ASKER GÖZÜYLE: e... . Frankocular Hükümetçiler i Müşkül Vaziyete Soktular Harp Yeliileri Kızışmak Istidadında i spanyada, fena havalar .,” sebebiyle, bir aydır ge- Yi kalan harp hareketleri, bil- lassa Teruel — Deniz bölge- Sinde, tekrar başlamak istida- dındadır. Esasen bir aydanbe- Fi rahat durulmuş değildir; Te Püel'in Şimal Doğusundan, A- liaga'nın hemen Cenubundan, Castellote ve Morella'nın ya- larından geçerek doğruca Cenuba, Alcala de Chisvert'in biraz ilerisinde denize varan Ve bu suretle büyük bir kavis Şizen iki taraf arasındaki cep- de, General Aranda emrin- deki Galicya'lı fırkalarla, unu Miyetle deniz boyunca Castel- İon de la Plana istikametinde ilerlemek için bükümetçilerle tik sık muharebeler etmiş bir- $ok mukabil taarruzlar defet- Miş fakat hissolunacak bir te- rakki gösterememiştir. gmurlardan ilerin mukave- bu kolordunun kacer şimal doğusundaki Senahının kta kal #ma atfolunuyor. Bunun Varra'lı fırkalardan mürek meral Garcia V Der gün muharebe etmek süretile bir ay unun seb: çin Na- rok “düzeltmekle MâŞiul ölmüş ve Gensral Varela” Diri“da; Teruel'in” key; Ködar Mal doğusundaki Carbai tetmesi ve çok y adar da n'ı zap iksek ve sarp Gu- kütlesinde ilerleye! 8İ #le, eski kavsi, umumiyetle Al €ala de Chivert'in cenup! Abokacer kenar! B erek rından n ge giden düze yakın Vinaroz'da Akdeniz affak olan Ge- nuba, Castel- tikametinde iler- dökmesi hak mıydı ve Bözü geçen çember Castellote'yı doğru teşkil ettiği > iç a dağlık Yetle ârızalı mın lerde sık sık vücut miyet kaz. k çıkıntılara temas etme ve umum lardaki harp- ulan ve ehem- n k bi girinti ve tir. Büyük İspanya harbindeki son Pİ Yazan: | H. Emir ARAR veya küçük askeri girinti ve çi- kıntılar yalnız muhareberelerde olmazlar, barış vaktindeki hudut- larda da görülürler ve bir sürü sskeri tetkik ve tedbirlere ler; bunun bugün e: mey- uş bir duru k — Alman ne doğ sürat büyük rin, taarruz için, yayılmalarına ye- tecek kadar k bir a yarma İaarruzuna el- bilir, fakat bunlar, umü- miyetle ihata olunmaya daha müs- #ait olduklarından tehlikeleri fay- dalarına kaliptir; ancak bölge ne kadar fazla dağlık ise bu gibi çır kıntı ve girintilerin faydi mahzurlu tesirleri de o derece az ayet ş ise, b veya olur, rıda bahsi geçen Castello- bik edersek, iz ki, burada torbanın içinde üç çevrilmiş halde olan sükümet kuvvetleridir. Bu bulundukları i delerek, buradan 1 bölgesindeki A- rtoza önün- lülerinden mil- yan ve gerile- doğru hza olmuş k, böyle bir yar- k olması İçin evve- lâ, en az iki kolordu “100.000 ki: dır; saniyen Castellote — Mo- rella mıntakasındaki dağlar böy- le bir taarruzu günlerce sürüklen- ntisine gö- doğuy i kabul eder manın muvaffa Pranko kuvvetlerinin eline geçen Kata lonyanın elektriğini temin eden barajlar vaziyeti gösteren har direceğinden, düşman mukabil ted- birler için kâfi bir zaman bulu ve neticede böyle bir teşebbüs yal- nız akamete uğramakla kalmaz, Frankocuların imal ve hatalı t içinde kala, lerin imha v ticelenebilir. ral Garcia V yağmur ve çamurda, kavsi düzelt- me ğ erde bu kuv- veti meselâ ya Aranda'ya daha çok: yanaşarak her iki kolordunun nisbeten lan ha kesif B ino'nun bir aydır daha az ârızalı o- da - bir taarruzla Castellon arı veys- sahil o mintakasına sahil bo- hareketine devam a Velino Vakela'nınkile el'den Mijase denize, Ca birleşerek ca, ellon de la Pla- reketin neticesinde Castellon la Plana'nın şimal bölgesindeki hü- kümet kuvvetleri ya mevzilerini tahliye ile cenuba çekilmeğe mec. bur olacaklar veyahut büyük kav- sin içinde imha ve esir edilebile- ceklerdi; ki bu hareket sayesinde yine bir kısım bükümetçi kıtala rı bozulacak ve Castellon d&. 