31-53-38 e . Mşmetmeap!... Her ne kadar yakalamıya muvaffak ola- 8 da, bütün taraftarlarının öl müş olması - yahut, tutulup lâcak şekilde önümüzden kaç- ss ârtık vaziyeti ıslaha kâfi İ Prlitir. Vaktile ona yardım eden ler, verdiğimiz bu korkunç karşısında, Şamili tamamile lerdir. İmam, artık öyle İİ © yapayalnızdır. Ekmeğini ve Yatını düşünmekten başka da, ya İl *€ hiç bir işi kalmamıştır. Bü- |, “amları, bütün taraftarları “dan kalkmış. (Müritler tariki) İİ *amamile tarihe karışmıştır. İİ Kafkas ordusu başkumandanı- |, Vu mağrurane beyanatına rağ- İl Çar Nikola yine Şamilden İuyor; bir isyan ve ihtilâl im- İs olup olmadığını daha katiyet İİ Öğrenmek istiyordu. Bu istiza- “a, General Grabbe şu azamet “| “eminatı veriyordu: “Dağıstan ve Çeçenistandaki bu Vkü vaziyeti gözönüne alırsak, #Ptiğımız müstahkem mevkiler tsinde artık hiç bir harbe ve mü İeleye lüzum kalmadan (istilâ Yjesi) nin tatbik edilmiş olduğu “İŞ hükmetmek icap eder. Bundan , ne Dağıstanda ve ne de Çe- | tistanda, ciddi bir kıyam ve İs- || © hareketinin zuhuru şu tarafa #eun; hattâ, en küçük bir itaat- Ülke hareketinin görülmesine bi İmkân ye ihtimal yoktur.” fenere! Grabbe; muhtelif mev- trde, tez elden vücude getirdi- küçük kalelerdeki efrat ile, ken he pek çok yardımı dokunan | Plloya güveniyordu. Bu General Çeçenistan mıntaka İs idare ediyordu. Fakat o kadar ane bir idare tarzı takip edi- du ki; en korkak insanları bi- Mmeenünane hareketlere sevkey Yordu. Bu taş kalpli generale, or- “daki arkadaşları bile (zalim a- m) derlerdi. Fazilete, mukadde- , insanlığa hürmete, adalete, , şeref ve haysiyete; zerre ka- ir ehemmiyet vermezdi. Çeçenler, daha ilk günlerde on- | siddetle nefret etmişlerdi. Çün | bu General, Çeçen avullarının | *resini, ordunun zabitlerine ve | Kerlerine değil; ancak Çarlığa ca #luk eden birtakım sefil ruhla Mlâksız ve serserilere tevdi eyle İvisti. Bunlar, alçakça bir siyaset ip ediyorlar; halkın dini, milli İ'* ahlâki hislerini, en rezilâna ta- uzlarla rencide eyliyorlardı. arr gizliden gizliye bu hare- İt takip ediyordu. Ve her tara- © (fel#ket karşısında, birleşiniz!) e, haber gönderiyordu. Kendisi İs ortaya atılmak için, ziman bek rondu, Nihayet o zaman da gecikmemiş > General Pullo, bir emirname erek halkın silâhlarını iste- i. Halbuki bir Çecenin. bir a- tın silâh vermesi, iki sebebten #olayı mümkün değildi. Birinelsi, lik) demek, (namus) demekti. - ül ise, hiç kimseve teslim &- İsmezdi. İkincisi, silâhlar teslim ; ecek olursa, ırz, namus, mal, #n. nasıl muhafaza edilecekti? şte o zaman her taraftan: bar, Ah, Şamil!.. Neredesin?. Gel, kurtar, Diye, acı bir feryat yükselmişti. Samil, uzakta değildi. (felâket esd birleşiniz) diye, gizlice “z ettiği halkın tam isyan kıva “ma geldiğini görür görmez, bir i ortaya atılmış.. başa geçmiş- * Ve derhal, isyan işaretini ver işti, Bu isyan dalgası, o kadar kuv- YAL idi ki; Dağıstan ve Çeçenis- i bâkimane