10 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

10 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

j | i ; S Kara Ali TekrarGüreşe P © Başlıyor, Mersinli de Profösyonel Oluyor Sabik Türkiye Başpehlivan Kara Ali güreşi, meydana çıkışı, hal ve tav rı itibariyle herkesin takdirle seyret tiği bir pehlivanımızdı, Kara Alinin bilhassa yağlı güreşteki oyunları, ra kibini tutuşu, hasmiyle kavuşup çö- zülmesi eski pehlivanlarımızı çok ha tırlatırdı. Evvelki sene bu kıymetli pehliya- pımızın kolu kırıldı. Bu kırık kolla güreşmek gibi bir hataya da düştü. ğünden bir daha güreşemez olmuş tu. Bu sefer Kara Aliden İstanbuldaki Abdullah pehlivana bir mektup gel- maiş, erkekçe yazılmış olan o mektu- bunda Kara Ali, kolunun iyileştiğini, bu yaz bir daha meydanlarda taliini deneyeceğini yazıyor. “ Biz Kara Alinin bü kararına pek memnun olduk, O zamana kadar Te- kirdağlı da Avrupadan dönerse gü zel güreşler seyretmek fırsatını br Juruz. Mersinli Ahmet Hamburgda Profesyonel Güreşlerine Başlıyacakmış Berlin Olimpiyadında dünya üçün cülüğünü rakiplerile çekişe çekişe pek sıkı müsabakalardan sonra ka. Zünmıya muvaffak olan kiymetli gü- Treşçilerimizden Mersinli oAhmedin profesyonel olmıya karar verdiğini gazeteler birkaç kere yazmışlardı. Mersinli Ahmedin yanından gelen bir zat bu amatör güreşçimizin pro- #esyonel müsabakalara gismiye kati surette karar vermiş olduğunu bize söyledi. Hattâ Almanyanın spor şe hirlerinden olan Hamburgtaki güreş — z Kara Ali zaladığın temin etti ki Kurtdereli, Çaya olduğunu ilâve etti. Mersinli Ahmedin kunturatına na kere yenildiği feshedilmiş addolunacakmış... Basketbol: Balkan Büsketbol «Turnuvası İçin Bükreş, 9 (Hususi) — Romanya Basketbol Federasyonu tarafından Balkan futbol kupasına nazire ola- rak tertip edilen (Balkan basketbol) turnuvası önümüzdeki Temmuz ayı içinde Bükreşte yapılacaktır. Bu müsabakalara iştirak şartları hakkında Romanya Federasyonunun diğer Balkan milletleri federasyon- | larına yazdığı mektuplara cevaplar gelmiştir. Gelen mektuplara göre Yunanis- tan, Bulgaristan, Yugoslavya ve Tür- kiye müsabakalara iştirak edecekle- rini bildirmişlerdir. Basketbol turnuvalarının Bükreş- te yapılması karar altına alınmıştır. Memlekette : Erzurumda Bir Stat Erzurum (TAN) — Türkspor Ku- rumü tarafından Erzurumda bir stat yaptırılması kararlaştırılmış ve mın- taka başkanlığına stadın plânı gön- derilmiştir. Mıntaka Başkanlığı şehrimizin Ik- Himi dolayısiyle yapılacak stadın ka- palı olmasını zaruri gördüğünden ay Futbol ; Bu Hafta Yapılacak Milli Küme Maçları şılaşacaktır. cek Cümartesi günü Fenerbahçe ile, saat 15,30 da yapılacaktır. Antrenör Kursunun Yeni Hocaları Bidayette sadece yerli futbol mo- merkez âzasından bazı zevat, ezcüm Atletizm Federasyonu Başkanı Vil dan Aşir tayin edilmişlerdir. göndermiştir. * başlanacaktır. organizatörü ile bir de mukavele im Bize bu havadisi getiren zat, Mer. sinli ile mukavele imzalıyan Alman organizatörünün vaktiyle Taksimde- güreşlerinde maskeli güreşler yapan Alman Şimit zaran Hamburgtaki turnuvada beş takdirde mukavele Milli küme maçlarına bu hafta An karada ve şehrimizde devam edile- cektir. Şehrimizden Beşiktaş takımı Ankaraya gidecek Cumartesi günü Harbiye, Pazar günü Muhafız ile kar İzmirden Alsancak şehrimize gele Pazar günü Güneşle karşılaşacaktır. Müsabakalar Taksim Stadında ve nitörü yetiştirmek için açılacağı ve Viyanalı antrenöre verileceği söyle nen antrenör kursunun programı ge pişletilerek fiziyoloji, beden terbiye- İsi, futbol tarihi gibi dersler ilâve e dilmiş, ve bu derselere'de umumi le umumi kâtip Nizamettin Kırşan ve rı bir plân yaparak umumi merkeze Stadın kapalı olması için muhabe- re devam etmektedir. Şehir plânı ni hayetlendikten sonra stadın inşasına R A Istanbul Atletizm Bayramı Her sene yapılmakta olan İs- 4 tanbul atletizm bayramının bu sene de $ Mayısta Kadıköy sta - 4 dında yapılması karar altına alın ik maştır. Bayram şimdiye kadar 4 sekiz defa yapılmıştı. & Bu münasebetle zengin bir mü 4 sabaka programı hazırlanmıştır. Müsabakalara her mıntakaya 4 mensup atletler iş edebile - 4 ceklerdir. İMA rr er EN Boks: Karayılan Beş Seneli Öcünü Aldı | Karayılan lâkabı ile anılan dünya boros siklet sabık şampiyonu AL Brown beş senelik intikamını niha yet aldı. ! | Ispanyol Sowgehili ile Puriste yap tağı on beş devrelik maçı kazanan Pa namalı zenci, vaktiyle kaybettiği dün ya şampiyonluğunu da tekrar kazan maş oldu. Bu mühim maçın tafsilâtından ev- vel iki boksör srasında bund sene evvel geçen garip bir V Yatsilim Zenci AL. Brown 931 senesinde on parlak zamanlarını yaşıyordu. Zenci 932 Haziranında şehrinde ünvanını beş| van Ispanyada Valans ortaya koydu ve Ispanyol Sowgehili'den ayak yiye- rek şampiyonluğunu kaybetti, Fakut Al, Brown o mağlübiyeti bir türlü unutamamıştı, intikamın ala cağını bağırıyordu. Düriya şâğpiyanluğuru kazanan Ispanyol ze »nune birdaha Çık madan Âinerikiya © gitmişti. OAL Brovn büyük bir ümitsizliğe düştü Intikamını alamıyacağını hissedince boksu terketti. Yumruklarile kazan- dığı milyonları gece eğlencelerinde yemiye başladı. Fransız ediplerinden. Coctea ciyi selahet âleminden çekerek bok- sene döv bırakan Al, Brovn tek rar eldivenleri giydi. Nihayet Ispan- yol boksörünün karşısına çıkmıya. ayni zamanda şampiyonluğunu ka- zanmıya muvaffak oldu. Zenci, birinci devreden on ikinci devreye kadar Ispanyola boks dersi | verir gibi hâkim dövüşmüştür. Bu esnada şimşek gibi yumrukla» rından birini hakkıyla yerleştirip hasmını yere seremediğinin sebebi. İspanyolun pek sıkı bir müdafaadan başka birşey o yapmamasıdır. Usta rakibinin kendinden daha iktiyar ve - İ geçirdiği beş senelik sefahet hayatı itibariyle daha yorgun olduğunu bi- len Sowgehili, bidayette dayandığı | takdirde maçın sonunda İsikiyeti #- lacağını anlıyordu. Nitekim, or ikinci devreden sonra zencinin nefesi daralmış ve müsaba