/ Şamil, Darbelere Sonuna Kadar Dayanamamıştı. — Evlâdım!. Sen hem Allaha ve süz kullara karşı, elinden gelen er değli. Karşında, bitmek, tükenmek bilmiyen bir asker kütlesi var. Bir Avuç insanla, daha ne kadar za - Rün bu mücadele edebile- eksin? Her gün, etrafındal Zalıyor. Bir gün gelecek İâcaksın, artık, bu mücadeleden Vazgeç, Diye, yalvarmıştı. EMSALİ GönÜLMEMİŞ BİR CEZA Şamil, annesine çok hürmet etti- Ü için, onun sözlerini sonuna ka dar dinlemişti. Fakat, bir tek süz * mukabele etmemişti İsessir bir çehre ile camiy hem idare meclisini, ve halkı camiy Bu ani davetten, herkes hayret İçinde idi. Kendi lehlerine ümitle- Te kapılan Çeçen murahhasları da, büyük ümitlere kapılarak camiye gelmişlerdi Şamil, bütün halkın hem de etmişti, imiz mükaddes cihat #leyhinde hareket edenin cezası ne- dir? Meclis azaları, hep birden ce - Yap vermişlerdi: — İdam!, — Eğer bu hareket, bir ihan istihdaf etmiyerek, safi hilâne bir fikirle yapılırsa? — Bunu yapana yüz değnek vu- Tulmak lâzem gelir, Şamil, derhal ayağa kalkmış, va» İidesinin hareketini anlatmış, bü- — Meclis, böyle bir harekette bulunana, yüz değnek vurulması- ha karar vermiştir. Bu karardan, hiç kimse kurtulamaz. Ancak şu Yar ki, bu kadar hizmetime muka- bül, meclisten bir şey rica edece- ğim. Validemin çekeceği ceza, ba- na tatbik edilsin. Herkesin tüyleri ürpermişti. Der hal cozanın ref'i için bir galeyan baş göstermişti. Fakat Şamil, kor- kufç bir tavır alarak: — Süküt. Kararı bozmak, müm- kün değildir. Validemin cezasını ben çekeceğim... Derhal şu atamı alın. Cezayı tatbik edin. Eğer ilti- 7m ve gevşeklik gösterirseniz, AL lah size lânet etsin. dar kati idi ki, müritler itaate mec buriyet hissetmişlerdi. Şamil, üstündeki elbiselerini çi- karmış, çıplak sırtını, müritlere aç- Maüşta, İmamın emrine muhalefetten ve Allahın lânetine hedef olmaktan korkan müritler, asayı bütün kuv- Vetlerile Şamilin çıplak omuzları- ha indirmiye başlamışlardı. Her &opa darbasi, derin ve kıpkızıl bir İz birakıyor, halkın dehşet ve he- Yecanı arttıkça artıyordu. Bir çok- ları, ellerini yüzlerine kapayarak hıçkıra hıçkıra ağlıyorlar. Manza- Fâmn heybet ve ulviyeti karşı Mnda kendilerini kaybedenler de, eni sesle tekbir getiriyorlar- li Samil, bu darbelere sonuna ka- dar tahammül edememişti. Omuz- larından kanlar fışkırmıya başlar Miş ve sonra bayılıvermi; müritler | Şamilin kapanmışlar.. . Onun içinde okalan (o çıplak Vücudünü öpe öpe başlarının üze- rine kaldırmışlar. Tekbirlerle e- Vine götürerek yatağına yatırmış- ırdı. Böyle bir faciaya sebep ol- dukları için de, Çeçen murahhaş- rnı bir hamlede kamalar ve ki- ıçlarla parçalamışlardı. iaman Üzerine kanlar ACI VE HAZİN BİR MİSAL DAHA amil, Çarın sarayında rehine Ş bulunan oğlu Cemalettini, kaç defa istemişti, Fakat Çar kümeti, her defa Şamile teslim & lifinde bulunarak Cemaleğtini ia- şti. Oğlunun düşman sa- amasını gurur Ve de etmemi raylarında taassubuna bir a hammedi çağırarak: Birkaç gün sonra, kâfirlerin bir yortusu vardır. Bu yortuda, El- zandaki kilisede âyin icra ederler ve gece de orada sarayda balo ve- nına, yirmi kişi al. Git. o gece sa- rayı bas, Küfirlerin prenseslerin. 3 çır. B Emrini vermişti... G Moham- met, bu emri aynen tatbik etmişti. O gece, yirmi atl ile birden Lejanda kasabasına girmiş, on 4 yı sarayın kapısında bırak ğer on kisi ile » nuna dalmış. dans edenlerin kor. ku ve dehsetleri arasinda Prens Çocozeni kızlarım, kızların mürebi bir İngiliz kadınını adamlarına 0- pıda bekliyen leterek kaçırmıştı bütün Rusyayı alt etmisti. Çar, prenseslerin lade- si için derhal Şamil ile müzake- reye girişmişti. Şamil, kendisine teklif edilen paraları tamsmile red- dederek, şu kısa cevabı vermişti Oğlum Cemalettini veriniz. Prenseslerinizi alınız. Çar, mihayetbuna "da muvafa. kat etmişti, Cemalettin, bir gene- ralin refakatinde olarak gönderi. miş, prenseslerle mübadele edil mi Senelerdenberi Çarm saraymda yaşıyan Cemalettin, orada kendisi» ne yapılan telkinlerle, fena halde zehirlenmişti. Bir gün babasile o- tururken: — Beyhude mücadele ediyorsu- nuz. Yüz elli milyon tebaa ve mil. yonlarca askere malik olan çarlığı nasıl mağfüp edebilirsiniz?. Demişti. Bu sözler, Şamili o ka- dar müteessir etmişti ki, derhal oğ lunun idamını emretmi muhitindekiler, yalvarıp Tak onu güçlükle bu kanlı hüküm- den vazgeçirmişler, Cemalettinin cezasını, hücra bir köyde ebediyen ikamete tahvil ettirebilmişlerdi. Cemalettin, bu köye sürgün edil- müşti. Fakat bu hassas genç, uğra- dığı bu acı felâketin ıstırabına ta- hammül edemiyerek verem olmus, © issiz köyde, kan kusarak ölüp git- mişti, HÜKÜM VE 'TAKDİR ANCAK TANRININDIR. Kırım muharebesi, Rusya hükü- metinin mağlâbiyeti ile neticelen- mişti. Müttefik orduların topları (Sıvastopol) önlerinde zaferlerini ilân ederken Şamil de Kafkas baş kumandanının ordusunu perişan etmiş. Tiflis şehrine kadar tokar- rüp etmişti. Ve artık, Şamilin yir. mi senedenberi bilâ fasıla devam | eden mücahedesi hılama erecek, Kafkasyanın istiklâli ilân edilecek- t Fakat Rus diplomatları, Kirim istihkâmlarında kaybettikleri har. be mukabil (Paris sulh konferan- sında) mühim bir zafer elde etmiş. Terdi. O da, Kafkasya meselesi i- di, Konteranstaki İngiliz murahhası, müzakere arasında Şamilin ve Kef- kas halkının senelerdenberi devam eden şerefli mücahedesini ileri sü- rörek, Kafkasyanın müstakil bir hükümet haline ifrağ edilmesini talep etmişti. Fakat Osmanlı hükü- “metinin murahhası Âli Paşa, bu me selenin Osmanlı hükümeti tarafın- dan ehemmiyete alınacak bir kıy - meti haiz olmadığından iy aya karşı kayıt- sızlık göstermişti i. zeki ve büyük bir diplomatın bu hareketi, bir geflet ve cehalet eseri değildi, Bilâkis, bu mesele İstanbulda müzakere ve mü- nakaşa edilmiş ve böyle bir vazi- yet alınmıya karar verilmişti. Bu suslin cevabı, gayet basitti, 5 artık tamamile şev- t sahibi bir hükümdar e gelmişti. 40 bin piyade ve 45 bin süvariden mürekkep bir or - duya malik bulunuyordu. Osmanlı hükümeti, ordusunun Avrupadan tedarik ettiği halde Şa mil o yalçm kayalar üzerinde, ha - riçten hiç bir şey almıyarak bu or- duyu idare ediyor, vücude getirdiği imalâthanelerde toplar döktürü - yor, cephane iht min ederek günden güne kuvv. leniyordu. Ve sonra, imxasının tünde de şu kelimeler görülüyor- acını bol bol te- du: — Emirülmümünin.. İşte bu iki kelime, Osmanlı pa- dişah ve halifesine çok ağır gı yordu. Ve Şamili, âdeta rakip nazarile ordu. Onun için Âli Paşaya — Şayet mükâleme meclisinde, Şamil hakkında bir güna talep vu- ku bülarsa, zinhar o meseleye ta- raftar görünme, Denilmişti. İste bu sebeledir ki, Osmanlı, murahhas, İngiliz.mu.m asının talebine yardım etme - miş, Fransa imparatoru da Rusya- ya müzaheret göstermiş, böylece Kafkas istiklâli meselesi, gürültü. ye gidivermişti. (Devam: var) Frankocular Te- ruel Cephesinde Onlki Kilometre ! İlerlediler (Bap 1 incide) arruzları püskürtmüşlerdir. Fran - kistlerin bu cephede 12 kilometre ilerledikleri bildirilmektedir. Çekoslovakya ile Burgos hükümeti arasında münasebet Burgos, 3 (A.A.) Burgos hüküme- tinin Prag mümessili ile Çekoslovak ya Hariciye Nazırı arasında bir nola teatisi yapılmıştır. Bu notalar müci- bince, Çekoslovakya, Franko hükü- metini fiilen tanımakta ve ezcümle| üçüncü devletler tarafından yapılan | silâh ihracatını bu silâhların İspan- yada kullanılmamasını teminen siki bir nezaret altına alacağını vüdetmek tedir. Frankist mahfiller bu karar ü- zerine Burgos hükümetinin bütün Balkan itilâfı ve küçük itilâf devlet leriyle resmi münasebetler tesis et- miş olduğunu kaydeylemektedirler. i Çocuklara Yardımlar Zile, (TAN) — Çocuk Esirgeme Kurumu şubesi, bu ders yılı içinde, 45 yoksul çocuğa hergün ikişer kap sıcak yemek, haftada iki defa da tat- lı vermiştir. Sekiz köy çocuğuna ça- maşır, ayrıca yirmi beş liralık kitap, yatılı köy okullarındaki fakir talebe- ye de şeker ve çay dağıtmıştır. ÇIRAĞAN SARAYINDA LİLİ ie Hatay Işi Yine Müphem Safhada Bulunuyor (Başı 1 incide) Garo tarafından evvelce bildirilen tedbirler, kumandan Kole tarafın - dan hemen tatbik edilecek ve burila- rın (amamen tatbikini temin için ör fi idare ilân edilecektir. Gene bu maksatla kayıt muameleleri evvel- ce ilân edilen beş güne ilâveten üç gün daha tehir edilmiştir. Milletler Cemiyeti komisyonu ge- nel sekreteri Ankerin vazifesine hayet veril Ankör Berut üze rinden Cenevreye hareket etmiştir. Antakya, 3 (A.A.) — Anadolu A- Jansının hususi muhabiri bildiriyor: 24 saat zarfında şu hâdiseler kayde- dilmiştir: Süveydiye köyü ikinci de- fa olarak yağma edilmiştir. Dörta- yakta büyük bir bahçe şu dakikada yağm. edilmektedir. Kıtaat çapulcu- ları cürmü meşhut halinde yaka) mak üzeredir. Ordu nahiyesine tâbi Çandır'da bir çiftlik şakiler tarafın- dan yıkılmıştır. Üç gün evvel Dörtarakta Türk yazılmak istiyenler avenesiyle bir « likte hücum ettiği için tevi Yusuf Garip ve evvelki gün Zeytn- nağa kadar silâhlı olarak tutulan iki Ermeni Garo tarafından serbest bi- rakılmıştır. Delege Garo bu Ermenileri kendi- si teslih ettiği için ıskandalın önüne geçmek üzere serbest bırakmış ve bü hususta beyanatta bulunmaktan İs- tinkâf etmiştir. Diğer taraftan Sü- veydiye köyü civarında yeniden silâh tevzline haşlattığı musırran söylen- mektedir. Garonun melânet ortağı Cenevre yolunda Antakya, 3 (A.A) — Anadolu A- Jansının hususi muhabiri bildiriyor; Müilletle Cemiyeti komisyonunun Ga ro tarafından aleyhimize tahrik edil Atatürk İran iSehinşahını ve Mısır Kralını Tebrik Etti (Başı 1 incide) kardeş memleketin tealisini öz candan dilerim. Riza Şah Pehlevi Majeste Faruk 1, Mısır Kralı KAHİRE Hemşireleri “Altes (Prenses Hazretlerile