31 Mayıs 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

31 Mayıs 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ini sali | Güreş Hayatımızda © © Nitekim bir Çoban Mehmedin hu- © susi müsabakalarda, seçme karşı Ss Yeni Bi Güreşçilerin Mensup Oldukları Klüpler Bundan İstifade Edebilirler Büyük Mustafanm Çoban Mehmede meydan okuması, güreş- çisi fazla veya kıymetli şampiyonlara malik olan klüpler için ha- yırlı bir başlangıca vesile olacak vaziyeti gözlerimiz önüne koy- muş oldu. Ferdi ve mücadele sporlarının ek- seri memleketlerde olduğu gibi biz- de de klüplere nedense pek faydası dokunmaz. Güreşçisi için kabil oldu- ğu kadar müzaheret gösteren, müm- kün olduğu derecede çalışan klüple- rin resmi müsabakalarda isimleri daima ikinci plânda kalır. Hattâ ağı- za alınmadığı çok vâkidir. Mesel bir müsabakayı kazanan güreşçini yalnız ismini söylemek, ödettir. Ga- zetelerde filân maçta tuşla galip ge- len güreşçinin ismi kasına mensup olduğu klübü yaz- makla efkârı umumiyede ve konuş- ma lisanında tesir bırakabilen şey- lerden değildir. Berayı nezaket yapi- lan işler kabi Bu fikrimizi daha kuvvetli misal lerle izah edebilmek üzere bir iki vâ- kılya daha işaret edeceğiz: Bazan milli takımda veya temsili ekiplerde iki güreşçinin isimleri biri- birinin ayni olur. Onları ayırt et mek üzere, şu klübe mensup Hüseyin ile bu klübe mensup Hüseyin diye- ceğimize, küçük veya büyük Hüse- yin lâkaplarile güreşçileri biribirin- den tefrik ederiz. Mustafalarda da böyle olmuştur. Küçük Mustafa, büyük Mustafa lâ- kapları da güreş ilânlarımızda ve gü reş lisanında ferdin mensup olduğu klüpten evvel tanınması ve bilinmesi ihtiyacından doğmuş isimlerdir. Güreşçilerin giydikleri fanileler “dede klüplerinin Yenklerine Tisyet edilmez. Klüp renklerinde pek titiz olanlar bile iş güreşe dayanınca ren- gi hatırlamaz olurlar. laşmalarında sarı kırmızı mayo veya © © renklerin küçük işaretlerini taşı - © birinin Fenerbahçeli, öbürünün Be- yan bir alâmet takması bu histen ve telâkkiden ileri gelmektedir. Milli ve temsili takımlara seçilen güreşçilerin yalnız milli formayı giy meleri tabijdir. Bizim yukarda getir diğimiz misal daha milli takıma seçil meden olan müsabakalara aittir. Halbuki futbolde, işler bunun ta- mamen aksidir. Orada fert mensup — olduğu klüplerin ismini lâkap gibi — taşır. Birinci küme iki Fikret olunca şiktaşlı olduğu tasrih edilerek biri- birinden ayırırlar. Forma renklerinde bir Şerefin şam piyona müsabakalarında klübünün renginden başka bir renkle çıkması- na ne oyun kaideleri, ne de klüp â- detleri bakımından imkân yoktur. Mimi takıma alınmış bir futbolcünün milli forma ile klüp takımında yer alması ne kadar garip düşerse kendi klübünün renklerini giymeden id- man yapması dahi 6 kadar göze ba- tar. Mühim maçlarda klüplerinin for- ma renkleri biraz soluk çıkanlar ta- © raftarlarını müteessir ederler. Renk © ve ferdin mensup olduğu cemiyet © futbolde bu kadar esaslı rol oynar, Maddi fayda temini tarafından da işler böyle devam etmektedir. Müte- addit güreşçisi olan bir klübün elin- — deki güreşçileri, dahili maçlarda ol- sun, birkaç kere kendi nam ve hesa- bına çarpıştırabilmesi ender tesadüf- © lerdendir. Sorarız, bir büyük Mustafa, bir Ço ban, bir Yaşar, yaptıkları müsabaka- © ların kaçta kaçını klüpleri için yap- © muşlardır. Futboldeki temsili maçların klüp © oyunlarına nisbeti ile güreşteki mü- sabakalar kıyas edilirse, ortada klüp P © r Çığır Çoban ve büyük Mustafa oldukları klüpler nam ve hesabına çarpışmaları kabil olursa, lerindeki güreş elemanlarından fut - bolcüler gibi istifade etmek tarafla» rını aramıya bajlıyacaklardır Bu arayış her halde hayırlı bir çı- gir açacaktır. “Şİ Maçları Oynanacak mı? Milt küme maçlarından evvel baş- lamış olan İstanbul şilt maçlarına ge- lecek hafta nihayetlenecek olan mil- W küme maçlarını takip eden pazar günü devam edileceği haber alınmış- tır. Bu vaziyete göre İ2 haziran pazar caklar ve bu maçın galibi 19 hazi- randa da şilt finali için Fenerbahçe karşısına çıkacaktır. Fakat 26 hazirsna kadar her hafta devam edecek olun bu karşılaşmala- şekle girmiştir. İ Çünkü milli küme karşılaşmaları ni henüz nihayetlendiren sporcuları hiç istirahat etmeden tekrar maç yap mıya icbar etmenin büyük bir hata olduğu muhakkaktır. Haber aldığımıza göre şilt maçla- rile alâkadar olan klüpler hafta için-| de bir toplantı yaparak bu maçları ge lecek futbol sezonu başına tehir edil. mesini mıntakadan İstemiye karar üpler el. |N günü Güneşle - Beşiktaş karşılaşa-!# randa Beykozla uynıyacak ve 26 hazi |f Ta klüplerin iştirak etmesi şüpheli bir |# Halkın Dili Geçen Pazar İstanbulun nadir 4 gördüğü güzel, temiz, heyecan- / # / 4 kiyenin en büyük ve en çok se- 4 vilen spor klüplerinden Fener - 4 bahçe ile Rumanyanın Tamsvar #4 takımı karşılaştılar, 4 Maç baştan başa halkın spor İ zevk ve terbiyesini | okşiyacak # şekilde cereyan etti. Fenerin Ru 4 manya finalistine galip gelme - 4 sinden ziyade müsabakanın bu 4 reyanı halkı sevi Sporun nizamları, teşkilâtları N ve adamları hep böyle temiz mü sabaka ve güzel spor hareketini çoğaltmak için yapılmıştır. Bizde böyle ? Hâdiseler bunun aksini gös - teriyor. Pazar günü binlerce ki- sinin önüne çıkan o Fenerbahçe takımının saatlerce alkışlanışı, çoktandır güzel oyunundan mah rum oldukları Fener | takımını mek için yakın vilâyetlerden seyirci gelişi ve nihayet İstanbul da Beşiktaş - Üçok maçı gibi mü him bir milli küme müsabakası varken Fener sahasının ağzına kadar dolu oluşu hele müsaha- ka esnasında seyircilerin Fener bahçeyi milli kümeden atan ve rakiplerile oynamaktan meneden teşkilât lehine kayde- N dilmiyecek tezahürlerde bulu - Duşu kurum işlerinin spor efkâ- n umumiyesince hiç te tasvip c- dilmediğinin aJâmetleridir. Haksızlığını alâkadarların bi- © Te güç inkâr ettikleri bu gibi kas ti ve kararlar önünde Fe - nerbahçenin hem kendi faaliye tini hem de dayandığı taraftar “ oyun lar kütlesinin spor İhtiyacını te min için yabancı takım geti 4 ye teşebbüsü O maalesef hiçbir kontrole tâl BE “sporu karşı yapılacak en doğru ve mü â essir hareket idi. Bu maçta, Fe- 4 merhahçe her şeyden evvel var- lığını, sonra beynelmilel kudre- tini ve nihayet efkâri umumiye 2 deki yerini gösterdi. İ Buna mukabil inanmıya ce - İ saret edemediğimiz bir haber al dık, Spor teşkilâtı Fenerbahçe ile maç yapınıya gelmemesi icin Tamşvara telgraf çekmiş, fakat telgraf gittiği zaman takım ha- reket etmiş bulunuyormuş. He- # nüz vüsukunu temin edemedi - #imiz bu haber doğru çıkarsa, spor