini yakalıyarak: — Sana söyledim, açıldım, ka- bul mü? diye sordu. Kadın daha hâlâ anlamamıştı. — Benimle (evlenecek misin? Bunu kabul ediyor musun? Mis Vels, biraz düşünür gibi ol- du. Güzel, kara üzüm gibi gözleri “büyüdü. Sonra âdeta donuk bir ses le: — Kabul! dedi. . O gece, Hanri, hişanlısını gurur- la süzdü. Kimse ona dişçi diyemez- di. Gül kurusu kadife tuvaleti, mer mer güzelliğini andıran yuvarlak omuzları ve bukle bükle harikulâ- de güzel abanoz renkli saçlarile kimse ons dişçiliği konduramazdı. Sabahki hâdiseyi hatırladı. Gülüm- sedi. Sonra: — Alis, dedi. Gözlerimi açınca, seni gördüm, Şaşırmıştın. Oh. dis ye düşündüm. Demek uyku halin- de kalbimden geçenleri, onu sev- diğimi söylemişim demek diye dü- şündüm. Allahaşkına ne dedim? Diş doktoru, dudaklarında ajay- cı bir gülümseme çevrelenerek ce- vap verdi: — Hiç anesteziyi verir vermez: “— Ulan cadaloz, elime bir fır- sat geçip te, söni bu “İskemleye yatırabilseydim görürdün günü - nü... Karga yolar gibi saçlarını yo- lardım.., diye homurdandın.. Am- ma kadının fendi, erkeği yendi de- Bil mi Hanri? ——— ————— — hığı veya dalmi bir sebep neticesi mü- meyyiz değilse, 3 — Karı koca arasında kanunen mert Bu bir derecede kar veya sihriyet his İığı ve süt analığı ve kardeşliği varta. $ — Bay Zühtliye: ey Ppvanızı şahit ie İspat eleme i Yözıhı vesafkiniz Variz kame edi- niz. Aksi takdirde boşuna mahkemeler- de uğraşmayınır. Size samimi tavsiyen budur. (İstanbul Barosunda AVUKAT) İsmail Kemal ELBİR “3320,, . Burada yapacağımız Bizim aramızdaki milislerde “de bu fikre iştirak edenler vardı. Ecnebi olmalıdırlar... Diyorlardı, İs- panyolun, evimize, çocuklarımıza, imize a- leş edemiyeceklerini zannediyorlardı. Fakat bunla. rın aklı çok geç başlarına geldi. Bir çok şeyleri bil- miyorlardı, ve bunları kendilerine anlatamamıştık. Hayatlarının temizliğine güvenerek, göklerden haykı ran bu hayvan sesini düymak İstememişlerdi. Uç motörlü tayyareler,bulut halinde gelen takip tay yarelerile göğü sardılar.(400 at kuvvetinde 85 motör 32,000 at kuvveti). Beyaz, siyah, alaminyum, çelik zırhlılar şehrin üzerinde uçuyor, sabah kahvaltıları- nın sakin dumanını savuran şöminelerin üzerine bombalarını döküyorlar. Madrit, artık sulhün bir kahkahası olmaktan çıkan, düşmana bedef olan Mad- rit te konuşuyor, Kalabalık tramvaylarında,'ağaç - larının altında, kadınlarının sadelik içinde sicak 0- daları konuşuyor. Sesleri belki çok emniyet ve hu- zur verici değildir, çünkü Madrit hiç bir zaman mağ- rur olmamıştır. Madrit kültürlü, mütevazı, çalış - kan bir şehirdir. Franko Madriti zaptedeceğim de- diği, buna yakın bir tarih tayin ettiği zaman, “Mad- riti canlı sükünundan, shenkli enerjisinden mahrum elmek için elimizden ne gelirse yapacağız demek is- tiyor.., “Ne mümkünse yapacağız.,, 7 Birineiteşrin- denberi yaptıkları işte budur, Tsyyarelerin altında Madrit konuşuyordu. “Biz gilsiniz, çünkü kuvvetli kuvvetini ilân etmez. Kuv- vetinden bâhsedenler kuvvetle sarhoş ve hasta olan- Jardır, iki kat zayıf demektirler. Biz kendimizi te- bintin seçilmişleri telâkki etmiyoruz, kuvvetli mi- Yiz. değil miyiz onu da bilmiyoruz. Şunu bilyoruz. ki herkesin yaşamak hakkı vardır, bu hakkın ne- ticesi olan vazife ve mmecburiyetlerin, mantıkla, şu- urla ve organize edilmesini istiyoruz, sılgınlıkla değil. Mukavemet için sizin gibi gurura ih- tiyacımız yoktur. Ellerimiz boş dahi olsa size sü- künetle mukavemet etmesini biliriz. Siz mi kuvvetli, biz mi zâyıf sonunda belli olacak. Sizi mağlüp etmek Tayyareler bombalarile yerleri kana boyarken, Madrit bombaların altında böyle konuşuyordu. Tayyareler