e A Bi SENFONİLER 9.15 Berlin kisa dalgası: konser (Yeni Alman eserleri HAFİF KONSERLER 7.10 Berlin kısa dalgası: Pazar selâm- Tarı (18.15: Devamı). 0,20 Paris Kolon- yal; Piğk, 10 Berlin kısa dalgası: Eğlen- celi sabah konseri, 1030: Halk musi- kisi. 1030 Paris Kolonyal: Plâk konse- ri. 18 Berlin kısa dalgan: Hafif konser (14.1: Devamı) 13,10 Bükreş: Diniku or kestrası tarafından hafif musiki (1425: Devamı) o 14,15 Oo Paris o Kolonyalı konser — makli (oo (1415: O Devami) (US: Keza) 16 Peşte kısa dal ga: Askeri bando. 18.45 Pegte: Askeri bando. 17,15 Berlin kısa dalgası; Halk sikisi konseri. 17,45 Berlin kısa dal- > Eğlenceli musiki, 18 Bükreş: As- Xeri bando. 18.15 Berlin kısa dalgası: Hafif musiki (8.50: Devamı) 1840 Peg- vw Macar musikisi kaamı (Şarkılı) 20 Berlin kısa dalgası Neşeli haftasonu programı, 22.10 Bükreş: Radyo orkestra m (3245: Devamı) 22.38 Peşte: Çligan musikisi. 23.35 Prag: Karışık program, PERALAR, OPERETLER 21 Pr Karakum'un eserlerinden «Sahrada bri gece» İsimli operet piyesi, 2108 Viyana: Viyana operetleri konseri, ODA MUSİKİSİ 15.15 Berlin kısa dalgası: Lutz kuar- teti. 23,15 eşte: Caz triyosu RESİTALLER 16.15 Berlin Kısa dalgasi: Gaspar Cas- sadonun solo konseri. 1845: Operslardan havalar, 1740: Eski Viyana havaları 1745 Peyte: Piyano konseri, 18,10 Prag Şarkılardan mürekkep popur 2010 Prag: Şarkılı revü, 20.20 Peşte: Piyano refakatile viyolonsel kanseri. 2030 Vi- yana: Keman resitali, DANS MUSİKİSİ 19.15: Bükreş: (Pik) 1020: Viyana, 21.20: Bükreş (Plâk) 2130: Berlin kısa dalgası. 2315: Peşte. 23.35: Viyana, Graz Senfonik Pazartesi, 7.2. 1938 amam SENFONİLER 2095 Viyana: Max Sehönherr'in idn- resinde Senfoni. HAFİF KONSERLER 645 Paris Kolonyak rın konseri, 7.10 Berlin kısa dalgas: Hafif musiki (8.15: Devamı) 12 Berlin kısa dalgası: Orkestra kanseri, 18 Berlin kis dalga- # Hafif musiki (1415: Devamı) 13.10 Bükiüş: Plak könderi (T430: Devamı) 15.19“8i6tİin kıza diliğeği! Konser öağiti. 16.30 Berlin Kısa dalgasi: Bando muzika 17.45 Berlin kım dalgası: Hafif musiki 18 Bükreş: Plâk konseri. 18.30 Berlin ki- sa dalgası: Halk musikisi (18506 Eğ- İenceli konser) 30.10 Bükreş: Hafif mu- siki, 2115 Peğte Çigan orkestrası, 21.15 Peşte: Çiyan orkestrası, 21,15 Bükreş: Plâk konseri: 2215 Prag: Orkesirn ve viyolonsel konseri, 2240 Peşte: Opera orkestrası, keman, 2245 Bükreş Honif konser nakli. ODA MUSİKİSİ 10.15 Bükreş: Mozart'ın oda eserlerin den konser. RESİTALLER 1045 Berlin kısa dalgası; Viyana şar- kıları (11: Aşk şarkıları) 1745 Peşte: Pi- yano konseri, 19.15 Berlin kısa dalgası: Sollat konseri, (Tenor) 19.40 Peşte: Pi- CETVELİ yano refakatile şarkılar. 2015 Prag Halk şarkıları, 2140 Bükreş Piyano Keman (Beethoven'in eserlerinden) DANS MUSİKİSİ 23.20: Viyena. Salı, 8.2. 1938 SENFONİLER 2030 Peşte; Senfonik musiki ve skeç 20.45 Bükreş: Senfonik kanser (Çay- kovski) HAFİF KONSERLER 7,10 Berlin kısa dalgası: Neşeli mu- siki (8.15: Devamı). 9.20 Paris Kolonyal Plâk. 1030 Keza. 11.15 Berlin kısa dal- gün: Halk musikisi, 15 Berlin kısa dal- Kası: Hafif musiki (14.15: Devami) 13.10 Bükreş: Tandin orkestrası (1420: Deva- mu). 14.15 Paris Kı 15 Berlin kısa dalgası 1745 Berlin kısa dalgası; Eğlenceli mu- siki. 18.30 Peşte Amele korosu. 19.50 Peşte: Sesli filmlerden plâkler( 2015 Prag, Ostrova: Hafif myusiki. 21.10 Viya» na Musikili çiçek demeti, 22. Berlin kısa dalgası: Hafif musiki, 2245 Bük- rep Lokantadan hafif konser nakli. 23 Peşte: Çiyan orkestrası. 23.20 Viyana: Plâkla artistik program. OPERALAR, OPERETLER 19.10 Prag: Opera ve öperetlerden parçalar. 20 Berlin kısa dalgası; Karı- şik opera musikisi, RESİTALLER 10.15 Berlin kısa dalgası: Solist kon- seri (Tenor) 16.15 Prug, Brüno, Ostro- we: Çaykoveki'nin şarkılarından. 1830 Prag: Piyano resitali, 18.30 Berlin kısa dalgası: Küçük piyano parçaları. 18.50 Berlin kısa dalgası: Eğlenceli musiki, 19.15 Berlin kısa dalgası: Şarkılar. 20.20 Bükreş: Alman şarkıları, 2040 Viyana: Viyana aşk şarkıları, 22 Peşte Piyano ve şarkı, DANS MUSİKİSİ HAFİF KONSERLER 845 Paris Kolonyal: Plâk 7.10 Berlin kısa dalgası: Hafif musiki (Neşeli po- puri) 8.15 Devamı, 10.30 Paris Kolonya: Plâk. 13 Berlin kısa dalgası: Hafi mu- siki. 13.10 : Bükreş Plâk konseri. 14.13 Paris Kolonyak Kopser nakli (18: Kes za). 1430 Bükreş: Piik konseri 17.10 Prag, Brno: Fok orkestrası. 1745 Ber- Min kısa dalgası: . Eğlenceli “konser. 18 Bükreş: Giurgen orkestrası, 18:30 Pegte, Çigan musikisi, 18.50 Berini kısa dalga si: Hafif musiki, 19.50 Peşte' Radyo or- kestrası. 21.05 Prag: Abonman konseri. 2145 Berlin kiza dalgası: Havel hava- ları. 2245 Bükreş Konser nakli, OPERALAR, OPERETLER 8.15 Berlin kısa dalgası: Opera mu- sikisi, 2025 Viyana: Beethoven'in «Fi- delice operası. 21 Peştee Gounod'nun «Fauste operası. ODA MUSİKİSİ 2245 Berlin kısa dalgası; Küçük oda musikisi Konseri, RESİTALLER 18.30 Berlin kısa dalgası: Piyano mu- #ikisi. 20 Bükreş: Şarkı resitali, 233$ Prag: Brahms'ın piyano sonatları, DANS MUSİKİSİ 2030 Berlin kısa dalgası: Vals mü- Perşemb. SENFONİLER 21.15 Bükreş: Senfonik konser. HAFİF KONSERLER 7.10 Berlin kısa dalgası: Modern kön- ser. 920 Paris Kolonyak Plâk. 1030: Keza, 12 Berlin kısa dalgası: Halk mu- sikisi. 13 Berlin kısa dalgası: Hafif mu- siki (1415: Devamı). 1310 Bükreş Motsol orkestrası (14.30: Devamı). 14.15 Paris Kolonyak: Konser nakli (15: Keza) 16.30 Berlin kısa dalgası: Küçük konser 1745 Berlin kısa dalgası: Eğlenceli kon zer, 18.10 Prag: Çocuk konseri, 18 Bük- reş Orkestra. 1830 Peşte: Orkestra kon- seri. 16.50 Berlin kısa dalgası: Hafif muslki. 1918 Bülereş: Eğlenceli musiki, 7 Berlin kısa dalgası: Askeri bando. 20.15 Peşte: Çigan orkestrası, 21 Viya- na: Modern tu OPERALAR, OPERETLER 17 Berlin kısa dalgası: Opera musikisi 22.30 Berlin kısa dalgası: Opera musikisi ODA MUSİKİSİ 2215 Prar Yayli sekstet konseri, 23.20 Viyana: Yayli kuartet konseri RESİTALLER 10 Berlin insa dalgası: Piyano korse- ri. (10.15: Havel havaları) 18.46 Rerlin kısa dalgası; Piyano konseri. 18.20 Ber- Min kisn dalgası: Piyano, keman. 2005 Bükreş: Balâlâyka musikisi. 22.15 Peş- te: Piyano sonatları (Beethoven, Ersö Dohnanyi tarafından). DANS MUSİKİSİ 20:15: Prag, Brüno. 23.05: Pete, Cuma, 11.2. 1938 SENFONİLER 20.35 Viyana: Osvald Kabastanın ida- resinde büyük senfonik konser, HAFİF KONSERLER erin Kolonyak Plâk Rus: Askeri bando. 1030 Berlin kısa dalgası: Küçük konser, 18 Hafif musiki (16.15: Devamı). 13.10 Bükreş: Plik mu sikisi. (14.30: Keza). 14.18 Paris Kolon- yal: Konser nakli. 15: Keza. 1745 Ber- TAN R HAFTALIK RADYO lin kısa dalges: Eğlenceli konser, Bükreş: Predesku orkestrası, 18.35 ve te Konservasuvardan nakil, 18.50 Ber- lin kısa dalgası: Eğlenceli ci, 1918 Bükreş: Konser. 19.40 Peşle: Stüdyo or- kesirası (Suppe, Lehar, ve) 20.15 Prag on arkestrası. 21 Peşte: İtalyan mu- sikisi konseri, 22.20 Prag: Radyo or- kecirası (Dvorak). 2325 Peşte: Çigen orkestrası, OPERALAR, OPERETLER 21 Bükreş: Verdinin «Troubadour» ©- perası, RESİTALLER 1833 Viyana: Piyano resitali, Bükreş; Viyolonsel konseri (orkestra ile) 22.15 Berlin kısa dalgası: Enstrümantal DANS MUSİKİSİ 15.18: Berlin kısa dalgan u Viyana. 2330 Viyana, Cumartesi, 1. 1938 SENFONİLER HAFİF KONSERLER 7.10 Berlin kısa dalgası: Haftasonu 115: Devamı, 920 Paris Kolon 9.30 Berlin kısa dalgası: As- 13 Berlin kısa dalga: Eğlenceli musi- ki (14.15: Keza) 13.10 Bükreş: Plâk kon seri, 14.15 Paris Kolonyal Konser nak- li (38: Keza). 15.15 Berlin Meniletler ve ateş dansları, Yin kısa dalgası: Hafif musiki 1030 Peş- 1850 Berlin kısa dalgası: Hafif karışık konser. 18.55 Prag Sahne musikisi, 21 Viyana: Fantazi mu- siki. 2135 Bükreş Stüdyo orkestrası, 2245 Bükreş: Hafif musiki nakli, 2825 Viyana: Muhtelif kısa dalgalı postalar- dan nakiller. 24 Peşter Asker bandoru, OPERALAR, OPERETLER 18.15 Beri nikısa dalgası: Musikili | skeç, 21 Peştee «Die Braut Von Ham- burge isimli operet, RESİTALLER 1145 Berlin kısa dalgası: Cenubi Al- vi Halk krep: Eski Romu vusturya şarkıların şarkılı skeç. DANS MUSİKİSİ 18.30 Berlin kısa dulgasi, 2130 Berlin kısa dalgası, 2330: Prag. . 18; Pegte. 2020 | Caber) | | Bu suretle 4.2.9358 AA KA A , |Dişleri niçin hergün temizlemek lâzımdır? Çünkü Unutmayınız ki: Bakımsızlıktan çürüyen dişlerin difteri, bademcik, kızamık, enflo- enza, ve hattâ zatürreeye yol açtık- ları, iltihab yapan diş etlerile kökle- rinden mide humması, apandisit, nevresteni sılma ve romatizma yap- ği fennen anlaşılmıştır. Temiz, #- ve sağlam dişler umumi vü- cut sağlığının en birinci şartı ol- muştur. Binaenaleyh dişlerinizi her gün kabil olduğu kadar fazla - lâ- ökal 3 defa - (Radyolin) diş ma- cunule fırçalıyarak sıhhatinizi ga- ranti edebilirsiniz ve etmelisiniz. mikropları imha ede- rek dişlerinizi korumuş olursunuz. İDA dl Bütün tehlikelere karşı sıhhatinizi korur. Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Satınalma Komisyonundan İ — 1 sayılı açık deniz motörl güverte tamirinin 29 —1 —938 cumartesi günü 11 deki açık eksiltmesi ne istekli çıkmadığından 8 - 2 - 988 Salı günü saat 11 de yeniden eksiltmesi yapılacaktır. 2 — Tasmlanan tutarı 2024 lira ve ilk teminatı 152 liradır. 3 — Şartnamesi komisyondadır. Görülebilir, 4 — İsteklilerin gün ve saatinde kanuni vesikaları ve ilk teminat mak. buzlarile Galata eski ithalât gümrüğü binasındaki komisyona gel meleri. “590, 19: Bilemez, | GRİP! Baş, dış, nezle, grip, romatizma, Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı keser. İcabında günde üç kaşe alınabilir. gp HER AKŞAM PARK OTELİNDE BEYAZ ÇIGAN) ismile anılan 14 yaşlarında genç CARMEN PADY tarafından idare olunan ve Ekselsior de Lido ve Gazino de San TAPYA Remo'nun meşhur -COLMAN Küba eğlence ve dans orkestrasının emsalsiz muvaffakiyetleri devam ediyor. Prş ln emi e emen önüei EE İSEM Soğuk algınlığı - Nezleye karşı FASTİL ANTİSEPTİK Teneffüs yollarile geçen hastalıklara karşı koruyucu, tesiri kat'i pastillerdir. Nez- le, bronşit, grip ve boğaz ra- hatsızlıklarında, ses kısıklı- ğında pek faydalıdır. Bütün eczanelerde bulunur, İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ BEYOĞLU, İSTANBUL Yalıya genç kızlar, genç kadınlar gelirlerdi. Biz on lara giderdik bunlar lisan bilir, müzik yapar, hattâ bazı yakın dostlar ve akraba çocukları toplanarak dans ederlerdi... O zaman İstanbulun nadir olarak bazı muhitlerinde, bazı aileler arasında bu kadarcık bir serbestlik, bir sosyete hayati vardı. Lâkin bun- lar da bana bir şey söylemiyorlardı. Hepsi hayattan memnundu; hiçbirinin bir ideali, bir endişesi yoktu... Hepsinin arasında ben kendi kendimi yiyip bitiri- yordum. Benden büyük olmasına evlenmesine rağ- men ancak Nükhetle biraz anlaşmıştım. Büyük bir ideali olmasa dahi o, genç yaşta, çocuk yaşta evlen- dirilmiş, hayatı cemiyetin, aile an'anelerinin darbesi. le yaralanmış bir kadındı; duyuyordu; ıztırap çeki- yordu. Zorla sevemiyeceği bir adamla evlendirilmişti! Bütün bunlar cemiyetin sakatlığından, bilgisizliğin- den; duygusuzluğundan ileri geliyordu. Memlekette insan ruhuna, kalbine hürriyet ve kıymet verile- cek zaman daha gelmemişti... Lâkin, Nükhetin du- yuş, görüş çerçevesi benim için dardı. O da benim için kâfi bir arkadaş değildi. Fahir ağabeyle en çok Fikreti okurduk. Babamın akşam evdeydi. Onun varlığı benim ruhumda bir in- kılâp yaptı.. Erdişelerimden, ruh rahatsızlıklarımdan birdenbire silkinir gibi oldum. Fahir ağabey Galatasarayı bitirmişti; Artık her gördüğüm keskin, yüksek bakışlı, az söyliyen, söyle- yince İnsanı ürküten, sarsan, düşündüren gençlere benziyordu. Benimle meşgul oluyor, tıpkı babam gi- bi, herkese benden bahsediyordu. Onun, bu küçük kızı kendisine muhatap yapmasına mağrurdum. Fahir ağabeyle en çok Fikreti okurduk. Babamın bana verdiği (Kemâl) sevgisinden sonra Fahir ağa- bey de şimdi (Fikret) sevgisi aşılıyordu. Fikretin ka- ya gibi eğilmez; xemlekete, gençliğe her sanat ada- ından daha çok bağlı bir sanatkâr olduğuna beni Ük defa Fahir ağabey inandırmıştı, DONUYORUM YAZAN: ŞÖKUFE Nİ|HAL jp Fahir ağabey ara sıra eline Halükun defterini, rü- babı şikesteyi alır; bak, Yıldız, derdi; şu mısraları belliyeceksin! O söylerdi, ben tekrar eder, küçük def- terime yazardım: “Hak bellediğin bir ye yalnız gideceksin!,, "Haksızlık eden başları bir gün koparırlar...., “Yükselmeli, dokun: Inın semalara, Doymuz beşer dedikleri kuş itilâlara...., “Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer..., “Ey maderi hleranzede, ey hemşeri müğber, Avare çocuklar, hele sizler, hel sizler... “Söyle, ey muztarip vatan, bildir; Çektiğin hangi kanlı seyyledir?,, Sonra bu mısraların mânaları üzerinde uzun uzun konuşurduk. Fikrette işte böyle hep vatan; hep yük seliş... Hep hak ve hesap aramak... Hep sefil olan ka- dın ve çocuk!,. Kendimi bildim bileli benim fındık kadar beynimi didikliyen mevzular vardı... Bir sanatkârdan, bir şairden insanlığın yükselme- #ine çalışması, insan ruhunu terbiye etmesi için bu pırlanta mısralardan başka ne bekliyebiliriz? Fikret gözümde bir ilâh, rübap elimde bir kuran oldu! Karşımda, etrafımda, yeryüzünde büyük insan, büyük sanatkâr, büyük kahraman görmek ihtiyaci- le yanıyordum. Fahir ağabeyin bana tanıttığı Fik- reti, bunun için sevmiştim... Meşrutiyetin bize umutlar veren ilk coşkun gün- leri geçmiş ve memlekette bir şeyler değişmemişti... Yalniz sık sık, pek akıl erdiremediğim fırka müna- kaşaları; İttihatçı ve İtilâlçı kavgaları oluyordu. Kadınlarına serbestlik veren ailelerde şuur yoktu. Bunların çoğu milli duygulardan uzaklaşmış, frenk- leşmiye mütemayil insanlardı. Bazı ailelerde de ka- dın hâlâ kafesinin, peçesinin altında esirdi. Memle- kette zaman zaman, irtica hareketleri bile oluyor- du. Hattâ İstanbulda, softalar ara sıra artarak şık kadınların çarşaflarını kesiyorlardı. Meşrutiyetten beklediğimiz, umduğumuz şeyler boşa çıkmıştı. Bilâ- kis, İtalyan ve Balkan savaşlarile yeni bir umutsuz- luğa düşüyorduk. Bir gün, Çatalcayı döven düşman topları tâ yalı- nın pencerelerinde uğuldadı.. Güzel Rumelinin ber gün bir parçasını kaybetmiye başladık. Bir akşam, Fahir ağabey karşımıza asker urbala- rile çıktı; asker olmuştu.. İki ayağını bir araya geti- rip çarparak bize askerce bir selâm verdi; takdirle, bevecanla gülümsedik. Fahir ağabey, sivil elbiseler giyindiği zamandan daha vakur, daha güzel olmuş- tu; toprak renkli caket, pantalon; yeşilimsi kabalak; biçimli dizlerine sarılan dolaklar ona nekadar yaraş- mıştı... Ne güzel bir kahraman olmuştu... Fahir ağabeye uzun uzun. imrenerek baktım. Ruhlardaki kahramanlığın bir dış sembolü olan bu asker kıyafetine karşı içimde ber zamanki gibi o gün de öz bir heyecan uyandı: — Ne kadar yaraştı bu kıyafet, Fahir ağabey! Sa- kın bir daha çıkarma, bunları... Sonra düşündüm: Asker olmak, cenge gitmek, yaralanmak; sonunda belki de ölmek! Aklıma Makedonya geldi; penceremizin önünden teze kanları süzülerek geçirilen eskerler geldi: bir sabah, beyaz çadırlarını söküp hududa, düşmanla dö- vüşmiye giden, belki de bir daha hiç dönmemiş olan genç, güzel zabitler geldi... Telâşla sordum: — Seni de Balkanlara gönderirler tak, Fahir nğa- bey? 0, bir a$ker gururu ve inanile keskin keskin cevap verdi. — Gönderirler de, gideceğim del.. Baksana, mer- leket parça parça dağılıyor; biz koşmazsak onu kim kurtarır? Hani ben daha Galatesarayda iken sen de daha on yaşında bir çocükken bağıra bağıra vatan türküleri söylerdik, onirı eğlenmek için söylemedik a! KYatığıaz mezartaşı, toprağımız taş. kar olsun, Ben bu yoldan döner isem namus bana âr olsun!,, Diye haykırırken her Türk çocuğu kendi kendine bu vatan yolundan dönmemiye yemin etmiş sayılır: Acı bir isyanla haykırdım: — Öyleyse o yemini ben de etmiştim; Fahir ağa- bey! Şimdi erkek değilim diye böyle oturacak mi- (Arkası var)