—— 4-1-933 NAPOLYON'UN MISIR SEFERİ rTansada münakaşa çabuk bitmiş ve Mısır seferi ha- gıriıklarma geçilmişti. talyadaki Fransız ordusu ile donanma hudut | suzbir sslâhiyetile Bonapartm | emrine verildi ve o, hayrete değer bir süratle, tam teçhizat ve tesli- bata sahip muallem ve değerli 36,000 askerden ve 2500 süvariden mürekekp bir kolordu hazırladı. Ayrıca 10,000 deniz miirettebatile bir donanma ve 300 kadar nakliye gemisi hazır oldu. Dört fırka ha- inde olan bu kuvvet Tukon, Ajak- *yo. Geneva ve Çivitya — Vekya da gemilere binmek için toplan- Muşlardı. Donanmaya, Fransanm ğ Si değerli amirali sayılan Brueys umanda ediyordu. Bir sürü âlim Ve artistte, meşhur toprakları Börmek için, seferi kuvvete teha- Yükle katıştılar, H szırhklar olurken, 8skerler a nereye gidileceğini biribirin- Sn metak ve endişe ile soruyor, kiri deniz aşırı bir harbe. kimi bir Mistemleke seferine çıkılacağını Böylüyorsa da, hakikati kimse bi- lemiyordu. Fakat ne olursa olsun orduda Bonapartm şahsi! dehasma büyük bir itimat beslen'yor. hazır. likler büyük bir neşe ve vatanper- Verlikle yapılıyordu. Nihayet Bo- Bapart, 9 Mayıs 1798 de, yani Ar- Mmadanm Tulondan hareketinden 10 gün evvel, ordusuna yaydığı bir Bildirikte “Askerler, siz Ingiltere ordusunun cenahlarından birisısi. hiz. Dağ salira ve muhasara barp- Yüpüniz. Size deniz harbi yap- mak kaldı. Hâh.,, , Güya o, sade «e siler talim etmek ve ona bil- z lerini öğre vazife ve arzu Siylelhareket eden bir muallim ge- mere gibi askere hitap etmiş ve hedifi gizlemişti. Bu bildirikteki “indiltere ordusunun cenahi, Ve “Dihiz harbi,, ifadeleri İngilizleri Aiditmak ve onlarda Ingiltere ada- larına gidileceği zohabmı kuvvet- lendirmek için iltizam ile ve ustar Uikla Yazılmıştı. öİ: rkiyede, Tulon müstahkem limanmdaki asker ve deniz bazırlıklarınn amacı, önce AÂrDar Yatluk sahilleri zannedilmişti. Çün Pransa buralara çoktan el uzat Miş ve Venediklilerden aldığı baz Ariyatik sahillerile Korfoyu zaten Mİ etmişti, Fakat ele geçen DİF , meşhur General Bons- > Tulondaki silel ve deniz har vk hedefi Mısır olduğu Şörülmüş ve generalin donanmays aç Prâ bilir ve Areblatan hallerin- en anlar kimseler aldığı, bu me- | Ya Fransız Tstanbul elçiliğini feng bilir terelimanı Vantar E set, 1 Tulona giderek Bonapart işi heyetine memur edildiği de İniş olduğundan. bundan baş- Ka Prunsız Elçisi, Reisü'küttap di, Ds'sleri Bakanı Atıf Efer- * İle bir konuşmada, Tulon istih- #ATAtnm hedefinin ne olduğu sor Eisüma kacamaklı cevan vermesi- n “Fransalu Mısır tcare- ME Tağme Şu garip dünya Nevyork hapisanesinde hırsıdlık Suçundan yatmakta olan 20 yaşmia Beki Eliot namında biri, geçen gün. Mapisane müdüründen kendisine bİr ameliyat Şapılmasnı İstemiş ve 8- Melyat Beticesinde hırsızlık hyun. dan Furtulacağını iddia etmiştir; Bâ Sene evvel, Eliot, bir otomo- bil kapaamda başından yaralanııŞ» fakat yapılan ameliyat iyi neticelö- Bemeniştir. Eliot, beyninde kalan bir miktar pıhtılaşmış kanın kendi. #'ni hırsızlığa sevkettiğini lddis et miştir, Hapishane doktorları Eüotu Müayete etmişler ve hakikaten bİr Ameliyit neticesinde bu pıhtınm Gi le Etiottun hırsızlık Ameliyatla Terbiye Napo'yon Bonapart birinci konsül olduğu günlerde. tine ne mertebe muhtaç ol yandan müstagnid'r, Vüsati tica- ret te emniyet ve refah ile hâsıl olduğu (o bliştibahtır. (e Mızırdaki Fransa tüccarı İse beylerin meza- lim ve metalibatı binihayelerine tâbâver olamadıklarmdan ilâh... yollu bir ifade sarfettiği gibi saten “Ulkâyı Misir, Krallık zamanların. da dahi Fransalunun matmahı na- zarı, olduğu malüm olduğundan Tulon hâzırirklarınım Mısırı amaç- ladığında devletçe şüphe kalma- mıştı. Bunun Üzerine barut ima- li! Baruthane Nazrma emrolundu- ğu gibi vilâyetlere de tedbir alma- ları için emirler gönderildi! A ncak devletin çökmüş bünye si ile beraber ekonomi ve endüstri durumu ve, son zaman- larda görülen bazı cılız askeri kal- kınma hareketlerine rağmen, ordu ve donanması düşük ve bitikti. Is- glğ ve talanlaria dolmıya alışkın devlet hazinesi, bu kaynaklardan goktan mahrum kalmıştı, Harici ti- caret ve müstemleke siyaseti Ebi vasıtalarla dışarıdan memlekete servet toplamak ta o zamanm Os- manlı hükümdar ve zimamdarla- rmea düşünülür ve yapılabilir şey- ler değildi. Bilâkis hükümdar ve paşa saraylarmın israfatı günden güne arttığından, hazine çoktanbe ri sıkıntı ve dar'ık ieindevdi. Ordu be huyundan kurtulacağını söylemiş. lerdir. ö Çarı kavga istiyen koca Viyana tacirlerinden Georg Wei, ner, başka kadınlarla yaşamak su. retile karısına hiyanet ettiği halde karısının kendisile kavga etmediğini deri sürerek karısı sleyhinde bir boşanma davasi açmıştır. Georg. 10 sönedenberi evlidir, Evlendiğinin daha üçünel o senesi sevgililerile yaşayıp karısna hiya. net etmeğe (başlamış, fakat buna rağmen karısı, kendisine hiç hiddet. | lenmemiş ve onunla hiç kavga et. memiştir. Karısı, bunu tabii birşey olarak kabul etmiştir. a Bonapart, Mısıra Nasıl Girmişti? da kâfi sahra ve ağır top olmadığı gibi ihtiyaca zaten yetmiyen tüfek lerin de süngüleri yoktu. Devletin hudutlarını ve dahili emniyetini her türlü düşmana karşı korumak. tan ibaret olan yüksek ve muükad- des vazifelerini çoktan unutarak zamanm kara kuvvetini teşkil e- den taassup kaynağı medreselerin el birliği ile, bilerek bilmiyerek. gi- riştikleri isyanlar ve kazan devirip baş kaldırmalarla devletin çöküp dağılmasını tezleştiren, düzenleri bozuk ve artık asri bir kıta ve muntazam bir askeri kuvvet mef- humlarından çoktan uzaklaşmış, talim ve terbiye ile istihfaf, her yenilik ve yükselme hareketine ta- arruz eden, zabıt ve rabıt düşma- nı yeniçeri ve sipahi ocakları gü- venilmez bir halde idiler. Diğer taraftan zaten Rus ve Nemse harp leri ile zayıflamış olan devlet Pas- pan oğlu gailesi ile de meşguldü. Bu sebeplerle, Fransanm, Türki- yenin güya ananevi bir dostu ve | Üstelik müttefiki olan Mısra ta- sallüt edeceği hayretle anlaşılmca, Ingiltere ve Rusya ile ittifak çare- leri aranmıya başlandı. M yani üçyüz seneye yakm bir zamandanberi, hukukça Türki. yenin bir eyaleti idi, fakat fiilen eski kölemenlerin bakiyesi bir ta- kım beylerin nüfuzu altında bulu- nuyordu. İmparatorluk zâfa uğra- yınca. İstanbuldân uzak eyaletle- rin çoğu gibi Mısır da, bu beylerin idaresinde, yarı müstakil bir du- rum aldı. Osmanlı hanedanı bazan bunların tedibiyle uğraşmış, bazan tiyle bu beyleri eyaletin hâkim nrmıştı. İşte o zaman böyle bir du- rumda bulunan Mısırda İstanbul. dan resmen gönderilmiş bir vali ve bir yeniçeri ağası bulunmakla be- raber, Istanbul devlet mdamları, hazırlık emrinin Mısıra ne tarzda tebliğ edileceği hakkmda hayli te- reddüt ve düşüncelere tutularak kıymetli bir vakit kaybettiler, Ni- hayet çok müvesvis ve mütearrız Mısır derebeylerini herhangi yan- lış bir zan ve zehaba sürükleme- mek için, mektubi hulefasmdan Ahmet Erip Efendi vasıtasiyle, Mısırda “dergâhı âli,, kapıcı başı- larından sabık sipahiler ağası AH Beye gizlice ve husus! talimat gön- derilmesine karar verildi. Erip Ef. ve zâhiren edi bir işe dair evrak; Mı sır valisine götürecek, fakat as talimatı Ali Beye gizlice verecekti. Ak Bey de Şeyhülbeled Tbrahim Beye teslim edecek ve bu da keyf- yeti Mısırm en nüfuzlu ve en mü- tecellit beyi Murada icabı veçhile söyliyedekti, Istanbul ayni zaman- dna Muradm tehevvür'e Mısırdaki Fransız konsolosuna hakaret etme- si ihtimalinden de endişe ediyordu ez hareket dileyen durumlar- Ia bu kadar dolaşık ve ge- rip, talimat ve emir tebliğ usulü- nün kötülüğü elbet görülecekti. 1s- tanbulun maksadı. güya Mısır Va- Fsine ve Misir komutanma resmi talimat gönderecek olursa Mısır derebeyleri yapılacak tedarikâtı kendilerine o kargı telâkki ederek kuşkulanmalarma ve böyle nazik bir zamanda, devletin başma yeni bir gaile çıkarmalarma sebebiyet vermemek ve bunun için, yapılma- sı muktazi hazırlıkları, yine o bey- lere istetmek ve istida ettirmekti Amma Fransiz başbuğu bu, usta- kl, olmasıma rağmen yerinde ok mıyan, dolaşıklı tertibin işlemesi- ne lâzım olan uzu vakti bizim bati adamlarımızı kazandıracak kadar soğuk yürekli olmadığından. he- arlığmı bitirmiş, ordusunu birkac yüz çemiye yükleterek Maltaya gelmiş. burasını zapt, tertip ve tan- zim ettikten sonra da İskenderiye- ye gelmiş. burasmı da muharebe ie almıs ve Kah're üzerine yürl- müş. fakat bizim meşhur kurye Erip Efendi hâlâ ve bâlâ bir türlü Istanbulun talimatını Muura geti- rememişti. ısıra gelince, burası 1517den, | Japon kızları as kerleri neşe için de harbe gönde riyorlar, e Dünyanm birle fakir kadmı. Bı kadın kılıcın ket kin tarafındı vticudiyle hüner ler göstermekl: göhret alnmete Panay hâdisesini gözüyle gören Amerikalı gazetecilerden Yeni Ispanya ordusunun genç askerleri Hükumetçier cephesme iltihaka şevkle koşuyorlar...