21 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

Toprak Vergisi Geliri Gittikçe Daha Artacak Konya Aksarayı (TAN) — 936 se- nesindenberi çalışan dört arazi tah-| riri komisyonu kasabamızda ve yet- irmiştir, muştur. Bunlar n seksen | isini yazacaklardır. Bu k vergisi hâsı in artacağı muhakkak sayılı- İzmir, - İ Şehir Meclisince ÜS | senelik ima: İlâzmgeli ledir İjesi 1,5 Kooperatifler Çoğalıyor Konya Aksarayı tarım kredi lanmış, yehi ida caddel, bir mil ooperatifi v t e yakın olan on bir kö: mezarlık, bina, ası kabul olunmuş 102 köyü olan ilçemizde beş ta. kredi kooperatifi daha açılaca rkezleri Gelveri, v. Hanabaşı, Taşpınar ve Es-| 200 bin gild. ınacaktır. Zirâst Bankası!cak şöbe direktörü Hâmit bu işler içinlleri çok ç ün de ka- spor işleri 200 bin, alışıy BALIKESİRDE: Yoksullara Yardım , (TAN) — Yoksulları gi e yoksulu hir orta okul talebe gazinolar tesi: ılmış, yiyecekleri, | g ütün ihtiyaçları |. i , üstü min olunmuştur. alışabilecek © kudrette o lan yoksullar iç hal 400 bin, mer kez oteli için 1 gözinosu ve klüp 100 bin, pil lira, Şehir kalesinin ta gazinoları 10 ayı için 250 bin, buradan * de bir iş yurdu ku) dg, Yemi 3 e t pe rulmuştur. Burada meydana getir len eserler, Halkevindeki sergide teş hir edilmiştir. 45 250 bin V ZİLEDE : dilede Ikı TENİ Nahiye Kurulacak Zile, (BAN) — 130 parça köyden #baret olan ve ancak bir nahiyesi bu | lunsn kazamızda Silis ve Kerv. Tay £ wexmi meclisin hiliye Vekâleti de ka-| bul ederse bu nahiyeler teşekkül e-| decek ve halkın çektiği sıkıntı izale edilmiş olacaktır 4 Zile (TAN eliyetini tatil etmiş ola Kış yüzünden fa üç arazi tah| riri komisyonundan ikisi başlamıştır. minde bulunan Altan elimden tuttu, beni Köprünün Haliç tarafın- daki kaldırımına çekti. Üç beş adım yürüdük; Altan- la birşey ko: sık yüzüme baki — Sizden ay ordu. acağım, Altan Bey, dedim; Boğaza gideceğim, karşıya geçmeliyim. — Bu saatten sonra? Sa: . Hava soğuk — Davetliyiz, dedim; kışın "eğ ğaz çok Çi dir. Allahamarladık; vapuru kaçırmıyayım. Altan arkamdan baka kaldı, beni hiç bu kadar soğuk ve kendisinden uzak görmemişti... Ben ondan ayrıldığımı bilmeden ayrıldım; istediğim $0y, imaktı. - Atladım; Şişliye çıktım. Apar tımanda kimse yoktu; Hasan daha gelmemiş; Ayşe kadın da birşey almıya çıkmış olmalı... Başım çatlıyacak kadar ağırı- aklarım keskin burgularla burkuluyor; bey» nime süngüler saplanıyordu!.. Yatağın örtüsünü açamadan, elbiselerimi çıkara mi karyolaya attım... güzel- ük yüksek başı, öle güz. lerile o kadar sevdiği gençliğin arasında dolaşırken... Onu, memleketin zehirli seslerle boğulduğu günler de bir damla temiz hava bulabilmek için çıplak, yük- sek bir tepede daralan bağrını beyaz köpüklü dal galara açmış olarak gördüm. Fikret yaşıyor... Bunu görmek, buna İnanmak, ne büyük bir şifa... Yıllar süren bir didinmeden, bir ön içinde derin bir ruh sükünetine ulaştım. Fikret aramızdaydı; biraz daha yaşlanmıştı; çları ağarmış, yüzünün hatları biraz kalınlaşmıştı Ne zararı var; Pikret, yine Fikretti, yal. Büylk e- damların yaşlanması, büyük adamların çirkinleşmesi ın kıymetlerinden ne kaybettirir?. ı dinlerken... onu eke Beş | Senede 10 Milyon Lira Ile Yapılacak Mühim İşler “TAN muhabirinden” — kabul edi gra için 9 milyon 890 bin lira harcanması yor. Yapılacak işler ve bun lara serfedilecek para mikdârı Şö; İmar plânı 40 bin li milyon lira tedbirler 500 bin, büyük bulvar ve in parke ve asfalt d » 886 bin lira, 100 bin, Karşıyaka tedbirler 40 bir itfalye ıkların kurutulması gazı fabrikasının ıslahı 200 babanın ıslahı ve tev 100 bin, tebhir istasyonu 150 bi z| BALIKESİRDE YOKSULLARA YARDIM : BOLUDA : "| Yeni likmektep " Binaları | Yapılacak z Bolu, (TAN) — Vilâyetimizi büt: 3! fı larak kubul edil miştir. Umumi meclis ikinci başkani Lütfi Görenden aldığım izahata gö- re bunun 450 bin küsur lirası âdi ve 200 bin küsur lirası da fevkalâde masraflara tahsis olunmuştur. Kül- #k |tür yurdunun maaş kısmına beş bin ağaç-| liraya yakın zam yapılmıştır, yeni 100 bin, İlkokul binaları da inşa edilecektir. idle 1 45 lira man: | istimli fidanlık, ıslahı tenvirat - İhassısı için Damızlık boğa, getirtilecektir. Hi 350 bin, hava| mük için para ayrılın, bin, mez) Hastah li sit 100 bin, koç ve teke batak- ubat merkez | baasına yeni bir makine alınac eni bütçeye göre, yarım ka- de ve Mudurnu Halkevleri | eJikmal edilecek, Düzce Halkevi bü- Hira, Ka- yer bin, 100 bin yer yültülecektir. Boluda sporun inkişafı için,spor böl gesi emrine 13 bin 500 lira ayrılmış- tar. Yapılması takarrür eden Atatürk a veut tahsisat ta arttırıl tı ve eledi; bahçesi rosu | nidi için İştir Kangal Kazasının Merkezi Denişiyor Sıvas, “TAN” — Vilâyet umumi meclisi içtimalarını bitirmiştir. Vali, Sıvas - Erzurum ve Sivas - Malatya demriyolları üzerinde bulunan “Çe- tinkaya” nın ileride alacağı modern | şekilden ve ehemmiyetinden bahse derek, Kangal kazası merkezinin Çetinkayaya naklini teklif etmiştir. Teklif ekseriyetle kabul olunmuştur. | Bu karer Dahiliye Vekâletine bildi- | | rilecektir, Yeni bütçe fevkulâde ve âdi kısım | lardan mürekkep ve 727 bin lira | larak kabul olunmuştur. Fevkalâde| bütçede Atatürk anıdı, Kız enstitüsü, | yapılacak Halkevi binası, Şar-| kışla ve Kavilhisarda kurulacak o- kuller için tahsisat vardır Vilâyet daimi encümeni Kâmil Ki tapçı, Nuri Cankaya, Şakir Noma ve Tahir Divrikten mürekkep ola: teşekkül etmşitir Suşehrinde Kurslar uşehri (TAN) — Burada ipleri kursu on be: dükten sonra bit y vekili Rifat Akpınar ile muhasebei husüsiye memuru Azmi Toker ders| vermişlerdir. Köy heyetleri azası da bu kursta ders göre Bir Donma Tehi Kangal (TAN)— Vazifeden dönen hususi idare tahsildarı firtina yüzünden yolunu kay- En basit, fakat en mühim tedbir Soğuğa karşı birçok lüzumlu ve lüzumsuz tedbirler aldığı halde bunların en basit, fakat en mühimmini unutmuştu. Kendisini üşüttü ve yanında bir kaşe bulundurmamanın cezasını çekerek hastalandı. Gripin:ser. keser, Gripin: see ve diş 1 soğuk. ğına Hzmaya basta, tıklarda ehemmi- Ve tavstyo edil icabında günde 3 kaşe alınabilir. iş, Beşiktepe | mevkiinde don. HRNENEENENEEEEENEENNENANENEA HEMEN mak tehlikesi geçirmiştir. Yanın: arkadaşı Tevfik müşkülütla kasa ya gelip haber vermiş, Kâzım Sön mez baygın bir halde kurtarılmıştır GİRESUNDA: Hükümet Konağı Tamir Edildi Giresun (17 Hükümet k hı surette tamir edilmi meyanda, iş sahiplerinin ds rette bulunduğu ve yangın tehlike ne maruz &lt katın tabta koridoru üst kat koridoru ğn esi betona çevrilmiş; İda kara taşla döşenmiştir. Ordu Kızılayında Ordu. (TAN) — Kızılay kurumu İbura merkezi yıllık kongresini vali ali Etem Aykut ve diğer davetliler Baranın reisliğinde akdetmiştir. İda-| re Heyetinin bir yıllık mesaisi tak- dir olunmuş, yehi bütçe 1310 lira gl larak kabul edilmiş ve yeni merkez heyeti seçilmiştir, X Giresun (TAN) — M sallimler | için açılan model tayyare kursu bir ây davam etmiş ve bitmiştir. Ba| müddet içinde yapılan model tayya- reler muvaffakıyetle uçurulmuştur. YALINI AN: ŞÜKUFE. NİH DONUYORUM klarımda ruhumu tırmalamış, çirkin. bayağı vardı; elleri: rmet edilemez, İğrenç insan- sürünmüştü; gözlerim ancak gözlerimi oymakla ıtabileceğim acılarla karşılaşmıştı, Şimdi, Fikreti ince ben yepyeni, «zap çekmemiş, iğrenmemiş, miş; bir çamur denizinden kurtulabilmek nmemiş #af bir çocuk oluvermiştim; göz- lerimde güller, güneşler açmıştı! Fikret aramıza nasıl geldi; Onu bilmiyor. nasıl oldu da yine ya- şıyor? n; yalnız içim titriyordu; bir daha gitniesin, bir daha ölmesin... O, bize çok şey ve- recekti, erkenden öldü... Onu tanımıyanlar ölmeden de, öldükten sonra da insafsızca hırpaladılar... Onu k için kendi ruhlarının ba- nat ettiler... Onun kadar bu memle- keti yürekten düşünen hangi sanatkârı gördük?.. Fikretin, bu toprakta bir gün sabah olacağına ima- nı vardı; o güneş doğdu, o sabah oldu, amma, Fikret onu da görmiyecek kadar bedbahttı... Onu görmeden çekemiyenler, kötülem yağılığını ona yi, demek Fikret yine yaşıyor... Onu bulunca şia buldum... Ona acılarımı söylüyorum; ona sev- n daha doğrusu tapınışlarını söylüyorum. inanmış iki insan gibi, anlaşmış bir bü- ba, kız, sonuna kadar ayrılmıyacak iki dost gibiyiz. Onda insanlık, ördâ sanat, onda incelik, derinlik, va- tan; onda herşey var... 471 — Bir sabah... Erkenden uyandım; kâi recek, gözlerimi açınca düşünecek kimsem yok Belki uyanmıştır. ret, aşağı katta bir odada yatıyor. Kapımı açtım, bir hızda O şaşaladı; toplandı, daha mişti; ceketi Üzerinde yoktu, ben bi: çekti; bağını bağlamıştı... Bir alçak iskemleye oturdum; merdivenlerden Fikretin odasına bir yıldırım gibi atıldım tamamile kıravatını bağ adım geri çekildim; elimi tuttu, beni odaya ir ande ceketini giymiş, yarım bir şeyler söyle- mek, birşeyler anlatmak istiyordum. Sabahı yanır uyanmaz, içime bir ateş düşmüşti ne ölürse... Ben yine öksüz, kimsesiz kalırsam, Babam, Fahir Ağabey beni yakından seviyorlardı Fikret beni tanımamıştı; küçük kızı, onun ölümüne yıllarca matem tutan genç kadını tanımamıştı; amma, onu ben tanıyordum. Ba- hamda ve Fahir Ağabeyde ona benzer birşey, ona Gözlük — reçetelerinizi yalnız Kanruk Hürü Serim serin mutena çeşitlerle * profesörleri” mizin mazharı takdiri olmuştur. Gayri fenni gözlüklerden sakını- nız, İZ KANZUK ECZANESİ BEYOĞLU — İSTANBUL İNGİL ai ii lm İn a ill in fem T. C. Ziraat Bankası İstanbul i Şubesinden: Tasarruf Sahiplerine İhbarlı ve ihbarsz tasarruf tevdiatının faizli kabul hadleri genişlet mistir. İstifade için tasa ürscaat. (1493) “Kaç saniye vardır çıkacak pakü dırahşan!” diye bize çirkinliklerimizi, günahlarımızı düşündürüyor; bizi sarsıyor, utandırıyor, kendimize getiriyordu O, daha yaşamalı ve bize yine böyle haykırmalıy“ dıl. İşte, bunun için, Fikreti yine bulunca hiç birşef düşünemeden bir yıldırım gibi odasma koşmuş tum. Ona soracaktım, yaşaması bir daha ölmemesi için ne yapmak lzımdır, diye... Boğazım tıkanıyor, sesim titriyordu. Kesik kesik, içten hıçkiran bir sesle, gözlerim dolu dolu birşeylef söylemek istiyordum; ona diyecektim ki: — Siz ölmeseydiniz, ben belki çektiklerimi çek” miyecektim... Ona diyecektim kt. ölmeseydiniz, size gelirdim. bir türlü içim den kurtulamadığım dolaşık bir hayat ağının tell rinden belki beni siz kurtarırdınız... Ona diyecektim ki: — Babamdan, Fahir Ağabeydeh sonra larla beraber siz benim ruhumu işliyen insandım? aşkta temizliği, sözde temizliği, aileye hürmeti, dü* künlerin önünde titremeyi, ne mevkle, ne paraya bf eğmeyi, hak bilinen yolda yalnız yürümeyi bana #i# öğrettiniz... Ona diyecektim ki: — Sizi ker temiz gönül sevmiş, her « lamamıştır.. Sizi sevenlerin, anlıyanların, size mu” taç olanların kurtulmaşı için ne olur, biraz daha J#” şasaydınız. kaydım; n boyun- in w Fikret yi- tanıyorlar, 5 sik İnsani ona tapınan sik İnsan benzer pek çok şey vardı.. Beni tanısaydı, ba- bam gıbı. Kahir Ağabey gibi o da beni sevecekti, gi- bi geliyor... Fikret yaşamalı idi, onun yerine ben ölebilirdim. O, büyük bir insandı, ben, bir hiçtim... O, bu yurda, o, bu gençliğe lâzımdı; benim dünyaya ne faydam vardı! Ona diyecektim k: — Sizi göremediğime he kadar acınıyorum. Ne «©x zamanlar yattığınız toprakları tırnaklarımla eşef” sizi, uyandırmak, bu ölüm, size yak mer heykel gibi güzel, mağrur yaşa: siz bir avuç toprağın altına gömül, diye haykırmak istemiştim. e çok (Devamı var!