işlerimizde hâkim olan kin * ve İzrar ruhu tamamen sırıtmış olacaktır. Bunun efkâri umumiyece bi. # linmesi acı da olsa öğretici hir 0 sey, tutulmıyan bu gi- GN ZA, MALE İİ Bugün Tamşvar İle Pera Karşılaşıyor Bugün saat vereceklerdir. zi Tezcan idare edecektir. ler aleyhine bir adaletsizliğin itiyat © haline gel Büyük Mustafanın Çoban Mehme- — de meydan okuması, klüp idarecileri- « Min uzun senelerdenberi baş eymeyi itiyat ettikleri bir usulün değişmesi- ne sebep olacaktır. ğer bu iki güreşçimizin mensup Bolu, (LAN) — spor alanında böl. Be güreş birincilikleri müsabakası 21 çift pehlivanın iştirakile, Bay Niha- dın hakemliği altında, sahayı doldu- ran binlerce seyircinin huzurunda ya pıldı. Gerededen iki, Düzceden üç, Bolu ve Mudurnudan birer pehlivanın ka- zanması ile müsabaka neticelenmiş, Boluda Bölge Güres Birinciliği Yapıldı birincilikleri alan yedi pehlivan mın- taka birinciliklerine iştirak etmek ü- zere Kastamonuva hareket etmşler. dir. Güreşi görmiye kazalardan kam- yonlar ile seyirciler gelmiş ve alâka- lı bir spor gününü yaşamıştır. Resim güreşlerden bir sahneyi gös- 4 hı bir spor hâdisesi oldu. Tür. * Bİ 1730 da Taksimde Tamşvar ile Pera klüpleri arasında bir maç yapılacaktır. Maçı hakem Şa- Vatamncdaslıca PUS E NA EENİ Aksaraylıların Bir Feryadı Okuyueularımızdan Ali, Ce- vat, Şükrü, Hurşit, Cemal yazi- yor: “Aksarayda bir tanecik Cellât çeşmemiz vardı. O da, kurudu. Şimdi susuzluktan kırılıyoruz. Çoluk, çocuk pislik içinde kal- dık. Biz de vatandaşız.. İstediği- miz de uzun boylu bir şey değil dir. Biz yalnız su istiyoruz. Koca bir şehirde, koskoca bir semtin susuz kalmasının ne demek ol- duğunu elbette takdir edenler vardır. Gazetenizin bizim bu fer- mıza tercüman olmasını ve alâkadar makamların dikkat na- zarını çekmesini dileriz.,, * Bir Tashih Okuyusularımızdan emekli deniz suba, yı İzzet Aygen yatıyor. “Şehrimizin İmar plânı hakkındaki mektubumun bügünkü müshanızda mülâ- bülüsaten neşredildiğini mem İnuniyetle gördüm. Vatandaşların hazı dilekleri hakkında gösterdiğiniz alâkaya marken bu yanda gör- ön tashihi buyrulmasını ehemmiyetle rica ederim Ben bu mektübumun hiçbir kısmında bu plân tatbikatınır uzun ve hattâ yarım asir devam edeceğinden katiyen bahset. medim, Bu kadar uzun sürmesini de ne intecim, ve ne de düşünürüm. Hattâ tat- |bilcate buşlandığını kayt ve İşaret ettim. Ben bu tatbik edilecek plânın, sehir ihti yacını uzun müddet belki de yarim asir rla müddet temin edecek mahi- yette olduğuna şöpbe etmediğimi sara» etilm. Yoksa gazetede yazıldı etlilen plânın tatbikatının ması kabil 1memiştir. yaptığı ven projenin katileşti. kten sonra Cümhuriyet Bükü ya yaptırdığı her İrilip tatbikatınn kün olabilen en İsisa | iataç edildiğini mirnet müm ir müddet zarfında ikranla ve hir imüzden hiç biri- in bu plân tathiketının yarım asırda mek şöyle dursun irmiyeceğimizden taf sile erzettiğim zihulün yarınki “nü nizde, tashih. buyrulmasnı" saygı ile dile- TİME izleam Bozöyükte Dişçi Yok Bir karilmiz “Bezöyüi rada 8 binden far! ! , ten yazıyarı hire eldlyorlar. olmıyanlar 4s istiraba tahammül edemez bir hale gelin- ce dişlerini İfalertayin insanlara çektiri- yorlar, Tren hai kazamıza t *i istifade et Temis olur. üzerinde ve kalabalık olan tabibi gelse hem