“Nasıl doğdu? - Nasıl yaşadı? - Nasıl battı? Ne. 18 — IKINCI KISIM — Yazan: Ziya Şakir Kabine Değişmesi Hayli Dedikoduya Yol Açtı — İhtiyar, istifası verdi. Şu an dan itibaren, fiilen vezirimsiniz.. Arkadaşlarınızla derhsl işbaş'na ge çebilirsiniz.. Yalnız, bir mesele var Ben; Ali Kemal Bey ile Rıza Tev fik Beye de kabinede birer mevki verilmesini münasip görüyorum. Bilmem, siz ne dersiniz?, Ferit Paşa, derhal cveap verdi: — Elendimiz!.. Bu cihet, bizim tarafımızdan da düşünüldü. Hattâ şahsen bendeniz; Ali Kemal Beyin Maarif Nezaretine gelmesi tarafta- rı idim. Fakat arkadaşlar buna iti- raz ettiler. Firkamızın umumi kâ- tipliği vaizfesini bihakkin ifa et- mekte olan Ali Kemal Beyin bu işten ayrılması, fırka muamelâtını sektedar edeceğini söylediler, Ma- amahifh, ferman buyurursunuz. — O halde, şimdilik Ali Kemal Boy kalsın, Rıza Tevfik Bey kabi- beye girsin. Damat Ferit Paşa, bu teklifi der- hal kabul etmişti. rtesi gün (yanl 4 Mart 335 günü) intişar eden gazete- lerin vaziyeti, çok şayarı dikkati. Saraya, ve, (Hürriyet ve İtilâf Fır. kası) na mensup ve merbut olan ga zeteler, üzün - kiaban'ıklarla, (Da mat Ferit Paşa Kabinesi) ni alkış- larlarken; hakikate tercüman olan gazeteler de kısa ve soğuk bir şekil de, bu mühim hâdiseyi ilân etmiş- lerdi. Gerek Osmanlı hükümetinin, ve gerek Türk milletinin mukadderatı üzerine mühim bir rol oynamıya nampet olan bu kabine; şöylece te- şekkül etmişti; Sadrâzam, Damat Ferit Paşa Şeyhislâm, Mustafa Sabri Efen- di Harbiye Nazırı, (mütekait birin- ci ferik) Ahmet Abuk Paşa Dahiliye Nazırı, Mehmet Ali B. Adliye Nazırı ve Şürayi Devlet #telsi, (Damat şehriyari) Arif Hik- met Paşa Nafia Nazırı, Şevket Turgut Pa- a Möliye Nazırı, Divanı Muhase- bat Reisi Tevfik Bey Ticare tve Ziraat Nazırı, Aristidi Bahriye Nazırı. Avni Paşa Maarif Nazırı, Rıza Tevfik Bey u kabine tebeddülü, derhal İstanbulda mühim bir tesir ve dedikodu cereyanı husule getir- mişti. Ve, kuvvetle söylenen sözler de; şu suretle hülâsa edilebilirdi: — Tevfik Paşa kabinesi, Padişa- hin intikam fikir ve tasavvurlarına âlet olmadı. İstifaya mecbur kaldı. Padişah iktidar mevkiine, en em- niyet ettiği bir şahsiyet olan Da- mat Ferit Paşayı getirdi. O da ka- binesini, (Hürriyet ve İtilâf fırka- 80) erkânından teşkil etti. Şimdi memlekette müthiş bir intikam si- yaseti başlıyacak ve hiç şüphesiz ki, memleket altüst olacak... Bu sözler, uzun uzadıya tahlile mühtaç değildi... Filhakika, Tevfik Paşanın istifası hakkında söylenen sözler, hakikate çok yakındı. Kabine erkânının siyasi meslek- lerine gelince; bunlardan yalnız Damat Arif Hikmet Paşa, Şevket Turgut Paşa, Aristidi SEM fırkacı değildi. Diğerleri kâmilen, yeni (Hürriyet ve İtilâf fırkası) nın bi- ver temeltaşi idi. Ahmet Abuk Pa- şa İle Bahriye Nazırı Avni Paşa bile son zamanlara kadar fırkacılık etmemiş birer asker oldukları bak de, fırkanın yeniden canlanması ü- zerine, Padisah Vahdettinden aldık ları ilham İle yeni fırkaya girmiş İerdi.... Artık, bu şekilde ortaya çıkan bir kabinenin nasıl bir mes- lek takip edeceği hakkında hüküm vermek için, küçük bir düşünce ge- çirmek kâfi idi. ahdeltin, efkârı umumiyzde husule gelen bu kanaati öğ Tenmekte gesikmemişti. Onun için dir ki; bir gün sonra, usulen (tah Hf) için saraya giden ve huzura gi- ren kabine -erkânına bilhassa şu sözleri söylemişti: — Hasis ve sefil manfast ve in- #ikam hislerile iş başına geytiğimizi aklımdan geçirmiyorum. Bunu, le- raatınız da isbat edecektir. Daima bitaraflığınızı muhafaza ediniz. Her işte (kanun) u hâkim kılmaya gayret gösteriniz. Ve. bu kısa nutkunu da, gazete- lerle ilân ettirerek; kendi aklınca (efkârı umumiye) de hâsıl olan zan ve zehapları silmek istemişti. Halbuki Padişah Vahdettinin bu sözleri, kendisinin ne (iki yüzlü) ok. duğunu büsbütün isbata kâfi gel mişti, (istiklâl) gazetesinin : (6 - Mart 1335) tarihli nüshası, bu (nutku hü. mayın) u, padişâhın (âdilâne efkâ- rı şahane) sine bir (misali beliğ) 0- larak ilân ederken; efkârı umumi- ye, şu hükmü vermişti: — Evet.. Osmanlı hânedanı ara- sında, temiz ve dürüst seciye göste- ren hükümdar, çok azdır. Fakat, bu kadar allâk, bu kadar sinsi, bu ka- dar seciyesizi de, görülmemiştir. D amat Ferit Paşa ile Vahdet- tin arasında kararlaştırıl. mış olan gizli program, başlıca iki maddeden mürekkpti: 1 — Efkârı umumiyeyi bulan- dıran.. (Saray) ile (Hürriyet ve İti- lâf fırkası) ni daima korku içinde yaşatan (lttihatçılar) 1 her ne şo kilde olursa olsun, İstanbuldan u- zaklaştırmak. 2 — Bu mühim martiayı ortadan kaldırdıktan sonra, (İtilâf devletle- ri) ile tamamiyle uyuşularak - her ne bahasına olursa olsun - (Osman- lı Saltanatı) nı yaşatmak.. Damat Ferit Paşa bu iki madde- lik programın tatbikına derhal gi- rişecekti. Fakat. İstanbulun gizli köşelerinde, için için yanan bir volkan gibi gizli deprenmeler his- sedilmekte idi. (Saray), ve (Ferit Paşa hüküme- ti); bu gizli deprenmelerin hangi tazyikten ileri geldiğini bir türlü kestiremiyorlar.. Bunu; İstanbulda bir ihtilâl çıkarmak için (İttihatçı- lar) tarafından yapılan teşviklere atfediyorlar.. Onun için de bu kor- kulu unsuru, bir bomba gibi pat- latmadan çıkarıp atacak çareler dü iüyorlardı. Nihayet, bir çare bulmuşlardı: İngilizleri korkutmak... ve İttihatçı- ların aleyhine kışkırtmak... u kararı verd'kleri dakika. dan itibaren faaliyete başla mışlardı. 1 — Damat Ferit Paşa Rum pat rikhanesinin kapı kâhyasımı, Balta Limanındaki yalısma davet 2de. rek, bunun vasıtasile Rum milleti. nin cahil ve idrâksiz bir zümresi 'Türkler aleyhine kışkırtılıyor. 2 — Umumi harp içinde, İttihat- çılar tarafından Musul taraflarına sürgün edildikten, ve orada sikın- tılı bir: hayat geçirdikten sonra, henüz İstanbula dönen (Patrik Za- ven Efendi) nin (İttihatılık düşman lıği ndan istifade edilerek, tehçir- den dönen (müntekim Ermeniler) keza, Türkler aleyhine harekete sevkadilivar. 3 — Bunların taşkınlıklarından husule gelen bir iki hâdise. (İtilâf devletleri) ve (Hbristiyan unsurlar) aleyhinde (İttihatçıların teşvikleri) şeklinde gösterilerek: (İttihatçıların bütün ihtilâl ha- zırlıkları bitmiştir. Bir iki güne ks- dar, harekete geçecekler. Evvelâ İngiliz karargâhlarına hücum ede- rek oradaki silâhları elde ettikten sonra, İstanbulda bulunan bütün Hıristiyan unsurunu (katliâm) ede- sekler.) Diye. İngiliz kumandanına ve si yasi mahfellere jurnaller yağdırı- yorlradı. İpsiz askeri ve siyasi ma- hafili, artık bu mesele ile ciddi bir surette meşgul olmak lü- zumunu duymuşlar ve, Damat Ferit Paşaya sormuşlardı: — Pekâlâ. Bunun çaresi?. Zaten bu suali bekliyen Damat Ferit Paşa, derhal cevap vermişti: — Gayet kolay. Gayet basit... İ- Yi bir tertibat alındıktan sonra, bir anda bütün kalbur üzerine ge len ittihateıları bastırıp toplamak, Bunları derhal kuvvetli bir muha. faza altına almak. Divanı harple. re vererek kısa birer İsticvaptan geçirildikten sonra, hepsini takım takım asinak.. Böylece de, bu kor- kunç ihtilâl partisini felce uğrat- mak... Hükümet, ve hükümdar namına söylenen bu sözleri, İngilizler ka- bul etmişlerdi. (Arkası var) ©OĞGĞUÜU TLERİ Tırnaklar Neden Düşer? Aksi gibi, tırnak düşmesi en çok bayanlarla çocuklara musallat o- lur. Çocukta olunen pek te ehem- miyetli sayılmıyabilir, çünkü ço- cuğun elleri zaten çok defa lekeli, bir çok yerlerinden kesikli ve çizik- lidir. Fakat bir bayan için tırnakları- nan, bir tırnağının bile düşmesi ta- hammül edilemiyecek birşeydir. Bir kere, bu zamanda hemen hemen w- mumi olan modaya uyarak tırnak- larını boyamak her kadının hakkı- dır. Parmaklarından yalnız birinde bile tırnak eksik olunca, bütün elin güzelliğine halel verir. Bir kadın tırnaklarını boyamasa da elinin gü- zelliğini kaybetmek istemez. Elle- rin güzelliği, bütün vücut güzelliği- Bi tamamladığı gibi, tırnakların da muntazam ve parlak olması elin gü zelliğini tamamlar... Tırnak düşmesinde, bundan şikâ- yet eden piyano çalıyorsa, herşey- den önce piyanoyu hatıra getirmek lâzımdır. Piyano çalmakta ifrata gidilince, hele tuşların üzerine #i- nirliee ve kuvvetle vurulursa tır makların hırpalanarak düşecekleri- Bi tahmin etmek kolaydır... Kış mevsiminde, soğuklar daha yeni başladığı vakit bile —hep ba- yanlardan ve çocuklardan— barıla- rmın parmakları uyuşmuya başlar. Uyuşukluk en ziyade parmakların ucunda olur, parmak uçlarının ren- gi morumtırak renge girer. Tırnak- ların da parlaklığı ve rengi kaçar. Altı karıncalanan tırnak donuk bir renk alır. Bu hal parmakların için- de incecik damarlardaki kanın 80- Zuktan hareket edememesinden ve âdeta donmıya başlamasından ileri geldiği için, parmakların karınca” lanması, uyusması devam ederse ni EK ON.O-M 1 BORSALARDA : Kambiyo İslerini Borsa Acenteleri mi Görecek? Borsanın Ankaraya nakli kararı üzerine Ankaraya giden borsacılar| birliği murahhâsları, dün Başvekil B. Celâl Bayar ve Maliye Vekili B. Fuat Ağralı tarafından kabul edil mişlerdir. Gelen hâberlere göre, murahhas- lar, hükümete bir lâyiha takdim ede- ceklerdir. Bu lâyihada, kambiyo iş lerinin borsadan göçirilmesi ve Mer- kez Bankasında yapılmakta olan kam biyo müamelelerinin de Ankara bor- sasında acentalar vasıtasiyle görül- mesi istenecektir. Acentalar, Anka- rada kesif ticaret müesseseleri olma- dığıni ve acentaların orada ancak kambiyo işleri yaptıkları takdirde iş| görebileceklerini ileri ler. Türk Borcu 18,90 Lira Dün borsamızda ehemmiyetli hiç- bir muamele olmamıştır. Ünitürkler. 18,87,5 liradan açılmış ve 18.90 lira. da kapanmıştır.' Anadolu tahvilleri 39,50 lira, Sıvas — Erzurum tahvi. leri 95 lira ve Aslan çimentosu 9.85 lirada kapanmıştır. Merkez Bankası | bir İngiliz lirasına 626 — 629 kuruş! fiyat koymuştur. Londra borsasında bir isterlin karşılığı 148,59 frank ve 4.9992 dolardır. Paris borsasında Ü- nitürk 294 frank olarak bildirilmiş- tir. Gayrimübadil bonosu 19,50 lira- dır. Dünkü Zahire Satışları Dün piyasaya 25 vagon buğday 16 vagon arpa İle bir vagon çavdar gel- miştir. Satışlar gevşek başlamış ve piyasa gevşek olarak kapanmıştır. Ziraat Bankasının çıkardığı buğday- lar fiyatların kararsızlığını devam ettirmektedir. 1 — 2 çavdarlı Pülat- lının ekstra ekstra malları 6.075 — 6.10 kuruştan satılabilmiştir. Yumu- şak beyazlar 5.25 — 5.30, sertleri 5,20 — 5,26 kuruştan satılmıştır. Dünkü buğday satışları 170 tonu sert ve l20 ton yumuşak çavdarlı buğdaydan ibarettir, hayet tırnak ta beslenemiyeceğin- den kırılır ve düşer, Ancak, soğuk- tan gelen bu ârıza, parmaklar al kolle biraz uvuşturulunca çabuk geçer. Zaten hiç kimse kışın parmak larının uyuşmasını kendi haline bı- örmektedir. | İ GÜNLÜK | | PIYASA İ Piyasamıza getirilen 225 hin kiloluk arpa partilârini ihracat- çilar ancak 4,02.5 kuruştan al. maktadırlar. Gelen arpaların bir kısmı yerli sarfiyat için 4,03,5. 4,07 kuruştan satılmıştır. Çav. dar 4,30.4,32 kuruş fakat gev- şektir, . Dün Kütahyanın Tavsan mıntakasından getirilen 157 ki. loluk bir parti kaha afyon Kilo. takildi, , * $ $ su 215 kuruştan tur. LA Istanbul teslimi şartile 45 bin kilo keten bolumu kilosu 11 ka. dam getir'lem 68 bin kiloluk bir * ; > ruştan ve ayni şartla Adapazar parti Gilosu 11,16 kuruştan müş teri bulmuştar. . Bandırma mahsullerinden dök me halinde 25 bin kiloluk bir parti nohut kilosu 5.10 kuruş tan ve Tekirdağ kuşyomlerinden çuvallı olarak limanımıza teslim 44 b'n kilo sekiz kuruştan, Çor. tu malı dökme kueyemi iilnan 7.10 kuruştan 11 bin kilo satıl. mıştır, . Evve'ki gün pivasamıa geti. rilen xevtinyağlarlan ekstra ne vilerin kilosu 14.40,5 kurus ara sında toptan ve pamukvağı da 33 kuruştan müşteri batmustur, Haftanın Fındık, Ceviz Satışları Son beş gün içinde piyasamızda 13900 kilo iç ceviz satılmış ve kilosu elnslerine göre 22 — 32 kuruştan ve yüz kırk üç bin döst yüz altmış kilo tombul iç fındık kilosu 34 — 36 ku- Tuş arasında satılmıştır. Sivri findıle- lardan 12740 kiloluk bir parti kilosu 14,10 kuruştan verilmiştir. Piyasa- mıza 20 bin 909 kilo cevizle 100 bin 900 kilo fındık getirilmiştir. Son gün lerde, Hamburga 17948 kile ceviz ve Liverpula iki bin, Hamburga 27920. Nevyorka 2900. Praga 1600 kilo fın- dik ihraç olunmuştur. Şehrimizde on beş bin kilo iç cevizle altmış bin kilo kabuklu ceviz mevcuttur. Piyasada satılmak üzere on bin kilo kabuklu sivri ve altmış bin kile tombul iç fın- dık bulunmaktadır. BORSA 20—1—938 rakmıyacağından, soğuktan tırnak düştüğü pek nadir işitilmiş şeydir. Bazılarında tırnak —sadece kışın değil, her mevsimde— sertleşir ve çabuk kırılarak düşer, O vakit deri hastalığından geliyor demektir. Me- selâ, ihhiaz denilen deri hastalığı parmakların ucunda olunca deriyi sertleştirir, üzerine dokunulduğu vakit deri pürüzlü gibi gelir, sonra yavaş yavaş sofulur. Tırnakları da düşürür. Bunun gibi psurlazis adın daki deri hastalığı da elde ve par- maklarda olunca tırnakların düş- mesine sebep olur. Bunların teşhis ve tedavisini yaparak tırnakların düşmesine mâni olmak, tabiidir ki, deri hastalıklar mütehassısına ait- tir. Bu sebeplerden daha ziyade, tır. naklar umumi hir zayıflıktan dü- şer. Saçlar gibi tırnaklar da İnsa- mın umumi sağlığının aynası gibi dir. Gür ve uzun saçlar bünyenin kuvvetini gösterdiği gibi, kuvvetli parlak tırnaklar da vücudun sağ- PARALAR Als 80,— 121.— Sterlin Altın Banknot Bugün fiyat yoktur, ÇEKLER Açılış 236525 0,7941 15,115 410 86,0530 3,4425 Paris Nevyork Milano Cenevre Atina Cenevre lamlığına delâlet eder. Vücut her- hangi bir sebepten zayıflayınca tır- maklar müteessir olur ve düşer. Herhangi sebepten olursa olsun tırnak düşmesi insanı endişeye dü- şilrecek birşey değildir. Parmakta bir dolamadan sonra düşen tırnak yerine yine geldiği gibi, başka bir sebepten düşen tırnak ta yerine ge- lir. Ancak bunun için haylice uzun 638435 1,4275 226425 “21 13.6834 15750 4,1957 * 39975 1064440 343275 27334 30865 628.50 23,7178 Sofya Amsterdam Prag Viyana DIŞ TİCARETİMİZ : Fransanın 3 Aylık Yeni Kontenjanı Fransa hükümeti. yeni yılın (Ik üç ayı için memleketimiz mahsullerine yeniden kontenjan ayırmıştır. Verilen malümata göre, Fransa biz den 650 kental kabuklu yumurta, 250 kental yumurta akı, 250 kenlal şe- kersiz yumurta sarısı, 50 kental mi- sır tanesi, 15,500 kental bira imaline mahsus arpa, 5.000 kental mısır, 12.000 kental mısır (muvakkat kabul suretiyle), 20.000 kental bakla, 780 kental fasulye, 175 kental ceviz, 250 kental iç ceviz alacaktır. Prag Panayırı Açılıyo Mart içinde Praga'da beynelmilel bik panayır açılacaktır. Bu nümüne panayırına tüccarlarımızın da iştira- İki İktisat Vekâleti tarafından alâka- darlara bildirilmiştir. Panayırda her türlü eşya satılacaktır. Çekoslovakya ile Türkiye arasındaki ticari inkişa- fa yardım edecek olan bu pavyonda- ki nümuneler yurdun en güzel tiple- rinden seçilecektir. Yugoslavyanın Kararı Yugoslavya hükümetinin verdiği bir karara göre; Belçika. Danimarka, Holanda, Fransa, Almanya, İsviçre ve Türkiyeden domuz-ve geviş geti- ren hayvanlarla, bu hayvanların et, boynuz, tırnak, kıl, sakatat, barsak ve bu hayvanların yattıkları yerlerde bulunan ot ve saman gibi maddeletin bu memlekete ithalini yasak etmiş- tir. Bu memleketlerden ambalâj ha» linde gelen malların saman ve otları evvelâ bakıfscak ondan sonra mallar ithal olunacaktır. Bu tedbirin sebebi Yugoslavyaya herhangi bir nevi has- talığın girmesine mâni olmaktadır. ZİRAAT ; Karacabey Harasina Getirilen Sığırlar Karacabey harasına damızlık ol 5 mak üzere şehrimize Romanya yolu ile yirmi beş Semental ineği getiril- miştir. Ziraat Vekâleti sığır şubesi müdürü Zekinin. reisliğinde vilâyet ziraat ve baytar müdürlerinden mü- rekkep bir komisyon. dün bu hay « vanları muayene ederek kabul mus- melelerini yapmıştır. Köylüye Dağıtılan Makineler Vilâyet ziraat odası, 17 Maro tri- yör makinesini çiftçilere parasız ola- rak dağıtmıya başlamıştır. Bu maki- helerden üçü Çatalca çiftçilerine. i- kisi Beykoza, ikisi Yalovaya, ikisi Ba kırköyüe, ikisi Eyübe, ikisi Silivriye, ikisi Kartala, biri Üsküdara ve biri Şileye gönderilecektir. Bunlar muh- tarların mesuliyeti altında çalıştırı- larak kapalı yerlerde muhafaza edi- lecek ve biribirine yakın köylerden bir merkezde bulundurulacaktır. ————— | Askerlik işler: İ Tütün İkramiyeleri Bakırköy askerlik şubesinden: Şübemizde kayıtlı harp maldlü subay ve eratiı şehit yetimlerinin 20 2 ci kânun 938 den 1—3—0938 gününe kadar haftanm pa zartesi, 59”. çarşamba, ve perşembe gün leri dokuzdan on ikiye kadar yetlerinde mevemt resmi senet maMihver rapor ve Bü fas hüviyet cüzdanı ve maaş cüzdanları sile brlikt> 938 yuz ikramiyesine ait kayıt larını yaptırmak üzere şubeye müracantia fi veya kendisne yakın bir kimse ile yok lamasını yukarnda gösterilen zaman var « fihda yaptırmıyanlar nama ikramiye ta - hakkuk ettirilmiyeceği ve bu yüzden meyda na gelen sararm o kendiler.ne sit olduğu bildirilir, main Ey Kolaylık-Şıklık