DM m m e EEE Tesa Eğ Galatasaray Takımı Dün Yugoslavlarla Golsüz Berabere Kaldı (YAZAN: EŞREF ŞEFİK ) İlk maçlarında Pera takımını üç golle yendikleri için seyirciler üs- m tesirini bırakan Yugoslavların Galatasaraya masıl bir oyun çıkarabileceklerini tünde pek kuvvetli birtal dünkü yazımda tetkik etmiştim. Galatasarayın maçtan evvel mağ- Mübiyete mahküm bir kadro halinde tetkik edilmesinin doğru olmadığını kaydettiğim o yazıya. sarı kırmızıla- rın, Yugoslavlara karşı nasıl bir ta- dilâtla çıkmaları lâzım geldiğini de ni etmiştim. Dün Taksim stadyomunda yapılan maç, Yugoslav takımına dair maçtan evvel yürüttüğüm hükümelerde al danmadığımı gösterdi. Misafirler mo dası çoktan geçmiş bir futbolü şanslı günlerinde ve rakipleri müsaadeli oy nadığı takdirde kıymetlendirebilecek haldedirler. Fakat daha ötesini pek aramamalı... mm İla v 7 Ekseri hayli Kis çanışttarınazn | gezi İMERA İELİRAİ rakip müdafaayı dağınık ve bozuk zamanlarda yakalıyamıyan Yugos - lavlar dün Galatasarayın epey ağır) we hayli ahenksiz çalışan muavin hat tın dahi şaşırtamadılar. Vâkıa al- dıkları topları kaptırmadan ilerlete- biliyorlardı. Fakat geçtikleri mua - vinlerin tekrar yetişip önlerine çık- malarım bertaraf edecek kadar de- rından kale ağzında daima kesif bir müdahale önünde kalıyorlardı. Eğer, dünkü oyunda merkez muhacim yerinde arkadaşla- rını daha İyi tanımış, isabetli şütlü bir genç ve sağ iç yerinde daha akı- cı bir oyuncu olsaydı, haf hattının zâfına rağmen Galatasarayın bir iki gol çıkarması imkânsız değildi. Şu- nu da itiraf etmeli ki, dünkü bera- berlikte pek talihli ve en iyi günle- rinden biri olan Galatasaray kaleci- sinin büyük hissesi vardır. Yugos- lav sağ içinin iki vole şüt lü tahminin fevkinde bir tu... Maçın tafsilâtı Pera - Esayan takımlarının oyna- dıkları maç 1-1 beraberlikle netice- Jendikten sonra sahaya evvelâ Yu. goslavlar, onları müteakıp Galata - saraylılar iştahsız ve yorgun adım- larla çıktılar. Hakem Adnan Akındı. Takımların tertip şekilleri: Galatasaray: Sacit « Salim, Ad- nan - Musa, Turhan, Celâl - Necdet, Süleyman, Bedii, Haşim, Bülent, Yugoslav takımı Peraya çıktığı kadrosundan bir müdafii değiştire - rek muhafaza etmişti. Oyunun baş- langıcından itibaren beş dakika ka- dar, Yugoslavlar nısıf sahaya kadar olan mesafeyi üç ortasile indikten sonra. sağ açıklarını besliyerek Ga- latasarayı zorlamak istediler; Yugos lav sağ açığı Pera maçının tafsilâtı arasında yazdığım gibi Üç ortadan bavli düşük olduğundan verilen pas ları iyi kullanamamaları yüzünden hücumu tamamlıyamıyordu. Yugoslavların bu şekildeki hücüm tecrübelerinde Galatasaray müdafii Salimin sürati takımına çok faydah oluyordu. İki cenahtan gelen tehliko ere karşı vaktinde yetişen o seri mü dali üç ortanın topları kıvamına ge- Galatasaray | tirip şüt çekmelerine fırsat cek bir müdahale şeklini kale &: de hâkim kıldı. İ Galatasaraylılar mukabil bhücum- i İ manlarını desteklemek şöyle dursun ayaklarına. gelen topları, kendilerin- den hayli açıkta olan rakiplerine kap ak kadar isabet dahi göste- riyorlardı. Bu vaziyeti kavrıyan bazı hücum- cular geri oynıyan sol iç vasıtası Yugoslavların müdefaasını — aşmı: uğraştılar. Muavin hattı ile hücum hattı arasında ekseri tevziat merkezi vazifesini üstüne alan sol iç. sağ içe geçirdiği topların kaybolduğunu gör dükçe besliyeceği tarafı ve oyun Jeuyu seçmek üzere hareketlerinde gecikmiye mecbur kalıyordu. On beş dakika kadar bu minvalde giden maçın çehresi, Yugaslavlar sol | tarmay açıklarile hücum teşebbüslerine baş- layınca biraz Galatasaray aleyhine döner gibi oldu. Çünkü sol açık sağ açığa nazaran daha süratli ve daha becerikli idi. O taraftan açılan hü- cumları ise Salim yerinde çıkışları ve tereddütsüz iadelerile karşılıyordu. Sıfır sıfıra bernberlikle neticele - nen bu birinci devrenin Galatasaray için en tehlikeli zamani, Yugoslav sağ içinin aşırma gelen bir pasa vole bir şütle abandığı saniye oldu. Misa- fir takımın sağ için hakikaten güç bir vaziyette alabildiği topu pek mükem- mel bir otürtuşla kaleye vole olarak doğrultmasi ne kadra güzelse, Gala- tasaray kalecisinin de yay gibi ye - rinden atılıp topun üstüne yapışması o kadar güzeldi. İkinci devre Bu devreye Galatasaray takımı Bü lendi merkeze alarak çıktı. İlk beş dakika iki taraf mütevazin oynadı Bu devrede Galatasarayın sağ mua- vini yerine çıkmış daha iyi kontrollü oynıyabiliyordu. Devrenin son on dakikasına kadar müsavi denebilecek halde giden ©- yunun son on dakikasında Yugoslav- lar hayli zorladılar ve hâkimiyeti te- sis ettiler. Fakat Galatasaray müda- fâası ve kalecisi cansiperane bir 0- yunla sıfır sıfıra beraberliği bozdur- mamıyd muvaffak oldular, oyun başladığı şekilde sıfır sıfıra berabere bitti, Resimler : Yukarıki resimlerde Gala- tasarayla Yugoslav takımı- nın dünkü maçından iki in- tıba görülüyor. Aşağıki re- sim de dün Heybelide yapı- lan kır koşusundan bir görünüştür. »TATLETİZM: EŞLE Dün Yapılan . | Kır Koşusu Beyoğlu Halkevi tarafından tertip edilen senelik kır koşularının üçün- cüsü dün Heybeliada ümidin fev- kinde güzel ve heyecanlı olmuştur. Bu müsabaka için İzmitten gelen Ak. yeşil Klübü atletleri şayanı dikkat bir muvaffakiyet | gösterdikleri gibi yarışı da güzel bir sayı elde ederek kazanmışlardır. Kır koşularının en muvaffakıyetli atleti İbrahim yarış esnasında bir kaza neticesi ayağına basıldığından bir müddet duraklamı- ya mecbur kalmışlar. Müsabakaya Galatasaray. Fener- bahçe, Kasımpaşa, Akyeşil, Beyoğlu Halkevi, Beyoğluspor takımları işti- rak etmiştir. Neticede Akyeşilden Galip 21.17| dakikada birinci, Galtasaraydan İb-| rahim ikinci, Galatasaraydan Sok- rat üçüncü olmuştur. Sayı hesabiyle Akyeşil 11 puvan- ls birinci, Galatasaray 16 puanla ikinci, Kasimpaşa 34 puvanla üçün- cü olmuşlardır. Hususi Maçlar: Barutgücü Takımı Yıldızı 1-0 Yendi Dün muhtelif sahalarda hususi maçlar yapılmıştır. Fenerbahçe Sta- dında Yavuz bahriyelileri ile Fener- bahçe B takımı karşılaşmış ve kü. çük Fenerliler bu maçı 2 — 0 kazan- mışlardır. Barutgücü sahasında Barutgücü A takımiyle Yıldızspor A takımları i karşılaşmasını Barutgücü 5 — 1 ka- zanmıştır. Ayni klünlerin B takım- lârı maçını yine Barutgücü 5 — 0 kazanmıştır. Taksim Stadında Kurtulus ile Ga- lataspor takımları karsılaşmış ve tühminlerin hilâfına Galatasporlular enerjik bir oyundan sönra kuvvetli İrakipleri Kurtuluşu 2 — 1 yönmiş- lerdir. İkinci oyun büyük maçtan evvel Şilt Maçları: Anado'u Ortaköyü (6-2 Yendi İstanbul Futbol Ajanlığı tarafın- dan tertip edilen şild maçlarına dün Fenerbahçe Stadında devam edilmiş tir. i Birinci karşılaşma bu sene lig maç larına iştirak etmiyen Anadolu ile Ortaköy arasında yapıldı. Karşılaş- ma baştan başa Anadolunun hâkimi- yeti altında geçti. Ve neticede Ana- İdolu 6 — 2 gibi büyük bir farkla ga- lip geldi İkinci oyun Fenerbahçe ile Ana- doluhisar arasında yapıldı. Ferldu- nun hakemliği altnda yapılan bu maça Fenerliler, Hüsamettin, Lebip. Sodat — Reşat, Angelidis Esat — Fikret, Bülent. Ali Rıza, Niyazi, Na- ci şeklinde çıkmıştı Yirmi dakkia kadar karşılıklı hü- cumlarla geçen oyun Niyazinin uzak tan çektiği bir şütle yaptığı birinci gölden sonra Fenerin hâkimiyeti al- tına girdi. 35 inci dakikada Ali Rıza ikinci golü yaptı. Ve devre Fenerin 2 — 0 galebesiyle nihayetlendi. vrlkinsi, dereye, Fenerliler.» hülle da Bülent takımının üçüncü sayısını yaptı. Son dakikalara kadar bu va- ziyet değişmedi ve maç Fenetlilerin 3 — O galebesiyle neticelendi, İkinci Küme: Lig Maçlarına Dün Devam Edildi Dün Şeref Stadında fkinci küme klüplerinin lig maçlarına devam e- dilmiştir. Birinci oyun Beylerbeyi — Galatagençler Birliği B takımları a- rasında yapılmış ve Beylerbeyi 3—2 galip gelmiştir. İkinci oyunu hakem Nurinin idare sinde Feneryılmaz — Altınordu klüp leri yaptılar. İlk devre 1 — | bera- berlikle bitti. İkinci devre ortalarına doğru bir korner atışından istifade öden Feneryılmazlılar bir gol daha yaparak maçı 2 —i üstünlükle bi- tirdiler. Üçüncü oyun Kasımpaşa ile Bey- lerbeyi arasında yapıldı. Ve ilk dev- re beraberlikle neticelendi. İkinci devre Kasımpaşalılar bir göl daha yaparak Beylerbeyini 2 — 1 mağlüp ettiler. Son oyun Doğanspor ile Hilâl takı- mı arasında yapılacaktı, Fakat Do- ğansporlular sahaya çıkmadılar ve Hilâl hükmen galip geldi: ANKARADA: © Ankaragücü Dün Mağlüp Oldu Ankara, 6 (Tan muhabirinden; — Dün başlıyan şilt maçları Ankaragü. cü stadında buzün de devam etti. Harbive - Genelerbirliği maçı, Genç lerbirliğinin ekseriyetle hakimiveti altımda cerevan »tmesine rağmen 0-0 berahere bitti Sm Ankaıragilefi o Demircankava maçme gelmisti Oyun baslar ban'a- maz Ankararileli muhacim'eri vazive te süratle hâlim olarak topu bir an. da Dem'rçankava kalesine sürlikledi. ler. Ve bir mitddet icinde bu kale 6. nüne yerleşmiş gibi idiler, Pera ile Esayan ârasında yapılmış ve 1 - 1 beraberlikle neticelenmiştir. Fakat neticede Demirçankayalılar 4. 1 galip geldiler Yazan: Ai B ütün parası bir dolar sek. #en yedi sentti. Ve ... İşte bepsi de bu kadardı, Bu parann altmış senti de ufak bakır para halinde idi. O bu paraları dişinden İ tarnağından artırarak biriktirmiş» ti. Bu paraları biriktire bilmek için bakkalia, kasapla, manavla az mı çekişmiş, onların kendisine ha- sis demelerinden az em yüzü kızar- mıştı?. Della paraların üç defa saydı: Bir dolar seksen yedi sent. Halbuki yarm da noeldi. Della için yapılacak tek bir şey kalıyordu: Koltuğa kapanmak ve uzun uzun ağlamak. kana kana ağlamak., Della da böyle yaptı. Esasen hayatımız göz yaşından, iç çekmelerinden ve gülümseyiş- ten ibaret değil midir?. Mamefi hayatımızda rol oynayanlar daha ziyade göz yaşı ile iç çekmesidir. Dallanın yavaş yavaş göz yaşların- dan iç çekmelerine geçişinden isti- fade ederek evini gözden geçire- lim. Buram haftalığı sekiz dolar olan mobilyah bir daire idi. Bura- sını tasvir etmek için hiç te zengin bir muhayyeleye ihtiyaç yoktur. E sasen “fakir, ğin hüküm sürdüğü bir yerde “zengin” bir muhayyele- nin harekete gemesi imkân: yok. gelmemiş olan bir posta kutusu vardı. Bunun yanında şimdiye ka- dar, hemen hemen, hiç bir faninin el sürmediği bir kapı çınğırağı du- ruyordu. Çınğırağın altında *üçü- dük bir kart göze çarpıyordu. Kartta: “M — r Ceyms Dillingem Yung,, kelimeleri okunuyordu. Bu çok manalı “Dillingem., keli- mesi, sahibi haftada otuz dolar aldığı o refah devrinde bütün dün- yanın suratına fırlatılmış bir nâra gibi idi. Halbuki şimdi haftalık yirmi dolara indiği şu zamanda “Dillingem,, kelimesini terkip eden bu harfler ezilmiş, bozulmuş ve tek bir “D., harfine inkılâp etmek icin care düşünmeğe başlamışlar dı.. Mamafi M—r Ceyme Dillingem Yung evine gelerek. okuyucuları- miza Della ismi altında tanıttığı mız karısı M — r Ceyms Dillingem Yung'un sicak kucağına atıldığı zaman derhal Cim haline, Cim şahsiyetine istihale ediyordu. Neyse bunları bir yana biraka- ım. ie bir haylı ağladıktan son- ra nihayet sükünet buldu. Aynanın karşısına geçerek kendi- sine biraz çeki düzen verdi. Daha sonra pencerenin yanına giderek, kurşuni bir avlunun kurşuni par- maklıkları üzerinde yatmakta 0- lan kurşuni bir kediye hüzünle, kederle bakmıya başladı.. Yarın Noeldi Halbuki onun Ci- me hediye alabilecek. ancak bir dolar seksen yedi sent parası var- dı, O sırf bu hediyeyi alabilmek için, aylardanberi para biriktirmi- ye başlamıştı. Ve işte ancak bu kadar para toplyabilmişti, Haftada yirmi dolardan ancak bu kadar ar tirabilmişti. Masraf, tahmin etti. USA ABAS KUSU GAM SEBA GEREK BALA UAA EAA AGA KASAR ERANI İKİ GÜNLÜK HİKÂYE Yılbaşı Hediyesi 7-2-938 ATAR A SERA O. Henry - Çeviren: B. Tek ğinden de fazla çıkmıştı, Bu, esa- sen her vakit böyle olmakta idi. Demek ki Cimin hediyesi için bir dolar seksen yedi sentten fazla para sarfedemiyecekti, Halbuki genç kadın kocasına alacağı nadi- de bir hediyeyi tehayyül ederek na kadar bahtiyar saatler geçirmişti. Kocasına alacağı bu hediye, güzel, nadir. kıymetli, bir kelime ile sev- gili Cimine lâyık birşey olmalıy- dı, yem odasında, iki pence- re arasında duvarda asılı bir ayna vardı. Sekiz dolarlık bir evdeki aynanın nasıl birşey oldu- ğunu ihtimal görmüşsünüzdür. İn san çok çevik ve çok zayıf bir a- dam olmak şartiyle, bir sıra.uzun- ca ve parlak hatlar içinde kendi hayalini gördüğü zaman şekil ve şemaili hakkında oldukça sarih bir fikir edinebilir.. Muntazam vücutlu ve çevik © lan Della bu aynada kendini göre- bilmek sanatına vâkıftı. O, birden- bire pencereden ayrıldı ve ayns- nın önünde durdu. Gözleri bir kor gibi yanıyordu. Fakat yüzü bir an için pembeliğini kaybetti. Kadın süratli bir el hareketiyle başında- ki firketeleri çıkardı, uzun saçları belindn aşağı dağıbverdi. Şimdi sırası gelmişken Ceyms Dillingem Yung'ların evinde iki kıymetli hazine bulunduğunu ei. 3 “üresi “EMS babasının babam sından kalan bir altın saatti; diğe» ri ise Delların saçları idi. Dillim gem'lerin evi karşısında bizzat bir kraliçe oturmuş olsaydı, onun bü- tün mücevheratını, bütün elmasla rını gölgede bırakmak için, Della- nm —kurutmak vesilesile— güzel saçlarını pencereden sarkılması kâfi gelirdi. Şayet Süleyman Peygamber Dillingem”i saydı da mahzeninde ; saklasaydı, ihtiyar peygamberin hasedinden bütün Sakalını yolması için. Cimin za- man zaman saatini çıkarıp ona gös termesi kâfi gelebilirdi. Dellanın saçları bir yılan gibi kıvrılarak ve bir altın yığını gibi ışıldıyarak dalgalandılar. Bu saç- lar kadının diz kapaklarından aşa- ğı iniyor, ve bir örtü gibi sırtını tamamen örtüyorlardı Genç kadın saçlarını süratle tekrar topladı. Bir an için, evet yalnız bir an için yüreğinde bir tereddüt yılanı baş kaldırdı ve iki damla gözyaşı eski» miş kırmızı halının üzerine dam- ladı, enç kadın sırtında ayni esme ceket, başında ayni esmer şapka olduğu halde etekliğini hı- şırdatarak kapıdan çıktı ve sokağa fırladı. Gözlerinde yine deminki pırıltı vardı. Della epey yol yürüdü ve ancak kapısında: “Saçlardan herşey yapı hir, M — m Soroni,, lâvhasi bulu- nan bir binanın önünde durdu Bü tün cesaretini toplıyarak ikinci ka ta kadar tırmandı. Madam çok be- yaz ve çok soğuktu; “Soroni. is- miyle tam bir tezat teşkil ediyor- du. Della içeri girer girmez: — Benim saclarımı satın alır mi sınız? diye sordu: — Evet. ben saç satın alırım. Şapkanızı çıkarınız da saçlarınızı göreyim, Altından bir şelâle Dellanın o- muzlarından aşağı döküldü. Madam. tecrübeli elleriyle saç“ ları tartaklıyarak: — Yirmi dolar veririm. dedi. — Haydi çabuk veriniz!, (Arkası yarın)