1. P, da aglebi ihtimal çoktan düşecek- örülüyor ki, de- rarak ve hükümetçi İspan- yayı ikiye bölerek, her kısmı ayrı e mecbur etmek gayesi 9 martta, Ebro cenubunda ya- pılan büyük Aragon taarruzu, ara- dah 2.5 ay geçtiği halde, asıl hede fe, henüz varam nıştır. E İspany. ilvaki 15 nisanda, Vinaroz'- da denize inilerek hükümet iye bölünmüştür, fakat her iki parça da ayrı ayrı henüz a- yakta duruyor ve kendi kendi müdafaada devam ediyorlar. De 2e inmek, filvaki, bir gaye değil, fa- kat buna varmak için bir vasıta ve- Ya büyük ve mühim bir adım idi Bunun aksine, birçokları, Franko- cuların Castellan vilâyetinde de- nize varması ve cümhuriyetin e- lir e kalan vilâyetleri ikiye bök mesi ile İspanyada işin artık sona varacağını sanm belki de, haklı idiler, çünkü, İspanyanın se. nayi bölgesi Katalonyadan ve en fenası, silâh ve cephanenin ikmal Frunsadan ayri düşecek bir İspanyadı vi ve maddi kuvvetler sarsincak, anarşi, panik, ve yoksulluk içine düşerek açlık yet cephanesizlikten teslim olacaktı. F akat İspanya hükümeti, or- ta İspanyada askeri, idari ve siyasi bütün kuvvetleri, Madri din tanınmış müdafii ve İspanya hükümetinin meslekten yetişmiş iyi bir komutanı, general Mia- TArkası: Sayfa 10, sütün 1 dej | Fransızlar | Hakkında Bir | Kaç Müşahede i* * İ Herkese ve herşeye hudutları | İaçık olan bu memlekete şu İ İsıralarda yegâne girmiyen | İşey aklıselimdir. “Hatay” işinden dolayı Fransızla- tında Almanya, bir tarafında İtalya, | bir tarafında da Nasyonalist İspanya | İile sarılı, Afrika müstemlek İkarışıklıklar tümen tümen Hindi Çini kolonisi Uzak Şark anda iken Fransanın Hat nunu sokmasını, bu mer İsetinde ötedenberi görülen ve gayrişuuriliğe atfetm çare göremiyorum, bunu sö: rafa koyalım da size Fransızların Türkler ve Türklük hakkındaki bil. İgisizliklerine dair t ahedeyi yazmayı. ka hakkında bir hüküm imelerini kolaylaştırmak için dak buldum. 1924 te Ol! derinde Mâübalilik | bizzat yaptığım ilere ere 1 piatlar icin Parise git. 12 kilometre uzakta| kasabasındaki Olimpiyat | dik. Bize tahsis ettikleri ku Her mil- Bi Kolomb) rün ağzında idi Bir gün köy kapısının ö yordum. İBirkae ki İ Bu bayrak dular. Türk bav — Ya! demek burada Türkler var Evet! — Neredeler? dir?.diye bana sor «ön, dedim Burada. — Görebilir miyiz? phesiz. Yani ya! İste ben, —Tâtife etmeyin! — Neden? Sizin ref B a lüzum yok. ne Versıvı gezmeye git çevabi y Yine 6 mistim. Bir masada dört kişi beraber | düştük. Yemeklerin uvanı dan şikâyet eden b de Yemeklerden siz sikâ niz biz ne yanalım? dedim. — Nerelisiniz? — Türküm. Hayretle — Siz bevazsınız! dediler. Ondan! İsonra yemeği bırakın Türk'le, dive sordular. 0 sızlardan da beyaz olduğunu anlatma | ya uğraştım. * 1928 Olimnivadında takımı Mes si olan “renkli bizim futbol Misırlılarla mac yapacaktı. | fransizca yevmi sbor gazete. “Auto” bu kı ki takımın müsabakası ente- ak” mealinde-bir hâlâ renkl ık ceha nüsahededen sonr #ızların bizi öğrenmeleri hakkındak fimitlerim tamamen söndü | Lâkin buna mukabil ben onları öğ- İrendim. Bunlar sempatik adamlardır. İcli rinde çok nüktedan adöml Lâkin busünkü halivle lesef politika cereyanları önünde dü- kavhetmiş bir halde be maktadır. Herke ma için olan İlar yegâne girmiyen sey aklı selimi | olduğunu kendi gazetelerini okuyan lar vekâlâ anlarlar. Hak için, hürriyet, adalet için ihti- lâl etmis ve kan dökmüs bir milletin | bugün haksızlığı ve yolsuzluğu hima| İ ye eder vaziyet alması da bunun can- | İı delillerinden biridir Böyle mantıksızlardan kimin zarar gördüğünü anlamak icin F; İtikasının. Fransız iktisadi günkü ala ala hey va İ kâfidir. sız poli | yatırın bu | iyetini görmek | B. Felek ald | Yeni Halkevleri İ Edirne, TAN) — Babaeski ve Kırk | İlarelinde birer Halkevi inşası için ya pılan hazırlıklar bitmiştir. Yakında inşaata başlanılacaktır. i * Edirne (TAN) — Edirnenin en| İgüzel ve asri gazinosu olan İzinosunun inşası bitmiştir. Gazino 15 "güne kadar açılacaktır. Istanbulun Garip Bir i. Derdi: Sahipsizlik Birçok Hanların binaların ve Türbeleri Hakiki sahipleri bulunamıyan İstanbul, FL ânına gi leştirilme- tatbik mev- daire müdürlerinden bir zat, bana, bu eski şehrin çok eski bir derdi ni açmak fırsatını ve: Sahipsizliktir: Bu zatın iddiasına İstenbülda birçok âbideler, şeler vardır ki sa- nazik mu re , müesi bu elerden hatabım, lan dai dür. Bunu kendisi ma, ben size yavaşça haber reyim. Bakınız yüzünü, sahipsizliğe sebep olan rın ağzından dinleyiniz: yıkıp, arsa raftan ses ler yükselir: “ — Nasıl yıkılıyormuş? Bu bir i eserdir” kadarı kâfidir. Muhtelif asında bir muhabere b lar ki tomarlar olur. F ede birşey çıkmaz. Aralarında mu habere cereyan eden daireler, mü- , bele aftır. araya, birkaç ta hususi şa- er. Muhabere biraz n sonra, yeni itirazlar yük- 'akat, net am Tamir edilerek istifade temin eder ir hale getirilmiş eski bir bina türbenin size kim «söylemiş? unuz?. Orası bizim m üsbet evrakımız, vesika t olduğunu Kimin malini y kıp satıyo lımızdar, larımız. var. Bir de bakarsınız ki, Sultanmah mut türbesipaylaşılamıyan bir me- ta olur. İş artık haddini aşmıştır. İhtilâf o kadar büyür ki, nihayet mesele mah e dahi düşer, Mu hakeme uzadıkça uzar. İş mühim- dir. ıltanmahn sinin sahibi kim? Ben, bunları dinlerken. ha bile olsa, bu türbenin böyle sahip- siz kalışından âdete özülü; Merakımı tatmin için sordu: Peki, bu türbenin sahibi na sıl bulunur?. — Mahkeme bazan neticelendi. rir., Bazan, çok uzun sürer. Meselâ Belediye ile Evkaf arasında öyle ihtilâfı meseleler vardır ki, yıl larca sürmöstür. Rubu asır süren ihtilâflar vardır. Ve bunlar bir ta ne değil, yüzlercedir. Eğer mahkeme de neticelen- dirmezse ne olur?, — İş hızını kaybeder... İki taraf Acaba, Sahipleri Bulunamıyor has ar. Bir gün gelir, , hâdise ortada kalır. gün de unutulur, gi- Bay direktör, koltuğunda bana doğru dönerek gülüm — En şayanı dikkat nedi misiniz, dedi.. Bazan, böyle hak iddialarına mukabil, bazan da bir tek sahip dahi bulunmaz... Meselâ? — Yine Sultanmahmut türbesi- misal alalım... Farzedin. ki, Be- lediye, şöyle bir karar veriyor: Sul bilir ayısız ni tanmahmut türbesi hi tutmuştur. Bu sene içinde ecektir. İmar plânı da bunu İ ettiriyor. Buranın sahibi kim- tamir ettirsin... akarsınız k ses yok. Belediye, Evkaf, Mü şahıslar hizlâsa, kimse,ibu bi ip çıkmaz... Çünkü, orlada ye yüz tamir et İşte böyle; İstanbulun, yârinki imar plânında mühim yerler ala - cak olan mühim birçok binalar, â- bideler, bugünkü halde sahipsizdir. Bunların içinde, tapu kayıtları gay akikaten kime ait ol niyecek olan ları da vardır. Tecahülü ârifane ve zerafet yapma neticesinde sahip- nları, hemen mercilerine ia de etmeli.. Kayıtları muntazam ol ar da tanzim olunmalı Biz bu mevzuu kön en, ku- lak misafiri olan bir zat, şöyle an- tattı şur Deve kuşuna sormuşlar Neden yük taşımazsın?. Bâön kuşum, demiş... — Uç bal — Ben deveyim Sahipsiz kalan bina ve öbidele- rin'de artık hangi da duğu, şehir plânının t lesile kati olarak anlasilir. Kimin deve, kimin kuş olduğu meydana çıkar. t: ulun yeni imar plâ çok & olacak. im » bir. lara veli, ve şehre nimet İBURSADA : Fotoğraf Sergisi Açıldı Bursa, (TAN) — İstanbul ve Anka- Ta fotograf sergilerinde şeref diplo- ması ve birincilik almış olan spor böl | gesi Asbaşkanı ve amatör fo |ihsan Celâl Andol, Halkevi adına bir fotograf sergi: hazırlamıştır. Sergi, C. H. Partisi salonunda vali tarafın- jd bir nutukla açılmıştır. Teshir e- İdilen 200 kadar tahlonun sa, Uludağ manzaraları, kayak hare- ketleri teşkil ediyor. Aralarında, di. ğer memleket köşelerinin tabii güzel- likleri: çoğunu Bur i ve tarihi eserleri t leri de vardır. | İhsan Celâl Andol, sonbaharda An İkara ve İstanbul Halkev lerinde de da- bit eden Jpa geniş mikyasta birer fotoğraf sergisi açmaya hazırlanmaktadır.