çekilir çekilmez. gök her zamanki gibi Madridin berrak, tatlı, mavi göğü oldu. Bombaların patlemasile, bizim tayyarelerin düşman kanatlarını kırışını farkeder olduk, Madrid geniş bir nefes aldı. Azlığın, çokluğu mağlüp edişini, bu zaferin neşesi- ni tâ ruhumuza kadar içtik. Sokaklarda Milislerin sesleri duyuluyordu: — Yer yüzünde, hiçbir memleket, bu millet ka- dar büyük, diğer memleketlerin faik kuvvetlerini azmi ve kahramanlığile yenen hiçbir millet yoktur, Bizim barakalar Chamartin sokağında idi, öğle « den sonra bu gece şehri terkedecek olan taburlara iltihak etmek üzere bizim barakalara gittim. Tabur- iş lara verilmiş kati emirler vardı. Ben, yanımda düş- manı Madritteki evinde beklemekten utanan bir şs- irle beraber, bir turist otomobilile gittim. Şair da- ha ziyade anarşistlere hayrandı. Ben anarşizmden bahsedenlere karşı kavga etmek temayülünde ol- duğum için, yolda hep seyahatten bahsettik, Benim alayım artık büyük bir tabura inkilâp et- mişti, cepheye giden orduda yer almak için emir al- muştı. Cephenin nerede olduğunu sordum. Çünkü emniyette olmıyan Extremadura laburları Madride geri alınmıştı ve bunları dışarı göndermiyeceklerin! zannediyordum. — Simdilik siz, Getafe'ye gideceksiniz. Dediler. Treni kaçırmamak için bu akşam istasyonda yatacak» sınız, şafak sökerken ordü kumandanı size talimat verecektir. Artık karanlık bastığı için hüsusi trenle gidecek- fik. Trenler son derece kalabalıktı. Bu cephede tec- rübe gören Milisler, artık yeni cephelere cesaretle gidiyorlardı. Vâkıa şuydu ki, düşman Madride yak- laştıkça, tayyarelerin verdiği korkuyu, mukavemet hırsı bir eğlence haline getiriyordu. Asker de: — Artık cephe evlerimizden altı mil ötededir. Di. yorlardı, (Madridden Getafeye giden tren altı mil mesafe- dedir?, Ötekiler yarı alay, yarı kehanet göstererek: — Biz hâlâ rieat ediyoruz. Diyorlardı. Fakat düş. man Madride vardığı zaman herkes ona yapışacak, Eğer düşman bizi Madridden geriye atmıya mu - vaffak olursa, Getafe ile Garbansbel arasında yüz- lerle ölü bırakacağımız: biliyorlardı Otode beride konuşuyorlardı: — Bu cephede yalnız Emeviler ve Almanlar gö- rünüyor. Diğer bir gruptan birisi: — Gadiza on beş binde nfazla Italyan çıkmış, bili- yor musunuz? Diyordu Bu sözler havada çalkandıkça, bir cesa- retsizlik havası esiyordu. Daima birisi çıkıp diğerle- rine cesaret veriyordu: — Askerlerin böyle kütleler halinde, muntazam ordu halinde gelmelerine imkân yoktur. Ancak İtal- yan kumandanları kendilerini sldatmış olsun. Sözle- rimiz ve dipciklerimizle bu aldatılmış askerleri uyan- dıracak, bü İtalyanları kurtaracağız. Bu konuşulanları dinliyerek Getafeyel geldik. Tren ler dört muvazi hat üzerinde duruyorlardı. Işıklar sönmliş, kapılar kapanmış, herkes olduğu yerde uyu- mıys çalışıyordu. Gece çok soğuktu, - Kastilin #ikba- har geveleri gibi » ben gecelerimi, içinde biraz ateş olan istasyon memurunun kulübesile, Cerro de Los Angelos istasvonu arasındaki ilk evlerde geçiriyor - dum. Önümde uzanan karanlık tarlalara bakıyor, ken di kendime soruyordum: — Düşmanı burada beklememiz mümkün müdür? Karar.bkta görünmiyen önümdeki köylerin çoğu- nu düşmanın nasıl ele geçirdiğini bir türlü anlıyamı- yordum. Mademki bunları ellerine geçirmişlerdi, bi- zim ıçin Madrid civarına dönüp, düşmanı orada bek- lememiz daha muvafıktı. Seksen metreden geniş olmıyan bir saha üzerinde böş bin beş yüz genç bekliyor, Dört tren yanyana dür ruyorlar. Üç motörlü bir tayyarenin mutat olarak bu lundurduğu mühimmat dahi bir kaç dakikada bura- daki kuvveti imhaya kâfidir. (Devanıt ver) Yİ ve AM ANS MA

Bu sayıdan diğer sayfalar: