Cenevrede Hatay Davamız o p sveç Delegesi Konseyde Raporunu Anlattı İmekten ve nazarı dikkati celbetmek- alma erim kl memnun bu sahada bilâha ameli hel retleri kaydetmek mümkün olacak şayan v Bugün, şunu kayde! tn e- diyorum ki ekle r komitesi, seçim komis | : lüzumund rlanan nizam - Tap, yta- mutabıkım., Fransız delegesi B. Necmettin Sadaklan sonra Fran esi B. de Tessan * portör | ransa hükümetlerine teşekkür ir ki kolan müzake- lar, bu suret- i etor öyle irde, komite k almağ| bu niz: eşred'lmek en sonra demi Şimdi eden lmiş olan raporu taraftan ajanların ve memurlar isk hiz ba yeti istin- ine ve diğer taraftan ilk seçim |re edecektir ki, bu sosra bunla: | 8 9 numara. |" itiraz etmek kims aklından deriç kararları it | Zira, 15 Nisan 1935| kadar tehir edecek. | Yesin: nin geçmiyecektir cemiyeti sa- dilmiş olduğuna göre meseledeki a- lâkası, daha ziyade bilvasita olan bir mümessili sıfatile, müştere- miş olan bu prosedür İhakkında teferrünta dair mülâhaza lar serdine lüzum görmediğini bü- dirmiş ve demiştir ki binaen, hik er Cemiyeti azası rkiye hükâ dost-| sebebile, meselenin halini ko- Buna hem Mille ve hem de | metl Tansa ve rihe karşı sıkı ve samimi İaylaştırmak için tamamen müzahe | ret edeceğine Konseye temin İle ik- tifa edeceğim. klif edilen usulün, meselenin ev: velee Milletler Cemiyeti tarafından mesut bir surette kabul edilmiş olan anlaşmanın ruh ve münderecatına uy gun olarak hatline imkân vereceği- ni samimi sürette ümit ederim.,, İşe başlanıyor Kol ruznamesinde selesi olduğu için mü nihayet- Bugünkü yalnız Hatay m enin hitamında celse lendirildi. Bu ciheti kayıt ve t etmek bil-| i bir elhet- yhinde bulu izliklerini yaptığım | cemiyetin 4 vaffakı; için hiçbir fu Türk Cenev inanını Satı ksybetmemektedirler. e re n jessese: İ muhafaza ettiğini isi in at etmiştir. Ken İdisine bizim tarafımızdan amnamesi hakkında y yetlerin tetkik mekte haklı olduğu anlayış ruh ve fiktini t meyi bileceğimizi İ jansının hususi muhabiri bildiriyor. Inden'den sonra söz salan B. demiştir ki yin İsveç delegesinin ra ale davet edildiği şu sıra- emirde raportör B. Unden'e iki taraf arasında bir anlaşma husu- için sarfettiği takdire| erinden dolayı teşek ni memnuniyetle t tı hareketi ittihaz e hız Fransa - Türkiye tleri- | i zamanda hükümetim İnin değil, ayni zamanda ve bilhas-| ka ve,İngiltere hükü. » | $a Suriyenin bizzat istikbalinin mer erine de tevdi edeceğiniz mühim | but olduğu politik t vi Ko- | N ay stikrar için ça- ani bulunuyo - kabul eti ür ederim. Ge| ,y buzurundaki | ınızda kaldığı gis | inin muhtelif saf. | liz delegesi deleg Cranborn lede ta- akkında bir lu | anlaşma hâsıl olduğ, aniyet | iz her türlü talepleri bulle öğrenmiş b müzakerelerde dermiyan etmek hak-| ve raportör bak kını mahfuz tuttuğumuzu söylemiş-| hüsenaya iştirak ettikten sonra, Ta - tim. Bu son üç gün içinde yaptığı-| portör tarafından ihtilâfı hal için tek 4 konuşm hükümeti- İlik edilen usul pek te kullanılan bir min bu nokta üzerine büyük ve hak-| usul olmamakla beraber, lı bir ehemmiyet etfett ip edilecek prosed sürmeyi İüzu: miz husu ala: i tekrar et- Yugoslavya Klübü Bu Hafta Geliyor Galatasaray klübü tarafından üç maç yapmak üzere şehrimize davet dilen Belg nu Yu, daveti kabul ederek cuma ş eceğini bildirmiş” tir. Yugoslav milli takımına m dit oyuncu veren bu klüp, Avrupa İ- çinde yaptığı turnelerde ve Belgrada gelen ecnebi takımlara karşı daimi bir surette parlak dereceler elde et- tiği için Yugoslavların en çok sevi- len ve taraftarı en çok olan klübü- dür. Kaleci, solaçık, sağaçık, santırhaf, iki sene evvel karşılaştığımız Yugos lavya milli takımı ile şehrimize gelen oyuntulardır. Futbol meraklılarının, bu saydığı. pılan iki | takır n olduğu a eminiz. bu Belgratta Av- p şhur takımlarından” 0- lan ve futbol federasyonumuz tara pmak üzere Tü: eye davet edilen First Vienna takı- mile karşılaşarak 3 - 0 yenmiştir. Yugoslavya takımı cuma günü şeh rimize gelecek ve ilk maçını 5 şubat cumartesi günü Pera ile, ikinci ma- çını 6 şubat pazar günü Galatasaray mi İİ şubat bavra - Viyana; tahımırın sağ ene ta açığı Firnaniç ,mın birinci cuma günü Şi caktır. i ile yapa- li Galatasarayda Galatasaray Spor klübünden: 5 yubat 838 cumartesi günü saat 18 te mürakabe heyeti içtima edeceğinden sayın | azanın muayyen gün ve şaatte klüp loka. fine aelmeleri rica olumür. ! “ İhabiri, Türkiye Hari | olmadıkça bü İ yanatta bul ş ve Mançuri, Şa- İmecburt olma İ çalışmasını istemi, Raportörün talebi üz retle intil t zımgelen tadilâtı yapmıy misyon beş devletin delegeleri ile he men ilk içtimeını yaptı Relsliğe İsveç intihap olunarak Fransa delegesinin teklifi ve Türki- yenin muvafakati üzerine komisyo- nun 23 şubatta çalışmıya başlaması- na karar verildi. Paris gazetelerine göre “Temps,, gazetesinin Cenevre mu- ye Vekili dok- tor Rüştü Arasla Delbosun Hatay in- tihabatı üzerindeki itilâfı son bir de fa daha gözden geçirdiklerini, Türk yon | a YAL | toplantısında yapılacak tadilâtın tek: | mılacak mslzemeye, petrole ve mali | yette olduğunu siyasi bakım rafın meseleyi tamamen hal nik mu rine başkalarının ikamesi yolundaki teklif yüzünden işi tesiye bıra- kıldığını fakat Türklerin muhalefeti üzerine Ilk tarzı halle dönüldüğünü | bildirmektedir. Oeuvre gazetesi, bu defa bütün ga| rantilerile ve bu sırada büyük bir | miyet alan Türk - Fransız anlaş | masına gidildiğini, Delbosun mart ip tidalarında Ankarayı ziyar da dostluk muahedesini imza etmesi | muhtemel olduğunu yazıyor. İ 28 ler Komitesi İ Cenevre, 31 (TAN Milletler eti paktını tadil komitesi (ki 28“ben kömitesi maruftür) büllğün top Yârıdı,, Evvelâ Finlandiğa murahhası söz| söyledi ve cemiyet “mizi deki 16 ner zecri tedbirler madd. masını İstedi Lehistan murahhası | namile ir Daha sonra miyeceğini beyan etmiş murabbası çok kuvvetli bo- ko, Habeş, Ispanya harplerinin M ietler cemiyetinin sulhü iadeden olduğunu gösterdiğini, Milletler Ce- miyetinin muktedir olmâdığı hüküm leri icraya memur edilmesinin doğ- ru olmadığını, bu yüzden zecri ted- birlere sit olan 16 ncı o mâddesinin ihtiyari olmasını | müdafaa etmiştir. Isveç murahhası daha evvel Irigiltere namına takdim olunan Lord Kranbor'un raporunu mevzuubahsetmiş ve cemiyetin kol- lektif emhiyet esasına saygı göster- mekle beraber itecavize karşı zec ti tedbirlerin icbari mahiyette olmak tan kaldırılmasını ve sırf mütav olarak ihtilâfları be ir, s1, İsviçrenin ta bitaraflığa dönmek mecbu - e bulunduğunu. çünkü iki ik komşu olan Almanya ve Ital yanın Milletler Cemi si üzerine ayni ve fi takdirde mevcudiyetinin tehli - keye gireceğini anlatmış ve 16 ner maddenin kaldırılmasını istemiştir. Felemenk ve Iskandinavya mümes silleri de ayni vaziyeti almaktan hoş nut olmamakla beraber bu vaziyeti gıt af etmeye Isviçre murahi m devam et-| İbunda diğer bir şehri Japonların bü- İmamışlardır. “İdir. İrough dok İ Haruna Maru vapurun İ â ŞİT da doğan bütün çocuklara —Çömaşır | Uzak Şark Kavgası (Başı | inelde) kini olmamıştır. Sisli havanın Japon ların hava hareketine engel olduğu zannedilmektedir. Vali General Höçençun, milli buh- ran zamanında müsamahasına imkâzı olmıyan vakit ve para kaybına sebep olduğunu bildirerek her türlü oyun ve tiyatro temsillerini ya: İtir. İ Çin hükümeti, hava bas İyoktan yere insan ziyana mâni ol -| mak için, tâli derecede cürümlerle Jsuçlu oan mahpusları salıvermekte -| İdir, Şimdiye kadar iki bin kişi'ser İ best bırakılmıştır. | Harp Vaziyeti | Şanghay, 34 (A.A) — Çin ve Ja-| pon kuvvetleri Şooslen - Tsinin şe hirlerini birkaç defa ahp verdikten sonra şehirler nihayet Çinlilerin 6 linde kalmıştır. Çin kuvvetleri Pengpu'nun cenu- tün hücumlarına rağmen elden çıkar Di Yangtse'nin larının da yardımı ile Vubu ve Hsu- anşen üzerine taarruzlarını tekrar et- mişlerdir. Çin tayyareleri dün, Hsuansen ü- zerine bir hücum yaparsk Japon bombardıman etmi: ve bu mevklin şimalinde nehri geç- miye teşebbüs eden Japon kuvvet- lerinden üç yüz kişiyi öldürmüşler- taraftan Çin (kuvvetleri nsabında hava filo-| mevzilerini Şanghaydan mühim Japon takvi- ye küvvetlerinin sevkedilmekte oldu ğu müşahede edilmiştir. Japon kıta- ları Ving - Kuang'ın garbindeki Çin müdafaa hatlarını yarmı rdır. Şimdi Tientsin demiryolunu takip ederek Pengpu istikametinde İlerls- mektedirler. İngilterede Boykot Londra, 31 (A.A.) Canning- town'da toplanan Londra dok ame- lesi ittifakla bir karar sureti kabul ederek, Japonyaya gidecek olan bü- tün harp malzemesine harpte kulla- kredilere ambargo konmasını hükü- metten istemişlerdir. l Karar suretinde sendika teşekkül | leri ve ( bilha Middlesbo - | amelesi boykotaj ha- reketine müzaheret etmeğe davet e- dilmektedirler. Londra, 31 (A.A.) — Japonya için eşya almağa gelen Japön bandirah lesi, eşya mektedi 101 Yerine 51 Top Sesi (Başı 1 incide) Prenses Jülyana'nın teklifi üzerine bu ay zarfında Hollanda topriklarır yüklemekten imtina et- hediye edilecöktir. t 13,50 de Soestdiik Şatosu” da aşağıdaki” röğmi teblig hesredil. | miştir Sabah saat 0,47 de $. A, R'Pren- ses Jülyanı yarguzerKiz çocuğu dün yaya getirmiştir. Çocuğun ve anne- nin sıhhi vaziyetleri pek iyidir.,, "Gazete"yi Kurtarmak İçin İki Cepheli Çalışma İhtiyacı (Başı 5 inelde) daları kavramasıdır. Diğeri de ge- zetelerin hükümetlerin ve halkın haklı tenkitlerini gözönünde tut- | ması, hükümetlerle halkin itima- dına lâyik bir hale gelmesi ve ken- disine verilen emanetin ağırlığını ve mesuliyetini her vakit gözönün- de tutmasıdır. Iki cephedeki faaliyet müvazi bir surette ilerilerse demokrasi memleketleri kara vebânın siraye- tinden kurtulurlar. Gazete de © za- man kalkınma hareketlerinin günü gününe ihtiyaç. gösterdiği “ikna kudretini temin eder. haliçın alâ- kalarını uyanık bulundurur. Mil lette kendi mukadderatına hâkim ve sahip olduğuna dair kanaat v- | yandırır ve yarın hakkındaki em- niyeti, nikbinliği, ferahı hep ayni sıcaklıkta devam ettirir. iltizam etmekte olduklarını kaydet mişler ve celse bu şekilde nihayet bulmuştur. nr “Jean Rameau,,dan - aran ikeu, sırtına kestane çuvı M hn vurup Landorthe yo- lunu tuttu; kestaneleri panayırda satacaktı. Gittiği bu panayir mem leketin en mühim ve meşhur bir pa- nayırından bazı şeyler alacktı. Vak- nunda kurulmuştu. panyollar, Basklar, F tirak ediyordu Orada öküz, inek, at, katır. te- vuk, kaz, buğday, misir satılırdı Mikeu ormandan topladığı kesta- neleri hem satacak ve hem de pa- nayirden bazı şeyler alacaktı. Vak- tile dedesi ona şöyle nasihat et- mişti: “İnsan eğlence için, yani (hiç) için şehre gitmemelidir. İn- san beyhude yere parasını harca- mamalı, bilâkis dır” Mikeu büyük babasının bü nasi- hatini bir itikat gibi tutuyordu. Zengin değildi t bir smel Fakat, şimdi baba olmuştu. KÜ kızı bir çiçek güzeldi. baktıkça içinde bir ferahlık, saadet duyuyordu. Kızı, sakin göz. lerini ona çevirdi! serpiliyor sanırdı. Mikeu kızını ne kadar çok sevi- yordu. Küçük güzelce ter biye edecek, onu hakiki bir demo- iselle y anayıra, İs- para kazanmalı: cak ve bir gün, ses leri ve çiçek yığınları arasında, iyi bir.efendi ile evlendirecekti. $ di kestaneleri setmca ona, rüsu- mat memurununki gibi mavi por- ponlu bir çift patik alacaktı. B ve kestane çuvalını ak yürüyordu. Y. taşımak için ne bir merk, de öküz arabası vardı. Landorthe iki saatlik bir mesafedey Arasıra çuvalı yolun kenarına koyuyor ve biraz dinlenmek üze- Te oturuyor ve önünden kamy / du, ie) hiç kimse ons“ yari B büyükbir otomobil durdü; ve bir ses unları böylece gi i takdim etmi- aralık NMiken'nün yanında Nereye gidiyorsun? diye sor- du. Panayıra mi? Binmek ister » sin? Ben de oraya gidiyorum.. çu- valım arkaya yerleştir, haydi! Bu sözler bir kadının ağzından çikıyordu. Sarışın iri yarı bir ka- dın.. Esmer bir şoförlin arkasında oturuyordu. Altın bükleleri, altın dişleri ve altından zinetleri vardı. — Çuvalını ver de sana edeyim! Kadın köylünün çuvalını tuttu. Fakat ellerile değil, ayaklarile: Ka dın tamamiyle kolsuzdu, amma a- yaklarım elleri gibi kullanıyordu. Mikeu bunu görünce büsbütün şa- şırdı, morardı. O zaman kadın. — Beni tanımıyor musun? diye sordu. Beni ber yerde tanirlar. Bü- tün panayırlara giderim. Bana Madam/Pe - de - Hade derler. Ya- ni peri ayaklı.. Panayırda işin bi- tince, gel beni gör! * Pe - de - Hade | Evet bu ismi duymuştu. Kestim sattıktan sonra onu göreceğini va- detti. Kestanelerin hepsini satmış Mini mini Louisette'e, mavi por” Mikeu ponlü patikler aldı; cebine de; © tomobilinde ona yer veren kadına teşekkür makamında verilmek Zere bir avuç kestane doldurup © nu aramıya başladı Bulmak güç olmadı Etrafında bir sürü kalabalık toplanmıştı. Kadin. altin bir koltuğa oturmustu. Y: yardım 087 ei BALA BABE i Faik Bercmen «tan för duruyor ve ıyordu: Mös 8 Çeviren : ar. ayaklıyı völer, gelin! nek için ko- keu yaklaştı eydi Gördüğü man- Kadın çiplak larile şayanı hayret şeyler ya pıyordu; örgü örüyor, dikiş diki- yor, yazı yazıyor. Tara zara bir müci resim yapıyor» yüzünü — yıkıyor, elma alıp ağzına rüyordu. A- yaklarile ayni zamanda piyano ça- byor, flüt üflüyor ve müşterilerin cebindek Mikeu, sayıyordu. karşısında dönmüştü. alıyordu, bu manzara kma Herkes hararetle bilet bu sırada birisi — Zavallı kadın! diye mırıldan- man başka birisi cevap Ben onu ta- Günde yüzlerce lira kaza- nır. Panayırdan panayıra koşar, onerdir. Touraine'de bir şato- Evvelce bir sirkte çalışıyor at senelerdenberi yalnız ça Kolsuz olması onun canı- rı sıkruş değildir. Evlidir. Paris- te lisede Üç çocuğu var, İhtimal yarın, çocukları prenseslerle evle- nirler. aşıyor. Mikev-bu izahatı vermn adama rak sördu — Basbayağı. Her yeri dolaşı- yor. Çok gençken, yani çocukken bu işe başladı süz? — Anadan doğma Dat ben - Öyle diyor” Yörum ki; küçükken K için kollarım nı Allah bilir.. ikeu bü sözleri dinledikten sonra geri döndü, Yolda dü ve bir sarhoş gibi kendi kendine yüksek bir sesle konuşuyor du. Loujsette'i gözünün önüne ge- tirdi. Onun ne güzel, yumuk elle- şünüy ri vardı, fakat bu mini mini şirin ellerle ne kazariiyordu ki?.. Selölet içindeydiler. O, asla ak tın terliklere, altın dişlere, altın bir koltuğa malik olamıyacaktı ! Eğer talihi yaver olup kolsuz doğ- muş bulunsaydı... Veyahut ta ba- basi cesaret edip, Mikeu kafasındaki bu düşünce- leri kovmak ister gibi elini alnına götürdü. Fakat bu gayretine rağ- men bu fikirler, kocaman sinekler gibi kafasına üşüşmekteydi Sonra, diye düşünüyordu, bir babanın vazifesi nedir? Çocu- günün saadetini temin etmek, 0 i bir mevki hazırlamak!, Bu- nun için de çocuğu mektebe ver- mek, okutmak lâzım. Fakat nasıl? Tahsil on, on iki sene sürüyor. Bu zahmetten sonra çocuk İyi bir mev kie gelir mi, mesut olur mu?. O halde...” Yeniden eliyle bu korkunç vızıl- tıları kafasından silmek için bir hareket yaptı Köyüne geldi Eve sallanarak girdi. Birşey içmeden doğru Loui- sette'in beşiğine yaklaştı. Ne gü- zel uyuyordu; ellerini küçük vor- ganının üstüne çıkarmıştı. Oh! Bu eller!.. İçini çekerek eğilip onları öptü. O zaman mini mini uyandı. Yüzü'ne kâder şirin ve ne kadar cana yakındı! Mike, bu minnacık elleri gör- memek için gözlerini kapadı. Bir satır darbesi. Bir tavşanın ellerini kesmek kadar kolay... (Arkası 10 umcuda)