kanın son üç devresini iyi bitireme- tinde hekemler zenciyi puvan besa- İbiyle galip ilân etmişlerdir. İ olarak bulundukları vakidir. Daha garibi ficramıyelere Li zen-İr sa iade etmiye muvaffak oldu. Beş İs miştir. On beş devrelik maçın nihaye | OKUYUCU ! i Mektuplar BRE Radosta Murat Reisin Türbesi Son zamanlarda Radosu ziyaret fırss- tım elde ettim: Orada meşhur Türk deniz cisi Murat Relsin türbesine uğradım. Ra: belediyesi b: türbeyi tamir etmis, civarı ığaçlar dikmiştir. Murat refsin ba yatı hakkında İtalyanca bir eser de neşre- dilmiştir. Murat reisin adı, Radosun tu - rizm reklimlerında da sik sık tekrar olun maktadır. Murat reisin Radostaki cemil i çin de tahsisat ayrılmıştır. Cami tamir edilmektedir. Murat rels Türk bayrağını senelerce Ak- denizde ve Hint denizinde dalgalandıran meşhur bir denizcimizdr. Üsküdarda bir ca mii vardır, Üsküdarın mahallelerinden bi- ri (Murat Reis) adm taşır. İtalyanların turizm namına Radosta Murat Refse gös- terdikleri alâkayı bizim de milli kederbi- lirlik nâmına göstermemizi gönül istiyor. ie Sokağa Bırakılan Çocuklar Bir okuyucumuz yazıyor: “Dertlâcezenin bir çocuğu elması için, onun sokağa atılması şart gibidir. Hattâ, çok defa, ba kilde oraya çocuk kabul edilmediği için, cocukların sokağa terite- Bildikleri, yahut geretelerde gördüğümüz #bi bırakıldıktan bir müddet sonra öl de varmış: Bu miemeseye süt anılık et- mek Üzere alının kadınların da, birkaç günlük yahut haftak çocukları beraber alınmam: ve erineleri bunları mecburiyetin - de kalmakta imirler. Acaba, bu çoruklan vm Kaçı halefiesten o bakılıyor?. o Cocuk meselesi hakkında hassas davranmanız VW: * Yedi Çocuklu Bir Ananın Dileği Küçükpazardn Hacıksdın mahallesinde Tavanlceşme sokağında, 2 mumarslı evde oturan Badem isminde bir mathaamıza gelerek surlar anlattı: okuyucumuz — Üç sene evvel mühseir olarak buraya seldir İrini erkek, beşi kız olmak üzere yes anasıyım. Hicbir verden secim yasıtamız yok. Çocuklarımdan nncrk birisi » ebetiiklle okutabiliyarum. Üc gok çocuklu siletere veriler in bize de verilmesi çin sıhhiye müdürlRü wasrtasile mürsenatiar dülüm '- duk. erir muamelesi İamamlanamadı ve isramiyeri alamadık. Bu gekilde verilen Tr aş rümand” ihtiyaç” Kösterdiğini duyuyoruz. Fakat, Üç sene içinde herhnlde bitirilme - WU di, Bu hususta alâkadarların nazarı dik| katini çelmenizi rica ederim. » Davavekilleri Ne Olacak?. sn Ereğli n Basri Seben yazi avukatık kamınunun meclise #ev vekiller Du sümre baro otm tnelerde avukaflarım gördüğü hizmeti gö- rürler. Ellerinde dava vekâleti ruhsatna- mesi yerdir. Bunların sayısı #vokatlardan az değildir. Bunlar arasında, haroler dö- Waywsile yüksek tahsilini ikmal edemiyen ihtiyat sabitleri de vardır. Fs dava vekillerinin çoğu tecrübeli, dira yeli kimselerdir. Yeni avukatlık kanu - nunda, bu zümre hakkında bir kuyıt yok- tur. Bu hal, tereddüdü mucip oluyor. Da- vavekillerinin müktesep hakları ne ola- &k? Adliye Veköletinin, dayavekillerinin müktesep haklarını düşündüğüne süphe e dilemez. Her kanun makabiine şamil değil- dir. Aksi takdirde dava vekilleri zümresi tok perişan bir vaziyete düser, TOPLANTILAR 9 DAVETLER © Bugün: #4 Noter Galip Bingöl, saat 1730 da E- minönü Halkevinde “hapisin cemiyet ve sile üzerinde tesirleri, mevzulu bir kan- ferans verecektir. Resinm hluvaffak İhsan, saat 15 te Güzel Sanatler Akademisinde bir sergi a- çacaktır. Hafta içinde: : * İstanbul manifatura ve tuhafiyeciler Kurumunun yıldönümü sünasebetile cu- İmartesi skşamı sant 10 da Türingpalasia bir süvure verilecektir. mag # Türk Kimyagerler Birliği İstanbul) şu- besi, senelik kongresini cumartesi günü sa at 14 te Eminönü Halkevi salonunda ya- pacaktır. # Balikesir talebe kurumu, umum kon gresini cumartesi günü saat 10 da Divanyo lunda sıhhat müzesi karşısındaki 48 muma ralı binadaki kurum merkezinde yapacak» tar. * Sanatkâr İ, Galip Arcan, cumartesi gü nü saat 20,30 da Beyoğlu Halkevinin Nur Zenci Al. Brown dünya şampiyonluğu kemerini tekrar kazandığı maçta Beyaz İspanyol Sangehili ile çarpışıyor Ziya sokağındakı temsil salonunda “tiyate To hatıraları, mavzulu bir konferans vere- vektir. Davetiyeler, evvelden verilecektir. X Verem mücadele cemiyeti, cumartesi âkşamı Türk kadınları esirgeme birliği ta- rafından Tokatliyanda verilecek balo ile hiçbir alâkası olmadıhnı bildirmizlir. EMeRa > rısına: — Bileziği ver, haydi kalk bileziği ver! dedi, Erkek kapının eşiğinde durmuş- tu; gözleri yere dikilmişti. Karı- sı onun bu İsteğine cevap verdi. Kâmil belki onuncu defadır bunu tekrarlıyordu.. — Kalksana", Kâmilin sesi titrek ve kızgındı. Samiye bu sesin içinde gizlenmiş olan tehdidi sezdi ve isteksiz ye- rinden kalktı, Yatağa doğru yürü- dü ve elini yastığın içine sokarak bir beze sarılmış bulunan bilezi. ği çıkardı. Kâmil altın halkayı cebine yer- leştirdi ve: — Onu kaça aldığımızı hatır yor musun? diye sordu. — Dört altına. Unutma ki ço- cuğun hasta. Bileziği sırf doktor getiresin diye veriyorum. Sakın aldanma, kuyumcular seni aldat- masınlar.. Aldanmamak ha!.. O tüccarla- rın hangisi hilekâr değildir. Dört kâğıda satsa yine iyi. Dört kâ- gıt onlara bir hsfta yeterdi. Gele- cek haftayı düşünmek istemiyor- aklına getirmiyordu. ızlı adımlarla çarşıya girdi. Kılıksızlığı ve perişanlığın- H dan ötürü kuyumcular onu kapı dan içeri bile sokmuyorlardı. Ni- hayet birisi güler yüz gösterdi ve: — Bileziği futurası nerede? di- ye sordu. Sonra karşısındaki adama bak- tı. Elbiseleri yıpranmıştı. Yırtık bir gömleğin üstünde sadece kırmı- zı kıravatı göze çarpıyordu. Bile- ziği iki buçuk kâğıda almağa razı oldu fakat: — Bilezik senin olmak şartile! dedi. Sözüne beni inandırmalısın! Kâmil iki buçuk kâğıdı parmak- ları arasında ezerek içinden mi- rıldandı: — Bana hırsız diyorsun ha!. Hir- #ız.. siz hepiniz hakiki bırsızlarsı- niz! âmil evlendiği vakit bir gaz şirketinde memurdu. İki 0- dalı bir evde karısile mesut yaşa- maktaydı. Bir müddet sonra öve geç gelmeğe başladı. Her gelişte koltuğunda bir sürü kitaplarla, broşürlerle dönüyordu. Bazan eve arkadaşları geliyor ve gece yarı sından sonraya kadar oturup ko nuşuyorlardı. Aradan yine bir zaman geçti. Samiye kocasının halindeki gayri” tabiiliğe ve bu muzır toplantılar- dan doğan heyecana yabancı kal- mıyordu. Gece toplantıları ise de- vam etmekteydi. Bir gün ansızın evlerini bastılar ve kocasını alıp götürdüler. Kâmil hapisten çıkınca hiç bir yerde iş bulamadı. Sefalet günden güne başlarına çöküyordu. Üç ço- cuğu olmuştu. Bu üç çocuğu besle- mek kolay değildi. Şimdi kızı Na- diye hastalanmıştı. Bir haftadır a- teş İçinde çırpınıyordu yavrucuk. İki buçuk lira suyunu çekmiş- ti.Cocuksa günden güne ağırlaşmak ULEMA AA ARNA BAE EAA SABA LAK DOE BEİ EA AA Arapçadan Çeviren: Faik BERCMEN BİLEZİK| 4 taydı. Samiye bir sabah dayana- madı; kocasına; — Bak, yavrucuk gittikçe solu- yor; bir mum gibi eriyor. Sen hâlâ felsefeni düşünüyorsun! Doktoru bir daha çağırmalıyız. — Sana bu kadar çocuk doğur diyen kimdi? Haydi bakalım dua et; hani Allah çocuğun rızkını gön- derirdi. Hani ya.. Bir ekmek bile yolladığı yok.. K âmil düşünceli düşünceli evi den, çıktı ve kuyumcular çarşısının yolumu tuttu. — Bileziği ver! Ona biz dört ak tın vermiştik. Ya tamam parasını verirsin veya iade edersin! Mücevherci sinsi sinsi gülerek Kâmile: — Bileziği sattım! dedi. * Kâmil bütün gününü evde can sıkıntısı ile geçirdi. Akşama kar” sı gelince kocasına: — Gördün mü! dedi. Allah nasıl rızkımızı yolladı. Hani apartıma- na bir aile taşınmıştı. Onların çamaşırlarını yıkadım bugün. Ha nim on kuruşluk bir ekmek Bey de” fa beni çığırıyorlar. Gö mü Allah nasıl rızkımızı yolladı? — Bey sana güzelliğinden bah setmedi mi? Karısı içli bir gülüşle cevap ver di: — Güzelliğimden mi? Eskiden güzeldim belki.. fakat şimdi. , enç baba sabaha kadar uyu” yamamıştı. Şafak ağarır 2 ğarmaz evden çıktı. Gece doktora gitmiş, fakat doktor vizite ücreti alamıyacağını bildiği için kapıyı genç adamın yüzüne kapamıştı. Gün ağarırken, çarşı bekçisi üs“ tü başı pejmürde bir adamın kur yumcular çarşısında £ dolaştığım! gördü. Takibe başladı. Fakat s9“ tini çıkarıp bakınca vazife vakti hin bittiğini anladı ve esefle başın! sallıyarak evine doğru yollandı. Kuyumcular birer birer dükkân larını açmağa başlamışlardı. En son açan Kâmilin ahbabı ok du. Zaten Kâmil de onu bekliyor” du. Kepenkler kalkarken kuyum” cuya yardım efti. Dükkâna girin ce Kâmil kuyumcuya baktı. Adam onun korkünç ve vahşi bakışında? Âdeta ürkmüştü: — Dün bana yarım lira verdin” ve. — Ve kabul etmedin. Eğer iki buçuk lirayı verirsen bileziğini 18 de ederim. Kâmil gözlerini »na wi: — Hani onu satmıştın kadın girdi. Kuyumeu b& men vaziyetini değiştirerek y ne bir tebessüm ekliyerek kadı” ların karşısına geçti. Ve istedikl& ni çıkarmağa başladı. Bir aralık (Devamı 8 incide)

Bu sayıdan diğer sayfalar: