Vatandaşla Punta ei Sokakta Kalan Çocuklar Zincirlikuyu Hâkimiyeti Milliye Yatı mektebi mezunlarından 236 nu matalı Cemal Halman imzasile bir mektup aldık. Bunda hülâsaten de- niliyor ki: “Hiç kimsem ve meskenim yok. Orta tahsile devam etmek imkânla: | rini aradımsa da bulamadım ve bun: | dan ümidimi kestim. Fabrikalarda İğ iş aradım. Yaşım 16 olduğu için ver-i£ mediler. Kahveci çırağı, kunduracı İğ yamağı olmağa bile riza gösterdim.|ğ Fakat nereye haşvurdumsa menfi ce | vap aldım. Halbuki vaziyetim nâzik. İŞ JARD 13 MENE Beri LA AAMA BERE BABAA AKER GARA LEKAAEANAA a yayma mgr Kak Binlerce kişi önünde oynanan Fransa kupası maçında şu galibiyet golü girmiş mi, girmemiş mi? Hakem, bunu gol saymıştır. Fransa Kupasının Son Maçı Ihtilâflı Bir Golle Neti Fransa kupası maçı binlerce kişi önünde oynandı, neticede Olimpik dö Marsey takımının F. C. Meç klübü hü 2 - 1 yenmesile nihayetlendi. Bu kupa maçı da, İngiltere kupa- $1 gibi, herkesi tatmin edebilecek bir şekilde bitmedi. İki takım 1'- 1 be- rabere vaziyette iken maç bitti. Ha kem'nizamı temdit, müddetini oynat mağa başladı. O temdit müddeti es- nasında galip gelen takımdan bir şüt çekilmiş, top tam kale çizgisi ü- zerinde iken hakem düdüğünü. öttü- ferek golü müteber addetmiştir. | Köyduğumuz resimde de görüle- ceği üzere, topun vaziyeli ve tam çiz gi hizasından içeri olup olmadığı ka- #iyetle kestirilecrek halde değildir. Mağlâp takımın taraftarları hake- min kupa finali maçında verdiği böy le bir golden dolayı protestolar yağ- dırmışlardır. İngüterede olduğu gibi resmi, sineması çekilmediğinden &- radaki ihtilâf ve bir kısım seyircile- rin hoşnutsuzlukları devam “edip gi- decektir. Bu münasebetle Fransız kupa maç larında 1920 senesindenberi, hâsılat | farklarını yazıyoruz. Bu cetvele dikkat edilecek olursa, hasılatın arttığı seneler Fransız fut- bolünün profesyonelliği kabul ettiği tarihlere tesadüf ediyor. Keza kupa maçlarına giren klüp adedinin İiste- sinden de, profesyonelliğin iyi neti- Hariçte: İngilterede Kral Kupası Maçları Bu sene Ingilterede, kral kupası- ni kazanan Preston İngiliz takımı bu cumartesi Pariste oynıyacaktır. Avusturya takımları arasındaki müsabakalarda Wiener A. C. Simme- ring ismindeki milli küme klübünü yenmiştir. Sport Club ismindeki ta- kım da meşhur Admira'yı 'mağlüp etmiştir. Tekirdağlı Hüseyinle güreşmek ü- ere Londradan iki ağır cüsse pehli- van gelecektir. Bunlardan birisi meş hur Cak Şeri ismindeki pehlivandir. Bu adam 110 kilodur. Şerman is - mindeki Amerikalı güreşçinin bura- daki Türk pehlivanlarını yenememe si üzerine kendisi gelmeyi arzu ot - miştir, GÜREŞ: Serbest Güreşler Gelecek Hafta Başlıyor 22 mayıs pazar günü Vezneciler - de Süleymaniye klübü salonunda Ts elendi celer verdiğini anlamak kabildir. Senesi Hâmlat mikdarı 1920 34,600 1023 108,914 1924 1935 331,253 533,118 576,143 1038 ; 303,443 Kupars dahil olan klüplerin senelere | Senesi 1917 1018 1927 1928 1906 658 1938 Lui İbtilâflı göle gelince; nizamname ahkâmına ânzaran, bir golün mute- ber addedilmesi için topun bütün yu varlağiyle çizgiyi geçmesi pek sari süretle yazılmış değildir. Fakat o maddedeki kasdedilen mânanın ta- mar şeklinde kabul edilip İngilte- rede ve her yerde o tarzda hüküm- ler yürütüldüğü ileri sürülmektedir. | Bunun aksini iddin edenler de var-| dır. Onlar nizamhamenin yanlış tef siri hetleesi olarak fena bir itiyatla simdiye kadar yanlış kararlar veril miş olduğu noktasını şiddetle müda- faa etmektedirler. Boks: Teşvik Müsabakaları Bu Hafta Başlıyor | I.S.K. İstanbul Bölgesi Boks a- İ Janlığından: i — Bölgemiz boks teşvik müsa- bakalarından birincisi 21—5—1938 cumartesi günü aksam: saat 2030 da Veznecilerde kâin Süleymaniye klü- bü salonunda yapılacaktır. 2 — Müsabakalar serbest oldu - Zundan bölgemizde bulunan bütün amatörler iştirak edebilirler, | 3 — Kazanan birinci ve ikincilere | madalyalar verilecektir. | 4 — Tartilar ayni gün saat 18,30 a | kadar Süleymaniye klübünde yapı - lacağından müsabakaya gireceklerin nihayet bu saate kadar müracaat et- meleri lâzımdır. 5 — Tartıya geç kalanlar müsaba- kalara giremezler. ————— yapilacak ve teşl tesçil edilme- miş olan güreşçiler de bu müsabaka- lara iştirak edebileceklerdir. Güreş ajanlığı, tesçil edilmem güreşçileri bulunan klüplerin derhal bölge merkezine müracaat etmeleri İlüzumunu bildirecektir. Bu müsaba- İkalar hakkında görüşülmek üzere klüp mürahhasları yarın akşam sa - Mâmlat mikdarı ti s0 318 300 Atletizm : Avusturyadan Meşhur Bir Atlet Geldi Berlin olimpiyatlarına Avusturya namına iştirak etmiş olan ve Avus -| turya milli atlet takımının Yuna -| nislanda . yaptığı karşılaşmalarda meşhur Yunan atleti M miş olan Könniğ şehrim tir. Bu meşhur koşucu Güneş klübüne girerek atletizm antrenemanlarına başlamıştır. Beynelmilel atletizm â- leminde tanınmış bir atlet olan Kön- nig'in şehrimize gelmesi hiç şüphe- İsiz Türk atletizmi için bir kazançtır, Kendisi 100, 200, 400 metre koşu - İstanbul Atlet Takımı Ankaraya Gidiyor 19 mayıs gençlik ve spor bayramı İ günü Ankarada şehir stadında yapı- lacak büyük atletizm müsabakala - rina İştirak etmek üzere İstanbul atletizm takımı tam kadrösile Anka- raya gidecektir. Atletizm monitörü Naflinin baş - kanlığı altmde yarın şehrimizden hareket edecek kafile 20 kişiden mü rekkeptir. Kafile ile birlikte Avus- turyadan şehrimize gelmiş olan meş hur âtlet Könniğ de Ankaraya gide- rek Istanbul namına müsabakalara iştirak edecektir. me am Futbol : Tamşvar Şehrimize Gelmek İstedi Rumanyanın meşhur Tamşvar ta kımı Mısır ve Filistin federasyonla - File yapmış olduğu bir angajman do- lâyısile bir buçuk ay sürecek uzun bir seyahate çıkacaktır. Bu seyahati Köstence tarikile yas Bacak olan Tamşvar takımı, Güneş klübüne gönderdiği & bir mektupla şehrimizden geçerken 21, 22 mayıs tarihlerinde iki maç yapabileceğini bildirmiş ve serian cevap istemiştir. Güneş klübünün bu teklife ne cevap vereceğini bilmemekle beraber terilen tarihlerde şehrimizde milli küme maçları olduğundan bu karşt- laşmanın yapılamıyacağı tahmin e » dilmektedir. TOPLANTILAR e DAVETLER e Hafta içinde: 19 Mayıs bayramına iştirik edecek Türk kuşu talebesi, o gün sant 8 de Tepehaşın da Şehir tiyatrosu bahçesinde toplanacak İtur. Taleba burada kombinesonlarını giye- çeklerinden, muayyen saatte toplu bulun- maları istenmektedir. Karadeniz talebe birliği, yıllık bayram gününü kutlamak iğin 19 mayısta Maksim #slonlarında saat 18 ta bir eğlence tertip at 18 de bölge merkezinde bir top- edecektir. Azanın gelmesi bildirilmekte - Mayısın sonunda mektebimiz lâğve- diliyor. Mektep idaresi, şimdiden ba şımızın çaresine bakmamızı, yoksa sokak ortasında kalacağımızı di. Ben yalnız değilim, bu vaziyette olan arkadaşlarım da var, Müracaat ettiğim her kapı yüzü- me kapanmca, belediyenin Çocuk Kurtarma ve ıslah yurduna müraca- at etim. “Zabıta tarafından sabi kam tesbit edilmedikçe yurda gire- miyeceğimi” söylediler. Acaba bizim gibi düşmemiş, fakat düşmeğe zet olanları himaye edecek bi yok mudur?. Birisini himaye için düşmesini mi beklemeli?. Sonra, ce- miyete faydalı birer unsur olmamız maksadile şimdiye kadar bize sarfo- Tunan emek ve paraya da mi aemmi- yor?” Zavallı çocuk hütün bu suallerin- | de haklı. Umarız ki hem kendisini ve | hem arkadaşlarını himaye edecek, düşmekten koruyacak bir makam bu Tunacaktır. OKUYUCU Mektupları Gürültü İle Mücadel Yasağı Eyüpte, İslâmbeyde oturan Ferit (swin de bir okuyucumuz. gönderdiği metnin “Bir müddet e etmek icin den evvel bhağırmaları belediyece me - nedilmişti, Diğer işlerimiz gibi bu iş de kı- sa bir müddet sonra unutuldu ve satıcılar yine bildiklerini okumıya başladılar. Şitn- di sabah saat 8 dan İtibaren yine bağıra bağıra dolaşıyorlar. Bunun sirlia yük taşıma yasağı da gevşedi, Şimdi bu yasak yalnız ana cad- delerde tatbik olunuyor ve ara sokaklarda yine sırtta yük taşıyanlar çoğalıyor. Kon- trolü gevşetmek doğru mudur * Asfaltı döken yol Yenimahallede oturan bir okuyucumuz yanıyor: vel gürültü ile mücedele wn sabahları saat se - undan senelerce evvel o Yenimahalle ile Pazarbaşı arasında asfalt yol yapılmış ti. Yol ilk zamanlarda bakılıyor ve ara sırâ tamir görüyordü. Fakat son zamanlar da birçek yerleri çökmüş ve astattları kop muş ve ezilmiş bir vaziyettedir ve hiçbir tamir de yapıldığı yoktur. Ayni vaziyet Sarıyer - Büyüxdere asfaltında da görül mektedir. Bir müddet sonra bu asfaltların büsbütün bozulscakları muhakkaktır. Şim diden çaresine bakılırsa çok iyi olaca) POLİSTE : Cankurtaran Otomobili Bir Kizı Yaraladı İ Şoför Faiğin idaresindeki cankur- taran otomobili Çarşıkapıda Nazik isminde 8 yaşında bir kıza çarparak yaralamıştır. Nazik yaraları çok & - ğır olduğundan Haseki hastanesine Kaldırılmıştır. Fatmayı kıskanmış Nişantaşında oturan Raşidin kızı Fatma kıskançlık yüzünden çıkan kavga neticesinde komşusu Alinin kızı Fatmayı taşla başından yarala- mıştır. Tramvayla otomobil çarpıştı Vatman Ismailin idaresindeki tramvay Aksarayda şoför Şevketin idaresindeki 2027 numaralı otomo bille çarpışmış, her ikisi de hasara uğramıştır. Gemici Mahmut yaralandı Mersinden limanımıza gelerek Sir- keci rıhtımına yanaşmakta olan Mer sin vâpurunun halatı yerinden kur » tulmuş, gemici Mahmuda çarparak muhtelif yerlerinden varalamıstır. ear» Ms Moris akşam olduğu- nu, vaktin geçtiğini anladı. Zira mutlak kararmaya başla- miştı. Fakat elektriği yakmadı. Ütü masasından başını kaldırıp sa ate bile bakmadı. Odanın tâ öbür ucuna giderek elektrik düğmesini çevirmek veyahut saatine bakmak la vakit kaybetmek, bu suretle ge ride kalan birkaç in bir iki da kikasını bile boşuna harcamak İs- temedi. Madam Moris, çırpınırcasına, didinircesine ve aklı işte olmadan çalışıyordu. Birden oğlunun “an- nel... anne!” diye çağıran sesini duydu. Seslendi: — Geliyorum, Viktor! Dağ gibi. yığılmış çamaşırları o- daya gölürürken, oğlunu aynanın karşısında kıravatını düzeltir bul du. Viktor da aynadah önün ça- maşırları sandığına yerleştirişini seyrediyordu. — Oğlum, bakkala kadar gide- ceğim. Bazı şeyler “İâzım!. dedi Madam Moris. Delikanlı saatine baki ,— DaVI gitar mar batma'amme Mâdam Moris dâkkâna girince, bakkalın iki müşteri ile meşgul olduğunu gördü. Bir kenara çeki- lerek nöbetini beklemeğe başladı. Fakat bakkal kendisini görünce, riya dolu bir sırıtma ile diğer müş “terilerinden özür diledi ve: — Affedeceksiniz bayanlar, Ma- dam Morisin işi bugün ecele... Oğ lunun ziyafetini hazırlıyor, dedi. ve Madmaa dönerek sordu: — Öyle değil mi Madam Mori: Kadın yalnız başım salladı ve elindeki erzak listesini ona uzat- tı. Müşterilerden biri alâkalandı, anlamak istedi: — Ne ziyafeti bu; böyle”. Bakkal, bilgiç, bilgiç anlattı: — Bir ayrılık ziyafeti, Madam Morisin Viktoru Parise gidiyor. Yarın yola çıkacak. değil mi, Ma- dam Moris?. Madam Moris yine başını salla- dı. Müşteri kadın merakını yehe- memişti: — Fransaya mı sordu. Bakkal atıldı: — Mahalleli olasınız da, bunu duymayasınız. Şaştım doğrusu... Virer sanat müsabakasında kazandı. 6000 kişi arasında birinci geldi. Şimdi de Pariste bir koleje gönderiyorlar. Bir sene oku yacak. Öyle değil mi Madam Mo- ris?. — Evet. Bakkal hayran hayran devam et ti; — Oğlanda da kafa var hani 7. Zeki mi zeki.. 6000 kişi arasında birinci oluşu bunu gösterir. Hem kaç yaşındadır dersiniz?. Olsun ol- sun da 18 olsun, Viktor kaç ya- şındadır Madam Moris?. — On yedi... Bakkal, Madamın isteklerini pa ket yaparak kendisine uzattı: ördünüz mü, daha ağzı süt kokuyar!.. diye hüküm verdi. Madam Moris eve döndüğü za- man, oğlunu kapıda merakla bek- ler buldu, Viktor, saatine bakarak telâşlandı: — Biraz elini çabuk tutsan a. Heznlkki NS gidiyor?. diye Ayrılık Ziyafeti Yazan: Yerome Weidman - Çevire İbrahim HOYİ Di — Merak etme oğlum, hepsini yetiştiririm, Madam Moris, son bir defa mi- safir odasını ve hazırladığı masa» yı gözden geçirdikten sonra mut- fağa koştu, Sandoviç yapmaya, kahve pişirmeğe koyuldu. birden sokak kapısının çalınmaya, ikide bir de kapının açılıp kapanmaya başladığını duydu. Gelenlerin kah * kahaları, neşeli neşeli yükselen sesleri, yaptıkları şakalar mutlağa kadar aksediyordu. Madam Moris, “çok şükür ki yanlarında bulün- madım. Yoksa işim yarıda kala- caktı, hem de üzüntüm artacaktı.. Diye düşündü ve garip bir heye canla işine. sarıldı. Bir müddet sonra, ilk sandoviç ve bira kadeh lerini odaya götürünce oğlunun ar kadaşları onu hürmetle selâmladı Isr. Ona; — Eh!.. Madam Moris, bir müd- det için Viktoru kaybedeceksiniz, dedikleri zaman, yalnız gülümse- yebildi. Zira sesini çıkarsa, içinin bütün elemlerini, kederleini orta” ya savuracaktı, Onun için bir dâ- Muttak'a Oda didsimua mekik dokudu ve oğlunun istediği sandoviç ve pastaları taşıdı, durdu. Aradan ne kadar geçti bilinemez. Artık oğ lu annesini çağırmaz oldu... Madam Moris mutfakta, bir is kemleye çöktü. Masadaki sando- viçlere gözlerini dikerek. kafasında bora tepen türlü türlü fikirlerle mü limonataları, şarapları, cadele etti, etti. B u hali de çok devam ode- medi. Yalnızlıktan bunal- mıştı. Tek başına kukumav kuşu gibi böyle mutfak köşelerinde otur maktan canı sıkıldı, âdeta ürktü. Ayağa kalktı. Sandoviç dolu tep- siyi slarak misafir odasına doğ- ruldu, Kapıya yaklaşınca, asık su- ratla içeri girdi, dudaklarında bir gülümseme çevreleyebilmek için vakit kazanmak istiyerek bir müd det durakladı Oğlunun arkadaşlarından biri- nin sesi, diğerleinkinden daha gür çıkarak sofaya kadar — sksediyor- du. Ses: — Bü birşey değil. Hele Parise kadar dişini sık Viktor. Orada öyle kızlar tanıyacaksın ki piliç mi, pi Wiç!”. diyordu. Madam Moris kopan çapkın kah kahalar arasında oğlunun ne cevap verdiğini anlayamadı. Eşikte görü lünce de herkes sustu. Tepsiyi iti- na İle masaya koydu. Tabakisrı bi rer biar yerleştirdi. Sonra yine ay ni dikkat ve itins ile boş tadakla- rı, şişeleri topladı. Madam Moris, oğlunun arkadaş larının kendisini * seyrettklerini, gülümseyerek arkasından baktık- larını ve biran evvel odıdan Çi- kıp gitse de, yine tatlı tath konuş- sak fikrini içlerinden geğrdikleri nl âdeta hisseder gibi oldı. Ve on- lara ne dönüp baktı, mede tatlı tatlı gülümsedi. Zira, eğer başını baldırmış, dö- nüp bakmış olsaydı, bitün gün kalbini kemiren korkunun, yüzünde ne “dehşet” ifade eden bir mâna aldığını ve açığa vuruldağunu gö-