vaziyetinden Mağrur olan General Grabbenin “a buraya sıraladığı kaleleri ir ki *re atılması- kendisinin de, u- EYH ŞAMiL i İNNİ Ah —- No: 74 — ne çarpar çarpmaz, bunlari birer birer devirmiş... (artık, Şamil iflâs etmiştir. Hâkimiyet, mutlak ola- rak Çarlık idaresinindir) diye, ğüm öğüm öğünen Generalin (Da- istan Fatihliği) hülyasını, beş on tin zarfında alt üst edivermişti. General Grabbe, gururuna kur ban olmuş, pek gefil avlanmıştı. Şamilin kahir hücumlarına daya- namıyarak siri üstü yuvarlanmış- ,“ziyete düşmüştür ki; dağlar ba tı. Böylece Aholkonun intikamı a- bnmış.. Zafer, yine mıştı. 1 şte bu zafer, coşkun bir de- niz dalgası gibi Dağıstanın ve Çeçenistanın her köşesine yayı- İırken, Şamil derhal teşkilâta giriş mişti. Bu kadar acele etmesinin se bebi ise, yeniden taarruza geçecek olan Çar ordularına, esash bir kuvvetle göğüs germek içindi. Şamil bu sefer işe, (idare teşki- Memleket, biz- riyaset ettiği bir (divani ile idare olunacaktı. O, böy le bir hükümetin riyaseti maka- mına geçmekle beraber, cismani hükümdarların ünvanlarından hiç birini almamıştı. Yine (İmam) ola» Tak kalmıştı. Şamilde kal Divanın azalarını, en sadık mü- ritleri arasından ve bilhassa mil- liyet ve memleket mefküresini en esaslı şekilde hazmetmiş olanlar» dan seçmişti. İlk defa hükümet kur duğu zaman koyduğu İdare esas- larını biraz daha ıslah ederek böy lece yeni kanunlar da vücude ge- izinli Memleketi yine dairelere tak- sim etmişti, Her daireyi bir (naip) idare edecekti, 1840 senesinde baş hyan bu teşkilâtta, dört daire ile işe başlanmıştı. Fakat memleket, Çarlık istilâsından kurtulunca bu dairelerin adedi artmış; hattâ Şa- milin en kuvvetli devri olan 1844 ve 1860 seneleri arasında, naiplik lerin mikdarı yirmi beşe kadar var mıştı (Naip) lerin salâhiyeti, biraz da ha genişlemitşi. Bunlar, idareleri altında bulunan memleketlerin (i- dari, siyasi, askeri, adli ve dini â- mir) leri idi. Naipler, Şamilin na- mına ficrayi hükümet) ediyorlar.. Hareketlerinden, ancak oŞamile karşı mesul bulunuyorlardı. Bir nalbin idaresi altındaki da- ire, muktelif avullardan mürekkep bulunuyor; bunların mecmuu da, - arazinin tabiat ve teşkilâtına gö- re - iki bin ile yedi bin (hane) yi ihtiva ediyordu. Naiplikler de küçük dairelere ayrılmıştı. Bunları da birer (Kadı) idare ediyordu. Bu mallaların ss- lâhiyetleri mahdut olup, vazifeleri asker toplamak, dini işlere ve kü- çük davalara bakmaktan ibaret bü Tunuyordu. Büyük meselelerin davaları, (na ip mahkemeleri) nde hallediliyor- * âu. Kadılar da, küçük davalarla, bilhassa şer'i hükümlerin istilzam ettiği aile işlerine bakıyorlardı. Bütün hükümler, doğrudan doğ ruya (Allah ve Resul namma) ve- riliyordu. Ve bu hükümlere karşı herkesten, mutlak bir itsat bekle niyordu. Hiçbir ferde, hiçbir sebep ve bahane ile istisna göslerilmi- yordu. Kanunlar; en çok memleketin ih tiyacı, âdetleri, usul ve an'aneleri nazarı dikkate alınarak ovazedil- mişti. Onun için, hiç kimse itiraz hakkına malik değildi. Yalnız, ka- bileler arasında iptidai zamanlar» dan kalmış olan sert, kaba ve kan- k âdetler külliyen terkedilmiş. Bilhassa (kan davaları) na, artık bu sefer külliyen hitam verilmiş- ŞAKIR er Yandan, Şamil Yetiş! Feryatları Yükseliyordu —S 72015 a Tl amil, askerlik teşkilâtına da çok büyük gayret sarfet miş. Evvelce geçirdiği tecrübe do layısile bu sefer yeni bir ordu vü- cude getirmekte pek o kadar sıkın ti çekmemişti. Eli silâh tutan her vatandaşın başlıca vazifesi, (All hın, cihad emri) pe İtaat etmek Ve her fert, (yurt ve millet bor- cw) nu ödemekle mükellefti. Yur- dun bir zerre toprağı bile mukad- desti. Bu toprağı düşmana ciğnet- memek için, icap ederse herkes seve seve can verecek; bu suretle © (mukaddes borç) ödenecekti. Bun dan hiç bir suretle ve hiç bir an'- âne ve bahane İle kaçınmak müm kün değildi. Yurt ve millet düş- manlarına karşı meyil ve muhab- bet göstermek ise, en büyük cina- yetti. Ve, buna her kim temayül ederse derhal cezasını görecekti Şamil, bilhassa bu noktaya o ka- dar chemmiyet vermişti ki; sırası geldiği zaman arzedeceğimiz veçhi le - bu mühim meseleden dolayı, dünya tarihinde emsaline pek az tesadüf edilmiş olan bir vaka hu- Sule gelmişti, Teşkil edilen (Nizam ordusu) na asker almak, sağlam bir üsule rap tedilmişti... Her naip, dairesindeki nütüsun adedine göre asker çıka- rıyordu. On aile, (bir süvari) ver. mek meçburiyetinde idi, Bu süva- ri, silâh altında bulunduğu müd- det zarfında, onun gilesi vergi ve İsi iç piyasalarda fiyatların İHRACAT: Fiatları Biraz Düştü Sovyetlerin satın aldıkları tiftük-? lerin yekünu dört bin balyeyi bul- muştur. Bu malların kilosu 107 - 115 kuruş arasında verilmiştir. Bu $a- la piyasa yükselecek yerde rakip- sizlik yüzünden 2-3 kuruş daha düş- müştür Sovyetlerin alıcı olması ve| mahdut bir iki firmanın mal satma- kendini mubafaza etmesine sebep olmuştur. İngiltere hesabına #hemmiyetsiz mik tarda deri malı tiftik alınmıştır. Ke- çi kullarından ihracat için cinslerine göre kilosu 45 - 50 kuruştan ve de- bağ kulları ise 22 - 23 kuruş arasında satılmıştır. Fazla Yapağı Var Dünya piyasalarına külliyetli mik- tarda yapak arzedildiğinden fiyatlar umumi olarak düşmüş ve piyasala- rın gevşekliği her tarafta tesirini gös ir. Bundan dölayı İtalya ve Sovyetler gibi kuvvetli alıcılarımız mel almakta tereddüt göstermekte- dirler, Yerli fabrikalarımızın da mal istekleri gevşek gitmektedir. MERSİNDE Zahire İhracı İyi Gidiyor sında 993 bin kilo arpa kilosu 3,32,5 kuruştan, 300 bin kilo çavdar kilosu 4,775 kuruştan, 312 bin kilo makine parlağı pamuk kilosu 25,5 kuruştan, 215 bin kilo nohut kilosu 8,750 kuruş tan 15 bin kilo acı çekirdek kilosu 34 kuruştan verilmiştir. Ayrıca 37875 saire gibi tekliflerden atfedilirdi. (Devamı var) kilo Mersin malı pamuk satısı olmuş tur, ÖĞLE UYKUSU Havalar ısındıkça, öğle yemeğin den sonra gelen uyku