kendi. em de halka hizmet ey ————— —— —— İsveçliler Tokyo Olimpiyadına Gitmiyorlar 1940 ta Tokyoda yapılacak olan 12 inci olimpiyatlara davetli olan mil-| letlerden İsveç, lk olarak bu davete icabet edemiyeceğini ve hali harpte bulunan bir milletin olimpiyatlar ih das etmesinin doğru olamıyacağını bildirmiştir. İ Bununla beraber bu olimpiyatların | Finlandiya veya Norveçte yapılması ihtimalini gözönünde tutarak takımı- ni hazırlamaktadır. gi Beynelmilel Maç Neticeleri Geçen hafta içinde Avrupanın muh telif şehirlerinde muhtelif beynelmi- Jel karşılaşmalar yapılmıştır. Alınan neticeleri yazıyoruz! Aston Villa 2 - Alman muhteliti 1 Polonya 6 - İrlanda O İtalya 4 - Yugoslavya 0 İtalya 5 - Cenubi Almanya 2 İskoçya 3 - Holanda 1 Preston 1 - Slavya 6 İsviçre 2 - İngiltere 1 İngiltere 4 - Fransa 2 GEMLİKTE: Bursalı Gençler Mağlâp Gemlik, (TAN; — Bursa İpekiş «por ve Gemlik Sümer spor futbol ta- kımları burada karşılaşmışlar, Sü- mer spor, bire karşı dört golle galip gelmiştir. Gençlerin Temsili Gemlik, (TAN) — Halkevi temsil kolu gençleri “Mazlümlar serisi, pi- yesini ve “Mahcuplar, komedisini muvaffakıyetle oynamışlar, çok alkış lanmışlardır. Her iki eserde rolü olan Bayan Muszzezin bilhassa muvaffak olduğu görülmüştür. AEAUAEDEA DENEME iki Günlük Hikâye Kıvırcık altın saçlı, ayaklari ya- zhanenin halılarına takılarak, şarı çıktılar. Fena halde içerlemiş oldukları her hallerinden belli idi, Mesul musahip, “ihtiyar” ın her gün gittikçe anlaşılmaz ve unüt- kan bir adam haline geldiğini iş ar kadaşı bir kâtibe fısıldamak im- kânlarını atayıp buldu. İş akını gittikce artıyor, çalışma temposunun sürati de çoğalıyordu. Borsa, Maksivelin müsterilerinin büyük paralar yatirdıkları muhte- Nif isimli hisse senetlerinden ya- rım dürüne kadarını parçalayıp bir kenara fırlatmıştı. Almak ve sat- mak emi kırlansıçlar gibi, İ- leri - geri uçuyorlardı. Maksive! cüzdanının bir kıs- mı da tehlikeye maruzdu. Bizzat Maksivel, bütün hızile çalışan, mü kemmel, mütekâmil, kudretli, bir makine halini almıştı. Hassas bir sa at makinesi gibi, bir sapiye bile 4- ralık vermeden çalışıyordu. Bura- sı borsa idi. Burada sadece. hisse senetleri. borç senetleri, ziraat va endüstri tahvilâtı, kıymetli kâğıt- lar vardı. Burası finans dünyası idi. Buraşıpın daşanla ve tahlatla en kü. Yemek zamanına doğru İste n- fak bir durgunluk başgösterdi. Maksivel, elleri kâğıtlar ve telgraf larla dolu olduğu halde masası: ba- sında ayakta duruyordu. Sağ kula ğının arkasında Yazı kalemi vardı. Saçları hiç durmadan alnına doğ- Tu kayıyorlardı... Yazıhanenin pen cereleri acıktı. Güzel ve sevimli Ba bar, kaloriferin düğmelerini “sica k”a doğru çevrilmişti... Pencereden, tatlı bir rüzgür es- ti. Odanın içini fettan ve baştan çı karıcı bir leylâk kokusu kapladı. Bu koku bir an için Maksiveli ken- dine getirir gibi oldu. Çünkü bu koku Miss Leslinin kokusu idi. Ba koku onun, yalnız onun kokusu idi. Bu koku, genç kızı, âdeta görü- nür, elle tutulur bir halde Mek- #ivel'in karşısına getirdi. Finans dünyası bir an için küçüldü. kü- çüldü ve bir nokta halini aldı. Genç kız ise, yirmi adım ötede, komşu odada idi. Maksivel yüksek sesle kendi ken dine söylendi: — Yemin ederim ki ben bunu va Evet, evet yapacağım. Ona teklif edeceğim... Bunu şim- diye kadar nasıl olup ta yapmadı. ğöma cidden hayret ediyorum Maksivel, borsa oyununda kay- betmiş, her taraftan hücuma uğ. Tamiş bir borsa oyuncusu çabuk- luğiyle daktilonun odasıra koştu Genc kız patronuna baktı ve gü lümsedi. Yanaklarında hafif bir pembelik dolaştı. Gözleri tatlı ve şefakatli bir ışıkla tutuştu. Maksi. vel dirseklerini genç kızın masa sına dayadı. Ellerinde hâlâ bir yi- ğın kâğıt vardı. Kulağı arkasında ki Yazı kalemi yine eski yerinde idi... Aceleci, fakat titrek bir sesle: — Miss Lesli, diye söze başladi tam bir dakikalık bir vaktim var. Bu bir dakika zarfında size bazı şeyler söylemek istivorum. Benim le evlenmek İster misiniz? OA- det olduğu üzere sizinle firt vap, maya hiç bir zaman vaktim olma- dı. Fakat bu benim sizi samim! o- larak sevmeme bir mâni teşkil et. medi. Lütfen çabuk cevap veriniz! Bu fiyat kırıcılar insanın son ta- hammülünü de elinden alıyorlar. Daktilo yerinden fırlıyarak azl ina İdin mi an jale vr animal — Siz neler söylüyorsunuz? di- ye haykırdı. Genç kız, faltaşı gibi açılan göz“ lerle patronuna bakıyordu. Maksi- vel can sıkıntısile: — Galibs ne dediğimi anlamadı niz, dedi. Ben, benimle evlenmeni Zi, yani bana kocaya varmanız İs- tiyorum. Ben sizi seviyorum. Mis Lesli. Benim size söylemek istedi- ğim bundan ibarettir. İşlerin bir dakikalık hafifleyişinden istifade ederek size bu teklifi yapmaya gel Ah,.xine beni, telefondan ca beklemelerin! rica et. Miss'Lesli benimle evlenmek İstemez misi- niz?. Genç daktilo bu teklifi çok garip karşıladı. İlkönce, âdeta hayret &- der gibi oldu. Sonra bu şaşkın göz lerden yaşlar boşandı. Daha sonra, gözyaşları arasından, güneş gibi bir gülüşle gülümsedi. En sonra da, el lerinden bir tenesi, büyük bir şefa katle Maksivelin başını okşadı: — Ne demek istediğinizi ancak şimdi anladım, dedi. Görüyorum ki bu borsa denilen mekanizm, kafa- nızdaki, borsadan başka olen, her şeyi silip süpürmüş.. Halbuki ilk- önce ben çok korkmuştum. Hafvey, ne çabuk unuttunuz?. Biz dün ak şam tam sast sekizde seninle nikâh lanmadık mı?. Kurşun Boruları Bozmuş Dün, asliye üçüncü ceza mahkeme sinde hava gazi kurşununu bozmadan. suçlu Şişlide oturan Bayan Servetin muhakemesine başlandı. Şahitler din lendi. İddiaya göre, hava gazi me murları eve geldikleri zaman, kurşun mührünün kazılmak suretile bozuldu Bunu ve koparıldığını görmüşler ve Bayan Servet kendisini şöyle müda- faa ediyordu. — Evde bir ben bir de annem var. | Çoluk, çocuğumuz yok*ki hava yazi Saatinin kurşununu bursun.. Bazan cereyan gelmediği zaman deynekle vurduk. İhtimal o vakit kurşun bozul muştur Bunu da bize kendi memur- ları öğrettiler Müdderumumi Feridun Bagana id- diasını söyliyerek Bayan Servete ce- za verilmesini İstedi Mahkeme. dos- yanın tetkiki için muhakemeyi bu- gün saat 14 e bıraktı İkinci Noterlik Tahkikatı Dün. Sultanahmet birinci ceza hâ- kimi Reşit ve bir müddelumümi mua vini, memurlarının sulistimalleri yü zünden lâğvedilen İstanbul ikinci no- terliği hakkında telkikat yapmışlar. dir Tetkikat esnusında tevkif edilen noterlik başkâtibi Fahri, vezredar Nuri, ve kâtip Ruşen Eşref te bulun- muşlardır. Tetk'kat ikinci noterlik muamelesinin ve eski defterlerinin devredildiği altıncı noterlik dairesin-

Bu sayıdan diğer sayfalar: