Rakı Binliğini Taşlara Çarpıp Hınç Aldım Kendimi tutamadım, ağzımdan ihtiyarsız olarak şunlar döküldü: — Üzülme kızım, Allah yardım- cin olsun. Bununla beraber bir de- facık ta kendini bir ebe doktora muayene ettirsen iyi olur. Ses çikarmadan uzaklaştılar. Gözyaşlarım bir boşanış boşandı ki.. kendi kendime bağırdım: Toparlan, kendine gel be 8- dam! Ağlamanın, zaaf göstermenin sırası mı?'Demini hakla! Karar verdiğin işi sonlamaya bak! Ü üstüste çekiştiriyor; kavu- u peyniri kıtlıktan çık- mış bir obur telâş ve endişesile yu- varlıyordum. Tahlili bence müm- kün olmıyan bir haleti rul deydim. Bir arahk kulağıma ses ler geldi: — Amca! Şu parmaklığı aç! An- nem sena yemek yolladı. Bu da ne! Fırladım. On on bir yaşlarında bir kız çocuğu. Elinde bir tepsi. Tepsinin içinde kapalı bir tas, iki ufak sahan, kenarda ekmek ve havlu. — Kızım! Bunları kim yolladı? Ne diye yolladı? Ben kimseden böyle bir şey istemedim. — Amca! Annemin yanına üç bayan geldi. Para verdiler, bu ye- mekleri yapıp sana göndermesini tenbih ettiler. İşi anladım. Kolay doğurması için benden medet uman gelinle ötekiler. Pöstekinin altına bırak- tıkları paradan kızcağıza bol mik- tarda - yemiş parası diye - verdim. Tepsiyi önüme aldım, Kızcağız se- vinmişti, dedi ki — Bitince, Emine! diye seslen, gelir tepsiyi alırım. — Olur kızım, seslerim. Bakir tanın kapağını açtım. A- man efendim aman! Buram bu- ram tüten tarhana çorbası. Ufak Sahanın birinde pastırmaya kırıl- mış yumurta; ötekinde üstüne tu- lum peyniri ufalanmış bulgur Pp Tivi. Önüme gelen şu nimet dolu tep- si, bütün hüviyetimi allak bullak etti, Kararlarım sarsıldı! Demek ki, kudret; tediğine, haberi olmadan böyle tepsi dolusu en nefis nimetleri de sunarmış! Ya ben ne diye, varlığımda işli- yen, kudretin o hayat cereyanımı ölüme lâyik göreyim? Ne diye ken dimi öldürmiye kalkışarak ruh bo zukluğuma, irade eksikliğime hü- küm verdireyim ? ök ulan o rakıları' At o ze- birleri! Kır o nişteri! Afi- yetle ye şu yemekleri! Getirdiğin Kısıklı suyunu da-çek! Yak siga- Tam! Sonra da cana can katan şu canım havalı yerde borul horul u- yul Ölüm ne demek? Ölüm, ancak kendi gelirse makbuldür. Zoraki ölümün mânası mı var? Hayat, is- terse sefalet içinde bile olsa, ni- mettir be budala! Nimeti tepmek olur mu? Rakı binliğini taşlara çarpıp hıncımı aldım! Hissi iptal edici ilâç şişesini kırdım! Veronal tüpünü a- yağımın altında un ufak ettim. Nişterimi fırlattım attım. Tep$i- RESİMLİ |: F. 21 sessizce takip edilir. nin başına geçtim. Oh! Ne âlâ! Ne nefis çorba! Artan kaşer pey- nirini de içine ufaladım. Tası hak- Tadım. Yumurta sahanmı sıyırdım. Bulgur pilâvını bal gibi kavunum- la, tadına vara vara göçürdüm. Hah! Dünya varmış! e! Emine! kızım! yorum amca! Birkaç dakika sonra geldi Ge- liş amma ne gelişi Bir elinde üç fincanlık bir kahve cezv bir e- linde tiryaki fincanı ile bir çıka- geliş. Kahveyi höpürdettim, Kap- ları verirken bir “yemiş parası, daha sunmayı unutmadım. Aman ne tatlı; rehaveti, zevki tarife sığ- maz he derin bir uykum gelmişti Postallarımı gazeteye sarıp başı- mam altına. çuvalı pöstekiyi sırtı. ma.. Düşüncesiz, içim hayat sev. gisile dolu, rahat bir uykuya dal- dım. Gsbeklerin kuş cıwıitılarile, Kısıklı suyundan üst üste iki bar- dak içmek oldu. Yola düzüldüm. Yaşıyacaktım. 