arzusuna kendini kaptırarak söyle bir şeker- leme yapmak iyi olup olmuyaca- Bı meselesi yine tazeleniyor. Öğle yemeğinden sonra uyumalı mi, yok sa o tatlı arzuya dayanmalı mı? Gündüz evlerinden dışarda çalı- şanlar için şimdiden mesele yok gi- bidir. Öğle tatili zamanında biraz uyumıya vakit bulunsa bile yer bu Tunamaz. Dairelerde çalışma sant- leri değişecekmis, diyorlar. Yazın sekizden on dörde kadar kalacak, on dörtte çıkılacakmış. O halde mek te öğleden sonra ikiye kal yor demektir. Ondan sonra uyumak ta güç olur. Demek ki, bürolarda galısanlar için mesele kalmıyacak. Fakat evde kalanlar ne yapsınlar? Tahiatten mi göstermeyi se ven hekimler, öğle yemeğinden son Ta uyumalı derler. Bakınız. hayvan lara, diye de ilâve ederler. Onlar kendilerini doyurunca uyurlar. Ta biata uymıya mecbur küçük çocuklar da öyle değil Meme emdikten sonra hemen uyuyuverir ler. Demek ki, tabiat yemekten son ra uyumayı emrediyor. emrini yerine ge tirenlerin kimisi öğle uykusundan uyandıkları züâman vücutlarında ağırlık, zihinlerinde uyuşukluk du nların neticesi olarak öğle uykusundan sonra artık çalışamaz olur. Demek ki, tabiatin bu emri in Doğrusunu isterseniz, insanı da- ima hayvanlarla mükayese etmek, onurumuza dokunacak bir şey ol- duktan baska, bioloji bakımından da her vakit doğru değildir. İnsan da bir hayvandır ama, medeni hay- yandır. Medeniyet onun vücudün- deki birçok isleri de değiştirmiş. Hayvanın kafası, yani fikri, ancak viendünü işletmek icin lâzım. Hi. buki insana vücudünün işlerinden başka medeni, içtimai isler için de fikrinin lüzumu ver. Öğleden son- ra uykunun fikre zararı olursa. Onun için en iyisi insanları öğle uykusu bakımından da ayırt et mektir. Bir kerre küçük, üç dört Oyasına okadar, oçocuk - larm si için lüzumludur. Uyku çocuğun zihnine uyuşukluk verir mi vermez. mi ehemmiyeti yok. Çünkü ona da zihin ve fikir ancak kendi vücudü- nün islerine yetecek kadar lüzum lu. Üst tarafını zalen anası, baba si temin ediyor. Üç dört yaşına ka- dar çocuk öğle yemeğinden sonra kendi kendine uyumazsa, yaşına güre kucağınıza alır, okşıyarak uyu tursunuz, Biraz daha büyücek olup ta uyumamakta ısrar ederse, perde leri ka; bir odaya bırakırsı- : Tiftik ; Mersinde son ihracat satışları ara- | z bin kile miktarında yüzde 7.8 çev - darlı yumuşak buğdaylar oo kilosu 528 kuruştan satılmıştır, 50 bin kilo Aort buğday 520 kuruştan ve tlccer malı 45 bin kilo sert ile yetmiş bin ki lb yumuşak buğday 5,30-537 kuruş arasında satılmıştır. * Obüz bin kilesu ativre olarak 4,23 kuruştan 90 bin kilosu da 4,225 ile 425 kuruş arasında arpa satılmıştır. Dünya piyasaları düşük olduğundan arpa ihracı geviemiştir, Çavdar is- teklidir. rasında, kim dı ya kilosu 67,5 ku: ğinden on bal tan satılmıştır. * Yerli tabrikalarımız İzmir yapak» larından 25 bin kiloluk bir parti ki- losu 50-53 kuruş arasında almışlar - dır. 1000 kilo kadar sığır kuyruğu sa ışı teklif edilmiştir. Kilosunn elli ; kuruş istenilmektedir. * ? Keten yağları kilosu 52,20, pamuk- Yağı 33-38, sarsar derisi çifti 2300- 3573, zerdova 4250, kunduz 800-1230, tilki 525 - 900, poreuik 330-400 kuruş arasında satılmıştır. “sazan. İZMİRDE: Çekirgeler Mahsule Zarar Veriyor İzmir, (TAN) Vilâyetimizin muhtelif yerlerinde, bilhassa Ödemiş ve Menemenin geniş sahaları üzerin de çekirge göl üş, hemen mücade- le başlamıştır. İki sene evvel Ayvalık - Balikesir arasında cereyan eden kartal - ley- lek muharebesinde leylekler fazla te- lefat verdikleri için çekirgelerin ço- ğaldığı tahmin ediliyor. Filhakika bu muzır haşerenin en büyük düşmam olan leylekler eskisine nazaran az- dır. Geçen sene Menemen mıntakasına çekirge istilâ ettiği zaman alaylar ha iinde gelen sığırcık kuşları bunları imha etmişti. Bu sene de sığırcıkların gelip çekirge mücadelesine yardım etmeleri çiftçilerce muhtemel görülü sesaaasesese < la işi, fabrika isi kafadan ziyade kol ve bacak. adale işidir. Zaten o, iş- lerin en temiz kısmı sabahleyin gö rülür. Bahçe ve tarla İşlerinde gii- neş İnsanı çok yorar. O işlerin sa- hipleri yazın öğle yemeğinden son- ra uyuyabilirler. Yenilen yemekle- rin cinsi de uyku üzerine tesir eder. Etten ziyade sebze yiyen bahçe ve- işcileri de ihtiyaç Bürolarda, kitap odalarında fikir lerile çalışanlar da yazın öğle uy- kusuna kendilerini kaptırıp kaptır mamıya karar vermeden önce ken dilerini yoklamalıdır. Öğle uykusu |! mun dokunmadığına en iyi alâmet bu uykunun kısa olması, kısa bir | müddet sonra uyanınca da vücutta ağırlık, zihinde uyusukluk bulun - mamasıdır, Uykudan sonra, hiç u- yumamış gibi vine çalışmıya hazır bulunanlar, öğle yemeğinden son- ra biraz uyumıya karar verebilir - ler. Ancak, birçoğu öğle uykusunda karışık, korkulu rüya görür, uy- kudan başını pek güçlükle kaldıra bilir. Sonra da üzerine ağırlık ha- sar, çalışması güçleşir, karakteri bozulur. aksilesir. Öyle olanlar, uy kunun kendilerine zarar verdiğini kendileri de bilirler. Onlara otur- dukları yerde kendinden gecerek pek hafif bir şekerleme yapmak bi le zarar verir, Uyku arzusuna karsı koymak i- | ANTEPTE çin en iyi şey yemekten sonra tat- konusmadır. İnsanın en büyük hassası İnsanlarla konuşmaktır. Bu zamanda radvo da öğle uykusuna da yanmak icin bir vasıta olabilir: Ver re kadar rahatsızlıklara karşı imazsa bu kadarcık faydası olsun. 5 GELİR ği Li ii Ii BORSA | İ 20 —5— 1018 İ ! ÇEKLER ! İ Açılış Kapanın İ i 285 (28625 | İ 010504 07040| i 15.10 1510: ! i 47070 4700| i "m e | 2cm anes | 65.003 65008 | İ 14396 14390 ns 28 | 13.162 12,149 imo 1amo| i 42104 42184) i 40123 4.0123 ! i 108.87 10.87 | Belgrad 349518 s4nsia | İ Yokohama 27086 O 2İSS4İ Stokholm. 3132 331326 Londra s0— 63— | Moskova aaams am | PARALAR i Alış Satış İ i Prank i | Dolar < Üret ş Belcika Pr, Drahmi taviçre Pr, ; i ve Florin Kron Çek İ Mark İ Zicei Ur i Dinar Kron İsveç İlk Kostümlü Balo me kurumu Şübesi, burada ilk defa olarak kostümlü bir balo vermiştir, ; Ziraat Bankasının Anadolunun muh telif mntakalarından getirttiği 595 MA e el, ale ailem sk riimiğ Eş KAN e ” HAYVANCILIK : Bazı Deri Cinsleri Bu Yıl Eksik Mevsim itibarile koyun kesilmesi azalmıştır. Bundan dolayı koyun de- İrilerinin miktarı eksilmiştir. Koyun derilerinin hava kurusu veya tuzlu kuru cinslerinin piyasa fiyatları ken- dini muhafaza etmektedir. İhracat için az miktarda deri top- lanmaktadır. Keçi derilerinin dünya piyasalarındaki fiyatlarında biraz yükselme görüldüğünden Almanya ve İtalya için mal alınacağı söyleni- yor. Son günlerdeki ihracat ehemmi- $ İyetli olmamıştır. Bu sene oğlakların Bir çoğu telef olduğundan oğlak de- rileri azalmış bulunacaktır; Bu yüz- den oğlak derilerinin fiyatlarında to beddül olacağı tahmin edilmektedir. Kuzu derileri aranmaktadır. Az mik tarda ihracat olmuştur. Bu deriler $- çin talepler vardır. İstanbul ve Ans- dolu için yüz on beş balye sığır de- risi satılmıştır. ANLAŞMALAR : Almanya İle Yeni Anlaşma Yapılacak Türkiye - Almanya ticaret anlaş- masının temmuzda müddeti bitmiş o- lacaktır. Bir sene için yapılacak bu anlaşmada Almanya için çok kolay- lıklar gösterilmişti. Ağustostan itiba ren yeni bir anlaşma yapılması icap etmektedir. Tüccarlarımız, Sovyetle- rin piyasamızdan, Almanların slâka- dar oldukları malların mühim bir kıs mını rakipsiz olarak toplamaları do- layısile, Almanya İle ticaret anlaş masının yenilenmesi için acele edil- mesi fikrindedirler. Bilhassa yapak, tiftik, pamuk, canlı hayvan, zeytin, tahan, incir ve üzüm ve saire için pi- yasaların gevşemesinin önüne geçil- mesini isiyorlar, Temmuzda Ankaraya gelecek bir Alman heyeti ile müzakereye başla- nacağı haber verilmektedir. — GÜMRÜKLERDE: Para Değiştirme Yerleri Açılacak Gümrük idaresinin teklifi üzerine Merkez bankasınca o hudutlarımızda para değiştirme merkezleri açılacak- tır. Hudutlarımıza girecek yolcuların beraberlerinde getirecekleri yabancı devletlere ait paraların değiştirilme- sini, kolaylaştıracak olan bu merkez- ler Uzunköprü, Sirkeci, Kapıkale, İs- lâhiye, Gürcükulak mevkilerinde açı lacaktır, meni ODADA: Riyaset Divanı Toplandı Ticeret odası riyaset divanı dün toplanarak odanın umumi İşleri etra- fında görüşmeler yapmıştır. FUARDA : El Sanatlarına Ait Pavyon İzmir fuarında küçük ve el sanatle- rine ait bir paviyon yapılmasına ka- rar verilmiştir. Şehrimizde el ve na- kış işleri, örgü, broderi yapanların iş- leri fuarda teşhir edilecektir. KANGALDA : i Bir Kdını Öldürdüler Kangal, (TAN) — Alacahan nahi- yesine bağlı Karacaviran köyünde o- turan Derendeli Bahattinin karısı, kafasından kurşunla vurulmak ve boğazından da bıçakla kesilmek su — retile öldürülmüştür. Kadının cesedi köy civarında bulunmuştur. Bu feci cinayetin fail veya ( failleri henüz meçhuldür. İKİNCİ DÜNYA YAZAN: SAMİM KOCAGÖZ Çok beğeneceğiniz bu “ROMAN”, “YENİ KİTAPÇI” den isteyiniz. o Fiyatı; 40 kurmuştu ö