biraderimiz o Şe- hinşah Hazretlerinin oğlu Altes İran Veliahdi Hazretlerinin ni- şanlandıkları mesut habererini öğrenmekle bahtiyar oldum. Şarkın iki mühim devletinin tâcidarları . arasında bu suretle sıhriyet teessüslünü Şark âlemi için yeni bir ikbal mukadde- mesi âddederim. Bu hayırlı münasebetle teb- riklerimin ve saadet temennileri- min tekdimini samimi hürmet- lerimin beyanına ve memleket- lerimiz arasında çözülmez kar- deşlik rabıtalarının teyidine ve- sile ittihaz ederim. ATATÜRK Kemal Atatürk Cümhurreisi ANKARA Kız kardeşim Fevziye ile Al- tes İran Veliahdi Hazretlerinin nişanlanmaları münasbetile va- ki olan lütufkâr tebriklerinize fevkalâde mütehassis olarak ha- raretle teşekkür ederim. Şark milletlerini biribirlerine bağlıyan Kardeşliğin daima da- ha ziyade kuvvet bulduğunu görmek hususundaki temenni- lerinize bütün kalbimle iştirak eyler ve vesileden sevinçle isti- fade ederek samimi dostluğu- mun İfadesile birlikte şahsını- zın saadeti ve sevgili milletime mesut bir şekilde bağlı kahra- man Türk milletinin iyiliği hu- susundaki hararetli dileklerimi niye Hristiyan köyünde tepeden tır | İsızlare diği malümdur. En iyi vasıtası olan Ankerin Cenevreye varır vârmaz mü hiş tezviratta bulunması muhtemeldi İ Jandarma kaydedilen Çerkesler Antakya, 3(A.A) — Anadolu Ajan sının hususi muhabiri bildiriyor. Kolenin elli Çerkes jandarma kay dına tevessül ettiği öğrenilmektedir. Hatayda alınan askeri inzibat Antakya, 2 (A.A) — Anadolu A- jansının hususi muhabiri bildiriyor Dün olduğu gibi bugün de zabıta vı askeri kıtaat asayişin temini için bü- ik bir faaliyet göstermekte ve her tarafta devriyeler göze çarpmakta- ir. | kuvvetle Gece Türk mıntakası ve konsolos hanenin etrafında normalin üstünde muhafaza tedbirleri mahsüs bir şo - kilde göze çarpmış ve bu hal Türk- ler arasında yerli veya yersiz bazı tahmin ve endişelere meydan ver- miştir, Milletler Cemiyeti komisyonu “A- tayolu” gazetesinden dördüncü sayfa sı fransızca olarak çıkmağa başladığı tarihten itibaren intişar eden nüsha lardan üçer tane istemiştir. Bu talep Türkler lehine kararlaşan tedbirle üzerine komisyonun lehte veya aleyh te bir faaliyete hazırlanmakta oldu- gunu göstermektedir. İpin ucu fran- olduğuna göre bu faaliyetin sleyhimizde olması kuvvetle muhte- meldir, Kırıkhanda Kırıkhan, 2 (A.A.) — Anadolu A- jansının hususi muhabiri bildiriyor Kırıkhan Ermenileri arasında çık: bir ihtilâf iki Ermeninin ölümüne se bep olmuştur. Bir gazetecinin garazkâr bir telgrafı Antakya, 2 (A.A) — Anadolu A- jansının hususi muhabiri bildiriyor: ür buraya gelen Kronik gazetesi hlı bir Türk çetesinin Amukta bir İlri olarak yaz yüne hücum ettiğini ve ya silât alınamadığını İskenderun habe re Amukta bilâkis Türk köyleri A- eri tarafından basılmıştır. Paris Elçimiz Yransız Hariciye Nazırının yanında Paris, 3 (A.A) — Havas Ajansı teb liğ ediyor: Hariciye Nazırı, dün öğleden son- ra B. Suad Davaz'ı kabul etmiştir. Türkiye Büyük Elçisi İskenderun Sancağında sik sık vukua gelen ve on da karışılan hâdi- seler hakkinda nazırın yeniden naza rı dikkatini celbe gelmiş idi. B. Bo ne, bugün tekrar sefiri cek ve kendisiyle bi mek tehlikesini arzeden vaz! vaziyetin 'Türk matbuat ve linde tevlit etmiş olduğu aksü ler sebebiyle; âriz ve amik tetkik e- decektir. Dün akşam sefirin de beyan ettiği veçhile nazır, bu görüşmeleri esna- sında memleket arasında mevent olan dostluk münasebetleri sebebiy le pek samimi uzlaşma ve anlaşma ar zusu İzhar etmiş ve bu arzusunu bir kaç aydanberi hazırlanmakta olan Fransa - Türkiye misakını da imza - lamak üzere önümüzdeki eylül ayın da Ankaraya yapacağı resmi ziyaret. le bu münasebetleri tevsik etmek te- mennisinde bulunmuştur. Yüksek komiserin sözleri Antakya, 3 (A.A) — Yüksek komi a be sanatta bulunarak demiştir k — Sivil makamlar salâhiyetlerini bü sabah askeri makamlara devret- mişlerdir. Şimdiki delege Garonun yerine binbaşı Kole tayin edilmiştir. Bu zat idari işlerle ordu kumandan ığım ayni zamanda tedvir edecektir Bu karar, yliksek komiserliğin, Türklerle Fransızlı ği temini ve bütün cemaatlerin hak- larım serbestçe kullanmalarına im - kân verilmesi hususundaki arzusu - nun neticesidir. Salâhiyettar mahfeller, bu kara - rın “mahalli hâdiselerin azalmasına İrağmen- Trk hükümetine taraftar- larını himayesi hususunda her tür- lü teminatı vermekte ve Türk-Fran- sız dilâfnı takviye eylemekte oldu- ğunu beyan etmektedirler. am olduğu iz: kani ede-| SAYFADAN MABAAT Amerika Türkiyeyi Tanımak İstiyor (Başı 1 incide) sine bildirpcektir. Ayrıca da bir etüd neşretmeyi düşünmektedir. Profesör Ayrlend dün matbaamızı iştir. Te erde ne yol larda yürüyeceğini sorduk. Bize de- dik “— Türkiye hakkında herkesin bil diğini bilirim. Malümetımin bir kıs minın yanlış olduğunun da farkında Araştırmalarımız başlarken bü- in bildiklerimi, duyduklarımı, işit- fiklerimi unutacağım. Tetkiklerimi hiç bir hazırlanmış ve yerleşmiş dü- ziyaret şünceye bağlı olmadan yapacağım.,, Harvard Uni gileri hakkında tesi hükümet bil- i bir fakülte kur muştur. Profesör Ayrlendin dersi bu İskültede verilecek Yunan Meclisi Dostluk Anlaş- masını TasdikEtti (Başı 1 incide) Yunanistanın da fikir ve temayülle- ini aksettiriyor. Türk - Yunan sami mi anlaşması iki milletin kati azmi- emektedir.” Elefteron Vima munzam muahede n “nternasyonal matbuatta çok iyi il hatırlattıktan ve Lö Tan gazetesinin neşriyatını naklettik ten sonra “yle “nyor: “kt mill tantı çerçe rak kabul edilmekte ve Türk - Yu- ân münasebatina daha büyük bir küvvet ve pa Katimerini de Türk - Yunan birliği nin bugln sanki bir hakikat olduğu- nu ve Balkan Antantı ile çerçevelen- mekle Avrupanın cenubu şarkisinde iddi bi v kelesi-teşkil eylediğmi yazmaktadır. Yeni Çalışma Saati ririin çalışma saatle- İ ik değişiklik umümi bir alâka uyandırmı Yazın daire ; şebre civar 1 edil- an gazino ve plâj karşılanmış iyö hatlarında çalışan nakil da tarifelerinde değişik yapmak üzere hazırlıklara başlamış- lardır, Bunlardan başka büyük satış mağa aları da bu vaziyetten memnuniyet göstermektedirler. Diğer taraftan, ka zançlarının en mühim kısmını öğle yemeklerinde temin eden lokanta sa İ hip'eri ise çok un olmamışlar- -| dır. Daireler 14 de tatil olunca her- kes yemeğini evinde yiyeceği için lo Kantaların işi azalacaktır. Kullanılan herşeyin ömrü kısalır! temiz dişler müstesna Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra dişlerinizi fırçalayınız