'Tam möânasile bir celidet ve ciyadet, kafamda, vü- cudümde, bütün benliğimde hü- küm sürüyordu. Şimdi neşelerle, âzmü irade kuvvetinin verdiği getaretle indiğim bu yokuştan, dün ikarken duyduğum (mendebur meskeneti, yılgın aczi hatırladık- ça utancımdan kızarıyordum. Ha- yat, hilkatin verdiği en büyük ni- metti, ben ona nankörlük etmiye- ceğim. Tramvaya atladım, Bağlarbaşı. İkinci bir tramvay, Kadıköy. Ortada inşiraha değer, maddiyes te taallük eder, durumu değistiro- cek bir İevkalâdelik yok. Fakat ben öyle değildim. Bayrum elbise» sini arife gününden giymiş bir ço- cuk. sevinciyle yürüyordum. O gü- ne kadar aklıma gelmiyen şen şar- kıları mırıldana mırıldana iskele- ye geldim. Bana yorganlık eden çuvalımı pek emniyetli bir aşçı dos tuma emanet biraktıktan sonra va pura girdim, kuruldu. Geçtiğim İstanbulda ne işim var dı ? Kime gidiyordum? Ne yapa- caktım? Cevabına tenezzül etme» diğim bu sualleri bir kenara bırak- tım. Şen, keyifli, vapurun başına yarladım. Büfeciye bir de kahve xmarladım. Vapur Modaya gidip dönecekmiş. Fenerbahçe hâ! Çocuk iken bü- yük annemin, Haydarpaşa Mül- hakat Nezareti gümrüğüne devam etsin diye buna ak dip Midi. deüce yepi: at) ile her cuma ve pazar tur yaptığım yer. Kalamış koyu mu? Atımı sa- tp kotra aldığım zamanlar bir ke- narda funda demir ettikten sonra dümen yelesini başıma yastık ya- pıp mavi göğü hülyalar içinde sey rettiğim Kalamış koyu.. Moda ön- eri.. Adalar.. Canım Adalar. Genç liğimin en ateşli günlerini işveli bir Rum kızı ile kovalamaca oynı- yarak geçirdiğim çamlıklar.. Adı- Dı bile hatırlıyorum: Aspasya imdi Bayım! Yırtık çorapla- rımla, taşınmaz postala rımla, dizinden tut ta kuyruğu- ğuna kadar şahrem şahrem aynl- mış, pantalonluktan çıkmış panta- BULMACA Evvelki günkü bulmacanm halli 123 45 6 T8 9 10 ?İOİTİEİLİM SİRİUİFİAlİ #İTİRİE'NM Wp v.Ja — Bir scak memleket yemiği Kalın elek — Faydalı böcek Sorgu edatı Dağ kovuğu 6 — Rusyada bir tip — Hr eşyası 7 — Hudut — Renkli bir taş 8 — Titreme — Birdenbire 9 — Haz — Anayurt 10 — Valde — Istanbulun bir semti X YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Ufak bir av kuyu — Cefa 2 — Halk (arapça) — Genişlik 3 — Sahnede vazife — Saçma 4 — Iki kız kardeşin kocaları $ — Ceylin — Mevsim 8 — Bir çalgı — Lâyık 7 — Renk B — Işaret — İştah veren yemek 9 — Vücut yırtığı — Hüner 10 — En büyük deniz hayvanı lonumla, düğmesiz mintanımla, kasketsiz başımla.... Bu, ben hâl? Bu ben miyim?Koşturulup koşturu Tup ta bir hamlede hamam halve- #ine sokulmuş adam nasil bunalır- sa, nefesi boğan bir terleme sikıntı- #1 geçirirse, Boğazdan kopup gelen serin rüzgira rağmen ben de o buh ranları geçirmiye başladım. Varlı- ğumdan utandim. «İçimden bir ses yükseldi: Neyzen Tevfiğin şivesile: — Ulen Nihat! Ne duruyon? Şu sulara salıversene kendini! Evet, en doğru hareket bu idi. Bu iğrenç kılıkla nereye gidiyor- dum? Hiç te mi utanmam yoktu ? Kimi görecek, ne söyliyecek, ne is- teyecektim? İçimin sesi söylenip duruyordu: — Sahıver ülen, denize kendini! Kalktım, şöyle bir toparlandım, denizle kükreşe kükreşe yol alan vapurun küpeştesine yaklaştım. A- yağımı kaldırıvermek yeter! Ola- cak bitecek! Arkamda bir ince ses: — Bey baba! Kibritin yar mı? Bunu yakıversene! Arkamda oturan bayanlardan bi- rinin beş altı yaşlarındaki çocuğu elinde bir sigara tutuyordu. Aman, bu ne güzel çocuk! Tah- | rirli mavi gözlerinden fışkıran ne- şe, saffet, muhabbet, insana varlı- gının elemlerini bir hamlede unut- turabiliyor. Yahut, ne bileyim ben? hakikatte belki öyle değildi de be- nim insanla olan fartı muhab- bet enayiliğim bana öyle gösterdi. Her ne de olsa, ayağımı kaldıra- madım, küpeşteden fırlayıp sulara karışamadım. Bana fena ve delice fikirleri unutturdu. Hayat, sen ne iyisin... (Arkası var) ZABITA ROMANI: 28 (Hikâyeden Mebast) İmparatorun Aşkı (Başı 6 mewda) Yanında duran Birinise tekrar bakınca heyecana düştü ve kendi kendine: — Hayır. Hayır.. İmkânı yok.. Ondan vazgeçemiyeceğim! diye mı rıldandı. Tam bu sırada sarayın avlusun- dan büyük gürültüler duyudu. Ve ansızın büyük salonun kapısı açı- larak Ordular kumandanı Nasyüs- PA İç ve dış basur memelerinde, 15—2— biletleri, detleri pa, halk ticaret bileti satılır. (311) Ağaç kömürü nakil ücretleri, ton edilmiştir. Yeni tarife 20—2 -1938 le Amiral Kladyüs göründü; arka- larından hükümet müsteşerlarile Senato âzaları geliyordu. Nasyüs Imparatora yaklaşarak eğildi, sonra: — Haşmetmenp! dedi. Halk he- yecandadır. Büyük meydanda a- teşler yükseldi. Yalnız hususi müs teşarınız Oktavyüs değil, General Tirizyas ta öldürüldü. Şimdi söz sizindir. İkisinden birini seçmelisi- niz! Ya kadını, veya Romanın mahvını!” u sözler üzerine İmparator yıldırımla vurulmuşa dön- dü, ve başı bir taş gibi göğsü üze rine düştü. Birkaç dakika sonra odada gezinmiye başladı. Pencere- den, yükselen ateş sütunlarını gö- rünce derhal kendine geldi ve ez- gin, bitkin bir sesle: — Nasyüs! dedi. Prenses Biri- »isi alıp memleketine yollayın! O nunla evlenmiyorum. Ben yıkık sam da Roma yaşamalıdır! Odadakiler hemen İmparatorun etrafını aldılar ve onu balkona gö- türerek hepsi birden bağırdılar. — Yaşasın Sezar! 141 Sonra “hepsi 'çıktılar. İmparator | yâlnız kalınca bir çılgın gibi çırpı. | narak Lüsyüsün kollarma düştü ve bir çocuk gibi hıçkırmaya baş- Jadı. —— Istanbul 5 inci icra memurluğun. dan: Bir boçtan dolayı mahcuz olup paraya çevrilmesine karar verilen 30 lira değerinde 150 adet Rekor marka konserva 12 lira değerinde 80 kilo ça lı fasulyasr, 8 lira değerinde 150 kilo Adapazarı fasulyası ve daha birçok bakkaliye eşyası açık artırma Sure- tiyle 9 —2 038 tarihine rastiryan çar gamba günü sat 9 dan ile kadar TTophanede Kasaplar caddesinde ve sokağında 12 No. lu dükkânda satıla caktır. Almak istiyenlerin mezkür mahal de gösterilen sustte hazır bulunma. lart ilân olunur. Levazım Satınalma Komisyonu İlânları Ordu hastaneleri için 400 adet çe. lik somyalı demir karyola 4 Şubat 938 cuma günü saat 15,15 te Topha. nede satmalma komisyonunda kapa- sarfla eksiltmesi yapılacaktır, Tah min bedeli 10800 lira ilk teminatı 810 liradır. Şartname ve nümünesi ko - İ misyonda görülebilir. İsteklilerin ka. nuni vesikalariyle beraber teklif mek tuplarını ihale saatinden bir saat ev. vel komisyona vermeleri, (396) (897) » 15—2 —1988 tarihinden itibaren, gonlarla ş üzerinden hesap edilecektir. (312) Istanbul asliye beşinci hukuk mah kemesinden: Davacı Gümrük Umum | Müdürlüğüne izafetle, Istanbul Mali| ye mubakemat müdürlüğü tarafın. dan, Macit Karakaş öleyhine 20884 lira 4l kuruşun tahsili hakkındaki da va zımnmda İstanbul Gilmrtiğü satış salonunda mevcut olup tayin kılıhan ehlihibre marifetile nevi ve kıymeti ve evsafı sairesi tayin ettirümiş olan muhtelifüleins ipekli kumaşların S— 2—988 tarihine müsadif salı günü s2 raddelerinde Istanbul Gümrü- | satış müdürlüğü satış salonun da, Gümrük resmi müşteriye sit ol- mak Üzere açık artırma süretile sx. tılmasma karar verildi lanlarm mukarrer kıymetinin 96 75 nisbetinde pey akçesini Gümrük vez nesine tevdi ile alacakları makbuz (1 mühaberini o müsteshiben muayyen gün ve saatte mezkür satış salonunda hazır bulunmaları lüzumu ilân olu- nur, Beyoğlu üçüncü sulh hukuk hâkim liğinden: Mehkemenin 938/690 sayılı dosyasile Kiryako Sünbüloğlu vekili | Avukat Ahmet Nuri tarafından mü- İ ekkilinin Beyoğlunda Ağnhamamında 72 No. lu dükkânda bakkal iken ha. len ikametgâhı meçhul bulunduğu an laşılan Todori zimmetinde alacağı 0. lan 78 Hranm tahsili hakkmdaki da. vanm duruşmasmda davacı vekili mlüddeasmı ispattan Izharı acizle da va edilene yemin teklif eylemiş ve gelmiyen dava edilene usulün 337 in ci maddesine tevfikan berayı yemin gelmesi hakkında tebliğ olunacak mu ameleli gıyap kararınm 20 gün müd detle Hnen tebliğine karar verilerek muhakemesi 24 —2—938 tarihine mü sadlf perşembe günü saat on buçuğa bırakılmış olduğundan itirazla işbu gün ve saatte mahkemeye gelmediği takdirde yeminden kaçınmış ve vakta ları kabul etmiş sayılacağı gıyap ka rarı tebliği makamma kaim olmak ü İ zere ilân olunur. 1938 tarihinden itibaren; 15 günlük, bir ve irat trenlerinde munzam ücret verilmek şürtiyle, me ahilinde, Devlet Demiryollarının İdaresinde bulunan bilümum hat larda ve trenlerde yapılacak seyahatler için muteber tutulacaktır. Avru. rzurum, Samsun - Çarsamba ve Mudanya - Bursa hatlarımızdan da (669) tir. Pazla tafeilât için istasyonlara müracaat edilmelidir, TI , basur memelerinin her türlü iltihaplarında, cerahatlenmiş fistüllerde, kanayan basur me- melerinin tedavisinde daima muvaffakıyetle şifayı temin eder, ki aylık halk ticaret yet müd başma olmak» üzere, yeniden tesbit tarihinden itibaren tatbik edilecek. (310) (670) nakliyat sahiplerine ait sarnıçlı va, pılacak Melâs nakliyatmda asgari ücret vagon başma 15 ton (671) İstanbulda İdrofil Pamuk Fabrikaları Türk Anonim Şirketinden: ILAN Hissedarlar umumi heyeti esas mu kavelenamemizin ve Ticaret Kanunu nun ahkâmı mucibince 25 şubat 938 cuma günü saat 15 te Şirketin Gala tada, Ömer Abit Hanınm 2 nci katın da No, 4 deki Idare Merkezinde top- Ianacaktır. En az (25) yirmi beş his se senedine sahip olan hissedarların o gün teşrifleri ve içtima tarihinden evvel nihayet 17 şubat 938 perşembe günü akşamma kadar sahip oldukları hisse senetlerini Şirket Merkezine bı rakmalarmı veya bankalardan alacak ları makbuzları getirmelerini ve mu kabilinde duhuliyo varakası almala- rını dileriz. Idare Meclisi Konuşulacak İşler: 1 — 1937 yılı muamelât ve hesabatı na müteallik Idare Meclisi ve murakıp raporlarının okunup tasdiki, 2 — 1987 yili bilünçösu ile kör ve za- rar hesaplarınm kabul tasdiki ile İdare Meclisi azasınn ibrası, 3 — Temettüün sureti tevzii hakkın. da Idare Meclisi teklifinin ka bulü, 4 — 1938 yıl için murakıp tayini ve ücretinin tesbiti, 5 — Idare Meclisindeki münhale se. çim, Istanbul Ikinci Iflâs Memurluğun- dan: Müflis Foti Kozmidi masasma gelen hazinenin istediği 561 L, 32 K. hakkındaki talebi 1flğs İdaresince tet kik edilerek ibraz edilen vesika ala- cak talebini ispata kâfi görülmediğin den kayıt talebinin reddine karar ve rildiği ilân olunur. (4618) Istanbul asliye mahkemesi altmcr hukuk dairesinden: Yorgiya tarafım. dan Beyoğlu Nane sokak No, 9 - 14 te iken halen ikametgâhı meçhul Har ry Tırahalakis aleyhine açılan ihtar ve başanma davasnım tahkikatında 1, 2, 938 tarihinde mahkemeye gelme miş olduğundan müddelaleyh hakkız da gıyap kararı itihazile Nânen teb ğine karar verilmiş ve gıyap kararımız bir nüshası da mahkeme divanhane sine talik edilmiş ve mahkeme di 22—5—938 salı saat 14,30 a bırakik mış olduğundan yevmi mezkürda ha, zır bulunmanız lüzumu tebliğ yerine geçmek üzere ilân olunur. “BURADA MEZTUPLARI DURUYOU | BUNLA Ru ALABİLİRİM